Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çarıakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
5
5
6
6
10
9
9
7
Sinop 6 Adana Y 16
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
6
5
5
4
4
4
1
Zonguldak Y 5 Antalya PB 14 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Sıirt
Hakkâri
Van
PB
Y
Y
Y
Y
K
K
17
11
10
9
8
2
4
K -5
Butun bolgeıerpar-
ça]iveçokbulutlu.Ba-
tı Karadenız kıyıları.
Orta ve Doğu Karade-
nız, Iç Anadolu'nun
kuzeydoğusu. Doğu
Akdenız'ın doğusu.
Doğu ve Guneydoğu
Anadoiu yağılı geçe-
cek Hava sıcaklığı
tum yurtta hıssedılır
derecede azaiacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
-6
-12
-4
11
10
10
11
11
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
Y
K
K
Y
Y
4
4
13
4
6
5
14
11
Münıh Y 8 Zurıh Y 3 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
K
A
K
PB
PB
Y
PB
Y
-9
20
2
16
11
11
-3
19
PB 14
QAçık Parçalı bjlutİL "^ BuUlu ^ ÇOK DOıUtlü . Yağmurlu j Karlı <İ 3 Sulu kar > Gok guruliulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rüştükten sonra (Hürrıyet ve Sabah'ın dün sabah ya-
yımladığı haberiere göre) BM Genel Sekreteri'nin plan
üzerindeki katı tutumunu değiştirdiği, esnek bir dav-
ranış sergilemeye başladığının anımsatılması üzerine
Rauf Denktaş: "Bu yüzden Annan planındaki sakınca-
lan içeren cebimdeki mektubu sunmaktan vazgeçtim"
dedi.
Oysa BM Genel Sekreteri'nin "esnekliğegeçişi" ko-
şulabağlı. "Planüzerindeyapılacakdeğişikliklerde 'ta-
raflar karşılıklı anlaştığı takdirde' bunlan şüphesız ka-
bul ed&ceğini" söylüyor.
"Planın parametrelehni, dengelerini bozacak hiçbir
değişikliğe izin vermeyeceğinı" sürekli ilan eden, bu
konuda katı tutumu bilinen Annan'ın esnekliği nereye
kadar?
Sözlü ifadelerle itirazlanmızı Annan'a duyurduktan
sonra, görüşmelerde masaya getireceğimiz olmazsa
olmazlanmızı Rum tarafı kabul edecek mi? Zor.
Boşluklan doldururken Rumlann kabul etmeyece-
ği, örneğin iki kesimliliğin güçlendirilmesi, garantörlü-
ğün sürmesi, sınıriarın düzgün çizgiye dönüştürülme-
si gibi temel koşullanmızı, yani efendim olmazsa ol-
mazlanmızı; Kofi Annan, kara gözümüz veya ABD is-
tedi diye plana koyacak mı? Esneklikten söz ederken
taraflar nasıl olsa anlaşamazlar peşin mantığıyla mı ha-
reket edıyor veya planın dengelerini bozacak girişim-
lere müdahaleye mi hazırlanıyor? Belli değil.
Koşullanmızı Türk tarafını tatmin etmek için Annan;
görüşme turanağına bir not olarak alacağını söyleye-
cek olursa, bu bile ilerisi için yeterli bir güvence değil.
Ne çare, Ankara'nın Türk tarafını zoriayarak tutum
degişikliğine götürmesi taktik hesabı mıdır? VVashing-
ton'dan mı BM'den mi, hangi rüzgânn etkisiyte RTE
(Dışişleri); Denktaş'ı yazılı bir metni Annan'a vermek-
ten alıkoydu acaba?
Annan, diplomatlann böyle durumlarda sık sık kul-
landıklan "oltadan balığın kurtulmasına izin vermemek
için" olsa gerek, sının belli olmayan esneklikten söz
açıyor.
•••
New York'ta taktik savaşlan sürüp giderken; Dışiş-
leri Bakanı Gül, Polonya'dan göz korkutmaya mı ya-
rayacağı yoksa Türkiye'nin gerçek kararlılığını mı gös-
terdiği, niyeti anlaşılmayan sert açıklamalar yaptı.
Müzakerelerin başlaması veya başlatılmaması gibi
duyarlı bir noktada; Gül, -Fikret Bila'ya- iyi niyetimi-
zi, sabırlı ve "esnek" davranmamızı saflık diye nitele-
yeceklere değinirken bututumun "her şeyi kabul ede-
ceğimız" anlamına gelmediğini söylüyor.
Olmazsa olmazlanmızı üç maddede sıraladıktan
sonra, "Bunlann Annan planına yansıması gerekir.
Bunlar olmazsa anlaşma da olmaz. Anlaşma olsa bile
referandumda reddedilir" diyor. Herhalde Bakan, Türk
görüşlerinden yoksun planın TBMM'nin onayından
geçmeyeceğini söylemek istiyor. (Olmazsa olmaz fa-
lan takmadan planı kabul etmeye razı) MA Talat ise,
yetennce direnir göründükten sonra planı eksik yan-
lanyla referanduma götürmeye dünden hazır!
•••
Iktidaryine uyutma stratejisi uyguluyor. Meclis Baş-
kanı Annç, rica etmiş de hükümet lütfedip TBMM'ye
Kıbns konusunda izahat vermeyi kabul etmiş. Gül, ne
dıyecek? Ulusal dava, ada gerçeklerinde sorun çözü-
lür, Annan planı referanstır falan filan...
CHP liden Baykal, hükümetin bugüne kadar sergi-
lediği politikalan anlattıktan sonra, ne ki, şimdi tam tes-
limiyetçi politıka izledığini, "Türk dış politikasının Lo-
zan'dan bu yana ilk kez büyük bir kınlma içine girdiği-
ni" söylüyor.
Uyutma stratejisini bozmak için Baykal, CHP gru-
buna genel görüşme önergesi verdiriyor.
Şimdi makul olan nedır? Kendine güvenen, sorunun
bütün boyutları ile görüşülmesınden çekinmeyen bir
iktidar, gündem dışı açıklamalardan sonra muhalefe-
tin -tüzük gereği- ancak beş dakıka konuşma olana-
ğını doğru bulmayarak genel görüşmeyi kabul etme-
si mantığa, sağduyuya uygun değil mi?
Umudu kesmeyelim ammavelakin; unutmayalım,
bunlar gemiyi karaya oturttuktan sonra deniz bitti di-
yen kaptana benziyor.
'Bohçosını
y
kapan
Popstar
y
a koştu!
• Baştarafı 1. Sayfada
lisin önlem alması gere-
kiyordu. Sadece Izmır-
liler değil, Ege'nın ve
Türkiye'nin değişik ille-
rinden "bohçasını" ka-
pan Hilton"un kapısına
dayanmıştı.
Ne bir maç vardı ne de
konser. Ama öylesine
kalabalık vardı ki otehn
önünde, yoldan geçenler
ve mevzudan haberi ol-
mayanlar, zaman zaman
trafiği aksatan kalabalı-
ğın toplanma nedenini
öğrendiklerinde. duru-
mu tanımlayacak sıfat
bulmakta zorluk çeki-
yor, ağızlardan ancak
tek sözcük çıkabiliyor-
du. "İnanmıyorum!"
Gerçekten de inanıl-
mazdı. Güvenlik görev-
lileri ellennde megafon-
la düzeni sağiamaya,
"Popstar namzetleri-
ni" nizaya sokmaya ça-
lışıyorlardı. Bunu yapar-
ken, ünlü olma hayalin-
deki gençleri itip kaktık-
lan oluyor. bazen de güc
kullanıyorlardı Aday-
lar. buna pek ses çıkar-
mıyordu. Ne de olsa
şöhret basamaklannın
ilk merdivenındeydıler.
tıpkı 5 ay önce Abi-
din'in, Firdevsin, Bay-
han'ın olduğu gıbı. On-
ter gibi olmak için sab-
retmeleri gerekiyordu...
Yanşmacılar, kuzu gi-
bi değıldı şüphesiz. Jüri-
nin karşısına çıkmayı
başaranlann torpilli ol-
duğu düşüncesiyle ses-
lerıni yükseltiyor, böy-
Iesi "haksızlıkiara"
başkaldınyorlardı. Oto-
büs kuyruğunda bekler-
ken sesini çıkarmayan,
art arda gelen zamlara
boyun eğen, demokratık
haklan elinden alındı-
ğında tepkı gösterme-
yen, işten atıldığmda
hakkını aramayan aynı
insanlar mıydı bilinmez
ama, Popstar kıtlesi
usulsüzlüklere karşı
hakkını anyor, araya
"kaynamaya çalışan-
lar" kenara itiliyordu.
Binlerce Popstar ada-
yından bir tanesi amacı-
na ulaşacaktı. Ancak ya-
pımcı şirketin yanı sıra
başka birileri de amacı-
na ulaşmıştı: Seyyar sa-
tıcılar. Simit, köfte-ek-
mek, kumru gibi gıdalar
oldukça revaçtaydı.
Popstar'ın seyyar satıcı-
lan aynı zamanda "me-
najerlik" de yapabılı-
yordu. Örneğin "işler
ayna" diyen lahmacun-
cu, yanşmacılara "bol
acılı lahmacun" tavsi-
ye ediyordu kı, seslerı
açılsın!...
Okullarda dini simge ve giysilerin yasaklanmasını öngören tasan 36'ya karşı 494 oyla kabul edildi
Fransa'da türban yasakI Bıştarafı 1. Sayfada
nel kurulunda oylamadan önce bir
konuşma yapan Fransa Milli Eğitim
Bakanı Luc Ferry, yasanın. okul-
lardaki sınıflann, dinı militan cema-
atler arasında bölünmesini engelle-
yeceğını söyledi. Meclis Başkanı Je-
an-Louis Debre ise oylamanın,
"okulların militan faaliyetlerin
değil, öğrenme ve eğitimin yeri ol-
duğunu teyit ettiğini" belırtti. Ta-
san mart ayında senatoda da kabul
edilirse, önümüzdeki eğitim yılında
okullarda uygulanmaya başlanacak.
Fransız kamuoyunda büyük yan-
kı uyandıran türban, büyük haç kol-
ye ve kippa gibi dini giysilerin dev-
İet okullannda yasaklanmasını ön-
gören yasa tasansı dün mecliste gö-
rüşüldü. Tasanya, ıktıdardaki Halk-
çı Hareket Birlıği Partisı dışında, ana
muhalefet konumundakı Sosyalist
Partisi'ne üye milletvekilleri de des-
tek verdi. 530 milletvekilinin katıl-
dığı oylamada tasanya 494 milletve-
Din tarihi eğitiminin laik devlete ne faydası olacağının tartışılmasını istedi
Putin okullarda din dersine karşı
MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Viadi-
mir Putin, okullarda din dersi verilmesine karşı ol-
duğunu belirterek din ve devlet işlerini birbirinden
ayıran anayasa maddesini ihlal etmeden din tarihinin
nasıl öğretileceği ve bunun laik devlet için faydası-
nın ne olacağı konulannın serinkanlılıkla tartışılma-
sını istedi. Putin. yaptığı açıklamada, "Tann'nın ka-
nunlarının öğretilmesi konusunu din adamlarıyla
değerlendirdim. Din ve devlet işlerini birbirinden
ayıran anayasamız var. Bu değişmeyecek" dedi.
Öğrencilere insani değerleri aşılamanın bir yolu olma-
sı gerektiğini belırten Putin, "İnsani değerler konu-
sundaki bilgilendirme çalışnıalarına hız vermeli-
\iz. Dinle ilgili konularda ülkemizde Ortodoks ki-
lisesinin yanı sıra 3 din daha var (Müslümanlar, Ya-
hudiler ve Budistler)" açıklamasını yaptı.
kıli "evet" derken "ha>ır" oylan-
nın sayısı 36'da kaldı. Oylamaya li-
beral eğilimli Fransa Demokrasi Bir-
liği'ne üye milletvekilleri katılmaz-
ken Komünıst Partı mılleUeki1leri
tasanya "ret" oyu verdı Dört mad-
deden oluşan tasanya, ana muhale-
fet partisı, sosyalıstlerin önensı \e
ıktıdar partisının de desteğıvle "ya-
sanın yürürlüğe girmesinden bir
yıl sonra tekrar gözden geçirilme-
si" ve "okul müdürierinin, yasayı
ihlal eden öğrencilere yaptırım uy-
gulamadan önce diyalog yolunu
denemelerini" öneren maddeler ek-
lendı. Tasan, 3-4 Mart'ta senatoda
tartışılarak bir kez daha oylanacak.
Yasalaşması halınde ise gelecek öğ-
renım yılında yürürlüğe gırecek.
Fransa Milli Eğitim Bakanı Ferry,
kabul edilen tasannın, ırkçıhğa kar-
şı da önemli bir mücadele aracı ola-
cağını söyledi. Meclis genel kuru-
lunda oylamadan önce bir konuşma
yapan Ferry. "Son üç yıl içinde
Fransa'da ırkçılık ve Musevi
aleyhtarlığı önemli ölçüde arttı.
Bu yasa, okullardaki sınıflann, di-
ni militan cemaatler arasında bö-
lünmesini de engelleyecek" dedi.
AKP hükümeti, 2003 yılı için 1500 kadro isteyen YÖK'e aylar sonra olumlu yanıt verebildi
Yeni kadroya zoraki onay
FIRAT KOZOK
ANKARA - Hükümet, "2003
yılı için" 1500 yardımcı doçent
kadrosu isteyen YÖK'e aylar son-
ra olumlu yanıt verdi. YÖK'e da-
ha önce, "Alacağınız öğretim
üyelerinin bilgilerini verin, de-
ğerlendirelim" diyen AKP hükü-
meti, üniversitelerin yoğun tepkısi
üzerine kadro ıstemini onayladı.
Yeni kadrolann Başbakanlık Müs-
Uzanlar'a ikinci ret
teşan Ömer Dinçer'ın ımzasıyla
YÖK'e göndenldığı öğrenıldı.
Mevzuata aykın olmasına karşın
kendisine yeni kadro başvurusunda
bulunan YÖK'ten daha önce, alına-
cak öğretim üyelen hakkında bılgı
isteyerek, kurulu ve ünıversiteleri
de%re dışı bırakmayı planlayan hü-
kümet, tepkiler üzenne kadro iste-
mini "aylar sonra" onayladı. Hü-
kümet, eski Başkan Kemal Gürüz
döneminde yardımcı doçent kadro-
su ıçın başvuruda bulunan YÖK'e
"Alacağınız öğretim üyelerinin
bilgilerini verin, değerlendirelim"
yanıtını \ ermiştı. Ancak YÖK, Baş-
bakanlık'a gönderdiği ıtıraz yazı-
sında bu ıstemın e\Tensel akademık
işleyişe aykın düştüğünü vurgula-
mıştı. Alınan bilgiye göre, YÖK. da-
ha önce kadro istemine olumsuz ya-
nıt veren hükümete gönderdiği iti-
raz yazısının aynısını geçen günler-
de tekrar gönderdı. Kurulun, 2004
yılı ıçın 750 yardımcı doçent kadro-
su isteğıni de hükümete ilettığı öğ-
renıldi. Gürüz'le ters düşen hükü-
met, kurulun başkanlığına Prof. Er-
doğan Teziç'ın atanmasının ardın-
dan üni\ ersıtelerin acil ihtiyacı olan
kadrolan onayladı. Kadrolann, Mil-
li Eğitim Bakanlığı ile yükseköğre-
tım temsilcileri arasında bu hafta
başlaması öngörülen ortak YÖK
taslağı çalışmalan öncesinde veril-
mesi dikkat çekti.
MotorolaveNolda
alacağınınpeşinde
ANK.AR.\ (ANKA) - Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım. Tel-
sım'den yaklaşık 3 milyar dolar
alacaklı olan Nokia ve Motoro-
la'nın Uzan Grubu'ndan şikâyetçi
olduklannı belirterek "Hüküme-
tin Uzan Grubu ile ilgili tasarru-
funda bizi de unutmayın diyor-
lar" dedi. GP lıderi Cem Uzan'ın,
Telsim'e el konulması durumunda
Motorola ve Nokia'ya olan 3 mil-
yar dolar borcunun devlete yük
olarak kalacağı yönündeki ıddiası-
nı yanıtlayan Yıldınm. Telsım'in
değerinın "sıfır" kabul edilmesi
halinde böyle bir yükün söz konu-
su olacağını belirtti. Yıldınm, Tel-
sim'e el konulursa alacaklı şirket-
lerin durumlannın dikkate alınaca-
ğuıı kaydettı. Bu arada, New York
Times gazetesi, Motorola ve No-
kia'nın aleyhine açtığı davayla ilgi-
li olarak Uzan Grubu'nun yaptığı
ikinci temyiz başvurusunun 2. böl-
ge temyiz mahkemesi tarafından
reddedildiğini yazdı. Uzanlar'ın
ABD Yüksek Mahkemesi'ne baş-
\urma haklan bulunuvor.
fiTTn'l'l »T/4
j. 1 T 1 >J 7 7 j . CHP millervekilleri, "Vizon-
LHr lıler vızontele lııuba da bulustu te.eTuuba"r,,mininöze»g
öS
-
-> teriminde bir araya geldı.
CHP Grubu'nun dün akşam düzenlediği programda millervekilleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri
ve basın mensuplan Vizontcle Tuuba filmini izledi. Batı Sinemasf ndakj özel «österime katılması bekJenen
Genel Başkan Deniz Baykal, program değişikliği yaparak gösterime katılmadı. Baykalın, TBMM Genel
Kurulu'nda yarın gerçekleştirilecek Kıbns konusundaki genel görüşme önergesinin öngörüşmesinde ya-
pacağı konuşma için hazırlık yaptığı ve bu nedenle programa katılmadığı belirtildi. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan'ın uzmanlar yerine 'özel danışmanlannı' öne çıkarması, Türkiye'yi zor duruma düşürüyor
Kadeh krizi buzdağının görünen yüzü
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- BaşbakanRecepTay^ip Erdo-
ğan'ın Dışişleri Bakanlığf ndan ge-
len uzman kadrolar ile protokol gö-
revlileri yerine İstanbul Büyükşehir
Belediyesi döneminden tanıdığı ekip
arkadaşlannı öne çıkaran tutumu,
Türkiye'yi uluslararası protokolde
zor duruma düşürüyor. Erdoğan'ın
Güney Kore ziyareti sırasında "Tür-
kiye'nin dini ve geleneksel âdetle-
rinden dolayı kadeh kaldırma tö-
reni yapümayacağı" anonsu ile ya-
şanan protokol knzi de "devlet gö-
revlileri" yerine "özel danışman-
ların" yönlendirmesinin yarattığı sı-
kıntıyı bir kez daha ortaya koydu.
Erdoğan, göreve geldiği günden
bu yana Başbakanlık'ta kendi ekibi-
ni oluşturmaya çalıştı. Devletin uz-
man kadrolanna sırtını dönen Erdo-
ğan, Istanbul Büyükşehir Belediye-
si'nden bu yana tanıdığı isimlen
Başbakanlık'a taşımaya başladı. Er-
doğan, özellikle AKP milletvekili de
olan danışmanlan Egemen Bağış ile
Ömer Çelik'e tüm uluslararası gö-
rüşmelerde en etkin rolü verdi. Ba-
ğış, Erdoğan'ın yabancı liderlerle
yaptığı tüm görüşmelerde çevirmen-
liğini yaptı. ABD'dela Dış îlişkiler
Konseyi'ne venlen Erdoğan hakkın-
daki bılgilerin ise Çelik'in hazırladı-
ğı bilgi notlanndan derlendiği öğre-
nildi.
Klaslk müzlğl güzel söylermlş
Erdoğan'ın konferansından önce
Erdoğan hakkında bilgi veren ABD
Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Ric-
hard Haass. konuşmasını Başba-
kan'ın danışmanlanndan aldığı şu
bilgilerle renklendirmeye çalışmış-
tı: "Sayın Erdoğan profesyonel
futbolcu olmak istenıiş. ama ba-
bası izin vermemiş. İyi ki de ver-
memiş! Klasik müziğe ilgisi var-
mış öğrendiğimize göre... Çok da
güzel söylermiş... İstanbul Bü\ük-
şehir Belediyesi Başkanı iken be-
lediyenin 2 milyar dolara ulaşan
giderlerini kapatmışsınız. Gelin
ABD bütçesini de halledin!"
AKP milleuekili Şaban Dişli ile
Cüneyt Zapsu da Erdoğan'ın yurt-
dışı gezilerinde yer alan isimler ola-
rak öne çıktı. Erdoğan'ın, devletin
resmi göre\lilerini dışlamasının en
belirgin örneği BM Genel Sekreteri
Kofi Annan la Da\ os'ta yaptığı gö-
rüşmede ortaya çıktı. Erdoğan bu
görüşmeye. Dışişleri Başdanışmanı
Büyükelçi Ender Arat'ı götürme-
di. Görüşmelerde, Arafın yer alma-
ması çe\ iri hatalanna da yol açtı.
Erdoğan'ın çevırmenliğinı yapan
millet\ ekillerinin "diplomatik dil-
de yeterince uzman olmaması",
Kıbns görüşmeleri sırasında "ko-
laylaştıncı-arabulucu"tartışmala-
nnı alevlendirdi. Zaten sorunun çö-
zümünde arabulucu olarak göre\' ya-
pan Annan, bunu kendi yetkı alanı-
na müdahale olarak gördü. Erdoğan,
daha sonra "arabulucu" sözcüğü-
nün yanlış anlaşıldığını sa\ıanarak
"kolaylaştırıcı" sözcüğünün kulla-
nılmasını istedi. Ancak kolaylaştın-
cı sözcüğü de bizzat sorunun çözü-
münde devreye girmesı istenilen
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell
tarafından kabul görmedi.
Erdoğan'ın Başbakanlık Protokol
Müdürü Ferhat Uslay'ı görevden
almasıyla protokoldeki aksama da
arttı. Erdoğan'ın ABD gezısi sıra-
sında Anadoiu Ajansı. Erdoğan-
Bush görüşmesi sırasında çekim için
Oval Ofis'e alınmadı.
Dev let protokolünü dikkate alma-
yan \e en son Güney Kore gezisin-
de "kadeh kaldırma" skandalına
yol açan Erdoğan. şımdıye kadar
ağırladığı resmi konuklan onuruna
da "kadeh kaldırmadı" Bu tören-
den ısrarla kaçınan Erdoğan, Cum-
hurbaşkanı AhmetNecdet Sezer'in
yabancı konuklar onuruna verdiği
yemeklerde ise su ya da meyve su-
yuyla zorunlu olarak "şerefe" dedi.
'Türkiye'nin üyeliğine
karşı çıkmak büyük hata'
• PARİS (AA) - Fransa Dışişlen
Bakanı Domınıque de Villepın,
'kimlık ve dını nedenler" yüzünden
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı
! çıkmanın büyük bir hata olduğunu
söyledi. Fransa'da yayımlanan
•Uluslararası Politika Dergisi'ne
konuşan Villepin, Müslüman bir
ülke olduğu için Türkiye'nin AB'ye
girmesine karşı çıkmanın sadece kin
duygulannı körükleyeceği
uyansında bulundu.
Kretschmer: Önemli
Herleme sağladınc
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Avrupa Komısyonu
Türkıye Temsilcisı Büyükelçi
Hansjörg Kretschmer. Türlcıye'nın
AB üyeliği konusunda önemli
ilerlemeler kaydettığını bıldırdi.
Kretschmer, Sağlık Bakanlığı'nın 11
kanser tarama ve eğitim merkezınin
açılışında yaptığı konuşmada,
Türkiye iyi ılerleme kaydediyor.
Bu şekilde devam ederse adaylığının
başan ile sonuçlanmaması için
hiçbir neden yok" dedi.
Bulgaristan'dan elektrik
ahmı dupduruldu
• ANKAR.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Enerjı ve Tabii KaynakJar
Bakanı Hilmi Güler, sözleşmede
bulunduğu halde Türk müteahhitlere
otoyol ve baraj yapım ihalesini
vermeyen Bulgaristan'dan elektrik
alımının durdurulduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda sorulan
yanıtlayan Güler, Türkmenistan'dan
ise ihtiyaç olmadığı halde elektrik
alımının sürdüğünü belirterek "Bu
ülkeden elektrik almamız anlamhdır.
Doğalgaz alım anlaşmamız vardı
ama alamadık. Bunun yerine
doğalgazdan üretilen elektrik
alıyoruz " diye konuştu
GP'nin adayı Adil
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genç Parti (GP) Genel
Başkanı Cem Uzan, Ankara
büyükşehir belediye başkan adayının
Adil Aşınm olduğunu açıkladı.
Uzan, Sheraton Oteli'nde
düzenlediği toplantıda, Ankara'nın
belediye başkan adaylanndan
bazılannı açıkJadı. GP'nin açıklanan
belediye başkan adaylan şöyle:
Büyükşehir: Adil Aşınm, Çamlıdere:
Cengız Gürsoy, Çubuk: Ömer Yavuz.
Kazan: Ekrem Istanbullu, Polatlı:
Yakup Güler, Haymana: Veysel Ateş.
Nallıhan: Şaheste Aydemir,
Keçiören: tsmail Karadeniz.
Göpüp'den AKFye uyan
• İstanbul Haber Merkezi -
TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr.
Naci Göriir, "AB'nin kapısını
çaldığımız bir dönemde yönetimlere,
hükümetlere bilim kurullannı
olabildiğınce özgür bırakmak,
siyasetten, ideolojık tartışmalardan
ve çekişmelerden uzak tutmak
yakışır" dedi. Nacı Göriir, Tansaş'ın
gıda gü\eniiğı uygulamasının
tanıtıldığı basın toplantısında,
TÜBlTAK yönetimindekı son
gelişmeleri açıklarken TÜBİTAK
gibi bir bilim kuruluna siyasi bir
göriişün \eya bir ıdeolojinin
sokulması anlamına gelecek
ginşimleri yanlış buiduğunu söyledi.
AKPde sahte rapor savaşı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yerel seçımlere yönelik
aday belirleme çalışmalan sürerken
AKP'de bu yanş karalama
kampanyasına dönüştü. Keçiören
Belediye Başkanı ve Ankara
büyükşehir belediye başkan aday
adayı Turgut Altınok, siyasi ve özel
yaşamına ilişkin sahte rapor
dağıtılmasına sert tepki gösterdi.
Hakkında asılsız iddialan içeren
'sahte rapor'dan 2 milyon tane
bastınlarak Ankara'ya dağıtıldığını
belirten Altınok, "Çamur ve iftira
siyaseti hiçbir zaman gütmedik.
Herkesi ilkeli ve dürüst siyasete
davet ediyorum" dedi.
SP'nin televizyonu
• A.\K\R.A (ANK\) - Necmettin
Erbakan'ın "Siyaset için partinin
yanında televizyon da lazım' sözleri
üzerine SP tarafından satın alınan
TV 5. cuma günü yayına başlayacak.
TV 5. uydu kanalıyla tüm
Türkıye'den izlenebilecek. Kanalın
Necmettin Erbakan'ın planlaması
doğnıltusunda SP'nin AKP'ye karşı
yerel seçimdeki sesi olacağı öğrenildi.