14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2000 PAZAR HABERLER İHO'nin 2000 yılı raporu 'FaUimeçhıd cmayeûerde azahnaoldu' • Insan Haklan Derneği Genel Başkanı Hüsnü Öndül dün düzenlediği basın toplantısında, insan haklan sorunlannı iç sorun olarak görmediklerini, raporlann bütün dünya ülkelerini ilgilendirdiğini söyledi. Hüsnü Öndül, çalışmalannın "jurnalcilik" olarak nitelendirilmemesi gerektiğini vurguladı. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Insan Haklan Derneği (IHD), Türkiye'nin Avrupa Birliği 'ne üyelik yolun- da aday ülke olarak ka- bul edılmesinden son- raki süreci içeren 2000 yılının ilk 6 ayına ilişkin raponınu açıkladı. In- san Haklan Derneği Genel Başkanı Hüsnü Öndül, 1999 yılının ilk 6 ayı ile 2000 yılının ilk 6 aylannı karşılaştırdı. Hüsnü Öndül, "2000 yı- fanın ilk 6 ayındaki tab- loyu geçen yüın aynı dö- nemlerindeki taJMo ile karşdaşürdığımızda ohımlu gelişmeler oldu- ğunu,ancakAvrupayo- hında durumun vahim olduğunu görüyoruz" dedi. Hüsnü öndül dün dü- zenlediği basın toplan- tısında, insan haklan sorunlannı iç sorun ola- rak görmediklerini, ra- porlann bütün dünya ülkelerini ilgilendirdi- ğini söyledi. Öndül, ça- lışmalannın "jurnalci- Kk" olarak nitelendiril- memesi gerektiğini vurguladı. ÎHD'nin raporuna göre, insan haklan ihlal- lerinde 1999 yılının ilk 6 ayına göre 2000 yılı- nın ilk 6 ayında yaşanan olumlu gelişme şöyle: "Faüimeçhulcinayet- lerdeyûzde43,çaaşma- larda yaşamını yitiren- lerde yûzde 85, sfvüTere yönetik eylemlerde yûz- de51,işkence olaylann- da yûzde 21, gözahma nhnanlar kategOIİSİnde yûzde54, tutuklamalar- davûzde2,saldınyauğ- rayanlar, baskı ve teh- ditiere maruz kalanlar kategorisinde yûzde 56, boşalülan köy ve mezra sayısında yûzde 100, ce- zaevterinde tutuklulara sakhnlar sonucunda ya- ralanmalardayüzde29, çahşma yaşamına yöne- Bk ihlaOerde yûzde 53, bombalanan ve kun- daklanan yer kategori- sinde yûzde 74, kapab- lan kitle örgütteri, siva- si kuruluş ve yayın or- ganı sayısında yüzde 65, toplablan ve yasaklanan yayın sayısında binde 1 oranında azahna." İHD'nin saptamasına göre, yargısız infaz, iş- kence sonucu ve ceza- evlerinde ölümlerde binde 6, düşünceleri ne- deniyle yargılananlar için istenen hapis ceza- lannda yüzde 118, dü- şünceleri nedeniyle yargılananlara verilen hapis cezalannda yüz- de 19 oranında artış gözlendi. Hüsnü öndül, F tipi cezaevleri konusunda yasal dayanak olarak kabul edilen Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesine tepki gösterdi. Öndül şunlan söyledi: "tHD,TerörieMöca- dete Kanunu'nun tama- mına karşı çıkmakla birlikte, yasamn 16. maddesinin doğuracağı sorunlan daha önce açıklanuşb. Sûreç İHD'yi doğruladL Saym Adalet Bakam, 16. mad- denin değiştirileceğini, hukuksal ahyapı hazır- lamadan kimsenin anı- lan cezaevkrine sevld- nin yapıhnayacağını ve infaz yargıçlığı kuru- munun ve sivO denetim mekanizmalannınotuş- tunılacağmı söylemiştir. Ancak bu arada da tec- ridin söz konusu olma- dığuu, F tipi cezaevinin de tecrit amaçh olarak yapılmadığını ve insan haklanna uygun oldu- ğunu savunmaktadır. Buçetişküihjtunıuniza- hı bulunmamaktadır, çûnkû vasanın 16.mad- desi, 'haberleşmenin ve irtibatın önleneceği' hükmünüiçermektedir. Dolayısıyla bu madde- nin insan haklan huku- kuna aykuı olduğunu Saym Bakan da kabul ediyor ki değişUdiköne- rivor." Paraşüt Operasyonu Ozfatura'nın gendsekreteri gözaltuu/aİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye genelinde yürütülen "Paraşût Operasyonu" kapsamında, tzmir Em- niyet Müdürlüğü tarafin- dan, 50 tnlyonluk nay- lon fatura yolsuzlugu or- taya çıkanlırken arala- nnda Burhan Özfarura döneminin eski Izmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri GaHp HahcTnın da bulunduğû 20 kişi gözaltına alındı. Gözaltına aknanlarla il- güi soruşturmayı Izmir DGM Savcısı CevdetU- hıgyürütüyor. Istanbul Emniyet Mü- dürlüğü'yle eşzamanlı olarak yürütülen operas- yonda, çoğu yeminli ma- li müşavir, bir emekli hâ- kim ve devlet memuru 71 kişinin olayla ilgisı- nin bulunduğû belirlen- dı. lddialara göre Bas- mane'de bulunan Yeşer Tekstil şirketinin sahip- leri, yurtdışına, tekstil ürünü yerine kumaş par- çalan ve mukavva gön- derdiler. Hayali ihracat- lanna karşıkk devletten 50 trilyon lira vergi iade- si alan dolandıncılar, aralannda devlet me- murlannın da bulundu- ğû bircok kişiden yardım aldılar. Eski Izmir Bü- yükşehir Belediye Baş- kanı Özfatura'ya_yakın- lığıyla bilinen ve Ozfatu- ra'nın belediyede genel sekreterlik görevini ver- diği Hahcı'nın, mali mü- şaviri olduğu şirketlere hayali ıhracat yapmalan için KDV iade raporu düzenlemesi nedeniyle suçlandığı ve sorgusu- nun sürdüğü öğrenildi. Yine Özfatura'ya ya- kmlığıyla bilinen ve son günlerde Işıkkent'teki şehirlerarası otobüs ter- minalinin (İZOTAŞ) ya- pımına kredi almak için büyükşehir belediye ar- sasuıı teminat gösterme- siyle gündeme gelen Ha- kÛd Koç fırmasının sa- hıbi Mehmet Niyazoğ- lu'nun da olayla ilgili arandığı kaydedildi. Istanbul Tabip Odası, hedeflenenin, kişinin bedeniyle birlikte belleğinin de tutsak alınması olduğunu ileri sürdü '¥ tipi insani değerlere aykırı' • Istanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Rıfat Dr. Yüce, F tipinin insani değerlere aykın olduğunu söyleyerek "F tipi cezaeviyle kişinin yalnızlaştınlması, kişiliksizleştirilmesi, bedeninin ve belleğinin esir alınması hedeflenmektedir" dedi. tstanbul Haber Servisi - Istanbul Tabip Odası, F tipi cezaevlerinin en temel insani değerlere aykın olduğunu vurgulayarak bu tip cezaevleriyle, kişinin yalnızlaştınlması, kişiliksizleştirilmesi, bedeninin ve belleğinin esir alınmasımn amaçlandığını açıkladı. Istanbul Tabip Odası'nca hazırlanan "F Tipi Cezaevi Ön RaponTnu kamuoyuna açıklayan, oda Yönetim Kurulu üyesi ve Basın Sözcüsü Dr. Rıfat Yücel, F tipi cezaevi projesinin bu haliyle uygulamaya geçirilmemesi ve bir an önce durdurulmasını istedi. F tipi cezaevlerinde, kişinin 70kişiye dayaklı gözaltı Galatasaray'da, "Öhlm Hücreleri" adını verdikfcri F tipi cezaevi uygulamasmı protesto etmek için açıklama yapmak isteyen tutukhı ve hükümhı yakmlanna mûdahale eden güvenlik güçleri, yaklaşık 70 idşjyi döverek gözatana akfa. Istiklal Caddesi'nde toplanan ve kûçûk gnıplar haünde Galatasaray Iisea'nin önûne gelen tutuklu ve hükümhı yakmlannın açıklama yapmasına izin veribnedL "Hücreler ölümdür, ginneyeceğiz'', " F tipi cezaevine hayır" sloganlan atan gnıba mûdahale e- den Çevik Kırvvet eldpieri, göstericileri döverek gözahma akh. Tutuklu ve hükümHi yakmlannı meydanda bekktflen 3 otobüse zorta bindiren poBs, dayşia otobösierin içinde de devam etti. (UGUR DEMİR) izolasyonunun yaratacağı sağlık sorunlannın görüleceğini vurgulayan Yücel, "Tutuklu ve hûkümlüleri bekleyen başüca sağiık sorunlan, endokrin sistem bozukhıklan, sağniık, gönne alanı kayıplan, kulak çuüaması, bağışıklık sisteminde baskılanma, hareket sistemi hastalıklan, algılama ve duyu bozukluklan, topluma ve diğer insanlara ilgide azauna, sosyal davnuuş bozukluklan, depresyon, yoğun endişe ve kuşku haÛ, sakürgan davranışlar, varsanilartnr" diye konuştu. F tipi cezaevi projesınde insan öğesinin göz ardı edildiğine dikkat çeken Yücel, projeden vazgeçilmezse tutuklu ve hükümlülerde ağır ruhsal, fıziksel sağlık sorunlannın ortaya çıkacağını söyledi. Hükümetın ve Adalet Bakanlığı'nın kamuoyunun demokratik tepkilerine ve bilimsel görüşlerine duyarsız kalmamasını isteyen Yücel, projede ortak kullanım alanlanndan yararlanma konusunda getirilen koşulun sübjektif olduğunu belirtti. Yücel, "Her bir sorumhı bunu kendince yorumlayarak tutukhı- hûkûmhllerin bu imkândan yararlanmasını kısıtlay acakür. Bu sübjektif koşuilar, projeden akanlmaİKÜr'' diye konuştu. Istanbul Tabip Odası İnsan Haklan Komısyonu Başkanı Dr. Yesim tşlegen de ınşaau tamamlanmak üzere olan Kocaeli 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde yaptıklan incelemede, F tipi cezaevlerinin, bütün tasanmıyla ızolasyona yönelik planlandığını saptadıklarını ifade etti. Işlegen, "F tipi cezaevleri fiziksel ve ruhsal sağhk açtsmdan içerdigi sakmcalar, tutuklu- hûkûmlükrin gûvenUğini yahuzca cezaevi görevKlerine bağımh lalması yönünden ciddi tebükeler banndıran, insan haklanna aykm bir sistemdir'' dedi. Teftiş Kurulu Başkanı Rahmi Çınar'a usulsüz işlemlerine karşın dokunulamıyor Gökçek'iıı bürokratnıa koruma • Melih Gökçek'in genel müdürlüğü döneminde SHÇEK'te Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan, REFAHYOL döneminde binlerce Atatürkçü kamu görevlisinin sürgüne gönderilmesi için rapor hazırlayan Rahmi Çınar hakkında Danıştay Genel Kurulu'nun karan uygulanamıyor. SERTAÇEŞ ANKARA - Ankara Büyükşe- hir Belediyesi Teftiş Kurulu Ba$— kanı Rahmi Çmar'ın, usulsüz iş- lemlerine karşın Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü dö- neminden beri korundugu belir- lendı. Melih Gökçek'in genel mü- dürlüğü döneminde SHÇEK'te Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan, REFAHYOL döneminde binlerce Atatürkçü kamu görevlisinin sür- güne gönderilmesi için rapor ha- zırlayan Çınar hakkında Danıştay Genel Kurulu'nun karan uygula- namıyor. Çınar'ın herhangı bir tef- tiş görevinde bulunmamasını iste- yen rapor, Damştay tarafından da uygun bulundu. Başbakanlık Tef- tiş Kurulu, Çınar'ın kendi görev alanınm dışında çalıştığı gerekçe- siyle işlem yapmazken, durum Sa- dettin Tantan'ın yönetimindeki Içişleri Bakanlığı'na da bildirildi. Gökçek'in genel müdürlüğü döneminde SHÇEK Teftiş Kuru- lu Başkanı olan ve hakkında "Teftiş görevinde bulunamaz" yönünde Danıştay karan bulu- nan Rahmi Çınar, Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Baş- kanlığı görevini sürdürüyor. Gökçek'in genel müdür olduğu dönemde Çınar, evli olmasma karşın kurumda çalışan bir öğ- retmenle ilişki kurdu ve bu iliş- kiden bir çocuğu oldu. Çmar'm çocuğu kabul etmemesinin ar- dından yargıya başvuran öğret- men, açtığı babalık davasım ka- zandı. Dava sürerken dönemin SHÇEK'ten sorumlu Devlet Ba- tĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN kanı Aysel Baykal, Çınar hakkın- da soruşturma açılrnası istemiy- le Başbakanlık Teftiş Kurulu'na başvurdu. Teftiş Kurulu, davanm sürmesini gerekçe göstererek iş- lem yapmadı. Daha sonra Çınar hakkında, göreve gitmeden harcırah abna- sı nedemyle ve işe gelmeyen me- muru gelmiş gibi gösterdiği ge- rekçesiyle soruşturma açıldı. So- ruşturma sonucunda Çmar'm herhangi bir teftiş görevinde bu- lunmaması yönünde karar almdı ve Ayaş'a müdür yardımcısı ola- rak atandı. Çmar'm Danıştay'a itirazı ile başlayan süreç, Damş- tay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda sonuçlandı. Genel Kurul, müfettiş raporlannda alı- nan karann uygulanması yönün- de karar aldı. Karann ardmdan Çınar'ın yar- dınuna yine eski genel müdürü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek yetişti. Gökçek, Çmar'ın Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı'na atanmasını sağladı. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Çı- nar hakkındaki ilk başvuruda, açılan davanm sürmesini gerek- çe göstererek işlem yapmadı. Davanm Yargıtay'da onanması- mn ardmdan 31 Mayıs 1999 ta- rihinde yeniden Teftiş Kurulu'na yazı yazıldı. Teftiş Kurulu, yazı- ya yanıt da yazmadı, işlem de yapmadı. Teftiş Kurulu'na son yazı ise 19 Haziran 2000 tarihin- de gönderildi. Teftiş Kurulu'nda, Danıştay'ın karan gerekçesiyle gönderilen yazı hakkmda, Çı- nar'ın kurum değiştirmesi nede- niyle yine işlem yapılmadı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Cörevi ihmalle suçlanıyor Melih Gökçek'in yargılanmasına onay verildi ANKARA HMH Vekili trfan (Cumhuriyet ^VVH^^H Kaya,l.Hu- Bûrosu)-An- ^r ^^^H kukMüşavi- kara II Idare J^L^^ ^ H | n Vekili tb- Kurulu, FP'li HryV^*1 <>^f* rahim Nar- Ankara Bü- • —' ^ ^ B man, Hesap yükşehir Be- •?l*t * »J^H ' ş l e n ^^ lediyeBaşka- ^ H L _ j ^ * ^ ^ H Başkan Ve- nı Melih ^•^gf H kıli Mustafiı Gökçek ile 6 |B_^__H ÜçkoL Yazı- üstdüzeyyö- . işleri Daire neticiningö- Mehh Gökçek Başkan Ve- revlerini ihmal ettikleri kıli Neriman Erbabced gerekçesiyle yargılan-malanna onay verdi. Ankara 11 ldare Kuru- lu, 25 Nisan 2000'de Vali Yardımcısı Ziver Gözûaçık'ın başkanlı- ğında yaptığı toplantı- da, Gökçek ve belediye- nin 7 yöneticisi hakkm- da Içişleri Bakanlığı müfettişlerince hazula- nan soruşturma dosya- sını değerlendirdi. So- ruşturma raporunda, mülkiyeti Ankara Bü- yükşehir Belediyesi'ne ait olan Çankaya Ilçesi, Kuloğlu ile Karyağdı Sokağı arasmdaki Ba- ğevi'nin (Tarihi Ankara Evi) Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Ko- ruma Kurulu'nca koru- ma altına ahndığma işa- ret edıldı. Raporda. Ba- ğevi'mn 1995, 1996 ve 1998 yıUannda 2863 sa- yılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Ya- sası'na aykın olarak Kültür Bakanlığı'nm iz- ni almmadan Antaş fir- masuıa kiraya verildiği bildirildi. ll ldare Kurulu, kira kararmı alan dönemin encümen başkanı ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Rasûn Tuıgn-, üyeler Fen İşleri Daire Başkan ve Personel Daire Baş- kanı Baynun Açık- göz'ün görevlerini ih- mal etmeleri nedeniyle Türk Geza Yasası'mn 230. maddesine göre lü- zumu muhakemelerine oybirliğiyle karar verdi. Kiralama işlemine ait encümen karannı onay- layan Büyükşehir Bele- diye Başkanı Melih Gökçek'in de aynı ne- denle lüzumu muhake- mesi kararlaştınldı. Gökçek hakkındaki oy- lamada Bayındırldc ve Iskân Müdürü AkifSap- maz aynşık oy kullandı. Sapmaz, ihale karanmn onanmasında bir suç unsuru göremediğini iddia etti. Gökçek'in de savun- masında, ihale evrakı arasında Koruma Kuru- lu karanmn bulunmadı- ğını ileri sürdüğü bildi- rildi. Ankara Ili tdare Kurulu, aynca sanıklar- dan eski Imar Daire Başkanı ve encümen üyesi SüJeyman Hacı- abdullahoğlu'nun 1996 yılında vefat etmesi ne- deniyle hakkmda ka- vuştunnaya yer olmadı- gına karar verdi. Gökçek ve 7 bürok- rat, asliye ceza mahke- mesinde yargılanacak. oralcalislar@yahoo.com Erol Özkasnak'ı kişisel olarak ta- nıyorum. Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın, gazetecileri Güneydoğu'ya götürmek amacıyla düzenlediği ge- zinin örgütleyicisiydi. Kendisiyle uzun konuşma ve tartışma olanağı- mız oldu. Tümgeneral Özkasnak'ın Çevik Bir'in ekibinden olduğu söy- lendi. Çünkü Çevik Bir Genelkurmay Ikinci Başkanı iken Özkasnak da Ge- nelkurmay Genel Sekreteri'ydi. O dönem olaylı ve gerilimli birdönem- di. 28 Şubat kararlan olarak bilinen Milli Güvenlik Kurulu kararlan bu eki- bin döneminde uygulanmaya konul- du. Akın Birdal'ın ağıryaralanması- na, Mehmet Ali Birand'ın Sabah gazetesindeki köşesini kaybetmesi- ne, Cengiz Çandar'ın ise işinden olmaktan son anda kurtulmasına neden olan sahte Şemdin Sakık ifa- deleri de yine bu ekip döneminde gazete manşetlerine taşınmıştı. Şemdin Sakık ifadelerinin Çevik Bir ve ekibi tarafından gazetelere veril- diği de uzun süre tartışıldı. Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat Erol Özkasnak ve Veli Küçük toplantısından üç ay önce 3 Kasım 1996 tarihinde ise Susurluk kazası gerçekleşmişti. Bu iki konu, kamu- oyunun gündeminden hiç düşmedi. Veli Küçük'ün adı da Susurluk'la bir- likte gündeme geldi. Abdullah Çat- lı'yla yaptığı sayısız telefon konuş- malan gazete manşetlerine çıktı. Ta- nk Ümit'in kaçırılmasından Susur- luk çetesi olarak bilinen ekibin ey- lemlerine kadar birçok yerde Kü- çük'ün adı sık sık gazetelere yansı- dı. 28 Şubat ve Susurluk, o dönem- den bugüne hep güncelliğini koru- du. Genelkurmayın "irtica" tehdidi karşısındaki duyarlığının ve ısrannın önemli sonuçlar doğurduğuna tanık olduk. Refahyol hükümeti bu süreç içinde devrildi. Refah Partisi kapatıl- dı, Erbakan ve önde gelen RP yö- neticileri siyaset dışında kaldılar. Re- fahyol'un ortağı Tansu Çiller gide- rek gücünü yitirdi. "Milli Görûş" çiz- gisinin önemli isimlerinden Recep Tayyip Erdoğan tutuklandı, siyaset dışında kaldı. Erbakan da kesinleş- miş cezası nedeniyle bugünlerde her an tutuklanabilir. İrtica" konusunda mesafe alan Türkiye, "Susurtuk" konusunda cid- di hiçbir adım atamadı. Örneğin Ve- li Küçük'ün Abdullah Çatlı ile yaptı- ğı telefon konuşmalan ve bu ilişkinin nedenleri hiçbir zaman aydınlana- madı. Veli Küçük'ten bunlann yargı önünde hesabı sorulmadı. Dönemin Jandarma Komutanı Teoman Ko- man da bunun hesabını vermeden emekli oldu ve Cavit Çağlar'ın ya- nında çalışmaya başladı. Yüksek Askeri Şûra kararlanyla bu iki generalin de emekli olmasını do- ğuran süreç, iki yıl önce Ismail Hak- kı Karadayı'nın emekliliğiyle başla- mıştı. Eğer Ismail Hakkı Karadayı emekli olmasa günümüzün Genel- kurmay Başkanı Hüseyin Kıvnkoğ- lu Kara Kuvvetleri Komırtanlığı'nda- ki süresini doldurup emekli olacaktı ve Çevik Bir'in önü açılacaktı. Ordu içindeki normal prosedür işleyince, Karadayı emekli oldu ve Çevik Bir'in 1. Ordu Komutanlığı'ndan emekli ol- masma yol açacak gelişmeler ya- şandı. Ondan sonra da her şey ken- di doğal seyri içinde yürür hale gel- di. Çevik Bir'in geçen yıl 1. Ordu Ko- mutanlığrndan emekli olması, onun- la birlikte Genelkurmay'da çalışan generallerin pasif sayılacak görev- lere atanması, ordu içi bir düzenle- meydi. Erol özkasnak da bu düzen- lemelerin sonucunda emekli oldu. Veli Küçük konusu ise hâlâ tazeliği- ni koruyor. Çünkü üzerinde çok tar- tışılan JfTEM hiçbir zaman resmen kabul edilmedi. Bu nedenle Veli Kü- çük'ün JfTEM'in kurucusu olduğu iddiası da hep bir iddia olarak kaldı. Veli Küçük'ün nasıl bir idari soruş- turmaya uğradığını ve bu idari soruş- turmadan nasıl aklandığını da kamu- oyu doğru dürüst öğrenemedi. Geç- miş tarihimizdeki birçok olay gibi Kü- çük'le ilgili iddialar da karanlıkta kal- dı. Artık kendisi emekli, hakkındaki iddialar yargıya yansıyabilir ve bu id- dialar yargı önünde sorgulanabilir. Sonrası ne mi olur? Mehmet Ağar'ın yargılandığını gördük. Bir şey oldu mu? Mehmet Ağar yargılanırken "Ne yapttysam devlet için yaptım" de- mişti. Muhtemelen aynı şeyleri Veli Küçük de söyleyebilir. O zaman bu- rada şu soru kalıyor: Devlet kendisi için bir şeyler yapmış insanlardan hesap sorar mı? Gördüğümüz kada- nyla sormuyor. Mehmet Ağar Içişle- ri Bakanlığı'nı ve iktidar koltuğunu yitirdi, ama hep bir gücü elinde tut- tu. Veli Küçük de artık emekli. Elin- de nasıl bir güç kaldı onu bilemiyo- ruz. Erol özkasnak ve Veli Küçük bir dönemin sembolleri sayılabilecek generallerdi. Kendilerine emeklilik- lerinde mutluluk ve sağlık diliyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear