24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15AĞUSTOS20O0SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER LatinAmerika, gevşek tütün kontmlyasalan yüziinden sigara devlerinin serbest oyun alattı Değişmeyen dumcmlı senaryo 3. Diinyadaki Sigara Tuzağı O E M I R U N San Francisco Tütün Karşıtı Koahsyonu çalışanlanndan Ross Hammond'ın raporunda yer alan bilgiler, ABD'nin arka bahçesinde tütün şirketlennın cirit attığını göstenyor. Reklam yasağı olmayan ülkede, Meksikahlann beyni, televizyonun en çok izlendiği zaman dilimlerine konan Amerikan sigarası reklamlanyla yıkanıyor. Bu saatlerde ekran karşısına geçen Meksıkalılar, sigara ıçmeyi macera, çekicilik, asilik, seks ve Amerikan gönencı ile bağlantılandıran reklamlarda 'Mariboro düuyasına hoşgeldiniz' diyen sesı dınlemek durumunda kahyor. Arjantin'de hükümetin televızyon reklamlanna yönelik sıkı önlemler getirmesi, tütün sanayıinı daha zekice yaklaşımlar üretmeye zorladı. 1996 yıhnda Camel paketi resımli paketler ülkeyi boydan boya dolaştı. Arjantinlıler, poster, şort, bardak ve Harley-Davıdson motosıkletlen üzerinde reklamlarla karşılaştılar. Joe Camel ve 'Hard Pack' blues bandının reklamlannı taşıyan otobüsler ülkenin her yanındaydı. RekJamlar işe yanyordu. Meksika'da 1996 yılında yapılan bir araştırma, televiz} on izleyicilerinin en çok anımsadıklan 4. reklamın Mariboro olduğunu ortaya koyuyordu. Arjantin'deki kampanya süresince Camel satışlan yüzde 50 oranında arttı. Fakat bununla birlikte Dünya Saglık Örgütü venlenne göre, ABD • Guatemala, ABD dışında sigara şirketlerine dava açılan ilk ülke oldu. Davada, şirketler kamuoyunu sigaranın tehlikeleri konusunda yanlış bilgilendirmekle suçlandı ve sigaranuı yol açtığı hastalıklarm tedavi masrafı olarak hesaplanan 800 milyon dolann yaklaşık üç katı kadar tazminat istendi. Guatemala, büyük bır yerli nüfusa sahip olması nedeniyle Orta Amerika'nın en düşük sigara tiryakısı oranına sahıp ülkesi. 15 yaş ve üstü ıçın 1980-82 arasında yılda 640 olan kişi başına sigara tüketımi 1990- 92 arasmda 340'a geriledi. 1992 'den beri de tüketım oranı hemen hemen aynı düzeyde seyrediyor. 1989'da yapılan bir araştırmaya göre, kent merkezlerinde sigara ıçenlenn oram erkeklerde yüzde 38. kadınlarda ıse yüzde 18. Pazann yüzde 72'si Phılip Morris'in, yüzde 27'si de BAT'ın kontrolü altında. Guatemala, sıgaraya bağlı hastalıklara yol açtıklan için tütün şirketlerine karşı dava açılan ilk ülke oldu. Washington Bölge Mahkemesinde görülen davada, şirketler kamuouyunu sigaranın Tütün kontrol yasalannın son derece gevşek olduğu Latin Amerika * ülkelerinde, ABD'li sigara şirketleri rahatça at oynatıyor. Hiçbir şekilde tanıtım yasağının olmadığı Meksika'da televizyonun en çok izlendiği saatlerde yayına giren yabancı sigara reklamlan, tütün kullanımını ABD gönenciyle özdeşleştiriyor. Meksika'da 1970 ile 1990 arasında akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 220 oranında artması sadece kötü raslantı değil. Meksika'da 1970 ile 1990 arasında akciger kanserine baglı ölümler yüzde 220 oranında artmıştı. Latin Amenka genelinde tütün kullanımıyla ilgili hastahklar artmış ve bu tür rahatsızlıklardan her yıl 150 bın kışı kaybedihr hale gelmiştı. Eğer artış hızı aynı kalırsa 30 yıl içınde bu rakamın 1 mılyonu bulması bekleniyor. Ve sigara tıryakileri yüzünden yoksul ülkeler, sağlık harcamalan, venmlılik kaybı, yangınlar gibi nedenlerle milyarlarca dolar bedel ödemek zorunda kalıyorlar. Latin Amerika'da her yıl yanm milyar dolar kâr getiren tütün pıyasasının yüzde 60"ının hâkimi Ingıliz fırması Bntısh Amerikan Tobacco. Piyasanın geri kalanı da ABD kökenlı Phılip Mornsın kontrolünde. Üçüncü oyuncu yine Japon Tobacco tarafından geçen ay satın alınana kadar ABD kökenli RJR Nabısco ıdi. Son 20 yılda bu üç devin Latin Amenka ve dünya çapında özelleştirme vurgunlan, yurt aşın ortaklıklar kurarak, yenı fabnkalar ve dağıtım ağlan oluşturarak hızla büyüdü. Her üç dev şırketin de 50 ülkede, kendılenne ait ya da ortaklık paylan olan fabrikalan var. Üstelik bu şirketler ABD'de uzun süre önce yasaklanan pazarlama ve reklamcılık teknikleri kullanabılıyorlar. Şirketler 'serbest ticarrt' maskesi altında, kamu sağlığı ile ılgılı yasalan değıştırmek ya da atlatabılmek ıçın ekonomık ve politik baskı uyguluyorlar Sigara karşıtı eylemcılenn ıddıalanna göre, hükümetlerin pazarda ağır kısıtlamalar getırdığı dunımlarda, çokuluslu şirketler kaçakçılık yoluna da başvurabiliyorlar. Çünkü yaprak tütün piyasasının hâkimi de Amerikan firmalan ve Washıngton, Latin Amerika pazannı kontrol altına almak konusunda ısrarlı. lük tazmjnat davası MıEKSÎKA, REKLAM SERBESTÎSİÎLEDEVLEREATI$ALAN1SAĞLADI UcıcisgiidUuunmaddeveptmr Temmuz 1997'de, Philip Morris ve British American Tobacco (BAT) Meksika'nın iki sigara şirketinin kontrolünü toplam 2.1 milyar dolar hisse bedel ödeyerek satın aldılar. Her iki fîrma, hükümet 1980'lerde bazı sınırlamalarla onlan dışan atıncaya kadar gayet memnundular. Meksika'da Phılip Morris ve BAT, ucuz işgücü ve tütün temin etmekten, ABD şirketlerine uygulanan imtiyazlar ve dünyanın en büyük 15. pazannda iş yapmaktan hoşnuttular. Meksika'da erkeklerin yüzde 39'u kadınlann da yüzde 19'u yılda 60 milyar I sigara tüketiyor. Meksika'nın tütün kontrol yasalan oldukça gevşek. Sigara paketlerinin üzerindeki tek uyan, 'Bu ürün sağbğmıza zarar verebBir' yazısı. Küçüklere satış konusunda hiçbir sınırlama yok ve televizyon reklamlannın en çok ızlenen saatlerde gösterilmesine izin veriliyor. 1980'lerin sonunda şirketler sigaradaki vergi kesintilerini indirme yönünde başanlı bir baskı uyguladüar. Amerikan tütün şirketleri ABD'deki yasal sınırlamalan ve kamuoyu tepkisini aşabilmek ve ihracat hacimlenni gehştirmek satış yılda 300 mityar dolar kâr yılda 20 milyar dolar için Meksikalı şirketlerle birleşme yoluna da gidiyor. YıneNAFFAsiIahı Philip Morris and BAT'm yeni hedef kitlesi ise Meksikalı çocuklar.Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'mn (NAFTA) uygulanmaya başlanmasıyla ABD'nin tarifeleri düşürmesı Meksika'dan ABD'ye yönelik ihracatı da arttırdı. ABD'de vergiler yükseltilirse Meksika'dan getirilen sigaralann derhal karaborsaya sürülmeye hazır olduğuna dikkat çekiliyor. Dünya sigara pazarı tehlikeleri konusunda yanlış bilgilendirmekle suçlandı ve sigaranın yol açtığı hastalıklarm tedavi masrafı olarak hesaplanan 800 milyon dolann yaklaşık üç katı kadar tazminat ıstendı. Buna karşın Guatemala hükümetı hiç bir zaman sigaraya karşı propaganda yürütmedi. Ülkede kapalı salonlarda ve kamu bınalannda sigara içılmesı. 