25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 5 AĞUSTOS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÇYDD'den 5 bin burs 1997 de 17 kişiyle başlayan karşılıksız bursların çoğunluğu önümüzdeki öğretim döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 'ndeki kız öğrencilere verilecek DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Destekleme Deraeği (ÇYDD), 1997 yılında 17 kişiyle başla- dıgı karşılıksız burs programını bu yıl için 5 bine çıkardı. Burslann çoğunluğu, Dogu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- si'ndekı kız öğrencılere verilecek. Dı- yarbakır Şube Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Ersay, amaçlaruun çağdaş ve ör- nek kadını yaygınlaşttrmak olduğunu belirtü. ÇYDD, 1997 yılında Siirt'in Pervari il- çesinde yılda 20 mılyon lira ve 17 öğren- ciyle başlathğı karşılıksız burs programı- nı önümüzdeki eğitim-öğretim dönemin- de 5 bin kişiye çıkardı. ÇYDD Genel Merkezi'nce birçok il valiliğiyle çocuk- lannı ilköğretimden sonra okula gönder- meyen aileler konusunda görüşmeler ya- pıldı. Bu arada burs için başvuru form- lannı dolduran kız öğrencilerin beürlen- mesi işlemi de son aşamasına geldi. Buna göre, ÇYDD burs programı için maddi destek sağlayan Turkcell'ın kat- kılanyla, Adıyaman'da 260, Ağn 'da 241, Ardahan'da 167, Bayburt'ta 20, Bat- man'da 200, Bingöl'de 240, Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde 20, Bitlis'te 180, De- nizli'nin Kaya ilçesinde 10, Diyarba- kır'da 460, Elazığ'da 300, Erzincan'da 256, Erzurum'da 460, Gümüşhane'de 150, Hakkâri'de 100, Iğdır'da 110, Ka- raman'm Ayrancı ilçesinde 20, Kars'ta 240, Malatya'da 360, Mardin'de 280, Muş'ta 200, Niğde'de 41, Siirt'te 220, Şırnak'ta 153, Tunceli'de 315 ve Van'da da 331 kız öğrenciye olmak üzere top- lam 4 bin 980 kişiye yılda 100 milyon li- ralık karşılıksız öğrenim bursu verecek Okullara kayıtlar başladı ANKARA(AA)-Dk ve ortaöğretim okul- larma kayıtlar başladı. Milli Eğithn Bakanlığı yetkiliferi, kayıt- lar sırasında, gönüllü bağışlar dışında ve- lilerden zorla bağış alınmayacağını bil- dirdiler. Kayıtlar, 8 Eylül'e kadar süre- cek. Bazı illerde kayıt tarihlen, valilikle- rin vereceği karara göre değişiklik göste- rebilecek. Kayıt şartlanna ilişkin bilgiler okullarda duvurulacak. Fen ve Anadoluli- seleri iie yabancı dil ağırhklı liseler için ayn kayıt tanhlen belirlendı. Bu liselere kayıt takvimi şöyle: Anadohı ve fen Msekri: Kesin kayıtlar: 21-25 Ağustos ön kayıt başvurulan: 28 Ağustos-1 Eylül Ön kayıt sonucu kesin kayıtlar: 5-8 Eylül Açık kontenjanJarm kapanlması: Okulun ogretime açıldıgı ilk haftanın sonis. günü- ve bu burslar lisenin bıtirilmesıne kadar devam edecek. Bu öğrencılenn aynca giyecek, kırtasıye, ayakkabı ve çanta ile bazı temel gereksinımlen de karşılana- cak. Proje, her geçen yıl artarak devam ettirilecek. Her yenı eğitim-öğretım yı- lında 1250 yeni kız öğrenciye daha burs verilmesi sağlanacak. ÇYDD Diyarbakır Şube Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Ersay, kız çocuk- lannın özellikle kırsal bölgelerde yalnız- ca temel eğıtımı almalannın, ılende mes- lek edinmelen için yeterlı olmadığına dikkat çektı. Kırsal alandaki aılelenn ço- cuklannı ekonomık yetersizlıkler nede- niyle ortaöğretime yönlendıremedıkle- ne kadar. Anadolu güzei sanatiar üseieri: Yetenek sınavı: 16-17-18 Ağustos Sınav sonuçlarının ılanı: 21 Ağustos Kesin kayıtlar: 28-31 Ağustos Yedek lısteden kesm kayıüar 4-8 Eylül Yabancı dil ağırüklı liseler: Ön kayıt başvurulan: 25-31 Ağustos Sıralaîna listesınin ilanı: 1 Eylül Kesin kayıdar: 4-6 Eylül îkinci bölüm kayıtlar: 8-9 Eyhıl Açık kontenjanlann kapatılması: Okulun ögretime açüdığı haftanın son mesai saati sonuna kadar. 2000-2001 eğitim-ögretım ydı 11 Eyhıl 2000'de başlayacak. 29 Ocak-9 Şubat 2001 tarihlen arasındayanyıl tatili yapıla- cak ve eğitim-öğretim yılı 15 Haziran 2001'desonaerecek. rini belirten Ersay, şöyle konuştu: "Aileler ekonomik durumlannın el vermemesi nedenrvie okutulacak çocuk- lan arasında erkek olanını tercih ediyor. Dolayısryla yasal zorunluluk olmasına karşın çocuklannı temel eğitime dahi göndermeyen ailelerin sayısuun çokhığu djkkat çekiyor. Hâlâ bölgede okuma-yaz- ma bilmeyen kadın oranı yüzde 18lerin özerinde görülmekte. Ancak bu rakamı okuma-yazma kurslan ve diplomalar üzerinden bulmoruz. Bu yüzdeyi bir di- lekçe veya bir kullanını kılavuzu ya da bir form oisun veya gazete okuma açısuıdan değerkodirdiğimizde, birçoğunun ger- çek anlamda okur-yazar oimadığmı da görüyoruz. Dolayısıyla diploma veya okur-yazar belgesi denildiğinde bunun gerçeği vansıtan bir veri olmadığını görü- yoruz. Işte bunlan dikkate akhğımızda, gerçek anlamda okuma-yazma bifcnle- rin oranı çok daha düşük kabul edflme- H." Kırsal alanlarda kız çocuklannın or- taöğretime göndenlmediğınde erken ev- lılık sorunuyla karşılaştıklanna dikkat çeken Ersay, bunun da sonucunun erken annehk olduğunu vurguladı. Erken an- neliğin bebek ve anne sağlığı için oluş- turduğu sorunlara dikkat çeken Ersay, şunları söyledı: "Eğitimsiz ve iş edinme yeteneklerinden yoksun bir annenin ve- ya kadının kendi iradesi dışında bir ev- Ktikkaranyla yaşamı yönlendirihyor. As- la bu insanlar ekonomik bağunsızlığına kavuşamıyor. Bu genç anneler, \asalar kendilerine tanıdığı halde erkek-kadm eşitiiğini de hem toplumda hem de aik- de kesinlikle yaşama geçiremiyorlar. Oy- sa proje ile hem ortaeğitimi tamamla- masma yöneiik destek verilmekle birtik- te. bu genç kızlanmız ve geleceğin anne- leri hem eğhimle donatünuş oluyor hem de aile planlaması. çocuk sağhğı, beslen- mesi konulannda derneğimizin yönlen- dirmesiyle bügi sahibi ohna olanağma kavTişuyoriar. Bu çağdaş niteüklerle do- nanmış genç kızlannuz, hem daha sağ- hkh ve nitetikM bir neslin anneleri olacak- lan gibi, buhındukian çevrede diğer genç kız ve kadınlara da modern bir örnek teşldl edecekkr. Eğramin ötesinde bu ço- cuklar aynca bir müzik aleti çalma ve re- sim yapma gibi çağdaş hobiler konusun- da da desteklenecekler." Ozel okul tabatı puanları açıklandı HaberMerkea-Özel okullar, 15-21 Ağustos tahhleri arasındaki ön kayıt dönemi için belirledikleri yeni taban puanlannı açıkJadılar. özel okullann kontenjan durumlan da yann duyurulacak. özel okullann son kayıt dönemi ise 12 Eylül tanhınde başlayacak ve Smav Yürütme Kurulu'nca belirlenecek tarihte sona erecek. Diğer okullann kayıt ve smav takvimi ise şöyle: Anadolu ve Fen liselehne kesin kayıtlar, 21-25 Ağustos tarihlen arasında yapılacak. 28 Ağustos-1 Eylül tarihlen arasında kabul edilecek ön kayıt başvurulan sonucunda kesm kayıtlar ise, 5-8 Eylül tarihlerinde yapılacak. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nin 16-17-18 Ağustos'ta yapılacak yetenek sınavı sonuçlan, 21 Ağustos'ta belli olacak. Kayıtlar ise 28-31 Ağustos'ta yapılacak. Yabancı dil ağırlıklı liselere ön kayıt başvurulan 25- 31 Ağustos'ta, kesin kayıtlar da 4-6 Eylül tanhlen arasında yapılacak. SINAVLA ÖĞRENCİALAN ÖZEL OKULLARIN TABAN PUANLARI OKULUN AW TABAN PUANI AHMET ŞİMŞEKÜSESİ ALMAN ÜSESİ (ERKEK) ALMAN ÜSESİ (K1Z) AMERİKAN ROBERT ÜSESİ (ERKEK) AMERİKAN ROBERT ÜSESİ (KE) AR-EL ÜSESİ ATACAN ÜSESİ BİLFEN ÜSESİ BOĞAZİÇİ ÜSESİ CENT ÜSESİ CİHANGİR ÜSESİ DOĞAN ÜSESİ EYÜBOĞLU ÜSESİ FMVIŞIK ÜSESİ FMVAYAZAĞAIŞIK ÜSESİ GÜRSOY ÜSESİ İLKE ÜSESİ İSTANBULÜSESİ(MEV) İTALYAN ÜSESİ KALAMIŞ ÜSESİ KOÇ ÜSESİ (KIZ) KOÇ ÜSESİ (ERKEK) KÜLTÜR ÜSESİ MARMARA ÜSESİ MİMARSİNAN ÜSESİ NOTREDAMEDESİON ÜSESİ OĞUZKAAN ÜSESİ SEÜM PARS ÜSESİ ST.BENOİT FRANSIZ ÜSESİ ST.GEORG AVUSTURYA ÜSESİ (ERKEK) ST.GEORG AVUSTURYA ÜSESİ (KIZ) STJOSEPH FRANSIZ ÜSESİ ST.MİCHEL FRANSIZ ÜSESİ ST.PULCHERİE FRANSIZ ÜSESİ TARHAN ÜSESİ UĞUR ÜSESİ ÜSKÜDAR AMERİKAN ÜSESİ (ERKEK) ÜSKÜDAR AMERİKAN ÜSESİ (KIZ) YENİ DÜNYA ÜSESİ YENİ YILDIZ ÜSESİ YILDIZ ÜSESİ YILD1ZLAR ÜSESİ YÜZYILIŞIL ÜSESİ İZMİR SLJÖSEPH FRANSIZ ÜSESİ İZMİR AMERİKAN ÜSESİ FIRAT ÜSESİ 550.000 690.148 688.071 749.939 742.766 618.000 615.000 580.000 678.000 650.000 550.000 619.000 671.381 570.000 570.364 570.000 520.000 600.000 640.055 614.990 650.000 650.000 645.000 525.119 586.000 600.000 600.000 550.000 600.052 662.223 657.162 650.060 610.039 631.002 575.246 609.233 714.805 712.810 585.001 555.605 500.000 467.514 500.965 555.000 550.158 605.000 312metreMkdevkuruyükgemisimngeçişiiKfebikİs^ oğadar'dariskartıyor Bakû-Ceyhan boru hattı yapılmazsa Boğazlar'dan hampetrol geçişiyılda 65 milyon ton artış gösterecek ve risk 3 kat arîacak Ekonomi Servisi - Bo- ğazlar üzerinden geçen petrol tankeri trafığinin her geçen gün fazlalaş- ması riskin boyutlannı da arttınyor. Konuyla ilgili bir araştırma yapan Cambridge Enerji Araş- ûrmalan BirMği (CERA), Hazar petrolünü Kazakıs- tan'dan Karadeniz'e ulaş- tıracak olan boru hatlan- nm devreye girmesi ile Türk boğazlarmdaki pet- rol akışmm yılda 65 mil- yon ton artış göstereceği- ni ortaya koydu. Rapora göre "Bu süre içinde Ba- kû-Ceyhan boru hattma ilişkin kesm bir çözümün bulunamaması hahnde Türk boğazlan çok daha bfivûk bir tehüke ile karşı karşıya kalacak." CERA'ya göre ham petrolü taşıyacak tanker- lerdekı modern teknoloji- ler ve uluslararası düzen- lemelerin uygulanması bu tehlikeyi azaltmıyor. Kurum, Bakû-Ceyhan boru hattının yakın za- tnanda ınşa edilememesi durumunda, Hazar bölge- sinden ihracat yapanlann rotalanm Gürcistan'a çe- vireceğini vurguluyor. Bu durumda 2010-2012 yıl- lanna ilişkin yapılan ön- görülere göre Bulgaristan ve Romanya'dan yılda 25 milyon ton, Odessa Lima- nı'ndan 10 milyon ton ve Rusya'nın Tuapse Petrol Terminali'nden ise 10 milyon ton ham petrol bo- ğazlardan geçecek. Bugün ile kıyaslandı- ğında 2010-2012'lı yıllar- da boğazlar üzerinden ta- şınan ham petrol miktan neredeyse üçe katlanacak ve tehlikenin boyutlan daha da artacak. CERA, boğazlarda alınması gereken önlem- lerin başmda "tankerlerin güvenKk gereklerini yeri- ne getirmelerini sağjama 2000 yılında ham petroJ trafiği (n%Dr UKRAYNA >• vetransit kuraDannı daha da sıkuaşürma" geldıği- ne dikkat çekerek, getiri- lecek teknik çözümlerle yılda 60-80 milyon tonluk bir transit geçiş miktann- dan tasarruf sağlanabile- ceğine de işaret ediyor. Boğazlardan halen yıl- da 44 milyon ton ham pet- rol taşuuyor. CERA'mn verilerine göre gelecek yıl HazarBoru Hattı Konsor- sıyumu (CPC) yoluyla Novorossisk'in kuzeyin- deki istasyona akacak ham petrol ilk etapta yıl- lık 28 milyon ton. Bu ha- cım 2010'lu yıllarda 60 milyon tona çücacak. CE- RA, Bakû-Ceyhan hatü- nın yapımı ertelendiği takdirde Azerbaycan'm, Bakû-Supsa hattmı geniş- letme yolunu seçebilece- ğine dikkat çekıyor. Ku- rum, bu hattın Karade- nız'e yılda 40 milyon ton ek ham petrol girdisine sebep olacağını vurgulu- yor. Öğretmen adayı daha hoşgörülü ANKARA (ANKA) - Öğretmen adaylan, disiplin kurallanna aykın öğrenci davranışlan konusunda, öğretmenlere göre daha hoşgörülü çıktı. öğretmen adaylanmn büyük bölümünün, derse geç gelen, derste uyuyan ve smavda kopya çeken öğrenciler hakkmda disiplin işlemleri başlatılmasına karşı olduğu belirlendı. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nden Prof. Mustafa Ergûn ve Gazi Üniversitesi'nden Doç. TayyipDuman'ın "Kritik Durumlarda Öğretmen Davranışlan" araştırması, öğretmen adaylannm öğrencilerin olumsuz davranışlanna karşı, öğretmenlere göre daha hoşgörülü olduğunu ortaya koydu. Eğitim fakültesi son sınıfta okuyan 274 ve Uşak ile Ankara'daki çeşitli okullarda görevli 238 öğretmenin görüşlerine başvurularak yapılan araştırma, Milli Eğitim dergisinde yayunlandı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Demokraside Dengeler Günümüz anlamında demokrasi, üç klasik "gûç'ün cfengesine dayanır. Bu güçler "yargı", "yürütme" ve "ya- sama "dır. Gene klasik olarak; yargının bağımsızlığı ya da bağımsız olması gerektığı konusunda tam bir düşün- ce birliği vardır. (Gerçek yaşamda pek uygulanmasa bile...) Fakat yasama ve yürütme arasındaki "çekışme", ge- çen yüzyıla damgasını vurduğu gibi, bu yüzyıla da damgasını vuracak gi- bi görünmektedir. Avrupa'nın köklü demokrasilerinde hâlâ kral ve kraliçelen görmemizin ne- deni, bu ülkelerin monarklannın yasa- ma ve yürütme arasındaki dengeyi sağlayacak politikalar üretmelennden ve variıklannı bir "denge unsunı" ola- rak sürdürebilmelerinden kaynaklan- mıştır. Parlamentersistemlefdeki "so- nımsuz cumhurbaşkanı" da aynı iş- levi üstlenmesi için kurumlaşmıştır. Yani günümüz demokrasisının güç- leri; halk tarafından genel oyla seçil- miş bulunan ve yasa yapma göreviy- le donatılmış ve "halkın iradesinin" gerçekleşmesi olarak değeriendiril- mesi gereken "yasama meclisi" ve genellikle o yasama meclisinden oluşturulmakla birtıkte; çoğu kez bu meclisin denetımınden kaçınmaya çalışan "yürütmegücü", yani "hükü- met"t\r. Devlet başkanının götevi, bu iki güç arasındaki dengeyi sağtamaktır. Za- ten bunun için "sorumsuz" olduğu varsayılır. Fakat gene demokrasi için- deki bir baska sistem, yani "başkan- lıknejimi" olarak ısimlendinlen sistem; yürütmenin gücünü de devlet başka- nına vererek "güçlüyürütme"ortaya çıkanr. Bu sistemde devlet başkanı çoğu kez halk tarafından seçilir. Bu arada, "yan başkanlık" denılen bir sis- tem daha vardır ki bu sistemde baş- kanın yetkileri, partamenter sistem- deki sorumsuz devlet başkanından fazla olmakla birlikte, başkanlık reji- mindekı baskan kadar değıldir. ••* Üstünkörü de olsa, sıyaset bılimınin bu konudaki saptamalannı sizlerie paylaşma niyetim yok. Amacım, Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer'in imzalamadığı "kanun hükmünde ka- ramame"nin ortaya çıkardığı tartış- manın, zıhnimde yaptığı bazı çağn- şımlan sizlerie paylaşmak. öncelikle şu temel ilkeyi belirtmek gerekir ki yasama ve yürütme arasın- daki denge, eğer yasamanın lehıne degişirse, ortaya çıkan sistem "daha demokratik" bir sistem olur. Yasama meclisi, halkın iradesini temsıl ettiği- negöre, bu ıradenin "üstünlüğünün", demokrasinin ruhuna daha uygun ol- duğu konusunda hiçbir kuşku olma- ması gerekir. Eğer bu denge, yürütmenin tehine bozulursa, demokrasinin önüne kimi engeller çıkıyor demektir. Bu gidiş, eninde sonunda bir "polis devletine" yol açar ki aslında bu değeriendirme, iyimser bir değerlendırmedir. Bu gidi- şin sonunda genellikle "otoriter" ve hatta "totalrter" bıryönetım oluşur. In- sanlığın yüz karası olan faşist dikta- törier, çoğu kez yasama meclıslerin- den aldıklan yetkılerie yola çıkmışlar ve bu nedenle "meşruiyetleri" konu- sunda halklannı kandırabilmişlerdir. O insanlara bu yetkileri veren meclısle- rin üyeleri sonradan çok pişman ol- muşlardır, ama olan olmuştur... ••• Başbakanımız Sayın Bülent Ece- vit'in böyle biramacının olduğunu dü- şünmek insafsızlık ve büyük bir hak-: sızlık olur. Fakat TBMM'nin iradesin-, den kaçmak ıstemesinı ve bu konu-j da MHP ve ANAP'a ıster ıstemez (bel-f ki de isteyerek...) kalkan olmasını an-,- lamak mümkün değildir. Bülent Ecfrr vit, Türkıyemizdeki diğer pek çok par-: ti başkanı ve lider gibi, kendısine mu-ı halefet edenlerden pek hoşlanmazg Fakat parti içi muhalefetten hoşlan-" mamak başka şeydir, Meclis irade- sinden kaçmaya çalışmak bambaşka bir şey. Ve korkanm, duygusal yapısı nedenıyle Sayın Başbakanımız, bu konuda kendı kendını "ajite etmiş"t, bulunmaktadır. Yaptığı sert açıklama-/ larla, uzlaşma yollannı epeyce daralt-» mıştır. T • • • f Peki bu işin sonunda ne olacak?. Bana sorarsanız, hiçbir şey olmaya- cak. Taraflar yumuşayacaklar ve bir, çözüm üretecekler. Zaten bunun ak-; sinin düşünülmesı bıle saçma olur. . Epeyden berı "istikrar" lafından, başka bir şey duymadık. İstikrar adı-; na halkın gözünün ıçine baka baka; yalanlarsöyleniyor. Şimdi bundan ko- layına vazgeçilebilir mi? İşin hukuksal boyutuna hıç gınmıyo- rum. BakırÇağlar, Bülent Tanör gi- bi uzman arkadaşlar, görüşlerini net bir biçimde açıkladıktan sonra benim yorum yapmam, en azından ayıp olur. Fakat mesele böylesine açık bir bi- çimde açıklanırken, hükümetimızın yanlışında ısrar etmesinı anlamak çok zor. Devlet içindeki "rejim düşmanlan-: nın" vartığını, şu son bir ay içinde an- ladılarsa, halimiz perişan demektir Hele 28 Şubat 1997'nin üzerinden 3.5 yıl geçtikten sonra "önlem almak" ak- la geldiyse, adama "günaydın" der- ler... 28 Şubat'ın sona erdiğıni düşünerK lerden değilim. O muhtıranın Türkı-. ye'yi büyük bir felaketin eşiğinden döndürdüğüneınanıyorve "takıpçısı" olmamız gerektiğini düşünüyorum. Fakat 28 Şubat'ın "kullanılmasına" ve "sömürülmesine" karşıyım. Birtakım kavramlann arkasına sığı- narak bambaşka işler çevirenler, git- gide daha çok çirkinleşiyor. Wfi]| 17 AĞUSTOS 1999 DEPREM BİZİ UYUTMADI 17 AĞUSTOS 2000 ' BİZ DEPREMİ UYUTMUYORUZ Biz!.. 45 saniyelik bir depremde on binlerce evladını, kefensiz, tabutsuz, törensiz, gecenin karanlığına gömmüş Türkiye halkı... 16 ve 17 Ağustos günleri karalar giyiyoruz; evimize, işyerimize, kara bayraklar, otomobilimize, minibüsümüze, otobüsümüze kara kurdelalar asıyoruz. (Acımızı unutmadık, bunu herkes anlasın diye!) ' 17 Ağustos gecesini dışarda geçiriyor ve evden tüm ışıklarımızı yakarak çıkıyoruz. (Sorunlar ve sorumlular karanlıkta kalmasın, her şey açıkça görülsün diye?) O gece saat tam 03.02'de düdüğümüzle -yoksa benzeri uyarı araçlarımızla- karanlığa ses veriyoruz. (En sağır kulaklar bile duysun, hâlâ gaflet uykusunda olanlar varsa, uyansın diye!) ^| *m^ n İLCTİŞİM BOROSU I İA6USTDS I T02122929765 îrîlu.l«r»l I 0212 2«S 56 02-03 ETKİNÜKLERİ I F 0212 245 56 04 ÇALIŞMA GfiUBU 0212 252 77 ts
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear