Catalog

SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA HABERLER 28 Şubat olarak belirlenen miting tarihi bazı sendikalann çekince koyması üzerine değiştirildi Büyük eylem6Mart'taANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çeşitli sivıl toplum örgütlen, sendi- kalar ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla TBMM önünde düzenle- nen eylemde, yaklaşık 500 kişi, Ka- mu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'nı ıslıklar ve sloganlarla protesto etti. Katıltmcılar adına ortak basın açık- laması yapan TMMOB Başkanı Ka- ya Güvenç tasanyı, "Reform değil, tuzak" diye niteledı. Güvenç, daha ön- ce tarihi 28 Şubat olarak duyurulan eylemi, 6 Mart'ta "Tasanlan Geri Çek" adı altında düzerüeyeceklennı bildirdi. Aralannda Türk-tş, DlSK, KESK, Türkiye Kamu-Sen, TMMOB, TÜR- MOB, TTB, Mülkıyeliler Birliği, ADD, Denetde, Türk Kadınlar Bırlı- • Kamu Yönetimi Yasa Tasansı'nın geri çekilmesini isteyen sivil toplum örgütleri ve sendikalar AKP'ye ilk uyanyı TBMM önünde yaptı. Katılımcılar adına ortak basın açıklaması yapan TMMOB Başkanı Kaya Güvenç tasanyı, "Reform değil, tuzak" diye niteledi. ği ve Türkiye Zıraatçiler Derneği'nin yer aldığı sivil toplum örgütleri ve sendikalar, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'na yönelik ilk eylemi- ni dün TBMM Dikmen kapısı önün- de gerçekleştirdi. "IMF'ye kıyak, emeklrve dayak. Bu abhıka dağrtüacak. Yaşasın demokrasi mücadelemiz,Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek. Geliyor geliyor genel grevgeliyor, Köletikyasası geçmeyecek, Hükümet yasanı al başına çaT slo- ganJanyla hükümete tepkısiru dile ge- tiren eylemcilerin çe\Tesi polıs tara- nndan sanldı. Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyü- dız ve Mülkiyeliler Birliği Başkanı Fü- sun Çiçekoğhı dışmda katılımcı tüm STÖ ve sendika başkanlannın yer al- dığı eyleme, çok sayıda CHP'li mil- letvekili de katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenk- taş'a da destek verilen eylemde Kıb- ns bayraklannın yanı sıra "Kıbnsiş- birtikçilere mezar olacak" ve "Tür- kiye'nin bağunsızlığı Kıbns'tan ge- çer" pankartlan taşındı. ADD Çubuk Şubesi'nden Seher Yıldınm'ın taşı- dığı, "Dayan Denktaş seninleyiz" ya- zılı Atatürk portresi de dikkat çekti. STÖ ve sendika temsilcileri daha sonra, hazırladıklan basın açıklama- sını hoparlörle yapmak ıstedi. Buna izin vermeyen polisle bazı sendika temsilcileri arasında kısa süreli tartış- ma yaşandı. Araya giren CHP'li mıl- lervekillerinin ısrarlan da yeterli ol- mayınca basın açıklaması el hoparlö- rü ile yapılabildi. Ortak açıklamayı duyuran TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, kamu yöne- timinde köklü bır reforma gereksı- nim duyuldugunu, ancak AKP hükü- metinın hazırladıgı tasannın ülke ger- çeklenne ve ihtiyaçlanna uygun ol- YÜKSEK SEÇİM KURULU Parmaklar bu seçimde de boyanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 28 Mart yerel seçimlerine ilişkin oy kullanma esaslannı belirledi. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu seçimde de seçmenlerin parmağma çıkmaz boya sürülecek. YSK'nin Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan genelgesine göre, oy kullanmaya dönük işlemler ve işleyiş şöyle olacak: • Adıyaman, Ağn, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sıvas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis illennde oy verme saat 07.00"de başlayacak ve saat 16.00'da sona erecek. Diğer illerde saat 08.00'de başlayacak ^ . ^ — ^ — — oy verme işlemi • Askeri bina ve 17.00'de bitecek. tesislere *^ Görme özürlüler, karakollarave felçliler. ellen eksik . , . , olanlar veya bu gıbı partı bınalanna, b e d e n i a ^ , , ^ muhtarlık a ç ı k ç a belli olanlar o odalanna, seçim çevresi seçmeni camilere ve olan ve o sırada sandık (Jjögr alanında bulunan akrabalanndan birinin, akrabası yoksa dığer herhangi bir seçmenin y a r d ı m ı l l e o y l a r ı n ı ~^^~^~ m "^^^^~ mm kullanabilecekler. %/ Seçmen oyunu kullandıktan sonra sol el işaret parmağı, çıkmayan boya ile boyanacak. Sol işaret parmağı yoksa, hangi parmağının boyandığı yazılacak. Hiç parmağı olmayan seçmenin boynu bu boya ile işaretlenecek. Seçmenler oylannı şu sıra ile kullanacak: • tl genel meclisi üyeliği seçimi, • Belediye başkanlığı (büyükşehir dahıl) ve belediye meclisi üyeliği seçimi, • Köy ve mahalle muhtar ve ihtiyar heyeti- meclisi üyeliği seçimi. Seçmenler, oy pusulalannı; il genel meclisi üyeliğine ilişkin turuncu renkli birleşik oy pusulasını turuncu renkli zarfa, belediye başkanlığma ilişkin mavi renkli birleşik oy pusulası ile belediye meclisi üyeliğine ilişkin san renkli birleşik pusulalannın ikisini birlikte mavi renkli zarfa, büyükşehir belediye başkanlığma ilişkin beyaz renkli birleşik oy pusulasını belediye başkanı ve belediye meclisi üyeleri seçimine ilişkin mavi renkli zarfa koyacak. ibadethanelere konulmayacak. madığını söyledi. "Bu tasan ulusla- rarası sermayenin ve onlann örgütte- rinin taleplerini karşılamak amacıy- la hazuiaıunıştır" diyen Güvenç, ta- sannın hazırlanma aşamasında toplu- mun büyük bir kesiminin görüşleri- nin alınmadığını belirtti. Tasannın bu haliyle "reform değil, tuzak" olduğunu dile getiren Güvenç, "Geleceğimizi ipotek alfına alacak olan Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansı başta olmak üzere, devamı niteüğindeki diğer tasanlann hep bir- likte hemen geri çekilmesini istiyoruz" dedi. Eylem takvimi hakkında da bil- gi veren Güvenç, 14 Şubat'ta Bandır- ma mitinginin düzenleneceğini, 17 Şubat'ta millervekillerinın kitlesel olarak ziyaret edileceğini ve 21 Şu- bat'ta Adana, Diyarbakır ve Samsun bölge miting- lerinin gerçekleştirileceği- nı bildirdi. Güvenç, 22 Şubat'ta düzenlenecek Is- tanbul bölge mitinginin ardından 6 Mart Cumar- tesi günü Ankara'da ülke çapında katılımla "Tasa- nlannı geri çek" mitıngi yapılacağmı aktardı. Hükümet karariı" Çok sayıda CHP'li miUetvekiKnin de kaüldığı eylemde, Denktaş'a da destek verildi. (SERDAR ÖZSOY) Güvenç'in açıklamala- nnın ardından toplanan kalabalık olaysız bir şekil- de dağıhrken örgüt tem- silcileri AKP ve CHP grup başkanvekilleriyle görüş- tüler. AKP Grup Başkanveki- li Eyüp Fatsa. heyetı ka- bulünde yaptığı konuş- mada,"Hükümet, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansrm TBMM'de gö- riişmekte kararbdır" diye konuştu. Financial Times, Han'ın ziyaretinin AB üyeliği için önemli olduğunu savundu Af Opgütii Türidye için test olacak LONDRA (ANKA) - Uluslara- rası Af Örgütü Genel Sekreteri Irene Han'ın Türkiye ziyareti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek olması yabancı basının dıkkatini çekti. Ziyareti