17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2005 CUMA HABERLER Rektörler Komitesi'nin ardından baro başkanlan da Van'da toplanma karan aldı Aşkın'adestekçıkarmasıANKARA/tSTAlNBUL (Cumhu- riyet) - Van Yüzüncü Yıl Ûniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın tutuklanmasına sert birbildiri ıle kar- şı çıkan Rektörler Komitesi, yann Van'da toplanıyor. Rektörler, cezaevin- de tutuklu bulunan Rektör Yücel Aşkın'ı da ziyaret etmeyi planlıyor. Baro başkanla- n da soruşturmayla ilgili Van Cumhuriyet Başsav- cısı Kemal Kaçan'ın 'gJzHBk" ilkesine uy- mayarak açıklama yapmasına tepki ola- rak bugün Van'da toplanacak. Rektörler önceki gün yayımladıklan sert bildirinin ardın- dan. Aşkın'a sahip çıkmayı sürdürecek. YARCININ SİYASALLAŞTIRILMASININ AÇIK CÖSTERCESİ' Izmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın tutuklanması- nın sıradan bir olay olmadığını belirtti. Dava açılmadan kim- senin suçlu ilan edılemeyeceğini anlatan Erdemir, Aşkın'ın turuklanmasının yargının sıyasallaştınlmasının açık gösterge- si olduğunu ifade etti. Ankara Barosu însan Haklan Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, olayın insan haklan ve CMY açısından ciddi sa- kıncalar içerdiği bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: "Rek- törler Komitesi'nin yanh açüdamasından öğrenildiğioe göre, RektörAşkm 10 saati aşkın bir süre ayakta sorgulanmışür. Bit- kin ve yorgun obnasına rağmen oturmasına izin verilmeyen ve ClVrV anlamında sadece şüpheli saydan bu kişinin ifade ve sor- gusunun bu usuDe icrası CMY'nin 148. maddesinin 1. fikrast- na aykmdır. Bu nedenle yine aynı maddenin 3. nkrasına göre nza ile verilmiş oba da ifadesi deül olarak kuDanılamaz.'' Önceki günkü toplantıda rektörlerin Van'a gitme karannı hep birlikte aldığı öğrenil- dı. "Aşkm'a destekçıkmak için ne yapma- hyn" dıyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdo- ğan Teziç'e rektörlerin, "Van'a gjdeüm" yanıtını verdiği ifade ediliyor. Bu arada daha önce Rektör Aşkın'a destek vermek amacıyla 23 Ekim Pazar günü topluca Van'a gitmeyi kararlaşhran rektörlerin planuıda değişüdik oldu. Buna göre, yann Van Yü- züncü Yıl Üniversitesi'nde YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç'in başkanlığında saat 16.00'da Rektörler Komitesi toplanacak. Rektörler aynca Prof. Dr. Aşkın ile görüş- mek üzere Van Kapalı Cezaevı'ne gıdecek. Rektörlerden sonra baro başkanlan da Van'da toplanma karan aldı. Başkanlar, bu- gün saat 11.00'de Van Barosu'nda bir ara- ya gelecek. tstanbul Barosu Başkanı Ka- zını Kokuoğm, Van da toplanma karannın 15 Ekim 2005 'te Ankara'daki Baro Baş- kanlan Toplantısı'nda alındığını söyledi. Van Cumhuriyet Başsavcısı Kaçan'rn da- ha önce de "\an Barosu'nda PKKTfler var" şeklınde açıklamalar yaptığını behrten Kolcuoglu, u Bu tür açıklamalar çok teh- tikelL PKK yasadışı bir örgüt Böyle bir şey varsa, bunu araştırmak da savcının göre- vidir. İ stehk savcının, ithanı ettiği kurum bir baro" dedı. Atatürk'le rejim düşmanı Nursi'nin Van'da üniversite kurulması düşünceleri çatışıyor Van'davasiyetsavaşlaıı MEHMETFARAÇ Dinci basının Prof. Yücel Aşkın ve laik kadrosuna yö- nelik sürdürdüğü saldırı, AKP'nın Yüzüncü Yıl Üru- versitesı'ni kullanarak YÖK üzerindeki hesaplannı da dı- şavuruyor. Bu hesap aynı za- manda Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Âtatürk ile rejim düşmanı Saidi Nursi'nin Van'da bir üniversite kurul- masıyla ilgili vasiyetinden ga- lip çıkmayı da içeriyor. Van, Cumhunyet öncesi Kürt isyanlannın önemli bir durağı, Cumhuriyet sonrası ise laiklik karşıtı kesimlerin etkin bir kalesi olarak kulla- nılıyor. Yaşamınınbirbölümü- nü Van'da geçiren Nur hare- ketinin kurucusu Saidi Nur- si, dini ilimlerle fen bilimle- Atatürk'ün 1 Kasım 1937'detdvasiyeti: Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en giizel bir yerinde ükokulu ve nihayet üniversitesi ile modern bir kültürşehri oluşturmakyolunda şimdidenfaaliyete geçümelidir. Oaidi Nursi 'nin Abdülhamid'e 1907'de verdiği dilekçe: Nefs-i Van 'da medrese nam-i me'lufiyle, ulum-i diniyeve fönun-i lazime ile beraber, hiç olmazsa, eüişer talebe bulunmak ve oraca medaro maişetleri hükumet-4 seniyece tesvidedümek üzere üç dar-üt-ta 'lim te'sis edilmeüdir. rinin aynı ortamda verilece- ği "Medreset-üz Zehra" adı- nı verdiği "Büyük tslamÜni- veratesPnin "Şark'ta tesisi" için bu kentte uzun süre çaba harcıyor. Nursi bu isteğini bir dilek- çeyle 1907'nin sonlannda Sul- tan Abdülhamid'ın özel ka- lemine de yansıtıyor. Nur ta- lebeleri yüz yıldır sonuç alma- ya çalıştıklan bu dilekçeyi şeyhlerinin vasiyeti gibi algı- lıyor, mücadele veriyor: "Nefs-i Van'da medrese nam-ı me'lufiyle, ulum-i di- niye ve fünun-i lazime ile be- raber, hiç olmazsa, eüişer ta- lebe bulunmak ve oraca me- daro maişetleri hükumet-i se- niyece tesvid edilmek üzere üç dar-üt-ta'lim te'sis edilmeli- dir. Bazı medarisin dahi ihya- SL maddi,maneviKurdistan'ın hayat-ı istikbahyesini te'min eden esbab-ı mühimmesin- dendir. Bununla maarifin te- meli teessüs eder." Türkiye'de milli eğitimden vakıflara, derneklerden Kuran kurslanna kadar örgütlenen Yenı Asyacısından Kürt ts- lamcısına ve dünyanın 80 ül- kesinde okullar açan Fethul- lah yandaşlanna kadar tüm "Nur şagirtleri" Nursi'nin Medreset-üz Zehra vasiyeti- ni yenne getirmenin kavgası- nı veriyor. Nurcular bu uğur- da Urfa'dan Manisa'ya, Er- zurum'dan Van'daki ünıver- sitelere kadar onlarca eğitim kurumunda örgütleniyor, la- ik gruplan sindirmeye çalışı- vor. AT,TATURKUN VASİYETİ Türkiye'de üniversite sayı- sının bir elin parmaklannı geçmediği dönemlerde Cum- huriyetin kurucusu Büyük Önder Atatürk, şeyhlerin, ta- rikat ve cemaatlerin Van üze- rindeki hesaplannı fark edi- yor. Onun Van'da bir çağdaş üniversite kurulması yolun- da, 1 Kasım 1937'de söyledi- ği sözleri de vasiyet niteliğin- de tarihe geçıyor: "Doğu bölgesi için Van Gö- lü sahillerinin en güzel bir ye- rinde ilkokulu ve nihayet üni- versitesi ik modern bir kültür şehrioluşturmakyolundaşim- diden faaliyete geçümehdir.'' Saidi Nursi'nin talebeleri Nur medreselerinde, Işıkev- leri'nde risaleleri Medreset- üz Zehra'nın ders kitaplan gibi okurken devlet Ata- rürk'ün vasiyetini 45 yıl son- ra yerine getirme ugruna ha- rekete geçiyor ve Büyük Ön- der'in doğumunun 100. yı- lında Van Yüzüncü Yıl Üni- versitesi 'ni kuruyor. Ancak müritleri Nursi'nin vasiyetini bu kurumda yaşa- ma geçirmek için mücadele- ye girişirken başta Urfa'daki Harran olmak üzere birçok üniversitede 28 Şubat süreci onlara engel oluyor. AKP'nin YÖK üzenndeki hesaplarında günlerdir dinci basm vurucu güç olarak kul- lanılıyor, Atatürkçü rektörler hedeftahtasına konuluyor, la- ik kurumlann yıpratılması için çamur at, izi kalsın poli- tıkası uygulanıyor. Laik rektörlerin bulundu- ğu Samsun, Malatya ve Van'da üs kurularak yürütülen üniver- siteler operasyonu aynı za- manda Cumhuriyetin çağdaş eğitim kurumlanna başkaldı- n niteliği de taşıyor. YÖK Başkanı Erdoğan Te- ziç'in "Yücel Aşkın'a sahip çıkmak Cumhuriyete sahip çıkmakür" sözünde aslında bu savaşım da dışavuruyor. Kamuoyu, Atatürk'le Cum- huriyet düşmanı Saidi Nur- si'nin vasiyetinin yol açtığı bu savaşın sonucunu merak- la bekliyor. RAPOR BAYKAL'A SUNULACAK CHPveDYPheyetieri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Aşkm'nm tutuklanmasına Uişkin gerçekleri saptamak üzere dün Van'a gekli. Ankara MilktvekUi Yıbnaz Ateş başkanbğmdald CHP heyeti (yanda), hazuiayacağı raporu Genel Başkan Deniz Baykal'a sunacak. (Fotoğraf: AA) Ateş başkanlığındaki heyet, rektörü cezaevinde ziyaret edecek CHPveDYP inceliyor FIRATKOZOK VAN-CHP ve DYP heyetleri Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yü- celAşkn'ın tutuklanmasının ardından bil- gi almak üzere Van'a geldi. Ankara Mil- letvekili Yılmaz Ateş başkanlığındaki CHP heyeti bugün cezaevinde Rektör Aş- kın'ı ziyaret edecek. Ateş başkanlığında, millervekilleri SnnOzbek, Mahmut Duyan ve Gürol Ergin'in yeraldığı CHP heyeti, Van'a gel- di. Heyet adına açıklama yapan Ateş, "Birbilimadammmçetekıırması,tutuk- lanması kabul edüir bir olay değfldir" dedi. Ateş, Rektör Aşkın ile ilgili iddi- alann araştuılmasınuı anayasa ve YÖK Yasası gereği, YÖK tarafından yapıl- ması gerektiğini ifade etti. Ateş, bir ga- zetecinin "Yargıya gü\ensizMğiniz var nu" şeklindeki sorusuna ise "Bir yargı mensubunun bir eksiğive hatası tüm yar- grya mal edilemez. Yargıya güvenimiz sonsuz" diye yanıt verdi. Vekiller daha sonra rektör yardımcılanyla bir araya geldi. 4 CHP'li milletvekili. rektör yar- dımcılan An Fuat Doğu, Hasan Ceylan ve Ayşe Yüksel ile yanm saat görüştü. Buradan Aşkın'ın eşi Yrd. Doç. Dr. Oya Aşkm'ın evine geçen vekiller, daha son- ra Van Barosu'na hareket etti. Baro Baş- kanı Ayhan Çabuk'la görüştükten son- ra basın açıklaması yapan Yıhnaz Ateş, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin "hak et- mediği bir uygulama" ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Yarguıın karanna say- gılı olduklannı belirten Ateş, "Ama or- tada bir gerçek de var. Rektörümüz bu muamelevi hak eden bir uygulama için- dedeğfldT dedı. Ateş, savcıhğın "YÖK'ü bir kenara iterek" harekete geçmesinin 'Ş'argrya gölge düşürdüğünü" belirtti. Aşkın'ın, tutuklanması ve neden olan olaylan yerinde tespit etmek üzere DYP'den bir heyet de Van'a geldi. Ge- nel Sekreter Prof. Kamil Duran'ın baş- kanlık ettiği heyette, Genel îdari Kurul (GtK)üyeleri TlmurGürgan,TanerDe- mirer ve Merkez Karar Kurulu Üyesi Pe- rihan Çağlar bulunuyor. ANAVATAN lıden Erkan Mumcu da Aşkın'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak "YÖK ve Üniversitelerarası Kurul'a tav- si>em, hukukun gösterdigi yoDardan git- meleri ve suçsuz olduğuna inanryorlarsa kL bu kuvvetle muhtemeldir. Rektör için hukukiyardımdabulunmalandır'* dedi. 4 Türban kurbanı mı?' Aşkın 'ın tutuklanmasına tepkilersürerken CHP,MilliEğitim Bakanı Çelik'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi Haber Merkezi - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aş- km' ın tutuklanmasına tepkiler sürüyor. CHP Izmir Milletvekili Erdal Kara- demir, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- Kk'in yanıtlaması istemiyle verdiği so- ru önergesinde şu sorulara yanıt istedi: "RektörAşkm'ayönefikoperasyonunne- deninin, rektörün, 7 yıl önce tarikat ve şeyhlerin kuşatması altmdaki bir üni- versiteyi, Atatürkve Cumhuriyetilkek- ri doğrultusunda, çağdaş, laik ve uygar bir üniversiteye dönüştürme girişirnleri ve çabalanolabflirmi? Yüzüncü Y ıl Üni- versitesi Tıp Fakültesi Genel Sekreterli- ği'ni yürüten ağabeyiniz Ramazan C&- lik'in, 1998'deki türban eylemine kaulan, dönemin Tıp Fakültesi Dekanı olan, bu- gün Çocuk Sağhğı ve Hastalıklan Ana Bilim DahBaşkanıProf. Dr. Dursun Oda- baş ile yakın öişki içinde olduklan ifade edflmektedir. Bu anlanıda. basmda çıkan ifadelerinizden. sizin Prof. Aşkın'a ve YÖK'e karşı olan düşüneelerinizin ne- deninin, imamhatip ve turbanla öğreni- me devam tarüşmasmdan kaynaklan- dıö söylenebiHr mi?" ÎP lideri Doğu Perinçek, Aşkın'a des- tek veren YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve rektörlere dayanışma telgrafı gön- derdi. Perinçek, şunlan kaydetti: "Bu tarihi karar ve Cumhuriyet düşmanla- nna karşı kararh duruş nedenivle Rek- törler Komitesi üyesi olan bütün rektör- lerimizi ve YÖK başkanımız olarak sizi kuthıyorum." Ziraat Mühendisleri Oda- sı Başkanı Gökhan Günaydm da, Aş- kın'ın ziraat mühendisliği alanında bin- lerce öğrenci mezun ettiğini belirterek rektöre destek verdi. Günaydın, "Aşkm, Cumhuriyet değerierini koruma ve ge- Bştirme konusunda ödünsüz bir tavır sergüemiştir" dedi. Izmir Üniversitele- ri Oğretım Elemanlan Derneği Başka- nı Prof. FeritAcar Savaa da Aşkın'ın "ya- kapaça" sorguya götürülmesiyle üniver- sitelerin halkın gözünde küçük düşürül- mesinin-amaçladığını söyledi. BIRBAKIMA SERVER TANÎLLİ Attilâ llhan'ın Kalbi... Geçen hafta, hepimizi sarsan bir şey oldu: At- tilâ llhan öldü. Yaşlı-genç kuşaklar, yaşamlann- dan büyük bir eksilişin farkında idiler. Attilâ llhan, onların kültürlerinde, mutlakayeralıyordu, en azın- dan birşiir, birkitap, birfikir... Insanlanmızı, buden- li etkileyen sanatçı ve düşünce adamının örneği az olmuştur. Anılanmızla şimdi sarmaş dolaş bir haldeyiz... • Attilâ llhan, ilk ve büyük fethini şiirle yapmıştı. 1946'da, CHP'nin Şiir Yanşması'nda ikincilik ka- zanınca, yeni edebiyatın ünlü kalemleri arasına birdenbire girmiş; şiir ve eleştiri yazılanyla döne- min aranan bir edebiyat adamı olmuştu. Toplum- saldan bireysele uzanan -genişliğine- bir gerçek- lik içinde, alabildiğine çeşitli temalan, içine yer yer iyimser bir romantizmi de katarak, zengin bir im- ge dünyasının imbiğinden geçirirken kendine öz- gü bir ses, biçim ve estetiğin yaratıcısı oldu o. Bu bakımdan çağdaş Türk şiirine yeni boyutlar getir- miştir. Bu gelişmede, Nâzım Hikmet'in etkisini göz ardı edebilir miyiz? Bu birikimdenS/s/erSu/van(1954), YağmurKa- çağı (1955), Ben Sana Mecburum (1960), Yasak Sevişmek (1968), Elde Var Hüzün (1982), yalnız- ca genç şairleri değil, bütün bir genç kuşağı da et- kilemiştir. Şimdi, belleğinize egilmez olur musunuz? Ve, kendi anılarımdan biri: 70'li yıllann ortalann- da, Attilâ llhan'ın Ki adlı şiiri yayımlanmıştı. Tüm şiir antolojilerinin ıska etmelerine karşın, abarta- rak da olsa söylemiş olayım: Bütün Attilâ llhan o şiirdedir. YaJnız ona özgü diyebileceğimiz zengin ımge dünyası, ışıklı ses yapısı, bireyseli, toplum- salı ve dahası politığiyle... Benim, 30 Eylül 1976'da, Istanbul DGM'de yap- tığım savunmam, işte o şiirden şu dizelerle sona eriyordu: O sözler ki, kalbimizin üstünde Dolu bir tabanca gibi ölüp ölesiye taşırız. O sözler ki Bir kez çıkmıştır ağzımızdan, Uğrunda asılınz. • Attilâ llhan yalnız şair değil, romancı, gazeteci, denemeci, eleştirici ve senaryo yazan idi. Sanatçımız, boylesıne zengin bir uğraşın insanı! Attilâ llhan, romanlarında, özellikle "Aynanın Içindekiler", olaylan ve insanlanyla, yakın tarihimi- zin gelişim çizgisinı. çağdaşlaşma sürecimize öz- gü sorunlan; siyasal ve ideolojik mücadelenin ar- kasındaki insansal durumu sergiledi. Attilâ llhan'ın romanlannı okumadan, çağdaş toplumumuzu ta- nıyamayız. Attilâ llhan'ın, unutulmaması gereken biryanı da, onun düşünüryanıdır: Sanatçımız, içine güçlü bir polemikçi cerbezeyi katarak, çağdaş Türkiye'nin tarih bilinci, devrim ve kimlik sorunlannı datartış- mıştır. 60-70'li yıllarda başlayan bir dizi eser, genç- lerin önüne yeni bir dünya açmıştır: Hangi Sol (1971), Hangi Batı (1972), Hangi Seks (1976), Han- gi Sağ (1980), Hangi Atatürk (1981), Hangi Ede- biyat (1993), Hangi Laiklik (1995), son olarak Han- gi Küreselleşme (1997). Bu kitaplar, genç kafalarda şablonlan sarsar- ken, düşünmeye de götürüyordu. Attilâ llhan, "düşündüren" oldu. Ama kendisi de arıyordu: "Çağdaş uygahık dü- zey/"ne nasıl ulaşacaktık? Nasıl gerçekleşecekti bu? Attilâ llhan, önce, 1923 Devrimi'nin üzerine ku- rulu olduğu üç önemli eylemin altını çiziyordu: Bunlar, emperyalizme karşı kurtuluş savaşı, padi- şaha karşı demokratik devrim ve toplumun üm- met aşamasından millet aşamasına dönüşümüdür. Bunları göz ardı edemeyiz. Bir de, kimliğimizi ortaya koymamız, ancak çağ- daş, "ulusal bir kültür sentezi"ne gitmekle müm- kündür. Böylesi birsentez ise, sıradan bir Batı öy- künmeciliği ile gerçekleşemez; ama geçmişin üm- met anlayışına dönerek de gerçekleşemez. Ister istemez akılcı, demokratik ve laik olacaktır. Ve diyalektik bir yöntemle eğilecektir sorunlara. İşte, Attilâ llhan'ın dev mirasının özeti! Geçen hafta kalbi durduğunda, dimdik bir Cum- huriyet aydını idi Attilâ llhan, bir yurtseverdi; öyle olduğu için ayakta öldü... 'HERKES YERİNİ BtLSlN' Erdoğan 'dan gözdağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Rektörler Ko- mitesi'nin, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkm'ın tutuklan- masını "kompto" olarak değerlendirmesi- ne. "Herkes görevini, yerini bilsin ve bulun- duğu görevin gereğini yerine getirsin'' söz- leriyle yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, dün Pakistan'a hare- ketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazeteci- lerin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektö- rü Prof. Aşkm'ın tutuklanmasına ve Rektör- ler Komitesi'nin konuya dair tepkisine iliş- kin sorulannı yanıtladı. Erdoğan, bir basın mensubunun, Prof. Aşkm'uı tutuklanmasını, Rektörler Komite- si'nin "kompkt" olarak değerlen- dirdiğini anımsatması ve konu hak- kmdaki görüşünü sorması üzerine, herkesin görevinin gereğini yerine getirmesi gerektiği- ni söyledi. Erdoğan, "Herkes görevini biür- se, öyle zannedhorum ülkemize çok daha fay- dab ohıruz. Yeterki her- kes görevini, yerini bil- sin ve buhınduğu göre- vin gereğiniyerinegetir- sin'' diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear