Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Eime
_B 29 Sinop
B 32 Samsun
PB 26 Adana A 33
Y 26
Kocaelı B 30 Trabzon Y 27
Çanakkale B 30 Gıresun
Izmır  33" Ankara
Y 27
A 29
Manısa A 36 Eskişehir A 28
Aydın A 36 Konya A 32
Denizli A 36 Sıvas A 28
Zonguldak PB 24 Antalya A 36 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
A
32
42
42
37
40
35
28
B 27
Yurdun kuzeydoğu
kesımlen parçalı bulut-
u Orta ve Doğu Kara- Oslo
denız kıyılari sağanak H elsınkı
V
\
9
W
s a
f
DIS MERKEZLER
Y 27 Berlin Y 28
Budapeşte
nakyajfcM.âeryerler f ^ l ^
az bulutlu ve açık ge- L o n a r a
Y 27 Madrid B 2 6
Y 32 Vıyana Y 31
çecek Hava sıcaklıgı Amsterdam Y 30 Belgrad
kuzeydoğu kesımlenn- BriJksel Y 33 Sofya
PB 30
PB 31
de bıraz azalacak. dı- Pans Y 26 Roma PB 31
ğer yerlerde onemı bır Bonn
cteğışıklık oimayacak. Münıh
Y 31 Atina B 32
Y 33 Zürih Y 33 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
PB
B
Y
PB
PB
Y
Y
A
29
32
22
35
33
33
22
34
A 38
Taşkent
ParçaJı oulutlu : SlSll Bulutıt ^ Çok buljtlu ı Yagmurtu SUIJ kar k Gok gurultLİu
GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK
I Baştarafı 1. Sayfada
lanacak 25 milyar dolar; işçiye, memura, çiftçiye,
köylüye dağıtılacaktı.
Fakat AKP grubu, RTE'nin ağırlığını fazla önem-
semedi. Anayasa değışikliğini referandumdan kur-
taracak sayıda oy kullanmadı.
RTE baktı ki, kişisel ağıriık para etmiyor sorunu
ulusal davaya çevirdi.
Orman sorununu veto eden Çankaya, yasa aynı
kapsamda yeniden önüne gelirse referanduma gö-
türür mü götürmez mi; medya üç beş gündür pa-
patya falı açıyor.
RTE de parti kongrelerinde "halka gitmekten" söz
açıyor. Sık sık yinelediği referandumdan sadece or-
man arazilerinin satışından değil, başka açılardan da
yararlanmayı hesapladığına dair kulislerde rivayet-
ler dolaşıyor.
Anayasa değişikliği halkoylamasında yüzde 60'la
geçerse AKP, 3 Kasım seçimlerinde yüzde 34 oyla
TBMM'nin yüzde 66'sını ele geçirdiğini içeren sürek-
li eleştirilerden kurtulacakmış. Ulusumuzun yüzde
6O'ı AKP iktidannı onaylıyor diye aleyhteki propa-
gandayı karşı propaganda ile yanıtlayacakmış!
Cin fikirli iktidarlar haklı eleştirileri karşılamak ama-
cıyla böylesine tutarsız yöntemlere başvurmakta
fazlasıyla mahirdir.
• • •
Referanduma gidilir ya da gidilmez, tartışıladur-
sun, sorunu üçüncü bir aşama bekliyor.
Orman arazilerinin satışı gerçekleşir. RTE'nin sav-
ladığı gibi Hazine'ye 25 milyar dolar gelir sağlarsa...
Hüm'yet'in köşe yazarı Ege Cansın, Taksim'de ho-
roz gibi ötecek mi ötmeyecek mi?
Zira Cansın'ın, orman arazilerinin satışından bu
hükümet değil 25 milyar dolar, 2.5 milyar dolar ge-
lir sağlayacak olursa Taksim'de horoz gibi öteceği-
ni açıkladığı öne sürülüyor. Bu renkli sav daha bu-
günden yazılıp çiziliyor.
Medyamızın günlerce üzerindetepineceği, orman
arazileri sorununun işte üçüncü aşaması!
• • •
Siyasal ve ekonomik açıdan hesaplar yapılıyor,
hatta satıştan sağlanacak gelirin nerelere sarf edi-
leceği, referandum sonuçlarından nasıl yararlanıla-
cağı tartışılıyor.
Hazine kazanıyor. Ya anayasa değişikliği kimlere
kazandırıyor?
örneğin 51 dönüm orman niteliğini yitirmiş arazi-
ye sahip Maliye Bakanı Kemal Unakrtana değişik-
lik ne getiriyor, ne götürüyor?
Unakıtan'ın (NTV'de yayımlanan) tarihsel, aşağı-
daki açıklamalan daha bir değer kazanmayacak mı:
Spiker Ümraniye'deki orman arazisinde sizin de
50 dönümlük bir araziniz olduğu söyleniyor.
Unakıtan: Evet var... Bundan 10 yıl kadar önce, çe-
şitli kişilerden almıştım.
Spiker: Peki tapusu var mı bu arazinin?
Unakıtan: Tapuya gerek var mı?
Spiker: (Şaşırarak) Nasıl yani?
Unakıtan: Zilliyet belgesi var, yeter.
Spiker: Ama Sayın Bakan, bu durumda siz de 7ş-
galci' olmuyor musunuz?
Unakıtan: (Duymazdan gelerek) Tapuya gerek yok.
Binlerce, on binlerce kişi benim durumumda.
Spiker Şimdi bu arazilerin işgalcilere satılması,
yani affı planlanıyor. Siz icraatın içinden bir insan ola-
rak, bu arazinizi devlete bağışlamayı düşünür mü-
sünüz?
Unakıtan: (Kızıyor) Neden bağışlayayım karde-
şim? Kanun herkes için; bu arada elbette benim için
de geçerli. Af çıkarsa neden ben yararlanmayayım
ki? Kanun ne derse onu yapanm.
• • •
Unakrtan kaçıncı Türk büyüğüdür kestirmek zor
ama; insan ne devlet adamlart yetiştiriyoruz demek-
ten kendini alıkoyamıyor.
SÖYLSŞ/ATTİLAILHAN
B BaştarafıArka Sayfada
Gâzi'nin ne çetin bir
'hüniyetperver', ne yaman
bir 'inkılâpçı' olduğunu,
açık açık kanıtlayan, -ben-
ce asıl önemli ve tarihi-
sözleri bundan sonra geli-
yor; ve onun 1920li yıllar-
la, 1930'lu yıllann sonu ara-
sında. gerek 'fikriyat' ge-
rekse 'amelîyaf konusun-
da hiç değışmediğini, pek
güzel anlatıyor
"...bir şey daha söyliye-
yim: ben bugünkü Fran-
sız idarecilerinin, Suriye
ve Lübnan'a öyle kolay
kolay istiklâl (bağımsızlık)
vereceklerinden emin
değilim; zaten, tatbikatı
(uygulamayı). birtakım
yersiz bahanelerle, üç se-
ne sonraya tâlik etmeleri
(ertelemelenı, buna delil
telâkki edilebilir Binaena-
leyh, biz hareketimizi
oralara da teşmil ederek
(yâni, 'oralannıda hareketi-
mizin kapsamı içıne ala-
rak); kısa yoldan, gerek
Suriye ve gerek Lüb-
nan'ın özledikleri gerçek
istiklâllerini de temin
edebiliriz. Fakat çocuk,
hiçbir zaman böyle bir ih-
timal karştsında kalacak
değiliz. Göreceksin, ya-
kında dava, istediğimiz
şekilde halledilmiş ola-
caktın yeter ki biz işi cid-
diyet ve selâbetle takip
edelim, birtakım vesve-
selere kapılıp gevşek
davranmayalım..." (Ha-
san Rıza Soyak, 'Ata-
türk'ten Hatıralar', Cilt II. s.
606 ve sonrası. Yapı Kredı
Yayını, 1973.)
Dr. Tevflk Rüstü
Aras'ın tanıklığı...
Gâzi'nin sözlerinden,
Başbakan Inönü'yle
dış politikada ne kadar
farklı, hatta karşıt düşün-
dükleri, yeterince anlaşılı-
yor ya; daha lyisi ve sağla-
mı, onu görevinden aldık-
tan sonra, bu konuda Dı-
şişleri Bakanı Dr. Tevfık
Rüştü Aras'a söyledikleri-
ni öğrenmek!
"...Celâl Bayar'ın, ço-
ğunluğu hükümetin eski
üyelerinden tertip edil-
miş olan bir kabinenin
başına, Başvekil olarak
tayin edildiği ilk haftalar
sırasında; bir gün, çalış-
makta olduğum Dışişle-
ri binasından, 'Acele'
Anadolu Kuiübü'ne gel-
mektiğimi, Atatürk'ün
başyâveri telefonla bil-
dirdi. Hemen Anadolu
Kulübü'nde Atatürk'ün
bulunduğu daireye git-
tim. Orada büyük lideri-
mizi, masasının başında
ve iki tarafında arkadaş-
lanmızla oturuyor bul-
dum. Sol yanında Sayın
Inönü vardı..."
"...Atatürk'ün yanına
yaklaştığım vakit bana.
'Hemen bir iskemle çek'
dedi. Sayın Inönü ile ken-
disi arasına oturmaklığı-
mı emretti ve biraz son-
ra eğilerek kulağıma
'...buzatlabeniyalnız bıra-
kırsanız, ömrûnüz boyun-
ca teessüfedeceğiniz mü-
nâkaşalar olabılir' deyin-
ce, durumu anladım. Kı-
sa bir süre sonra, (Inö-
nü 'ye) kendisiyle tesa-
düften sevindiğimi ve dış
politikamız konusunda
konuşmak istediğimi
söyledim. Sayın Inönü işi
anladı ve belli etmedi..."
(T. R. Aras, 'Atatürk'ün Dış
Politikası'. s. 187/188.
Kaynak Yayınları 2003).
Bu da, beş! Yetmez
mi?
Bu kez tıırizm talaııı
• Baştarafı 1. Sayfada
mını ya da alt bölgelerini Türk
ve yabancı uyruklu kişi veya şir-
ketlere "tahsis etme" konusun-
da Kültür ve Turizm Bakanlı-
ğı "na yetki veriyor. Turizm mer-
kezlerinde kamu kuruluşlanna
ait turizm, eğitim ve dinlenme
tesisleri ile bunlann arazileri
üzerindeki tahsısler kaldınlarak
buralann özel işletmeye veril-
mesi için bakanlığa yetki verili-
yor. Tasanya göre tunzm bölge-
len içinde kalan özel araziler ve
arsalar, turizm yatınmlanna tah-
sis edılmek amacıvla "acele"
kamulaştınlabilecek. Birden
fazla tahsis sağlayan yatınmcı-
lar, işletme zincirinde kalmak
koşuluyla bu yerleri üçüncü ki-
şılere kıralayabilecek veya işlet-
tirilebilecek.
Düzenlemenin en tartışmalı
hükümlerinden birinı de "or-
man alanları ve meralarla" il-
gili madde oluşturuyor. Yasaya
eklenen maddeye göre, turizm
bölgeleri dışında Milli Parklar
Yasası kapsamındaki devlet or-
manı sayılan yerler ile Orman
Yasası'na göre devlet ormanı sa-
yılan yerlerde imar planlan ile
turizme aynlan arazilerin tahsı-
si de Kültür ve Turizm Bakanlı-
ğı'nca yapılabilecek.
Turizm bölgelerinde yer alan
meralar, bakanlıkça onaylanan
imar planı karan ile getirilen
kullanma amacına bağlı olacak.
Bu alanlar vasıf değişikliği
yapılarak Hazine adına tescil
edilecek. Bu maddenin gerek-
çesinde "orman arazilerine
yatırım yapmak isteyen yatı-
rımcıların doğru ve yerinde
seçimi ve tesislerin altyapı so-
runlarıyla işletmeye açılma-
ması için bakanlığa yetki alın-
dığı" belirtildi.
