25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MRALIK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLÂK ARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜHÜST TABUîLî İSTÂNBÜL EFEtfDÎSİ MACERALAEI ABD askerlerine içinde 'Rambo' fotoğraflan bulunan înciller dağıtılıyor Haçlıruhu İncirlik'teÇETtN YtĞENOĞLU ADANA - tncirlik'te gö- revli ABD askerlerine özel bastm Incil dağıtılıyor. Ka- pağı askeri kamuflaj elbi- sesine benzetılen Incil'ın ön ve arka kapak içleriyle bö- lüm aralanna "insan" ve "kahramaır olarak ABD askerinin sembolü "Ram- bo" tipini çağnştıran fotoğ- raflar yer alıyor. Başta Ab- raham Lincoln gıbı "din- dar" kimlıkleriyle tanınan ünlü kişilere ait dızelerle ve özlü sözlerle askerlerin *Hı- ristiyan köktendinciligi"ne özendınldığı Incılde yer yer "cihat çağnlarT da dikkat çekiyor. Incil'in "Sunuş" yazısı ABD Kara, hava ve denız kuvvetleri'nde "Vaizlerin Şefi" sıfatıyla görevlı *ru- hani komutan" üç tuğgene- ral tarafından kaleme alınan tncıl' in "Dua" başlıklı din- sel propaganda bölümü de ABD'nin dindarhğıyla ta- nınan 16. Cumhurbaşkanı Abraham Lincoln'ün şu şi- irsel sözleriyle başlıyor: "Karşı konulmaz bir inançla/Defalar- ca diz çöküyorum/Ki gidecek (sığma- cak) hiçbir yerim yok/Kendi aklım ve bana dair ne varsa yetersiz kalryor." Sonraki bölümlerde, şiirlerinde ço- ğunlukla dinsel inanca yer veren In- giliz kadın Şair Christina Rossetti, In- cil'i tanıtmak için dünya çapında aç- • incirlik'te ABD askerlerine dağıtılan Incil'de, "İlerleyin Hıristiyan askerleri savaşa yürüyoruz/Önümde Isa'nın haçıyla/İsa, Büyük Efendi düşmana karşı yöneltiliyor/ Takipçilerinin savaşa gittiğini görerek", "Hıristiyan askerleri savaşmaya yürüyor önünde İsa'nın haçıyla" dizeleriyle "Haçlı Seferleri" çağnştınlıyor. tığı kampanyalar dolayısıyla Nison dönemınde Beyaz Saray'a çağnlarak ödüllendirilen ünlü Amerikalı vaız BUly Graham. Afhka'daki çalışmala- nyla tanınan Ingiliz doktor Albert Schewetzer ıle Henry Ward Beecher gibı dinsel kımlıkJeriyle öne çıkan ki- şilere ait şiir ya da özlü sözlerle asker- lerin ~dinsel içgüdüsü" harekete geçi- rilmeye çalışılıyor. încil'de, "llerlevin Hıristiyan asker- leri savaşayürüyoruz/ÖnüındeIsa'nın haçıyla Isa. Büyük Efendi düşmana karşı yöneltiliyor Takipçüerinin sava- şa gittiğini görerek", "Hıristiyan as- kerleri savaşmaya yürüyor önünde İsa'nın haçryla" ve "Ey senin askerle- rin, sadık, doğru ve cesur/ Savaşuiar, upktgeçmişjn aaderindeoiduğugibiA« onlarla kazandılarzaferin altm tacuu_" dizeleriyle "Haçlı Seferleri" çağnştı- nlıyor. u Ne zaman ki mücadeie şjddetU, sa- vaş uzundurJ" dizesiyle din savaşlan- nın vurgulanmak istendiği kitapta, bu savaşlann birbakış açısına göre "Mut- lu Hıristiyan" ya da "Hıristiyanlann TCC'den 'terör deklarasyonu'na tepki 'Amerika'yı yeniden keşfetmenin âlemi yok' tstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, medya yöneticilerinin 29 Kasım'da yap- tıklan terör' konulu toplantıya tepki göstererek "Burada söyle- nenler bizim 1994'te ortaya atü- ğnmz flkeler. Amerika'yı yeıü- den keşfetmenin bir âlemi yok. Önemti olan, TGC'nin ciddi bir kurum olup obnadığı, şov yapma niyetinde olup ohnadığıdır" di- ye konuştu. TGC Basın Sena- tosu, Cemiyet'in Burhan Felek Kon- ferans Salonu"nda bir araya gelerek "Terör Olaylan ve Medya, Spor Müsa- bakalannda Şiddet ve Düzensizliğin Ön- lenmesine Dair Yasa Tasansı" gibi konu- lan değerlendirdi. Basın Senatosu Baş- kanı Necmi Tanyo- laç ve diğer senato üyeleriyle TGC üyelerininkatıldığı toplan- tının sonuç bildırgesı bugün açık- lanacak. Burada bir konuşma ya- pan TGC Başkanı Orhan Erinç, medyayı hedef alan açıklamalar konusunda pasif davrandığına yönelik eleştirileri yanıtlayarak "TGC, Türkiye'de sağdan sola var olan fikir yelpazesindeki bü- tün gazetecileri bir araya toplayan meslekörgütüdür. O nedenle, be- • TGC Başkanı Erinç, medya temsilcilerinin geçen haftasonu terör konusunda yaptıklan toplantıya tepki göstererek "Burada söylenenler bizim 1994'te ortaya attığımız ilkeler" dedi. lirü yerlere karşı çıkmak veya olaylara siyasal amaçlarla bak- mak gibi fıkrimiz yoktur. O ne- denle zaman zaman aksakhklar olabilir" dedı. 29 Kasım günü medya temsilcilerinin terör ko- nusunda bır araya geldiklen top- lantıya da tepki gösteren Erinç, gazetecilere ne yazması gerekti- ğinın değil suçun söylenebilece- ğinı vurgulayarak hükümete hoş görünmek içın birtakım yayın- lar yapmayı gazete- ci olarak kabul et- mediğini vurguladı. Medyayı hedef alan açıklamalara yönelik Cemiyet'in 22 Kasım'da yayım- ladığı bildirgeyi okuyan Erinç, ola- yın iki kahramanı- nın bulunduğunu, bunlardanbirinin Is- tanbul Emniyet Mü- dürü Celafcttin Cer- rah, dığerının ise Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan olduğunu söyledi. Erinç, hiç- bir televızyon ve gazetede Baş- bakan Erdoğan'm adından söz edilmedığını ifade ederek "Ben de olsam Basın Konseyi'ne Baş- bakan olarak teşekkür ederim. Başbakanolarak'Terörle ilgili sı- fatlar kullanılmasın, tslami terör denmesin' demişim. Onlarm yap- Oğı toplanbda da bu yönde bir karar ahnııuştır" diye konuştu. ÇeBkgöğüs'ündönüşüneençokkızlansevindL(Fotoğraf: ÎLHAN UYGUN) ABD 'nin 2 yıl esir îuttuğu Çelikgöğüs döndü Guantanamo'danSakarya'ya SAKARYA (Cumhuriyet) - Af- ganistan'dan Pakistan'a geçmek üzereyken Amerikan askerlerince yakalanan ve 2 yıl Küba'daki Gu- antanamo Kampı'nda tutulan Türk esirlerden Yüksel Çelikgöğüs (36), serbest bırakıldıktan sonra mem- leketi Sakarya'ya döndü. Sakarya'nin Karasu ilçesınde yaşayan Çelikgöğüs, bırkaç yıl önce iş bulmak iddiasıyla Afga- nıstan'a gıtti. Oradan da Pakis- tan'a geçerken El Kaide üyesı ol- duğu gerekçesiyle gözaltına alınan Çelikgöğüs, 2 yıl boyunca Kü- ba'daki Guantanamo Kampı'nda tutuldu. Birkaç gün önce 140 esir- le birlikte serbest bırakılan Çelik- göğüs. memleketi Sakarya'ya dön- dü. Kızlan Sümeyye (12), Sena (9) ve Hanife'yle (6) hasret gide- ren Çelikgöğüs'ü annesi Hanife Çeükgöğüs (64) gözyaşlan içinde karşıladı. Guantanamo Amerikan Üssü'nde 60 ülkeden 1000 mah- kûmla esir rurulduğunu anlatan Çelikgöğüs, "BendenbaşkaöTûrk daha vanta. Van'dan olan arkada- şun tbrahim Şen ile bırlikte Ame- rikan makamlan tarafindan suçsuz bulunarak serbest bırakıldık. Esir kampında aynca Murat Kurnaz, Nuri Mert, Ibrahım Şen, Mesut Şen ve Salih Uyar ile bir- likte kaknk" dedi. Ailesini ve özel- likle çocuklannı çok özlediğini ifade eden Çelikgöğüs, "Yiırda geridönmemde Başbakan,bakan- lar, hükümetve ailemin girişimle- rininbüyükkatkısıoldu" diye ko- nuştu. Serbest bırakılan esirler- den Ibrahım Şen ise asker kaçağı oiduğu gerekçesiyle Samsun'da- kı birliğıne teslim edildi. mutiuluğu" ıçın gereklı oiduğu anla- tılıyor. Dln lçln sava; "Ey muthı Hıristiyan. ilahi arkadaş- hk/Hafıf bir gayreüe, onlar muzarTer panldar/Hepsi sendetekleşir, hepsi se- nindir'' dizelerinin ardından ise bu sa- vaşın din ıçin yapıldığı açıktan açığa dile getıriliyor: "Efendimiz İsa Mesih, senin gü- cün/Efendiler efendisi olduğunugöste- rir/Kutsal Idliseni koru ki/Sana mu- zaffer şükür ilahileri söyleyelim." Saınt John of the Cross'a ait sözler- le de dinsel içgüdüsüne hitabedilen asker dolaylı olarak cihada çağnlıyor: "Bir Hıristiy an her zaman hatniama- lıdır ki, yaptığı iyi işlerin değeıi bun- lann sayısı ve kusursuziuğuyla değü. kendini harekete geçiren Tann sevgi- siyie ölçülür." Askerin yapması gerekenler Burada M Bin türlü iş yapsan önemi yok Din (Hıristi>anlık) adma bir şey yaparsan anlam kazann-" denilmek istenerek bır askerin yapması gereken şeyler ima ediliyor. Terörü yok etme, demokrasi getir- me türünden gerekçeler inandıncılığı- nı yiörince artık kendi askerini moti- ve etmek için bile İncıTden medet umar duruma gelen ABD tarafından bastı- nlan bu "Askere Ozel încil"in son bö- lümünde ise on bir harita yer alıyor. Or- tadoğu'dan genel görünüm, eski ve ye- ni Kudüs, Mısır ve Sina, Israıl Krallı- ğı, tsa döneminde Füistin, Saint Paul'ün üç gezisi ve Roma'yı ziyaretine iliş- kin güzergâhı gösteren haritalann hep- si de dolaylı olarak Ortadoğu'yu ışa- ret ediyor. Bu haritalar Incil'deki pro- paganda içerikli dizelerle, özlü söz- lerle ilişkilendirildiğinde Mezopotam- ya ve ekonomik zenginlıkler, ABD as- kerinin Irak'ta bulunması ve Başkan George W. Bush'un "Haçh Seferi ga- fi" gibi günümüzdekı birçok sıyasi ge- lışmelere göndermelerde bulunan zen- gin çağnşımlar ıçenyor. Başka bır gızlı niyeti ise hiç de ge- reğı yokken İncıl'e alınan Sunye Kral- lığı haritası ele veriyor. Söz konusu haritada içinde Incırük Üssü'nün de bu- lunduğu Çukurova bölgesinin doğusu, Güneydoğu Anadolu'nun tamamı ve bütünüyle Mezopotamya (bugünkü Irak) yer alıyor. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Risk Almaktan Korkmayan Politikacı Çok sayıda gazetecinin, varsa ayrıntılarını öğren- mek amacıyla dün öğle saatlerinde Bülent Ecevit'in konuğu olduklan anlaşılıyor. Söylemıştim: Bir buçuk yıldan bu yana DSP Genel Başkanı'na uygulanan medya ambargosu, ancak bu son kararıyla delini- yor. Eski Başbakan dün akşamüstü de CNN Türk'ün 'Manşet' programındaydı. Ecevit, yaklaşık dört ay sonra emekli politikacılar arasında yer almış olsa bile, belki eskisinden daha çok düşünceleri ve görüşlerine başvurulan bir ad- res olarak gündemde kalacak. Tüm politık yaşamında en belirgin özelliklerinden bırisı, gerektıği zaman risk almaktan korkmamasıy- dı. Inönü, 1965 seçimleri öncesinde CHP'ye 'Orta- nın So/u'nda bır konum verdi. O seçimde bekleni- len ölçüde başarı alınmayınca, kabahat bu yeni ta- nımlamaya yüklenmek istenince, Ecevit, bir elin par- maklarını geçmeyecek sayıda arkadaşı ile ortanın solu görüşünü savunmakla yetinmedi. Deyimi içi boş bir slogan olmaktan çıkararak içerik kazandır- dı. O kazanımın sonunda CHP'nın demokratik sol- da bir parti olduğunu anlatmak amacıyla tüm ülke- yı dolaştı. Fincancı katırlannın adamakıllı ürktüğü bu hareketlilığın önünü zaman zaman tutucular koalis- yonu, yer yer ülkücüler, bazen de goşist fraksiyon- lar şiddet kullanarak kesmeye yeltendi. Ama her seferinde o, bu yol kesenlerin üstüne yürüdü. Ve ey- lemleri kısa surede CHP'nin iktidar yürüyüşüne dön- dü. Cuntaya meydan okuyan adam 12 Mart 1971 müdahalesinde Inönü ıle yol ayın- mını da göze alarak CHP Genel Sekreterliği'nden istifaetmiş, kurulu düzen yanlılan ile köprüleri atmış- tı. Faruk Gürler'ı zorla cumhurbaşkanı seçtirmek isteyen bir cuntanın sözcüsü general, TBMM'de CHP Genel Başkanı'na "Ya adayımıza oy verirsiniz ya daparfamentoyu kapatınz" dedığı zaman yanın- daydım. Bırsanıye bile beklemeden, "Bana ikiölüm seçeneği öneriyorsunuz. Ben elbette onurlu olanı- nı kabul ediyonım" diye yanıt verdiği zaman gece- yansıydı. Sabaha karşı tanklar kışlasına dönmüştü. Süper güçlerden bana ne? 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta 'Enosis 'i gerçekleş- tirmek amacıyla Makarios'un devrildığı haberini al- dığımız zaman da yanıbaşındaydım. Afyon'a, ABD'nin haşhaş ekimi yasağını kaldıran hükümetın başba- kanı olarak gidiyordu. Uçakta yavaş sesle "We ya- pacaksınız" diye sordum. "Akşamüstü komutanla- n toplayacağım. Ordu askeriaçıdan hazırsa Kıbns'a çıkarma yapacağız" dedi. Hiçbir süper devletin yc- lunu kesebılecegıne inanmayacak kadar kararlıydı. Risk üstlenme hobisi, 12 Eyiül 1980'de üç kez ce- zaevine girmesine yol açtı. CHP'yi kapatanlara kar- şı meydan okumaklayetinmedi ve dönemin parti yc~ netimindeki çalışma arkadaşlanna "Yargıya gidin" dedi. Aldığı yanıt demokrasi adına yüz kızartıcıydı. Viran olası hanede evladü ayalden söz edıp baha- neler icat ediliyordu. En yakın çalışma arkadaşlannın bu tutumu yüzün- den CHP ile yol ayrımına girdiği günün, Ecevit için nasıl acılarla dolu olduğunu tahmin edecek kadar onu tanıyordum. O, kendi Brutus'lannıneli ıledüzenlenen Sıvil Dar- be olmasaydı; şu anda Üçlü Hükümet'le bırlikte ik- tidardaydı ve başbakandı. Ama zamanında yapıla- cak seçimleri aşıp köşesıne çekilmeyi planladığı söylenıyordu. Galiba, artık açıklamanın zamanıdır. En eski yol arkadaşı olarak içtenlikle savunduğum için benı Ecevit dalkavuğu olarak suçlayan sayısız eleştırı mektubu dosyalarımdadır. Elbette bır hayli okurumdan da bana hak veren yanıtlar aldım. Eleş- tirenlerin çoğunluğu, ilk hükümetinde bakan olma- mı, bu tutumumun gerekçesi olarak göstermek is- terler. 1980 öncesinde Ecevit üç hükümet kurdu. Bun- lardan sadece birincısinde bana görev verdi. Ama üç kabinenin de olmazsa olmaz türünden üyeliğini yapıp, onu CHP'den uzaklaştırmak ıçin dolap çevi- renlerın hemen hıçbırısı bugün sorumluluk aldıklan dönemdeki çalışma arkadaşlarınca aranıp sorul- muyor bile... Ben, Bülent Bey'e gün oldu rahatlıkla karşı da çık- tım. Gün oldu, milletvekilliğı önerisine teşekkür et- mekle yetindim. Ama yaşamım boyunca inançlarına sadece say- gı duymakla kalmadım. Kendi ölçülerim ile içtenlik- le savundum. Brutus'ların dış güçlerle düzenlediğı sıvıl darbe- nın kaçınılmaz sonucunda, 3 Kasım 2002 içın se- çim karan alınınca yaptığı çağrıya hayır demenin ne arkadaşlığa ne de yurttaşlıga sığmayacağını bilerek hiç değilse kendi boyutlannda bir riski de ben omuz- lamalıyım düşüncesıyle 'evet' dedim. Ecevit isteseydi, genel başkanlıktan ayrılma ka- rarını 28 Mart seçimlerinden önceki bir zaman dili- mınde yürürtüğe koyardı. O zaman da yenı genel baş- kan, göreve yerel seçımlerde yenilmiş olmanın ezik- liği ile başlamak zorunda kalırdı. Oysa bu yerel seçimlerin sonucunu, eylemli po- lıtika yaşamının belki de son fasikülüne yazdıracak kadar yine risk almaktan çekınmiyor ve aynlma za- manının geldiğini söylerken partili arkadaşlanna da öteki yandaşlarına da sorumluluklannı anımsatıyor. DSP'yi yönetmek gibi hem çok ağır hem de onur- lu bir göreve talıp olmayı düşünenler, önceki günkü açıklamasını satır aralarını da atlamadan özümse- yerek okumalıdırlar. Yerel seçimler için DSP adına gösterecekleri per- formans kendilerine ya başarının yolunu açacak ya da kapatacaktır. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(â e-kolay.net N O V 1 T A S Turizm KONYA - MEVLANA 12- 14 Arahk PERA'DA SOEL ve MVZİK < UUzikli Kültür Turu ) 21 Arahk Tel : ı M212 ı :^1 2S 08 ph\ e-maıi : Ehliyetimı kaybettim. Hükumsüzdür MERİÇ ALTINTAŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear