Catalog

Cumhuriyet İffltiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adınaİLHANSELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız # Yaaışlen Müdürü: SaBm Alpaslan #Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Islıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Oz- YaymKurulullhanSelçuk(Baş- AnkaraTernsılcısı Mustafa Baibav AtaturkBuhanNo !25.Kaf4. Muessese Mudunı lera Yüzak • Kultur Egemen Berköz • Spor. kari),EmreKongar(Daruşman), Bakanlıklar Tel 4195020ı "hatl Faks 4195O2' I #LaTurTem$ılcısı Erol Erkut 4 Abdülkadir \ ücelmau # Makaleler Sami Ka- Orhan Erinç, Hikmet Çeön- SerxbrKızık,HZıvaBK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44fg" r 45 raören • Düzeltme Abdullah Vazıcı • Bıl- ka>a, Şükran Soner, fbrahim •AdanaTemsücısı.ÇetİB'iiğ«ooğlıı,lrıonuCdll9S No 1 l.Tel gı-Bejge EdibeBuğra_# VurtHaberlerı Meh- Yddız, Orhan BursaJj, Musta- ?63 12 11, Fak 363 12 15 AnaJ>a Temsıicısı Ahmet Onıçoğlu fa Baibav, Hakan Kara. CumhumetCadS0 5Tel 0242 248005" Fax 2430509 gıBelge EdibeBuğra • VurtHaberlen Me met Faraç 9 A\rupa Temsılcısı Gûra) Öz Bılgı Işlem Ahmet Korulsan 0 Sa- tış Fazilet Kuza • G e n e l M u d u r C a n Ç*&* 0 Genel Mudur •> rd ıSatıv Tfih> Mutlu Dolen # \1udur \ rd ı Fınans \e Opera5>onı Erhan Özdemir • Pizarlama Dı- reklöra'TülajTosunTe! LC\2 '543300 Faks 021:354 ıı'r \«vıml»>an:'ie!u_Gui]Haber AjansıBasınve Yavınalık A$ TıAocağıCai 3941 Cağaloglu Mü^Iaanbul PK. 246• Sıriecı '4435tsı Td |fl2i:ı5l2u5U5l20hatl Faû u 21215 H 85 ^5 Baskı: Merkez Gazete Dera Basım \ ayıncılık San \e Tıt -VŞ Bartaro» Bulvan No 125 Ikşdaa) • k Dsğıtım: Merkez Dagmm Pazarlama San \e Tıc \ Ş 3ARALIK2OO3 Imsak 5 30 Güneş7 04 Ögle 12 01 Ikindı 14 22 -\ksaml6 45 Yatsı 18 II Yenî kuşak fotoğraf makinesi • ANKARA (AA) - OLED teknolojisıne sahıp. dünyanın ilk ; dijital fotoğraf makinesi Kodak ? EasyShare LS633, Turkiye'ye | geldi. CeBITFuan'nda 2003 ı yılmın en yenilikçı ürünü ! seçilen ve dünyanın ılk OLED 1 (organık ışık yayan diyod) ekranlı dıjıtal fotoğraf makinesi olan Kodak EasyShare LS633, , Türkiye pazanna sunuldu. ! LS633, fotoğraflann, makine üzennde hemen her açıdan izlenip paylaşılabilmesi için, 2,2 inch (1 ınch 2,5 cm) ekranıyla, yüzde 107 daha genış ve aynnhlı görüntüleme sağlıyor. Balık zehirinden ağrı kesici • NEW YORK (AA) - Bilim s adamlan, balon balığından elde edılen ve sıyanürden daha etkıli olan bır maddeden, kanser hastalannın ağnJannı dındırmek ve uyuşturucu bağımlılannı bu j ahşkanlıktan kurtarmak amacıyla yararlanmayı planlıyor. Merkezi Kanada'nın Vancouver kentınde bulunan "International Wex Technologies" adlı şırket I tarafından gelışrınlen yöntemin 1 ilk deneylerde başanlı olduğu belirtildi ünlü yapımcı yapgılanıyor • VARŞOYA (AA) - Oscar ödullü "Pıyanist" ve s "Schindler'ın Listesi" j filmlerinın PoJonyalı ortak J yapımcısı Lew Rywin, adının kanştığı bir skandal yüzünden bugün sanık sandalyesine oturuyor. Yapımcı Lew Rywin (58), medya yasa tasansında • değişiklik yapılması yönünde hükümette kulıs yapması için, "Gazeta Wyborcza" adlı gazetenın sahıbı Agora SA'dan geçen yıl 17.5 mılyon dolar rüşvet istemekle suçlandı. Rywın, suçlu bulunursa 3 yıla kadar hapıs cezası alacak. Nüfus 2050de 07.5 milyona çıkacak • DİYARBAKIR (AA) - Nüfus konusunda araştırmalar yayımlayan Population Reference Bureau'ya (PRB) göre Türkiye nüfusu 2025 yılında 88.9, 2050'de 97.5 milyona çıkacak. 2003-2050 döneminde Türkiye'nin nüfusu 26.3 milyon artarak 71.2 milyondan 97.5 milyona çıkacak. Buna karşın bu dönemde Hındistan'ın nüfusu 559.4 milyon, Pakistan'ınki 199.5, Nijerya'nmkı 173.5, ABD'ninki 130.3, Kongo'nunki ] 124.7, Bangladeş'inki 107.9, . Çin'inki 104.9, Etiyopya'nınki 102.6 milyon artacak. Yapılan projeksiyona göre 2003 rakamlanyla dünyanın en . kalabalık ülkesi olan Çuı, î Hindistan'dan 220.1 milyon [ daha fazla iken. 2050'de ; Hindistan, Çin'e 234.4 • milyon fark atacak. İngiltere'de verilen Yılın En Anlamsız Açıklaması ödülü, 'çok bilinmeyenli' cümleleriyle Rumsfeld'e gitti BilmecegibikonuşmalarA FJ r ^ Savunma Bakanı Donald r\\DvJ Rumsfeld'e 'ödül' getiren konuşmadan: "Birşeyin olmadığı yolundaki haberler her zaman ilgimi çekmiştir, çünkü bildiğimiz gibi bir bilinen bilinenler vardır; bildiğimizi bildiğimiz şeyler. Ayrıca bilinen bilinmeyenler olduğunu da biliyoruz; yani bilmediğimiz bazı şeyler olduğunu biliyoruz." DışHabeıierServisi- ABD Savun- ma Bakanı Donald Rumsfeld, artık efsaneleşen konuşmalanyla "gaf" ödülünü kazandı. ingiltere'de her yıl kamuoyunca tanınan isimlere, yap- tıklan anlamsız açıklamalarnedeniy- le ödül dağıtan Yalın Ingilizce Kam- panyası örgütü, bu yıl büyük ödüle Rumsfeld'i layık gördü. Rumsfeld birincilik ödülünü, geçen yıl şubat ayında Savunma Bakanlı- ğı'nın bir toplantısında yaptığı konuş- mayla aldı. Rumsfeld'in bir noktayı "açıklarken" kurduğu ve Ingilizcesi 62 sözcükten oluşan açıklamasının Türkçe çevirisi şöyle: "Bir şeyin olmadığı yolundaki ha- berterher zaman Ughniçekmiştir, çün- kü biküğimiz gibi bir bilinen bilinen- ler vardır; bildiğimizi bildiğimiz şey- ler, Aynca bilinen bifinmevenler oldu- ğunu da biliyoruz; yani bilmediğimiz bazı şeyler olduğunu biliyoruz. Ama bir de bifinmeyen bflinmeyenler var Id, bunlar bilmediğimizi bilmediğinıiz şeyter." Yalın Ingilizce Kampanyası örgütü- nünün bir sözcüsü John Lister, "Nede- mekistediğnü anladığnmzı sanryoruz, ancak gerçekten biüp bilmediğimizj bilmiyoruz'' dedi. Eski aktör, yeni Kaliforniya Valisi Araokl Schwarzenegger de örgüt ta- rafından ödüllendirilen isimler ara- sında. Birinciliği Rumsfeld'e kaptıran Schwarzenegger'in ödüle değer bulu- nan cümlesi eşcinsellerin evliliği hak- kında: "Ga> e\ liliginin. erkekle kadın ara- sındaki bir konu olduğunu düşünüyo- rum." Sıyasi konuşmalan anlaşılmaz, akıl bulandırıcı ıfadelerden temızleme amacıyla 1979'da kurulan örgüt, da- ha önce aktör Richard Gere'ı de bu ödüle layık görmüşrü. Rumsfeld bır başka konuşmasında da şunlan söylemıştı: "Dün söylediğime inanıyorum. Ne söylediğimi bilmiyomm, ama ne dü- şündüğümü bilhorum... ve sövlediği- nün de bu olduğunu farz ediyonım." En sportif güzeller yarışıyor Mn'in Hainan Adası'ndaki Sanya kentinde, 6 Aralık'ta düzenlenecek 53'üncü Dünya f Güzellik Yanşmast'na katılacak yanşmacılar, dün, "en sportif güzel" yanşmasıyla prova yaptı. Kanadalı güzel Nazanin Afşincam (sağda) birinci, Çek Cumhuriyeti'nden Lucie Vachova (ortada) ikinci, Rumen Patricia Filomena Chifor üçüncü oldu. Birinci olan Kanada güzeli, bu başansıyta 6 Araltk'taki yarışmada otomatik olarak ilk 20'ye kalan finalistler arasına girdi. Sportif yanlan sayesinde dereceye giren üç güzel, bu yartşmaya yakışır şekilde "hoplayıp zıplayarak" başanlannı kutladılar. (Fotoğraf: AP) Betiinale'deyanşacakfilmleryavaş yavaş açıklanıyor 6 Altın Ayı'nın 5 avcısı ANKARA (AA)-Almanya'da 5-15 Şubat arasında düzenlenecek "BerHnafc" adlı 54. Berlin Film Festi\ali"nde "Aftm Ajı" için yanşacak ilk filmler açıklandı. "Berlinale.de'' sitesine göre dünyanın en saygın film festivalleri arasında bulunan Berlinale'nin yöneticisi EKeter Kossück. yanşacak filmlenn "trajik aşk öykûsünden polMk psikodramaya, taribi gerinmden samimi aik destanma" kadar uzanan çeşitli konulan olduğunu açıkladı. Kosslick, halen 5 fılmin festivale katılımının kesınleştığını söyiedı. Yanşacağı kesinleşen filmler şöyle: # "Die Nacht singt ihre Ueder" (Gece Şarkılan) Yönetmen: Romuald Karmakar. # "La vida que te espera" (Sonrakı Hayatın) Yönetmen: Manuel Gutierrez Aragon. # Svyedoçi (Tanıktar) Yönetmen: Vmko Bresan. # Forbrydeteer pierinde) Yönetmen: Annette K. Olesen. # Missing (Kayıp) Yönetmen: Ron Howard _ i on Samurayın galası şenlendi Tom Cruise ve Penelope Cruz'un başrolünü paylaştığı "Son Samuray" filminin galası önceki gün Los Angelesta yapıldı. Bir süredir birlikte olan Hollyvvood'un iki ünlü oyuncusu, ABD'de bu cuma günü vizyona girecek olan filmin galasına birlikte geldi. Ikili, gala gecesinde hem gazetecilerin hem de filmi izlemeye gelen davetlilerin odak noktası oldu. (Fotoğraf: REUTERS) AIDS Batı Avrupa'da da hızla yayılıyor En iyi önlem bilinçtstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanı Recep Akdağj4"ürkiye'de AIDS hastalığının henûzjyk yaygın olmadığını, bugüne dek bıldüflnı yapılan vaka sayısının 1600 cnannda bulunduğunu belırterek "Ancak ülkemizde vaka sayisı bunun üzerüıde" dedi. -AIDS ile Möcadele Haftası" kapsamında, AIDS Savaşım Derneğı'nce düzenlenen U 6. AIDS Kongresi". Pera Palas Oteh'nde başladı. Kongrenın acılışında konuşan Bakan Akdag, "Ülkemizde hastahk nenüz çok yaygın değiL Bildirimi yapılan 1600 channda vaka var. Ancak gerçek sa\ı bunun üzerinde. Bu konuda Avnıpa ülkeieri arasında durumumuz rvi Ancak bu, bizi rehavete sevk etmemelidir" diye konuştu. llaç maliyeti 10 bin dolar ^ t > AIDS'e karşı ahnabilecek en \&f önemli tedbirin, toplumun bilinçlendirilmesi olacağıru vurgulayan Akdağ, hastalıkla mücadelede henüz yüzde yüz etkilı bır yöntem olmadığını ve tedavide kişi başı ilaç maliyetinın de 10 bin dolan aştığını kaydetti. 6. AIDS Kongresı Başkanı Prof. Dr Şükran Şimşek de AIDS konusunda bilginin rutuma yansımadığını, sağlık çalışanlannın bile hastalıkla karşılaştıklannda çekimser kalabıldiklerine dikkat çekti. YÜZDE 23 ARTTI Oünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) "Batı ve Doğu Avrupa'da Cinsel Yolla Bulaşan HIV Vîrüsü Raporlannın Artışı" raporuna göre Batı Avrupa'da geçen yıl açıklanan yeni AIDS vakalan, 2001 yılınddn yüzde 23 daha yüksek çıktı. Istatistiklere göre Doğu Avrupa ve Orta Asya'daki yeni HIV tanılannın sayısı, birkaç yıl ani artıştan sonra ilk kez 2001 'de 100 bin 663'ten 2002'de 64 bin 222'ye düştü. (Fotoğraf: AP) SÖYLEŞİ ATT LA LHAN "...Kabahat Kimin?!.." Hadi, işi gücü bırakın da, şu satırian okuyun; aşağı yukan, Batı Dünyası'nın. 'Islam teronzmı' hakkın- daki görüşünu ozetlıyor; üstelık, itıbartı ve berkes tara- fından sayılan Le Monde gıbı bir gazetede yayımlanmış: "...son haftalarda dönüten terorizm dönemeci o his- si veriyor ki, köktendinci Islamcılar, 'Batı'lı ya da 'Batı'ya yakın' ne varsa, hepsine karşı çıkıyorlar. Hiç kuşkusuz, Istanbul'daki saldınlar da bu çerçeve için- de yapıldı; beş gün önce gerçekleştirilen, iki sina- gog saldınsından sonra, perşembe günü de, Ingil- tere'nin çıkariannı vurdular. Bu iş için Türkiye'nin se- çiimiş olması, tesâdüf eseri midir? Hayır! Türkiye, Kök- tendinci Islamcılık açısından, en az üç, hatta dört ke- re kışkırbcıdır..." "... birkere, ülke Müslüman ama devletlaik; ikincisi, NATO üyesi; üçüncûsû, Israil'le stratejik ilişkileri var ve geliştiriyor, dördüncüsü, Avrupa Birliği'ne aday; bûtün bunlaryetmezmişgibi, 'Islamcı' geçinen ama Müslüman- lığın, en kesin 'şer' (mal absolu) sayılması gereken 'Ba- tılı demokrasi'ye, ters ve aykın olmadığını kanıtlamaya karariı, bır hükümet tarafından yönetiliyor. Her şey, öy- le yürütülüyor ki -Bin Lâdin'in bazı taraftarian öyle sanıyor ya;- Türkiye'de gerçekleştirilmeye çalışılan demokratikleşme, eğer gerçekleşirse; sanki Islam- ctlar için, Irak'da Saddam Hüseyin'in düşürülmesi ka- dar belirleyici (onemlı) bir yenilgi olacak!..." (Le Mon- de, 21 Kasım 2003) Merakhsı, eminim ki, benzer gerekçelere dayanan, haylı aynntılı yorumlan; 'Bat'nın (Sistem'ın en muteber gazetelerinde okumuş; en önemli televızyon postalann- da dınlemiştir. Uzun sözün kısası, Müslumanlar Türki- ye'nın -herhangi bir Islam ülkesinin- Ban'yte beraber, Ba- b'ya yandaş olmasını çekemiyor; düşmanlığın sebebi bu! Sız buna, sahiden ınanıyor musunuz? İşln içlnde 1$ yok mu? i r > atı Avrupa', Emperyalizm bahsınde ABD'yi suya D götürür, susuz getınr; bır kere, VVashington gıbı, her defasında tandıra çızmeyle girmez; aynca lâfı öyle dolaştınr ki, o hep haklı tarafta kalır; bu defa da öyle olu- yor; Müslumanlar, -aynca kim onlar, gerçekten Isla- miyet adına mı davranıyorfar, 'eylemlerinin' sonucu niye daha çok, aleyhinde olduklannda ısrar edilen BatJ'nın çıkartanna uygun çıkıyor?- acaba gerçekten Endonezya, Tunus ya da Türkiye, 'Bato Demokrasisi- ne' hevesleniyor; 'Babh' uluslararası örgütlere 'teşne', vs. diye mi 'bozuk çalıyorlar'; yoksa, kimsenin açıkça üstünde durmadığı. çok daha kapsamh, önemli ve Va- him' başka bir sebeb mı var? Batı (Sistem), yapısı gereğı sömürgecıdır (coloni- aliste); Batı demokrasisinin, adı demokrası; o YunanAa- tin mırası uzerine kurulmuştur; herkes de bılir kı, Yu- nan/Latın 'demokrasisi', yalnız metropolda, -o da sade- ceyurttaş sayılan kışıler ıçın- geçerlı bir 'oyun'du, sahı- ci bir demokrasi değıl; dahası, Yunanlılar da, Romalılar da, denızaşın topraklannda (sömürgelennde) ahalının dınini de, dılıni de değıştınr; onlan mutlaka kültürsüz- leştirerek, kendüerine benzemeye mecbur ederdi. Ta- rih tanıktır, Bat Sömürgeciliği bu yolda Yunan ve Ro- ma'dan asla gen kalmamış; somurge edındığı hertop- rakta, ahaliyı kültürsüzlestirip, kendıne benzetmıştır ak- lıma geliveren, şu: Kuzey Afrika, en az uç dort yüzyıl, Osmanlı yönetimde kaldı; ancak yüzyıl kadar, Fransız sömürgesi oldu; o kadan yetmiştır: aydını Türkçe bılmez, Arapçayı küçümser, Fransızca bılır; edebıyatı Fransızca, âdetlen Fransız olmuştur. Türkiye de, 'Mıllî Şef tarafından 'Yunan/Latin' rayı- na oturtulduktan sonra; nasıl 'Koca' Reşrt Paşa tara- fından, Tanzimat'la birlikte, ayn çarkın içıne gıımışse, Gâzi'nın gerçekleştinlmesi için uğraştığı 'Ulusal Kültür Sentezi'nden çıkmış, Yunan/Latın kültürüne geçmeyı - aslında bin senelik kültüründen çıkıp, düpedüz kültür- süzleşmeyi- 'ilericilik' sanmıştr; devr-i dıl-ârâ- yı demok- rasi, hep bu yanlışın 'seyyiâtı' ile geçti; zavallı halk ıse, aydından beklediği 'ü/(ysa//cû/fc/rsenfez/ne'kavuşama- dı. Bir halk 'ulusal'ını yaşayamazsa, kimliğini, 'fe- odal'ıyla korur 'köktendinciliği' besleyen, asıl ana damar bu! Tabii köktendinciyi. -ışıne öylesı geldığı, za- ten ortamı da hazırladığı ıçın- Emperyalist'in kendisı beslemıyorsa!.. Le Mondeun asla anlayamayacağı... Mustafa Kema! Paşa, daha o zaman, halkının ge- leceğıne nasıl 'ulusal' bır 'bıleşım' (sentez) gerek- tiğini görmüş ve ifade etmiştir; bıraz dikkatle okur mu- sunuz, lütfen: "...şimdiye kadar takıp olunan tahsil ve terbiye usul- lennın, tarihımizin taribi genlemesınde en büyük âmil ol- duğu kanaatındayım; onun için 'millî bır terbiye' progra- mından bahsederken, eski devrin hurâfâtından ve ev- saf-ı fıtnyemızle hıç de munâsebâtı olmayan yabancı fi- kirierden, şarktan ve garpten gelen bılcümle tesırlerden uzak, secıye-i mılliye ve târihıyemızle mütenâsıp bır kül- türü kasdedıyorum; çünkü dehâyı mıllîmızin inkişafı an- cak böyle bir kültür ile temin olunabilir. Laâiettayin bir ecnebi kültürü, şimdiye kadar takip olunan yabancı kül- türierin tahrib edici neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür (ha- râset-i fikriye) zeminle mütenasiptir, o zemin milletin se- ciyesidir." (Temmuz 1921) Sakın Türkaydınlan 'milletin seciyesine uygun' bir 'ze- min'de; o zemine uygun bir 'harâset-i fikriye', yâni ulu- sal bir kültür oluşturamadıklan için; Türk halkı, Baü'nın dayattığı 'ecnebi' kültürüne karşı; -kimliğini ve kişiliğini korumak kaygısıyla- geçmişının, Selçuklu/Osmanlı kül- tür bileşımıne, sığınmak zorunda kalmış olmasın? lyı de, o zaman, kabahat kımın? e-mail:tilahanf/ isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88