AKP hükümetınınAcil Eylem
Planı'nda "turizm kentleri"
projesıne yer verildiğini anımsa-
tan uzmanlar şunlan söyledi:
"Parsel yerine turizm alan-
larının tamamını tahsis etme
yetkisi içeren düzenleme, bu
projenin bir adımı olabilir.
'Tarihi ve kültürel değerlerin
yoğun olduğu yerler' niteleme-
sivie getirilen tanımın, 'doğal
SÎT alanlan, arkeolojık SlT
alanlan" gibi bir ayrım getir-
memesi kaygıya neden oluyor.
Bu tasanyla, korumaya alınan
yerler için de imara açma ve i-
mar planı yapma yetkisi alı-
nabilir."
Bodrum ormanlan yine alev alev
ÖZCAN ÖZGÜR
AYBARSATtLLA
MUĞLA - Turistik bölgelerde
2-B uygulamasının gündeme gel-
mesiyle birlikte yoğunlaşan or-
man yangınlannın ardı arkası ke-
silmiyor. Dün Bodrum Kona-
cık'ta başlayan ve 70 hektarhk
alanda etkili olan orman yangı-
mnda 50 hektarlık orman yandı.
Yalıkavak'ta çıkan yangında ise
17 dönümlük alan kül oldu.
Bodrum Konacık'ta dün öğle
saatlerinde orman yangını çıktı.
Zeytinlik alanda başlayan ve rüz-
gânn da etkısiyle kısa sürede bü-
yüyen yangm, Bodrum Devlet
Hastanesi başta olmak üzere pek
çok yerleşim birimini tehdit etti.
Bodrum Devlet Hastanesi Baş-
hekimi Dr. Oğuz Şahin, hasta-
neyi tamamen boşalttıklannı
açıkladı. Şahin, hastaneye 10
metre kadar yaklaşan alevler ne-
deniyle öncelikle yoğun bakım-
daki 15 kişiyi, ardından yatar du-
rumdaki 25 hastayı özel hastane-
lere gönderdiklenni bildirdi.
Yerli ve yabancı turistler ile
çevredeki işyeri ve konut sahip-
lerinin de katıldığı yangm sön-
dürme çalışmalan aİcşam saatle-
rine kadar aralıksız olarak sürdü-
rüldü. Yangın sırasında Bod-
rum'un elektriklen yaklaşık bir
saat kesildi. Izmir'den 5, Antal-
ya'dan 2 uçak, Muğla ve Çanak-
kale'den 6 helikopterin havadan
katıldığı yangın söndürme çalış-
masına 270 orman işçisiyle mü-
dahale edildi. Bodrum Kayma-
kamı Osman Ekşi, akşam saat-
lerinde kontrol altına alınan yan-
gında zarar gören alanın son de-
rece değerli olduğunu vurguladı.
Ekşi, "Ne yazık ki yeniden
ağaçlandırılması da güç ola-
cak.Ama kimse bu alanlara göz
dikmesin. Satılması ya da ima-
ra açılması söz konusu değil"
şeklinde konuştu.
Yangının Pedasa Kalesi yolu
üzerinde bulunan gecekondu
tipi yerleşim yerleri yakınında
çıkmış olabileceği belirtilirken,
çevrede yaşayan 15 kişi ifade-
lerine başvurulmak üzere gö-
zaltına alındı.
Yalıkavak Belediye Başkanı
Celal Yıldızhan. Konacık Bele-
diye Başkanı Hüseyin Kuru ve
Bodrum Belediye Başkan Yar-
dımcısı Nuran Yüksel, geçen
hafta 7 yerde; dün de Konacık ta
4 merkez veYalıkavak'ta aynı an-
da yangın çıkmasının rastlantı
olamayacağını, kesinlikle kasıt
bulunduğunu savundular.
Konacık'ta çıkan orman yangını Bodrum "daki yerleşim birimlerini tehdit etti. (FotoğrafAA)
Baykal da
4
referandum' dedî
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal. orman niteli-
ğini yitirmiş alanlann satışını öngören anaya-
sa değişikliğinin referanduma götürülmesi-
nin zorunlu olduğunu belirterek "Cumhur-
başkanı'nın ormanlarla ilgili maddeyi, 25
yaştan a\ırarak referanduma götürme yet-
kisi var" dedı.
Baykal, dün partisinin grup toplantısında,
orman niteliğini yitiren alanlann satışı ile mil-
letvekili seçilme yaşmın 25'e indırilmesini
öngören anayasa değişikliğinin yeniden Mec-
lis'in gündemine geleceğinin anlaşıldığını
söyledi. Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın
konunun referanduma gideceğini gördüğü
için gittiği her yerde destek istediğini anlatan
Baykal, "Eğer iktidar samimi olsaydı 25
yaş ile ormanlarla ilgili düzenlemeyi ayrı
ayrı getirirdi" diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin referanduma götü-
rülmesi gerektiğini bildiren Baykal şöyle de-
di: "Eğer referandum mekanizmasının
haklı kullanıldığı bir tek yer varsa o da or-
manlar konusudur. Cumhurbaşkanı, ana-
yasa değişikliği önüne geldiği zaman öz-
gürce değerlendirmesini \aparak karar ve-
rir. İsterse millefvekili seçilme yaşının 25'e
indirilmesine ilişkin maddeyi yürürlüğe so-
kar, ormanlarla ilgili düzenlemeyi de refe-
randuma götürür."
Baykal, anayasa değişikliğinin ikinci kez
Meclis"te görüşülmesi durumunda üçte iki oy
alma zorunluluğu bulunduğunu söyledi.
ABD Türkmenlere
verdiği sözü unuttu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kuzey Irak'taki
Kürt gruplar, savaş sonrasında
silahlannı teslim etmezken si-
lahlandıklan iddiasıyla Irak
Türkmen Cephesi (ITC) büro-
lannı hedef gösteriyorlar. Irak
Kürdistan Demokratik Parti-
si'nin (IKDP) bölgede yayın
yapan televizyonu, Kuzey
Irak'taki birçok örgütün silah-
lannı teslim ettiğini. ancak
ITC'nin bu karara uymadığını
öne sürdü. Televizyonda, ABD
güçlerinin ITC bürolannabas-
kın yapmaya hazırlandığı da
iddia edildi. Türkmen Cephe-
si yetkilileri ise bu haberlerin
Kürt gruplar tarafından kasıtlı
ve propaganda amaçlı olarak
uydurulduğunu belirtirken
ABD güçlerinin Türkmenlere
"çifte standart" uygulaması-
nı eleştırdıler. Türkmen yetki-
liler, Türkiye'de tezkerenin
reddedilmesinin ardındanAB-
D'ninTürkmenlere yönelik tu-
tumunun da değiştiğini vurgu-
larken kendilerine verilen söz-
lerin unutulduğunu söylediler.
Üst düzey bir Türkmen yetki-
li, "19 Mart'ta Ankara'da
ABD, Türldye ve Iraklı mu-
halif gruplar anlaşmıştı. Sa-
vaş bittiğinde tüm gruplar si-
lahlannı teslim edecekti.An-
cak ABD ve Kürt gruplar bu
sözlerini tutmuyor" açıkla-
masını yaptı. 19 Mart'ta yapı-
lan toplantı sonrasında açıkla-
nan nıhai bildiride, Irak'ın top-
rak bütünlüğü, ulusal birliği ve
egemenliğinin korunması ile
yeni yönetimin demokratik sü-
reçler sonrasında seçileceği ta-
ahhütlerine de yer verilmişti.
Washington'da
gözaltı rahatsızlığı
VVASHINGTON (AA) -
ABD Temsılciler Meclisi 'nde-
ki "Türk dostluk grubu"
üyesi milletvekilleri, Savunma
Bakanı Donald Rumsfeld'e
bir mektup göndererek 11
Türk askerinin gözaltına alın-
masını eleştirdi. RobertWex-
ler, Ed Whitfıeld ve Kay
Granger'ın imzasını taşıyan
mektupta NATO müttefikleri
Türkiye ile ABD arasında gü-
venin sarsıldığı kaydedildi.
"Bu olayla hemen ve açık
bir şekilde ilgilenilmezse
Türk-Amerikan stratejik or-
taklığının daha fazla zarar
görmesinden ve NATO'\TI
zayıflatmasından endişe edi-
yoruz" denilen mektupta, Tür-
kiye'nin askerlerinin gözaltı-
na alınmasının, .\merikan dış
politika çıkarlanna aykın ol-
duğu belirtildi. Mektupta,
Türk askerlerinin gözaltına
alınması sırasında, El Kaide
teröristlerine karşı uygulanan
yöntemlerin kullanılması da
eleştirildı. 4 Temmuz'daki
olayda can kaybı olmamasının
büyük bir şans olduğu belirti-
len mektupta, bu tür bir olayın
silahlı çatışmaya kadar varabi-
lecek ciddıyeti taşıdığı vurgu-
landı. Mektupta, "4 Tem-
muz'daki olay, Türk-Ameri-
kan ikili ilişkilerinin temeli-
ni sarsmıştır ve iki ülkenin
Kuzey Irak'taki son işbirliği-
ne zarar vermiştir. Her iki ül-
kenin de bunu aşması ve baş-
ka bir tehlikeli ola>ın ortaya
çıkmaması için hem ABD
hem de Türkiye 4 Temmuz
olaylannın tam bir açıkla-
masını almahdır" denıldı.
CERJCİLİKLE
MÜCADELE
EĞİTİMLE OLUR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk-
çü Çizgi Platformu yetkilileri, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kı-
lınç'ı ziyaret ederek 'laik Cumhuriyet karşıtı'
gelişmeleri gündeme getirdi. Kılınç, gericilikle
mücadelenin eğitimden geçtığini vurguladı. He-
yet adına konuşan Akvil Vakfı Başkanı Metin
Genç. platform üyesi vakıf ve derneklerin kay-
gılannı dile getirirken "Atatürk Uke ve dev-
rimlerinin örselendiğini, demokratik nimet-
lerden yararlanılarak Türkiye Cumhuriye-
ti'nin siyasal iktidarının ele geçirildiğini" söy-
ledi. Kılınç ise "Gericilikle mücadelenin eği-
timden geçtiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin
bu anlamda çalışması, insanların aydınlatıl-
ması gerektiğini" belirtti.
Ortak komisyon açıklaması
Ozüryok,
uzuntu varANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuzey
Irak'ta görev yapan Türk özel kuvvetlerinin gö-
zaltına alınmasını araştırmak üzere Türk ve
ABD'li üst düzey askeri yetkililerden oluşturu-
lan komisyon ortak açıklamasını yaptı. Açıkla-
mada, Türk kamuoyunun beklentisi olan
"özür" yerine "üzgünüz" ifadesi yer aldı.
Açıklamada, Türkiye'nin olaydan duyduğu
kaygıyla ABD'nin Türk askeri varhğının faali-
yetlerinden duyduğu kaygının eşit tutulması
"Ankara'nın geri adımı" olarak değerlendi-
rildi. Gözaltı olayının tüm aynntılanyla araştı-
nldığı belirtilen açıklamada, benzer olaylann
yinelenmemesi için eşgüdüm ve işbirliğine gi-
dileceği belirtildi. Washıngton, GeneUcur-
may'da yapılan açıklamadan yaklaşık 14 saat
sonra, açıklamanın onaylandığını bildirdi. Or-
tak komisyonun açıklaması sabah saatlerinde
Genelkurmay Başkanlığı'nca kamuoyuna du-
yuruldu. Açüdamada, "Grup, ABD özel kuv-
vetlerinin Süleymaniye'deki operasyonun ic-
ra yöntem ve şekli ile Türk özel kuvvetleri-
nin Kuzey Irak'taki faaliyetlerini görüşmüş-
tür.Türk askerlerinin alıkonulma durumu
detaylı bir şekilde ele alınmıştır" denıldı.
Açıklamada, olayın tüm açıklığı ile değerlendi-
rildigi, uzun geçmişe sahip ikili ilişkilerin te-
melini oluşturan güven ve itimat ortamının ye-
niden oluşturulması ve işbirliğinin geliştirilme-
sine yönelik görüş alışverişinde bulunulduğu
kaydedildi. Türk kamuoyunun "özür" beklen-
tisinin karşılanmadığı açıklamada, şöyle denil-
di: "ABD tarafı, Türk tarafının araştırma
konusunu teşkil eden bu üzüntü verici olay
boyunca askeri personeline yapılan nıuame-
leye ilişkin kaygüannı not etmiştir. Türk ta-
rafı da, Kuzey Irak'ta Türk personelinin ra-
por edilen faaliyetleriyle ilgili ABD kaygüa-
nnı not etmiştir. Her iki taraf, müttefıkler
arasında vuku bulan bu olayı ve Türk asker-
lerinin gözaltında maruz kaldıklan muame-
le\i üzüntü ile karşılamıştır."
ABD 14 saat sonra onayladı
Açıklamada, iki tarafın da herhangi bir faaliye-
te geçmeden önce bölgedeki güvenlik ve istık-
rara ilişkin her türlü bilginin süratle paylaşıl-
ması konusunda uzlaşmaya vardığı belirtildi.
ABD kaynaklan, Genelkurmay Başkanlığı'nda
sabah saatlerinde yapılan açıklamadan yaklaşık
14 saat sonra, açıklamanın Washington tarafin-
dan onaylandığını bildirdi.
ABD'nin istediği oldu
Türkiye
y
ye
sınırlama
AYHAN ŞtMŞEK
ANKARA - ABD, 11 Türk askerinin gözaltına
alınması olayıyla Kuzey Irak'ta istediği sonucu
aldı. ABD'nin Türkiye'ye "olaylann tekrar-
lanmaması" gerekçesiyle kabul ettirdiği eşgü-
düm mekanizmasıyla, bundan sonra bölgedeki
tüm Türk askeri faaliyetleri önceden ABD'ye
bildirilecek. Karşılıklı olarak görevlendinlecek
"irtibat subaylan" aracılığıyla herhangi bir
askeri faaliyet öncesinde tüm bilgiler ABD
güçleriyle paylaşılacak. ABD Merkez Kuvvet-
ler Komutanı Orgeneral John Abizaid'in cuma
günü Ankara'ya yapacağı ziyarette iki ülke ara-
suıda eşgüdüm ve işbirliğinin daha aynntılı
olarak ele alınması bekleniyor. ABD ile oluştu-
rulan ortak araştırma komisyonunda Türki-
ye'nin kabul ettiği eşgüdüm mekanizmasıyla,
bundan sonra Türk askerleri Kuzey Irak'ta yal-
nızca ABD askerleri ile koordinasyon içinde
hareket edebilecek. Türk askerleri herhangi bir
faaliyete geçmeden önce tüm bilgilerini ABD
güçleriyle paylaşacak. ABD'li yetkililer, Türk
askerlerinin gözaltına alınması öncesinde
"Türkiye'nin Kuzey Irak'ta başıboş hareket
etmesinden" rahatsızlık duyduklannı kaydedi-
yorlardı.ABD bir yandan Kuzey Irak'ta Türki-
ye'nin etkinliğini sınırlarken, diğer yandan
Irak'ın istıkran ve yeniden yapılanmasında
Türkiye'nin olanaklanndan yararlanmak için
girişimlere hazırlamyor. ABD'nin yeni Merkez
Kuvvetler Komutanı Orgeneral Abizaid'in An-
kara'ya cuma günü yapmayı planladığı üst dü-
zey ziyarette, bu yönde bazı önerilerin günde-
me gelebileceği belirtiliyor. Ziyarette, Kuzey
Irak'ta eşgüdüm ve işbirliğinin de daha aynntılı
olarak ele ahnması bekleniyor. Genelkurmay
ikinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt.
öncekı akşam Fransa Büyükelçiliğı'nde ger-
çekleştirilen resepsiyonda, ABD'li generalin
Irak istikrar gücüne katkı için talebinin olup ol-
mayacağı sorulanna "Olabilir" yanıtını ver-
mişti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün
Meclis'te partisinin grup toplantısında yaptığı
açıklamada, ABD ile Irâk konusunda eşgüdüm
ve işbirliği için "daimi komitelerin" kurul-
masınm dindemde olduğunu söyledi.