25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 2 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işçi, memur, esnaf, köylü, emekli ve işsizler tepkilerini Kütahya'da dile getirecekler *Artık yeter9 ıııitiııgiYurtHaberieriServisi-Türkıye'de ilk kez köylü, işçi, emekli, memur, esnaf ve işsizler, Kütahya'da bugün yapılacak mitingde bir araya gelerek hükümete tepkilerini iletecek. Petrol-îş, Tes-lş, Maden-lş, Bele- diye-îş, Çimse-lş, Sağlık-lş, Şeker- îş, Hizmet-lş Kütahya şubeleri, Ma- den-lş Tunçbilek Şubesi, Tanm-tş Eskişehir Şubesi, Ziraat Odası ve Es- naf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Kütahya başkanhklan ile tşçi Emek- lileri Cemiyeti Kütahya Şubesi'nin düzenlediği miting, Kütahya Mey- dan Kavşağı'nda bugün saat 16.30'da başlayacak. KESK, DlSK, Türk-lş ve Hak-lş'e bağh bütün sendikalann destek verdiği miting, Türkiye'de ilk kez işçi, memur, köylü, esnaf, emek- li ve işsızlenn bir araya gelmesi ne- deniyle önem taşıyor. Mitinge des- • Petrol-tş, Tes-lş, Maden-Iş, Belediye-lş, Çimse -tş, Sağlık-tş, Şeker-lş, Hizmet-îş Kütahya şubeleri, Maden-îş Tunçbilek Şubesi, Tanm-tş Eskışehir Şubesi, Ziraat Odası ve Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Kütahya başkanlıklan ile Işçi Emeklileri Cemiyeti Kütahya Şubesi'nin düzenlediği miting, Kütahya Meydan Kavşağı'nda bugün saat 16.30'da başlayacak. KESK, DlSK, Türk-fş ve Hak-tş'e bağh bütün sendikalann destek verdiği miting, Türkiye'de ilk kez işçi, memur, köylü, esnaf, emekli ve işsizlerin bir araya gelmesi nedeniyle önem taşıyor. tek verecek sendikalar yaptıklan or- Grevteryasaklanryor.Zaınlarardıar- faaümızk^hakkunızasahipçıkma- tak açıklamada şunlan söylediler: "İşyerlerimiz özefleştiriliyor, taşe- roulaşünuyor, işçi ve emekçikr işten aütayor, yafcyınl^r sendikasızlaşönlı- yor. Esnaf siftahsız kepenk indüiyor, dükkânını kapatmak zorunda kah- yor. Çiftçi bir yıl uğraşüğı ürününü tarlada bırakmak zorunda kalıyor. Başta sağhk ve eğıtim olmak üzere kamu hizmetieri birilerinin ticaret- hanesine dönüştürülüyor. Ülke sa- vunması için hayati önemi olan işlet- mekr yabancuara peşkeş çekiliyor. dına getiyor. Emekliler aybaşını geti- remiyor. Memurlar getecek maaşını bankaiara borçlanmak zorunda bı- raküıyor. Halku istedikleri değil, EMF'nin direktifleri dikkate ahnryor. Tüm bunlara karşı çıkmak için bir araya gebnek gerek." "Tek başınay ken kim dinler seni, gel mitinge duyur sağır kulaklara se- sini" sloganıyîa düzenlenen mitinge çağn bülteninde, "Ne kadar ekono- mikhakveriHrseveriMn,bunu koru- yacak olan silah örgütlenmedir. Men- hyız. Hepimiz birimiz, birimiz hepi- miz için bir araya getmenyiz" denil- di. Bültende işçilere, memurlara, emekli, işsiz, esnaf ve köylüye yapı- lan çağn şöyle devam etti: "İşçi ar- kadaş, sendikasrzlaştinnaya, taşeron- laşürmaya ve özeUeştinneye dur de- mek istiyorsan, sanayi ağalaruun kö- lesi olmakistenûyorsan» Memur ar- kadaş, sendika, toplusözleşme, grev