25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtV İLYASOĞLU Acıyı neşeye doraışturen bestecı SabahaOin Kaknder 1919'da Yugos- lav göcmenı bır aılenın çocuğu olarak Eyüpsultan'da dünyaya gelmış. Her- halde aılekütügüne bağlı kalmak ama- cıyla nüilıs kâğıdındakı dogum yeri Kosova ciarak belırtılmış. Hanı ba- zen bir roman okursunuz da, yazar amma daabartmış dersınız. İşte böy- lesi inanıımaz bır yazgısı var bu bes- tecımızın. Babası Jandarma Yüzbaşısı Salih Bey, Binncı Dünya Savaşı'nda şehıt düşmüş. Sabahattın üç yaşında iken ya- nında yetıştığı büyükanne de ölünce evdeki aşçı Habeş Hayriye Hanım ta- rafından Yenıkov dekı "Kalender Ye- tinıler ¥nrdu"na yerleştinlmış. O za- manki adıyla Darüleytam. Ne araya- nı, ne soranı, ne çıkacak bir evı var- mış. Ynrttakiler ona sahıp çıkmışlar, hatta soyadı yasası çtktığında, sen o kadar buraya aıtsın kı, soyadın da "Ka- leader" olsun demişler. 14 yaşianna geldiğinde Kayseri Şehir Yatı Oku- lu'na gönderilmış. (O zamanlaröksüz yurtlan arasında bu tür bir değiştırim varmış.) Bu çevrede. yaz tatilinde Ta- las Amerikan Kolejı'ndekı Amenka- lı müzık öğretmenlennın kurslannı dınleme fırsatını bulmuş. Müzık onu bu kimsesiz ortamından alıp bir baş- ka dûnyaya götüren araç olmuş. Ara sıra bu Amerikan okulunun müzıkli müsamerelerinde bile rol almış. Sonra bir gün, üç arkadaş Kaysen 'de- 'eksen bir yaşındaki Sabahattin Kalender bir opera bestelemiş: 'Cem Sultan'. Libretto, Osman Güngör Feyzioğlu'na ait. Ankara Devlet Operası, sponsor bulunduğu takdirde 2001 mevsıminın ilk yansında bu operayı programına almaya hazır. Mehmet Ergüven rejiyi, Nezih Seçkin ise orkestra şefliğini üstlenecek. ki okuldan kaçıp yürüyerek Anka- ra'nın yolunu tutmuşlar. Pabuçlan par- çalanmış, aç, susuz, çulsuz bir halde sürüklenerek Ankara'ya varmışlar bir gece yansı. Rastladıklan semtbekçi- sı bunlann halıne acımış; alıp evine gö- türmûş, yedirmiş, yatırmış ve her bi- rini birişe yerleştirmış. Kalender'i de birdöşemecinin yanına. RastlanUya ba- kın ki, döşemeci de o sırada Musıkı Muallim Mektebi'nin koltuklannı onarmaktaymış. Ustasuun yarunda bu okula adım atan Kalender' in akh ba- şından gıtmış. Ilk bulduğu pıyanoyu tıngırdatmaya kalkışmış ve "Bozarsm onu, çek efini". şeklınde azar ışitmiş. Ertesı gün yıne kaçamak bir başka pi- yanoyu çalmaya başlamış. Oradan ge- Dinletilerde alkışlama hastalığı Bir bölümden diğerine geçiş sırasında izleyicilerin alkışı sanatçılan tedirgin ediyor ÖNDER KÜTAHYALI tZMİR - Geçenlerde. sev- gili Numan Pekdemir'den te- lefon aldım. Antalya Devlet Senfonı Orkestrası'nın TRT 2'de banttan yayımlanacak olan "Bahar Konseri"nı ha- ber veriyordu. Anımsanaca- ğı gibi Pekdemır. Izmır'deki görevJerine ek olarak anılan orkesfranın müdûrlüğünü de üstlenmıştır. Gende bıraktığımız sanat mevsirrunde, bu orkestranın şef İnci Ozdil yönetımınde verdığı "Akses'i Anma Kon- seri"nı dınlemış, hem şefı hem de orkestrayı çok be- ğenmışnm. Pekdemır'in tele- fonu üzenne televızyona koş- tum ve devlet sanatçısı Prof. Gürer Aykal yönetımındekı dinletiyı ızlemeye başladım tlk olarak Verda Erman, L. Van Beethoven ın Op. 19 sı bemol majör 2. Pıyano Konçertosu'nu çaldı; herke- se gurur vermesi gereken çok sevimli. çok etkıli ve kusur- suz bir yorumdu. Sanatçı, müzikçıliğırun üstün yönle- rini en inandmcı ve en içten- likli yaklaşımJaria ortaya koy- du; ancak pıyanonun ınce ses bölgesındekı Fa//' notası, mandolin gibi tmlıyordu; ya tellerden bm kopmuştu, ya da çekicin keçesı aşınmıştı. Ay- nı oktavda birkaç tane de akortsuz ses vardı. Her sanat kurumunda bır pıyano akort ve onanm uzmanının bulun- ması gerek. Beethoven Konçertosu'- nun ardından. Albinoni'nın Adagıo'su. Johann Strauss'un "Yarasa" operetı uvertürü, "Imparator" ve "MaviTuna" valslen çaündı. Orkestra. ku- ruluşunu izleyen bu ilk dın- leti mevsimı ıçuıde epey ıler- lemiş ve bütünleşmış. Genç sanatçılar, Aykal'm ortaya koyduğu titiz yorumun ge- rektirdiği her şeyi yaptılar. Tempo esneklıği, vurgular gibi anlatım özelliklen ve konçerto eşliği doyurucuy- du. Kadrosunun en kısa za- • TRT 2'de banttan yayınlanan 'Bahar Konseri'nde piyanist Verda Erman çok etkili ve kusursuz bir yorum sundu. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'ndaki genç sanatçılar şef Gürer Aykal'ın ortaya koyduğu titiz yorumun gerektirdiği her şeyi yaptılar. Tempo esnekliği, ve konçerto eşliği doyurucuydu. manda tamamlanmasını ve sevgılı orkestramızın. önü- müzdeki yıllarda çok daha başanlı dinletiler vermesinı dilerim. tzlediğim dinleti, son yıl- larda ortaya çıkan, 14. Ulus- lararası Izmir Festıvali'nde ise doruklaşan bir tedirginli- ği anımsatıyordu. Verda Ha- nım konçertonun bınnci bö- lümünü bitmnce salondan coşkulu bir alkış yükseldi ve kısa zamanda kesildı. Sanat- çı. ıkıncı bölümü. Fınal'dekı Rondonun ana temasına çok müzıksel bıryaklaşımla bağ- ladığı ıçın burada fazla bek- leme olmadı. Sonraki parça- lar ise bölümlere aynlmadı- ğından alkış açısından sorun çıkmadı. Bır dinletide beğenmenın alkışlarla ortaya konması. sa- natçüann beklediği en bü- yük ödüldür; ama orkestranın sustuğu her yerde alkışlamak. sanatçılara ezıyet gibi gele- bilir. Tıpkı caz ve hafıf mü- zik dinletilennde olduğu gi- bi her bitimin alkışlanması, bizim müzik yaşantımızı sa- ran bır hastalık gıbıdir. Par- ça içindeki küçük bir soluk alış sırasında alkışa yeltenen- ler bıle var. Festivalin Efes Büyük Tiyatro'da verilen dın- letilenne yabancı turistler de katıldığından, aynı hastalığı onlarda da gördük. Peki ne za- man alkışlamalı? Kesintisiz olarak çalınan her parça, bitriğinde alkışla- nır; ancak senfonıler ve kon- çertolar, çok bölümlü yapıt- lardır. Bölümler arasında ton ve tempo aynmı ya da birli- ği vardır. Her bölüm bağım- sız gibi görünse de içerik ve estetik yönden bütünün par- çasıdır. Içeriğin tamamlan- ması ıçin bunlann sırayla ça- hnması gerekır. Bır bölümden öbürüne geçış sırasında dın- leyicilerden gelecek alkış. beğenmenın belirtılmesın- den daha çok genel havanın bozulması, sanatçılann tedır- gın edilmesı anlamını taşı- yacaktır. En ıyisi. dağıtılan programlara bakıp çalınacak olan konçertonun ya da sen- foninin kaç bölümden oluş- tuğunu ıncelemek ve yapıtın bitimını sabırla beklemektır. Öte yandan bir baleden çı- kanlmış ya da doğrudan doğ- ruya dınietı amacıyla yazıl- mış süitlerin bölümleri ara- sında da alkışlanmamalıdır. Aynca Saygun un "Yunus Emre" oratoryosu gıbı koro. orkestra ve solocular ıçın ya- zılan dinsel ve din dışı ya- pıtlarda da bitime dek beklen- melıdir. Buna karşılık son festivalde Efes Tiyatrosu'nda seslendirilen Mendetssohn un "Paulus" oratoryosundakı bütün bölümler coşkuyla al- kışlanarak genel hava bozul- muştu. Bilindiğı gibi aralarda al- kışlama olgusu. sadece ope- ra ve bale temsıllennde var- dır. Bunlarda. beğenilen bir aryanın ya da bir parçanın alkış alması sanatçılann da beklentısıdır. Hemen belırteyım; yersız alkış konusunda yazdıkla- nm, IZDSO'nun haftalık dın- letilennı izleyen müziksever- ler açısından geçerli değil- dır. Onlar. bu konuda titiz- dirler. Pekı kimler zamansız alkışlıyor? Heves kıncı ol- mamak ıçuı soruyu yanıtsız bırakıyonım. Ashnda biricik amacımız ve çabamız. bır dınletı salonunu elden geldi- ğince çok sayıda dinleyıciy- le doldurmak. böylece yenı müzıkseverler kazanmaktır. çen öğretmenlerden biri yeteneğini anlamış. Onu sınava sokmuş ve böy- lece okula öğrencı olarak alınmış. Yine rastlantıya bakın ki, bu kim- sesiz müzik yolcusu daha Musıkı Mu- allim'in ilk yıllannda, o dönemde Tür- kıye'de bulunan Dimitri Şostakoviç ve Paul Hindemitif in dikkatini çekmiş. Her ıkisı de ayn ayn onun ilk kompo- zisyonlanna öğütler vermişler. 1939 yılında Ankara Devlet Konservatuva- n'na girerek Ferid Alnar ın öğrenci- si olmuş. 1943 yılında bu kuruluşun kompozısyon, orkestra şefliği ve pı- yano bölümlerinden mezun olmuş ve hemen kontrpuan ve çalgı bilgısi öğ- retmenlığine başlamış. 1948 yılında Devlet Yanşma Sına- vı'nı kazanmış. Bu kez kaçarak değil, alnının akıyla bir başka kentin, Pa- ris'in yolunu tutmuş. Paris Konserva- tuvan'nda çağuı öncülennden Art- hur Honegger ve Darius MDhaud gi- bi ünlü bestecılerle çalışmak ona ye- nı ufuklar açmış. Dört yıllık Paris ya- şantısının ardından yurda dönmüş. Artık onu okutan devletinin hizmeti- ne girerek kendini yıllar boyu yeni öğrenciler yetiştirmeye adamış. Bu kez Ankara Devlet Konservatuvan 'na pıyano eşlikçısı ve orkestra yönetıci- si olarak atanmış; 1955'ten sonra ope- ra orkestrasırun şefı olmuş, 1962'de operanın genel müzik direktörlügüne getirihniş. Uzun hizmet yıllanndan sonra 1974'te emekli olarak ailesiyle birlikte Hollanda'nın Lahey kentıne yerleşmış. Önce Kalender'in Hollan- da büyükelçilığinde calışan eşı Götmn- ser Hanım bu ülkeye çevirmen olarak gitmiş. Ardından kızı ve oğluyla bir- likte Sabahaddin Bey de yerleşmiş. Böylece 26 yıldır Hollanda'da yaşar olmuş ailesiyle. Hiciv dolu besteler Bestelennde "Inaklar", tar" gıbı nüktelı başlıklar kadar, hiciv dolu, kolay anlaşılır, melodik bir mü- zik dili kullanmıştır. Ona sorarsanız çocukluğu ve gençliği öylesine hü- zünlü ve yalnız geçmıştır kı, bu kara- basanı müzığı ıle tersme çevırmışör. lyimserdir, gülectir, eğlencelidir yaz- dıklan. Müzik dünyası ona yoksul co- cukluğunu unutturmuş, iç dünyasını zenginleştirmıştir. Bestelennde halk danslannın neşesıni kullanır, türkü- lenn canlı ritimlerinı ışler. 1970'te tamamladığı Köy Oyabuı başukh çahşmasıyla TRT Ödülü'nü ka- zanmıştır. Hollanda Kraliçesı'nin tah- ta çıkması nedeniyle Türk Büyükel- çılıği kendısıne bir senfonik yapıt ıs- marlamış. Kalender de "Sayguı Hol- lflndata"yı bestelemiştir. Bu senfonik çalışma, Hollanda'nm çeşitli kentle- nnde seslendirilmıştir. Kalender'in Nasreddin Hoca, Deii Dumrui, Kara- göz gıbı operalan; Ateş ve Inanç adlı bir oratoryosu, birçok orkestra yapı- tı, yaylı çalgılar için üçül ve dördül- leri, şarkılan, çocuklar için koro ça- lışmalan, piyano ve keman yapıtlan vardır. Cem Sultan Operası Şimdılerde bu gözden ırak, gönül- den ırak, seksen bir yaşındaki beste- cinuz bir opera bestelemiş: *Cem Sut tan". Libretto. Osman Güngör Feyzi- oğlu'na aıt. Ankara Devlet Operası, sponsor bulunduğu takdirde 2001 mevsiminin ilk yansında bu operayı programına almaya hazır. Mehmet Ergüveıı rejiyı üstlenecek, Nezih Seç- kin de orkestra şefliğini. Daha önce de üç opera deneyimi yapmış, Hollanda'daki yaşamı boyun- ca ızlediğı müzık etkınlikleriyle bes- lenmiş ve olgunlaşmış bu bestecimi- zin operasına umanz bir ya da birkaç sponsor bulunur. 80 kişiye yakın or- kestrası, geniş bir korosu, danslan ıle Cem Sultan'm acıklı öyküsünü anlat- mış. Öykü ne denlı acıklı olursa olsun, mutlaka yine kendine özgü güleç an- latımıyla bu yapıtını da renklendir- mıştir Sabahattin Kalender. Umanz önümüzdeki yıl Ankara'nın en çok ses getiren etkinliği olur. Ardından da yurtdışındakı sahnelere taşınu*. evini(a boun.edu.tr Kirov Balesi'nden farklı bir Fokine yorumu 'Şehrazad'da özellikle kostümler ve ışık düzenJemesi ilgi çeldyor. KüMr Servisi - Kirov BalesL Mikha- ü Fokine'nın 1909-1911 yıllan arasında Serge Düghilev'in devrımcı Baliet Rus- ses'i ıçın yazdığı dört balesini geçen günlerde Londra'da sahneledi. Kirov Balesi ilk gecesınde 100. yaş- gününü kutlayan Ingiltere Kraliçesi 'ni de ağırladı. Fakat. Fokine'nin bu dörtlü ba- lesini ilk olarak 1912'de Londra'da, 12 yaşındayken ızlemış olan Kraliçe ise bu sefer oldukça farklı bır yorumla karşı- laştı. Çünkü Kirov Balesi, Fokine'nin koreografısıne sadık kalmalanna ve folk- lonk birçok özelliği korumalanna kar- şın. özellikle sahne düzenlemesını 19. yüzyıl görüntüsünden çıkanp modern bir hale getırmiş. En çok dikkat çeken değişiklik Stra- vinsky'nın 'Petrushka' balesi ıçin yaz- dığı besteye eklenen ritimli melodiler ve trompet sesi. Bir dığen ise 'LeSpect- re de la Rose' adlı balede, 1912'de Ni- jinski \e Karsavina'nın oynadığı düet bölümünde, sert bakışlı âşığın yerini ka- fasında güllü tacı ve pembe taytı ile Igor Kulb'un alması. Fokme repertuvannın en çok beğeni- len balelennden Polovtsian Dances ve Şehrazad'da özellikJe kostümler ve ışık düzenlemesı ilgi çekiyor. Rinmsky-Kor- sakovun yazıp bestelediği bu ıki bale- de, ateşlı sultanlar, sürekli dönüp duran odalıklar, rengârenk giyınmiş köleler ve özgürce, büyük bir tutku ile sahnede bir- leşen âşık çiftlen izlerken insan hem klasik bir bale gösterisi hem de modern bir dans tiyatrosundayrmş duygusuna kapılıyor. Özellikle Altynai Asylmura- tova'nm sultanın katlettığı bir kölenın elınden tuttuğu, sultan ve kendisi arasın- da yaşanan gerilimin müziğin etkisiyle doruğa ulaştığı sahnede, ızleyıciler de kendılerını tutumayıp ayağa fıruyor. Her ne kadar yeni modern bir yonım ve farklı bir bale ile izleyici karşısına çık- sa da Kirov Balesi 19. yüzyılm asilliği- ni, tutkusunu, kahramanlığını ve zevki- ni izleyıcinin içine işlemeyi basanyor. Cartos Santana yeni albüm için hazrftMapa başladı • KüHür Servisi - Carlos Santana, 20 milyon satan Supernatural'dan sonra yenı albüm hazırlıklanna başladı. Şimdıden Sting ve Prince'den birlikte çalışmak ıçin teklif aldığuıı beluten başanlı gıtarist bu albümde daha çok Aretha Franklin, Whiftıey Houston, Patty Labelle gibi bayan yorumcularla çalışmak ıstediğıni belırrti. Aynca, Santana, Latin Grammy Ödülleri'nde Latin müziğinın ustası Tito Puente ıçin bir tnbüt sunacak. Ali Poyrazoğkı Boğaziçi (Myersitesi'nde • Kültür Servisi - Ali Poyrazoğlu, tek kişilik ınteraktıf güldürü 'Gölgede Muhabbet'i 24 Ağustos günü, Boğaziçi Üniversıtesı Mezunlan Derneği'run (BÜMED) Burç açık hava tesıslennde sahneleyecek. Yaklaşık 1000 kışılik ızleyıcı kapasıtesıne sahıp Burç Açıkhava Tiyatrosu'nda yer alacak gösteriden elde edılecek gelır, Boğaziçi Üniversıtesı'nde okuyan öğrencılere burs olarak dağıtılacak. BÜMED tarafından her ay farklı bir tiyatro veya müzık ziyafetinin sunulduğu organizasyonlarda daha önce de Cem Yılmaz, Mazhar-Fuat-Özkan, Grup Gündoğarken, Sertap Erener gibi ünlüler sahne almıştı. Keviı Williamson'tlan yeni bir korfcu Mkâyesi • Kûltûr Servisi - 'Scream' ve 'I know what you did last summer' filmlerinin yazan Kevın Wilhamson, yeni bir korku hikâyesiyle geri dönüyor. Miramax Dimensıon Füms tarafından yapuncılığı üstlenılecek olan ve New York'ta geçen filmde, sen cinayetler işleyen bır katılin hikâyesı anlatılıyor. Willıamson, çekımlen yakında yapılacak fılmın senaryosundakı son değişiklikleri kaleme almakla meşgul. Garbage, uçüncu annımmu tamamlamaya çalışıyor • Kültür Servisi - Ingıliz pop grubu 'Garbage' şu sıralar üçüncü albümleri için çalışmalara başladı. Grubun solisti Shırley Manson'ın yaptığı ' "^ açıklamaya göre albümun dokuz şarkısı hazırlandı. Grubun yapımcısı, Ninana ve Smashing Pumpkms gibi ünlü gruplann da prodüktörlüğünü üstlenen Butch Vig, Garbage'ın yenı albümü için promosyon çahşmalanna başladığını belirtirken grubun fnternet sıtesuıde (wvv'\v.garbage.com) hayranlanna genış bilgi verdiklennı ve bu üçüncü albümün ısmı için onlann da fıkirlerinin alınacağını söyledi. Eski metalciler bir arada • Kültür Servisi- Iron Maıden. QueenSryche ve Judas Priest'ın eski solıstı Rob Halford'dan oluşan metal üçlüsü Toronto'da ortak turnelerinin ilk konserini verdi. Amerika'ya geçmeden önce Kanada'da kapalı gışe konserler verecek olan üçlü böylece yeniden metal müziği canlandırmaya çalışacak. Konserler sırasında Judas Pnest hayranlan Rob Halford'un son çalışmasını da ızleme firsaünı bulacak. Halford, Fight and Two'yla olan müzikal deneyıminden sonra yeni grubuyla birlikte yaptığı Resurrection' adlı albümün, geçen sekız sene boyunca pıyasaya çıkan ilk gerçek metal albümü olacağını belirtiyor. Sting'den Central Park'ta bedava konser • Kültür Servisi- Sting, 12Eylül'deNew York Central Park'ta bedava bir konser verecek. Amerika tumesi 'Brand New Day'e son noktayı koymak amacıyla yapılan konsere güvenlik nedeniyle 25 binden fazla izleyici alınmayacak. Konserin biletlerini ise 7 Eylül'de gerçekleşecek. MTV ödüllennden sonra Stnıg kendı elleriyle dağıtacak. j Birgrde restorasyon sürüyor • ÖDEMİŞ(AA)- Izmır'in Ödemış ilçesıne bağlı tarihı Birgı beldesınde bulunan yapılarda, her yıl yaz aylannda Mimar Sinan Ünıversıtesi (MSÜ) tarafından yürütülen restorasyonun 3. yıh çalışmalan başladı. MSÜ'den gelen 45 öğrenci ve 6 öğretim elemaru, Birgi'deki yapılann korunarak geleceğe aktanhnası için restorasyon yapıyor. Birgi, Osmanlı dönemınden günümüze » dek kalmış vakıf binaları, hamamlar, camıler ve evler bakımından çok zengin bir bölge. Mimarlık eğıtnnı alanlar için ise açık laboratuvar nıteliğinde. BUGÜN • CEMtL TOPUZLU AÇIKHAVA TtYATROSU nda 'Geleneksel Açıkhava > Konserleri' kapsamında saat 21.00'de Goran Bregoviç, büyük orkestra ve koro eşliğınde bir konser verecek. (481 63 00) , i • BAHÇEŞEHtR AMFtTEATRE da 'Yaz ' Şenliği' kapsamında saat 21. 30'da 'The Beach' adlı fılm izlenebüir. (669 4138) ' •>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear