Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE
+
CUMHURİYET SAYFA
ekonomi(&cumhuriyet.corn.tr 13
İTO Başkanı Yıldınm, Tormula 1' inşaatıyla ilgili usulsüzlük iddialarınm gerçeği yansıtmadığını söyledi
'Ben buişeadımıkoydum'Ekonomi Servisi - istanbul Ticaret
Odası (ITO) Yönetim Kurulu Başkanı
MehmetYıkunm, Forrnula 1 inşaatında
usulsüzlük bulunmadığııu belirterck,
"Bugüne kadar 24 ihale yapıldı. Hcpsi-
rıiıı arkasındayım, hepsinin altına inıza
attım ve atmaya yeniden de hazırun" de-
di. Yıldınm, Formula 1 'e ilişkin düzen-
lediği basın toplantısında, dünyamn da
gündetnindc olan böyle bır projeyle il-
gili nel vc objektif bilgilen ılgılıler ile
kamuoyuııa aklarmak arnacıyla bu top-
lantıyı gerçekleştiıdiğini söyledi. Yıldı-
nm, özetle şu açıklamaları yaptı:
• !>u anda Hvreıı Inşaat'ın 20 trilyon
lira alacağı var. Neyin fazla ödemesi?
Kim uyduruyor bunlan. Yaptığımız iş,
thale Kanunu'na tabi değil, dolayısıyla
kendi seçtiğimiz 3 firma arasından en
uyguıı olduğunu düşündüğümüze işi
verdik.
• Evren lnşaat'a yapılan her ödeme-
nın kayıtları var. Bugüııe kadarki ara
ödemelerde, ikinci ödeme geldiğinde
birincısı ancak ödennıiş. Yani sürekli
• Formula 1 inşaatında usulsüzlükyoktur.
Bugüne kadar 24 ihale yapıldı. Hepsinin
arkasındayım, hepsinin altına imza attım ve
atmaya yeniden de hazırım. Tekyol diye bir
firma ne Formula 1 'e ne. de İTO ya müracaat
etti. Böyle bir kaydı yoktur.
Şu anda Evren Insaat 'ın 20 trilyon lira alacağı
var. Neyinfazla ödemesi? Çok haşarılı bir proje
var. Bu projeyi de kimseye pisletmem. Hiç
kimsenin de pisletmeye hakkı yoktur. Müfettişler
bu konu hakkında benimle hiçbir görüşme
yapmadılar. y
içerde alacağı kalmış. Uk 3 ay hiç para
almadan işe devam etmiştır
- Müfettişlerce hazırlanan raporun
konu kesinleşmeden dağıtılması suc.
Hakkımızı arayacağız.
• ihale Komisyonu, proje içın günler-
ce pazarhk ve özel inceleme yaptı, ya-
pabilecek en iyi finnaları secti.
• Evren tnşaat'ın bugüne kadar hiç-
bir kurum, kunıluş veya kişiyle davası
yok. Bu işi yapacak maddi güce sahip.
En büyük yağmurlarda bile 2 bin 200
dönüm arazıde bır avuç su bulamazsınız.
• Ihalede en fazla tenzilat önerdiği id-
dia edilen lekyol diye bır firma ne For-
mula l'e, ne de İTO'ya müracaat etmiş-
tir. Böyle birkaydı yoktur. Teminatı yok-
tur. Formula 1 şirketi böyle bir firmaya
davet, şartname, dosya vermemiştir.
• Bugüne kadar zaten müfettişler ge-
lip de kimseye gül vermediler. Dananın
altında bıızağı ararlar. Doğmamış ço-
cuğa herkes don biçiyor. Aynı iddialar
daha önce de dile getirildi, ama bugün
iTO'nun seçimi var diye gündeme gel-
di. Bu, Mehmet Yıldınm'ı yıpratma po-
liıikasıdn. Ama kimse muvaffak ola-
mayacak.
• Motor Sporları ve Organizasyon
AŞ (MSO) bir taahhütte bulundu. ller-
de Formula 1 bittiğinde eğer MSO'ya
bir para gelirse, gelecek para tamamen
motor sporlanna harcanacak. Hiç kim-
se bir çıkar sağlamadı. 50 milyar lira ile
kuruldu. Şu anda sermayesi 1 trilyon li-
radır. 700 milyar lirası Formula 1 şirketi
tarafından, 300 milyar lirası dernek
tarafından yatırıldı. Hiç kimse parasız
ortak olmamıştır. Hiç kimseye çıkar
sağlanmamıştır.
I Jlaşım ve güvenük gibi altyapı sorunları sürüyor.
Sanayi siteleri
sorunlarla
boğuşuyor
• Aralannda Tekstilkent, Perpa, Istoç,
Aymakoop, Masko, Demirciler Sitesi,
rCuyumcukent, Çorap ve Triko îmalatçılan
Sanayi Sitesi'nin de bulunduğu sanayi
siteleri 20 yıldır biürilomiyor.
SEDAAKDOĞAN
SİBELBAHÇETEPE
îstanbul'un çok sayı-
da bölgesinde kurulan
ve yapımı hâlâ devam
eden sanayi sitelerinden
beklcnen verim alına-
mıyor. Bu dıırunıun ne-
deni olarak ise ulaşım
ve güvenlik sorunlan ile
altyapı yetersızlikleri
gösteriliyor.
Aralannda Tekstil-
kent, Perpa, Istoç, Ayma-
koop, Masko, Demirci-
ler Sitesi, Kuyumcukent,
Çorap ve Triko îmalatçı-
ları Sanayi Sitesi'nin de
bulunduğu sanayi sitele-
ri, 1984yılındadönemin
İstanbul Belediye Baş-
kanı Berircüiıı Dalan /a
manında yapılmaya baş-
landı. Ancak bu sitelerin
yapımı, üzerinden 20 yı-
lı aşkın bir süre geçme-
sine karşın hâlâ bitırıle-
mecii. Dalan, kentte bu-
lunanyakJaşık 100 sana-
yi sitesinin şu anki duru-
mu konusunda "Belediye
başkanlığım döneminde
en büyük hiznıetinı sana-
yi siteleri projcsini lıaya-
ta geçirmekür. Bu proje-
de hedefim iç içe geçmiş
olan üretim, turiznı vc
konaklanıayı birbirin-
den ayırarak İstanbuPu
planlı bir yapıya oturt-
maktıveprojeninbaşart-
lı olduğunu düşünüyo-
runı" dedi. Dalan, dağı-
nık olan esnafın, lkıtelli
ve çevresine gitmeme
nedeni olarak gösterdik-
leri ulaşım sorununun isc
metronun yapımı ile or-
tadan kalkacağını dile
getirdi. Sanayi siteleri
yöneticileri ise dolum
oranlan son yıllarda art-
masma karşın ekonomi-
ye yeterlı katkıyı sağla-
yamadıklannı belirttiler.
Sorunlarneİer?
Sitelerden tam verim
alınamamasının neden-
leri şöyle:
• tkıtelli ve çevresin-
de ulaşımın yetersizli-
ği, sürdürülen raylı sis-
temin bitirilememesi.
f' Elektrik, su gibi
bazı altyapı sorunları.
ı/ Bazı işyerlerinin
kişi ve kurumların ihti-
yaçlarını karşılayacak
büyüklükte olmaması.
\/ Güvenlik sonınu.
^ Eminönü ve Kara-
köy çevrusinde merkezi
bölgclerdeki dükkân
sahiplerinin konumları-
nı kaybetmek isteme-
meleri.
1MF: BÜTÇEDE KARŞTLIĞ1 YOK
'Teşvikkapsamı
genişletilmemeli'
ANKARA (AA) -
1MF Türkiye Temsilci-
si Hugh Bredenkamp,
teşvik kapsamındaki il
sayısını 36 ilden 49'a
çıkartılmasını öngören
teşvik yasa tasarısının
şu anda kendilerini en-
dişelendiren bır konu
olduğunu söyledi.
Bredenkamp,
CNBC-E televizyonu-
na yaptığı açıklamada,
TBMM'ye sevk edilen
söz konusu yasa tasan-
sı ile ilgili olarak, "özel-
likle büyüklüğünü dii
şünecek oluısanız büt-
çedc bir kaynağı ulnıa-
dığı için şu anda bizi en-
dişelendiren bir konu"
dedı.
Yeni stand-by anlaş-
masının onaylanması
için Vergi Idaresi ile il-
gili yasanın TBMM'dcn
geçmesi gercktiğini di-
ğer 2 yasa tasarısının
hükümet tarafından
TBMM'ye sunulması-
nın yeterli olacağını be-
lirten Bredenkamp, tak-
vımı IMF'nin belirle-
mediğini, hükümetin ve
TBMM'nin kendi süre-
ci olduğunu ifade etti.
Off-shore siteler üzerinden, kredi kartı ile oynanan bahisler ve vergi kaybı önlenecek
Sanal dütıyada at yarışı
• Bahislerin çeşitleri
arttırıldı, sanal ortamda
da müştcrck bahis
oynanmasına olanak
sağlandı.
ANKARA (AA) - At Yarışlan
Müşterek Bahisler Tüzüğü yeni-
lenerek, bahislerin çeşitlen arttı-
nldı, sanal ortamda da müşterek
bahıs oynaıımasına olanak sağ-
landı.
Müşterek bahisçilere, 4'lü ve
5'li ganyan, 71i plase ve plase
2'1İ ile daha fazla kazanma
olanağı getirilirken sanal or-
tamda müşterek bahsin le-
gal hale getirilmesi ile off
shore siteler üzerinden, kre-
di kartı ile oynanan, mılyon-
larca doları bulduğu tahmin
edilen bahisler ve bundan
kaynaklanan vergi kayıpla-
rı önlenecek.
FORMULA 1'E BAHİS YOLU AÇILIYOR
SporTotoTeşkilat Müdürü Erde-
nayOflas, sporda müşterek bahis
oynatına şcklindc genişletilen ye-
ni kanunun çıkması durumunda
Formula l'de oynatmayı diişiin-
dükleıi bahislcrdcn cn az 10 mil-
yon YTL (10 trilyon lira) hasılat
beklediklerini kaydettL Oflas, fiıt-
bolda müşterek bahis oynatnıa
yetkisi veren 7258 sayılı kanuna
işaret ederek bu kanunun diğer
spor dallannı kapsayacak şe-
kilde genişleti-
lerek çıkanl-
ınasıııııı söz konusu olduğunu
söyledi. Konuyla ilgili kanun tas-
lağının hazırlanrlığını ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali Şahin'e iletildiğini
belirten Oflas, düzenlemeye uzun
süren çalışmanuı ardından nihai
şcklin verildiğini ve bir an önce
yasalaşmasını beklediklerini ifade
etti. Erdenay Oflas, "Formula
Tde oynatmayı düşündüğümüz
bahislerden en az 10 milyon YTL
hasılat bckliyoruz. Sayın Bakam-
nıı/ da kanunun ivediliklc çıkma-
sını istiyoı"
Bayilikler veriliyor
At Yarışlan Müşterek
Bahisler Tüzüğü ye-
nılenerek Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Sanal ortamda at yarışı
bahisleri konusunda bayilik
verilmesi konusunda da baş-
vuruların alınmasına devam edi-
liyor. Müşterek bahisçiler, ileri
aşamalarda açılacak sanal ortam
bayileri ile ımzalayacaklan abo-
nelık sözleşmeleri çerçevesinde,
vadesiz banka mevduat hesapla-
nna bağlı olarak, telefon, cep te-
lefonu, internet, iııteraktif dijital
televizyon, çağrı merkezi vc ben-
zeri yollarla müşterek bahis oyna-
yabilecek. Sanal ortam üzerinden
müşterek bahis oynayanların işa-
retledıkleri görüntü alanları,
"•elektronikkııpon" olarak kabul
edilecek. Müşterek bahis satışla-
nnda, kredi kartıyla veya taksitli
ödeme yapılmayacak.
DİE'nin araştırmasına göre gelir düzeyi yükseldikçe yaşam memnuniyeti artıyor
Mutluluk paraya endeksli
• Yurttaşlann yüzde
9.3'ü çok mutlu, yüzdc
48.7'siyse sadece mutlu.
Çok mutsuzlar yüzde
2.9'da, mutsuzlarsa yüzde
9.5 düzeyindc kaldı.
ANKARA(CumhuriyetBüro-
su) - Devlet Istatistik Enstitü-
sü'nün (DtE) araştırmasma gö-
re, Türkiye'de "mutlu" olduğu-
nu ifade edenlerin oranı yüzde
48.8'c yükseldi. Bu oran 2003
yılında yüzde 47.6 olarak ger-
çekleşmişti. Araştırmaya göre,
hane halkı geliri 1 milyar 167
milyon ve üzerinde olan bireyle-
rin mutluluk oraru yüzde 72.6'ya
çıkarken geliri 319 milyon lira-
nın altındaki bireylerde bu oran
yüzde 41.9'a kadar geriliyor.
Yurttaşlann yüzde 6l'i geleceğe
umutla bakarken yüzde 25'i ge-
leceğinden kaygı duyuyor.
DİE, ilkini 2003'te gerçekleş-
tırdiği "Yaşam Memnuniyeti"
araştırmasınm geçen yıla ilişkin
sonuçlannı açıkladı. 2004 yılı
kasım ayında 6 bin 714 bireyle
görüşülerek yapılan araştırmaya
göre, mutlu ve çok mutlu oldu-
ğunu ifade edenlerin oranı yüz-
de 58 oldu. Anketin sonuçların-
dan dıkkat çekenler şöyle:
• Türkiye'deki kadınların yüz-
de 10.2'si çok mutlu, yüzde
51.3' ü ise "mutlu" olduğunu be-
lirtiyor. Çok mutsuz kadınlann
HALKIN YÜZDE 70'İ SICAK BAKIVOR
Erkekler AB y
yi
daha çok istiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Istatistik Enstitü-
sü'nün (DİE) yaptığı araştırma,
Türkiye'de bir referandum yapıl-
ması durumunda halkın yüzde
70.2'sinin "Türkiye'nin AB'ye
üye olıııası" yönünde oy kulla-
nacağını ortaya koydu. Araş-
tırmaya göre, yüksekokul me-
zunlarının yüzde 83.4'ü, okur
yazar olmayanlann da yüzde
49.9'u AB üyeliğini desteklıyor.
DÎE'nin, "Türkiye'de Bireylerin
AB Üyeliğine Bakışı" konulu
araştırmasınm sonuçlan açık-
landı. Araştırmada, Türkiye'de bir refe-
randum yapılması durumunda Türki-
ye'nin AB'ye üye olması yönünde oy
kullanacağını ifade edenlerin oranı yüz-
de 70.2, üye olmasına karşı yönde oy
kullanacağını ifade eden bireylerin ora-
nı da yüzde 16.2 olarak belirlendi. Re-
ferandum yapılması durumunda, Türki-
ye'nin AB'ye üye olması yönünde oy
kullanacağını belirten erkeklerin oranı
yüzde 77.5 olarak belirlenirken kadın-
ların yüzde 63.1 'i de üyeliğe "evet"
diyeceğini belirtti. Buna karşın erkek-
lerin yüzde 17.1 'i, kadınların da yüzde
15.3'ü üyeliğe karşı yönde oy kullandı.
oranı yüzde 2.5'te, mutsuzların
oranı da yüzde 8.4'te kalıyor.
• Erkeklerde mutluluk oranı
daha düşük. Yüzde 8.4'ü çok
mutlu, 46.l'i mutlu.
• Mutluluk oranı üniversıte ve
yüksekokul mezunları arasında
yüzde 66.8'e kadar çıkarken, li-
sc vc dengi okııl mezunları ara-
sında yüzde 58.2, ılköğretim ve
ortaokııl mezunları arasında
yüzde 58.3, ilkokul mezunları
arasında 57.7, okuryazar olma-
yanlar arasındaysa yüzde 53.5'e
iniyor.
• Asgari ücretin altında gelire
sahip bulunan bireylerin yüzde
41.9'u mutlu, yüzde 23. 4'ü ise
mutsuz olduğunu ifade ediyor.
En mutlu kesimiyse yoksulluk
sının olan 1 milyar 167 milyon
liranın üzerinde geliri olanlar
oluşturuyor. Bu gruptakilerin
yüzde 72.6'sı mutlu, yüzde 7.4'ü
ise mutsuz olduğunu belırtiyor.
Geliri 834 milyon-1 milyar 166
milyon lira arasında olanların
yüzde 67.2'si mutlu, yüzde 7.4'ü
mutsuz, 584-833 milyon lira ara-
sında olanların yüzde 61.5'i
mutlu olduğunu ifade ediyor.
• Polisin olaylara zamanında
müdahale ettiğini düşünenlerin
oranı yüzde 69i2, jandarmanın
zamanında müdahale oranı ise
84.4 olarak hesaplandı.
İŞÇtNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Takıntı
Istesek de istemesek de ABD'nin tezkere,
Başbakan Erdoğan'ın türban takıntılarınatakıl-
mak zorunda kalıyoruz.
ABD, Türkiye'den doğrudan kara gücü ile gi-
rememiş olsa da Irak'ı çok kolay işgal etti. Kos-
koca Irak'ın işgalinde çok az sayıda esker kay-
bı oldu. Asıl kayıpları sonradan, Irak bataklığın-
dan çıkamama sürecinde, günümüzde de de-
vam etmekte. ABD'nin Irak bataklığında boğuş-
tuğu süreçte, işgal sonrasında, Türkiye'nin sivil
işçilerden, şoförlerden kayıpları, işgalin birinci
ortağı Ingiliz askerlerinden fazla. ABD'nin işgal
sonrası gereksinimlerinde Türkiye'nin hizmetle-
ri, komşu ülke ve stratejik ortak(!) olarak çok
daha fazla. Bu tezkere takıntısının, durup durup
gündeme getirilmesi niye?
Rice'ın Türkiye açıklamaları; birçok televizyon
kanalına verdiği özel demeçlerinde, yıllar sonra
tezkerenin uzun bir paragraf olarak yer almasın-
da ilk akla gelen, ABD'nin Türkiye'nin kırmızı
çizgilerini yok sayan Irak politikalarında kendi-
ni haklı çıkarma refleksi. Başbakan Erdoğan ve
Dışişleri Bakanı Gül'ün iç kamuoyuna yönelik
sert demeçlerinin ABD katında hiçbir anlamının
olmadığını gösteren ABD kaynaklı açıklamalar,
Kürdistan, Musul, PKK politikalarında bir deği-
şikliğin söz konusu olmadığının yeni kanıtları.
Türkçesi, "Biz sizin için önemli olan hiçbirşe-
yi ciddiye almak zorunda değiliz, ama siz bizim
istediğimiz hiçbir şeyi ret edemezsiniz" anlamı-
na gelen bir üsluptaki tezkere takıntısı, bir baş-
ka boyutu ile gelecek için istenenlere yönelik bir
tehdit aracı olarak da kullanılmış oluyor. "Iran,
Suriye, BOP içinde size biçilen role, sizden is-
tenenlere uygun davranın.." uyarısında, kulak
bükülmüş oluyor. Bu noktada satır arası verilen
mesajlarda asıl tehdit, ekonomi ayaklı.. Erdoğan
Hükümeti iktidarında katlanan dış borç, piyasa
dengelerinde yabancı sıcak para kaynakları
üzerinden yapılmış bulunuyor.
ABD'den bunca zaman sonra nerede ise du-
rup dururken bombardıman gibi gelen tezkere
takıntısının asıl nedeninin yukarıda sıraladıkla-
rımla açıklanmış olabileceğini sanmıyorum. Tez-
kere Meclis'ten son dakikada dönmemiş olsay-
dı bugün, Irak işgali gerekçesiyle Türkiye'de on
binlerce ABD askeri yerleşmiş olacak, sayısız ki-
ralanmış toprak parçası ABD'nin sınırları için-
deymiş gibi, sayısız üs de ABD'nin hizmetinde
kullanılabiliyor olacaktı. Hükümetin Meclis'in
onayından geçirmeden verdiklerini bilmiyoruz
ama, yine de ABD Türkiye topraklarını istediği
gibi kullanabilmede, bugün tezkere ile olabile-
ceğinden çok geride bir çizgide. Asıl kızgınlık,
takıntı bu olmasın?
• • •
Hani Başbakan Erdoğan'ın iktidara gelmek,
Meclis'te çoğunluğu elde etmekle çantada kek-
lik gördüğü türban zaferinde, çok yol almış ol-
sa da istediği noktaya gelememiş olmasının ta-
kıntısı gibi. Durup durup düşündükçe, aklına
geldikçe hayıflanıp öfkesini denetleyememesi
durumu yani. Başbakan'ın, bakanlarının icraat-
larının, söylediklerinin, duruma göre mehter yü-
rüyüşü ile almakta oldukları yolun bütününe
baktığınızda, cumhuriyetin en önemli ilkelerin-
den laikliğinfenahaldeayaklar altına alındığı, bu
kavgada simge yapılan türbanın zaten bayrak
yapıldığı ortada.
Laik devletin hukukdüzenlemelerinde, ilkele-
rinde, şeriatın, dinsel inancın yorumlanmasının
ölçü alınabilmesinin yeri olabilirmi? Islamın de-
mokratik yorumlanması, reformu iyi bir şey ola-
bilir. ABD'nin günümüz çıkarlarında, dünya üze-
rindeki oyunları, hesaplarında, radikal Islama
karşı ılımlı Islam arayışları öne çıkabilir. ABD kü-
resel sömürünün emperyal gücü olarak, ülkele-
ri parçalama, halkları sömürme, birbirlerine kır-
dırma aracı olarak ırk ve din ayrımcılığını kulla-
nabilir. Bu nedenle de kavram kargaşası yara-
tarak insan hakları, demokrasinin olmazsa ol-
maz ilkeleriyle oynayarak özgürleşme ile ayrım-
cılığı kasıtlı karıştırabilir.
Bush ile Erdoğan kapalı kapılar arkasında
Türkiye'nin "Ilımlı Islam, Müslüman demokrat"
kimliği üzerinde anlaştılarsa, laik Türkiye Cum-
huriyeti gerçekten ortadan kalkmış olacak mı-
dır? Geçici iktidarların iradesi, rejimlerin, devlet-
lerin iradelerinin üzerinde midir? İnsan hakları,
demokrasi; rejim ilkeleri, hukuku üzerine evren-
sel ve ülkesel ölçeklerde geçebilirler mi?
Dünyanın, ülkelerin geleceklerini, geçici lider-
lerin, iktidarı ele geçirişlerindeki demokratiklik,
meşrulukdaçoktartışmalı liderlerin takıntıları mı
belirleyecektir? Yoksa evrensel, ulusal insanlı-
ğın varlığındatemel olmuş değerler, hukuk ilke-
leri mi geçerli olacaktır? ABD, Bush iktidarı is-
tediği gibi yorumlasın, Erdoğan iktidarı oyun
içinde oyunla sahneye çıksın. Türkiye Cumhu-
riyeti, laik, bağımsız birdevlettir. Halkının çoğun-
luğu Müslüman olsa da devletinin dinsel kimli-
ği yoktur. Yönetiminde evrensel insan hakları,
hukuku geçerli olacaktır. Dini inançlar eksenin-
de hukuksal düzenlemeler çabası, devletin var-
lık nedeni ile çatışmalıdır...
soner@cumhuriyet.com.tr
Dış borçta rekor ödeme
ANKARA (ANKA)-
Türkiye, 2004 yılında
rekor düzeyde orta ve
uzun vadeli dış borç
geri ödemesi
gerçekleştirdi. Özel
sektör ve kamu sektörii
30.5 milyar dolara
« ulaşan anapara ve faiz
ödemesi yaparken yeni
borçlanma ise 28 milyar dolar olarak
gerçekleşti. Türkiye'nin yıllık orta ve uzun
vadeli dış borç geri ödemelerindeki yükseliş
trendi 2004 yılında da devam etti. 2003 yılında
27.8 milyar dolar olan kamu ve özel sektörün
toplam orta ve uzun vadeli dış borç anapara ve
faiz geri ödemeleri geçen yıl 30.5 milyar dolara
kadar yükseldi. Bu Türkiye'nin şimdiye kadar
bir yıl içerisinde gerçekleştirdiği en yüksek borç
gen ödemesını oluşturuyor. Türkiye bundan
önce en yüksek ödemeyi 28.9 milyar dolarla
2002 yılında yapmıştı.