24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 AĞUSTOS 2000 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI Yurdun kuzeydoğu ke- sımlen parçaiı bulutiu, Doğu Karadenız'ın do- ğusu ıle Doğu Anaöo- lu'nun kuzeydoğusu sağanak yagışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava stcaklı- ğı ıç ve doğu bolgelen- mızde artacak. Rüzgar kuzey ve doğu yönler- den hafıf ara sıra orta kuvvette esecetc. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB PB Y Y PB Y 15 20 18 22 19 18 24 20 Münih Y 25 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y A A PB A A A A 20 34 30 29 39 34 33 32 Y 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y A Y Y A PB PB A 25 37 22 33 33 28 29 36 A 40 £ 2 3 Bulutlu k Çok bulutlu • Yağmuriu Kariı Gok gurültûlu CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK | B Baştarafı 1. Sayfada rtiyen büyük çaptgki sahtekârlık olaylannda ağır t>asan yön, devlet yönetimıyle ilgili: Bir bakıma hayali ihracat, devletin yönettciler elinde çürüme noktasına nasıl geldiğine somırt bir örnek. Bizi biryana bırakın; denetim görevfisi Maliye Ba- kanlığı dahi sahte gümrük belgesi düzenleyerek devletten tırtıklanan trilyonlarca liranın 1997'den b u yana giderek büyüdüğünü saptayınca, şaşır- mış! Maliye Bakanlığı demek, devlet demek. Paraşüt, Balına ve Kartal operasyonlanyla aysbergin su üs- tündeki bölümünün ne kadar büyük çapta oldu- ğunun -yeni yeni- ayırdına vanyor. Açıklamalar, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin hayali ihracat işlemlerinden habersiz mışıl mışıl uyuduğunu göstermekle kalmıyor, kanıtlıyor da. Vergi iadesi sahtekârfığı ile soygun, -rakamsal açıdan saptandığı tarih olan- 1997'den beri almış başını gidiyor. Devlet 1997'de 149 trilyon 751 milyar, 1998'de 304 trilyon 709 milyar, geçen yıl ise 450 trilyon 649 milyar lira vergi iadesinde bulunuyor. Bu rakamların 1997'de yüzde 1.2'si, 1998'de yüzde 11.9'u, 1999'da yüzde 37.6'sı "hayali" iş- lemlerle birilerinin cebine giriyor. Yani devlet, hayali yoluyla gerçek anlamda gi- derek artan oranlarda soyuluyor. Dikkatinizi çekti mi, bilmiyorum; ama, hayali soy- gunla ilgili geniş bilgiler medyada yer alırken ma- datyonun öteki yüzünde neler olduğuna göz atmak gereği -nedense- duyulmuyor. Son zamanlarda üç holdingin marifetleri ortaya çıkanldı. Üç holdingin yurtiçi ve dışındaki bağlantılan ay- nntılanyla araştırılıyor. Alkışlanacak bir olay. Ne ki, geleceği kurtarmak için dünden bugüne hayali ihracatta devlet yönetimindeki zaaflan sap- tamak gerekmiyor mu? Bugün yüzde 37'lere varan vurgunlara nasıl eri- şildi? Hükümetin kafasında geçmişe bakarak ya- rına sağlıklı hazırlanmayı zorunlu kılan bir prog- ram, bir plan var mı acaba? Şu ana kadar gelen bilgilere göre; hükümet "bu- güne bak, ötesini boşver"e benzer bir hava için- de. Neden gerekli? Oysa 1980'denönceki "ö/ro/ay''gözönündetu- tularak gerekli önlemler alınıp holdinglerde sıkı de- netimler yapılsaydı; ola ki, soygun olaylan bu den- i i b i l i d L Jg 1980 öncesi, "yeğen" Yahya DemireTin sunta- ları mobilya gibi yutturarak gerçekleştirdiği hayali ihracattan devlet yöneticilerinin ders almadığı bu- gün ortada. 1980'den sonra tek başına iktidan elinde tutan, ekonomik büyük biratılımla ülkeyi kalkındıracağı- nı öne süren Turgut Özal'ın hayali ihracat olayla- nna bakış açısını bilmeyen var mı? Bu türden olaylan "ihracathamlesiniönler" man- tığıyla duymamazlıktan gelen Başbakan'dı Özal. Ondan sonra gelen başbakanların; Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, son üç yıl- dıryönetimde ağırlıklı Biilent Ecevit'in... Hayali ihracatı önleyecek tek bir önlem alama- dıklannı; hayır! "almadıklan"nı açıklanan rakamlar kanıtlıyor. Bugün vardığımız noktada geçmiş başbakanla- nn hiç mi sorumluluğu yok? Devlete sızan irtica gruplannı temizlemekten söz ederken; birbaşka "memurmanzarası" ortayaçık- tı. Hayali ihracatla devleti soymaktan gözaltına alı- nan 136 kişiden, 47'si devlet görevlisi: 26 gümrük- çü, 15 Köy Hizmetleri görevlisi, 6 Maliyeci! Türkiye'de yaşıyoruz, üzülmeye gerek yok. 15 ilde inceleme yapan denetim elemanlannın düzenleyecekleri raporlann ardından "sorvnun çö- züm yollan konusunda değertendirmeyapılacağı" alınan son bilgiler arasında. Sonra? Raporlar rafta tozlanmaya ve: Devleti soyanlar yeni yöntemlerle işbaşına! FP 1de muhaliflere tasfiye hazırlığı SEBAHAT KARAKOmN ANKARA-FPGenel Merkez Yönetimi. kong- rede elde ettikleri başan- nın ardından çahşmala- nnı hızlandıran parti içi muhaliflere gözdağı ver- mek içın bazı örgütlerin görevden alınmasına yö- nelik operasyona hazır- lanıyor. FP Genel Idare Kurulu'nun (GtK) dün yapılan olağanüstü top- lantısında Teşkilat Baş- kanhğı tarafından hazır- lanan ve çahşmadıklan gerekçesiyle 25'e yakın il örgütünün görevden alınması ya da uyanlma- sını öngören rapor gün- deme geldi. Ancak bazı CÎK üyeleri, bu ölçüde kapsamlı bir operasyo- njn parti içindeki aynş- mayı hızlandıracağı gö- rüşünü dile getirdiler. Bunun üzerine görevden almalann ilk aşamada 5- 6 ille stnıriı tutulması ba- zı örgütlere de uyan ce- zası verilmesi gÖrüşü öne çıktı. Teşkilat Baş- kanlığVnın yeni birrapor hazırlaması ve operasyo- nun 3 Eylül'de yapılacak olan olağan GÎK toplan- tısında karara bağlanma- sı kararlaştınldı. Olağanüstü kongre he- saplan yapan eski Istan- bul Belediye Başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan ile kongredeki liderlik yan- şında beklenenin üzerin- de oy alan Kayseri Millet- vekili AbduDah Gül yurt gezileriyle çahşmalannı sürdürürken, FP yöneti- mi yenilikçilere karşı sertleşme karan aldı. Martal-2'de 4 tutuklama • BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Emniyet Müdürlüğü taraftndan Kartal-2 operasyonu adı verilen hayali ihracat ve naylon fatura operasyonunda 4 kişi daha ttfuklandı. Marmara Tekstıl ve Deri Dış Ticaret Şırketı "Vönetim Kurulu Başkanı ve DSP'li Bursa Belediye Bışkanı Erdoğan Bılenser'in proje danışmaru Nezih Ociır ile yönetım kurulu üyesi Müştak Bılgili ve mali ıriişavırler Ender Odunkıran ile Cevdet Yalçınkaya tuuklanarak Bursa E Fıpı Cezaevı'ne konuldu. Sezer'e mııhalefet desteğiANKARA (CumhuriyetBüro- su)-Cumhurbaşkanı AhmetNec- det Sezer'in memurlann işten atılmasını kolaylaştıran kararna- meyi imzalamaması muhalefet- ten destek gördü. Sezer'e teşek- kür eden FP Genel Başkanı Re- cai Kutan, Cumhurbaşkanı'nın "Bundan sonra işler hukuk çer- çevesinde yürüyebilir. Hukûka aykın hareketlere izin vermem" mesajını ilettiğini söyledi. FP Genel Başkanı Kutan, hü- kümet ortaklanıun ve özellıkle Başbakan Bülent Ecevit'in KHK'nin imzalanmaması duru- munda devlet bunalımı çıkacağı yönündeki açıklamalamıı anım- satarak "Bunlar abartılı beyan- lardır. ı\iyekrizçıksn?Cumhur- başkanı ortaya net bir tavır koy- muştur. Hükümet kararnamede ısrar ederek MecMs'i hiçe saymış ve MecUs iradesine karşı çıknuş- ûr" diye konuştu. TBMM'nin hükümet tarafın- dan olağanüstü toplantıya çağnl- ması halinde FP grubunun Mec- lis'te hazır bulunarak destek ve- receğüıi vurgulayan Kutan, "Kendilerine açık çek verdik. Kendüerinegüveniyorlarsa Mec- Us'i olağanüstü toplanüya çağır- smlar.MecKsböytebiryasayıemi- nim reddedecektir" dedi. FP Grup Baskanvekili Bülent Armç, Cumhurbaşkanı Sezer'in kararnameyi imzalamamasını "sevinçk ve takdirle karşıladığı- nı" söyledi. "Cumhurbaşkanını, hukuka bağbbkyönünden karau- oyu önünde, milktimiz ve parti- miz adma tebrik ediyorum" dı- yen Annç, Sezer'in iade gerekçe- lerinin doyurucu olmasına karşın iktidan oluşturan siyasi partilerin genel başkanlanmn bu konudaki ısrarlı tutumlarıru çözemedikleri- ni kaydetti. Annç, şöyle konuştu: "Hukuka bağlı ve ilketi bir in- saıunyapması gerekeni Cumhur- başkanı yapnıış bulunuyor. Bu, Türkiye adına büyük bir kaza- rumdır. Bu, Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde henı hukuka bağlı bir insanın oturduğunun hem de ar- tik rutin dısı işler japılma\ acağj- nın önemü bir işaretidir. Bunu Türkiye'de bir yeni süreç olarak takdirle karşüıyorum." Annç, hükümetin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağınp ko- nuyla ilgili yasa çıkartmayı dü- şünmesi halinde FP'nin tüm ya- sal muhalefet yollannı kullana- cağını belirtti. DYP Grup Baskanvekili "fiır- han Güven de Sezer'in iadesinin son derece demokratik bir hare- ket olduğunu söyledi. Sezer'in hukuka saygılı bir kişi olduğuna işaret eden Güven, "Zaten kendi- sinden başka türiü hareket de beklenemezdl Hukukçu kimKği olan, bukuku bilen bir kimsenin antidemokratik kararnameyi ikinci defa göndermesi son dere- ce doğaidır" dedi. Güven, KHK'nin ikinci kez ia- desinin Türkiye'de demokratik- leşmenin bir örneği olduğunıl be- lirterek şöyle konuştu: "Bundan sonrası için Türki- ye'nin bir hukuk devleti olduğu- nun kabulünü vehukukun üstün- lüğüne saygı beküyoruz. Kendüe- rine güveniyorlarsa kanun olarak Meclis'e getirsinler, güvenmiyor- larsa bundan vazgeçsinler. Cum- hurbaşkanı'ndan da bek- lediğimiz buydu, kendisini kut- luyoruz." Heyelan alanına LPG tesisiYEŞtVtGÜL Istanbul'un en büyük özel sektör limanı olan Ambarlı Limanı komplek- si yakuundaki heyelan ala- nına yapıhnak istenen 10- 15 bin tonluk LPG dolum tesisinin bölge güvenliğini tehdit ettiği belirtildi. Li- mandaki firmalar ve bölge sakinleri Baymdırlık Ba- kanlığı'nca verilen iznin iptali için, Danıştay 6. Da- iresine başvurdu. HABAŞ AŞ'nin, komp- leksteki parseline "LPİG • <lepQİanuMİohun.testSLde- niz pktfermu ve kara-de- niz boru hatn" yapmak is- temesine, Istanbul II Çev- re Müdürlüğü'nce ÇED olumsuz raporu verildi ve planlanan faaliyetin belir- İenen alanda gerçekleşme- sinin mer'i mevzuat açısın- dan uygun ohnadığı belir- tildi. Bunun üzerine Büyük- çekmece Kaymakamlığı, Yakuplu Belediyesi'nden ruhsatın iptalini ve inşaaün durduruhnasuıı isteyince Belediye, Kaymakamlığa ruhsatın iptal edildiğini ve inşaatın durdurulduğunu bildirdi. Daha sonra Bayuı- dırlık Bakanlığı imar planı değişikliği yaparak buraya tesisin kurulmasına izin verdi. Tesiste çalışmalar sürüyor. Bunun üzerine Ambariı Liman Kompleksi'ndeki fırmalann ortak kuruluşu olan ALTAŞ AŞ, Danış- tay'a yaptığı başvunıda li- man sahasının 1. derecede deprem bölgesi ve tesis ya- pılması planlanan alanın "muhteöf ve aktif heyefan- h böJge" olduğunu bildir- di. Başvuru yazısında, Ba- yındırlık Bakanlığı'nın yaptığı imar planı değişik- liğinde tstanbul tl Çevre Müdürlüğü'nün olumsuz görüşünün dikkate alınma- dığını belirten ALTAŞ AŞ, bakanlığın karannı "huku- kaaykm" olarak değerlen- dirdi. ALTAŞ AŞ, başvu- rusunda şu görüşlere yer verdi: "Söz konusu alanın 250- 300 metre yakmında yaklaşık 15 bin konutun balunınası, bölgeyi E- 5 ve TEM otoyoluna bağlavan tekçıkısın söz konusu boru hattmm geçeceği vol olnıa- sı ve LPG depoiamamn ya- ratbğı riske 1. derece dep- rem bölgesiobnası ekJenin- ce inşaat ruhsatı verilme- yen tesisle ilgili yapılan i- mar pianıdeğJşüdiğinin ye- terh' araşonna ve incelenıe yapılmaksızm ahnnuş bir karar olduğunu ortaya koymaktadır." Plan tadili yapılan alanı Milli Emlak Genel Müdür- lüğü'nden 49 yıllığına ki- ralayan SOYAK AŞ firma- sı da plan değişikliğinin Kıyı Kanunu'nun 7. mad- desi gereğince onanması karannın iptal edilmesi ve yürütmenin durdurulması için Danıştay 6. Jdare Mah- kemesi'ne başvurdu. Başvurusunda, yapılan işlemi "yasalara aykın" CdosinMrffl'e TSKŞerefModolyası Hava Kırvvetferi Komutanı Orgeneral Ergin Cebsin ile Deniz Knvvetkri Komutanı Oramiral llhaımi ErdiL üstûn başarüanndan ötnrü TSK Şeref Madahyası ile ödûBeiKhnkii. Törende, 30 Ağustos itibanyia orgenerafliğe terfi edecek Korgeaaral Yaşar Büyûkanıt ve Korgeneral ŞenerEruygur'a da TSK ÜstöB Hizmet Madalvası verâdl TSK'nm Şeref, Üstün Hizmet ve Başan madalyalan, Geneikurmay Başkam Orgenaral Hüseyin Kıvnkoğtu ve Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğhı'nun da lortddığı törenle dün Geneikurmay Başkanhğı Orbay Saionu'nda saİBpierini bakhı. Hava Kuvvetfcri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin ile Deniz Kuvvetfcri Komutanı Oramiral llhami Erdfl, TSK Şeref Madahalan'nı Krvnkoğlu'nun etindeıi aküiar. Knnkoğiu, 30 Ağustos 2000 Hibanyia orgeneraüige terfi edecek komutanlar, Genelknrmay İkinci Başkanhğı'na getirflen Korgeneral Yaşar Büyükanrt ile Kara Kuvvetfcri Komutanhğı Kurmaj Başkanı'na getirifcn Korgeneral Şener Eruygur'a da gösterdikkri başaniardan dolayı TSK Üstün Hizmet madahalannı taka TSK Başan Madalyası da, 18- 22 Temmuz 2000 tarihfcri arasında Ankara'da düzenfcnen 37. Dünya Aücılık Şampiyonası'nda Türkiye'ye kazandmnğı birincilik nedenhfc Üsteğmen Ayşe Kil'e wrildi olarak nitelendiren SO- YAK, LPG'nin taşmması için yapılacak altyapı kori- dorunun inşası sırasında ya da daha sonra olabilecek en küçük bir anza ya da ak- saklıkta limanın kilitlene- ceğini ifade etti. SOYAK, limanda çalışan persone- lin, gemi mürettebatlannın hayatmın tehlikeye girece- ğini ve ana karayla bağlan- tıyı sağlayan başka giriş ve çıkış noktasının bulunma- dığını da vurguladı. Afet Işleri Genel Mü- dürlüğü'nün yanıcı, yakı- cı, parlayıcı nitelikte kim- yasal madde geçişüü sağ- layacak boru hattını "sa- kmcab" bulduğunun öne sürüldüğü başvunıda, AL- TAŞ AŞ'nin olumsuz gö- rüş bildirmesine karşın onama karannın verihne- sinin hukuka aykın olduğu kaydedildi. Başvunıda şu görüşler vurgulandı: u 17Ağustosvel2Kasmı depremlerinden sonra özeflikle Kman bağtannlan bakumndan stratejik ko- numa sahip ve bölgenin je- olojik vejeofizikyapKi dik- kate ahnarak heyelan böl- gesinde olan ve fay hattma sadece 20 kflometre uzak- hktaki alanda yanıa ve ya- kıcı banndıran dohun tesi- si ve boru hatünın gecmesi insan yaşanunı ve limanm güvenliğini teblikeye at- maktadır." İTÜ öğretim üyeleri Doç. Dr. Hüseyin Yıknrun ve Doç. Dr. Yunus Kalkan tarafindan hazırlanan HA- BAŞ Ambariı Tesisleri tn- cefcme Raporu'nda, kont- rolsüz yapılan harfiyatın, olabilecek bir heyelanın, ALTAŞ sahasında onanl- ması güç hasarlar meydana getirebileceği vurgulandı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada - Bundan sonra ne olur? önce ne olmayacağını söyleyelim: Hükümet krizi olmaz... Çünkü, olağanüstü bir zorlama olmadığı süre- ce, hükümetler ülke sorunlannı çözemediği için çekilmez! Çok parçaiı görünümü maddeleyelim: 1 - Sezer, kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin dü- zenlemelerin KHK ile değil, kanunla yapılması ge- rektiğini baştan beri vurguluyordu. Bu anlamda tavnnda bir değişiklik yok. Sezer, ilk geri çevirme- de 5 sayfalık gerekçe yazmıştı. Hükümet buna 15 sayfa ile karşılık vermişti. Sezer'in ikinci çevirme- deki gerekçesi de 7 sayfa. Iş "gerekçeler savaşı- na" dönüştü.Şık değil. 2 - Ecevit'in dün akşam saatlerinde yaptığı açık- lama, şu tanımlan art arda koymayı kaçınılmaz Kı- lıyor Sert, gerginliği tırmandırmaya yönelik, tahrik içe- riyor, haddini bildirme sözcükleriyle dolu... Ecevit, Sezer'in tutumu için şunlan söylüyor "Hakkı yok... Çelişkileıie dolu... Esef ve kaygı verici..." Ecevrt, sorunu bir an önce çözmeye eğilimli ol- saydı, şunu söylemesi gerekirdi: "Mademkisayın Cumhurbaşkanı kanunda ısrar ediyor. 1 Ekim'detoplanmasıgerekenMeclis'i 10 gûn erken toplanz, kanunu çıkanr, nornıaJ yasa- ma yılı çalışmalanna geçeriz..." Ecevit, bunu söylemek yerine, Meclis'i toplama- nın gereksiz olduğunu belirtiyor. Rejimi sarsacak derecede önemli bir sorun var, ama Meclis'i toplamak gereksiz! Akla şu soru galiyor: - Ecevit, krizi kontrollü-bilinçli olarak mı tırman- dınyor? 3 - Sezer'in cumhurbaşkanlığına aday gösteril- mesinin ardından 25 Nisan Salı günü Ecevit^par- tisinin grup toplantısında şunlan söylemişti: "Sayın Sezer her bakımdan hazır ve ehil bir adaydır. Herhalde hiç kimsenin Sezer'in laik, de- mokratik hukuk devletine bağlılığından kuşkusu olamaz. Sezer bu konuda her türiü sınavı başa-» nyla vermiştir. Sezer'in devlet deneyiminin yanı sı- ra tarafsızlığından ve partilerüstü tavnndan kim- senin kuşku duymaması gerekir." Alıntının yorumunu okura bıkanp devam ede- lim... 4 - Ecevit, sert açıklamasını koalisyon ortakla- nyla konuşarak hazıriadığını söyledi. Yani, "koalis- yon son derece uyumlu, Köşk'e karşı böyle dü- şünüyor" diyor. , , f 4/ Koalisyon ortakları, Demirel'in görev söresinin uzatılmasında da aynı karariılıktaydı! Yannki MGK 5- Hükümet açısından krizin başlıca faydası şu oldu: Ekonomideki hedeflerin çoğu tutmayacak. Ka- muoyu bunları tartışmak yerine, gerekçeler sava- şının sonuçlannı merak ediyor! Hayali sektörünün devlet içindeki uzantılan, top- lusözleşme sorunu çözülememiş işçiler, deprem bölgesinin durumu da güme giden konular arasıp- da... 6- Bugün liderlerzirvesi var. Üç lider aralannda- ki uyuma hayran kalıp Köşk'e verip veriştirecek- ler... Başından beri vurguladığımız gibi hükümetin konu dışı bir planı yoksa krizi en azından dondu- rabilir. Yann da Milli Güvenlik Kurulu toplanıyor. KHK, MGK'nin temmuz ayı toplantısında gündeme gel- miş, daha o gün Ecevit'le Sezer'in aynı düşünme- diği ortaya çıkmıştı. MGK'de Köşk-hükümet çe- kişmesinin bir ayağını da askerier oluşturacak. Üç taraf da irticayla mücadelenin zorunluluğuna ina- nıyorsa buradan bir çözümün çıkması beklenebi- lir. 7- Askerterin konuya bakışı şöyle özetlenebilin - Biz içimize sızan rejim karşıtlarını yılda iki kez temizliyoruz. Bunu devletin öteki kurumlarının da yapması gerekir. Bu noktada, aklın yolu Meclis'i gösteriyor, ama bir milletvekili çıkıp "toplanmalıyız" dıyemiyor! 1 Gelin de şu Meksika atasözünü Meclis'e bir kez daha armağan etmeyin: Ne güzeldir bütün gün uyumak, bir de üstüne dinlenmek! i balbay@cumhuriyetcom.tr Türkiye'de her iki aileden biri icralık • Baştarafı 1. Sayfada nnda, yani borçlannı ödeyemeyen ve icra takibine uğrayan vatandaşlann sa- yılannda, Erzunım'un Çat ilçesinde 8 kat, Sıvas'm Zara ilçesinde 7 kat, An- kara'mn Haymana ilçesinde 6 kat, Ba- lıkesir'in Dursunbey ilçesinde 3 kat, Edime'nin Lalapasa ilçesinde ve Sam- sun'un Bafra ilçesinde 2 kat, Izmir'in Tire ilçesinde 1 kat artış saptadıklan- nı ifade etti. "Türkiye'de, ekonomizora girdikçe icra dosyalan büyük arbş göstermek- tedir" diyen Tanla, 1986'da3milyon 524 bin 902 olan dosya sayısının 1994'te5milyon329bin851,1998'de 4 milyon 866 bin 276, 1999'da 5 mil- yon 680 bin 110 olduğunu anlattı. Araştınna sonuçlannın, 2000 yılı so- nu itibanyia, icra dosyası sayısuun 8 milyona yaklaşacağıru gösterdiğini öne süren Tanla, "Türkiye'de 12 milyon ai- le buhınduğuna göre, iki aileden birinin kraya düşmüş ofanası, genekfe borcunu ödeyen, borcuna sadık Türk toplumu için son derece ciddiye almması gereken birgöstergedir" diye konuştu. Çalışmanın yürütüldüğü 49 Uçedeki icratakip dosyalannın sayısınm, ilçe ba- AlacattKunjluşJann Kknttferi Bankalar 8ağ-Kur Tanrn Kredi Koop. Tieart Borç-Tcari Alışveriş EsnefKefatetKoop. Genel Koop. Tedaş-AMaş Toptam % 24.7 21.3 13.7 12.3 11.6 10.2 62 100.0 şına 1200 dolayında oldu- ğunu, 1999 yıluıda takip edilen en düşük icra dosya- sı sayısı 12 iken 2000 yıün- daJa en düşük sayının 64'e yükseldiği- ni belirten Tanla, 1999 yılında bu ilçe- lerdeki enyüksek dosya sayısının 3 bin 600 iken, bu sayının 2000 yılında 6 bin- lere ulaşmasını beklediklerini söyledi. Tanla "Hakkuıda kra takibi yapılan yurttaşlann yüzde 80'inden fazlasuu köylü ve esnaf oluşturmaktadır. Ekono- mik durgunluk ve istikrar progranun- dan en çok etkflenen kesimler bu ikisi- dir. Bankalar, Bağ-Kur ve kooperatifle- re olan borçlar ilk sırada gelmekte, Ö- cari alışveriş ve borçlar yüzünden icra- ya dfişenler sekizde bir oranını aşma- Graplar A B C1 D E Nüfusrandefci 4.5 10.3 16.9 13.8 36.6 17^ ÖzeMMeri 2 milyon 790 kişi yaşıyor. Bu haneter y*te 62 bm 750 dotar harayof. Bu da ay<te 5 btn 200 dotar (yaMaş* 3 mâyar 200 ımlyon k$ yapıyor. 6 mdyon 386 bin kişr yaşıyor. Bu haneter yAfa 27 bm 250 dola harayor. Bu da ayda 2 bin 270 doiar (yakiaş* 1 m^ar 400 milyon Bra) yapıyor. 10 miiyon 478 btn kişi yaşıyor. Bu haıeler yılda 9 bm 350 dolar harayof. Bu da ayda 780 dolar (yateş* 480 milyon ira) yapıyor. 8 milyon 556 bin kişi yaşıyor. Bu haneter y*Ja 7 bin 650 dolar harayor. B<jda ayda 63? dolar (yaklaşık 393 milyon Jtra) yapıyor. 22 mSyort 692 bjt kışı yaşıyor. Bu hanefer y * ö 4950 dotar harayor. Bu da ayda 412 dolar fyaklaş* 254 milyon ira) ysçıyor. 11 milyon 036 bin kışı yaşıyor. Bu haneler yrtja 3 bin 200 dolar narayor. Bu da ayda 266 dolar (yaîdaşık 164 milyonfira}yapıyor. Hflns sayısı (Adrt) 558.000 1.277.200 2.095.600 1.711.200 4.538.400 2507^00 12.387.600 maktadır. Elekrrik ödemelerini yapa- mayan yurttaşlanmızuı oranının yüzde 62\i buJmasu bu alanda yapılan açıkve örtüiü zamlann durumu daha da ağır- lasnracağmı göstermektedir" dedi. Yapılan araştırmada en düşük icra ta- kip dosyasının 20-30 milyon, en yük- sek icra dosyasının 80-100 milyar lira olduğunun belirlendiğine dikkat çeken Tanla, "Araşorma kapsamında eie alı- nan 56 bin 779 icra dosyası, yurttaşlann ortalama 800 milyon ile 1.5 milyar lira arasında takip edildikleri sonucunu or- taya koydu. Vurttaşlann ortalama 800 miryonilel^miKararasmdakibirborç- tan takip edflmeleri, köylü ve esnann ekonomik yönden son derece güçsüz, maddibirikimi ofanayan,ekonomikdur- gunluk ve istikrar programı söz konusu olduğunda gerçekten iki yakasını bir araya getiremeyen bir konumda oklu- ğunun çok net işaretkür" diye konuştu. Enflasyonun çok büyük bir adaletsizlik olduğunun altını çİ2en Tanla, enflasyo- nun asla sorumlusu olmayan kesimle- rin, bir de enflasyonun üzerine gidilir- ken boğazuun sıkılmasının, on milyon- larca insammızı daha yoksul, güçsüz ve beklentisîz kıldığını j vurguladı. Tanla, ( "Halkuma 'yarım tâs çorba, ve- resiye si- mit" gerçeğine mahkûm eden sorun işjte budur" dedi. ; Tanla, "123 milyon hanenin (ailenin) bulunduğu ülkemi/de iki farklı Türki- yeyaşamaktadır. A veB sosvo-ekonomik grubunu oluşturan yüzde on beshk bir grup (9 mih on kişi)Avnıpa Biriiği stan- dartlannda yaşarken yukandaki tablo- ya göre yüzde seksen beşlik bir grubun da (11 milyon kişi) dünya açlık sınırian ahmdayaşadığı görülmektedir. Türk ai- klerüıin tüketûn harcanıalarr üzerine yapoğun bir değerlendirme, nüfusun üçte Udsinin, yani yaklaşık kırk mOyon insanunıznı ayda 254-480 milyon ile ge- çindiğjni ortaya koymaktadır. Aynca bu göstergeler yıflaritibanyia C, D veE sos- yo-ekonomîk gruplaruun aleyhine geliş- tiğini ve sürekli fakirleştiğini göstermek- tedir. Bu gerçek, toplumun ve ekonomi- nin aslaortadireksiz >ürümeyeceğini de açık biçimde göstermektedir" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear