25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2003 CUMA UGUR MUMCU OZEL EKI Heykeltıraş Ayhan Yılmaz'ın Faîli Meçhuller Heykeli İPEK YEZPANİ H eykeltraş Ayhan Yü- maz,Ankara'dabom- balı bir suikast sonu- cu katledilen Gazetemiz Ya- zan Uğur Mumcu'nun ölü- münün 10. yılında, "Mumcu ve katledilen tüm aydmlar" anısına "FaffiMeçhuIlerHey- kefi" yaptı. "Bir kitap sayfasmda kat- ledffişin semboBze edüdiği" aıutın kaidesı, Mumcu'nun o çok sevdiği şehrin, Anka- ra'nın taşından yapıldı. Anı- tın üst ön yüzeyinde taş kap- lamada ise şu yazı yer aldı: "Kimi ölüler bize ne kadar da yakın, yaşayanlann birço- ğu ne kadar da öliLJ" Daha önce bırçok ulusla- rarası sempozyuma ve kar- ma sergjye katüan, ulusal anrt- lara imza atanYılmaz, bugün açılışı yapılacak olan Faili Meçhuller Heykeli'nin çizim- lerine Uğur Mumcu Araştır- macı Gazetecilik Vakfi'ndan gelen talep üzerine başlamış. Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ve beraberindeki bir heyet tarafından tasanmlan arasından seçim yapıldığını belirtenYılmaz, anıtın üç bu- çuk metre yüksekliğinde ve yaklaşık bir buçuk ton ağır- hğında olduğunu söyledi. Bu anıtın "Aydmhk,özgür- Kk, banş, kardeşük için fark- h bir anlamı olduğunu" ifa- de eden Yılmaz, şöyle konuş- tu: "Yûlardan beri katkdflen bflbn adamı ve aydınlara da- irbir gösterge olan khapve ki- tap sayfas üzerinden bir ta- sarun yapöm. Heykel, bir kitap sayfasmm belkibir patiamayla parçala- narakyırnhşını gösteriyor.Bir sayfanın ikiparçaya aynhna- s, aynhrken orta noktada de figürü sembolizeedenbir çiz- gilenme söz konusu oluyor. Anıtildana parçadan oluştu- ğu için de ortadaki boşluk, gökyüzüne doğru bir uzam oluşturuyor ve bu uzam da ashndasonsuzhığagidişisetn- botizeediyor.Heykekkkifigûr geriye doğru bükülmûş du- rumda, Bu geriye doğru bükülüş de bir tür katiedflişi de simgeö- yor. Dolayısıyla bu, 'Uğur Mumcu' adı altında yapüan ama onun öncesinde ve son- rasmdakatkdflen tümaydm- lan, tüm faili meçhuDeri işa- ret eden bir anıt" Kendisi gibi genç heykelt- raşlann "çağm esprisdni yan- srtan tasanmlar yapması ge- rektiğun" düşünen Yılmaz'ın Mersin'de, Antalya'da ve îs- tanbul'da da şehir girişlerin- de anıtlan bulunuyor. Hacettepe Ütıiversitesi Gü- zel Sanatlar Fakûltesi Hey- kel Bölümü öğretim görevli- si Ayhan Yümaz'ın yedinciki- şisel sergisi de tstanbul'daki îş Bankası Parmakkapı Sa- nat Galerisi'nde açıldı. Yvlmaz, son 6-7 yıl içinde ürettiği heykeüerden bir seç- kinin yer aldığı sergide, mal- zeme kullanımı açısından da yeni esprilerin arayışı ve de- neysel çalışmalann yer aldı- ğını söylüyor. Yaklaşık 70 heykelin yer aldığı sergideki yapıtlannda daha çok Anadolu kültürüne göndermelerde bulunan Yıl- maz, "Gözfigürüveboğakül- tüyle ilgili göstergeleri ağır- hkh olarak kuflandım. Duvarlardaki küçükrölyef tarzı ve kolaj tarn işterim de ashnda bir tür büyü nesnele- ri gibidüşündüğüm çahşma- lar" diyor. Heykeli "bir ışık, bir ses ve enerji" olaraktanımlayan Yıl- maz, "Bence heykel bulun- duğu mekânı değiştirebUme- h\ etkOeyebitanen. Oraıun at- mosferinekendigücünüyaya- bilmelL Çünkü heykel ashnda gör- sel ama görsel olduğu kadar o enerjisinm tştğmı dayayabfl- meB" dıye konuşuyor. Mumcu Parkı'nda bir anıt A NKARA-Heyketoraş Ay- hanYümaz'ın "FaütMeç- huBerAmtT bugün Çan- kaya Belediyesı tarafından Uğur Mumcu'nun Sokağı'nda yapı- lan "Uğur Mumcu Parkr"nda açılacak. Heykeltıraş Yılmaz, anıtın Uğur Mumcu ve onun gibi kat- ledilen insanlan sembolize etti- ğini belirtti. Bir kitap sayfası şeklinde dü- şünülen genel kompozisyonda orta boşmğun sımr çizgilerinde somutlaşan fıgürün biçimsel ola- rak geri doğru yönlendirildiğini kaydeden Ayhan Yılmaz, "Bu figür, bir anlamda sonsuzhığu, vükseUp gidişi ifade etmektedir. Konuya dair imgekrin bir sayfa üzerindegörseDeşipbetimknme- style birlücte amgesel anlamda bir bütünlük y«katonmaya çah- şdmıştır' 1 dıye konuştu. UĞUR MUMCU'NUN ALBÜMÜNDEN Mumcu'nun teröre bakışını konu alan belgesel izleyiciyle buluşuyor A NKARA- Uğur Mumcu'nun terö- re bakış açısı, ölümünün 10. yılm- da bir film ile belgelendi. Adalet ve Demokrasi Haftası'mn son gü- nü olan 31 Ocak günü Şinasi Sah- nesi'nde düzenlecek olan etkinlik- te ilk kez gösterime girecek olan belgeselin metni tümüyle Uğur Mumcu'nun yazı ve konuşmala- nndan derlendı. Tüfin Eradan'ın yönetmenliğini, Melih Fehmi Tat- hcan'ın yönetmen yardımcılığını üstlendiği belgeselin görüntü yö- netmenliğini Can Ankarahüstlen- di. Uğur Mumcu Araştırmacı Ga- zetecilik Vakfi'nın, Kültür Bakan- lığı ve TRT'nin katkılanyla ger- çekleştirdiği belgeseli ErdalKüçuk- kömürcüve Tülay Bursa seslendir- diler. Filmdekı canlandırmalarda ise Meh- metUtayoynadı. Belgesel, Uğur Mumcu'nun düşünsel gelişimini büyük ölçüde etkileyen 1960 lardan başlayarak Türkiye'de geli- şen terör olaylannı adım adım işliyor. 12 Mart, Türkiye'de binlerce kişinin ölümüne neden olan 1970'li yıllar bo- yunca gelişen olaylar, 12 Eylül, silah ve uyuşturucu kaçakçıhğı, Asala ve PKK terörünün de ele alındığı belgesel yakla- şık 30 yıllık bir yakın geçmişi konu edi- niyor. Filmin yönetmeni TüMnErslan, belge- selin Uğur Mumcu'nun 10. yılında ken- disini anmak için hazırlanan bir fılm ol- duğunun altım çizerek, şunlan söyledi: "Belgesel, aynı zamanda Uğur Mum- cu'nun yazjlan ışığmdayakm geçmişimi- n antef^n bir dönem fümidir. Yaşanan aalarveterör olaylanndan keâtkrveren bu fflm, haznianmakta olan belgeseldizi- nin ilk bölümüdür. Bu proje, ülkemizdeyaşanan terörolay- lannı irdelemek ve yakm tarihimize ışık tutmak amacryla hazırlanmaktadır. Bu dizi belgeseüe; geçmişte yaşanan acdan tazelemeyi değU, toplumsal be&eğimîzi, belgeseller aracıhğıyla diri tutmayı sağla- yarak önümüzdeki günlere daha sağbkfa ve sağduyulu karaıiarlar verebüecek dü- şünme zeminleri oluşturabihneyi amaçb- yoruz. Bu film için Mflli Kütüphane'de yakla- şık40 yılhkbir gazete taraması ve çekfan- leri yapıkfa. Kültür Bakanhğı ve TRT ar- şjvlerinden çok sayıda arşiv görüntüsü tarandı ve kuDanüdı." f Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim. Ben laikim. Ben anti-emperyalistim. Ben bağımsız Türkiye 'den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben, yobazların, hırsızların, vurgunculann, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse, vurun parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır. -r» DOSTLARI UĞUR MUMCU'YU ANLATIYORATATÜRK ARKADAŞIM KERİM AFŞAR (Tiyatro sanatçısı) Kimiokular- kadaşıdır, kimi asker arkadaşı. Mumcu, benim Atatürkarkada- şımdı. Sanırım dosâuğumuz 1960'h yılların başlanna daya- myor. Ben 27 Mayts devTİminden sonra Ata- türk'ün büyük nutkunu günümüz Türkçesryk Anka- ra Radvosu'nda okurken, o, daha ön- celeriYön, sonraDevrim dergisindeısı- maya başlamışn. Sık sık Yön dergisini çıkaran rah- metli Doğan Avcıoğlu'nun bürosun- da karşılaşryorduk. Sonra Cumhuriyet'teki yü- lar._ Ben, bttmem neden Uğur Mum- cu'yahepMumcudiyehhapettim. Aca- ba bu Mumcu'nun mumu bildiği- miz mumlardan değU de ondan mı? Bu mum,yamızkendidibinideğil,çev- resüıi aydînlanyordu. Erimiyor, bükülmüyor, tükenmi- yor,üfkdikçe parhyor, söndürmeyeyel- tendikçe gözleri kamaşünyor, karan- hkta yahşanlap öfkelendirryor, karan- hk güçleri çfleden çıkanyordu. Ama mumun ışık gücü arükça arö- yordu. Öyk ki, artık Mumcu bik bunu ön- kyemiyordu.Kendisiiçinne kadar teh- KkeB olduğunu büebile MuhsinErtuğ- nıl, Muammer Aksoy, Ahmet Ta- nerKışlah, Nadir Nadi'den sonra kay- bettiğimiz ödünsüz Atatürk arkada- şım sevgtti Mumcu, ldm suçlu? KatiDer maşa, kiratak eDer asıl suç- lular. Atatürk ilke ve devrimlerin- den özeDikle laikük ilkesinden durma- dan ödün veren gehniş geçmiş tüm ik- tidarlar partiler,Hdeıier, bireyler hepi- miz. Giderek tophımumuzun gözü kula- ğı be\-ni \icdani olan bu ışığı taşryama- dık. Mumcu'yu ağrt yakışmıyor. Ya- zıklanmak acımızı eksihmiyor. Sade- ce cenazesinin ardmdan değU, ödün- süz Atatürkçü Mumcu'nun onurhıyo- lunda hep birfikte \iiruyeHm. SUSMA KONUŞ PAŞA KONUŞ M. EMİN DEĞER (Hukukçu) 24 Ocak'ta gerçekleşen suikasttan sonra, Mumcu'yu sevenlerin, sesleri- ni ve öfkelerini yükselttikleri günler- de, zamanın devlet büyükleri de bir- birleriyle yanşırcasma övgü ve anıla- nnı dile seslendirirken failin bulun- masını namus borcu saydıklan kamu oyuncabilınmektedir. Eski Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş de, tt Ctauçokse\«niim,küçükkenkom- şuyduk, kucağıma oturur konuşur- duk" sözleriyle o kervana katüanlar- dandı.. Suikasttan on gün kadar önce Harp Akademilerinde, kendisinin rica- sıyla verdiği konferans sonrası ayak- ta 5 dakikadan fazla alkışlanan Uğur Mumcu için, anılanru bu sözlerle ko- nuşturan Org. Güreş emeklıye aynldı- ğında kendisiyle Cumhuriyet gazete- sı adına bir söyleşi yapılır. Evren De- ğer, söyleşinin sonunda, Mumcu suikas- tına değinir ve olayın failınin yakalan- masını namus borcu sayanlardan biri olduğunu da vurgulayarak Güreş' in, o denli sevdiği Uğur Mumcu suikastı üzerinde düşüncelerinı de almak ister, ve sorar: "Uğur Mumcu suikasü hak- kmda ne dersüıiz?" "Rahmedi Uğur Mumcu'yu çok severdim. Bir lafı var- dıonu hiç unutmam: Bilgisahibiolma- dan füdr sahibi ohınmaz. Ben onu kü- çüklüğünden taıurım. Ben Teğmen iken geirkucağnnaotururda Çok severdim. Onun öhunü benimiçingerçekten ona- nhnaz bir yaradır". Emekli orgeneralin yamtı, yeni so- rulara kapı açacak türdendir. Aslında sorunun yanıh da değildir. Evren De- ğer, devletin tepelerinden birisindeki, bu Uğur Mumcu sevgisini coşkuyla dile getiren eski komutanla yaptığı söyleşiyi yeni sorularla sürdürmek is- ter. Bunu yaparken de, ondan çözüme açılacak bir yanıt geleceğı umudunda- dır. Öyle ya o sevgi dolu sözlenn boş' olması düşünülebüir mı? "KatiDeri neden bulunmadı?.." Doğan Paşa bu soruyu ilgisiz sözler- le geçiştirmek ister ve geçiştinr de: "O konuya girmek hiç girmek iste- miyorum. Onun ölünıü büyük bir ya- radır." Nasıl demezsiniz, Hoppala! Kimi kez halkın o sağduyusuyla söy- leyiverdiği o sözün tam yeri değil mı? Sen hem küçüklüğünde kucağına alıp sev, Harp Akademilerinde Kurmay Su- baylannı coşturan ders verdir; dahası "içini yakan bir acı"dan söz et; sonra da "o konuya girmek istemiyorum" diye yan çiz. Oldu mu Paşa! Bu yanıh Uğur Mumcu'nun eşi Gül- dalMumcu, Adalet Bakanlığı'na ver- diği bir düekçesinde şöyle değerlen- dirir: "Bu yanıt bu konuyu büryorum ama söylemek istemiyorum anlamını içermektedir." Biz de soralım, Paşa Paşa, bu denli sevdiğin insamn uğradığı vahşet kar- şısında nasıl susarsm? Yoksa senin de dilıni bağlayan bağ- cılar mı var? Eğer sen söylersen o bağ- lar çözülür, ortaya acı da olsa gerçek- ler çıkar. Senin görevin de bu değil midır! Susma susma, konuş Paşa, konuş! BAŞARDILAR MI? PROF. DR. ALPASLAN IŞIKLI Ne "sakmcahpiyade" olmak, ne şu, ne bu, hiçbır şey Uğur Mumcu'yu yo- lundan çeviremedı. Acaba, tahrip gü- cü yüksek bir bombanın patlaması, her şeyin sonu olabilir mi? Önemli olan, oncelikle, genç kuşaklannvege- lecek kuşaklann ne düşündüğü, ne düşüneceğidir. Şiddetinherşeyi belirlediğiveölü- mün herşeyi bi- tirdiği yafgısı egemen olursa, "sakıncab piya- de" yenik düştü demektir. Ancak, "sakıncah piyade"yi tanı- yanlar, böyle olmayacağını bilirler. "Sakmcahpiyade" yakamızı bırakma- yacaktır. Ölümsüzlerden olduğunu gös- terecektır. Erdemin, yurtseverlığın, in- san sevgisinin gücünü, her sabah oku- duğumuz günlük yazılanndaki canlı- lığıyla, yeniden ve dahabüyük bir güç- le kanıtlayacaktır. Kapanan bir tarih sayfasının yerine, daha parlak bir yenısi böyle açılacak- tır. Çöken bir değerler sisteminin yeri- ni, daha sağlam bir yenisi böyle ala- caktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear