Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Ifcyanet
göptnezden
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller, hükümetin
-devraldığı enflasyon
- imanetini bile
^koruyamadığını
vurgulayarak "îstikrar
programırun kutsal
emanetı olan enflasyon
hedefını futturamama
endışesi ıle hükümet, bu
konuda başkalannı
hıyanetle suçlamayı
sürdürürken, kendı
hıyanetinı görmezden
gehnektedir" dedi.
CHPkampa
gbHyop
• ANKARA (ANKA) -
Yeniden Yapılanma
Programı çerçevesinde
yeni tüzük çalışmalannı
başlatan CHP, eylülde
yapacağı tüzük kurultayı
öncesinde çalışmanın ilk
aşamasını tamamladı.
Tüzük kunıltayına yönelik
bölge toplantılannı geçen
ay tamarnlayan CHP,
Merkez Yönetim ,
Kurulu'nu 11 Ağustos'ta
Ürgüp'te toplayacak. Son
şeklini Ürgüp'te alacagı
belırtılen tasan
çoğaltılarak partı
meclısine sunulacak.
Tüzük komisyonunun
tasanyı kunıltayda
sunulacak biçimde
yazması ve çoğaltmasuun
ardından da CHP, 30
Eylül'de tüzük kurultayuu
toplayacak.
Gert saymr
I ANKARA (ANKA) -
Sendikalar ile Tekstil
lşverenleri Sendikası
arasında 78 bın işçi adına
imzalanacak toplu iş
sözleşmesi için geri sayım
başlach. Sözleşmelerde,
Türk-Iş'e bağlı Teksif
Sendikasi 54 bin, DlSK'e
bağh Tekstil Sendikası 11
bin, Hak-lş'e bağlı
öziplik-lş Sendikası da 13
bin işçı adına toplu iş
sözleşmesi ımzalayacak.
öz Iplik-lş Sendikası
Başkanı Yusuf Engin,
sözleşmeler sırasında
gerçek bilançolann
masaya koyulmasını
bekledıklenru belirtti.
Karşüama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkan
Yardımcısı Şevket Bülent
Yahnici dün yaptığı yazılı
açıklamada, Kayseri Valisi
Nihat Canpolat'ın, Içişleri
Bakaru Sadettin Tantan'ın
uyansına karşın Başbakan
Yardımcısı Devlet
Bahçeli'yi karşılamasım,
'Acaba, Sayın Bahçeli
vilayet hizmet büıasının
açılışını Kayseri Valisi
olmadan mı yapsaydı?'
diyerek savundu.
Gökçek'tenarsa bağışı
Ankara Belediyesi 'nin, 'UMUT' operasyonuyla gündeme gelen Selam terör örgütüne
ait Selam Vakfi 'na Etimesgut 'ta verdiği arsa ile ilgili suç duyurusunda bulunuldu
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- "U-
MUT" operasyonuyla adı gündeme ge-
len irticai "Setom" terör örgütüne ait Se-
lam Vakfi'na, 6 Şubat 1996 tarihinde,
eski RP'li Etimesgut Belediye Başkanı
YalcınBeyaz'ın talimatı ve FP'li Büyük-
şehır Belediye Başkanı Meiih Gökçek'ın
onayıyla Etimesgut'ta arsa bagışlandığı
ortaya çıktı. 1994-19% ydlan arasında
Ankara'nın Etimesgutilçesi sınılan için-
de arsa bağışlanan 15 irticacı vakıf ara-
sında Selam'ın yanı sıra Fethullahçı Ak-
yazüı Vakfi da bulunuyor.
Eski Büyükşehir Belediye Meclisi
üyesi Muzaffer Saraç, 31 Temmuz 2000
tarihinde Devlet Güvenlik Mahkeme-
sı'ne(DGM)başvurarak''1994-1999dö-
nemi Fazilet PartiH Büyükşehir, Sincanve
Etimesgut belediyeleri ile ilgili" suç du-
yurusunda bulundu.
Ankara'nın yolsuzluklann, irtıcaıun
ve irticacı terörün merkezı halıne getınl-
diğini ileri süren Saraç, 1994-1999 yıl-
lan arasında yaptığı belediye meclisi
üyelığj görevi sırasuıda, söz konusu be-
lediyelenn ırticaya ve irticacı teröre des-
tek verdiklenne ilişkin bazı belgeleri de
DGM'ye sundu.
Dılekçesınde eski RP'li Etimesgut Be-
lediye Başkanı Yalçın Beyaz'ın döne-
mmde 15 ırtıcaı vakfa arsa bağışında bu-
lundugu ıddıasınayer veren Saraç, vakıf-
lan ve arsalann veriliş tarihlerirü şöyle
sıraladı:
"Etimesgut Merkez Camii ve Müşte-
milaü ile Kurs ve Okul Talebelerini Ko-
nıma Derneği- 2 Nisan 1996, Takva - Ta-
savvuf Köttör Vakfi Camii ve KüUiyesi
Yapürma ve Yaşatma Derneği - 9 Ocak
1996, Faruki>eİlimAraşorma Yayma ve
Yaıttımlaşmâ Vakfi-28Eylöl 1995, Ana-
dolu Eğitim KüMr ve Bttfan Vakfi - 28
Haziran 1995/26 Temmuz 1995 (iki ayn
arsa), Safa Eğrtim Yardımlaşma ve Da-
yamşma Vakfi-17 Temmuz 1995, Server
Vakfi - 19 Eylfil 1994, Muhammedrye
Eğrtim Vakfi - 1 Mart 1996, Hekimkr
Biriiği Vakfi - 6 Haziran 1995/4 Temmuz
1995/26 Temmuz 1995 (3 ayn arsa), Ha-
miyet ve tslam Kültürü Vakfi - 8 Ocak
1996/12 Mart 1996 (2 ayn arsa), Selam
Üim ve Hizmet Vakfi - 6 Şubat 1996, Ahi-
Sev Ankara Hizmet tMm Sağhk Eğrtim
Araştrrma KaUanma ve Dayamşma Vak-
fi - 26Ocak 1996,TacettinEğrtimveKüî-
tur Vakfi -14 Ekim 1994, Ozfoağ Daya-
mşma Vakfi -15 Mayıs 1996, KamerEği-
tim Öğretim Dayauşma ve Yardım Vak-
fi - 22 Temmuz 1995, Akyaalı Orta ve
Yûksek Öğretim Vakfi -14 Ekim 1994."
AYRISUÇUVAR
MHP,Sıvâs
ilçe başkanına
sahip çıkbfYurtHaberleriServi-
si - Sıvas'ta 31 ayn suç-
tan toplam 11 yılı aşkın
mahkûmiyet almasına
karşın Siyasi Partiler
Yasası ihlal edilerek
MHP Merkez Ilçe Baş-
kanlığı'na atanan M. Aii
Kınç'a örgütü sahip çık-
tı. Merkez İlçe 2. Baş-
kanı Celalettin Fertiffi-
oğlu düzenledığı basın
toplantısında, Cumhuri-
yet gazetesine haberi
Marksistlerle ışbırlıgı
yapanlann sızdırdığını
belirterek,"Kınç'ın sa-
vunduğu tüm değenere
sahip çıkryoruz. Bu va-
sıflara haiz bir başkana
sahipçıkınak bize gurur
verir*dedi.
MHP hderi Devlet
Bahçen'nin, «Partfcfliği
adam gttn yapan kabr"
sözlenne karşın, Sıvas
MHP Merkez tlçe Baş-
kanlığı'na," karşılıksız
çek vermek, yedieminMk
görevini kötüye kullan-
mak, mal bevanında bu-
lunmamak, tedbirsizlik
sonucu yaralanmaya se-
bebiyet vçrmek ve resmi
evrakta sahtecüik yap-
nuk" gibi 31 ayn suçtan
mahkûmıyetı olan M.
Ali Kılıç atanmışü. Sıvas
Cezaevi'nden şaitlı tahli-
ye edilen Kılıç'ın, ilçe
başkanlığı görevine geti-
rilmesı Siyasi Partiler
Yasası'na da aykın bulu-
nurken partı örgütü, Kı-
lıç'a sahip çıktı.
MHP Sıvas Merkez il-
çe 2. Başkanı Celalettin
Fertillioğlu dün düzenle-
diği basın toplantısında,
haberi Cumhuriyet'e sız-
dıranlara sert tepkı gös-
fcrdi.
)QKAKADLARIDEĞÎ$TÎRlLDİ
Nîzip belediye
başkatıına tepki
• Başkan Özkaya'nın Atatürk anıtını
başka yere taşımasına, Mumcu, Aksoy ve
Üçok adlarını cadde ve meydanlardan
sihnesine tepkiler artarak sürüyor.
BEKtRŞAHtN
GAZtANTEP
DYP'ü Nizip Belediye
Başkanı Coşkun Ozka-
ya'nm Cumhuriyet
Meydanı'nda cami kar-
şısındaki Atatürk anıtı
ile hükümet konağı bah-
cesindeki Atatürk hey-
kelini başka yere taşıt-
ması ve Prof. Muam-
mer Aksoy, Bahriye
Üçok ile Uğur Mum-
cu'nun adlannı cadde ve
meydanlardan silmesi-
ne tepkiler artarak sürü-
yor.
CHP Nizip İlçe Baş-
kanı Hüseyin Sözmen,
Özkaya'nın heykelleri
daha iyi yerlere taşıdık-
lanna ilişkin açıklama-
larını ciddı bulmadıkla-
nnı belirterek şöyle ko-
nuştu:
"CumhuriyetMeyda-
m'ndakiAtatürk heyke-
K,caminin karsısinda di-
ye uygunsuz şeküdeye-
rinden sökûlûp 500 met-
re uzağa taşuıdL Böyle-
ce seçim döneminde ge-
rid çevreiere oy vaaöüy-
leverdiği sözü yerine ge-
tirmiş oMu. Yine hükü-
met konağı bahçesinde-
kiAtatürk heykelideuy-
gunsuz şekilde sökükrü.
Ama bu duruma Ucenin
savcdan seyirri kakk Bu
bizfcri üzdü."
ADD Gaziantep Şu-
besi Başkanı Yddınm
Karabıçak da, Atatürk
heykelinin vinçle taşın-
masuıı yadırgadıklanru
söyledi. Karabıçak, isim
değişikliği olayını ise
"Atatürk karşrrian üe
birfikte hareket etmek"
diye değerlendirdi.
Şahinbey Belediye
Başkanı Yaşar Ağyüz
de, yapılanlann art ni-
yetli oîduğunu belirtti..
-3-
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
tbrahim Betil, çocuklan bilgisavarla, dolayısryla bilimle tamşannayi amaçladıklannı anlatû.
Bölge çocuklarının çoğu bilgisayarla ilk kez tanıştı
'UmutOtobüsü'GDoğu'da
GÜLŞAHDURAK
MARDÎN - "UMUT 2000 Pro-
jesi" deprem bölgesinden sonra
Güneydoğu'ya da umut dağıtma-
yâ devam edjyor..GOn€ydotolu
çocuklar "Ühtut Otob&sü^de
bilgisayarla ilk kez tanışmanın
mutluluğunn yaşıyoriar.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vak-
fi (TEGV), Basbakanlık GAP Ida-
resi ve Alo Automat'm ortak çalış-
malanyla hazırlanan Umut Otobü-
sü Güneydoğu'da Kocaköy, Hazro,
Silvan, Şırnak, Cizre, Nusaybin'den
sonra şimdi de Mardin'in Dargeçit
ilçesinde. Yolu, suyu olmayan, an-
cak 2 ilköğretim okulu, bir lisesi
olan bir ilçe Dargeçit. Kız erkek de-
medcn herkesin okuduğu ilçeye ge-
len Umut Otobüsü, çocuklarm bü-
yük umutlanna ulaşrnak için bir fır-
sat. ilk kez ellerini dokundurdukla-
n bilgisayarda bazılan gelecek için
planlannı yazarken bazıJan da ren-
gârenk resimler çizerek mutlulukla-
nnı anlatmaya çalışıyor.
TEGV Başkanı Ibrahim Betil,
bilgisayarh eğitim, Internet, fen,
matematik, tarih ve Ingilizce prog-
ramlannı içeren etkileşimli CD
ROM'lar ve modern eğitim araçla-
nyla donatılmış bugezici eğitim
merkezlerinin sayısuıın önümüzde-
ki yıl 6 ya yüksekcegını müjdeli-
yor. Betil, bu otobüslerin tüm Tür-
kiye'yi dolaşacağını belirterek,
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın deste-
ğiylerayhsistemedegeçeceğtz. Tüm
teknik olanaklariadonaölnuşikiva-
gon, denıiryollannın ulaşbğı her ye-
re gkkcek" dıye konuşuyor.
PDkemon Dargeçit'te
Her ne kadar suyu olmasa da, Zi-
raat Bankası'nın sadece tabelası bu-
lunsa da, Dargeçit de küreselleşme-
den nasibini almış. Tüm dünyadaki
çocuklarda hatta büyüklerde de ya-
yılan Pokemon çılgınlığı Dargeçitli
çocuklan da peşinden sürüklüyor.
Vatan ilköğretim Okulu bahçesin-
deki Umut Otobüsü'nün önünde ko-
nuştuğumuz çocuklar, yükselen
trendleri yakından takip ediyorlar.
Hemen hemes hepsinde Pokemon
kartlan bulunan çocuklann çoğu
Galatasarayh da.
Kadınlar ise önce konuşmaktan
çekiniyorlar.. ama, sonradan çek-
tikleri zorluklan bir bir anlatıyorlar.,
Agızbirlıği etmiş gibi en çok susuz-
luktan çektiklerini anlatan Darge-
çitli kadınlar, "Suyıı hükümet kona-
ğmdangetirmekzorundakalrvoruz.
Su sadece orada var" diye yakını-
yorlar. Dargeçit'te genç kızlar ise
konuşmaktan hiç çekinmiyorlar.
Kızlann çoğu GAP Idaresi'nce ku-
rulan Çok Amaçh Toplum Merkez-
leri 'ne (ÇATOM} gidıyor. Kadınla-
nn sözcülüğünü yapan 13 yaşında-
ki Şükran Asan, Dargeçit'te genç
kızlann' hemen hemen hepsinin
okuma-yazma büdiğini, ama ilko-
kuldan sonra çok fazla okuyama-
dıklanru anlatıyor. Birkaç hafta
sonra Bolu'ya findık toplamaya gi-
deceklerini anlatan Şükran,
a
Bu
yaşta findık toplamaya taaa nerek-
re gidrvt)ruz_ Birçok arkadaşumz
çauşmak için okulu bırakmak zo-
runda kakta" diye konuşuyor.
Dargeçit'te kız erkek aynnu olmadan bûtûn çocuklar tnternetTe tanışü.
oralcalislar@yahoo.com
ne Içişlerı Bakanı Sadettin Tantan,
-nvaliliklere yolladığı genelgede, il sınır-
lannda milletvekili ve bakan karşıla-
-emak için beklemelerinin gereksiz ol-
• duğunu bildirip bu tür bürokratik za-
sf man öldürmelerden vazgeçilmesini
Karşüama Törenleri ve Devlet Ciddiyeti
'
s
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
*° Sezer'in de benzer uyanlarda bu-
lunduğunu, kırmızı ışıkta durduğu-
"r
'nu, aşın gösterişten kaçındığını bili-
yoruz. Aslında gelişmiş demokratik
"'""ülkelerde böyle şeylerin artık tarihe
kanştığı bir gerçek. Öldürülen Isveç
Başbakanı Olof Palme, birçok Av-
^rupalı meslektaşı gibi sinemaya, ti-
^.yatroya metroyla ve belediye oto-
.'P büsleriyle giderdi. Birtiyatro dönüşü
t
eşiyle biıiikte yürürken sokakta öldü-
-iriJlmüştü.
Ahmet Necdet Sezer'in, Sadettin
Tantan'ın, Bülent Ecevtt'in bu tür
. _tantanalardan, zaman ve para isra-
fından kaçınılmasını istemeleri geniş
çoğunluk tarafından olumlu karşıla-
nryor. Gelin görün ki, bazı gazeteci-
yazarlanmız bu sivil taleplerden pek
memnun görünmüyoriar. Merkez va-
lilerinden Recep Yazıcıoğlu da bu
valilere tercüman olan bir açıklama
yaptı.
Yazıcıoğlu, Tantan'ın genelgesine
şöyle karşı çıktı: "Bu sözleri yerine
getiren vali, üç günde görevöen alı-
nır, defteri dürûlür." Yazıcıoglu'nun
bu dediklerinin dogru oîduğunu her-
kes biliyor, Tantan da biiiyor. Iştetam
da bu riedenle bu anlayışın değişme-
si için bir ginşimde bulunuyor. Ula-
şım olanaklannın arttığı günümüzde,
milletvekilleri, bakanlarTürkiye'yj vı-
zır vızır dolaşryodar. Valiler, kayma-
kamlar, emniyet müdürteri de işi gü-
cü bırakıp, havaalanlannda, il sınır-
lannda onlan bekliyorlar.
Bu saçmalığın bir an önce son bul-
ması şart. Böyle bir şeye en çok da
gazetecilerin destek olması gerekir.
Devlet görevlilerini, siyasi iradenin
oyuncağı haline getiren uygulamala-
ra karşı çıkmak, en başta toplumun
sivilleşmesini isteyen aydınlann işi.
Bakan, milletvekili karşılamak, ülke-
deki bürokratik yozlaşmanın tipik ör-
neklerinden. Bir valinin, kaymaka-
mın gün boyu siyasetçinin peşinden
koşması, parti mitinglerinde otobüs-
lerin üzerinden el sallaması ayıp ol-
duğu kadar da yanlış.
•••
Aslında, bu tartışma Türkiye'de
"devlet etme" tarzıyla çok yakından
ilgili. Türkiye'de devlet her şeyin üze-
rindedir. Millet, devletin hizmetinde-
dir, yurttaş devlet karşısında hiçbir
şeydir. Yukandan aşağı otorite ve di-
sipline dayaiı devlet mantığı, tam bir
militarist gelenektir. Askeriyenin
"Emir, demiri keser" anlayışı, ne ya-
zık ki geri ülkelerde devlete de yön
verir.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un
bir başhekime "Sen beni nasıl kar-
şılamazsın" deyip, koltuğuna otur-
duktan sonra, "Bu, devlete karşı
saygısızlıktır" şeklinde açıklamalar
yapması, öfkelenerek başhekimi dı-
şarıya atması, bu ülkeye egemen
olan devlet anlayışını yansıtıyor.
Devlet devlet dediğimiz, sonunda
bir örgütlenmedir. Bir ulus, kendisini
nasıl yönetmek istiyorsa ona göre bir
örgütlenme yaratır, buna da devlet
denir. Bir kutsallığı falan da yoktur.
Devlet, varolanı, statükoyu koruma-
ya göre şekillenir, bu nedenle yeni
bir şeyler yapmak isteyen, devletin
örgütlenme biçimini değişt'nmek is-
teyen hertürlü eğilim, o devletin ge-
lişmişliğine göre bir yaptınmla karşı-
laşır.
Türkiye'de devlet yönetme biçimi
ne yazık ki, henüz modern bir devlet
yönetme biçimi değil. Modernleşme
yolunda atılacak küçük adımlar bu
nedenle önemli. ömeğin Cumhur-
başkanı Sezer'in kırmızı ışıkta dur-
ması, valilerin milletvekili ve bakan-
lan kaşılayıp peşlerinde koşmamala-
n bu adımlann bazılan.
Destekteyelim ki, yeni adımlar atıl-
sın. Yoksa Osman Durmuş'larda ka-
lır ve kaderimize kahrederiz. Halbu-
ki bunların hiçbiri kader değil, birter-
cih. Tercihlerimizi değiştirmenin za-
manı geldi.. geçiyor.
2000Xİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Hedef Seçmenin
Öznelliği...
Hayatımız, farkında olalım olmayalım. 'hedefseç~
me/cie geçer. Hangi yoldan yürüyüp neyle gideceği-
mizden gömlek seçmeye, meslek ya da eş seçimine
kadar her şey bir seçimdir. Bu denli önemli bir yasa-
ma yöntemıni bu kadar az duşunmemiz de üzerinde
durulacak bir 'kaçış' olmalıdır. Çünkü hayatlanmca
baktığımız zaman, seçimlerimizin çoğunda kendimi-
zi başansız buluruz. Belki de bize ögretilmesi gere-
ken ilk şeylerden biri 'doğru seçim yapabilmek' o)-
duğu halde, bundan hiç söz edilmemesinin neden-
lerini bulmamız da gerekir.
- Düşünmemiz gereken ilk nokta, 'doğru seçimin
herkes için öznel olduğu'dur. Herkesin doğrusu fark-
lıdır, bunu daha baştan bilrnek ve kabul etmek gere-
kir. özellikle aile içi beklentılerde bu gerçek kabul
edilmek istenmemektedır. Kışılenn öznel hedefleri ye-
rine 'aile beklentilenne bağlı hedefler' konması, çok
yanlış seçimler yapılmasına yol açmaktadır. fşin
önemli yanı da insanlann hayatiannda en önemli se-
çimler olan meslek-iş seçimlerinde, eş seçimlerinde
aile etkisinin çok buyuk roller oynamasıdır.
- Ikinci önemli nokta, hedef seçiminde 'istekalanı'
dediğimiz bir alan içinde seçimlerimizi yapmanın de-
ğerini bilmektir. Bu 'istekalanı' kışisel bir alandır; ge-
nişliği, boyutlan bireyin 'isteyebilme gücü'ne bağlı-
dır. Bu güç de bireyin içgüdüsel olarak var olan iç gü-
cüne, aile tarafından, toplum tarafından verilen biçi-
me, verilen yöne bağlı olarak gelişecektir ya da gü-
dükleşecektir. tnsanlann çoğu ne istemediğini bil-
mekte, ama ne istediğini bilememektedir. Bu kişile-
rin 'isteyebilme güçleh', içinde bulunduklan toplûm-
sal kurumlar tarafından engellenmiştir ve artık ne is-
tediklerini bilme güçleri kalmamıştır. Onlar artık baş-
kalarının istekleri doğrultusunda hareket edecek,
bunlan kendi istekleri sanacaklardır.
- Üçüncü nokta, 'yapabılme alanı' dediğimiz bir
alan içinde hedefimizı seçebilmektir. Seçtiğimiz he-
defın 'yapabılme a/an/'mız içinde olması çok önem-
lidir, çünkü bu alanın içinde küçük bir hedef seçme-
miz, ileride doyumsuzluk yaratacaktır. Alanımızın dı-
şında büyük bir hedefi seçmemiz ise sonradan ye-
tersizlik duygusu yaratacak, özgüvenimizi azaltacak-
tır. Onun için de 'yapabilme gücümûz'ü iyi ölçmemiz,
hedefimizi bu gücümüzle dengeli tutmamız çok
önemlidir.
- Dördüncü önemli nokta, hedefimizin 'erişilebilir
alan' içinde olmasıdır. 'Erişilebiliralan' dışından yap-
tığımız seçimler büyük bir hayal kınklığı ile sonuçla-
nacaktır. Bu alanın belirlenmesi de üzerinde çok du-
rulması gereken bir konudur. 'Kolay erişilebilirolma'
bir hedefın başansını kolaylaştınr, ama yaratacağı öz-
değer küçük olur, bu nedenle duygusal doyum ek-
sikliği doğar. 'Zor erişilir olma', kişiyi zorlar, ama hem
onun yeteneklerini geliştirir hem de kendisini daha iyi
tanımasına yol açar, bu nedenle de başanldığı zaman
kazandırdığı özdeğer büyük olur. 'Erişilebiliralan' kav-
ramı hedef seçmede önemli bir etkendir.
Bu dört noktaya ek etkenlerden birincisi, "yarariı-
lık' ilkesidir ki '/sfefca/an/'nın oluşmasında ve güçlen-
mesınde katkısı vardır. Kişisel ve sosyat yararlılık hem
istek alanını hem de yapabilme gücünû arttmr. Ikin-
cısi de 'desteklenirolma' özeltiğidir, bu<da 'erişHebi-
lirolma'yı kolaylaştınr. Kişinin çevresinden destek al-
ması, hedefine ulaşmasını kolaylaştınr.
Hemen belirtmek gerekir ki 'insanın hedefleriniseç-
mesi' işleminde en büyük etkenler, 'istediği a/an'ın,
'yapabilme alanı' ve 'erişilebilir alan'la buluşmasıdtr.
Bu üç alanı, birbirini kesen daireler olarak düşünür-
sek, üçünün buluştuğu ortak alan, 'seçilen hedefin
doğtv oîduğunu' gösterecektir.
Çoğu kez böyle olmaz. En sık yapılan yanlış, 'eri-
şilebilir alan 'ı hedefseçiminde öne almaktır. 'Neyi ka-
zanabilırsem' diyeaçıklanan bu öncelik, 'istek a/an/'nı
ve 'yapabilme alanı'ru, hedef seçiminin dışında bıra-
kır. Böylece kişi, seçtiği hedefin kendi isteği olmadı-
ğını, yapabiliriik gücüyle dengeli olmadığını sonra-
dan fark eder ve mutsuz olur. Yalnız 'istek alanı' ile
hareket ederek hedefini seçenler de yapabiliriik gü-
cündeki uygunsuzluğu doyumsuzluk ya da yetersiz-
lik duygulanyla öderler ve erişebilmek için gösterdik-
leri çaba da boşa gider. Yalnız 'yapabilme gücü'nü
önceleyenler ise kolaycılığa kaçmışlardır; hedeflerini
gerçekleştiririer, ama isteksizdirier, kendilerini geliş-
tirme isteği duyariar ve yaptıklanndan haz alamazlar.
Bugün toplumumuzda 'kendi doğru hedefiniseçe-
memek', sanıkfığından çok daha büyük kayıplara y-
ol açmaktadır. Bireysel mutsuzluklar, bıkkınlıklar, do-
yurrisuzluklar, iş değiştirmelerie, hayal kınklıklanyla.
yaşama sevinci kayıplanyla sonuçlanmakta, yıllarca
süren emek, harcanan paralar, çok değerli zaman yi-
tip gitmektedir. Bu konuyu irdelemeyi sürdüreceğiz.
E-mail: erdal.atabek@mynetcom.tr
Fa» 0212 513 90 98
Saldırgan tedavi altında
ÎETT şoförü dehşet
saçtı: 3 ölü, 1 yaralı
tstanbul Haber Servi-
si - Aksaray'da önceki
akşam"UğurTurMûzi-
kal Restaurant" adlı iç-
kili restoranda eğlenen
lETT şoforü Şerif Hancı
(41), konsomatris kadın-
lardan birinin kendisiyle
çıkmastnı istedi. Gar-
sonlarca tartaklanan
Hancı, tabancasını çeke-
rek dehşet saçtı. Olayda,
ikisı Kazakistanlı, diğe-
ri Ukrayna uyruklu 2
konsomatris kadın ile bir
garson ölürken bir gar-
son da hafif yaralandı.
Mustafakemalpaşa
Bulvan üzerinde bulu-
nan "Uğur Tür Müzikal
Restauranfa müşteri
olarak giren Şerif Hancı,
geç saatlere kadar içki
içip eğlendikten sonra,
restorandaki konsomat-
rislerden birine birlikte
çıkmayı teklif etti. Res-
toran görevlilerinin bu
duruma müdahale edip
Hancı'yı tartaklayarak
dışanya atmak istemele-
ri üzenne Hancı belinde-
ki silahıru çekerek rasge-
le çevreye ateş etmeye
başladı. Konsomatrisler-
den Kazakistan uyruklu
trina Biyozgrna ile Uk-
rayna uyruklu Tecyana
Tyrgekova, ağır yaralı
olarak kaldınldıklan Ha-
seki Hastanesi'nde, gar-
son Aft Taşku-an kaldı-
nldıklan Istanbul Üni-
versitesi Cenahpaşa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
yaşamlannı yitirdiler.
Konsomatris Bakamoz
Mukemidi Yarova ise
ameliyata alındı.
Polis yetkilileri, olay-
da darp edilerek yarala-
nan saldırganın, İU Cer-
rahpaşa Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde süren te-
davisinin tamamlanma-
sının ardından gözaltına
alınacağını belirterek
olayla ilgili soruştur-'
manrn sürdüğünü vur-
guladılar.