Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2003 PAZAR
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
_Y 10 Sınop Y 13 Adana Y 19
Edme Y 10 Samsun Y 15
Kocaelı Y 11 Trabzon Y 16
Çanakkale Y 10 Giresun Y 15
Izmır B TB Ankara Y 14
Manısa Y 12 EskişeMır Y 14
AyOın B 14 Konya Y 14
Denizli Y 13 Sıvas Y 16
2onguldak Y 10 Antalya Y 17 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
21
21
21
18
18
10
14
Butun bolgelerımız
parçalı çok bulutlu. kıyi
Ege dışında kalan tum
yurt yağmur ve yer yer
sağanak yağışlı geçe-
cek YağışlarAkdenız,lç
Anaaofu nun güneyı,
Guneydoğu Anado-
lu'nun batısı ıle Doğu
Anadolu'nun batısında
yer yer etkılı olacak. Ha-
va sıcaklığı yağış alan
yerterde bıraz azaiacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
14
9
11
12
16
14
19
11
Münih Y 15 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
Y
Y
B
Y
B
B
1b
16
15
15
16
8
19
18
Moskova B 12
B 15 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
B
B
Y
B
K
Y
B
6
7
12
10
0
11
29
B 26
P a r
?
a İ 1 BjlJtu k Çok buıutlj ı Yağmurlu Sulu kar , GOK gürultulü
C r U N C E L CÜN EYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfadu
mekleri, Arap şarkılarıyla rnest olduğu haberle-
şen) hanımefendileri Emine Erdoğanı beklet-
meyi istemiyorlarmı, yollartrafığe kapanıyor. Da-
kikalar boyu Kızılay'la Kavaklıdere arası efendi-
mize açık, sade vatandaşa kapalı!
Efendimiz Ankara Sanayi Odası'ndaki konuş-
masını bitirmiş, Başbakanlık'takı kadrolaşmaça-
lışmalarına gecikmesin mi isteniliyor, trafik polisi
ayakta. Polis arabalan, kamyonetler köşe başla-
nnı tutmuş. ABD Büyükelçiliği'yle efendimizin gi-
deceği yön arası yollar kapalı.
Imam hatip kültürü ile yetişen, sonradan iktidar
gören bir kişilik, bir kimlik iktidarda. Ybllan da ka-
patır, kadroları da harmanlar.
• • •
RTE'nin -ASO'da açıkladığına göre- devlet bü-
rokrasisini AKP'lileştiren "iktidann kadrolaşma der-
di, sıkıntısıyok": İktidar kendi bürokrasisi ilegelme-
i, kendi bürokrasisi ile gitmeliymış.
"Bürokraside görev almanın koşullarını" da açık-
adı RTE. llk koşul; işbaşına getirdiği, getireceği in-
»anlann "AKPile frekanslan tutacak, AKP ilkelerini
oaylaşacak".
ilke paylaşımı ve frekans uyumu ne demek? Din
<onusundan dünya işlerine kadar geniş bir yelpa-
rede RTE'nin arşivlerdeki kasetlerde yatan "kökten-
iinci öğretilehne" uygun davranmak!
Ikinci koşul: "Anadolu tabiriyle leb demeden leb-
ebiyianlayacakyöneticiyiyanında banndıracağını"
îöylüyor.
Ya bu ne demek? Leb demeden RTE'ye emrin
oaşüstüne diyecekleri seçmek; AKP'nin gizli felse-
:
esine uygun olanları devletin kilit noktalanna yer-
leştirmek, kadroları AKP'lileştirmek!
• • •
Son nutkunda ekonomi konusunda diyor ki; "Gü-
veni yakaladık."
Talihsizliğe bakın; aynı gün VVashington'da IMF,
dört aylık AKP iktidarında Türk ekonomisinin kimi
yönleriyle "telafısizordurumlara" getirıldiğini açık-
ladı. IMF'nin ikinci başkanı Anne Kruger, basına
'Hükümetin malipiyasalardafd güveni kaybettiğini"
söyledi.
IMF, bu hükümetin enflasyonla mücadele, borç-
lan azaltma ve büyüme hedeflerine bağlı kalacağın-
dan da kuşkulu...
• • •
1923'ten beri çağdaşlığa adım adım ilerlediğimi-
ze inananların RTE ve AKP kadrolarıyla Türkiye'nin
temel hedeflennden adım adım uzaklaşacağından
kuşkulandığı gibı...
Hükümetin son marifeti: Devlet belgelerinin, Al-
man istihbarat kaynaklarının "tehlikeli" diye nitele-
diği, Erbakan'ın Almanya'da kurduğu, geliştirdiği,
RP'ye büyük maddi yardımlarda bulunan, Batı'da
laik Cumhuriyet aleyhine ve köktendinci çalışma-
larıyla ünlenen, Milli Görüş'ü; önce terörist listesin-
den çıkardı.
"Marifet" biraz olsun devlet adamı kimliği sergi-
lemeye başlayan Abdullah GOI'ün son hamlesiyle
boyutlandı. Dışışleri Bakanı, büyükelçiliklere gön-
derdiğı resmı yazıyla Milli Görüş örgütünü "proto-
kole almalarını, örgütün (kılık-kıyafet, kimlik ve söy-
lemlerte laik Cumhuriyet karşıtı davranışlannı sergi-
lediği) organizasyonlanna büyükelçilerie diplomat-
lann gitmelerini" emretti.
Bir başka AKP gerçeği: "Savaş karşıtlığını" gerek-
çe göstererek tezkereyi ret edenler arasında, belki
de başında, birtarihte köktendinciliği kasetlerie bel-
gelenen Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen bulunu-
yor.
"Laik düzenin bir an evvel yıkılıp gitmesine canı
gönülden dua eden" bir bakan...
Irak'ın yapılanmasındaTürk müteahhitlerin olma-
sına karşı!
Geçmişi insanın aynası. Ergezen'in sözlerini in-
kâra yeltenmesi, alaylı bir yüz ifadesiyle söyledik-
lerini basının saptırdığını söylemesi, RTE'nin yalan-
lama telaşı...
İktidann üst yönetimine egemen olan -geçmişi bi-
linen- ama bugün gızlice iş gören kafayı sergiliyor.
Yalaka tayfasına soralım: Yoksa bu iki örnek de
o kafayı sergilemıyor mu?
Yargıtay kararı
Röntgencilik
sarkıntılık değil
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Yar-
gıtay, halk arasında
röntgencilik olarak bili-
nen gözetlemenin "ses-
sizce" yapılmasını sar-
kıntılık olarak değer-
lendirmedi. Yüksek
mahkeme, sessizce gö-
zetlemeyi "çirldn ve
ayıp davramşla baş-
kasını incitme" kapsa-
mında gördü.
Ivrindi Sulh Ceza
Mahkemesi'nde yargı-
lanan bir kişi, Türk Ce-
zaYasasf nın sarkıntılık
suçunu dûzenleyen
421. maddesinden, ön-
ce hapis cezasına mah-
kûm edildi, daha sonra
bu ceza paraya çevrile-
rek ertelendi.
Hükmün temyiz iste-
mini görüşen Yargıtay
5. Ceza Dairesi, yerel
mahkemenin karannı
oybirliğiyle bozdu.
Bozma karannda şöyle
denildi:
"Sanığın evinin av-
lusunda bulunan ru-
valete giren mağdure-
yi tuvalet deliğinden
hiçbir söz sarf etnıe-
den gözetlemekten
ibaret eyleminin
TCK'nin547.madde-
sine uyan itidal (aşın)
ve muvazene (denge)
harici hareket niteli-
ğinde kaldığı gözetil-
meden yazılı şekilde
sarkıntılık suçundan
hüküm kurulması ka-
nuna avkındır."
Eğitimli gençlerin işsizlik oranı yüzde 31.10 milyon kişi sigortasız çalışıyor
Türkiye'de 2.6 milyon kişi işsiz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hak-İş. Başbakanhk'a
sunduğu raporda, 2001 'deki kri-
zin ardından işsizliğın kronikleş-
tiğini ve ünıversiteli işsizlerin sa-
yısının büyük oranda arttığını be-
lırtti.
2.6 milyon kişinin işsiz olduğu
belirtilen raporda, "Eğitimli
gençlerin işsizlik oranı yüzde
31.6. İşsizlerin yüzde 18.1'i
krizde işini kaybedenler. 10
milyon 823 bin kişi de sigorta-
sız olarak kayıt dışı çalışıyor"
denildi.
Raporda, Türk ekonomisinin
2001 'de yüzde 9.4'lük şok küçül-
me yaşadığı, 2002'de ise yüzde
7.8'lik büyümenin olduğu vurgu-
landı. Bu büyüme oranına karşın
işyerlerinin kapanmaya devam
ettıği, işsizliğın arttığı ve reel üc-
retlerin düştüğü ortaya konan ra-
porda, özellikleüniversiteli genç-
lerin iş bulamamasına dikkat çe-
kildi. Raporda, istihdamın yara-
hlamadığı. bu nedenle yaklaşık
70 miryonlukTürkiye'de nüfusun
20.6 milyonu ishhdam olanağına
sahipken 2.6 milyon kişinin işsiz
olduğu ifade edildi.
Rapora göre Türkiye'deki işsiz-
lik haritası şöyle:
• işsizlik oranı yüzde 11.4. Bu
oran erkeklerde yüzde 11.5, ka-
dınlarda yüzde 11.1.
• Eğitimli gençlerde işsizlik
oranı Türkiye genelinde yüzde
31.6.
• tstihdam edilenlerin ise Tür-
kıye genelinde yüzde 52.6'sı si-
gortasız çalışıyor. Kayıt dışı çah-
şan kişilerin sayısı 10 milyon 823
bın kişi.
• İşsizlerin yüzde 18.1'i daha
önce bir işi olduğu halde işini
kaybedenlerden oluşuyor. tlk kez
iş arayanlann toplam işsızler için-
deki payı yüzde 21.2.
• Çalışanlann yüzde 25.9'u
SSK'li. Yüzde 10.5'i EmekJİ
Sandığı'na, yüzde 10.09'u ise
Bağ-Kur'a kayıtlı.
Türk-Iş de yatırım ortamı iyi-
leştirilmeden işsizlik sorununun
çözülemeyeceğini bir raporla
Başbakanlık'a sundu.
Türkiye'deki nüfusun yüzde
43'ünün yoksul, yüzde 12'sinin
açlık sınınnın altında yaşam sür-
düğü ifade edilen Türk-Iş rapo-
runda şu görüşlere yer venldi:
"2OO2'de Gavri Safı Milli
HasüVmn yüzde 19'u özel ke-
sim sabit sermaye yatınmından
oluşuyor. Kamu sabit sermaye
yatırımı içinde yüzde 40 düze-
yinde olan KİT yatınmlan ise
özelleştirmeye dönük uygula-
malar nedeniyle kısılmıştır."
Türk-İş sorunun çözümü ıçın
hükümete şu önerilerde bulun-
du: "Yatırımcdara bedelstz ar-
sa tahsisi yapılmalı, ancak bu
'istıhdam' koşuluna bağlanma-
lı. Kayıt dışı istıhdam önlenme-
li. Ücretlerin vergi ve fon yük-
leri azaltılmalı. Vergi ve sosyal
güvenlik prim konulannda af
çıkarılmamalı. Ücretlilere yö-
nelik özel indirim rutarı kade-
meli olarak asgari ücret düze-
yine getirilsin. Iş-Kur yasası çı-
kanlsın."
Ankara'daki eyleme çocuklar da katılırken Antalya'da 15 kişi gözaltına alındı
Miııik yürekler
6
Savaşa Hayır' dedi
Haber Merkezi - Amerika'nın Irak'ı
işgalini protesto etmek için dün Ankara,
Istanbul, Antalya ve Adana'da eylem
yapıldı. Ankara'daki eyleme çocuklar da
katılırken .Antalya'da 15 kişi gözaltına
alındı. Ankara Savaş Karşıtı Platform'un,
Yüksel Caddesi'ndeki Insan Haklan Anıtı
önünde düzenlediği eyleme katılan
çocuklar, "Savaşa Hayır" dedi. Çocuklar
adına açıklama yapan Seher tlgar,
"Televizyonlarda çocukların
öldürülmesini izlemekten üzüntü
duyuyoruz" dedi. Irak'taki çocuklara
yardım edılmediğinı de belirten Ilgar,
büyüldere "Sizlerin çıkardığı savaşlar
yüzünden en çok çocuklar zarar görüyor.
Bedelini de biz ödüyoruz" dıyerek
savaşlara son verilmesi çağnsmda bulundu.
İstanbul'da yürüyü$
"Dersimiz savaşsa çalışmıyoruz" yazılı
pankartlanyla Taksım'den Galatasaray'a
yürüyen Liseli Genç Umut üyeleri, Burger
King önünde ABD'nin Irak'ı işgalini
protesto etti. Burger King binası önünde
toplanan lıselilerce yapılan açıklamada,
"Geleceğimiz üzerine kirli savaşlar
yapılıyor. Biz bu kirli savaşlan tarih
derslerinden tanıdık, şimdi tüm
çirkinliğiyle birlikte yaşıyoruz" denildi.
Işgalcilerin, Burger King'leriyle, kola ve
hamburgerleriyle Türkiye"yi terk etmesini
isteyen lise öğrencileri, attıklan savaş
karşıtı sloganlann ardından dağıldı.
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi
olduklan öğrenilen bir grup gösterici,
ABD mallannı protesto etmek amacıyla
Atatürk Caddesi'ndeki McDonald's
önünde basın açıklaması yapmak istedi.
Valilik izni olmadığı gerekçesiyle
grubun açıklama yapmasma izin vermeyen
polis 15 göstericiyi gözaltma aldı.
Adana'da bir grup, ABD Konsolosluğu
önünde eylem yaparak, ABD'nin en kısa
zamanda Irak'tan çıkmasını istedi.
3ÜNYANİN BÜTÜN
ÇOCUKLARI
KARDEŞTİR !
Ankara'daki eylemde çocuklar savaşlara son verilmesi çağnsmda bulundu.
BÎRLÎKLERIRAK SINIRINDAN DÖNÜYOR
Ankara askeristemine
olumlu bakıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD'nin Irak'ta
oluşturulacak banş gücü için
Türkiye'den asker isteğine
Genelkurmay'ın olumlu yak-
laştığı bildirildi. ABD'nin as-
ker istemini inceleyen Genel
Kurmay Başkanlığı'nm Dı-
şişleri Bakanlığı'na, desteğin
maddi kaynağuun karşılan-
ması durumunda 'ilke ola-
rak' banş gücüne destek ve-
rilmesinin Türkiye'nin böl-
gesel çıkarlan açısından da
uygun olacağı görüşünü ilet-
tiği belirtildi.
Genelkurmay Başkanlığı
aynca,Ankara Mamak'ta bu-
lunan Banş Tugayı'mn AB-
D'den resmi talep gelmesi,
hükümetin olumlu yanıt ver-
mesinin ardından Irak'ta gö-
rev yapabileceğini iletti. Ge-
nelkurmay, Dışişleri Bakanh-
ğı'na, desteğin maddi kayna-
ğımn karşılanması durumun-
da 'ilke olarak' banş gücüne
destek verilmesinin Türki-
ye'nin bölgesel çıkarlan açı-
sından da uygun olacağı gö-
rüşünü ilettiği kaydedildi.
Sınırdan gerl dönü;
Bu arada, savaş öncesinde
Irak suıınna kaydınlan mu-
harip olmayan bazı birlikle-
rin geri dönmeye başladığı
öğrenildi. Bölgede bulunan
muharip olmayan bazı des-
tek unsurlannın esas birlikle-
rine döneceği, muharip bir-
likler için henüz dönüşün söz
konusu ohnadığı vurgulandı.
SEZER, BAŞKANLIĞA DÖNMEZ'I ISTEMlYOR
Köşk üe hükümet
arasında Diyanet krizi
ANKARA (ANKA)-Hükü-
metin, Diyanet Işleri Başkan-
lığı'na Marmara Ilahiyat Fa-
kültesi Dekanı Mehmet Kafi
Dönmez'de ısrar etmesi Çan-
kaya Köşkü ile hükümet ara-
sında gerginliğe yol açtı. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'üı, daha önce de karar-
namesini geri çevirdiği Dön-
mez'in, Diyanet'in başuıa ge-
tirilmesine kesin bir şekilde
karşı çıktığı öğrenildi.
Diyanet Işleri Başkanh-
ğı'ndan sorumlu Devlet Baka-
m Mehmet Aydın, 58'inci
(AKP) hükümet döneminde
de Diyanet tşleri Başkanlı-
ğı 'na getirilmek istenen ancak
kararaamesi Cumhurbaşkanı
Sezer tarafindan geri çevrilen
Marmara Ilahiyat Fakültesi
Dekanı Mehmet Kafi Dön-
mez'i bu göre\e getirmek için
yeniden girişimde bulundu.
Bakan Aydın, geçen hafta
Çankaya Köşkü'ne çıkarak
Cumhurbaşkanı Sezer'e yeni-
den Dönmez'i başkanlığa dü-
şündükierini aktardı. Ancak
Sezer'in, kesin bir dille "ol-
maz" dediği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in,
Dönmez'e Diyanet Vakfı'nuı
Kuran tefsiriyle ilgili hakkın-
daki "zimmet suçlaması" ne-
deniyle itiraz ettıği öne sürül-
dü. Sezer'in, Dönmez'i red-
detmesinin ardından Diyanet
Işleri Başkanlığı için yeni bir
isim arayışı da başladı. Baş-
kanlığa Prof. Dr. Kemal San-
dıkçı'nın getirilebileceği kay-
dediliyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
dönüşmüş, işlevi değişmiş, biz hâlâ adaylık sürecin-
deyiz!
1 Ocak 1959'da Avrupa'nın göbeğindeki 6 ül-
kenin başlattığı beraberlik Avrupa EkonomikTop-
luluğu'na (AET) dönüştü. Türkiye 31 Temmuz
1959'da bu topluluğa katılmak için başvuruda bu-
lundu. 44 yıl olmuş!
12 Eylül 1963'te Ankara Antlaşması'yla başvu-
rumuz yazılı, rotalı bir yola dönüştü. Başka bir şe-
ye dönüşmedi!
Kurucu üyeler Almanya, Fransa, Belçika, Italya,
Hollanda, Lüksemburg, 6O'lı yıllann sonunda bi-
raz daha genişleme kararı aldı, ingiltere, Irlanda,
Danimarka 1 Ocak 1973'te tam üye oldu. Bizimle
birlikte yola çıkan komşumuzYunanistan, Haziran
1975'te tam üyelik başvurusu yaptı, 1981'de ka-
bul edildi. Biz, beklemede...
1 Ocak 1986'da Ispanya ve Portekiz tam üye ol-
du. Ertesi yıl AET'nin '£'si atıldı, Avrupa Toplulu-
ğu (AT) oldu. Türkiye bu yeni biçime tam üyelik için
14 Nisan 1987'de yeni bir başvuru yaptı. Yanıt şu
oldu:
Türkiye tam üyeliğe ehildir, istediğimiz biraz me-
hildir!
Geldik 9O'lı yıllara. Sovyet Bloku parçalandı, Do-
ğu Avrupa ülkeleri açığa çıktı. AT hemen üzerine
atladı. 17 ülke birden başvurdu. 1997'de hemen
tümüyle ilgili olumlu karar çıktı. Bu arada 1993
Maastricht Antlaşması'yla AT, AB oldu. Türkiye
beklemede...
Bugüne dek AB'ye başvuran ülkelerin tümü 2 ile
4 yıl içinde müzakereye başlamış, 4 ile 9 yıl içinde
de tam üye olmuş. Biz hariç!
1995'te gümrük birliğine girdik. Tam üye olma-
dan gümrük birliğine giren tek ülke olarak da ta-
rihteki yerimizi aldık!
Huntington'ın Türkiye tanımı
Tablonun rakamlarla özeti böyle... Son Atina zir-
vesinde, Doğu Avrupa ülkelerinin tümü bir adım
daha attılar. Biz aile fotoğrafında olup olmamayı
tartıştık. Dağıtılan zeytin dallannın sapından tuta-
bilmeyi, AB sürecinden soğumamak olarak yo-
rumladık!
Gelinen noktada Türkiye'nin şöyle bir arkasına
bakıp, sonra da şapkayı önüne koyup, geleceği-
ne bakması gerekiyor. AB'nin kendi sınırları için-
de ulaştığı uygarlık düzeyi, yaşam standartlan or-
tada. Bu yolda eksiklerimizin olduğu da kesin. An-
cak bunu gidermenin yolu, tam üyeliği beklemek
mi? Başka türlü sormak gerekirse, kafamızı sürek-
li tam üyelik kapısına vurarak bir yere varabilir mi-
yiz?
Hayır...
Samuel Huntington'ın Medeniyetler Çatışma-
sı kitabı, 9O'lı yıllarboyuncaçoktartışıldı. 2000'le-
re geldiğimizde kitabın ne demek istediği daha iyi
anlaşılıyor. Huntington, Türkiye'yi şu tanımın içine
sokmuştu:
Ortak paydasını yitirmekte olan ülkeler!
Burada Huntington'a kızıp, 'sen haaa' demek
yerine, onların bizi böyle görmek istediğini düşü-
nüp önlem almak gerekiyor! Arkadaş bir başka
bölümde de Batılılaşma sürecindeki coğrafyaları
3'e ayınyor. Türkiye'yi bu süreci tamamlaması en
zor ülkeler sınıfına koyuyor. Bu sınıflama pek çok
Avrupalı aydının kafasında da var. Onlara verdiği-
miz en büyük malzeme, Cumhuriyet'in kuruluşun-
da başlayan aydınlanma sürecinin kesintilere uğ-
raması!
Türkiye, AB'ye tam üye olursa uygar olmayacak,
uygarolursa AB dahil pek çok çağidaş yapının için-
de olacak...
Bunu göremediğimiz sürece bugünleri de ara-
yacağımız günler görebiliriz!
ankcum@ttnet.net.tr
AL GÖZÜ>I SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Aşk olsun bu taraftara!
I Baştarafi Arka Sayfada
Tuttuklan kişiye zarar verdiklerini düşündükleri
öteki kişileri en kaba tabirlerle karalıyorlar. Ben bir
sosyolog olsam bu programı tez konusu yapardun,
hiçbir anket bizi bu kadar iyi yansıtamaz.
Bir örnek, diyelim ki, yanşmacılardan biri azınlık.
Yanşmacı ağzıyla kuş tutsa bazı çevrelere yaranamı-
yor, "örneğin ben Türk popu dinlemem" diyor,
hayda anında Türk düşmanı ilan ediliyor. Bu günler-
ce aylarca tarhştığımız bazı konulann en kısa ve en
çarpıcı örneği. Azınlık mısın, mutlaka bir kötü niye-
tin vardır!
Taraftardan söz ediyordum. Bu taraftarlar, kaybı
bütçelerinde epeyce büyük bir delik açacak paraya
anında kıyıp, tuttuklan kişinin görev yaptığı taksiye
biniyorlar. Artık karalamalar, yepyeni ilginç uydur-
malar birbiri ardından pathyor. Taksiye binenler gi-
decekleri yeri söylemiyorlar, sözleri bitene kadar tak-
siyi dolaştınyorlar, orası senin burası benim, para
önemli değil.
Ha>Tet ki hayret, bu hanımlar beyler ekmeğe, mut-
fak gazına zam geldiğinde sokağa çıkıp bir çift söz
etmeye üşenirler. Çocuklar dö\Tİlür, insanlar ölür,
pencerelerini kapatıp hiçbir şey duymamaya çalışır-
lar ama taraftar oldular mı? Vay cannna!
Dedim ya, halkımız hakkında yepyeni şeyler öğ-
rendim ama doğrusu pek hoşuma gitmedi. Ne yapa-
hm, bu da sosyolojik bir gerçek! Yaşasın yanşmalar!
Yaşasın taraftar!
Seyreyleisil@ yahoo.com
İsÜozgenrurk@süperonline. com
www.denizweb.biz
HALA WEB SİTENİZ YOK MU?
KENDİ SİTENİZİ KENDİNİZ YAPIN
SÜPER KAMPANYA 47 MİLYON