18 yaşından küçüklere sigara satılması ve reklam serbest. Paketler üzerindeki sağlık uyansı yerli dılinde yazılmıyor 00* 1997 yılı pazar paylan 0 Japon Tobacco RJReynolds'ı satın aldıktan sonra British American Tobacco şlrketinln özel olaraK DNA bitki teknolojfsiyle gelistirdiği çılgın tütün' Brezllyada üretiliyor Daha fazlıı nikotin, daha fazla para1975 ve 1997 arasında yaprak tütün ihracatı ikiye katlanarak Brezilya'yı dünyanın en büyük ihracatçısı konu- muna getirdi. Ancak sektörde yaban- cı tüccarlar ağırlıktaydı: Ülkedeki tü- tün tüccarlanmn yaklaşık yansının ABD kökenli iki büyük tütün tüccan olan Universal ya da Dimon'la sözleş- mesi var. Sözleşmelerin geri kalanının çoğu da BAT'ın şubesi olan Souza Cruz adlı şirketle. Üretici olan çiftçi ailelerinin 1980'le- rin sonunda yaptığı bır grevden son- ra tüccarlar fıyaüan sabMeyerek ve ürü- nünü başkalanna satan çiftçileri ceza- landırdı. Çiftçilerden düşük fiyatlar- la ürün alma olanağı ve hükümetin uyguladığı teşvikler, tütün işıni çok kâr- lı hale getırdiği için üretim günden güne artıyor. Ülkede tütün üretimı için her yıl binlerce hektar orman alanı ta- H r> ( • Güney Brezilya'daki çiftçiler, 10 yılı aşkın süredir daha hızlı büyüyen ve daha fazla nikotin içeren ürünler elde etmek için tütün bitkisine genetik olarak müdahale ediyorlar. BAT, Brovvn ve Wiliamson harmanı için bir süredir Kaliforniya'da DNA Bitki Teknolojisi adlı bir firmayla genetik çalışmalar yürütüyor. 'Çııg ı n tütün' adıyla bilinen geliştirilmiş tütün daha fazla ' ~f\ nikotin içeriyor ve çiftçilerde çeşitli hastalıklara yol açıyor. lan edilıyor. Endüstride ABD'de kul- lanımı yasak olan toksık pestisidler kullanılıyor. Tütün çiftçilerinin yan- ya yakını bu pestisıdin kullanımına bağlı baş ağnsı, sinır knzı ve benzeri hastalıklarla yaşıyor. Genetik müdahale Güney Brezilya'daki çiftçiler 10 yı- lı aşkın süredir daha hızlı büyüyen ve daha fazla nikotin içeren ürünler elde etmek ıçın tütün bıtkısıne genetik ola- rak müdahale edıyor. BAT Brovvn ve Wilıamson harmanı için bir süredır Kaliforniya'da DNA Bitki Teknoloji- si adlı bir firmayla genetik çalışmalar yürütüyor. 'Çılgm tütün' adıyla bilinen geliştirilmiş tütün daha fazla nikotin içenyor ve çıftçilenn başmın dönme- sine yol açıyor. 1990-94 yıllan arasın- da Souza Cruz ABD'ye bu türden ton- larca tütün taşıdı ve Pall Mall, Lucky Strike sigaralarında kullandı. Ameri- kan Adalet Mahkemesi, Brown and Williamson ve DNA hakkında yurda yasadışı yollardan tohum getırdığı için birsuçdosyasıhazırladı.Ocak 1998'de. DNA hafıf kabahatlı bulundu ve Brovvn and Wıllıamson'ın nikotin düzeyini değiştirme yönündeki çalışmalan ko- nusunda bir soruşturmaya yardımcı olmayı kabul etti. Üretimde patlama yaşandı Yaprak tütün ıhracatındaki gelişme- lerle, 1981 ile 1996 arasında sıgara ih- racatı yüzde 1000 arttı ve Brezilya'yı dünya sıralamasmda 10. sıraya taşıdı. Brezilya'da yetışkınlerin yaklaşık yüz- de 30'u sigara kullanıcısı. BAT'uı şu- besı Souza Cruz yerel sigara pazannın yüzde 84'ünü kontrol edıyor. Geri ka- lanı da Philip Morris'in elinde. Brezilya, Latin Amerika'nın diğer ülkelerine oranla görece daha sıkı tü- tün kontrol yasalanna sahip. 1996'da çıkanlan bir yasa akşam 9.00'dan ön- ce televizyonda sigara reklamlannı ve bu reklamlarda sigara içmenın rahat- lama. seks veya sporla bağlantılandı- nlmasını yasakladı. Kapalı alanlarda ve toplu taşıma araçlannda sigara iç- mek yasak. Brezilya aynı zamanda si- garanın 'promosyon' olarak dağıtımı- nı ve çocuklara satılmasını da yasak- hyor. Bütün reklamlarda, paketlerin üzennde ve saöş yerlerinde sağlık uya- nlannın bulunması şart BİTTİ DUZYAZI ORHAN BtRGtT Komşunun Şahinleri... Yunan Devlet Radyosu "ERA"n\n genel müdürü Yannis Cannatekos, bir ay önce görevinden alın- mış. Komşumuzda da devlet radyo ve televizyon ku- rumundaki atamalar ve görevden alınmalar, bizım TRT'de olduğu gibi kuruluşun yönetim kurulu kara- nnadayandınlıyor. ERA, Yunan Radyo Televizyon Ku- rumu ERT'nın bir bölümü. Genel müdürlüğünü ya- pan Yannis, deneyimli bır gazeteci ve görevine bağ- lı bir kişi olarak biliniyor. Görevinden alınışının üstünden geçen zaman di- limi içinde kendisine açık bir suçlama da yöneltil- meyen Yannis'in Türkiye ve Türklerle gerçekten ya- kınlaşma yanlısı oluşunun ERT Yönetim Kurulu'nu etkileyip etkilemediği de Atina'da sorgulanıyor. Bundan bır yıl önce, körfez depremını ızleyen gün- lerde Türk ve Yunan halklan arasında başlayan ya- kınlaşma eylemlen içınde, Yannis'in etkın ve önem- li bır rolü olduğunu bilenler, bu sorgulanmada, ERA'nin eski genel müdürunun yanında oluyorlar. ; Türkiye'de Basın Konseyi'nin girişımı ile başlayan ve Yunanistan'da aralannda Yannis'in de yer aldığf üçer kişilik bir gazeteci temas grubunun öncülüğün^ de gelişen ikili ilişkiler, tıpkı karşılıklı yerel yöneticı ziyaretleri, öteki sivil toplum girişimleri ve konserler gibi; buzlann eritilmesi, dahası iki ülke basın-yayın organlannın birbirine güven aşılaması görüşlerinin kök salmasını amaçlıyor. O kök salışlann, elbette asıl sözün sahibi hükü-1 metlen de etkilemesı bekleniyor. Ama Atina'dan edinilen iztenımter, sadece Yanrtis'ir) somut bir suçlama gösterilmeden görevinden alını-! şı ile de sınırlı değil. Bu ülkedeki aşın mıllıyetçi pc-i litikacılann, Dışışleri Bakanı Papandreu'yu da gıde- rek etkisız bir konuma getırerek ıstıfaya zorlamak ya da hükümet içınde bır başka görevı ustlenmek ıçın ellerinden gelenı yaptıkları anlaşılıyor. Danışmanla- n dağıtılmış Dışışleri Bakanı'na "Hanı ne oldu Ege ve Kıbns sorunlan" bıçimınde sorular yöneltılıyor ve şahintenn organlannda Türkiye'ye yönelik hücum- lar dozunu arttırıyor. Öte yandan, Ege'dekı ada ve adacıklarda da hız-i lı bir siiahlanmanın başladığını bildiren gözlemler Ankara'da rahatsızlık yaratıyor. Bulamaç, Eşek, Ke^ çi, Kalolimnoz, Nergısçik ve Fomoz gıbı adacıklar-ı da helikopter pistleri, nhtım, ıskele ve telekomüni- kasyon tesıslen yapan "komşu"vnuz, Kıbns Rum yönetimıne de aynı yöndekı gırişimler ıçın cesaret aşılıyor. Güney Kıbnslı herhangı bınsı, adadakı Türk kom- şu ile barış içinde iki ayn toplum olarak yaşamaya yanaşmak yerine, eskı hegemonyanın devam ede- ceğıne inandınlıyor. Belkı de o ınancın etkisıyle, mesela geçen nısan ayının sonunda Kahıre'de toplanan Dunya Basın Konseylen Bıriığfntn (WAPC) yürutme kuruluna üye- lik için başvuran Kuzey Kıbns Turk Basın Konseyi temsilcilerinın ısteklennın gen çevrilmesi için Kıbns Rum Gazetecıter Cemıyeti adına yapılan gırişımle- rin geri çevnlmesı, Kıbns Rum hükümetıni, tehdıt ve şantaj yöntemine yönelmekten alıkoymuyor. 6-7-8 Eylül günlerinde Dünya Basın Konseyten Bir- liği'nin Kuzey Kıbns'ta duzenledıği birtoplantı, Rum Dışışleri Bakanlığı Musteşarı Michalis Artalides'in WAPC Başkanı Hındıstanlı Savvant'a protesto mek- tubu göndererek "Toprağı olmayan, devletı bulun- mayan biryerde yapacağınız toplantı, yasadışı bir eylem olur" diyen hezeyanlan ile akim bırakılmak is- teniliyor! Savvant bu tehditler karşısında bocalayınca, ör- gütün genel sekreterı Gunnasingam devreye giri- yor ve aynı zamanda WAPC Başkan Yardımcılığı gö- revini de üstlenen Türk Basın Konseyi Başkanı Ok- tay Ekşi'nın "Belırlenen tanhlerde toplantımız KKTC'deyapılacaktır" göruşü, üye konseylere bil- diriliyor. Kıbnslı Türk gazetecilerin kendi meslek örgütle- rini bile kurmasına "yasak" koymak isteyen zihni- yet, iki toplumu kaynaştınr mı, aralanndaki çekişme- yi kavga haline mi sokar? Birkaç gün önce "Sabah" gazetesinde yayımla- nan küçük bir haberde, Kıbrıs'taki Pile kasabasın- da Türk asıllı bır balıkçıdan dukkânına balık aldığı için Rum polislerin bır soydaşlanna ceza verdiği an- latılıyordu. Sadece bu küçük haber bile, adadaki iki toplumun iki topraklı ve devleth bir konfederasyon çatısı altında yaşamasını isteyen Denktaş'ın tezini haklı çıkardığını göstermelidir. Zaten bana kalırsa, sadece son Cenevre görüş- meleri değil, başka birçok gelişme de bu yönde iler- liyor. Pile gibi öteden beri iki toplumun birarada ya- şamaya çalıştığı küçük bir köydeki Türk'ün ekmek parasına göz dıken zıhnryetın, adadaki narenciye drş- satımına koyduğu ambargo, yıne geçen hafta Av- rupa Mahkemesi'nın bır karan ile delindi. Ama bizim kamuoyumuzun bundan yeterince bil- gisi bile olmadı. Maraba Televoleci arkadaşlardan rica etsem; Kıbns'ta oturduğu söylenen Banu AJ- kan'ı ya da bir başka hanımı, o narenciye sandık* lannın başına geçirip iri greyfurtlara ellerini uzattıra- rak "azıcık ucundan versen" şarkısını söyledıklern- ni konu yapan bır klip düzenlemezler mi? Bu sayede. hiç değilse ktmı küçük ama olumlu geüş1 meterden bilgimiz olur. Faks:0212-677 07 62 E-mail: obirgrtfo e-kolaynet 6 ay yurtdısında gezdi ÖSS sanığmın sorgusu sürüyor tstanbul Haber Servi- sİ-Marmara Ünıversite- si (MÜ) llahıyat Fakül- tesi'nde geçen yıl Öğ- renci Seçme Sınavı (ÖSS) soru kitapçıkla- nnı çaldığı iddiasıyla gö- zaltına alınan thsan Örs'ün, Istanbul Asayış Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği "nde sorgusu sü- rüyor. Ihsan Örs "e bugün olay yerinde tatbikat yaptın- lacağını belırten emnı- yet yetkililen, soruştur- manın tamamlanması için knminal laboraru- vardan gelecek raporla- nn beklendığini söyle- dıler. thsan Örs'ün yaklaşık 6 ay Romanya'da kaldı- ğı, oradan da Afganıs- tan'a gitmek için Iran'a geçtiği, ancak parasız kalınca Türkiye'ye giriş yaptığı sırada Doğubeya- zıt sınır kapısında gözal- tına alındığı belirtildı. Örs 'ün, llahiyat Fakülte- si öğrencisi iken "daha iyi bir fakülteve girebil- mekiçin" soru kitapçık- lannı çaldığını söyledı- ğı ifade edildı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear