25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SSAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2004 SALI 14 iJ. U l \ kultur(5 cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Fay hattı,küçükburjuvaya karşıÇağdaş teknolojilerin hizmetiyle donatıl- mnış varsıl ve güvenlı bir yaşamı kim iste- rnez. İyi bir ış, düzgün görünüşlü bir aile, bolca mal mülk. şık toplumsal ilişkiler, bi- reysel isteklerinızi kollamanıza izin veren, rahatınız ıçin tasarlanmış bir yaşam. Kü- çük burjuva yaşamı... Behiç Ak. DostlarTiyatrosu'ncasahnele- nen 'FayHatü' adlı oyunuyla, bırkaç yıl ön- ce Istanbul'u sallayan, özellikle de varlıklı küçük burjuvalann orurduğu semtlerde ya- şamı altüst eden -depremden değil- 'deprem dehşetfnden yola çıkarak. küçük burjuva alışkanlıklannı ve duyarlılıklannı mercek al- tına alıyor. Temel hedefi, bu 'dehşet'ı megakentin ha- sar görmemiş semtlerinde yaşayan 'mahveca- nı değerti' küçük burjuva sınıfının herkesten çok yaşamış olmasının saçmasını ve komiği- ni çıkartmak Bu hedefi oyununa 'oyunsu1 tatlar katarak yakahyor. Fay hattındaki hare- ket, doğarun -doğaya egemen oldugunu sanan- tnodern insana saldınsı olarak sunuluyor oyun- da. Yaşamın kanıksanmış sentetik akışı duru- veriyor ve gıivenlı bir varoluş adına tüm ön- lemlerini almış olanlann. 'biBnmejenvekont- roledikmeyen' güç karşısında duyduklan pa- nik geliyor sahneye. Zlnclrleme tersflnlemeler Behiç Ak, oyun kışilenne bir buçuk saat boyunca yaşattığı 'paniksüreci' içinde, zincir- leme tersinlemeler (ironiler) kotarma yoluy- la, 'karaalay'la demlendirilmiş bir "durumko- raedisi" sunuyor. Oyun boyunca yalnızca. fay hattının hareketiyle duvarlarda beliren çatlak- lar gibı, insanlann beyinlerinde ve üişkilerin- de oluşan çatlaklar ortaya çıkıyor. Yazar orta yaşlı bir kankoca arasındaki kar- şvtlıkla ateşliyor oyunu. Kadın (Sumru Yav- rucuk), depremle ilgili her duyduğuna ger- çekmişçesine sanlan ve beş dakikada bir değişen eylem planlan yapan telaşlı bir di- şi resmi çizerken kocası (Genco Erkal), so- runlan akıl süzgecinden geçirmeden eyle- me gırişmeyen, soğukkanlı erkek görünü- mü sergiliyor. Ancak, yapay bir karşıtlık bu. îlişkilerde- ki çatlaklann büyümesiyle, ikisinin de kü- çük burjuva bireyı olmalanndan kaynakla- nan benzerlikler geliyor gündeme. Behiç Ak, benzerlikleri 'oyunsu' diyalog dönü- şümleriyle birbirine tokuşturarak 'kara alay'ı koyultuyor. Teknoloj inin modern yaşama sunduğu 'kolaylıklar'ın, megakentin altyapısını et- kileyen deprem yüzünden ortadan kalkma- sıyla, kendilerini hiçbir şey yapamaz du- rumda bulan uyumsuz çiftin daıresıne -ya- şamlarında ilk kez gördükleri- ekzantrik bir komşunun (Erdem Akakçe) sığınmasıyla diyalog malzemesine yeni boyutlar katılıyor. Tam donanımlı bir deprem çantasma sahip olan komşunun getırdıği pilli radyo, gazo- cağı, daktilo gibi modası geçmiş aygıtlar ev sahipleri tarafından hayranlıkla seyredilır- ken Behiç Ak çağdaş teknolojinin sunduk- larına koşullanmışlı ıle alay edıyor. Oyunun belirli noktalannda 'kara alay'uı kapsamı ge- nişliyor; insanı doğaya yabancı düşüren ve kendine tutsak eden çağdaş uygarlık anla- yışı da eleştirinin kapsamına giriyor. Oyun, deprem olgusunun ülkemizde or- taya çıkardığı toplumsal-ekonomik, etik- psikolojik düzeydeki çarpıklıklan güldürü- nün gözlükleriyle sergilerken yer yer dü- zen eleştirisine de uzanıyor. Ancak, Behiç Ak'ın bant-karikatürleriy- le her gün tadmı çıkardığımız, vurucu ama kısa soluklu tersinlemelerle oluşan 'kara alay'ı bir buçuk saate ulaştu-acak farklı bir "dramatik enerji'ye gereksınme \ ar. K.o- ca'nın sevgilisinin beş dakikada bir cep te- lefonundan araması ve Koca'nın durumu kansından gızlemek için harcadığı çaba ge- rılim oluşturmaya yetmiyor. Sonuç olarak da ılk kırk beş dakıkadan sonra oyunda bir enerjı boşluğu oluşuyor. Yönetmen ve oyun- cularuı ustalığı ışte bu noktada açığı kapa- tıyor. Usta i?l kompozlsyonlar Yönetmen Genco Erkal, sınıfsal âçıdan benzer ama yaradıhş açısından farklı üç ka- rakterin 'söz' ve 'hareket' düzlemlerini, hem birbirleriyle iletişim \r e etkileşim du- rumunda olmalannı, hem de kendi söz ve hareket alanlan içinde soyutlanmışhklarını görüntüleyen koreografik bir düzenlemey- le sağlamış. Böyle birkoreografı gereklı. çün- kü karakterlerden her bin, oyunun önemlı bir bölümünde cep telefonuyla konuşurken hem 'cep-telefonuyla-konuşma-solo-yürü- yüşü'nü yapıyor hem de konuşruğu konuya gore sesini ve mimiklerini abartıyor ya da belirsizleştiriyor. Oyunculann koreografik düzene kattığı bı- reysel enerji, oyunun tartunını ayakta tuttu- ğu gibi, sahnedeki devinimi görsel olarak da çekici kılıyor. Ayru özellik oyunculann yo- rumunda da yansıyor. Üç ayn telden çalan üç ayrı karakteri can- landıran Sumru Yavrucuk, Genco Erkal ve Erdem Akakçe, her biri kendi içinde son de- r ostlar Tiyatrosu. tiyatro döneminin önde gelen yapımlarmdan biri olan Behiç Ak'm v Fay Hattı' oyunuyla Mayıs'ınilk haftasmda Ankara'ya geliyor. 'Kara Komedi' niteliği taşıyan oyun. birkaç yıl önce ki depremin en çok mega kentin hasar görmemiş semtlerinde yaşayan küçük buıjuva sınıgını paniğe yöneltmiş olmasının saçmasını ve komiğini çıkartmayı hedefliyor. rece tutarh üç ayn kompozisyonla, hem 'çe- lişkF oluştururken, hem de birlikte sürdü- rülen bir gösterinın 'uyumlıT öğeleri olma- yı başanyorlar. Genco Erkal'ın geçmiş yo- rumlanndan çok farklı oyunculuğu, Sumru Yavrucuk'un her rolü kolayca giyiniverme yeteneğı ve Erdem Akakçe'nin, kuşağının en hızh ilerleyen aktörü ohna yolunda ol- duğunu gösteren özenli, duyarlı yorumu 'Fay Hatü'nı tiyatro döneminin önde gelen yapımlan arasına yerleştiriyor. Banş Dinçel'in, siyah fon önünde çıtadan beyaz çızgilerle oluşturulmuş görünümü veren. sarsuırıya duyarh dekoru da 'Fay Hat- ü'nın 'oyunsu'luğunu daha da 'oyunsu' kılan, hem de çok 'şık' bir çahşma olarak yapımın başansına katkıda bulunuyor. YAZIODASI SELÎM İLERİ KargArt'ta 5-16 Mayıs tarihleri arasında kısa film, sergi ve dans gösterisi yer alacak Her zevkegöre seçenek Modern Dansgösterisi 'Saat Kaç' 7 Mayıs cu- ma günii ücretsiz olarak izlenebilir. Külrür Servisi - KargArt 5 - 16 Mayıs tarihleri arasında kısa film ve dans gösterimlerinin yanı sıra bir sergiye de ev sahipliğı yapacak. Yann ve pazar günü saat 18.00'de Mark Achbar ve Peter VVlntonfck' in yönettikleri 'Manufactoring Consent Naom Chomsky and The Media' başlıklı belgesel gösterilecek. Belgesel dünyaca ünlü dılbilimci. entelektüel ve politik aktivist Naom Chomsky'nın politik fikirlerini ve yaşamını ınceliyor. Gösterim Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. 6 Mayıs Perşembe günü saat 19.30'da İFSAK ışbirlığıyle düzenlenen 'KargArt Kısa Film Günleri' kapsamında Oktay Yahn'ın 'Sıkıntının RengT. Selma Köksal'ın 'Çarpışma' ve Didem Erayda'nın 'Hediye' adlı kısa filmleri ücretsiz olarak görülebılir. 7 Mayıs Cuma günü saat 20. OÖ'de Esra Yurttut, Burak Kolcu ve Emre Nişancı'nın 'Saat Kaç' adlı modern dans gösterisi izlenebilecek. Gösteri 19 Mayıs'ta bir kez daha ücretsiz olara sahnelenecek. 8 Mayıs Cumartesi saat 18.00'deRyoske Takahashi nın yönettiği 'Silent Service' adlı fihn göstenlecek. Film 2. Dünya avaşı yıllannda. silahlanma süreci ve nükleer enerji kullanımının tabu olarak gördüğü Japonya'da bir nükleer denizaltının kaçınhşı öyküsünü anlatıyor. Disiplinlerarası bir eğitim programı olan Yıldız Teknik Ünıversitesi Sanat ve Tasanm Fakültesı' nin İletişim Tasanmı, Fotoğraf ve Video, Bıleşik Sanatlar ve Duysal Tasanm Programı öğrencilennin. ağırlıkh olarak video ve multimedya alışmalanndan oluşan sergi. 11-16 Mayıs tarihleri arasında KargArt'ta. Genç sanatçı adaylannm eğilimlerini görmek ıçın ıyi bır fırsat. (0 216 346 55 46) Hek Demirci1 nui Sengîsi "Atkestaneleri uzun yıllardır ders verdiğim Bo- ğaziçi Ünh/ersitesi'nin bahçelerinde hep karşılaş- tığım, topladığım, onlan yığınlarla döküldüğû yerden özenle seçip çantama koyduğum şeyler- di." "Meyveler, çiçekler, bahar dallan, hemen her sergimde benim resmimin objeleri oldular; ama hiçbirzaman tekrara dönüştüğünü düşünmüyo- rum. Ya da ben hiçbir şeyi bir daha yapıyorum duygusuna kapılmıyorum. Ayva resmi yaparken, tüm ayvalann birbirin- den farklı oldugunu düşünerek çalışıyorum, res- min içine farklı gireceklerini, farklı biçimle yer alacaklannı düşündüğüm için bir tedirginliğim yok." Dilek Demirci, Nurgül Ateş'in güzel söyleşi- sinde böyle diyor, yeni sergisi için. Söyleşi, Adam Sanat Dergısi'nin Mayıs 2004 sayısında yayım- landı. Hepi topu iki üç ay önceydi. Yine Adam Sanat Dergisi, yine Nurgül, yine bir söyleşi. Sevgili dos- tum Turgay Fişekçi bizi Kuzguncuk'a götürdü, Artin Demirci'nin atelyesine. Serin bir akşamü- zeriydi. Çocukluğumdan, ama daha sonra biraz Cen- giz Bektaş tan. biraz Perihan Abla dizisinden ta- nıdığım Kuzguncuk, birden bana yıtik bır cennet olup çıktı. Artin Demirci portremi yapıyordu. Bir ressama ilk kez poz veriyordum. Atelyeyi büyüleyici bul- muştum. Alçakgönüllülüğün yarattığı mucızeye ta- nıklık ediyordum. Sonra Dilek Demirci geldi. Baş- ka insanlarla, şu yaşadığımız benbenci ortamın çok dışında, kendi halinde insanlarla tanıştığımın bilincindeydim. Gece yemeğe gittik. Kuzguncuk'un bütün in- sanlannda aynı inceliği, aynı iddiasızlığı hissettim. Onur Caymaz geldi. Dönüşte Nurgül'e, Turgay'a, Onur'a mutluluğumu söyledim. Ikinci buluşmamızda Dilek Demirci'nin çocuk- lara resim dersi verdiğini öğrendim. Çocuklann re- sim sanatı karşısındaki inanılmaz içtenliklerini, masumiyetlerini. Ve Dilek'e çocuklarla birlikteresim dersi alıp ala- mayacağımı sordum. Çocuk kalmakta diretmiş bü- yükler de o derslere katılabiliyormuş. ilk fırsatta başlayacağım... Sonra 30 Nisan'da, açılışından bir gün önce, Dilek Demirci'nin Hanmony Sanat Galerisi'ndeki sergisine gittik. Yine akşamüzeri, ilkyazın nihayet gülümsediği hava. Kuzguncuk lcadiye Caddesi'ndeki -sahiden Is- tanbul olan son yollardan biri- Harmony'de bizi Dilek'le birlikte Ülkü Hanım karşıladı. Dilek De- mirci'nin sergisi adsız: "Insanlarsergiyi, birbroşürya da açıklayıcı bir metin eşliğinde izlemek istiyorlar. Ben bunu ken- di adıma çok doğru bulmuyorum. Izleyiciyi sınır- landırmamak için, resimlerime ya da sergime bir isim vermekten kaçıyorum." O vakit biz izleyiciler değişik degişik adlar ta- kabiliriz: Mücevher Kestaneler Sergisi Gölde Issız Insanlar Hiç Gönmediğim Enginar Çiçekleri... önce Tuz Gölü oldugunu anlamamıştım. Ama keskin, çeliksi, maviye çalar beyazdan billur ışıl- tılan fışkınyordu. Gölde susup kalmış, boşluğa sü- rüklenmiş insanlar. Bu resimler acı veriyor. Hemen yanı başında bahara durmuş dallar, en- ginar çiçekleri, hele yakutu, zümrütü, zeberceti, daha birçok değerli taşı çağnştınr atkestaneleri, size, ıssızlıkta avunabileceğiniz, sığınabileceğiniz güzellikleri fısıldayıp duruyor. Dilek Demirci, alçakgönüllülüğün, entelektüel burnubüyüklükten uzak duruşun sanatta vanla- bilecek en anlamlı nokta oldugunu gerçekten du- yumsatan bir ressam. Yolunuz bugünlerde Kuzguncuk'a düşsün. Di- lek Demirci'nin resimleri, kendısi, eşi, dostları, henüz tanımadığım küçük ya da büyük öğrenci- leri, hepsi bize Ziya Osman Saba'nın ya da Beh- çet Necatigil'ın şiirlerinden bir şeyler söylüyor. Önerilen Kitap / Isis'in Düğümü, Önay Sözer'in roma- nı, Iş Bankası Kültür Yayınları, 2004. (Zaman ve kimlik üzerine etkileyici bir yapıt.) ECumhuriyet kitap kulübü BAĞIMSIZÜKHAFASI ETKİNLİKLERİ "Gençlik Devinmelerinin Özellikleri" Alev COŞKUN (5 Mayıs 2004 Saat: 19.00) Yer : Cumhuriyet Kitap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun yanı) Adres: Istiklal Caddesi Zambak Sokak No: 4 D: 1-2 Tel : 0212 252 38 81-82 TANTIK CAFE & BAR RESTAURANT HER SALI EZ9İMİH ÇÜNLÜQÜ VEHERAKŞAM C-\NLI HALK MÜZİĞİ ISTtKL^L CAD. BALOSOK. NO:1 KAT-3 G \ www.otantil(bar-v£Oın __mİjhft L^^ kitap kulübü BİRLİĞİ VAKF1 BAĞIMSIZUK HAFTASI ETKİNLİKLERİ Anma Toplantısı ve Söyleşi Yöneten Gökalp EREN 68'liler Birliği Vakıf Başkanı Konuşmacılar CüneytAKALIN ÖnerYAĞCI Turan FEYİZOGLU Mustafa İlker Gürkan (6 Mayıs 2004 Saat: 19.00) Yer : Cumhunyet Kitap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun yanı) Adres: Istiklal Caddesi Zambak Sokak No: 4 D: 1-2 Tel : 0212 252 38 81-82 BİRLİĞİ VAKFI r*T