yorumlayan Financial Tı- mes, "AfÖrgütü'nünTürkiye'de- ki insan haklan reformlanna iliş- kin görüşleri, Türkiye'nin AB'ye kaolma hcdefı açısından önemli bir test olacak" diye yazdı. Financial Times, Han'ın hafta boyunca üst düzey Türk yetkilile- ri ve Erdoğan ile görüşeceğine dikkat çekerken ilk kez bir Af Ör- gütü genel sekreterinın Türkiye'de bu kadar yüksek düzeyde görüş- me yapma olanağını bulduğunu \-urguladi. Ziyaret sırasında Han'ın insan haklan savunculanna yapı- lan muamelelerden duyulan kay- gıyı da dile getıreceğinı kaydeden gazete, Han'ın değerlendırmele- rine de yer verdi. Han, Financial Times'a yaptığı açıklamada, Türk hükümetınce gerçekleştirilen re- formlardan cesaret aldığını ancak Af Örgütü'nün bazı ciddi kaygı- lannın devam ettiğini söyledi. Bu çerçevede insan haklan sa- vunculanna kötü muamele yapıl- dığı duyumlannın arttığını öne süren Han, Türk cezaevlerinde tu- tuklulann uykusuz ve gıdasız bı- rakıldığına. polisin şıddet uygula- dığına ve ifade özgürlüğünün kı- saltıldığına ilişkin şikâyetler ol- duğunu belirtti. Türk hükümetini reform yolunda de\ am etmeye ce- saretlendıreceğıni ifade eden Han, reform sürecirun sonuç verdığinı ancak devlette bazı unsurlann re- formlara olumsuz yaklaşhğını be- lırterek u Türkiye'nin içerisinde reform sürecinden kaygı duyan bazı unsurlar var tipkı AB'de ol- duğu gibi" diye konuştu. Ote yandan Irene Han ve bera- benndekı heyet, TBMM AB Uyum Komısyonu Başkanı Yaşar Yakış'ı ziyaret ettı. CHP'nin sorumluluğunun her zamankinden fazla olduğunu söyledi Baykam'dan ittifak çağnsı BedriBa\kam tstanbul Haber Senisi - Eskı CHP Partı Meclisi üyesi, ressam-yazar Bed- ri Baykam, CHP'ye çağnda bulunarak 28 Nlart yerel seçimlerinde "öteki sol partüerle ittifak ya da alan pa>1aşma- a" yapılmasını istedi. Baykam, yaptığı basın açıklama- sında CHP ıçindeki demokratik dev- rim oluşumu ve genel başkan adaylı- ğının engellenmesi sonucu CHP Ge- nel Başkanlığı'na açrığı dava ile ilgili bilgi verdi. Baykam, "CHP, bu ülke- nin rejimini tehdit eden ve akü almaz bo>ııtlara ulaşmış irtica tehükelerine karşu Türkiye'de bir an önce kunü- ması gereken büyük ittıfaka' özveriK bir öndertikyapmahdır" dedi. Padışah gibi bır genel başkan CHP'si istenme- diğini söyleyen Baykam, "CHP'nin demokratik haklannı yerine getinnek iste\en parti üyesi olarak bu durumu görmezden gebnem olanaksızdır" de- di. 'Yerel seçimlerin ardından hiç kim- se üzülmesin' diyen Baykam, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Siyasetin gereğini yapmazsanız,şeriatçüarmiannı a\nı se- pete ko>arken siz, 5 sepete bölerseniz, 29 Mart'ta bir kâbusla uyanırsınız. O zaman da arnkgık deme hakkıruz yok." Türkiye'nin son dönemdeki duru- munun sorumlusunun şeriatçılar ol- madığını ifade eden Baykam. *aff\i yönetenler geçmiş seçimlerde yaşanan oy bölünmderinden ders alma>a, öte- ki sol partüerle ittifaka veya alan pay- laşmasuıa gitmeve mecbuirdur" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Sait Oral Uyan, VVernicke Kor- sakof'lu hastalardan. 2001 yılı ha- ziran ayında ölüm orucunun 205. gü- nünde bilincinin gitmesi sonucu müdahaleye uğramıştı. Daha son- ra Adli Tıp Kurumu tarafından ve- rilen VVernicke Korsakof Sendro- mu raporu nedeniyle Ceza Muha- kemeleri Usulü Kanunu'nun 399. maddesi uyannca ilgili mahkemeta- rafından cezası altı ay süre ile erte- lenmişti. Sait Oral Uyan'ı tahliye olduktan sonra ziyaretime geldiğinde tanı- dım. Ciddi bir beyin hastalığı geçir- diği ilk bakışta anlaşılıyordu. Ayak- ta zor duruyordu ve birisine yaslan- madan yürüyemiyordu. VVernicke Korsakof hastalığı, dönüşü olma- yan bir hastalık. Konunun uzmanı doktorlar bu hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını defalarca dile getirdiler. Nitekim her altı ayda bir Sait Oral Uyan'ı muayene eden Adli Tıp Ku- rumu, bu hastalığının geçmediğini saptamış ve dört kez daha cezası- nın ertelenmesi gerektiği yönünde Bir Kez Daha Wernicke Korsakof... rapor venmişti. Son kez erteleme- nin bitiş tarihi olan 15 Temmuz 2003 tarihi nedeniyte Sait Oral Uyan'ın ba- bası Ali Uyan, Bağcılar Cumhuri- yet Savcılığı'nabaşvurmuştu. Sav- cılık da S. Oral Uyan'ı yeniden Ad- li Tıp Kurumu'na sevk etmişti. Ad- li Tıp Kurumu, ilgili diğertıp kurum- larının da görüşünü almış ve 27 Ağustos 2003 tarihinde bir rapor düzenleyerek raporu Bağcılar Cum- huriyet Savcılığı'na iletmişti. S. Oral Uyan'ın babası Ali Uyan bu raporun bir kopyasını bana da yolladı. Raporun sonuç bölümün- de şunlar belirtiliyor: "Ali oğlu Sa- it Oral Uyan'da saptanan VVernic- ke Korsakof Sendromu'nun orga- nik bir akü hastalığı olduğu, CMUK 399/1. maddesi gereği cezasının in- fazının tehihnin uygun bulunduğu, hastalığın süreklilik kazanmış ol- ması nedeniyle tehir süresi bildih- lemeyeceği, TC Anayasası'nın 104/b maddesinde sözü geçen sü- rekli hastalık kapsamında olduğu tekraren oyçokluğuyla mütalaa olu- nur." Bu rapordan da görüldüğü gibi ce- zasının artık sürekli ertelenmesi ge- rekiyor. Peki ne mi oldu? Onu da Sa- it'in babası Ali Uyan'dan dinleyelim: "Izmit Savcılığı bu raporu içeren dosyayı Bağcılar Cumhuriyet Sav- cılığı'ndan istedi. Biz ortadaki çok açık rapor nedeniyle ceza ertele- mesi beklerken Izmit Savcılığı 17 Ekim 2003 tarih ve 2001- b.39 ilm. sayılı yazı ile infazın ertelenmesi talebinin reddine karar verdi. Bu ka- rar, Bağcılar Savcılığı karanyla ta- rafımıza bildirildi. Bunun üzerine bizyasal süresi içinde Beyoğlu Ad- liyesı yoluyla karara itiraz ettik. Bu itirazımıza rağmen dosya geçen yılın aralık ayında Bağcılar Cumhu- riyet Savcılığı 'na gereğinin yapılma- sı için geri gönderildi. Yani sürek- li hastalığı Adli Tıp Kurumu rapo- ruyla açıkça belirtilen ve cezaevin- de yatması mümkün olmayan oğ- lum Sait Oral'ın tutuklanması is- tendi. Beyoğlu Adliyesi'neyaptığı- mız itiraz ise Istanbul 2 No'lu Dev- let Güvenlik Mahkemesi tarafın- dan incelenmiş veyetkisizlikkara- n ve itirazımızın olumlu olduğu şer- hiyle yeniden Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Şu anda Kocaeli Ağır Ceza Mahke- mesi'nden verilecek kararı bekli- yoruz." Burada söylenecek çok şey var. Birincisi, hangi mahkeme "ceza- evinde yatamaz raporu "na rağmen bir sakat insanı tutuklama yetkisi- ni kendisinde görebiliyor? Bir başka sorun ise Adli Tıp Ku- rumu'nun son dönemde aldığı ka- rarlar. Adli Tıp Kurumu, bu rapor- da da ifade edildiği gibi VVernicke Korsakof Sendromu'nu organik bir akıl hastalığı olarak tarif ediyor. Bu hastalığa yakalananların hastalıkla- rının kalıcı olduğunu bütün tıp dün- yası ifade ediyor. Buna rağmen Adli Tıp Kurumu daha önce cezalarının ertelenme- si yönünde rapor verdiği birçok VVernicke Korsakof hastası için ye- ni muayenelerinde "Cezaevinde yatabilir" şeklinde raporlar verebi- liyor. Bu nedenle kendisine baka- mayacak durumdaki birçok hasta insan şimdi yeniden cezaevlerinin yolunu tutuyor. Adli Tıp Kurumu'nun iki üç yıl ön- ce "Sakattır, iyileşemez ve cezaevin- de yatamaz" dediği kişilerin hemen tamamına daha sonra "Sağlıklıdır, cezaevinde yatabilir" yönünde ra- por vermesini nasıl yorumlamamız gerekir? Üstelik "sakat" raporu üç dört kez tekrar edilmesine rağmen böyle bir rapor veriliyorsa buna ne demeli? Sakat insanları cezaevine yolla- mak acaba hangi etik kuralları içi- ne giriyor? Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Adil Tıp Kurumu'nun bu ka- rarlarındaki değişimi nasıl yorum- luyor? Merak ediyorum. GLOBALPOLİTIKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Elinde Armağanlarla Gelenler Üzerine Bush yönetiminin Ortadoğu halklarına vaat et- tiği demokrasi ve reform size, Batı'yla Doğu'nun ilk mitolojik karşılaşmasından kalma bir uyanyı anımsatmıyor mu? "Elinde armağanlarla gelen Akalardan sakının!" Dün Akalar içi boş tahta at Truva'yı nasıl kana buladıysa, bugün Batı ittifakı- nın içi boş demokrasi ve reform getirme projesi de tüm bölgeyi kana bulamıyor mu? Ancak, Truva'nın talan edilmesi yalnızca Truva için birtrajediydi. Or- tadoğu'nun talan edilmesi tüm dünyanın gelece- ğini etkileyecek. Bu kez armağanlar farklı Hafta sonunda yapılan "Münih Güvenlik Kon- feransı'nda" ABD ve Avrupa'nın Ortadoğu'ya de- mokrasi, özgürlük, güvenlik ve ekonomik reform getirmek konusunda anlaşmaya başladığı anlaşı- lıyor. NATO bu "hediyeleri" Ortadoğu halklarına ulaştırmakta özellikle önemli bir rol oynayabile- cekmiş. Ancak, girişimi "değehi birkonsept" ola- rak görse de Financial Times, Ortadoğu ülkeleri- nin, ABD etkisinin arka kapıdan girmesi olarak al- gıladıkları NATO ile yeni ilişkiler geliştirmekten ya- na olacaklarına ihtimal vermiyor. Financial Times haklı, ıktidarlarını kaybetmekten korkan bir avuç zorba feodal bir yana, Ortado- ğu'daki aydınlann ve halkın bu armağanlara itibar etmemek için sağlam gerekçeleri var: Demokra- si; bir kamu alanı, bunu destekleyen ekonomik ya- şam, yerel, etnik, dini kimliklerden soyutlanmış bir evrensel vatandaşlık kimliğini benimseye başlamış bir halk gerektirir yeşerebilmek için. Tarih (örneğin 1950 sonrası Afrika'ya bakalım) bize, bu koşulla- nn oluşmasına katkıda bulunmadan, sömürgeci- lerin, doğrudan kendi adamlanna dayanarak kur- maya kalktıklan sözde demokratik rejimlerın, bü- yük adaletsizlikleri, yolsuzlukları gizlemenin, en sinsi talanlann aracı olmanın ötesinde bir anlam ta- şımadığını gösteriyor. Ve çoğu kez ilk sersemlik geç- tikten sonra, o ülkenin kendini, var olan etnik, di- ni, yerel kimliklerden beslenerek gelişen bir iç sa- vaş, soykınm ortamında bulduğunu da... Bildik bir hikâye ama bir farkla... Gerçekten de Dick Cheney'nin "lleriye dönük stratejimiz, Geniş Ortadoğu'da reformlar için ça- lışan, fedakârlık yapanlan desteklemek olacak" sözlerini, bir üst düzey Beyaz Saray yetkilisinin "Hızlı demokratikleşmenin tehlikelerini biliyoruz, sistemin içine denetim mekanizmalan kuracağız" "sözleriyle (Washington Post), özellikle de Irak ve Gürcistan deneylerının ışığında, birleştirenler ister istemez, (1) ABD yönetimi, Gürcistan'da olduğu gi- bi önceden satın aldığı birilerine, mali olarak des- teklediği vakıflara dayanarak gerçekleştirdiği de- neyimi tekrarlamak istiyor. (2) Bu, kurumsal olarak önceden programlanmış güdümiü bir demokrasi olacak, sonucuna ulaşmayacak mı? Bu tür "de- mokratikleştirilmiş rejimler" daha baştan meşru- iyetten yoksun olacak ve ayakta kalabilmek için ABD askerine mecbur olmayacaklar mı? Reformlara gelince, bunlar ekonomiyi dışa aça- cak, zaten çok zayıf olan kamu alanını piyasaya teslim ederek tümüyle yıkacak. Bu sırada özelleş- tirmelerle, yabancı yatınmlaria, dış kredilerle hızla büyümeye başlayacak tüketim sektörü üzerinde, tü- müyle dışa bağımlı yeni bir elitler tabakası, bunun sesi bir medya egemen olacak. Bu "demokrasinin" sınırian da bu elit tabakaya, ülkeyi, özellikle enerji kaynaklannı talan etmekte olan çokuluslu şirketler ve bunları koruyan devlet/ordu bürokrasisine kadar daralmış olacak. Bu eski ve hazin bir hikâyedir... La- tin Amerika'da, kendi ülkemizde yaşadık, hâlâ da yaşamaya devam ediyoruz. Ancak Geniş Ortado- ğu bağlamında tehlike küresel! Çünkü bu proje iki gelişmeye gebe: Gerçekleşirse, birincisi, petrol fı- yatlarının geçici bir süre (10-20 yıl diyelim) daha da yükselmesi engellenecek, attematif enerji kaynak- lanna, teknolojilere yatınm çekiciliğini iyice kaybe- decek, böylece fosil yakıt tüketimi artacak. Bu ik- lim değişikliği alanında başlayan ve şu günlerde Pentagon'un "küresel iklim sistemindeki ani birçö- küş" beklentisiyle ilgili senaryolar yazmaya iten (Fortune, 26/01/04) bir krizi iyice azdıracak. Ikinci- si, Batı'nın tüketim normlan tüm Geniş Ortadoğu'da hızla ve denetimsiz bir biçimde yaygınlaşmaya baş- layacak. Böylece dünyanın, besin, su, enerji, keres- te, maden kaynaklan üzerindeki baskı daha da ar- tacak. Bu tür gelişmelerin atmosfere kattığı sera gaz- lan da. Bu iki eğilim birbirini besleyerek, tüm insan- lığın geleceğini tehdit etmekte olan bir krizi daha da derinleştirecek. DYP Ankara'ya aday arıyor Anketten Altınok veBedükçıktı ANKARA-Istanbul, Ankara ve tzmir büyük- şehir belediye başkan adaylıklan için aday ara- yışını sürdüren DYP'de, başkent için Sülevman Demirel'in doktoru Prof. Dr. Osman MüMoğlu ile eski DTP'li Sezar Ay- gen'in isimleri de günde- me geldi. DYP Ankara Ü Örgütü'nün yaptığı aday anketinde ise en fazla oyu Genel Başkan Yar- dımcısı Saffet,\nkanBe- dük ile Keçiören Beledi- ye Başkanı Turgut Altı- nok aldı. DYP, yerel seçimlere 1.5 aykala 50 ilde bele- diye başkan adaylannı netleştirdi. Istanbul, An- kara ve tzmir belediye başkan adaylıklan için ise Genel Başkan Meh- met Ağar tarafından 2 genel başkan yardımcı- sı ile birlikte yoğun bir çalışma yürütülüyor. Adaylarla görüşmelen Istanbul'da Celal Adan, Ankara'da ise Saffet An- kan Bedük yürütüyor. Ankara'da II Orgü- tü'ne internet üzerinden anket yaptıran DYP Ge- nel Merkezi. Saffet An- kan Bedük sürprizi ile karşılaştı. Anketten en fazla oyu eski Ankara Valisi de olan Genel Baş- kan Yardımcısı Saffet Ankan Bedük aldı. An- kara II Örgütü'nün de adaylığının partiye artı oy getireceğim belirtme- sine karşın Bedük'ün aday olmayı düşünme- diği öğrenildi. Anketten en fazla oyu alan diğer isim ise AKP'li Keçi- ören Belediye Başkanı Turgut Altınok oldu. DYP kulislerinde, DTP'nin kuruculan ara- sında yer alan Sezar Ay- gen'in ismi de konuşu- luyor.