Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 ŞUBAT 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Zonguldak işçisi hazır
Zonguldak'taki maden işçileri yine
huzursuz. Yürüyor, slogan atıyor, dava
açıyorlar. Çünkü... Enerji Bakanı Hilmi
Giiler geçen yıl gelmiş, Türkiye'nin 10
milyon tonluk taşkömürü gereksiniminin
Zonguldak havzasından sağlanacağını
söylemiş, bunun 5 milyon tonunu
Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK),
diğer 5 milyon tonunu da özel sektörün
üreteceğini açıklamıştı. Sonra ne oldu?
Armutçuk, Alacaağzı ve Gelik Dikkanat
ihaleleri açılarak buradaki üretim özel
sektöre bırakıldı. Öbür yanda herkes
TTK'de de üretimin arttırılmasını
beklerken, TTK'ye ait Karadon ve
Üzülmez ocaklarında, yeraltında
kömüre ulaşmak üzere hazırlık işleri
ihaleye açılıverdi. Dahası, şehir
limanında bulunan merkez kömür
lavuarı kaldırılıp kömür yıkama işi de
özel sektöre verilmek istendi... TTK'de
örgütlü Genel Maden-lş Sendikası
Başkanı Çetin Altun, şimdi haklı olarak
doğrudan karşı çıkıyor yapılanlara:
"Hazırlık, hazırlık dediniz, havza
tarihinde ilk defa yeraltında
başkalarmın iş yapmasına izin verdik.
Ancak herkes gördü ki, bu işi bizden
daha iyi yapabilecek kimse yok.
Kimseyi kandırmanın ve insanları
oyalamanın anlamı yok. TTK'ye ve
ülkemize zaman kaybettiriyor, halkımıza
zarar veriyorsunuz. Bu yanlıştan derhal
vazgeçin ve hazırlık ihalelerini
aklınızdan çıkarın. Çünkü biz
buna izin vermeyeceğiz." Çetin
Altun, lavuarları özel sektöre
kurdurmanın ve TTK'nin kömürünü yine
özel sektöre yıkatmanın da "üretim
zinciri"ri\ bozacağını dile getiriyor ve bir
kez daha üstüne basa basa "İzin
vermeyeceğiz" diyor. Zonguldak TTK
işçisi, 5 milyon ton kömürü ocaklardan
çıkarmaya da, o ocakları elden
çıkarmamaya da hazır. Gerisini,
sözlerinden cayanlar düşünsün.
IŞIKKANSU
Cumhuriyetçi istifa
Cumhuriyet Kadınlan Derneği Başkanı Şenal Sarı-
han, Başbakanlık Insan Haklan Danışma Kurulu'ndan ay-
rıldı. Istifanın birkaç nedeni var aslında.
Birincisi: Şenal Sanhan, daha ilktoplantı sonrası AKP'nin
bu kurulu, insan haklan alanında bir samimi danışma ala
nı olarak değil, AB için göstermelik bir vitrin olarak kul-
landığı inancına varmıştı. Çünkü, o toplantıda kurulun, Tür-
kiye'nin Irak'a asker göndermemesi gerektiğine ilişkin
bir metin çıkarması üzerine Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül, kurul başkanı Ibrahim Kaboğlu'na "Böyle birgö-
rüşü nasıl açıklarsınız?" demeye gelen uyarılarda bulun-
muştu.
Ikinci neden, kurulun bir anlamdagürültüye getirilen 2004
yılı raporuna müdahale edilmesiydi. Raporda, başkanlık
sistemi özentisinden tutun da, insan hakları alanında re-
formlann göstermelik kaldığına değin iktidann uygulama-
larına yönelen bir dizi eleştirinin yer aimasına, bu kez Dı-
şişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, "AB ile
müzakere sürecinde böyle birrapor da neyin nesi olu-
yor?" diyerek karşı çıkmıştı. Üçüncü neden, Cumhuri-
yet Kadınlan Derneği Başkanı olarak Şenal Sanhan'ın kar-
şı çıktığı ve onaylamadığı azınlık raporu tartışmaları sıra-
sında iktidarın takındığı tutum, yaşanılan fiziksel, sözlü şid-
det görüntüleri ve bunların ardından açılan davalaria ar-
tık bir "insan haklan ortamı" kurulamayacağının ortaya
çıkmasıydı. Ve son neden: Kurulda, kadın haklan raporu
gündeme gelecekti ve raporun taslağı bitmişti. Raporda
türbanı başat konu yapma girişimleri ile birlikte kurul üye-
lerini değiştirme, iktidara yakın isimleri atama başladı.
Biranlamda, son günlerde en yetkili ağızlarda dolanan
"Türbanın serbest olması için araştırmayapıyoruz" söz-
lerinin birrastlantı olmadığı kanıtlanıyordu...
Cumhuriyetçi Şenal Sanhan için bardağı taşıran da iş-
te bu gelişme olmuştu...
Hukukçu Halit Çelenk, Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu'nun, "laikliğln korun-
masına gerek kalmadığı"r\[ ileri süren
kararını titizlikle okumuş, küçük not-
lar almıştı. Karara ilişkin değerlendir-
mesiniyapmadanönce, "Yargıcıngö-
revi" dedi, "önünegetirilen anlaşmaz-
lıkkonusuyazı hakkında toplanan tüm
kanıtlan objektifbir tutumla inceleye-
reksuç öğesiiçerip içeımediğinisap-
tamak ve bir karara vararak gerçeğe
ulaşmaktır."
Halit Çelenk'e göre; zorunluluk ol-
madıkça bu yöntemin dışına çıkarak
farklı düşünceleri birleştirme, yani iç-
tihatı birleştirme, düşünce aynlıklarını
ortadan kaldırma gibi bir yola gidil-
memesi gerekiyordu. Kaldı ki, söz ko-
nusu davada daireler kurulunun böy-
Yersiz, yetkisiz, isabetsiz
le bir görev ve yetkisi de yoktu ve bu
yetki içtihadı birleştirme genel kurulu-
na aitti.
Halit Çelenk'in karara ilişkin deger-
lendirmesine gelince... Kısaca şöyle:
"Olayda, 58 üyesi bulunan Ceza
Daireleri Genel Kurulu 2 7üye ile top-
lanarak 13-14 oyçokluğu, yani bıçak
sırtı bir farkla karara varrnış ve dava
konusu yazıda suç öğelerinin oluş-
madığı sonucuna vararakyerel mah-
kemenin mahkûmiyetkarannı ve Yar-
gıtay 8. Ceza Dairesi'nin onama ka-
rarını ortadan kaldırmıştır. Kurulun,
çalışmasını genişleterek ele aldığı la-
iklikkonusu, anayasanın 2. maddesin-
de yazılı olduğu üzere 'demokratik,
laik ve sosya! cumhuriyet'/'n onsuz oi-
mazniteliğinioluşturmaktadır. Anaya-
sa, 4. maddesi ile bu niteliğin değiş-
tirilemeyeceğini ve değiştirilmesinin
teklifbileedilemeyeceğinikabuletmiş-
tir. Bu anayasa maddesinin, gerek-
çeli karara tartışmalaryaratıcı bir bi-
çimde alınması, laiklik ilkesinin ceza
yaptınmı ile korunma altına alınması-
na gerek olmadığı değarlendirilme-
sinin yapılması yersiz, yetkisiz ve isa-
betsizdir.
Eğerböylesine önemli birkonunun
tartışılması gerekiyorsa -kibunun özel
prosedürleri vardır- 58 üyeli birkurul-
da geniş katılımlı bir toplantıda ele
alınması gerekirdi. Bunun düşünül-
memiş olması da isabetsiz olmuştur.
Ûte yandan, karşı oy yazılarıyla 47
sayfalık bir kararda yer alan anayasa,
yasa hükümleri, buyasalardaki deği-
şiklikler, hukuköğretisikaynaklan, yûk-
sekmahkeme karahan, Avrupa insan
Haklan Mahkemesi kararları karşısın-
da vanlan sonucun yerinde olmadı-
ğını da anımsatmakta yarar vardır."
Kararın gerekçesinin yazılmasında
etkin rol oynadığı söylenen ve birkaç
gün önce de birtoplantıda, 1923 Dev-
rimi'nin önderlerinden Mahmut Esat
Bozkurt'un kurguladığı Cumhuriyet'in
hukuksal temellerini sorgulamaya kal-
kan Yargıtay Ceza Genel Kurulu Baş-
kanı Osman Şirin'in dikkatine sunulur...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
2005 Yılı
TC Emekli Sandığı,
Emekli Aybğı Alt Sınırı
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Yasası
Ek Madde 19'da TC Emekli Sandığı'nca ödenecek, "alt sı-
nır aylıkları" bclirlenmiştir.
"Ek Madde 19 - Bu kanuna göre baglanacak emekli, adi
malnllük ve vazife malullüğü aylıklannın alt sınırı, bu kanu-
na bağh gösterge tablosunun 14'üncü derecesinin 2'ııci ka-
dcmcsi iizerinden 30 fiili hizmet yılı için hesaplanacak emek-
li aylığıdır.
Dul ve yetimlere ödenecek aylıklar, bu maddenin birin-
ci fıkrasına göre hesaplanan alt sınır aylığının;
a) Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise tamamından,
b) Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise %90'ından,
c) Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise %80'inden,
Az olamaz.
Vazife malulti erlerle, bunların dul ve yetimleri hakkında
da yukarıdaki hükümler uygulanır."
Bu maddeye göre 2005 yılı için belirlenen emekli aylık-
lannın alt sınırı:
TC Emekli Sandığı: Emekli Avlı&ı Alt Sınırı
2005
Dönemler
Katsayı-Aylıklar
Tabaıı Gösterge
Gcnel Kalsayı
Taban Kalsayı
1) Genel Aylık
2)KıdemAylık
3) Taban Aylık
4) Ozel Ta/minat
Toplam Aylık (TL)
Toplam Aylık (YTL)
1 Ocak 2005
30Haziran2005
520
1.000
40.100
486.000
16.681.600
16.040.000
388.800.000
121.904.000
543.425.600
543.43
1 Temmuz 2005
31Arahk2005
520
1.000
41.600
520.750
17.305.600
16.640.000
416.600.000
126.464.000
577.009.600
577.01
4447 sayılı yasanın 24. maddesi ile, TC Emekli Sandığı'ndan,
"emekli, adi nıalullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylığı
alanların", aylık artışları gösterge ve katsayı sisteminden çı-
karılıp, TÜFE'ye bağlanması öngörülmüştü. Ancak Anaya-
sa Mahkemesi aylık artışlarını TÜFE'ye bağlayan 4447 sa-
yılı yasanın 24. maddesini anayasaya aykırı bularak iptal et-
ti. Böylece TC Emekli Sandığı'ndan aylık alanların maaş ar-
tışları, 4447 sayılı yasasının yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2000
tarihinden bu yana, yine katsayı ve gösterge sistemine göre
yapılmaktadır.
1 Ocak 2000 ile 31 Aralık 2005 arasmda geçen 6 yıllık dö-
nem için TC Emekli Sandığı "alt sınır aylıkları", yüzde dört
yüz otuz beş (%435) artarak, 107 milyon 872 bin liradan,
577 milyon 10 bın lıraya (577 YTL, 10 YKr) yükselmiştir.
TC Emekli Sandığı 1 Ocak 2000 ile 31 Aralık 2005 ara-
sındaki dönemde aylıklar ve artış oranları:
TC Emekli Sandığı Alt Sınır Ayhğı
1 Ocak 2000 - 31 Aralık 2005 Dönemi
Artış
Yılı ve Ay
31 Aralık 1999
1 Ocak2000
1 Ocak2001
1 Ocak2002
1 Ocak 2003
1 Ocak 2004
1 Ocak 2005
31 Aralık 2005
Kalvayılar
Genel
12.000
13.810
18.240
30.300
34.300
36.420
40.100
41.600
Taban
77.000
88.500
117.600
197.700
329.250
429.250
486.000
520 750
TupİHm
Aylık (TL)
107.872.000
124.051.360
164.413.440
274.996.800
395.660.800
483.835.520
543 425 600
577 009 600
1 Ocak 2000 ile 31 Aralık 2005 Dönemi ioplamı
Artıs
TL
0
16.179.360
40,362.080
110.583.360
120.664.000
88.174.720
59.590.080
33.584.000
469 137.600
%
%0,00
%I5,00
%32,54
%67,26
%43,88
%22,29
% 12,32
%6,I8
%434,90
KİM KİME DUM DUMA BEIUÇAK behicak(o)turk.net
HARBt SEMİU POROY seinihporoyUryahoo.com
HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BILGÎN hayHtepîkuı mynet.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Şubnt ıvıvuı.mumtaz-arikan.com
KAS/F COOK'UN ÖLÜMÜL
ff-79 'PA SU6ÛH, ÜNUJ MffF V£ PENİZCİ JAMES COOK (JOIIİ)
HAW»İİ(HWAİ) 'PE S1 YStflNOA ÖLOÜKÜLPÛ. BİR YIL ÖNCE
U-ŞFETri&i BU ADALARGZU8UUA IKİNCİ KEZ £İDİYORt>U
VE GEMİSİNİ OMAKMASt GER£KMİÇTİ. COOK, "TİNE ÖN-
LAIZl KOMUK Et>£N XZ>yÜAJ AÇIĞINM PEMİR 4TT/&PI.
İLK GELİÇLEIZİNDE, Y£RLİLER EStCİ SİR EFSAHEYl ANIM
SIYA&İK OHU, YÜZEN SİR ADAYLA DĞNeCBSİME SÖZ
VEREN TANRILARl n
LOMOv
SANIP 8ÜYÜİC İLSİ GÖSTEZ-
MİŞLEGDİ.ANCAK,l>eNİ2CİLeeİN TÜM YİYECEKLeRİNİ
T»LAN EIMESİ ONlAei ÇOK ÛZMÛfTÜ. BU NEDENLE, İÜN
Cİ &EUÇLE0NOE PÜÇMAUCA OAV&INPILAR, 6£MİY£ '
AİT &Z DE KAYIK ÇAL/fJCA, COOK ICAI&yA ÇlZlP ŞEFİ
TVT&IZ ALMAK İSTBP/.KIVIPA YE£ÜLER.İ GÖISeN D£-
NİZCİL££ ZAMANSİZ 4TEÇ flÇTl. ONlARt EN6ELLEMEYE
ÇAUÇ/M CoofC, BİR UAWAİl'U mRAF/NPAN BIÇAIOMIPI.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı
günlük sivil toplum gazetesi
BİZİM CAZETE
tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları,
köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan
raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele...
7e/: 021251194 94- Abone: 0212 513 83 00
KÜÇÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLİIĞÜ'NDEN MENKLILÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
2004/142 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağrda cins, nıiktar ve krymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır.
Birinci arttırnıa 10.03.2005 günü saat 12 40-12.50'de Sultanmurat Mah. Sultanmurat Cad. Edip Sokak Oto Aygaz arkası Sefaköy ad-
resinde yapılacak ve o günü muhammen kıymetlerin yüzde 60'ma istekli bulunnıadiğı takdirde 15.03.2005 günü aynı yer ve saatte 2.
arttırma yapılarak satılacağı. Şıı kadar ki, arttırtna bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkinı bulmasinın ve satış isteyenin
alacağına rüçhanı olan alacaklinın toplammdan fazla olmasının ve bundan başka paraya çevırme ve payların paylaştırma masraflarını
geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedclı üzcrinde yüzde 18 oranında KDV'nın alıcıya aıt olacağı ve satış şartnamesinın icra dos-
yasinda görülebileceği, masrafı verildığı takdirde şartnamenın bir örneğının istcycne göndenlebıleceği, fazla bilgı almak ısteyenlenn
yukarıda yazılı dosya numarasıyla daıremıze başvurmalan ılan olunur.
Muliainiin.li kıyıııcli lira: 15.000.000.000.-TL. Adcdi: 1 adet. Ciıısi(Mahiycü vc önemli nitelikleri): 34-PIU 75 plaka sayılı Isısu 1995
modcl Fıber Fngorifik kapalı kasa NPR-595-04 tipı kırmızı rcnklı AOSO28694 motor NP-21467 şase nolu vasıta.
Basın: 5651
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Endogan'ın Referansları...
Fransa Meclis Başkanı Jean-Louis Debre, Anka-
ra'ya ayak basar basmaz Erdoğan'a "laiklik" üzerine
düşüncelerini sormuştu. Bunun nedeni Fransa'nın
"türban" meselesine atfettiği önem. Erdoğan malum,
türban yasağına karşı. Türkiye'nin AB üyeliğine di-
renç gösteren Fransa'da bunun ne kadar itici karşı-
landığını tahmin edebilirsiniz. Yalnız Fransa'da da de-
ğil, tüm AB ülkeleri için Erdoğan'ın "laikliğe" ilişkin gö-
rüşleri bir büyük soru işareti.
Debre ileyaptığı görüşmede hatırlarsanız Erdoğan:
"Laikliği biz sizden aldık, ama şimdi sizden önde-
yiz"(}) diyerek övünmüştü. "Weltam Sonntag"\r\ olay
röportajında ise: "Biz Türkler (Fransız modelinden zi-
yade) laikliğin Anglosakson yorumuna daha yakın du-
ruyoruz!" diyor. Erdoğan'ın laik sisteme bağlılığını sor-
gulayan AB çevreleri için; Alman gazetesine verdiği
söyleşi ilginç ipuçları sunuyor.
Türban için referans Diyanet ve Kuran
Erdoğan'ın atıf yaptığı "Anglosakson yorum" bir
defa nedir? önce oradan başlayalım. Anglosakson mo-
delde her şeyden önce din-devlet bağı tümden kesil-
memiştir. Ingiltere Kraliçesi aynı zamanda Anglikan ki-
lisesinin başıdır; ancak endüstri devrimini tamamla-
yan "toplum sekülerdir". Patriyarkal bağlardan yüz-
yıllar öncesinde kurtulmuş Ingiliz toplumu tümüyle"se-
külerleşmiştir". Bu modelin Türk siyasi tarihi, toplum
yapısı, sosyolojisi, devlet biçimi ile bir ilgisi olabilir mi?
Söyleşiyi yapan gazeteci Christoph Keese ne ya-
zık ki bu soruyu sormamış. Ama neticede Erdoğan böy-
le buyuruyor. Üstelik bunu; "Benim gönlümde yatan
aslan, kişisel tercihim budur!" diye takdim etmiyor:
"Biz Türkler" diyor: "Anglosakson yoruma daha ya-
kınız!" kişisel takdirini Türkiye adına yapıyor ve şak
diye oracıkta kestirip atıyor.
"Weltam Sonntag"\n "türban dinibirsimge mi, mo-
da aksesuvan mı?" şeklindeki sorusunu da: "Diyanet'in
türbanın dini simge değil, inancın ifadesi olduğu gö-
rüşüne vardığını, bu yüzden haçtan farklı birkonum-
da olduğunu" belirterek yanıtlıyor. Özetle: "Müslü-
man inancının ifadesi olan türban, dini simge haçtan
çok ötede, çok daha fazla bir şeydir. Haçla karşılaş-
tırılamaz.." demeye getiriyor.
Bu saptamayı yaparken anayasa ve yasaları, Ana-
yasa Mahkemesi'nin kararlarını değil, "Diyanet'i" re-
ferans gösteriyor. Işık Kansu da bu sayfada sorgu-
ladı bunu: "Başbakanı Diyanet'in fetva kurulu mu
bağlar, laik devletinyasaları mı?" Cevap veren olma-
dığı için bir kez daha ben de yineliyorum: Diyanet'in
görüşleri, türbanı 'dinselsimge ve dayatma' olarakta-
nımlayan Anayasa Mahkemesi kararlannın üstünde mi-
dir? Erdoğan'ın Fransa'yı da sollayan(!) 'Anglosak-
son laiklikyorumu' böyle bir şey mi?
'Referansımız Islam!'
"VVeltam Sonntag" röportajı belge niteliğinde. Do-
kuz yıl öncesinde gerçekleştirdiğimiz "Demokrasi
Amaç Değil Araçtır" söyleşisinde "Referansımız Is-
lam. Referansımıza ters hiçbir şey yapmak ve yaşa-
makistemiyoruz" diyen Tayyip Erdoğan'ın görüşlerin-
de çünkü hiçbir değişiklik olmadığını gösteriyor. "Dev-
let işleriyle din işlerinin aynlığına inanıyorsanız, kızh
nızın devlet üniversitelerinde dini simge takmayı bı-
rakmasını istemeniz gerekmez mi" sorusuna Erdoğan
bugün de gene "Kuran'da kadının kamuya açık yer-
lerde başörtüsü takması emrediliyor. Kızım da Kuran 7
uyguluyor" diyerek yanıt veriyor. Erdoğan'ın referan-
sı dün olduğu gibi bugün de "Kuran".
