Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 4 EYLÜL 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AkınBirdal
taMiye edildi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Insan Haklan
Demeği (ÎHD) Genel
Başkanı Akın Birdal,
1995 ve 1996 yılıl Eylül
Dûnya Banş Günü'nde
yaptığı konuşmalarda
Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesini ihlal
ettiğı gerekçesiyle aldığı
toplam 2 yıllık hapis
cezasuu tamamlayarak
tahliye edildi. Dün saat
10.00'da Ankara Merkez
Kapalı Ceza ve
Tutukevı'nden çıkan
Birdal, cezaevi kapısı
önünde yaptığı
açıklamada, "Umuyorve
dilıyorum ki
düşüncelerinden ötûrû
cezaevine giren ve çıkan
son kişi ben olayım"
dedi.
Demokrasi
Hareketi
toplantısı
• Istanbul Haber Servisi
- Dünya Demokrasi
Hareketı'nın (NED)
Ortadoğu Bölgesel
toplantısı, Türkiye
Ekonomik ve Sosyal
Etüdler Vakfı'nın
(TESEV) ev sahipliğinde
tstanbul'da başladı.
TESEV Vakfi Direktörû
özdem Sanberk
toplantının amacının
küreselleşme, yoksulluk,
bölgesel eşıtsizlik, insan
haklan ve hukukun
ûstûnlüğû gibi konulan
tartışmak olduğunu
söyledi.
Oğpetmene taciz
ve muhbipfik
teklifi
• ANKARA (ANKA) -
însan Haklan Demeği
(tHD) Ankara Şube
Başkanı Lütfı
Deînirkapı, Polatlı'da
gözaltına alınan Eğitim-
Sen üyesi öğretmen
Haydar Polat'tan,
güvenlik görevlilerinin
kendileriyle birlikte
çahşmasını istediklerini,
öğretmenin gözaltında
tutulduğu süre boyunca
psıkolojık baskı altında
bırakıldığını ve tacize
uğradığını bildirdi.
Demirkapı, "Ankara'da
yaşadığımız bu tür
olaylar arasında son
yaşanan olay bize
gösteriyor ki sendikacılar
ya da muhalif tüm kişiler
yönetenlerce potansiyel
suçlu olarak
görûlmektedir dedi.
Tasarruf
önlemieri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlığın enerji
tasarrufu sağlamaya
yönelik genelgesi
doğrultusunda
TBMM'de bir dizi önlem
alındı. Bu çerçevede,
bûro ve koridoriar
gereksinim
duyulduğunda
aydınlatılacak, öğlen
tatıllerinde aydınlatma
yapılmayacak,
tuvaletlerin lambalan
gereksiz yere
yakılmayacak. Bilgisayar
ve fotokopi cihazlan
resmi hizrnet dışında
kullanılmayacak.
Kapıkule'ye
ziyaret
• EDİRNE(AA)-
A\rupa Birliği (AB)
îçışleri ve Adalet
Komisyonu üyeleri, dün
Edinıe'nin Kapıkule
Sınır Kapısı'nı ziyaret
etti. AB Komisyonu
Türkiye Ile îlişkiler
Masası görevlisi Patrick
Sinonnet, ziyaret
sırasında yaptığı
açıklamada, "AB'ye
aday 13 ülkede çalışma
yapıyoruz." dedi.
Kurultay öncesi yön tartışması süren CHP <de ideolojik netlik aranıyor
Eksiksiz program istemi
• Eski Eğitim-Iş
Başkanı Niyazi
Altunya: Partideki
iç çekışmeler,
ideolojik
netleşmenin
olmayışı, programda
yetersizlik, bencillik
ve etik sorunlardan
kaynaklanıyor.
• Eski CHP
Milletvekili Ali
Nejat Ölçen:
CHP'nin,
Türkiye'nin dışında
kalarak kendi
içindeki uğraşılarla
zaman yitirmeye
hakkı olmamalı.
IŞIKKANSU
ANKA-
RA - Eski
Eğitim-Iş
Genel
Başkanı Niyazi AKunya.
CHP'deki iç çekişmele-
rin, ideolojik netleşme-
nin olmayışı, programda
yetersizlik, bencillik ve
etik sorunlardan kaynak-
landığını ileri sürdü. Es-
ki CHP Milletvekili Ali
Nejat Ölçen, CHP'nin
Türkiye'nın dışında ka-
larak kendi içindeki uğ-
raşılarta zaman yitirmeye
hakkı olmadığına inandı-
ğını belirtti.
CHP'nin 30 Eylül'deki kurultayına 1036 delege katılacak
Kurultay kulisleri bürolara taşındıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP'nin 30 Eylül
kurultayı yaklaşırken kulisler
genel merkezden çeşitli
bürolara taşındı. Kurultay
hesaplan, pazarhklan genel
başkan adaylan ya da
yandaşlannın bürolannda
yürütülüyor.
CHP'nin 30 Eylül günü
yapılacak kurultayına 1036
delege katılacak. Delegeler
yavaş yavaş Ankara'ya
gelmeye başlarken genel
roerkez ve bürolar da
hareketlenmeye başladı. CHP
Genel Başkanı Altan Öymen
ve yandaşlan genel merkezı
kullanırken diğer aday ve
aday adaylan ise bürolarda
çalışma yürütüyor.
Adaylardan Hasan Fehmi
Güneş ile Kocaeli Belediye
Başkanı Sefa Sirmen
bürolannda çalışırlarken
Öymen'e destek veren Murat
Karayalçın da kendi
bürosunu kullamyor. Sol
kanattan Fikri Sağlar ise
uzun süredir ayn bir büroda
çalışmalannı yürütüyor.
Eski CHP Genel Başkanı
Deniz BaykaTın yandaşlan
Eşref Erdem'in bürosunu
kullanıyor. Erdem ile
Erdoğan Yetenç bu büroda
çalışmalan yürütürken
fstanbul'da da Ali Topuz
çalışıyor. Baykal ekibinden
kopan eski genel sekreter
Adnan Kesidn de, Erdem'in
yanından aynlarak ayn bir
biiro açtı. Keskin, bürosunda
çeşitli ekiplerden kişilerle
görüşmeler yapıyor.
Baykal'ın eski
kurmaylanndan
ErolÇevikçede, kendi
bürosunda çalışmalannı
yürütüyor. Çevikçe'nin,
Baykal'ın adayhğına soğuk
baktığı biliniyor.
Kurultay yaklaşırken
delegeler bürolann yolunu
aşındırmaya başladı.
Kuruhay öncesindeki son
haftada adaylar bölge
toplantılan yaparken
bürolannda da liste ve ittifak
kulisleri sürdürülecek.
CHP üyesi Niyazi Al-
tunya, partinin kuruluş
sürecinde benimsediği
ideolojik çerçevenin, Ii-
derlik yanşına soyunan-
lar dahil, birçok parti ön-
de gideni taranndan terk
edildiğinin gözlendiğıne
işaret ederek "Orneğin,
ekooomide planfa devlet
müdahaleciliği, küresel-
leşmecilik karşısında sa-
vunulamamaktadır.
1930larda uçak sanayi-
ine yönelecek kadar ken-
dine güvenen anlayış. ye-
rini taklitçiliğe bırakmış-
ür. 1940larda daha dün-
ya ana\asalannda sosyal
devletin adı \okken Tür-
kiye Köy Ensritülerini
kurdu, verem ve traho-
mun belini kırdı. Tüm
bunlar ideolojik netleş-
menin programa yansı-
masıdır" dedi.
Işlevsel program».
Bugünkü CHP progra-
mının, başansız bir anla-
tımla yazılmış bir mani-
festo olmaktan öte bir iş-
lev göremediği kanısını
dıle getıren Altunya, gö-
rüşlerini şöyle açıkladı:
"lidertik cekişmesi ya-
panlar ne ideolojik terrih-
İerini açıkça ortaya koya-
bitiyornedeböylebiride-
olojinin rehberliğinde
kapsamh, aynnülı ve iş-
levsel bir programı tarb-
şıyortar. Sosyaktemokrat
bir parti. ancak bu tarüs-
malarla seçmenini bulur.
Sağm işi çok kolaydır. O-
nun ideotoji yaratmasma,
program yapmasuıa ge-
rek yoktur. Çünkü. onun
yerine bu zahmeti IMF
vb. kuruluşiar çeker. Oy-
sa sosyaldemokrat bir
CHP'nin, npkı 19191ar-
daki gibi biKmin mürşit-
liğinde, ulusal bağnnsız-
hkçı özgön bir ideolojiyi,
1930'larda olduğu gibi
devlet gözetim ve deneti-
minde özgûn ekooomi
modeh'ni yaratabUmesi,
bunu uygulayabileceğine
halkı ikna etmes gerekir.
Aksi bakk küresel sağm
peşine takıhr ki zaten
böylesi partiler ülkemiz-
de bol miktarda vardnf
CHP için gerekli olan
gerçek lider ve yöneticı-
lerin de ancak özgün gö-
rüşleri ve programlan ile
başanlı olabileceklennin
altını çizen Altunya, "O
15 eylemci
gözaltında
Polis. Galatasaray'da her cumartesi
olduğu gibi dün de F tipi cezaevlerini
protesto etmek için basın açıklaması
yapmak isteyen göstericilere izin
vermedL Çember içine aldıklan grubun
dağdmasun isteyen güvenlik güçteri
tutuklu ve hükümlü yakınlannın slogan
arması üzerine 15 kişiyi gözaltına akh.
Çevik Kuvvet Şube Müdüıiüğü'ne
bağb polisler taranndan tartaklanarak
gözaltına alınan göstericiler,
"Tutsaklara özgürlük", "Hücreler
ölümdür" şeklinde slogan attılar.
Müdahale sırasında fenalaşan yaşh bir
tutuklu annesi, Taksim İlkyardım
Hastanesi'ne kaldınldı.
(Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
Baykal, salı günü îstanbul il binasında 'tek başına' adaylığını açıklayacak
'Hizipçi' görüntüsünü silıııe çabası
TUREYKOSE
Baykal. adayhğuu açık-
lamaya hazuiamyor.
ANKARA - CHP'nin eski genel
başkanı Deniz Baykal, 26 Eylül Sa-
lı günü tstanbul ıl binasında "tek
başuıa" adaylığını açıklamaya ha-
zırlanıyor. Baykal'ın "hizjpçi" gö-
rüntüsünü silip "kucaklayıcı, öze-
leştiri yapnuş bir Bder" ızlenımı
\ ermek ıçın basın toplantısında bi-
lınen ekibının yanında bulunma-
maya özen göstereceği vurgulandı.
Yakın çevresınden bazı kişiler ise
adaylığını Ankara'da açıklaması
için Baykal'ı zorlamaya başladı.
Baykal ekibiyle ilişkileri gergınle-
şen Ertuğrul Günay da bugün dü-
zenleyeceği basın toplantısıyla ke-
sin karannı açıklayacak. CHP Ge-
nel Başkanı AKanOvmenTe birlik-
te hareket ettiğı haberlerinden ra-
hatsızlık duyan Fikri Sağlar da
"Kimsenin karşısında ya da yanın-
da değüim, sol kanattayım. Sol ka-
nadın parti mecnsinde güçlenmesi
için çaba gösterrvorum. Kimse beni
Ahan Öymen'in ya da başkasımn
destekçisi gibi gösteremez" dedi.
CHP'nin 30 Eylül kurultayı ön-
cesinde son haftaya girilirken saf-
lar da netleşmeye başladı. CHP Ge-
nel Başkanı Altan Öymen'in yanı
sıra sol kanattan Hasan Fehmi Gü-
neş ve geçen kurultayda yanşa ka-
tılanlardan Hurşit Güneş adaylığı-
nı resmen açıkladı. Kocaeli Beledi-
ye Başkanı SefaSirmen'in yann be-
lediye başkanlanyla yapacağı top-
lantıdan sonra karannı kamuoyuna
duyurması bekleniyor. Deniz Bay-
kal'ın da 26 Eylül Salı günü îstan-
bul il binasında "sessiz, gürülriisüz,
pabrtısız, aOoşsız ama iddiaiı" bir
biçımde adayhğuu açıklayacağı bil-
dırildi.
Baykal 'ın basın toplantısına tek
başına gideceğı, "hiz^j'' olarak anı-
lan ekibinden kimsenin yanında y-
er ahnayacagı vurgulandı. Bay-
kal'ın kurultaya "geçmişten ders al-
mış, hizipçi degil birieştirici, tûm
partiyi kucaklavan" bir 1ıder göriin-
tüsüyle gıtmek istedığine dikkat çe-
kildi.
zaman bendDik gerikrde
katar, örgüt içi sonınlar
azalır, naylon üye ve deie-
ge bulma gibi etik sonın-
lar sona erer" diye ko-
nuştu. Altunya, sorunlar-
dan bunalan toplumun
kendisini kurtaracak pro-
jeler beklediğıne de de-
ğinerek "Toplum, bunla-
n becerecek liderveyöne-
ticiler bektiyor; boş laf e-
den, demode belagatçılar
degil. Bunu beceremeyen
CHP, kurulta> partisi ol-
maktan öteve geçemez.
CHPbeUeginiyoklar.ye-
tişmiş beyinlerden yarar-
lanmayı bilirse busonın-
lan aşar. Bunun için etik
değertere bağtahk, özgün
görüşkre ve yeni yetenek-
lere açıkbk şartür" dedi.
Sol öğreti gerek
Eski CHP milletvekil-
lerinden Ali Nejat Ölçen
de 12 Eylül müdahalesi-
nin, demokrasiyi ve sos-
yal demokrasiyi siyasal
ve yönetsel yaşamın dışı-
na ittiğini vurgulayarak,
CHP'nin sağ ile sol ara-
sında kararsız kalmanm
sıkıntısuıı çektiğini öne
sürdü. Sosyal demokrasi-
yi somut, belirgin, tutarlı
ve güven yaratan yeni bir
öğretiye bağlayamadığı
ve kendi ilkelerine sahip
çıkmadığı için CHP'nin
bugün gündemin dışında
kaldığını ifade eden Öl-
çen, şunlan söyledi:
"Güler yûzlü emperya-
üzmin dümayı yönlendi-
ren küreseUeşme, özelleş-
tirme, serbest piyasa eko-
nomisi türündeki araçla-
rma karşıt seçenek üret-
meyi değU, uyum sağla-
mayı amaçlayan her sol si-
yasal parti, öğretisiz kal-
maya mahkûm olur. CHP,
geniş siyasal birikimiyle
kendisini var eden ilkelere
sahip çıkabflseydi, bugün
su yüzüne çıkan bunalun-
la karşüaşmayabilirdi.
YahuzTûrldyedeğQ,geliş-
mekteolan ve gittikçe yok-
suBaşan ülkeler, CHP'nin
yeterince sahip çıkmadığı
ilkelere gereksinim duya-
cağı yıUan yaşayacaktır.
CHP'nin sahipsiz bırakb-
ğıoilkeler,yannın sömür-
geleşen ülkelerine yeniden
esin kaynağı olacaktn-."
IRMIKIAYDIN ENGİN aenginCg doruk.nettr
Aaaa, yeter, bu böyle olma-
yacak!..
Bir buçuk saattir ekran bana
bakıyor, ben ekrana.
Gazetelerin birinci sayfala-
nnda iri iri başlıklar suratıma
bakıp "beni, beni" diye itişip
kakışıyorlar. Bense "ne yaza-
cağıma" değil, bu bollukta
"hangisini yazacağıma" karar
veremeden, boş gözlerle ekra-
na bakmaktayım.
Size danışabilir miyim?
Örneğin, fay hattı üstüne
yüksek ve değerli görüşlerimi
ister miydiniz?
Malum Marmara fayının...
Yoksa Kuzey Anadolu fayı mıy-
dı? Ya da her ikisi aynı fay mıy-
dı? Neyse, işte o fayın batımet-
rik haritası (ne demekse artık)
çıkanldı. Artık herkes bu konu-
da bildiğince akil yürütüp ağzı-
na geldiğince görüş belirtebilir.
E, benim neyim eksik?
Biliyorsunuz batımetrik araş-
trmalar sonunda, faym tek par-
çalı, çok kınlmalı... Yok olmadı,
çok parçalı, tek faylı... Galiba
bu da olmadı, tek parçalı, çok
kınlmalı... Neyse fayın "şey"o\-
Buyrun, Konuyu Siz Seçin...
duğu anlaşıldı ama...
Ustelik şu anda, tam da şu
satırlan yazarken fayın tam üs-
tündeyim. Musikişinas - balık-
çı Celal, fayın, adanın kuzeyin-
den, epey açıktan geçtiğıni, bi-
zim adaya dokunmayacağını
söylüyor ama bana sanki tam
da altımızdaymış gibi geliyor.
Hoş bir duygu. Hani, büyük
dönme dolap en tepe noktayı
aşıp hızla aşağı düşerken içiniz
tatlı tatlı çekilir ya işte tam öy-
le...
Peki, peki... Anlaşıldı. Fay
yok, deprem yok, tsunami
yok...
• * •
Öyleyse hükümetimizin du-
rup dururken, önünde epey za-
man varken, haftalarca oyala-
nabilecekken kabul ediverdiği
şu "AB'ye giriş yol haritası "üs-
tüne bir Tırmık döktürmeye ne
dersiniz?
Hani Başbakanlık'ta kurulan
İnsan Haklan Üst Kurulu vardı.
Hani o, devletin tepesindeki
çeşitli kurumlara akıl, görüş so-
rup bir yol haritası çıkaracaktı;
yasalanmız ve anayasamız ile
Kopenhag ölçütleri arasındaki
uyuşmazlıklan, çetişkileri gider-
mek üzere yol, yöntem, önlem
önerecekti.
İşte o iş bitmiş ve hükümetin
önüne tam 41 yasada degişik-
lik öngören bir paket konuver-
miş.
Ustelik yapılacak iş salt yasa
değişikliğinden de ibaret değil.
Bunun yanında bir "idari yol
haritası" var. Tam 16 maddede
Türkiye'nin idari sistemi deği-
şecek.
Bitmedi... Ek olarak insan
haklan takvimi, hukukun üstün-
lüğü takvimi, demokrasi tak-
vimleri de var.
Hükümet butün bu haritala-
n, takvimleri, ajandalan, paket-
leri konuşup 2002 yılı sonuna
kadar hepsinin gerçekleştiril-
mesine karar verdi. Yapılacak
çalışmalarda İnsan Hakian Üst
Kurulu'nun hazırladığı metinler
referans (başvuru belgesi) ola-
rak benimsenecek.
Size öğüdüm; o ciltler tutan
metinleri didiklemenize, sayfa-
lar dolusu maddeyi elden ge-
çirmenize gerek yok. Yalnızca
trafik konusundaki düzenleme-
lere bir göz atın ve başınıza ge-
lecekleri görün.
Inancım o ki ulusal kimliğimi-
zi tahrip edecek, ulusumuza
özgü gelenek ve yasam biçi-
mini yok edecek değişikliklerle
karşı karşıyayız ve gün direnme
günüdür.
Arabanın kül tablasını çaktır-
madan sokağa boşaltmanın;
sağa sola bakıp kimse gelmi-
yorsa kırmızı ışıkta gazlayıver-
menin; kırmızı yanan lambanın
ille de bir metre ilerisinde durup
ışık yeşile dönünce görmeme-
nin; önünüzde slalom yapan
sürücüye sövüp ardından bil-
mem kaç beygirlik arabanızla
dandik birŞahin'in ardınatakıl-
mayı yüce onurunuza yedire-
mediğiniz için sıkı bir slalom
çekmenin; yollara çizilmiş pa-
ralel şeritlere "yaya geçidi" di-
yen kerizlere kıs kıs gülüp gaz-
lamanın yasak ve cezayı "müs-
tetzim" olduğu bir ülkede yaşa-
manın nasıl bir cehennem ola-
cağını kendi öz benliğinizde
tartın ve bu hükümetin bu ka-
rarlan gerçekleştirmemesi için
şimdiden dua edin.
Bunu mu yazsam acaba?
Ama böyle bir yazı bir şeye
benzemeyecek. Benzerlerini
kaçkezyazdım. Olmaz. Kendi-
mi tekrarlıyorum. Vazgeçtim.
•••
CHP'de sosyal demokrasiyi
yepyeni ufuklara yönettecek,
çağdaş bir sosyal demokrat
parti yaratacak yeti ve yetene-
ği taşıdığı kanrtlanmış genel
başkan adaylan çıktı ortaya.
Şunun şurasında kurultaya bir
hafta kalmışken, sıkı bir sosyal
demokrasi yazısına ne dersiniz?
Eeee, size de yazı konusu
beğendirmek olanaksız ama?
Bugün Tırmık'sa kalın öyley-
se....
Celal, ben, bir de Turhan
Amca balığa çıkıyoruz...
A
ns!
3
rtoi
POLTltKA GtmÜĞÜ r
HtKMET ÇETtNKAYA
'Yaşama Uğraşı'
Cesare Pavese'nin 'Yaşama Uğraşı' adlı (Can Ya-
yınlan) günlüğünü okuyorum...
Bizde daha çok şiirieriyle değil romanlanyla tanı-
nır...
Bense şiirierini romanlarından daha çok severim...
"ölüm gelecek ve senin gözlennle bakacak ,,.
Sabarıtan akşama dek uykusuz, •% "~
Sağır eski bir pişmanlık ^
ya da anlamsız bir ayıp gibi ^ '
ardını bırakmayan bir ölüm." ._
Cesare Pavese 9 Eylül 1908'de S. Stefano Bel-
bo'da doğdu. Babası Torino adliyesinde kâtipti. Arj-
nesi varsıl bir çiftçi ailesinden geliyordu... *
Pavese ilk şiir denemeleıini iise öğrencisiyken yap^,
t. Aydınlanmacı öğretmenlerden destek aldı...
On sekiz yaşında şarkıcı-dansöz bir kızai
du...
Aşk hüzünlü bitti...
O sırada bir arkadaşı, sevdiği kadın için
seçmişti. Pavese bu beklenmedik ölümden çok et-
kilendi...
Belki de on sekiz yaşında ölümü düşündü...
"Bir boş söz, bir çığlık,
bir sessizlik olacak gözlerin:
Böyle görünür her sabah
yalntz senin ûzerinde
krvnmlaryansıtırken aynada."
Cesare Pavese bir antifaşistti...
1935 Mayısı'nda tutuklandı ve hapis yattı.
dan Brancaleone Callabro'ya dört yıl sürgüne görf1
"1
derildi... l û b
Savaş acımasızca sürüyordu... '"Y.
Astım hastasıydı ve askere alınmadı... i
Almanlann bombalanyla Torino yerie bir olurke?P'
o kente döndü...
Arkadaşlan çoktan partizanlara katılmak üzere Td-
rino'yu terk etmişlerdi... is'
Bu durumda Pavese 1945 Aralık ayında Roma'ya
gidip ablasının yanına sığındı... iib
1946'nın Şubat ayrydı, Bianca Garufi'yle birlikte
s
'Fuoca Granc/e"yiyazmayabaşladılar... ">sl
Şafağın ıştğının sessizlik olduğunu öğrendiği gün
Tepedeki Ev
r
\ yazmaya başladı... . i\
• • • \
Pavese, 1947-1948 arasında 'Leuka ile Söyleşfrş
ler\ 'Yoldaş 'lyazdı. 1949'daise 'YalnızKadınlarArâ-
s/ndaty bitirdi...
1950 yılında Sterega ödülü Cesare Pavese'nindi» ,•
ödül, 'Ay ve Şenlik Ateşleri' kitabıyla geldi. . <h
Aynı yıl 'Cultura e Realta' dergisine girdi. Bir y ^ o
zısı, sol çevrelerin tepkisini aldı... , .,
Eleştiriler çoğalınca günlüğüne şunu yazdı Pave-
se:
"Pavese iyi biryoldaş değil. Heryan dedikodu. K a ^
ranlıklar, oyunlar, düzenler, en sevdiğim kişilerin söjf-
lediği sözler çıkıyor ortaya. Üstlendiğim politik so*•;
rumluluk izliyor beni..." •„£
26Ağustos1950... >
Torino'da bir otel odası... .,;•
Tüm yazdıklannı bir bir yok etti... ' . , '
Şafağın aydınlığında dağılan yıldızlan düşün-
dü...
Filiz süren bir sessizliğin ûzerinde, duru bir gö-
v
ğün altında geçen yılları anımsadı...
O tüm yaşamı boyunca hep ölümü mü beklemış-
"Herkese bir bakışı var ölümün M
ölüm gelecek ve senin gözlerine bakacak. '",
Bir ayıba son verir gibi olacak, '£*
belirmesini görür gibi ^
aynada ölü bir yüzün, " ^
dinler gibi dudaklan kapalı bir ağzı.
O derin burgaca ineceğız sessizce." '^
42 yaşında, Torino'da bir otel odasında ölümeyti^
3
rüdü Pavese... ^
Yaşam ve hiçliği gördü...
Karanlığa açılan yollann çıplak, çırpınmada burun
kanatiannın donmuş olduğunu anladı...
Karanlık bir gecede uyuyan kadını düşündü... ^
Aşkı, hüznü, uçanlığı, yaşamın derinliğinde buzul-'
lann içinde aradı... *'"
• • • •''•
Yırtıcı köklere baktığında ihaneti gördü ama hfç"
şaşırmadı...
Yok edilen kâğıtlar arasında kırmızı ve mavi kurşun
kalemleyazılmış 'Cesare Pavese'nin 'Yaşama Uğra-
s/'sı, rengi solmuş yeşil bir dosyanın içinden çıktı. J''
;
Cevat Çapan'ın Türkçesiyle yayımlanan kitabı yıl-
dızlı bir gecenin şafakla buluştugu saatlerde bitir*
dim...
Sonra Pavese'nin günlüğünden bir bölüm çıkar-
dım: *v
"Bir kadın, eğer budala değilse, eninde sonund£
bir insan yıkıntısı ile karşılaşır ve onu kurtarmaya ça/
lışır. Kimizaman da başanrbu işi. Ama birkadın, eğe\
budala değilse, eninde sonunda akıllı, sağlıklı bft
adam bulup onu biryıkıntıya çevirir. Herzaman ba-\
şanrbuişi. '&
Evlenmeye değer kadınlar, bir erkeğin evlenecelc
kadargüvenemediği kadınlardır. *
Ama daha korkunç olanı şudur. Yaşama sanati?,
sevdiklerimize onlaria biriikte olmaktan ne büyük blı*
zevk duyduğumuzu belli etmemekten başka bir şef.
değildir, bunu başaramadık mı, bırakıp giderier btâ*
Aşk iki sevgiliyi birbirierine değil, kendi kendilett?
ne çınlçıplak gösterme gücüne sahiptir.
mi
Bir kadın bir erkeğin kendisini gece-gündüz
şünmesinden hoşlanmaz, çünkü kendisi her an V
erkeği düşünmemektedir." <
hikmeLcetinkayafa cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
mj Mimariık eski ':;•
mezunlarutı buluşturdu
Îstanbul Haber Servi-
si - Îstanbul Teknik Üni-
versitesi (ÎTÜ) Mimar-
iık Fakültesi, 56. eğitim
yılında, aralannda eski
KKTC Meclis Başkanı
Hakkı Arun ve Batı
Trakya Rodop Milletve-
kili Galip Galip'in de
bulunduğu eski mezun-
lannı buluşturdu.
tTÜRektörüProf.Dr.
Gülsün Sağlamer. öğrâ'.'
tün üyeleri için kampı»
alanlan içinde konut bv-
nalan yaptıracaklanm'
belirtti. t.
Sağlamer, yeni dö*'
nemde insan kaynakla^
nmn geliştirilmesi için
çalışacağını da sözlerine
ekledi. «1