Cumhuriyet ^ . kitap kulübü ! BAĞIMSIZUK HAFTASI ETKİNLİKLERİ "60'lardan Günümüze Bağımsızlık ve Demokratikleşme" Muzaffer ERDOST Yazar ve Yayıncı (7 Mayıs 2004 Saat: 19.00) Yer : Cumhuriyet Kitap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun yanı) Adres: istiklal Caddesi Zambak Sokak No: 4 D: 1-2 Tel : 0212 252 38 81-82 ı 0 212 293 65 15 0 212 245 II 97 / / KÜÇÜKÇEKMECE AİLE MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2003/515 Davacı Gökhan Muktedır tarafından davalı Itına Muktedir aleyhıne açılan şıddetlı geçimsızlık nederuyle boşanma davasında dava dılekçesınde özet olarak davalıdan boşanmalanna karar venlmesıni istemıştır. Da\alırun Dr. Sadık ,\hmet Caddesi, Sudan Apt. No:76 19 Avcılar adresıne çıkartılan teblıgat. tanınmadığından bahısle ıade edılmiş, kolluk ku\Aetlerince yapılan araştırmada da davalının adresı tespıt edılemediğinden davalı İnna Muktedır'in duruşma günü olan 22.06.2004 günü saat 15.30'da mahkememız duruşma salonunda bu da\ayla ilgılı tüm kanıtlan ıle birlikte hazır olması veya kendisuıı bir vekille temsıl ettirmesı, mazeretsız olarak duruşmaya katılma- dığı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın 19909 M E R S İ N C L M O K T O P L A N T I S I Ç A Ğ R I S I Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz koşullarda CUMOK. örgütlenmesının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır Geleceğin Kuvayi Milliye orgutlenmesını oluşturacak olan CUMOK'lann Mer- sin toplantısını 4 Mayıs 2004 günü Atatürkçü Düşünce Derneği salonunda ger- çekleştıreceğız "Sen Gelmezsen Bir Eksiğiz" Gün 4 Mayıs 2004 Salı Yer . Atatürkçü Düşünce Derneği Salonu Saat • 17.30 İletişim ve Bilgi Atatürkçü Düşünce Derneği 0324 23" 00 25 MALATYA CUMOK İKfeiCİ BULUŞMA8IDUYURUSU Dünyanın "daha egemen" oldukları savındaki güçlerı, kürenın gerı kalanını "sömü- rerek" "küreselleşmektedir." Cumhurıyet'ın aydın ınsanlan Türkıye'nin bu sömürüye konu edilmesıne göz yummamalıdır. Malatya CUMOK Ikıncı Buluşması. bu gündemle gerçekleşecektır. Küreselleşme ve Türkiye Söyleşi Başlatıcısı ve Yöneticisi Prof. Dr. S. Kemal KARTAL Ikınc1 Sukjşmty'Stavtacak&rraşağıdakı t&efona bılgı i'ermeten nca oluıw Mış-n Sor.mi.su A/ı ftüe^ VJNÇDEMIR Te> 0542"335SOSe-mı mnKier" loîna/'con Te> C İ22 32512 55 Tarih: 8 Mayıs 2004 Saat: 11.00 Yer : Me«ta Restaurant KEŞAN tCRA MLIDÜRLÜĞÜ'NDEN Esas No: 2003 3384 Alacaklı: T Ticaret Bankası Vekıli: Av Yeşım Uzan Borçlu: Gürsel Harmanlı. Maltepe Köyü. Keşan Borç Miktan 3.867 954 732.-TL mas'raf ve faız hanç Yukanda kayıt edılen alacağın tahsıh ıçın hakkınızda takıbe geçılmış, aradan bir yıldan fazla zamanın geçtığı halde borç ödenmemış bulunduğundan hakkınızdaki ta- kıp dosyamız yenılenerek 2003.3384 esas numaratnıza kaydı yapılmıştır. Bundan böyle borcunuzu 2003 3384 sayılı dosyamıza ödemeniz. aksı takdirde ceb- n icranın bu dosyamız üzennden yürütüleceğı llK"nun 78'inci maddesi gereğmce ış- bu yenıleme emrı beyan ve ilanen tebliğ olunur. 20.02. 2004 Basın: 19940
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear