25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA J j j J v U l 1 \_JiVJLl ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13 Yüzde 49'luk sııurlamayı kaldırarak devir için kollan sıvayan hükümet, şirketlerle görüşme trafiğinde LimanlardayabancıyaFTMAKOŞAR i'abancılara olan sınırlamayı kal- drarak lımanlann işletme hakkını •öel sektöre devretmeye hazırlanan ALP'nin bu karannda ağırhğı Ma- le."yah olmak üzere yabancı birkaç şircet ve Türkıye'de hükümete ya- kıılığıyla bilinen gruplann lobi fa- alvetinin etkili olduğu belirtiliyor. Hcng-Kong kökenli Hutchıson In- tenational Ports Holding (HIPH), Mdezyalı KELANG Koyteyner, AlD'li bir şirket ıle Türkiye'den Abayraklar ve Yeni Asya Gru- bu nun destekJediği bir finna yanı sın Özüaydınlılar şırketinin lıman- Iarla ilgilendiği dilegetiriliyor. Edi- nikn bilgiye göre. AKP hüküme- tiyle söz konusu şirketler arasında yofun bir görüşme trafiği yaşanı- yor Hükümet. limanlarda yapılacak özelleştırmelerde yabancı şırketle- re getirilen yüzde 49'luk sınırlama- yı kaldırmaya hazırlanıyor. Ulaş- tırma Bakanlığı'run hazırladığı ve bazı yasalarda değışıklık yapan ya- Dünya Bankası. özelleştirme şart değil AKP hükümeti, limanlann özelleştirilmesi için yasalarda değışikliğe hazırlanırken Dünya Bankası ve Avrupa'daki otoriteler, özel sektör işletmecilığinde ısrarlı değıl. 2001 'e kadar "limanlann özeDeştnTİmesini" savunan Dünya Bankası, yaşanan "kaçakçıhk, kamunun gelir kaybı ve özel tekel" sorunlannı dikkate alarak görüşünü değiştirdi. Dünya Bankası'nın 2001 tarihli "Limanlarda Reform Çahşmalan" başlıklı raporunda, "Her ülkenin, toplumsal yaran merkeze alarak kendi koşullan çerçevesinde model geliştirmesi ve uygulaması gerektiği'' savunuldu. Banka, söz konusu raporunda, "Belirti durumlarda tekel yapısının korunması gerekebiHr. Bu tür durumlarda kamu hizmetinin korunması en ryi seçenektir" görüşünü dıle getırdı. Avrupa Komisyonu da 2001 'de aldığı "kiralaına karan" konusunda geçen yıl eylülde aldığı yeni bir kararla geri adım attı. Komısyon, devlet işletmeciliğinın korunabileceği yönünde görüş belirledi. sa taslağı, Başbakanlığa göndenl- di. Buna göre, Özelleştirme Yasa- sı'ndakı. "_ Limanlann, mülkrye- tin devri dışındaki yöntemlerie özel- leştirilmelerinden Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişiler yararlanabi- lir" ıbaresı çıkanlıyor. Bu yolla ya- bancı şirketlenn limanlann özel- leştirmelerine yalnız ya da büyük hissedar olarak gırmelerının de önü açılıyor. Bu operasyonda en önemli li- manlann Haydarpaşa. İzmir, De- rince ve Mersin olduğunu ıfade eden Liman- îş'in uzmanı Oğuz Topak, söz konusu limanlann ok- yanusaşın aktanm için büyük ge- mılerin yanaşabileceği noktalar ol- duklannı belırterek "Küçükgemi- lerin girerek istenilen pazariara da- ğıtun yapabileceği limanlar. Strate- jik ve ekonomik açıdan çok önem- li" dedı. TDl'nin Hopa, Giresun ve Sam- sun limanlanmn özelleştınldiğini anımsatan Topak, "Bunlann dev- rinden kamu para kazanmadı. Ka- sasına kuruş girmedi. Aynca özel sektörün işlettiğj limanlarda ciddi kaçakçüık olaylan da yaşanıyor. Dünyada bunun örnekleri varken limanlann işletmesinin özel sektöre devri ekonomik, stratejik açıdan çok sakıncalı" dıye konuştu. Bu arada, tzmır Lımam için ya- pılan değer tespitınde önce 8.5 mil- yar dolar değer bıçıldiği, sonra da bunun 6.7 milyar dolara düşürüldü- ğü belirtiliyor. Avrupa'da Işleten kamu Ülkelere göre uygulamanın farklılaştığı Avrupa'da devlet mülkiyeri ve kamu işletmeciliği ağırhğını koruyor. Büyük limanlann dışmda bazı nhtımlann özel sektöre kiralandığı Avrupa ülkelerinde, özel sektöre devir yapılmıyor. ABD'de de limanlarda uygulama Avrupa'yla benzer durumda. Özellikle güvenlik konusunda sıkı önlemler söz konusu. Ingiltere'de tekelleşme yaşanması nedeniyle bazı limanlar yeniden kamulaştınldı. Hâlâ bu yönde çalışmalar var. Türkiye"de özel kişi ve kuruluşlann 62, belediye ve özel idarelerin 50, diğer kamu kuruluşlannın 20, Türkiye Denızcilık tşletmeleri'nin 11, TCDD'nin yedi, TÜPRAŞ, Demır-Çelik Işletmeleri ve BOTAŞ'ın da ikişer liman ve ıskelesi var. Aynca 14 yat lımanı ile 128 balıkçı bannağı özel kişilerce işletilıyor. Şahıslar tarafindan kurulan liman ve ıskelelerin tt iDegal" biçımde oluşturulduğunu belirten uzman Oğuz Topak, devletın buradan ciddi oranda gelir kaybı olduğunu dıle getirdi. TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ IMF gölgesinde ulusal arayış VUSÜFÖZKAN İZı\ÜR - Türkiye Iktisat Kongresi yann Izmir'de başlıyor. Kongreye IMF Başkan Yardımcısı Anne Krueger'un da aralannda bulunduğu OECD ve Dünya Bankası temsilcılerinın katılması eleştirilirken DPT Müsteşan Ahmet Tıknk eleştırilere. "Küreselleşen dünyada, dtşandaki deneyimlere bakmak zorundayız" yanıtmı verdı. ^ ^ ^ _ _ _ _ Genç Türkiye •w-^ Cumhuriyeti'nin m£ ekonomik temellennın A m. ongreye IMF, oluşturulduğu ve OECD ve Dünya "ekonomide tam Bankası ' bagrnısızük" temsilcilerinin vurgusunun yapıldığı *r , 17 Şubat 1923 'tekı ilk katılması j z m ı r ]ktisat eleştirilerim; DPT Kongresi'nın ardından Müsteşan Ahmet uygulanan dışa bağımlı Tıktık, 'Küreselleşen politikalar. dördüncüsü dünyada, dışandaki yarm başlayacak » • ı L ı ı Türkiye Daısat deneyimlere bakmak v J ., • ,J Kongresı run de ana zorundayız dıye gündemini oluşturuyor. yanıtladu Toplam 5 gün sürmesı —^—^^^-^^——^^ öngörülen kongrenın ana konulannı; istikrarlı büyüme, girişımcılik ve ekonominin rekabet gücü. bölgesel gelişme dinamikleri. gelir dağılımı ve yoksullukla mücadele oluşturacak. 22 çalışma grubunun oluşturulduğu ve yaklaşık 4 trilyon liraya mal olacağı belirtilen türkiye Iktisat Kongresi"nin açılışına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve TBMM Başkanı Bülent Annç'ın yanı sıra çok sayıda bakan ve bürokrat katılacak. Kongre açılışında, Microsoft CEO'su Steve Ballmer de yer alacak. Hazırlanan taslağa göre aynı unvanı taşıyan herkes eşit maaş alacak Memıır maaşlan sil baştan EBRU TOKTAR ANKARA-Hükümet, askerler, hâkim ve savcılar. öğretım üyeleri başta olmak üzere tüm memurlann maaş, tazminat ve özlük düzenlemesinı Devlet Memurlan Yasası'na almaya hazırlanıyor. Farklı kurumlarda ça- lışan ancak ayru unvanı taşıyan herkesi ay- nı maaş düzenlemesıne tabi tutmayı amaç- layan hükümet, devlet personel rejimıni ta- mamen değiştiriyor. Devlet Memurlan Yasasf nı "Kamu Per- sonel YasasT adı altuıda yeniden düzenleme- yi öngören taslağa göre Cumhurbaşkanlığı v e TBMM Personel Yasalanna hıç dokunul- mayacak. TSK Personel Yasası, YÖK Per- sonel Yasası, Hâkim ve Savcılar Yasası'nda yer alan terfî sistemi, disiplin kurallan, ku- rumdan ihraç, işe giriş ve çalışma koşullan gibi mesleklere özgü kurallan düzenleyen maddeler devam edecek. Katsayı teke dflşecek Hükümet, hazırladığı taslakta maaş he- saplannda kullanılan üç katsayıyı da tek kat- sayıya ındırgemeyi öngördü Yapılan tüm ödemeleri gelir ve damga vergisi kapsamı- na almak isteyen hükümet. sadece ana öde- me niteliğinde olanlan emekli keseneğine tabi tuttu. Maaşlan ay başında ödeme yerine ay so- nunda ödemeyi de amaçlayan hükümet, 100'e yakın ödeme kaleminın sayısını 4 ana kaleme indırmeyi planladı. Buna göre. me- murlara temel aylık ve görev aylığı gibi iki ana ödeme yapılacak. Bu ödemeler, kazanıl- mış hak aylıklan ve kıdem yıllanna göre he- saplanacak. Temel aylık ve temel ücret, aka- demisyen ve asker dahil yasa kapsamındaki Işyeri büyüdükçe ücret artıyor Türkıye'de 2003'ün ilk alü ayhk döneminde kişi başma ayhk kazanç ortalama briit 992 milyon lira. kişi başına aylık ortalama brüt üc- ret ise 847 milyon lira olarak saptandı. DİE'nin ankeü'ne göre, 500 ve daha fazla çahşanın bulunduğu işyerleri hariç en yüksek brüt üc- ret elekrrik. gaz ve su sektöründe yer aldı. Bu sektörlerde kişi başı- na aylık ortalama brüt kazanç 1 milyar 568 miryon 917 bin lira ola- rak tahnün edildi Toplu iş sözieşmesi kapsamındaki işyerkrinde en yüksek ortalama brüt kazanç 2 milyar 431 miryon 725 bin lira ile ham petrol ve doğalgaz çıkanmı ve metal cevheri madenciliği eko- nomik faaliyet kolunda olduğu görüldü. (AA) herkes için aynı olacak. Görev ücreti ve ay- lığı ıse yapılan ışın önemı, sorumluluğu, eğı- tim sevıyesı v e kıdemine göre belırlenecek. Bu noktada öğretim üyesi ve askerin maaşı- run diğer ayağını oluşturan görev ayhğı fark- lılık gösterecek. En yüksek görev aylığı Başbakanlık Müs- teşan'na verilecek. Dığerleri onun yüzdesı şeklinde sıralanacak. Maaşın üçüncü ayağını ıse ek çalışma kar- şılığı yapılacak ödeme oluşturacak. Bu öde- me. "fazla mesai, genel tatil günlerindeki ça- lışma ücreti, nöbet ücreti, ek ders ücreti, ve- kâlet ücreti*' başlıklannda tanımlanacak. Maaşın dördüncü ayağı ise "diğer ödeme unsurlan" başlığında toplanacak. Bu öde- me; "başan ödemesi. sosyo ekonomik geüş- misükdüzeyi düşük ilçelerdeçalışmavı teş>ik ödemesi, riskli işler karşılığı ödemeler ve di- ğerfla\eödeme" unsurlanndan oluşacak. ^»Garanti Emeklilik DUYURU GARANTİ EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. 2003 HAYAT BRANŞI KÂR PAYI DAĞITIMI Tarife: Genel Toplam USD ENDEKSLİ EURO ENDEKSLİ SİGORTALAR (TL) SİGORTALAR (TL) TOPLAM (TL) 2002 yıl sonu itibariyle hayat sigorta poliçelerine aıt toplam matematık karşılık 2003 yılı ıçinde toplam net birikim prım ûretımi 2003 yılı içinde elde edilen net gelir 14,078,565,730,696 1,657,327,272,235 10,584,001,213,319 2,219,767,272,986 1,270,502,525,649 339,067,745,374 TARİFE GRUPLARINA GÖRE KÂR PAYI TL tarifeler için Dağıtılacak net kâr payı oranı Dövize Endeksli tarifeler için Dağıtılacak net kâr payı oranı Amerikan Doları (USD) EURO 31/12/2002 itibariyle Döviz Kurlan 1 USD 1 EURO 31/12/2003 itibariyle Döviz Kurlan 1 USD 1 EURO - %8.53 %6,70 1,644,848 1,714,261 1,404,671 1,756,119 AÇIKLAMALAR 15,735,893,002,931 12,803,768,486,306 1,609,570,271,023 I.Net bırikım prımi sıgortalıların ödediklerı primlerden rıziko primı, varsa gider payı ve aracı komisyonu kesintileri dışmda kalan ve yatırıma yöniendirilen kısımdır. 2. Yıl ıçerisınde elde edilen net gelir, 2002 yılı sonunda sigortalılara ait matematik karşılıklar ile, yıl içerisinde toplanan net birikim primlerinin günlûk olarak yatırıma yönlendirilmesi sonucu elde edilen garanti edilen kâr payı gelirlerini içeren dahil net gelırdır. 3. Kâr payı oranları fonların yıllık ortalama net getiri oranı olup, günlük kâr payı uygulaması nedeniyle her sigortalının kâr payı dağıtım oranı farklı olabılir. Ekonomik nüsyonun ardından DEİKTürk- Belçikaİş Konseyi'nin toplandsına katılan Prens Phiüppe bugün Ankarada olacak. Belçika'daki yatınm olanaklarını anlattı Prens'ten işbirliğiçağrısı Ekonomi Servisi - Dün Istanbul'da gerçekleştirilen ve 97 firmadan yaklaşık 300 ışadamının katıldığı Belçika Ekonomik Misyonu'nda Belçika Velihat Prensi Philippe ülkesinin olanaklarını anlattı. BrükseFin her kültürden insanı bir arada bulundurması ve tıcaret yollannırı kesişmesi açısından Istanbulla pek çok ortak noktası bulunduğunu belirten Prens Philippe, "Sizi Brükserde e\inizde hissettireceğimizden emin olabiürsüüz. Yatınm yapmaya karar verince Brüksel'i de düşünüıT diyerek Türk ışadamlannı yatınm ve işbirliğine çağırdı. Flaman, Vallon ve Brüksel bölgelerinin a\n ayn üç seminer düzenledikleri ve 6 Mayıs'a kadar sürecek olan misyon sonunda sadece Brüksel bölgesi ile ilgili 10 büyük anlaşma bekleniyor. Cezayir'den petro-kimya ve ağır sanayi yağlan alan firmanın yetkilısi, bu ürünleri artık Türkiye'den almak istedıklerini belirterek bu konuda Opet ve Türk Petrol ile görüşüp bağlantı yapmak istedıklerini söyledi. Concorde oteller zincirinin bir üyesi olan Brüksel Montgomery Otel'in Genel Müdürü Bruno Roques, Türkiye'deki tur operatörlen ile kontak kurup ışadamlanna yönelik ış gezileri organize etmeyi istediklerini söyledi. Concorde otellerinin bütün AB ülkelerinde otelleri bulunduğunu ifade eden Roques, şu anda AB sürecinin izlendiğini ve üyelik müzakereleri başlar başlamaz Türkıye'de otel açma konusunda istekli olduklannı söyledi. IŞÇENINEVREMNDEN ŞUKRAN SONER Şaşı Bakış Emine Erdoğan kız çocuklarının okula gönderil- mesi kampanyasında. Kız çocuklarının okula gönde- rilmesindeki katkılanndan övgü ile söz edilen geniş ha- ber ve röportajlarda, satır arasında, okula gönderilme- sine ikna ettiği kız çocuğunun babasının erkek öğret- men olmayan sınıf ve erkek arkadaş yanında oturtul- mama koşulu da yer alıyor. Aklıma şimdi ABD'de, sürgünde Pakistanlı kadın hareketi önderinin Cumhuriyetçı Kadınlar Kurufta- yı'nda anlattığı deneyimi geliyor: "önce okullanmız- da kız-erkekaynmıyaptılar. Sonrayasak olmadığı hal- de türbansız okula gitmeyen bizlere okul dışmda, okul içinde saldın, şiddet uyguladılar. Şeriaten fanatikyo- nımlan ile Pakistanlı kadınlann yaşamına karabasan olarak yeheşti. Ülkemde yaşamım tehdit altında ol- duğu için kaçmak zorunda kaldım..." Bayan Erdoğan yerel seçimler sonrası kadınlann si- yasetten silinmesi üzerine de öne çıkmış, konuşma- laryapmış, bol propaganda kokan röportajlan yayım- lanmıştı. Bayan Erdogan'a göre, Bay Erdoğan da bu sonuçtan hoşnut değildi. Evde kendisine yakınmış, ka- dınlann daha etkin siyasete aday olmalan istemini di- le getirmişti. Sanki AKP'de adaylarda tek belirieyici güç, iradenin Bay Erdoğan olduğu bilinmiyor. Biz de kan-kocanın timsarı gözyaşlannı yuttuk... Yerel seçimlerde AKP kadın belediye başkanı, mec- lis adayı göstermeye kalkışsa, AKP'nin türbanlı kadın- lan dışlanacak, çaresiz partili olmayan açık başlı ka- dınlar bulunacaktı. Kadını mühendislik, mimarlık, ka- mu alanı görevlendirmelerinde bile görmeye katlana- mayan AKP iktidan, kendi tabanında sıcak bir tartış- manın içinde kalacaktı. "AKP'nin iktidar uygulamala- nnda kaç kez kamu alanında yeni işe alınacaklar için kadınsız kadrolaşma kararlannın çıkanlıp tepkilerkar- şısında dönüldüğünü, bir daha çıkanldığını hele bir anımsayın." AKP'de vitrinde çok az sayıda açık başlı kadın uz- laşma aracı olarak pazarianıyor. Ama içten içe de kay- nama yaşanıyor. Şakası yok, partiye oy deposu tür- banlı kadınlar, hele de kadına siyasette katlanamayan AKP'li erkekler, dışardan transfer, partide yer kapan bu kadınlara gıcık oluyortar. Baksanıza son anayasa değişikliği tartışmasında AKP'nin açık başlı milletvekilleri, kadın olmanın gere- ği ve bilinci ile, çoğunlukla olumlu aynmcılıktan yana kadın hareketleri CHP ile aynı çizgide yer alıyorlar. Mil- letvekili, bakan bıleolsalar, kadın haklannaşaşı bakan AKP'nin lider kadroları, kadının ancak türbanı ile top- lum yaşamında sınırlı yer alabilmesini kabul eden ka- falar... Çağdaş kadın yaşamım, erkekle gerçekten eşit koşullarda, yaşamın her alanında buluşmasını ahlak- sızlık olarak algıladıklannı, her olayda koydukları tep- kilerle gösteren kafalar... Töre cinayetlerinde azmetti- renlerte biriikte ağırlaştıncı suç kavramını yasaya sok- mayı içlerine sindiremeyenler.. Aslında AB üyeliğini, özgüriükleri, demokrasiyi, laikliği bıle, kadın haklann- da olumlu değıl olumsuz aynmcılıkta kullanabilmek için takıyye aracı olarak bayrak yaptılar. Başbakan, Meclis Başkanı, bakan eşleri ıle türbanı bayrak yapıp kamu alanındaki yasaklan delme girişim- leri başka, doğrudan kamu görevlisinın türbanlı olma- sı, Meclis, belediye başkanlığı, il genel meclisi, bele- diye meclislerine girmeye kalkışması çok başka. Ana- yasanın, laikliğin doğrudan delinmesı suçu işlenecek, tartışması bile yapılamayacak bir suç durumu ortaya çıkacak. Bu nedenle AKP, Erdoğan iktidannın strate- jisinde türbanı önce eşler aracılığı ile bayrak yapıp toplumu alıştırmak, dolaylı olarak kamu alanında yer- leştirmek vardı. Bunda büyük yol alındı. Sıra "Kamu hizmeti sunmuyor, kamu hizmeti alıyor" yuttuımacasıyla, imam hatiplılerte biriikte türbanı üni- versitelere sokabilmekte. Dine göre imam olamaya- cak kadını imam eğitiminden geçirip, üniversitede türbanla okutup sonra doktor, yargıç, bilim insanı, kamu alanında görevli, siyasetçi yaptığında başını aç demek nasıl olabilecekse?.." Universitelerden adam gibi bir başkaldın gelmezse Erdoğan hükümetinin ni- yetı, türbanı ve imam hatiplileri kitlesel olarak üniver- sıteye sokmak, üniversiteleri medreseleştirmek için hemen harekete geçmek. ABD'den. daha doğrusu Bush iktidanndan gelen, Fethullah Gülen toplantıla- nnda pekıştirılen. Ortadoğu'da 'ılımlı Islam' vizyonu ile tam da zamanının geldiği düşünülüyor olmalı ki, Başbakan Erdoğan seçimlerde kullanmakla yetinme- di, yeni ders yılına yetiştirmek üzere dayatıyor. Sonra sıra türbanın, şeriatın adım adım kamu ala- nına sokulmasına gelecek. Ulus'ta, Etiler'de kendi get- tolannda, duvariannın arkasında yaşayanlar.. "Canım sen de çocuğunu imam hatibe verme, zortanırsan kolejde okut. Türbansızdolaşılamayan varoşlarda işin ne?" diyebilen bu ülkenin gerçeklerinden kopmuş ay- mazlar, büyük sermaye, büyük medya çıkar ittifakı böyle destek vermeyi sürdürürlerse.. Kadına şaşı ba- kan Erdoğan hükümetinin, kadın haklan için olumlu ay- nmcılık beklerken olumsuz aynmcılığı genelleştiren, Cumhuriyet'in kadın haklan devrimleri ile gelmiş ka- zanımlannı yok eden uygulamalan hızla yerleşecek. Türkiye kadın haklannda ölçü çok başka noktaJara kayacak... soner@cumhuriyet.com.tr Bumin'in açıklamasına tepki Telekom'un fiyatmı olumsuz etkileyecek .4NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türk Tele- kom'un satışına yönelik tanıtım yapıldığı bir dö- nemde Anayasa Mahke- mesi Başkanı Mustafa BumiıT in "Türk Tele- kom'un değeri 2 miryar dolara düştü* ıddıasrnın "şirketin fıyaona olum- suz eöd" yaratacağı bil- diriJdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin'in dün Hürnyet gazetesının manşetinde yer alan "Türk Telekom konu- sundaki Anayasa Mah- kemesi karannda Yekta Güngör Özden veAhmet Necdet Sezer'in 'satıla- maz' görüşlerinekarşı oj' kullandım. O zaman 20 milyar dolar ediyordu, şimdi 2 miryar dolar" açıklaması tepkıyle kar- şılandı. Yetkıliler "Bun- lar İip service' denilen olumsuz yayıhmı olacak açıklamalar. Bu rakam- lan telafuz edryorlar, in- sanlann zihiünde fiyat oluşturuyoriar" diyerek şunlan söylediler: "Şu anda Türk Telekom'da tanıüm. bilgüendirme sü- reci de\am ediyor. Özel- lUde bu süreçte rakam te- larTuz edihnesi ve bir de Hürnyet gazetesinde ve- rilnıesu satış fiyatına olumsuz bir etki y^araar. 2 milyar dolar, Türk Te- lekom'un yaklaşık bir yılhk kân. Bunu yazıp buraya koymak vatan hainHğidir. Esas bu açık- lama fiyaü düşüriir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear