Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 11 ŞUBAT2005CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TÜRKİYE
Istanbul K 3 Sinop K 4 Adana PB 11
Edirne PB
Kocaeli K
_3 Samsun
5 Trabzon
K 5 Mersin PB 11
Çanakkale PB 4 Giresun
K 6 Diyarbakır K 4
K
Izmir PB Ankara PB
Manisa
Aydın
PB 7 Eskişehir PB
PB
Denizli PB
_9 Konya
7 Sıvas
PB 1
PB -6
Zonguldak K 3 Antalya PB 11 Kars
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
K
K
K
K
<6
4
2
-6
-3
K -11
Tüm bölgelerımiz parçalı
bulutlu, Marmara'nın do-
gusu, Karadenız kıyıları.
Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'nun doğusu ile Bolu,
Duzce vo Artvın çRvralerı
kar yaflışlı geçecek. Hava
sıcaklığında önemli bir de-
ğlşiklik olmayanak, mev-
sım norınallerının altında
seyredecek. Yurdun kuzey,
iç ve doğu kesimlerinde
kuvvetli buzlanma ve don
olayı görulecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo K 3 Berlin K 5 Moskova K -6
Helsinki K -3 Budapeşte K
Stockholm K 4 Madrid
_4 Aşkabat K -1
PB 14 Astana PB-12
Londra Y 10 Viyana
Amsterdam Y 7 Belgrad
Brüksel Y 8 Sofya
_K 5 Taşkent K
B 6 Bakû
Paris 8 Roma
_B 3 Bişkek K
PB 13 Tiflis K -10
Bonn 9 Atina 9 Kahire Y 17
Münih K 5 Zürih K 4 Şam K 8
•! "Ş*Moskova
T a ş k e r
"»Tahran
Parçalı bulutlu Sisli H, Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu
OK a r i ı Sulu kar Gdkgürultülü
GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı I. Sayfada
narak- doğrulamak zorunda kaldı.
Böyle hareket edeceğini bilmek için RTE'yi, es-
ki günlerini, Islamcılıktan laik Cumhuriyetçiliğe
dönüşüne değin geçirdiği aşamaları izlemiş ol-
mak yeterli.
Türbanla ilgili demeci ortaya çıktığı gün Uzak
Asya'nın birkentinde "Yazılanların bir kelimesi bi-
le doğru değildir" dedi. Tam anlamıyla doğrudan
bir yatanlama!
Ama gazetecinin görevini layıkıyla yaptığını ka-
nıtlayan açıklamalarından sonra ayakları suya er-
di.
Bu kez, "Efendim benim sözlerim eksik yayım-
landı" demeye başladı ve türban sorununa ancak
"toplumsal mutabakat sağlandığı zaman " çözüm
getirilebileceğini, demeçte bu önemli vurgulama-
nın yer almadığını söyledi.
Iktidarın uyguladığı bu yöntem demeci doğru-
luyor, ancak giderek sertleşen tepkileri yatıştır-
mak için kaz yanmasın diye (gerçeği) çeviriyor!
•••
öyle de olsa böyle de olsa, gerçek değişir mi?
RTE'nin ilk önce aklına gelen -daha doğrusu bi-
linç altına gizlediği- idealleri birden söylediğini ve
sözleri tepki uyandırmca dünden çıkıp bugünle-
re dönen kıvırmalara benzer davranışla durumu
kurtarmaya çalıştığı unutulabilir mi?
Eski kimliği ortaya çıkıyor; "ama eski maya öy-
lesine işlemiş ki, sıkıştığı zaman, ne kadar bastı-
rırsa bastırsın belli noktalarda ortaya çıktığını"
söyleyen CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz sap-
tamalarında haklı değil mi?
Fakat ana muhalefetin çıkışları bilinen kimliği-
ni sergilemeye yeterli oluyorama; kimilehnin söy-
lemleri sadece RTE'yi eleştirmekle sınırlı kalıyor.
örneğin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar,
türbanı değil, Başbakan'ın bu konudaki "çelişki-
lerini" sergilemeye çalışıyor.
"Bu milletin değerleri üzerinde siyaset yapıl-
mamasını" isterken; daha önceki demeçlerinde-
ki vurgulamaları saklı tuttuğunu gösteriyor.
Nedir daha önceki saptamaları? Türban konu-
sunda AKP gibi düşündüklerini açıklayan, bu ko-
nunun çözümünde iktidar girişimlerine destek
vereceklerini içeren demeçler!
DYP iktidar ve belli çevrelerin siyasal simge
olarak kullandığı türbanın yasaklanmasını değil,
tamamen serbest bırakılmasını istiyor.
Iktidan ve Başbakanını, sorunu bir an önce çöz-
meleri konusunda sıkıştırıyor.
Türbanın serbest bırakılması için çalışmalarya-
pılmasını destekliyor.
Ne çare; Ağar, Anayasa Mahkemesi'nin, Danış-
tay'ın, son olarak Avmpa Insan Hakları Mahke-
mesi'nin yasağı onaylayan kararlarına karşı. Tıp-
kı iktidar sahipleri gibi konuşuyor.
Devlete ve devletin yasalarına uzun yıllar hiz-
met veren bir insanın bu tutumunu yadırgama-
mak olanaksız.
Yoksa, bu gerçekleri bilmesine karşın hâlâ tür-
ban konusunda AKP gibi düşünmeyi, hâlâ türban
yasağının kaldırılmasına destek vermeyi sürdür-
mesi, Ağar'ın bu tutumu, üç buçuk daha fazla oy
için mi?
Eğer böyle ise yazık! Zira, onca çabaya karşın
anketler DYP'nin hâlâ yüzde 10'un altında yerin-
de saydığını gösteriyor.
Türban örneği RTE'nin kafasından kimi konu-
ları atamadığının kanıtı.
Bir başka kanıt öğrenci affını yeniden canlan-
dırmaları... Henüz affa uğrayacak öğrencilerin sa-
yısını saptayan istatistiksel rakamlar ortaya çık-
madı.
Türban nedeniyle kaç kız öğrencinin üniversi-
te yaşamına son verildiğini merak etmez misiniz?
AKP'liler Meclis'te sözde diyalog, muhalefetle
uzlaşma arayışları içinde. Öyle görünüyorlar.
Ama, "üniversitelerle mutabakat yapılmadan
konunun gündeme getirilmesine karşı çıkan"
CHP'nin bu yaklaşımına -düne kadar- olumlu bir
harekette bulunmadılar.
Iktidarın tutumu nasıl bir diyalog arayışı, mu-
halefetle uzlaşma politikası ise...
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...'Hangi' CHP?!.."
• Baştarafı Arka Sayfada
"...Zümre, kapitalistlerin tasniatları mahsûlü
ve emperyalistlerin müdâhale ve tahakküm ve-
silesi olan dış borçları ve ecnebi imtiyazları, ma-
sum halk hesabına en zalim külfet sayar. Umû-
mi kardeşliği kurmak isteyen Halk Zümresi, mu-
hârebe ve mücâdeleyi, ancak tahakküm ve isti-
lâlara engel olmak ve Emperyalizmi imha ve in-
sanlar arasındaki fitneyi gidermek için meşrû
göriir; ve bu vazifeyi istisnasız her fert hakkın-
da, gücünün yettiği kadar, hem mâlen hem be-
denen mecbûri sayar..."
Halk Zümreslnden
Halk Fırkası'na...
...Bildiğimiz o ki, 'Halk Zümresi'nden Halk Fır-
kası'na kadar, bir hayli zaman geçecektir; önceki ör-
gütlenmelerden, Halk Iştirakiyûn, mayasındaki ve
terkibindeki Ittihatçılık virüsü; Hakkı Behiç Bey'in,
Komünist Fırkası'ysa, -kimbilir belki de- o sıralar,
aynı zamanda Işgalci Yunanh'yla flörtü olan Çerkez-
lik bulaşıklığı yüzünden, ne umulanı başarabilmiş, ne
bekleneni verebilmişti. En önemlisi, Hâlide Edip Ha-
nım'aatfedilen, o 'tesbit'; Mustafa Kemal Paşa, bir
zaman Sosyalizm üzerinde tetebbuatta bulunduk-
tan sonra, bir akşam sofrasında dava arkadaşlarına
sonucu açıklamıştır:
"...Sosyalizm, amele sınıfının fikriyâtıdır; mem-
leketimizde sanayi yok ki, amele olsun, binaena-
leyh Sosyalizmi icâbettiği gibi tahakkuk ettire-
meyiz..."
Peki ne yapabilirdik? O, yine solda kalıp, soldan
hareket ederek, Halk Fırkası formülüne gelmiştir
ama, o formül, acaba ondan sonra uygulandığını
gördüğümüz ve yaşadığımız mıdır?
Yargıdan Kızıltepe sansürü
Mardin CumhuriyetSavcılığı, Insan Hakları Komisyonu 'nun bilgi ve belge
istemini reddettL CHP'li Ersin, 'Komisyon işeyaramıyor, hadım edüdVdedi
TÜREY KÖSE
ANKARA - Mardin Oumhuri-
yet Savcılıği, TBMM tnsan Hak-
lan Komisyonu'nun Kızıltepe
olayıyla ilgili olarak bilgi, belge
ve dosya istemini reddetti. Ko-
misyonun dünkü toplantısında bu
konu tartışılırken söz alan CHP
izmır Mılletvekili Ahmet Ersin,
"Komisyon bıınu hak etti, hiç-
bir ağırlığı yok. 27 aybk siirede
bu komisyon hadım edilmiştir"
deyince tartışma çıktı.
TBMM insan Haklan Komis-
yonu Başkanı Mehmet Elkat-
mış toplantı öncesinde yaptığı
açıklamada, "Mardin Kızılte-
pe Cumhuriyet Savcılığı'nın
komisyonlaı ına bilgi, belge,
dosya vermediğini" bildirdi.
Elkatmış, "Duruşma gününü
bile hildirmc nezaketini gös-
termediler, kendi olanakları-
mızla öğrendik. Bizim yargıya
müdâhale etme, talimat vcrme
gibi bir niyetimiz yok" dcdi.
Hlkatmış, Kulp raporuyla ilgili
olarak AİHM'ye yapılan başvu-
ruyla ilgili dosyanın Dışişleri
Bakanlıgı tarafından kendileri-
ne ulaştırıldığını kaydederken
adli tıp raporunu beklediklerini
vurguladı. Elkatmış, "Kulp ola-
yıyla ilgili olarak Genelkur-
may'dan bilgi istendi mi" soru-
su iizerine "Dosyayı bilmiyo-
ruz. Adli tıp raporunu bekli-
yoruz. Ondan sonra inceleye-
ceğiz" demekle yetındi.
Güneydoğu'daki kayıplar ve
öncelikle Kocaeli, Tekirdağ,
Adana, İstanbul cezaevlerini in-
celeyeceklerini de kaydeden El-
katmış, Urla Barboros Çocuk
Köyü ile ilgili savlann da gün-
demlerinde olduğunu bildirdi.
Toplantıda, Mardin Cumhuri-
yet Savcılığı'nın komisyonun is-
temini reddetmesi ve başvuru
yazısını da geri göndermesi tar-
tışma yarattı. Ret gerekçesi ola-
rak da, ilgili yasa ve anayasanın
"Hiçbir organ, makam, merci
veya kişi, yargı yel kisinin kul-
lanılmasında mahkemelere ve
hâkimlere emir ve talimat ve-
remez, genelge göndercmez,
tavsiye ve telkinde huluııa-
maz" denilen 138. maddesi gös-
terildi. Komisyonda hukukçular-
dan bu konuda mütalaa alındık-
tan sonra Adalet Bakanlığı'na
başvuruda bulunulması karar-
laştınldı. Edinilen bilgiye göre,
CHP'li Ersın şu görüşleri dile
getirdı: "Mardin Cumhuriyet
Savcılığı'nın davranışı çok
ağır.Ama komisyon bunu hak
etti. Hiçbir işe yaramadı.Ce-
len yazılardan haberimiz ol-
muyor. Alınan kararlar uygu-
lanmıyor. Kulp raporuyla ilgi-
li olarak Cenelkurmay'a yazı
yazılması kaı arlaştıı ılıyoı, ya-
zılmıyor. Başkanın, alınan ka-
rarları tck başına uygulama-
ma yetkisi var mıdır?"
Ersin'in sözlerine bazı
AKP'lilerin "Politika yapma"
diye tepki gösterdiği aktarıldı.
Bazı AKP'lilerin ise "Üslubuna
katılmıyoruz. Ama içerik ola-
rak doğru" dedikleri öğrenildi.
öğrencinin işkenceyle öliımii
Polisin tutanağı
ifadesiyle çelişti
SERGİJLCANIGÜR
BURDUR - Bur-
dur'un Ağlasun ilçesin-
deSağhkMeslckYük-
sekokulu öğrencisi Ha-
lil Yulu'nun işkenceyle
öldürülmesi davasında
bılgilerine başvurulan
polisler, olay sonrasın-
da tutrukları tutanakla
çelişen ıfadeler verdi-
ler. Polisler rutanakla-
rında, Yulu'yu öldüren-
lerin birkaç kişi olduğu-
nu yazmalanna karşın
mahkemede sadece bir
kişinin adını verdiler.
Burdur'un Ağlasun
ilçcsine bağlı Başköy
beldesinde 11 Kasını'da
evlerine çağırdıkları 14
yaşındaki kızları
Ş.O.'nün erkek arkada-
şı HalilYulu'yu işkence
yaparak öldürmekle
yargılanan 6'sı tutuklu
7 sanık diin hâkim kar-
şısına çıktı. Burdur Ağır
Ceza Mahkemesi'nde
görülen duruşmada tu-
tuklu sanıklar Ş.Ö. ile
babası Halil Özer, an-
nesi Fatma Özer, Ha-
bip Alkan, Erdal De-
mirtaş, Ali Demir ve
tutuksuz sanık Meh-
met Arslan hazır bu-
lundu. "Kız kaçıı ma-
ya iştirakten" sabıkası
bulunan ve iki ayn cina-
yetten yargılanan, an-
cak beraat cdcn Halil
Özer, mahkemede yap-
tığı savunmada olay gü-
nü Halil Yulu'nun, kızı-
nı sürükleyerek götür-
düğünü belirterek şun-
lan söyledi:
'15-20 dakika
kürekle vurdum'
"Ben de kürekle
vurmaya başladım.
Yaklaşık 15-20 dakika
devam etti. Sonra ak-
rabalarım Ilabib Al-
kan, Ercan Demirtaş,,
Ali Dcmir ve Mehmet
Aslan'ı çağırdım. Şah-
sı hastancyc götürmek
için yola çıktım. Sonra
yol kcnarına bırak-
tım. Diş çeknıe, yanak
kesme ve ayağından
tavana asma gibi iş-
kence suçlanıalarını
kahul etmiyorum."
Duruşmada ifade ve-
ren polis memurlan Ali
Özkan vc Süleyman
Köklü ise çelişkili
açıklamalaryaptı. Olay
yeri görgü tutanağında
Halil Yulu'nun "Halil
Özer ve adlarını bil-
mediğim şahıslar ta-
rafından Başköy'de
defalarca darp edil-
dim. Isimlerini söyler-
sem beni ve ailemi öl-
dürmekle tehdit etti-
ler" sözlenne yer ve-
ren polisler, duruşma-
da sadece Halil Özer'in
adını verdiler. Polisler,
hâkimin "Şalııs tekil
mi kullandı, çoğul
mu" sorusuna yanıt
vermediler.
İstanbuVda
ikigün
daha kar
Yurt genclindc ctkili
olan kar yağışı yaşamı
olumsuz etkilerken
yağışın bir haftadır ct-
kili olduğu Istan-
bul'da diin sabah gii-
neş kısa süıeli de olsa
yüzünü gösterdi. Gü-
neşle birlikte kentin
karlar altındaki güzel-
liği de ortaya çıktı.
Akşam iş çıkışı saatle-
rinde ise kar yağışımn
ctkisini yeniden arttır-
nıası üzerine ba/ı böl-
gelerde trafik durma
noktasına geldi, yurt-
taşlar zor anlar yaşa-
dı. tstanbul'da kar
yağışının bugün ve ya-
rın da etkili olması
bekleniyor. Kentte ek-
si değcrlerde scyreden
hava sıcaklıkları, pa-
zar günündcn itibarcn
10 dcrcccye kadar
yükselecek. Bu arada,
Batman'ın Sason ilçc-
sinc bağlı Taşlıca nıez-
rasında ilköğretim
okulu bahçcsine kar
kütlesi düşnıesi sonu-
cu 2 öğrenci yaralan-
dı.(Fotoğraf:AA)
SAKIK'IN
•PİŞMANLIK"
ISTEMt
REDDEDİLDİ
DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanlıgı,
I998'de Kuzey Irak'ta yakalandıktan sonra Türkiye'ye getiri-
len ve 256 kişinin ölümünden sorumlu tutularak ömür boyu
hapse çarptınlan "Parmaksız Zeki" kod adli Şemdin Sa-
kık'ın Pişmanhk Yasası'ndan yararlanma istemini reddetti. Ba-
kanlık, gerekçe olarak Sakık'ın, verdiği bilgilerle örgütün da-
ğılmasına katkı sağlamasına karşın merkez komite üyesi olma-
sı ve yüzlerce kişinin ölümünden sorumlu lutulmasını göste-
rirken son karan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi verecek.
Amaçları Öcalan'a af istemi
• Baştarafı I. Sayfada
ken, kültürel hak peşindekı si-
yasal bir güç ızlenimı vererek
Avrupa'daki lobi çahşmalarını
yürütüyor.
Bu çalışmaların kökeninde
öcalan'a en kısa 5, en uzun 10
yıllık süreçtc özgürlüğün sağlan-
ması yatıyor. özellikle Güneydo-
ğu'da DEHAP öncülüğünde,
IHD'nin de aralarındabulunduğu
kimi kitle örgütlcri Öcalan'ın ser-
best kalması için kampanya yürü-
tüyor, cezaevindeki PKK'lilcr aç-
lık grevi, yakınlan ise kültürel et-
kinlikler yapıyor.
Mitinge hazırlanıyorlar
Strasbourg'da 12 Şubat'ta yapı-
lacak "Öcalan'a Özgürlük,
Kürt Sorununa Demokratik
Çözüm" mitinginin hazırlığı da
sürüyor. Öcalan'ın 15 Şubat
1999'da yakalanmasının 6. yıldö-
nümü nedeniyle düzenlenecek
mitinge yoğun katılım sağlanma-
sı için Fransa Kürt Dernekleri Fe-
derasyonu önderliğinde Avrupa
ülkelerindekı 80'i aşkın derneğin
yöneticileri çaba harcıyor. Stras-
bourg Place de üare'de yapılacak
mitinge Avrupa Parlamentosu'-
ndaki 23 vekilin yanı sıra Türkı-
yc'dcn de bazı sanatçı ve yazarla-
rın destek vereceği ileri sürülü-
yor. Bu kampanyadan sonuç ahn-
ması hedcfi, PKK'nin yeniden
saldın ha/ırlığı girişimlerinin ge-
rekçelerinden birini oluşturuyor.
Örgütün saldın planlarından
bınnin ardında ise dağdaki mili-
tanlara genel af sağlanması yatı-
yor. KONGRA GEL, Osman
Öcalan'ın örgütten ayrılmasıyla
başlayan çözülmeyi, stratcjisini
siyasal platforma yayarak eritme-
yi hedefliyor. Tabana, sosyal ve
kültürel haklannın engellendiği
yolunda propaganda yapan
KONGRA GEL, örgüte katılım-
ları yoğunlaştırmak için de dina-
mik bir yapı yaratmaya çalışıyor,
güç gösterisi için sılaha sarılaca-
ğını ve kan dökeceğini duyııru-
yor. Bu strateji uygulanırken,
dağdan kaçmak isteyen kadrola-
ra da moral pompalanması amaç-
lanıyor. KONGRA GEL, Kürtçe
dil kursları, TRT'de Kürtçe ders-
ler, Kürtçe yayınlar gibi kültürel
ısteklerıne yenilerini katmak ve
tabanı canlı tutmak için dc terö-
rün yaratacağı kaosu gündeme
getırmeyı bir strateji olarak be-
nimsiyor. Ancak tüm bunlann ya-
nı sıra örgütün Doğu'da yeniden
lojistik yığılma hedefının ana
amaçlarından bırını de bölgesel
dengelerden pay alma çabası
oluşturuyor.
KONGRA GEL'in ikilemr
Öcalan her ne kadar, "Kürt
devletinin sonu, Filistin-lsrail
gibi olur. Felsefi olarak, siyasi
olarak, hem de mevcut güncel
siyasi koşullar itibarıyla Kür-
distan için devletleşmeyi iste-
mek hazin sonuçlar yaratabi-
lir" dese de örgüt, 20 yıllık terör
hareketiyle gündemde tutmaya
çalıştığı Kürt varlığınındevletleş-
mesinde, rantı K. Irak'takı KDP
ve KYB'ye bırakmak istemiyor.
Talabani ve Barzani'yi "Kürt
feodali" olarak tanımlayan örgüt,
bu grupların ABD'nin olası bir
saldınsında kendilerine kaı şı kul-
lanılmasından da kaygı duyuyor.
KONGRA GEL, Kürtlerin dev-
letleşmesi ve KDP ile KYB ara-
cıhğıyla yok edilecekleri endişe-
sinde ikilem yaşıyor. öcalan bu
yüzden, "Kürtlerin kendi için-
de, sınırlara dokunmadan Kürt
demokratik konfederalizmini
kurabileceklerini" söylüyor.
Örgütün, PKK'yi yeniden ku-
rarak saldın talimatlan vermesi-
nın ardındaki hesaplarının ne
denli tutacağı bıünmıyor. Ancak
Öcalan'ın 19 Ocak'ta avukatları-
na söyledığı şu sözlere bakıldı-
ğında tehdıdın boyutlan ıyıce dı-
şa vuruyor: "Türkiye demokra-
tik duyarlıük gösterirse bütün
problemler çözülür. Aksi halde
'Demokratik ulus şansını verme-
yeceğiz, PKK'yi boğacağız, Bar-
zani, Talabani yardımcı olacak,
Iran'la anlaştık, şunla bunla an-
laştık ortadan kaldırırız' derler-
se fclakct olur. PKK aşılırsa,
Kürt Hizbullahı hortlar, Kürt
milliyetçiliği egemen olur, Kürt
dinciliği, Nakşibendiciliği gcli-
şir. Erdoğan'ı bir kez daha uya-
rıyorum.Ya uzlaşmaya gelirsi-
niz ya da Kürt milliyetçiliğini
durduramazlar."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı I. Sayfada
Bir başka deyimle, Abbas devlet başkanı olacaktı
ama, gidişi yönlendirici bir rol oynayabilecek miydi?
Avivi'ye göre, intifadaya karşı çıkan Abbas'ın Isra-
il Başbakanı Ariel Şaron'la geçmişte kurduğu ilişki-
ler olumlu meyveler verecekti. Dört yıl süren derin gü-
vensizlik yeni bir başlangıçla aşılabilirdi. Abbas'ın ilk
günlerde verdiği demeçler de iyimserliği besliyordu.
Nasıl Almanya ile Fransa Ikinci Dünya Savaşı boyun-
ca birbirini çok kırdıysa ve sonrasında akıllı adımlar
atıp barışı yakaladıysa aynı şey burada da olabilirdi...
Avivi'nin iyimser değerlendirmelerini gülümser
dinledik ve gerçekleşmesini diledik...
ABD Dışişleh Bakanı Condoleezza Rice'lagörü-
şen Abbas ve Şaron, 8 Şubat'ta Mısır'ın Kızıldeniz
kıyısındaki kasabası Şarm El Şeyh'te buluştu. İki li-
derin verdiği mesajlar Avivi'nin dile getirdiği umut-
lu'bakışın arkasının gelebileceğini gösteriyordu.
Her şeyden önce Şaron ve Abbas şu sözü verdi:
Artık şiddet yok!
Sadece son 4 yıl içinde şiddete 5 bin kurban ver-
miş bir bölge açısından son derece önemli bir adım.
Bunun devamında halen Israil cezaevlerinde bulu-
nan 8 bini aşkın Filistinli tutuklunun en azından bir
bölümünün serbest bırakılması var. Arkasından top-
rakların masaya yatırılması...
Elbette kolay bir süreç değil. Kaldı ki Hamas, da-
ha tarafların avuçlarındaki el sıkışmasının sıcaklığı
gitmeden ateşkesi tanımadığını açıkladı.
Tarafların anlaştığı takvimde bir sapma olmazsa
birkaç hafta içinde Abbas, Şaron'un çiftliğine gide-
cek. Burada ikinci bir zirve yapacak,
Mısır Devlet Başkanı Mübarek ve Ürdün Kralı Ab-
dullah bu yakınlaşmayı desteklemek ve arkasının
gelmesini sağlamak amacıyla Tel Aviv'den çektik-
lerı büyükelçilerini yeniden gönderme kararı aldık-
larını açıkladılar. Israil ve Filistin'in yanı sıra Arap
dünyası da yaşananlardan yorgun ve artık dinlen-
mek istiyor!
Şaron-Abbas buluşmasında ABD'nin etkin rolü
olduğu kesin. Bush yönetiminin Arap dünyasına
ilişkin "Böyle gidemez" diye başlayan görüşleri bü-
tün bölgede "Ne olacak?" beklentisi yarattı. Filis-
tin'le Israil arasında (çok çok güç de olsa) sağlana-
cak bir barış bölgede yaşanacak öteki gelişmelerin
de ılımlı sürmesini sağlayabilir.
Ortadoğu gibi bölgelerde savaşmak barışmaktan
kolaydır. Zaten dışarıdan müdâhale edenler de böl-
genin sürekli kendilerine muhtaç olması için sağlam
ve kalıcı bir barışı çok arzu etmezler. Şaron'la Ab-
bas en azından bir araya gelme-gelmeme komplek-
sini atmış durumda. Şimdi her ikisi de büyük düşü-
nebilecek mi düşünemeyecek mi, sorun bu.
Şaron ve Abbas'ın kendi aralarındaki duvarı yık-
ması, Israil'in inşa ettiği 700 kilometrelik uzun du-
varın soğukluğunu gidermiyor ama, bizce başlıca u-
mut şu:
Bölge insanlarının barışın tadına varması!
Bu tat, kanı tepebilir.
İki tarafın da aşırı ucunu törpüleyebilir.
Türkiye'ye ne düşer?
Israil'in Ankara Büyükelçisi Avivi, Türkiye'nin iki ta-
rafla da görüşebilen ender ülkelerden olduğunu vur-
gulayıp ekliyor:
"Bu iş uzun soluklu. Elbette iki tarafın da uçlan var
ama, bölgenin gerçeklerine dayalı olarak bir arada
yaşamazorunluluğu da var. Türkiye, iki tarafın genç-
lerini düzenli programlarla buluşturabilir. Yazkamp-
lan ya da benzer organizasyonlar düzenleyebilir..."
Biz, öneriyi aktarmış olalım.
Avivi ile sohbet ederken söz elbette Irak'ın bütün-
lüğüne, Israil'in Irak'ta var olduğu iddiaedilen faali-
yetlerine geldi. Avivi'nin değerlendirmesi şöyle:
"Biz bu bölgede Türkiye'yi üzecek hiçbir adım at-
mayız!"
ankcum(" cumhuriyet.com.tr
Benzinde indirim
• ANKARA (AA) - Benzin türlerinin rafineri çıkış
fiyatlan, bugünden geçerli olmak üzere ındirildi.
I UFRAŞ'tan edinilen bilgiye göre, kurşıınsuz benzi-
nin rafineri cıkış fiyatındaki indirim yüzde 4, süper
benzininki ise yüzde 4.02 oldu. Süper benzinin rafi-
neri satış fiyatı metreküpte 421.65 Y'l'L'ye, kıırşunsıız
benzinin fiyatı da 434.41 Y l'L'ye genledı Pompa sa-
tış fiyatlannm, süper benzinde yüzde 0.97, kurşunsuz
benzinde ise yüzde 1 civarında gerilemesi bekleniyor.
Sigaraya ÖTV zammı
M ANKARA (AA) - Sıgarada geçen hafta yapılan
ÖTV artışının aıdından ilk zam geldi. Philip Morris-
Sabancı (Philsa) şirketi, bazı iirünlerinin fiyatıııı
yüzde 2.9 ile yüzde 15 arasında değışen oranlarda
arttırdı. Uzıın Marlboro'nun fiyatı 3.75 YTL'ye,
Kısa Marlboro'nun fiyatı da 3.5 YTL'ye çıktı. Philsa,
Kısa Lark'ın fiyatını 2.3 YTL'ye yükseltirken Parli-
ament King Size Kutu'nun fiyatı 3.60 YIL oldu.
'Yolsuzluklardan silkinmeliyiz'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel
Merkezi'nde Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu'yıı
kabııl eden Deniz Baykal, Türkiye'nin yolsuzluk
konusunda sılkmmeye ıhtiyacı bulunduğunu söyledi.
Baykal "Işinc gelcnlc mücadcle, gclmeyeni görmez-
den gelme çarpıklığı ortadan kaldırılmalı" dedi.
Demir'den hükümete çağnı
• İstanbul llaber Servisi - Pir Sııltan Abdal 2 fem-
muz Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Murtaza Demir, hükümet üyelerine mesaj göııdererek
aklın, çağdaşlığın yanında yer alarak, dinci uygııla-
malara tepki gösterme çağrısı yaptı Demir, "Yargı-
da, basında, TBMM'de türbana af tartışmasında hcp
ılımlı Islam devleti modeline geçiş hazırlığının izleri
vardır. Büyük birader böyle istemektedir" dedi.
Lisanslı depoculuk dönemi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tarımda
arz dengesizliği ve fiyat istikrarsızlığım önlemeyi
amaçlayan Tarını Ürünleıi Lisanslı Depoculuk
Yasası, genel kurııldan geçtı. Yasaya göre, üretıcıler
lisanslı depolara verecekleri ürünler karşılığı alacak-
lan senetlerle kredı ve finansman sağlayabikcek.
NüPüs cüzdanınıı kaybettim. Hükümsüzdür.
AYIŞIĞIM YAŞAYAN
,