22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 16 EKİM 2005 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Kedi Yasaları Sevgili, Zaman zaman sana benim so- kaktan alıp eve getirdiğim, artık evin önemli bireylerinden biri haline gelen Haydut'tan söz ediyorum. Kedi sevgisi, zamanla tutkuya dönüştüğü gibi, bir tek onunla sınıriı kalmıyor, zamanla önce bütün kedi- leri, sonra bütün hayvanlan, mahlu- katı sevmene de yol açıyor. Bir yandan da hayvanlar hakkın- da, yeni yeni bilgiler ediniyor, belirli bir sorumluluğa sahip oluyorsun. Kısacası bütün sevgiler gibi, kedi sevgisi de bir yükümlülük getiriyor. Bugünlerde Haydut dolayısıyla bizler de epeyce tedirginiz. Bir kedi cenneti olan Cihangir'de, sokakta ilacı ve aşısı olmayan bir kedi hastalığı salgını (insanlar için tehlike oluşturmuyor) başladığını veteriner haber verdiğinden beri Haydut'u sokağa çıkarmamaya ça- lışıyoruz. Her gün sokak sürtmeye alışkın bir kedi için alışılması oldukça güç bir durum. Bakalım nasıl çıkacağız işin için- den? Neyse güzel şeylerden söz ede- lim. Bugün sana Binnur özmen Ha- nım'ın gönderdiği "Kedi Eylemsizli- ği Yasası"nı yazıyorum. Bakalım beğenecek misin? • • • Kedi eytemsizJiği yasası Durağan haldeki bir kedi, dışarı- dan bir kuvvet etki etmediği sürece durağan halde kalmaya devam eder. Kedi hareketi yasası Bir kedi, yön değiştirmek için gü- zel bir nedeni yoksa düz bir çizgi üzerinde hareket eder. Kedi manyetizması yasası Tüm lacivert ceketler ve siyah ka- zakların kedi tüyü çekme miktarı, kumaş renginin koyuluğu ile doğru orantıdadır. Kedi termodinamiği yasası Isı, sıcak nesneden soğuk nesne- ye akar, bunun tek istisnası olarak ortamdaki tüm ısı kediye akar. Kedi gerinmesi yasası Bir kedinin gerinmesi sırasında boyundaki uzama miktarı, kedinin uyumuş olduğu süre ile doğru oran- tılıdır. Kedi uykusu yasası Tüm kediler, beraber uyudukları kişinin mümkün mertebe en rahat- sız olacağı ve kendilerinin mümkün mertebe en rahat olacağı pozisyon- da uyur. • •• Kedi uzaması yasası Tüm kediler vücutlarını, üstünde az ya da çok ilginç herhangi bir şey bulunan bir tezgâna ucu ucuna ye- tişecek miktarda uzatabilir. Kedi ivmelenmesi yasası Bir kedi, kendisi durmak isteyene kadar sabit bir hızla ivmelenir. Yemek masasında hazır bulun- ma yasası Kediler, tüm yemeklerde yemek masasında hazır bulunmak zorun- dadır. Halı düzeni yasası Hiçbir halı doğal, düzgün halinde uzun süre bulunamaz. Itaat etmeyi reddetme yasası Bir kedinin itaati reddetme mikta- n, ona bir şey yaptıımak isteyen in- sanın bu konudaki şevki ile doğru orantılı olarak değişir. Enerjinin korunumu yasası 1 Kediler, enerjinin yoktan var, var- dan yok edilemeyeceğini bilirler ve bu yüzden mümkün mertebe az enerji harcarlar. Enerjinin korunumu yasası 2 Kediler enerjinin sadece uyuyarak korunabileceğini bilirler. Buzdolabına bakma yasası Eğer bir kedi buzdolabına yeteri kadar süre bakarsa, birisi gelip do- laptan ona yiyecek bir şeyler çıkanr. Elektrikii battaniye yasası Elektrikli battaniye fişe takılır ta- kılmaz kedi ışık hızı ile battaniyenin içine girecektir. Rasgele konfor arayışı yasası Bir kedi sürekli olarak verilmış bir odadaki en konforlu noktayı arar ve genellikle de ele geçırir. Çanta-kutu işgali yasası Bir odada toplam çanta-kutu sa- yısından bağımsız olarak, ilgilenilen her kutu içinde bir kedi bulunmak zorundadır. Mobilya yasası Bir kedinin mobılyayı tırmalama arzusu, mobilyanın fiyatı ile doğru orantılıdır. Sıvı yer degişimi yasası Tamamen süt dolu bir kaba batı- nlmış bir kedi, kendi hacmi artı içil- miş süt miktan kadar sütü taşınr. llgi yasası Bir kedinin çevresindeki bir insa- na göstereceği ilgi, o insanın ona gösterdiği ilgi ile ters orantılı olarak değişir. Gazete yasası Serilerek okunan tüm gazetelerin yüzeyleri üstünde en az bir kedi bu- lunmalıdır. asirmen@cumhuriyet.com.tr Basın örgütleri Başbakanlığın başlattığı akreditasyon uygulamasına tepki gösterdi Sansürezeminoluşuyor• Başbakanlığın akreditasyon düzenlemesinin 'iliştirilmiş gazeteci' modeliyaratacağım belirten basın örgütleri, gazetecilik ilkeleri konusunda karar verecek kurumun Başbakanlık değil meslek örgütleri olduğunu belirttL ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Basın Meslek Örgütle- ri Platformu (G-9), Başbakan- lığın yeni başlattığı akreditas- yon uygulamasının "sansür aracı olarak kuOamlabDeceğini'' bildırdi. Avrupa Gazeteciler Birlıği, Çağdaş Gazeteciler Demeği, Dıplomasi Muhabirleri Deme- ği, Ekonomı Muhabirleri De- neği, Foto Muhabirleri Derne- ği, Haber-Sen, Parlamento Mu- habirleri Derneğı, Profesyonel Kameramanlar Derneğı, Rad- yo-TV Gazetecılen Demeği, Türkjye Gazeteciler Cemiye- tı, Türkıye Gazeteciler Sendi- kası (TGS) ve Türkıye Spor Yazarlan Demeği tarafından oluşturulan G-9'dan dün yapı- lan yazılı açıklamada Başba- kanlığın akredıtasyon uygula- masına tepkı göstenldi. Açıklamada akreditasyon uy- gulamasının tüm dünyada uy- garca kullanıldığı anımsatılır- ken, Başbakanlığın uygulama- sının "sansûr aracı" olabilece- ği belirtildi. Açıklamada şu tes- pitlereyer verildi: • Uygulama, sadece kurum- lann lehine düşünen "iMştiril- miş gazeteci" modelinin yaşa- ma geçmesine neden olacak- tır. • Akreditasyon çalışması sa- dece bir duyuru ile değil, TBMM'deki içtüzük ömek alı- narak yapılmalıdır. • Bu uygulama ıktidan elin- de bulunduranlar ve bundan sonra bulunduracak olanlariçin bir içtihat oluşturma tehlikesi yaratmaktadır. • Duyuruda sözü edilen "ga- zetecilik ilkelerine riayet" dev- letin ya da ıktidann değil ba- sın meslek örgütlerinin değer- lendirebileceği bir konudur. • Akreditasyon uygulama- sına ilişkin olarak yayımlanan duyurunun "Çahşma usul ve koşullanna uymayan, haberle- rinde gazetecilik ilkelerine ri- ayetetmeyenmuhabirlerinkart- lan iptal editecek ve kendileri- ne yeni kinılik karö veribneye- cektir" şeklindekı ıfade, duyu- runun en vahim bölümüdür. Bu, keyfi uygulamalan bera- bennde getirebilır. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN FAKÜLTE BASKJNT Selçuk'ta ülkücü terörü KONVA (Cumhuriyet) - SelçukÜnıversitesı'nde, ül- kücülertn demokrat öğrenci- ler ve araştırma görevlılen- ne baskılan yoğunlaştı. Ge- çen hafta araştırma görevlı- sı LH.S'yı sözle tacız ettık- len gerekçesıyle gözaltına alınan Konya Ulkü Ocakla- n Başkanı S. K. ve adlan açıklanmayan ıkı kışı çıka- nldıklan nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bu kışilerın adlıyeye çıkar- ülması sırasında gösten yap- mak isteyen bir grup ülkücü- ye polıs ızın vermedı. Bu- nun üzenne ülkücüler önce- kı gün de tktısadı ve 1dan BılımlerFakültesı'nı bastılar. 150 kadar öğrencı ve okul dı- şından ülkücü, güvenlık gö- revlılennı aşarak fahiltenın koridorlanna kadar gırdıler. Sloganlar atan ülkücüler, güçlükle durduruldu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Maocu teorinin önemli hedeflerin- den birisi "kırlardan şehirlerin fet- /ı/"ydi. Kırlık bölgelerde örgütlenen halk ordusu şehirlen kuşatacak ve so- nunda şehirlen ele geçirerek ışçi- köy- lü iktidarı kurulacaktı. Çin'deki devrim yolunun bu olduğu ifade edilirdi. Gel zaman git zaman, siyasi Islamcı hareketin güçlenmesiyle Istanbul'da belediye yönetimlerinin çoğu Islamcı adayların yönetimine geçti. Bu ıktidar değişikliğiyle biriikte ramazan çadırlan hızla kent içinde yaygınlaştı. Her son- raki ramazan ayında ıse bu çadırlar daha da genişletilip sıstemli hale geti- rildi. • • • Iftar çadırlarının yaygınlaşmasını gördükçe, kendimce şöyle bir espri îftar Çadırlan Meselesi yapıyorum: "Bizim kıriardan şehirlerin fethi teorimizi siyasi Islamcı hareket hayata geçirdi." ıslamcı hareketin şe- hirlerde gelişmesinın asıl nedenlerin- den birisi kırlardan şehirlere yönelen aşırı göç. Şehirde uyum sağlayama- yan geniş yoksul kitleleri için din, önemli bir sığınak olarak bir taban el- de etti. Şehirlerin karmaşık kültürü ve kaotik yaşamı içinde uyum sorunu yasayan kitleler, muhafazakâr ıdeolojiye sıkı sı- kıya sanldılar. Bu kültürel çatışma, Is- lamcı siyasi hareketin kentleri varoş- lardan çevreleyerek gelişmesinin alt- yapısını oluşturdu. Şişli, Beşiktaş, Ba- kırköy ve Kadıköy dışında bütün ilçe- leri AKP'nin kazanması belki de bu çatışma ve uyumsuzlukla da ifade edilebilirdi. ••• Ancak her uyumsuzluk, giderek bir uyuma da dönüşüyor. Nıtekım MSP, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi'yle süren süreç AKP ile bir farklılığa da dönüştü. Erbakan'ın Sa- adet Partisi marjinalleşip, devletçi ve milliyetçi söylemle öne çıkarken AKP liberal muhafazakâr bir çizginin savu- nucusu oldu. Islamcı hareketteki kırılma iftar ça- dırlarına da yansıdı. Iftar çadırlan da muzıkle ctıdUrd Şef Gürer Aykal yönetiminde Borusan İstanbul Fılarmoni Orkestrası ve dünyaca ünlü solistler Senfonik müzik keyfi, istanbul'un her iki yakasında Lütfi Kırdar ve Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde yeniden sanatseverlerle buluşuyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 2005-2006 Konser Sezonu, Ekim'de başlıyor. gecekondu ve uydurma hallerinden daha kalıcı ve daha düzenli hale dö- nüştü. Çadırlar büyüdü, iftar eden in- sanların sayısı katlanarak arttı. Artık if- tar çadırları Istanbul'un ve birçok ilimı- zin ramazan aylannda önemli bir par- çası haline geldi. • • • Ramazan çadırlarının kent içinde gi- derek yayılması ve bir sosyal kurum haline dönüşmesi artık kaçınılmaz gö- rülüyor. Sonuç olarak, bu bir yardım- laşma ve dayanışma geleneği sayıla- bilir. Burada sorun, yoksulların rama- zan ayında hatırlanması ve ınsanlann yardımlaşma isteğinin bu ayla sınırlı kaJma tehlikesi. Bu köşede çokça yazdığım, Başba- kan Tayyip Erdoğan'la görüşme sıra- sında dile getirdiğim 100 milyon lira mesele- sini bu vesileyle tekrar dile getirmek istiyorum. Profesör Ayşe Buğra ve Profesör Çağlar Keyder'in birkaç yıl ön- ce yaptığı bir araştırma sonrası vardıklan sonuç etkileyiciydi. Buğra ve Keyder'in yoksul mahallelerde yaptıkları araştırmadan vardıklan sonuç şuydu: Buralarda yapılan sos- yal yardımlar çok önemli bir toplumsal fonksiyon yerine getiri- yordu. Düzensiz ve ayni olarak yapılan bu yar- dımların örgütlenmesi o kadar da kolay değildi. Ancak buna rağmen., örneğin yoksul mahalle- lerin okullannda öğren- cilere verilen bir çorba bile çocukların okula gitmelerine neden olu- yordu. Buğra ve Keyder, bu yardım konusunun ku- rumlaşmasından ya- naydılar. Onlara göre toplumun en yoksul yüzde 1O'luk kesimine aile başına ayda verile- cek yüz milyon lira bir- çok şeyi değiştirebilirdi. Yüz milyon lira en yok- sul kesimin sokağa çık- masına, kendine gü- venmesine ilk adım ola- bilirdi. • • • Buğra ve Keyder, Türkiye'de 12 milyon ai- le olduğunu hesapla- mışlardı. Bunlann yüzde onu 1 milyon 200 bin aile ediyordu. Bu kadar aileye ayda yüz milyon lira vermek yılda 1.5 milyar doları bile bul- muyordu. Gıda ve ya- kacak yardımından bu yardım sistemi daha ve- rimli ve daha etkileyiciy- di. Çünkü gıda ve yaka- cağın dağıtılması, de- polanması, tek tek in- sanlann saptanması ol- dukça zordu ve ilave masraflar gerektiriyor- du. Hazır ramazan ayın- dayız, bu konuyu yeni- den düşünelim ve tartı- şalım diyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear