25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 6 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 k de¥ adaa dayak yentş. t Kırştı&dĞeveoiıUftan sonradevt neyanrl Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 - Türktye'de 3 milyon kişinin dokunulmazlığı varmış... "Kendi aralannda elim sende ovnuvoriar!" Terör^ ^ Istanbul Emniyet M . Müdürlüğü Terörie 1 f Mücadele Şube- - L si'ne Kartal Malte- pe Altayçeşme ma- hallesi sakinlerinin verdi- ği dilekçeden: "Mahalle- mizde bazı irticai gruplar aşırı derecede örgirüen- meye başladı. Takkeli, cüppeli, sakallı ve şatvar- lı insanlann Iran rejimini andıran görüntüleri sem- timizin huzurunu boza- cak boyuta gelmiştir. Son günlerde zemin katını ör- güt üssü olarak kullan- dıklan birapartmanın üst katına cami kubbesi ko- yup hoparförierini sonu- na kadar açarak ve in- sanları rahatsız edecek şekilde kendi bildikleri bir ezan okumaktadırlar. Bu arada çocuklan, cumhu- riyetimize karşı eğitmek- tedirier. Istihbarat birim- lerimizce bunlar izlene- rek bizzat tesprt edilebi- lecektir." dana'da kaçak elektrık kullananların peşıne düşen ve Şanlıurfa'da kıralık katillerce öldü- rülen elektrik mühendısı Hasan Balıkçı'nın davasına bugün devam edilecek... Azmettiri- ci olarak aranan sanıklardan biri geçenlerde Antalya'da tatil yaparken yakalanmıştı... Dava yeni bir boyut kaza- nacak... Ancak davanın başka bir boyutu daha var... Makine mühendisi ve Türk Loydu Aytıan Tuğcu diyor ki: "Yıllardırtoplumumuzu kasıp kavuran rüşvet veçü- rüme, çoğu zaman gazete sayfalarına yansıdığı zaman yankı bulmuş fakat ne acıdır ki genellikle saman alevi gibi bir anda da gerçekler ortaya çıkanlmadan, suçlu- lar cezalandınlmadan son bulmuştur. Çoğu zaman po- litikacılan suçlarız. Politikacılarmutlaka bu çürümeden baş sorumludur, ama ondan kötüsü 1980 sonrası or- taya çıkan gazetecilik anlayışı toplumu aydınlatma ye- rine, televole kültürünü egemen kılmak ve kısa yoldan köşe dönmek için kullanılmış ve geçmişte saygınlığın- dan kuşku duymadığımız bazı yazarlar bile bir şekilde Balıkçı içinbu kervanın içine alınmıştır. Hem bu çürümeden şikâ- yet eder hem de çoğu zaman gazete köşelerini yine an- lamsız yazılarla doldururuz. Temiz toplum, temiz dev- let özlemini gerçekleştirmek için canla başla çalışan hatta hayatını feda eden onurlu insanların haber değe- ri maalesef çoğu kez, gazetelerde ve televizyonda ağaçta mahsur kalmış bir kedinin kurtanlışı kadar ola- mamıştır. Bundan on ay önce Şanlıurfa da kaçak elektrik kulla- nan fabrika sahiplerine cezalar verdiği için görevi ba- şında kiralık katillertarafından öldürülen elektrik mühen- disi Hasan Balıkçı cinayeti ve nedenleri üzerinde defa- larca yazı yazıp ve e-mail olarak gönderdiğimiz onlar- ca yazardan sadece bir kaçının köşelerinde bu dava- ya yer ayırması düşündürücü olmuştur. Değerli yazar- lar, bılıyoruz ki sizler bu toplumun dinamosu ve ayna- sısınız, eğer temiz toplum özleminde gerçekten sami- mi ıseniz ucu kime dokunursa dokunsun tüm yolsuz- luklann, hırsızlıklann ve bundan önemlisi ahlaksızlıkla- rın üzerine gitmeli ve bu güzel vatanımızı bir avuç soy- guncuya, namussuz a bırakmamamız gerekmektedir. 16 Temmuz'da üçüncüsü yapılacak Balıkçı duruşma- sındaTEDAŞ'taki rüşvete bulaşmış işbirlikçilerdahil bu cinayeti tertipleyen hırsızları halkımıza teşhir etmek için tüm temiz toplum özlemcisi olan insanlar olarak yine Şanlıurfa'da olacağız. Bu davada adaletin yerini bulması için lütfen siz de katkı sunun, hiç değilse bir gün köşenizi onurlu insan Hasan Balıkçı'yaayırın ve unutmayalım kiadaletbirgün tüm insanlara lazım olacaktır. Balıkçı davasından çıka- cak olumlu bir sonuç, emeği ile çalışan, çalmayan, rüş- vet almayan insanlara da moral venecek ve özlemini çektiğimız temiz toplumun ana taşlanndan biri yerine oturmuş olacaktır." MüzeAkrf Kökçe: "Türkiye bankacılık alanında eşi görülmemiş bir hortum yaşadı. Ge- lecek nesillere ibret için 'batık banka mü- zesi' açalım, yanına da olup brtene seyirci kalan tüm sorumluları sergile- yelim 'mumya' niyetine." Yüksek Yerilim Hattı erdincutku " yahoo.com "USdan uzak" dış politika değil "USAdan uzak" akılcı dış politika istiyoruz! Gaz patlamasından çıkan yangınlar Analitik bülten Jeo-Kritik'ten ilginç bir yorum: "Son günlerde çıkan büyük yangınlan hatırlayalım... Ankara, Incesu'da 139 ki- şinin yaralanması ile sonuçlanan benzin deposu patlaması. Istanbul'da işadamı, bürokrat ve yabancılann uğrak yeri olan bir restoranda çıkan yangın. Istanbul Gayrettepe'de polislerin sıkça ziyaret ettiği bir lokantada yaşanan patlama ile çıkan yangın. Ankara'da ABD'nin lojis- tik işeri ile uğraşan bir holdinge ait ve için- de AB ile Dünya Bankası'nın da ofisleri- nin bulunduğu binanın çatısında çıkan yangın... Bütün bu yangınlann ortak özelliği hep- sınin "gaz" kaynaklı olması. Tabii bir de durup dururken en son akaryakıt istas- yonundaki patlama ile ilgili 'dış güçlerle alakalı değil' açıklaması yapan bir sav- cı.... 'Komplo' teorileri ile ilgilenenlerin; inandırıcılıklan açısından uyguladıkları basit formülün parametreleri ile Türki- ye'deki gaz sıkışmasından kaynaklanan son yangınlara baktığımız zaman; bunla- nn bir ay içinde art arda meydana gelme olasılığı tarihin doğal akışı içerisinde kendiliğinden oluşmaşansı karşısında Içok azdır... Türkiye'de son günlerde yaşanan yangın olayları bu cetvel üze- rinden ölçüldüğünde; ortada garip bir şeyler döndüğüne yönelik şüpheleri art- tırmaktadır. 'Komplo cetveli'ni; asimetrik harp kav- ramı ve teknikleri ile yan yana koyduğu- muzda, kafamızın bir kenanna dikkatlice not edilmesi gereken bir olaylarzinciri ile karşı karşıyayız: Birsonraki 'yangın'n ne- rede ve ne zaman çıkacağı dikkatle izlen- melidir." ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Köprülüler Yalısı ve 'Devlet'... St Petersburg kenti, geçen ay 300. yaş gunünü kutladı. Rusya Devlet Başkanı Putin, dünyadan devlet ve hükümet başkanlannın da katıldıklan görkemli törenler- de, 2 Dünya Savaşf ndaki Nazi kuşatmasmın 3 yılık bombardı- manı ve yıkımına rağmen, bu kentin 300 yıllık mimarisini ve binalannı 1950'lerde nasıl "ilk günkü gibi" yeniden inşa ederek bugün de koruduklannı göğsünü gere gere anlattı. Bizim tarih kıtaplannda "deü" denılen, Ruslann ıse "Büyük Petro" olarak andıklan Çar 1. Pe- ter. 1703 yılında Neva ırmağinın Kuzey Denizi'ne döküldüğü del- tada "•Peter'in kentinT kunnaya başlarken. "kanallann kenann- daİd" binalar ıçın başlıca iki ta- rihı kentten ılham almıştı. Bin ve özellikle öykündüğü Venedüc . Diğeri ise İstanbuTun dillere destan "Boğaziçi yahla- n"... Venedık, biıbakıma St. Pe- tersburg'un kanallar kenti olma- sına da önderlık eden "Baöh kent" dokusuyla, Rönesans'ın hayranı Petro için örnek oluştur- du. Çok sayıdaki Italyan ve yana- eldeki en eskı son ahşap yah ömeğimizi bile hızla "yok oluşa* terk etmiş olmanın utan- cmı taşıyoruz. Çünkü, ne yalırun "tapudakj" sahıpleri görünen "vârisler" bu eşsiz eseri yaşatmak için bugüne dek sonuç vericı bir çaba göster- diler: ne de aynı mirasm "anaya- sadakj" sahibi sayılan "devlet", ulusa ve ınsanlığa karşı sorumlu- luğunu yerine getirmeye parası- nıayırabildi... \'ânsler. yıllardır tarihi yalı- nın "1013111 yasak" bahçesine kurdukJan çok sayıdaki derme- çatma kulübe türü evler içinde "Boğaziçi sefası" sürmekle meş- guller . Bu "vefasE" ışgale ise "Belki bir gün yahyı da kurtanr- lar" denerek ses çıkartılmıyor. Devletin ise gelmış geçmiş tüm Kültıir Bakanlanna "Artık siz el atın" denılmesine rağmen, "para yok" gerekçesı bıtmek bıl- mıyor. Hele. İstanbul Büyükşe- hirBekdiyesi, triryonlar harca\ a- rak ömeğin Çambca'dab korun- ması gereklı StT alanına kaçak ve "sahte Osmanh konağı'' ya- parken. bu "gerçek Osmanh şa- KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK Behiç Ak çizgilerine bir süre ara vermiştir. SEMtH POROY behicakuı turk.net semihporoy ı yahoo.com HAYAT EPİK Tt\ATROSU MLSTAFA SSK hcsfanesi DEVLETİ hostanesi EE.. BIZ BU KL/YRUK- LARDAN NE ZAMAN KURVJLACAZ PEÖ ?.. \ i 1 T OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ Gclcccğin ressamlanna da flham verebilsin. Fransız mimar. heykeltıraş ve hatta ressam. Rusya"da ağırlanıp "Kuzeyin \enedfld'nin" yaratıl- masında görev aldılar. îstanbul ve Boğaziçi ise Petro için erişilmez bir "efsaneydT... İnsanlann kıyı bojaınca kayıkJar- da dolaştıklan, yalılardaki sevgi- lilere şiirler ve şarkılar söyledik- leri, devlet adamlannın bile aynı deniz kenan evlerde bir yandan besteler yapıp. bir yandan siyaset ûrettikleri bu rüya âleminin. St. Petersburg"un şiır ve müzik dolu ünlü "beyaz gecderine" de ilham verdiği söylenır... St Petersburg'dan eskL. tşte o yıllann en ünlü tanıkla- nndan bui; dahası Boğaziçi'ni o efsanevı gizlerle donatan sivil mimarlık mırasının "ilk"len ara- sında yer alan. ve hatta "yaş" ola- rak da St. Petersburg "dan bile da- ha bü>oik olan "AmcazadeHüse- jin Paşa Yahsı", son yıllarda ar- nk "çöktü çökecek" bir durum- da... Ruslar, bu yapıttan da esinle- nerek kurduklan bir kenti dünya- va ve geleceğe "aynı özgünlük- tt" armağan etmenin gunırunu •aşarken, bızler -kent dokusu bir heseri" için sadece susuyor.. Cumhurbaşkarumıza çağn Padişah 2. Mustafa'nın sadra- zamlanndan Köprülü Hüseyin Paşa taraftndan 1699"da yaptın- lan ve ahşap konut mimarimiz- deki yah konumunu dünyamn ha\Tet ettiği bir rasyonel mekân anla>nşı içinde yansıtan "Köprü- Kiler Yahsı" için. arrık bütün bu aymazlıklan da sona erdirmeyi amaçlayan bir "kurtarma kam- panyası" başlatıldı. YAPI dergisinin öncü olduğu kampanyarun imza metninde de- niyor ki: "Tarihi yah, yaşamla ölumarasındakioçokinceçizgi- dedir; \e arük yaşama dönmesi bundan böyle devletin sorumJu- luğundadırl." Ben de bu metne ımza atan- lardan olarak, Cumhurbaşkanı- mız Sa\in AhnıetNecdet Sezer'e seslenmek istiyonım: "Lütfen, Devlet Başkanımız olarak uhısal onunımuzu kurtannız: Köprülü Hüseyin Paşa'nın Valısını kamu- laşönnızve ömeğin Cumhurbaş- kanbğı konuk e\i olarak yaşad- mz_." Oekincifa cumhuriyet.com.tr. çatla-tır plan- & TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKJL\ 16 Tenunuz ictnc.miuntaz-arikan.com ÇÖLDE İLK ATOM BOMBASI 1945"T£ 8USÜM, PUNY/4NIN İLK A7OM DENEMEfİ ıVEt*/ M£X-fCO (AgD~)'OAKİ LOS MOS ÇÖLO'NDE >#P/LMrfT7. .JAMESCHADyi/lCK APLI S/UM A&AMINIU 1932. 'OE NÖT&ONU ABDINO4N, ATOM eUEJSjlStNPe OtARAK YAGAfZ.tAMMA FİZ-G.I DO6 . E- DÜUY/4 SAI/AŞf SÜR£e.KEN, AM£- RııeA'OA Bu /CDMUYLA ic6İLi LA&A H'Z l/£e/LM/Ş, <4£>/M* DA " DEtJMrŞTÎ. UAJCÜ ^/ZfAÇ EG SAŞKAHUSfMPA, 8ÜYÜA: 8/6 İ İLK /47&M SOMSA- YES- Ç Ş. 2O SÛA/ BİR 8ENZE& UifİOŞiMA'YA ATfLACAKTİf. KONGRE tLANl CHP Istanbul Olagan tl Kongresı, 3 Ağustos 2003 Pazar günü saat 10 00'da, Şişlı Lûtfı Kırdar Kongre Mer- kezı'nde. aşağıdakı gündemle toplanacaktır tl Kongremız. çoğunluk sağlanamadığı takdırde 10 Ağustos 2003 Pazar günu aynı yer \e saatte tekrar toplanacaktır ICongre üvelenne savgtyla duv-urulur Şinasi ÖKTEM CHP Istanbul II Başkanı GUNDEM: 1 Yoklama. Açılış. 2. Başkanlık Dıvanı Seçımi. 3. Sa\gı Duruşu. 4. Hesap Komısyonu Seçimi. 5 Raporlann Okunması. 6. Raporlar Üzennde Görüşmeler, 7. Hesap Komısvonu Raporunun Okunması, Görüşülmesı \e Karara Bağlanması. 8. <\klama. 9. Kongre Lvelennın Dıleklen. 10 Organlann Seçımı. a) ll Başkanı Seçımı. b) ll Yönetım Kurulu Ovelennın Seçımı (20 Asıl. 10 YedekOye). c 111 Dısıplın Kurulu Lyelennin Seçımı. (9 Asıl, 9 Yedek Cye), d) Kurultay Delegelennm Seçımı (140 Cye), 11 Kapanış ÇORLU ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 2001 165 Karar: 2003 210 Hâkim: Abdurrahman K.a\Tjn-34867 Kâtip: Dilek Bağnyanık- 1184 Davacı Hasan Alev vekili Av. Yüce Dunnuş tarafindan Çorlu Nüftıs Müdür- lüğü aleyhine açılan nüfusta anne adı tas- hihi davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın kabulüne, Tekirdağ ilı, Çorlu ilçesi, Sağhk Mah., Cilt: 10, Hane: 542'de nüfusa kayıtlı Alı ve Zülfe'den ol- ma 01.11.1950 doğumlu Hasan Alev'in nüfus kayıtlanndaki Zülfe adının terkini ile anne adının Zülfiye olarak düzeltil- mesine ve nüftıs kayıtlanna tescil edilme- sıne. Karar verildiği hususu ılanen tebliğ olunur. 11.07. 2003 Basın: 34224 Ehliyetimi ve nüfus cüzdammı yitirdim. Geçersızdır. ÖZLEM SERDES'GEÇTİ PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Yaz Sıcağında Havadan Sudan Irak-Süleymaniye'deki "esiralma" olayına iliş- kin olarak Ankara'da korgeneraller düzeyinde ya- pılan Türk-Amerikan toplantısının sonuç açıkla- ması dün, sabah saatlerınde elime ulaşrnış olsay- dı, ben de bilgisayanmın başına ne yazacağımı bi- lerek oturacaktım... Başkalarını bilemiyorum, ama ben yaz aylann- da zaman zaman "konu sıkıntısı" çekiyorum. Okurlann çoğu yaz aylarında tatil yerlerinde olu- yoriar. Kendimden biliyorum, deniz ya da göl kıyı- larında, püfür püfür yaylalarda yılın yorgunluğunu atarken insan haklı olarak iç bunaltıcı yazılarla kar- şılaşmak istemiyor. Fakat burası Türkiye olduğun- dan kış ya da yaz olsun, bir köşe yazısına konu olacak iç açıcı olaylarla ne yazık ki pek karşılaşıl- mıyor. En iyisi havadan sudan söz etmek... "ö/üm"den mizah çıkarmak gibi bir yeteneğim olsa Diyarbakır'da, Şanlıurfa'da damdan düşerek ölen yurttaşlarımızın öyküsünü yazabilirdim, söz- gelimi. Bu yazın daha iki ayı dolmadan gece dam- larından düşüp ölenlerin sayısı 21 'e, yaralananla- rın sayısı da 1,200'e yükselmiş. Yetkililer, ölüm ve yaralanmalann yaz sonunda geçen yılınkinin iki katına çıkmasından endişe ediyorlar. Yetkililer ne yapsın? Geceleri sıcaktan uyku tut- mayan yurttaşlanmız çareyi çoluk çocuk yatakla- nnı, döşeklerini dama çıkarmakta buluyorlar. Dam- lann ise kenarlan korumasız. Gece karanhğında in- sanlar patır patır dökülüp beton zemine çakılıyor- lar. Damda uyumak Güneydoğulu yurttaşlanmızın köyyaşamından gelen biralışkanlıkları. Fakat köy evleri tek katlı, çevreleri de toprak olduğu için dam- dan düşmeler ölümle, yaralanmayla sonuçlanmı- yor. Ama durum kente göçünce değişiyor. Evler çok katlı, zemin ıse beton! Insanlanmızın kentlileş- me süreci böylece her yaz çok sayıda cana mal oluyor Güneydoğu'da. • • • Yine bir yerlerde kazık kadar adamlar küçiik bir kıza tecavüz etmışler. Bu, son iki hafta içinde ga- zetelere yansıyan üçüncü toplu tecavüz olayı. Kı- zın yaşı bu kez 11 ve pezevenkliğini de öz baba- sı yapmış! insan ne düşüneceğini, ne yazacağını bilemiyor. Sanıklardan biri yargıca, "Kızı bize ba- bası sattı!" demiş. Pezevenk, "fc>atoa"oluncasan- ki işlediğı suçtan arınacak hayvan herif... • • • Geçenlerde E5 yolu üzerinde Büyükçekmece- Selimpaşa arasında yeni açıtan büyük alışveriş merkezlerinden birinin eczanesine girdim. Içeride başı türbanlı, beyaz iş gömleği tesettüre uyarian- mış güzel yüzlü genç bir kız çalışıyor. Eczane müş- terilerie dolu. Alışveriş merkezi, yazlıkçılann rağ- bet ettiklerı bir semtin göbeğinde kurulmuş oldu- ğu için kadın, erkek müşterilerin büyük bölümü- nün üzerinde yazlık giysiler var. Erkeklerin göm- leklerinın önü açık, altlannda şortlar... Kadınların üzerierinde askıiı bluzlar, mini etekler... Genç kız ne yapsın? Günaha girmemek için gözlerini müş- terilerden kaçırmaya çabalıyor, başı önüne eğik durumda hizmet ediyor. Eczanenin klima aygıtının da o sırada bozulaca- ğı tutmuş. Eczanenin içi kaynıyor. Kızcağızın bur- nundan şıpır şıpır ter damlıyor. Çektiği eziyetin kendince bir anlamı olmalı, di- ye düşünsem de o eziyete tanık olmamak için bir daha gitmeyeceğim o eczaneye. ••• Başbakan Tayyip Erdoğan'a, "Eğer basketbol oynasaydınız hangi mevkide oynamak isterdiniz" diye sormuşlar. "Oyun kurucu olarak..." demiş. Bunu duyunca, "Tann basketbolumuzu koru- muş..." diye düşündüm. Yoksa nasıl Avrupa ikin- cisi olurdu ulusal takımımız? lyi de biz ne yapaca- ğız, pekı? Basketbolcu değiliz ki... (e-posta: dkavukcuoglu ı superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLDANSAĞA: 1/ Marmaris- Datça arasın- da. doğal gü- zelligiyle ta- nınmış bir körfez. 2/Vü- cut ısısı... Bir şarkının. bir filmin dene- me kaydı ya da çekimi. 3/ Eskidildeyı- lan... Cevızin yeşil kabuğu ve yap- rağı. 4/ îletken nes- nelerden ısı ya da elektriğin geçmesi... Boru sesi. 5/ Canlı. etkin, hareketli. 6/ Uyan...Mumabatı- nlmış fitil. II Sıcak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç... 9 _ _ Suriye'nin başkenti. 8/Notada durak işareti... Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. 9/ Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklindeki ko- leksiyonculuk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Istanburun tanınmış bir içme suyu. 2/ Üstten sağa doğru eğik olan basun harfi... Tavlada "üç" sayısı. 3/ Geceleyin, açık havada sevgi duyulan bi- ri için bir müzık aracıyla venlen küçük konser. 47 Yemek... Başsağhğı dileme. 5/Belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük askeri birliğe verilenad... 'Yâr yanında geçer olsun her günüm ' — rakibin dağında gül bitmesin" (Da- daloğlu). 6/tzmir"in bir ilçesi... Kuzu sesi. 7/Açık seçik olan... Yahudilikte bir yiyeceğin dinsel amaçlara uygunluğu. 8/21 yaşın altındaki oyun- culardan kurulu spor takımlan için kullanılan söz- cük... "Âdem —'ya derler ' Suret ile kaş değil" (Kay gusuz Abdal). 9/ Japonlara özgü kâğıt katla- ma sanatı. ; *
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear