25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S P O R Cumhuriyet Dünva 2 Uzatmada gelişen atağı gole çeviren Saunders, statta bulunan az sayıda Galatasaray taraftarına kupa zaferinin keyfini yaşatıyor. O anda biri elime bayrak tutuşturdu ve birden yanımda birkaç kişiyle koşmaya başladım. Sahanın ortasına kadar geldiğimde -ki bayrağın o kadar büyük olduğunu bilmiyordum- birden durdum ve bayrağı santraya diktim. O anda bir Galatasaraylı'yı neyin mutlu edeceğinin de yanıtı vermiş oldum. Bu aklımda olan bir şey değildi. Bu hayatımda yaptığım en cesurca ve en aptalca hareketti. Birdaha yapacağımı da sanmıyorum. Vlubatlı' Souness: Şimdi yapmam 71 Işte tam o anda Sarı - Kırmızılıların yedek kulübesinden çıkan Souness santraya doğru koşuyor ve elindeki dev bayrağı dikiyor. ürkiye Ku- pası maçı.... ŞükrüSara- coğluStadı...24Nisan 1996Çarşamba... Iki ezeli rakip... Fener- bahçe - Galatasaray... Ortam gergin, Sarı-Laci- vertliler kendi mabetlerinde önce- ki 1 - O'lık (dk.5 Dean Saunders) ye- nilgiyi lehlerine çevirmeyi hedefliyor. llk yarıda 41. dakikada Aykut'un go- lüyle 1-0 öne geçen Fenerbahçe'de büyük bir sevinç ve bunun getirdiği bir rahatlık var. Taraftar coşmuş takı- mına büyük destek veriyor. Ancak 1 - 0 yeterli değil; bu nedenle maç uzat- maya gidiyor... Veeee... 117. dakikada gelişen atağı gole çeviren Saunders, statta bulunan az sayıda Galatasaray taraftarına kupa şampiyonluğunun keyfini yaşatıyor. Işte tam o anda Sa- rı - Kırmızılıların yedek kulübesinden çıkan Galatasaray Teknik Direktörü Graham Souness, santraya doğru koşuyor ve elindeki dev Sarı - Kırmı- zılı bayrağı dikiyor. Fenerbahçeliler şaşkın, Sarı - Kırmızılılar şaşkın, hakemlerşaşkın... Fenerbahçe Stadı bir kaç dakika bo- yunca sessizliğe gömülüyor. Aradan geçen sekiz yılda So- uness'da, Galatasaray'da ve Fener- bahçe'de pekçok değişiklik yaşan- dı. Ama o Türkiye Kupası hiçbir za- man unutulmadı. Graham Souness, Türkiye liglerindeki dokuz aylık serü- venini, olaylı Fenerbahçe maçını ve ka- riyeri ile ilgili ayrıntıları anlattı. Souness Türkiye'deteknik direk- tör olmanın nasıl bir duygu olduğu- nu şu sözterle ifade ediyor Türkiye'de futbola verilen önem çok fazla. Ga- latasaray ülkenin en önemli takımla- nndan bir tanesi. Hergün hemen he- men 30 - 40 gazeteci röportaj ve ha- ber için kulübe geliyordu." G.Saray bayrağını Fenerbahçe santrasına dikmesinin iç yüzünü an- latan Souness, olayın gelişimini "Ga- latasaray'a llk geldiğimde bir taraf- tar 'Bir Galatasaraylıyı en çok sevin- direcek şey nedir?' diye sormuştu. G.Saraylıyı ne mutlu eder? Dokuz ay sonra Türkiye Kupa- sı için Fenerbahçe Stadı'nda San- Lacivertliler ile karşı karşıya geldik. 117. dakikada Saunders 'ın attığıgol- le önemli bir başanya imza attık. O anda biri elime bayrak tutuşturdu ve birden yanımda birkaç kişiyle koş- maya başladım. Sahanın ortasına ka- dar geldiğimde -ki bayrağın o kadar büyükolduğunu bilmiyordum- birden durdum ve bayrağı santraya diktim. O anda bir G.Saraylı'yı neyin mutlu edeceğinin de yanıtı vermiş oldum. Bu aklımda olan bir şey değildi. O, hayatımda yaptığım en cesurca ve en aptalca hareketti. Bir daha yapaca- ğımı da sanmıyorum" diye anlattı. Souness, Galatasaray'dan gi- dişinin kendisini üzdüğünü ancak Ak- deniz ülkelerinin futbolunun çok sert ve yorucu olduğunu, buna dayana- rak da burada antrenörlük yapmanın zorluğunu dile getirdi. Ali Sami Yen Stadı'nın bir stat- tan çok herkesin ziyaret edebileceği bir yer olduğunu, bu nedenle de ta- raftarların bu stadı, evleri gibi gördü- ğünü belirten Souness, Galatasaray yandaşı için buranın vazgeçilmez ol- duğuna inandığını belirtti. Türkiye'de- ki holiganların durumuna da değinen Souness, "Türkiye'de olan taraftar- lık anlayışı her yerdeki gibi. Ingilte- re'de de holingan holigandır. Bu durum ülkenin adıyla ilgili değil" diye konuştu. DERLEYEN: ELENA DEMİRYÜREK HOLLANDA'DA YENİ UYGULAMA Feyenoord'dan stat içi bahis S porda, özellikle futbolda müşterek bahis çılgınlı- ğı tüm sporseverleri et- kisi altına alırken, Hollan- da'nın Feyenoord eki- bi gelecek sezondan rti— baren sahibi olduğu Rotterdam'daki De Ku- ip Stadı'nda yapacağı maçlan kapsayacak ba- his bürosu açacak. Hollanda'dailkkez başlatılacak olan bu uy- gulama ile Feyenoord- lu taraftarlar, takımları- nın alacağı sonuçlar hakkında, maçtan he- men önce bahis tutu- şabilecekler. Taraftarlar, maçların sonucu yanın- da, oyuncuların kaç sa- rı ya da kırmızı kart gö- recekleri veya kaç gol şansı yakalayacakları- nailişkin deiddiayagi- rebilecekler. Gelir okula Bahiste ne kadar ödül dağrtılacağı, bahse girenlerin yatıracakları paraya bağlı olarak be- lirlenecek. Bahis büro- sundan elde edilecek gelır, Feyenoord'un gençlere yönelik hizmet veren futbol okulunun masraflarının karşılan- masında kullanılacak. Kumar meraklısı taraftarlar ilk bahisleri- ni, gelecek sezon açılı- şında Feyenoord'un, Is- koçya'nın Celtic takımı ile yapacağı maçta oynayabilicekler. İngiltere modeli Feyenoord, stadı içinde bahis bürosu açarak başlatacağı bu kumar oyunu ile İngil- tere modelini ülkeye taşıyan ilk kulüp olma özelliğini dekazanacak. İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ül- kesinde müşterek bahis büroları bulunuyor. Kara Pırlanta'nın son röveşatası 30'lu ve 40' lı yıllarda onu sahada izleme şansına erişmiş olanlar için Kara Pırlanta, Pele'den bile daha iyiydi. 1916 yılında Sao Paulo'da dünyaya gelen Leonidas da Silva, geçenlerde Alzheimer hastalığına yenik düştü. "K*>ara Pırlanta" adıyla anılan Leonidas, Brezilya'nın dünya futboluna armağan ettiği ilk yıldızdı. Fenerbahçe'nin eski teknik direktörlerinden Carlos Alberto Parreira'nın şu sözleri, Kara Pırlanta'nın ne denli büyük bir yıldız olduğunun kanıtı: "O olmasaydı belki de Pele veya Zizinho da olmazdı." F, F İ K R E T D O Ğ A N 'ransa'da yapılan Dünya Futbol Şampiyo- nası (1938) uzun yıllar belleklerden silin- meyecek bir maça sahne oldu. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında Brezılya ve Polonya tam bir gol düellosuna giriştiler. Fransız se- yirciler gözlerinı 22 yaşındakı Brezılyalı Leonidas da Silva'dan ayıramıyordu. Şimdiye dek ayağına top böy- lesine yakışan ikinci bir futbolcu görmemişlerdi. Le- onidas'ın vücut çalımlan karşısında ağzı açık kalan Fran- sızlar genç oyuncuya "Lastik Adam" diye tezahürat ediyorlardı. Yağan yağmur zemini tam bir balçık tarlasına dö- nüştürmüştü, futbolculann kramponlan iki de bir ça- mura saplanıyordu. Rakip ceza sahasında ayakkabısını yitıren Leonidas çorapla- rını da çıkarıp yalınayak oynamaya başladı. Brezılya'dan Leonidas'ın, Po- lonya'dan Williomski'nin dörder gol atarak yıldızlaştıklan maç 6 - 5'lik bir sonuçla Seleçao'nun lehine bitti. Ama bu karşılaşmayı unutulmaz kılan ne her iki ta- kımın soluklan kesen mücadelesiydi ne de oyuncuların estirdiklen gol fırtınasıydı. Hayır hayır, gollerden birinin benzer- sizliği ve güzelliğiydi, hafızalara bir çi- vi gibi çakılarak dilden dile gezinen. Böylesi bir gol daha önce ne görülmüştü ne de işitilmişti. Top havada süzülerek geliyordu, Leonidas'ın sırtı kaleye dönüktü, başını geriye savurdu, beli ye- re parelel gelecek bir şekilde vücudunu boşluğa bı- raktı, önce sol sonra sağ ayağını yerden kesti, bacak- lan havayı bir makas gibi dövdü, sağ ayağıyla öpüş- türdüğü topu başının üzerinden aşırarak kaleye gön- derdı. Topu fılelerde gören Fransız seyirciler bir pedal çevirmeyi andıran bu vuruş teknığine "Bisiklet Golü" dediler. Spor gazetecileri ise "rövaşata"n\n icadı diye not düşeceklerdi. Kara Pırlanta" adıyla anılan Leonidas, Brezilya'nın dünya futboluna armağan ettiği ilk yıldızdı. Fenerbah- çe'nin eskı teknik direktörlerinden Carlos Alberto Parreira'nın şu sözlen, Kara Pırianta'nın ne denli bü- yük bir yıldız olduğunun kanıtı: "O olmasaydı belki de Pele veya Zizinho da olmazdı." 30'lu ve 4O'lı yıllarda onu sahada izleme şansına erişmiş olanlar için Kara Pırlanta, Pele'den bile daha iyiydi. Leonidas, 1916'da Sao Paulo'nun fakir mahal- leleriden birinde dünyaya geldi. Sao Paulo, Botafogo, Vasco ve Flamengo takımlanndaforma giydi. 1938'de Fransa'daki Dünya Şampiyonası'nda sekiz kez rakip fileleri havalandınrak gol kralı oldu. Brezilya'nın o ta- rihteki teknik direktörü Ademar Pimente.bu turnuva- nın yan finalinde onu olası bir sakatlıktan koru- mak amacıyla Italya'ya karşı sahaya sürme- yerek, futbol tarihinin en büyük yanlışlıkla- rından birine imza attı. En iyi oyuncusun- dan yoksun sahaya çıkan Brezil- ya tartışmalı bir penaltıyla, Ital- ya'ya 2 - 1 yenildi. Leonidas 20 yıllık futbolculuk yaşamında 12 şampiyonluk gördü, yüzlerce gol ıtarak kalecilerin korkulu rüyası ol- du. Brezilya futbolunda ve top- lumunda siyahlara karşı önyar- gılann azalmasında Leonidas'ın katkısı büyüktü. Leonidas ül- kesinde o kadar seviliyordu ki bir çikolataya "Kara Pırlanta" adı verildi. Futbol kariyerini tamam- ladıktan sonra radyoda futbol yorumculuğu yapmaya başladı ve ülkenin en sevilen yorumcusu oldu. 1983 yılında fut- bol anarşisini protesto etmek amacıyla bir daha stad- yumlara ayak basmayacağını duyurdu. Leonidas da Silva, geçtiğımiz hafta Alzheimer hastalığına yenik düşerek 90 yaşında hayata gözlerini yumduğunda ar- dından tüm Brezilya yas tuttu. Varsıllar Yoksullar AJJ..F......KI..Z.I.LYAJLIN Yazarın da dedi- ği gibi 'futbol asla sa- dece futbol değil...' Ye- ri geliyor onbinlere, yüz- binleri, milyonları pe- şinden sürüklüyor, ye- ri geliyor bir ülkenin ekenomikyazgısını be- lirliyor, yeri geliyor devlet başkanları- nın, politikacılann, işadamlannın 'kol- tuklarını' sağlamlaştırıyor. Üç F'nin (Fado-Fiesta-Futbol) kuşkusuz en önemlisi. Ve bu bacase endüstri Beck- ham gibi, Zidane gibi, Henry gibi, 'kalifiye' emekçilerine de trilyonlar ka- zandırıyor. Ister Avrupa'da olsun, is- ter Asya ya da Afrika'da eğer belli bir standartın üstündeyseniz, el üstünde tutuluyor ve abartısız krallar gibi ya- şıyorsunuz. Peki o standartın attını hiç merak ettiniz mi? Biz ettik, araştırdık. Ne yazık ki futbolun öteki yüzü karanlık. HeleTür- kiye'de! Bırakın amatör kümeyi, yerel ligleri 3. ve 2. ligde bile durumlar iç- ler acısı. Futbolculann sigortası yok, asgari ücrete oynayanlar kendisini şanslı sayıyor. Trenle, minibüsle, be- lediye otobüsüyle deplasmana giden takımların sayısı hiç de az değil! Ge- çen yıl 1. ve 2. liglerde çalışıp parala- rını alamayan teknik adamların sayı- sı 50'yi aşmış durumda. Istanbulspor ve Adanaspor'un durumları da orta- da. Spor Eki'nin birinci sayfadaki di- ğer önemli çalışması Atatürk Olimpi- yat Stadı ile ilgili. "Yoluyok, finali var" esprimiz Şenes Erzik'in çabalarıyla gerçek oldu. Sakın ola kımse 'kera- meti' kendisinde aramasın. Yoksa ge- cekonduların ortasındakı bir stada koltukları yeni, asansörlerı hızlı diye kimse final, minal vermez. Şimdi ül- kenin yöneticileri takkelerini çıkarıp düşünmeli: "Biz buraya otoyol ve ha- fifmetro bağlantısını nasıl yapanz?" diye. özellikle de seçim propogan- dasına trilyonlar harcayan Ali Müfit Gürtuna, stada el atmalı. Spor Eki'nde bu hafta bir de posterimiz var. Pierre Van Hooij- donk'un sevinci Fenerbahçeliler'in duvarlannı süsleyecek. Gelecek haf- talarda Beşiktaşlı, Galatasaray lı, Trab- zonlu, Gaziantepli, Efes Pilsenli, Ülkers- porlu yıldızların posterlerini de Spor Eki'nde bulacaksınız. Yeniden görüşmek üzere. akizilyalin (yahoo.com -i, Sevgili Dergi Ekibi; özellikle 4.Şubat.2004 tarihli sayınızdan dolayı hepinizi tebrik ettiğimi belirtmek is- tiyorum. Çok geniş bir yel- pazeyi yakaladığınızı düşün- düğüm bu sayınızda belli birseviyenin üstüne çıkmış olduğunuzu da belirtmeden geçemeyeceğim. Hepinize başarılarınızın devamını di- liyorum. Sedat Dağlar Sevgili Cumhuriyet Spor Der- gi Çalışanları; Ele aldığınız konulara kendini- ze has yaklaşımınızson de- necememnuniyetverici. Bu- güne kadar göz ardı edilen sporları ele almanız da der- ginizin en ayırt edici özelli- ği bence. Özellikle orta ikin- cisınrftaki oğlumunfutbol dı- şındaki sporların varlığın- dan da haberdar olması ba- naayn bir mutlulukvermek- te. Hepinize teşekkür ede- rim. Necdet Songül Cumhuriyet Spor Ekibi; Son derece düzeyli ve geniş bir perspektif yakalayan bir dergi olmanızdan ötürü he- pinizi kutluyorum. Ancak, uzak doğu sporlanna, tae- bo gibi dahaalternatifspor- lara da yervermenizi diliyo- rum. Sema Öztürk Spor Dergi Çalışanları; Bir olimpiyat meraklısı olarak yaklaşan olimpiyatlar ön- cesi olimpiyatlairla ilgili tarih- sel bilgiler içeren ek ya da eklervermenizi bekliyorum. Nihat Dost spordergi@cumhuriyet.com. tr 1aks:(212)513 85 95 •11 ŞUBAT2004 -SAYI13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear