Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
\
CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2005 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Umır
Manisa
Aydın
Denizli
Zonguldak
QrAçık
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
14
13
16
14
17
15
15
12
15
Sinop PB 13 Adana Y 14
Samsun PB 14
Trabzon B 13
Giresun B 13
Ankara K 8
Eski$ehir PB 9
Konya PB 8
Sıvas
Antalya
PB 2
Y 14 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
PB
PB
PB
PB
S
PB
12
8
7
6
7
-2
1
-0
^ Parçalı bulutlu
Yurdun guney ve batı ke-
simleri parçalı içok bulutlu,
Marmara'nın batısı, Ege,
Akdfinız ıle sabah saatle-
rınde Ankara, Çankırı,
Kastamonu çevreieri ya
ğışlı diğer yerlür ÜJL bulutlu
geçecBk Yağışlar Ankara.
Çankırı ve Kastamonu
çevrelerinde karln karışık
yağmur ve kur ynğış alan
dtf)ar yorlerde yağmur
şeklınde olacak. Hava sı-
caklığı tüm yurtta artac;ak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
K
K
-3
-5
1
7
5
4
4
t
Münih K 0 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
PB
Y
K
K
K
Y
1
b
11
3
4
8
10
16
K 0 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tifhs
Kahıre
K
PB
PB
PB
B
PB
PB
PB
-1
5
-12
7
8
0
-2
20
PB 11
Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu
önder Piyade de cezaevinde
îldnd 'Beyaz
EnerjVde
7tuiuklamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki enerji ıhalele-
nyle ilgili soruşturma kapsamında nıahkemeye
sevk edilen ve aralannda Elektrik Üretim AŞ
(EÜAŞ) Genel Müdür Vekılı Önder Piya-
de'nin de bulunduğu 11 kişiden 7'sı tutuklandı.
Terör ve organize suçlara bakmakla görevli An-
kara Cumhıırıyet Savcılığı tarafından, Ankara
11. Ağır Ceza Mahkemesı'nın nöbetçi hâkimli-
ğinc tutukianmaları istemiyle sevk edilen 11
kişınin sorgusu önceki gece sabaha karşı ta-
mamlandı. Nöbetçi Hâkim Kadir Kayan tara-
fından yapılan somşturmanın ardından Elektrik
Üretim AŞ (EÜAŞ) üenel Müdür Vekili Önder
Piyade, Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst,
işadamlan Muzaffer Nasıroğlu, İbrahim Sel-
çuk, Cemil Kazancı, Necati AHın ile Nasıroğ-
lu'nun şirketinde çalışan Yaşar Giregiz'in tu-
tuklanmalarına karar verildı. Hâkım Kayan,
BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Fuat Celep-
çi, Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürok-
ratları Mesut Dal ve Fuat Kıılsal ilc işadamı
Niyazi tsmet Erten'i de serbest bıraktı. Piya-
de'nin de aralannda bulunduğu 7 kişinin Çıkar
Amaçlı Suç Örgütleriylc Mücadele Kanunu'na
muhalefetten tutuklandıklan öğrenildi.
'Yolsuzluklann flzerine gidilmeli'
Bncrji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EÜAŞ'de
meydana gelen ve yargıya intikal etnıiş olayla
ilgili olarak yolsuzlukların üzerine gitmenin ve
sonuçlandırmanın, hükümetiıı görevi olduğunu
belirtti. Bakanlıktan dün yapılan yazılı açıkla-
mada, soruşturmanın hem haksız suçlaııanların
aklanmasına hcm dc varsa suçlulann cezalan-
dınlmasına yönelik olduğu kaydedildi.
Türkiye'de yüzde 31 arttı
Kapkaç teröriinün
başkenti Istanbul
I Baştarafı 1. Sayfada
sırada yer alııken, oransal artışta rekor yüzde
459 ile Kayseri'de gerçekleştı. Kaysen'yi yüzde
367 ile Elazığ, yüzde 329 ıle Burdur izledi. Hiç
kapkaç olayınııı yaşanmadığı ikı ıl ıse lıınceli ve
Karaman. Gerçekleşen kapkaç olaylannın yüzde
58'inin faili ise meçhul. lçişleri Bakanı Abdül-
kadir Aksu'nun, CHP Niğde Milletvekılı Or-
han Eraslan'ın soru önergesine verdiği yanıt,
Türkıye'nin kapkaç-yankesicilik haritasını orta-
ya çıkardı. Türkiye genelinde 2002 yılında 12
bın 595, 2003 yılında 12 bin 793,2004 yılında
ise 16 bin 790 kapkaç-yankesicilik suçu işlendl.
2003'te bir önceki yıla oranla yüzde 2'lik artış,
2004 yılında ise yüzde 31 olarak gerçekleştı.
2004 yılında yaşanan 5 bin 959 olayın faili ya-
kalanırken, 9 bin 818'inin faili meçhul, 1013'ü
ise fırarda. Bu suç, 28 ilde azalırken, 36 ilde art-
tı, 17 ilde ise aynı düzeyde kaldı.
Kapkaç-yankesicilik olaylan-
£S) nın arttığı iller şöyle: Ankara,
"•*) Artvin, Balıkesir, Bingöl,
C - , v
Bıtlıs, Bolu, Burdur, De-
? nızli, Diyarbakır, Edirne,
Elazığ, Erzincan, Erzurum,
Günıüşhane, Hatay, Mersin,
Istanbul, Kayseri, Kırklare-
li, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa,
Muğla, Muş, Niğde, Siirt, Sıvas, Trabzon, Uşak,
Van, Şırnak, Ardahan, Yalova, Karabük. Sayısal
olarak kapkaç- yankesicilik olayında Istanbul
birinci, Izmir ikinei, Diyarbakır da üçüncü sıra-
da yer aldı. Istanbul'da 2003 yılında 5 bın 175
olarak bclirlenen suç sayısı, 2004 yılında yüzde
61 oranında artarak 8 bin 320'ye yükseldi.
Suçların yarısı Istanbul'da işleniyor
Ülke genelinde işlenen suçun yarısı lstanbul'da,
yüzde 7l'i ise tstanbul, tzıııir ve Diyarbakır'da
işlendi. Izmir'de 2 bin 411, Diyarbakır'da ise
1214 kapkaç-yankesicilik olayı yaşandı. Sayısal
olarak az olmasına karşın Anadolu illennde kap-
kaç-yankesicilik olaylannda yüzde 450'lere va-
ran artışlar yaşandı. Kayseri'de 2003 yılında 29
olay yaşanırken, bu sayı 2004 yılında yüzde 459
oranında artarak 162'ye çıktı. Kayseri'yi yüzde
367 ıle Elazığ izledi. Elazığ'da, 2003 yılında
yalnızca 9 kapkaç-yankesicilik suçu işlenirken,
bu sayı geçtığımiz yıl 42'ye yükseldi. Burdur'da
da benzer bir artış gerçckleşti. 2003 yılında 14
kapkaç suçunun işlendiği ilde bu sayı yüzde 329
oranında artarak 60'a ulaştı. Kapkaç-yankesici-
lik olayları, Denizli'de yüzde 300, Balıkcsir'de
yüzde 200, Diyarbakır'da yüzde 72 oranında art-
tı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine gö-
re 2004 yılında yalnızca Tunceli ve Karaman'da
kapkaç-yankesicilik suçu işlenmedi. Aynı yıl
içinde Hakkâri'de 1, Iğdır'da 1, Sinop'ta 2,
Bayburt'ta 2, Aksaray'da 3, Yozgat'ta 3, Art-
vin'de 3 kapkaç-yankesicilik olayı görüldü.
? y
e*
ESM Başkanı Güzel, hükümetin bürokratları suçlayarak temize çıkmak istediğini söyledi
'AKP sıynlmaya çalışıyor'• Baştarafi 1. Sayfada
Enerji Bakanı'nın Yüce Divan'a
sevk edilmeden önce sendika ola-
rak, kirli işsendika olarak, kirlı
işlerde olduklannı belirltiklerinı
anmısatan Güzel, "Bugünkü
AKP'li Enerji Bakanı'nın so-
nu da bunlar gibi olacak" dedi.
Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuz-
luğun küçümsenmeyecek boyut-
ta olduğunu herkesin bildiğinı
vurgulayan Gü/.el, AKP hüküme-
tinin tüm suçu birkaç bürokratın
üzerine atarak olayları kapatma-
yaçalıştığını belirtti. Güzel, 1 yıl
önce aynı bürokrat ve aynı baka-
nın, yılın bürokratı ve yılm baka-
nı seçıldığıni söylcyerek "Ne ol-
du da o zamandan bugüne gel-
diler" diye konuştu.
Güzel, Başbakan Tayyip Er-
doğan'ın "Işin ucu ncreye ka-
dar gidiyorsa götüreceğiz" sö-
zünü anımsatarak "llk Beyaz
Enerji operasyonunda yer ye-
rinden oynamıştı. Şu an ise hiç
kimse hapiste değil. Herkesin
yaptığı yanına kâr kaldı. Bu se-
fer de yanlarına kâr kalmama-
sı için şu anki soruşturmadaki
siireci kamuoyu ile paylaşmak
gerekir. Bu sefer de soruştur-
nıaııın boyutlarının neler oldu-
ğunu söylemiyorlar. Bu yüzden
Erdoğan'ın sözkıiııi sunıiıni
bulnıuyorum" diye konuştu.
Hükümetin "Biz dürüstüz,
biz inançlıyız, biz hırsızlık ya-
panlara karşıyız, yapanları yok
edeceğiz" diye ıktidara geldiği-
ni belirten Güzel, AKP'nin bu
yolsuzluklar içinde kaldığını di-
le getırdi. Enerji soruşlurması
dosyasının bundan sonra kapatı-
lamayacağını savunan Güzel,
"Bu dosyayı kapatnıaya çalışan
dosyanın altında kalır" dedi.
Güzel, sözlerını şöyle sürdürdü:
"Enerji BakanlığYmn ınüs-
teşarı bu işin içersinde. Bakan
Güler kendisinin bir altında ça-
lışan birinden ııasıl haberdar
olmaz? Cumhurbaşkanı bü-
rokratın iki defa atama kararı-
nı onaylamıyor. Buna karşın
bakan bu nıüstcşardan vazgeç-
miyor. Bakan bu soru işaretle-
rini açıklamak zorundadır."
Güzel, yolsuzluklannnedenini
şöyle açıkladı; "Hükünıet, ka-
mu kuruluşlarının içini boşalt-
tı. Görevliler çalışamaz oldu.
İslır dışarıdan şirketler aracı-
lığıyla götürülmcye başlandı.
Şirketlerle götürülnıeye çalışı-
lan işlerin dc sonucu ortaya çık-
tı. İhaleler yapılmış. Ama bu
ihalelerin hiçbiri kamu ihale
kurallarına göre yapılmamış.
İhaleler özel ilişkilerle yapıl-
mış. Soruşturma, bu çarpıklık-
liin ortaya çıkarmak zorunda."
GENEL MÜDÜR BlLGÎÇ
BOTAŞ ihalesiz
projeyi savundu
HACER BOYACIOĞLÜ
ANKARA - BOTAŞ, 2. Beyaz Enerji
Operasyonu'yla gündeme gelen, AKP'li
Nezir Nasıroğlu'nun kuzenının şirketiyle
imzalanan ihalesiz iş sözleşmesine sahip
çıktı. BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Bil-
giç, FERNAS adlı firmaya ış yapılsa da ya-
pılmasa da 24.5 milyon dolar ödenmesıni
öngören sözleşmcyi savundu.
Bılgıç, kamuoyunda 2. Beyaz Enerji
Operasyonu olarak bilinen soruşturnıayla
ilgili sorulanmızı yanıtladı. Bilgiç'e yö-
neltilen sonılar ve yanıtları özetle şöyle:
- Operasyonda BOTAŞ'ın adı geçiyor.
Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Peşın hükümlü davranılmasını hiç be-
nimsemıyorum. Biz, mevcut şartlarda da
sorumluluğumuzu yürütüyoruz.
- Muzaffer Nasıroğlu'nun şirketine
BOTAŞ'ın ihalesiz iş verdiği ortaya çık-
tı. Bu uygulamanın gerekçesi nedir?
Söz konusu iş, Bakû-Tiflis-Ceyhan Pro-
jesi kapsamında verildi. Biz bu projede
müteahhidiz. İşin gercktirdiği kararlaı ı ge-
rektiği zaman almak benim işim. 2004 yı-
lında alınan bu karar da doğru bir karardır.
Projenin geldiği nokta, karann doğruluğu-
nu gösteriyor.
- BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı
Fuat Çelebçi bir süreliğine gözaltına
alındı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bilgiç - Benim 2 bın 700 personclim var,
tüm personelime de güveniyorum. Yargı-
sız infaz yapılmamalı.
Türk birliği ISAF'nin yedinci dönem komutasını 11 Ağustos'a dek yürütecek. (AFP)
ISAF'nin komutası Türkiye'de
Haber Merkezi - Türkiye, Afganis-
tan'daki Uluslararası Güvenlik ve Yardım
Kuvveti ISAF'nin komutasını, 6 ay sürey-
le Avrupa Kolordusu'ndan devraldı.
Afganistan'ın başkenti Kâbil'de düzen-
lcnen devir teslim töreninde, ISAF gücünün
komutasını üstlenenKorgeneral Ethem Er-
dağı, görevi EUROCORPS'unlSAF 6. dö-
nem kumatını Korgeneral Jean Pierre Py'-
den devraldı. Törende konuşan Erdağı "çok
onurlu ve önemli bir an yaşadıklarını"
belirterek, Afganistan'da büyük başanya
imza atıldığını kaydetti. ISAF 6 komuta-
sından iyı bir miras devraldıklarını kayde-
den Korgeneral Erdağı, NATO'nun bölge-
deki yükünılülüklerini yerine getirmeye ka-
rarlı olduğunu söyledi.
ISAF'nin yedıncı dönem komutasını 11
Ağustos'a dek yürütecek Türk birliği, yak-
laşık 1600 personelden oluşuyor. Türk ko-
mutasını, 6 aylık dönemde, parlamento se-
çimleri ve ISAF'nin görev alanını bütün ül-
keyc yayma çalışmaları gıbi önemlı geliş-
meler bekliyor.
Asya'ya Bıısh ıısulü yardım
ABDyardımlanna karşı Endonezya hükümetindenyapılan temkinli açıklamalarRice'ın
felaketi 'Müthişbirfırsat'diyeyorumlamasının dilsürçmesiolmadığını ortaya koyuyor
OKTAY EKÎNCt
"Dünyadan yardım yağıyor
ama her yardımı da kabul ctmi-
yoruz. Örneğin ABD'den gelen-
lere karşı çok dikkatliyiz."
Geçenlerde ülkemize gelen En-
donezya Mimarlık Enştitüsü Baş-
kanı ve Endonezya Üniversitesi
üyesı Budi A. Sukada söyledi
bunlan. Deprem ve tsunami fela-
keti hakkında "dünya medyasın-
dan izleyemediğimiz gerçek-
ler"in neler olduğunu sorduğu-
muzda şunlan da ekledi:
"Çünkü, yardımla birlikte
firmaları da devreye girdiler.
ABD'nin göndereceği malzeme-
lerle yapılacak inşaat işlerini
kendilerine vermemiz istenince
bu koşula bağlı yardımlarını da
geri çeviriyoruz." Endonezya hü-
kümetinin, özellikle yapı malze-
mesi yardımlarını i'elaket bölge-
sinde değerlendirmelerı ıçın gö-
revlendirdiği Mimarlık Enstıtüsü
Başkanı'nın bu sözlerı, ABD Dı-
şişleri Bakanı Condoleezza Ri-
ce'ın felaketi yorunılarken "Ame-
rikalılar için müthiş bir fırsat"
demesinin "dil sürçmesi" olma-
dığını gösteriyor. Uluslararası
Miıııarlar Birliği'nın temmuzda
îstanbul'da yapılacak Dünya Mi-
marlık Kongrcsi'ne hazırlık için
toplanan UIA Bilim Kurulu'nun
üyesi mimar Sukada, aynı gerçe-
ği şöyle vurguladı: "Gerçek dost-
luklar bu gibi durumlarda an-
laşılıyor. Yardım etmekle yarar-
lanmak isteyenlere aynı davran-
mak mümkün değil."
Güney Asya'da meydana gelen
depıemle ardından "beklenerek"
gerçekleşen tsunaminin, belki de
300 bin kişının ölümüne neden
olan görülnaemış bir felakete dö-
nüşmesinde yıne "ABD kaynak-
lı ihmal ve gerilikler"in büyük
payı olduğu her geçen gün ortaya
çıkıyor. Ülkemızde bu "küresel
sorumsuzluğu" ilk açıklayan ts-
tanbul Meslek Odaları Koordi-
nasyonu oldu. Felaketzedclerle
dayanışma ıçın 15 Ocak 2004 ta-
rihinde yayımlanan bildirilerinde
özetle şunlan belirtmişlerdi:
'Tsunami dalgaları için ABD
Ulusal Okyanus ve Atmosferik
tdaresi, Diego Garcia'daki as-
keri deniz üslerini uyararak
ölümlere engel oldu; ancak ay-
nı uyarıyı tüm sivil kcsimlere de
yapabilecek teknolojik donanı-
ma sahipken bunu ihmal etti!.."
Böylesinc bir ihmalin ötesinde,
yine tarihten bu yana tsunami böl-
gesi olarak bilinen felaket coğraf
yasında, sadece "500 bin do-
lar" hkmalıyeti olan uyarı sistem-
lerine de yıllardır para ayrılmadı-
ğı için mılyonlarca insan, açıkça
"gcliyorum" diyen dev dalgala-
ra "habersiz"(!) yakalanmanın
dramını yaşıyor.
Geciken haberleşmeler
üünya Sosyalist Web Site-
si'ndekı makalesinde P. Symonds
da aynı gerçeğe yönelik saptama-
ları özetle şöyle aktarıyor: "Pasi-
fik Okyanusu'nda 1940'ların
sonlarından bu yana bir tsuna-
mi uyarı sistemi bulunuyor. Bu
uyarı sistemi, 1964'te Alaska'da
büyük bir deprem tarafından
yaratılan bir tsunaminin
100'den fa/.la iıısanı öldürmesi-
nin ardından epeyce geliştirildi.
Aynı riski taşıyan Hint Okyanu-
su'ııdaysa böyle bir sistem yok."
Sumatra saatme göre sabah sa-
at 8'deki depremden 8 dakika son-
ra Avustralya'dakı istasyonlardan
göndenlen sısmik sinyallerle, Ha-
waii'dekı Pasifik Tsunami Uya-
rı Merkezi'ndealarm veriliyor. 1
saat sonra da Ilint Okyanusu'nda
olası bir tsunamiyle ilgili uyanda
bulunuluyor. Ne var ki Hint Ok-
yanusu'nda bu uyarının gereğini
yapacak bir sistem kurulmadığın-
dan, bu çabalar çoğu yerde sonuç-
suz kalıyor. Işte felaketzede ülke-
lerde bu geriliğin bazı ayrıntıları:
ENDONEZYA: Acch kentını
altına alan dalgalarla deprem ara-
sındaki zaman tam "yarım sa-
af'tı. Buradan ülkenin kuzeyıne
kıvnlan tsunami BandaAceh'ı de
yıktıktan sonra doğu sahiline iler-
lerken "ordu" bile habersiz ve
"hazırlıksız"dı. JavaAdası'nda-
ki 1996'da kurulan erken uyan sıs-
teminin 2000 yılında bir taşınma
nedeniylc "lclcfonıımın kesilme-
si" ise bölgedeki geriliğin bir di-
ğer çarpıcı kanıtı.
TAYLAND: Deprem haberı
geldiğinde bir seminerde buhınan
meteoroloji yetkilılerı hemen
"durum değcrlendirmesi top-
lantısı" yapmışlar, ancak "uyarı-
ya gerek olmadığı" karannı al-
mışlar. Bunun nedenıni ıse "hak-
sız çıkarlarsa hükümet ve iş çev-
relerinden tcpki alma korkusu"
olarak açıklayan biryetkili, turis-
tik sezonun en yoğun olduğu dö-
nemde "temkinli" davrandıkla-
rını da gizlemıyor. Oysa toplantı,
Tayland'ın turizm kıyılannı da yı-
kıp geçen tsunamıden "bir saat
önce" yapılıyordu.
SRİ LANKA: Dalgalann ada-
nın doğusuııu vurması "2 saati"
bulmuştu. Hawaii'deki I'asıfik
Uyan Sistemi'nden haber alına-
bilmesine rağmen gelen mesajla-
rın "ne anlam taşıdığı"nı anlaya-
bilmek uzuıı sürdüğünden, fela-
ketin yaşanması önlenemedi.
HİNDİSTAN: Tsunami Hin-
distan'ın güneyıne ulaşmadan
"bir saat" önce, asken tesislerin
bulunduğu Nikobar Adala-
rı'ndan gelmekte olduğu haberi
orduyaulaşmıştı. Hava Kuvvetle-
ri Komutanı, "Nikobar üssünün
bulunduğu ada batıyor" mesa-
jını alınca yardımcısına Yeni Del-
hi'yi bilgilendirmesi için emir
vermiş, ancak o da durumu eski
bılım ve teknoloji bakanının evi-
ne -sadece bir faks mesajıyla- ilet-
meyi yetcrli bulmuş!..
Yüz binlerce insanın ölümün-
deki "küresel gerçek"ler böyle.
P. Symonds'un yorumundaki gi-
bi, Hint Okyanusu'nda tsunami
uyarı sisteminin kurulmasının
maliyeti, ABD'li, Avrupah ve Ja-
pon şirketlerinin bölgedeki emek
gücünü sömürerek elde ettikleri
devasa kârlarla karşılaştırıldığın-
da, aslında çok düşük kalıyor.
Ne var ki "tek kutuplu çıkar
dünyasımn küresel aymazlığı"
insanlığı bu gibi insani projeler-
den yoksun bırakıyor. Endonezya
Mimarlık Enştitüsü Başkanı Bu-
di A. Sukada da işte bu aymazlı-
ğın baş sorumlusu ABD'den gelen
yardımlara galiba sadece "dik-
katle" değil, aynı zamanda "nef-
retlc" de bakıyor olmalı.
C S Sulu ka Gokgurultülü
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lenirim:
Bakalım bu kez bakanlık adlarını değiştirmek zo-
runda kalacak mıyız?
Son operasyon gösteriyor ki, işin özünde değişen
çok fazla bir şey yok.
Hamam aynı hamam, tas aynı tas, bir tek tellak
deöişti!
Oncelikle vurgulayalım, son operasyon sırasında
gözaltına alınanlar, tutuklananlar suçlu değil, zanlı.
Geçmişte öyle büyük operasyonlar yapıldı ki, geri-
ye tek suçlu bile kalmadı...
Yine benzer bir durumla da karşılaşabiliriz. Bu
operasyon kamuoyuna aktanlan hedeflere dayalı
olmayabilir. Bambaşka amaçlarla, bambaşka kişi-
leri öne çıkarmak ya da geri çekmek üzerine yapıl-
mış bir çalışma da olabilir.
Zira, hükümetlerin yolsuzluklarla mukavelesine,
affedersiniz mücadelesine güven büyük ölçüde
erozyona uğradı.
Son operasyonda dikkati çeken kimi konuları
maddeleyelim...
1 - Ortalıkta yine altı üstü belli olmayan telefon ko-
nuşmaları dolaşmaya başladı. Yargıdan izin alına-
rak, suçlulann yakalanması ve belgelerin toplanma-
sı için başvurulan bu yöntem böylesi operasyonla-
rın başlıca konusu haline geldi. öyle anlaşılıyor ki,
önümüzdeki günlerde de en çok bir iki paragrafını
okuyacağımız, saatlersüren telefon konuşması kay-
dı göreceğiz.
Kayıtların yayımlanan bölümlerinin ortak özelliği
şu:
Tümünde ya bürokrat ya müteahhit suçlu. Hükü-
mete dokunan hiçbir şey yok!
2- Böylesi operasyonların yine ortak özelliklerin-
den biri de milletvekili bağlantısıdır. CHP'den
AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir
Nasıroğlu ileAğrı Milletvekili Cemal Kaya, parti de-
ğiştirme kararlannı şöyle açıklamışlardı:
CHP'de aradığımızı bulamadık!
Nasıroğlu ve Kaya suçlu demiyoruz ama, son
operasyonda tartışmalı ihalelerin şirket tarafında i-
ki milletvekili yakınlarının adları geçiyor.
3- Hükümet kanadındaki sözcükler ise tanıdık:
"Gittiği yere kadar gidecek..."
"Nereye kadar gidiyorsa oraya kadar gidecek..."
Geçmişteki operasyonlar da aynı tümcelerle baş-
lamış şu tümcelerle bitmişti:
"Kimse siyaseti yıpratmaya kalkmasın..."
Bu kez de aynı başlangıç noktasında görünüyo-
ruz. Bakalım devamı nasıl gelecek!
4- Halen yüce divanda pek çok eski siyasetçiyi
kapsayan davalar serisi devam ediyor. Aralannda
eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları da var. Es-
ki bakanların uygulamalarıyla bugünkü arasındaöz-
de ne fark var, merak ediyoruz!
Açmak gerekirse... Sistemde bir değişiklik yok.
Değişiklik kişilerde. Yine geleneksel olarak yolsuz-
luk iddialarına adı bulaşan siyasiler, kendi dönem-
lerinde "olayın üzerine giden kahraman" oluyorlar,
dönemleri geçince bir numaralı sanık!
Bu döngünün görünür gelecekte kırılması çok zor.
5- Pek çok siyasi iktidara yakışan bir söz vardır:
Sistemden beslenenler, sistemi değiştiremezler!
AKP'nin yolsuzlukla mücadele etmesi için her
şeyden önce ihale sistemiyle oynamaması gereki-
yor.
Oynuyor...
Yargıyı yönlendirmemesi gerekiyor.
Yönlendiriyor...
Dönem zengini yaratmaması gerekiyor.
Yaratıyor...
Bu saptamalarımız geçerli olduğu sürece yolsuz-
lukla gerçek anlamda mücadele edileceğine nasıl
inanabiliriz?
ankcum(« cumhuriyet.com.tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂ ILHAN
Devrimci' Dediğin!./11 1
• Ktışidi ııfı Athıı Sayfada
bir Sa'y Misak-ı Millisi'dir (buraya dikkat) ve böy-
le birSa'y Misâk-ı Millisi mâhiyetinde olan prog-
ram etrafında toplanmaktan hâsıl olacak şekil-
de, alelâde bir fırka mâhiyetinde tasavvur edil-
memek lâzım gelir..."
Acaba 'hanglsl'
farkında idı?
Aslında Ihtilâl'in lideri, sonraki aşamalar için Türk
milletine 'alelâde bir fırka' değil; Ispanya'da,
Fransa'da ciddi örnekleri görülecek, bir 'Halk Cep-
hesi' örgütlemeyi öneriyor; önermekle kalsa iyi, bir
güzel oluşturuyor da bu 'Halk Cephesi'ni! Üstelik
işlevinin güç, devrimi uygulamanın hayli zor olaca-
ğını biliyor; onları uyarmış; bu vesileyle, ne müthiş
bir şey söylemiş:
"...Efendiler, biz gerçek bir inkılâp yaptık ve in-
kılâbımızda devam ediyoruz; biliyorsunuz ki
memleketimizin birçok yeri, bilerek veya bilme-
yerek (buna karşı) ayaklandı. Âsileri yola getirmek
zorunda kaldık. Şimdiye kadar yaptıklarımız, an-
cak ondan sonra kurulabilmiştirve biliyorsunuz
ki (buraya dikkat!) Fransız Inkılâbı yüz yıl devam
etmiştir; üç yılda esaslı bir inkılâbın son bulaca-
ğını kabul etmek yanlış olur; belki zaman zaman,
şöyle veya böyle şeyler olacaktır; kanaatimizi,
değişmez; başarı ümitlerimizi hâkim kılmak sa-
yesinde, zafer bizimdir..." (Istanbul gazetecileri ile
Izmit Kasrı mülâkatı, 16/17 Ocak 1923)
O zaman, son fevkalade kurultayda iskemlelerle
voleybol oynayan hızlı CHP'Iİ 'takımına' sorulacak
soru şudur: Onlar, 'yüz yıl sürecek birdevrime' an
gaje olmuş bir 'Halk Cephesi'nin, 'zafere inanmış'
yandaşları mıdırlar; yoksayıllarını 'çevirkazıyanma-
sın' terâneleriyle geçiren, 'bukalemun' bir örgütün
'rasfge/e'tayfaları mı? Hem acaba, Gâzi'den son-
raki 7/der/er'den, acaba hangisi işin bu 'tarafının far-
kında' idi? 'Hiçbiri', olmasın?
Fâlih Rıfka bey, Gâzi'den, boşuna mı 'yalnızdı'
diye söz etmiş, Allah aşkına?
San basın kartıını ve ehliyetimi kaybettım.
Hükümsüzdür.
MlYASE İLKNVR