Başbakan sonra araya sokuşturduğu şu iki cümley-
le durumu kurtardığını sanıyor: "Ama buradan din-dev-
let aynlığına karşı olduğum sonucu çıkmaz. Din ve dev-
let işleri birbirinden bağımsız, yan yana yürür. Ikisini
yan yana uygulayıp birbirinden ayırabilirsiniz..."
Bunlar tümüyle havada kalan, afaki laflar. Başba-
kan bu işin çünkü "nasıl yapılacağını, nasıl becerile-
ceğini, nasılaltından kalkılacağını" açıklamıyor- ki me-
sele de bu zaten. Avrupa'nın merak ettiği ve Keese'in
Erdoğan'dan almak istediği başlıca yanıt bunun "na-
s//"ında düğümleniyor.
"Modern demokrasilerin kurallan ile Kuran 'ın emir-
leri bir arada nasıl bağdaşacak?" "Cumhuriyetçi laik
değerler, Islamla nasıl yaşayacak?"" Laikyasalar için
birey, Kuran 'da da ümmet ve cemaat kutsaldır. Top-
lum düzeninde cemaat mi, birey mi.. öne çıkacak?"
Avrupa'nın Türkiye'ye ve Erdoğan'a ilişkin ce-
vap aradığı sorular bunlar. "Welt am Sonntag"
okurlan ne demiş, ne düşünmüş, nasıl bir sonuç çı-
karmışlardır dersiniz?
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
1 2 3 4 5 6 7
SOLDAN SAĞA:
l/"KaşıkgagaB
da denilen ve
yurdumuzun
hemen hemen
bütün göllerin-
de yaşayan ör-
dek cinsi. 2/
Görünüşe göre
olacağı sanı-
lan... "Ölürise
— ölür/Canlar
ölesi değil"
(Yunus Emre).
3/ Cilacılıkta kullanı-
laıı bir tür zamk-reçi- ^
ne... Kapı ve pencere- „
lerin iist eşiği. 4/ Az
sözle çok şey anlatma...
Tanrı. 5/Afyon'un bir ^
ilçesi... Irmaklan geç- 5
mekiçınkullanılansal. 6
6/ Asya'da bir ülke... 7
Birnota. 7/Başlangıç- 8
ta yer alan... Leton- 9
ya'nın para birimi. 8/
"tstanbul'un orıa yeri — / Garipliğim, mahzunluğum
duyurmayın anama" (Orhan Veli). 9/Kuzey Kutbu'na
yaİcm bölgelerde yaşayan bir halk.
YUKARmAN AŞAĞIYA:
1/Geri geri uçma özelliği de olan küçük bir kuş. 2/Ağaç-
ta ilk olgunlaşaıı meyve... Kil ve kum karışuıu, sarı renk-
li, verimli balçık. 3/ Türlü renkte çiçekleri olan güzel
bir süs bitkisi. 4/ Salıip... Bir iç organı kaplayan ya da
ayıran ince deri... Silisyum elementinin simgesi. 5/Kı-
lığından ya da davranışlanndan hoşlanılmayan itici
kimseler için kullanılan sözcük... Alıştırma. 6/Rütbe-
siz asker... Kürekle yürütülen dar, ıızun ve hafif bir tek-
ne. II Sözü boş yere uzatma... "Şahinim var bazlanm
var / — alışkııı sazlanm var" (Karacabğlan). 8/ tngil-
tere'de ve öteki bazı ülkelerde kız okullarında oynanan
top oyunu... Eski dilde su. 9/Japon lirik dramı... Pos-
ta sürücüsü. >
G
Ö
C
E
K
•S
O
S
E
R
I
K
A
•A
P
A
L
E
M
•ç
E
P
E
R
E
N
|
K
I
R
A
C
I
B
|
S
A
K
I
N
•K
I
K
A
R
O
S
•L
A
C
O
B
E
R
•D
O
N
I
T
I
•o
M
A
C
A
Nİ
A
R
•Z
E
K
A
T