benim hakkımdır diyorsan, sadaka değil, gerçek hakkmı bugüne kadar venneyi'» erden almak istiyorsan... Emeki »rkadaş, sefalet ücretinden ve maaş knynıklanndan kurtulmak is- tiyorsanu. Hûkûmet ayhk enflasyona binde 7 diyor, inamyorsan evinde o- tur, inanmıyorsan meydana geL.. İş- sizarkadaş,özeUeştirmeileişsiztik çö- zülmez, fabrika kapatmakla işsizlik çözülmez, işsizgüçsüz dolaşıp,çocuk- lann vekendmin harçhğuuemekli ba- bandan almak istemiyorsan». Esnaf arkadaş, siftahsız kepenk kapatmak, ödeyeroedigin çeklerden dolayı ceza- evlerinde yatmak istemiyorsan... Bu- güne kadar sahibi olduğun maddi varüklannı kay betmek istemiyor- san... Köylü arkadaş, tarlana gübre atabilmek, ektiğinin karşdığuu ala- bflmek ve insanca yaşayabümek isti- yorsan, hakkmı aramaya ve yetküüe- ri uyarmaya koş..." Nüldeer kaı*şıtlaıi i ; aLanlara çıktı • Nükleer santrallara karşı, îzmir Güçbirliği Platformu üyeleri, ihalenin açıklanacağı belirtilen 24 Temmuz'a az bir süre kala kent meydanlannda toplanarak "Bizler artık bu defter kapansın istiyoruz. Ulusal kaynaklanmıza dayah, çevre ile uyumlu enerji politikalannın uygulanmasını istiyoruz" dediler. İZMİR (Cumhuriyet önemli birkararaşamasın- Ege Burosu) - Akkuyu Nükleer Santralı ihalesi- nin 24 Temmuz'da açıkla- nacağının bildirilmesınin ardından, nükleer santral karşıtlannın tepkisi artı- yor. Yapılan açıklamalar- da, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in bir oldu- bitti- ye getirmek istediği ihale- nin ertelenmesi yerine ip- tal edilmesi gerekriği bil- dirihyor. Nüldeer santrallara kar- şı, lzmir Güçbirliği Plat- formu üyeleri, ihalenin açıklanacağı belirtilen 24 Temmuz'a az bir süre ka- lakentmeydanlannda top- lanarak "Bizler arük bu defter ltapansm istiyoruz. Ulusalkaynaklanmıza da- yah, çevreUe uyumlu eneic ji politikalannın uygulan- masını istiyoruz" dediler. Konak Meydanı'nda el- lerinde taşıdıklan, "Nük- leer Çöplük tstemiyoruz", "NükleerSantralaHayTr", " Yeni Çernobfl'ler Olma- an" yazıh pankartlar ve nükleer santrallara karşı • topladıklan imzalarla bir basm açıklaması yapan platform üyeleri, bugüne değin kamuoyunu bilgi- lendirmeye çalıştıklarmı ve nükleer santral projesi ülke gündeminden çıkın- caya değin mücadelelerini sürdüreceklerinı vurgula- dılar. Platform sözcüsü Sedat Gülşen taranndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin, da olduğu ve konunun ka- muoyunda yoğun şekilde tartışıldığı belirtilerek şu görüşlere yer \enldi: "TBMM'dekonuileilgi- li bugüne dek hiçbir tarûş- manın yapümamış olması toplumumuz taranndan kaygı ve endişeyle değer- lendirümektedir. Nükleer santrallar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı tara- nndan bizlere tek seçenek olarak dayaülmaktadır. Nükleersantrallar ülkemi- zin enerji problemi için ilk seçenek olmadıgı gibi tek seçenek de değildir. Kuru- tu gücümüzü yüzde 70 ka- pasiteyle kullanabUivor- ken, bu kapasitenin bile yüzde 25'ini kayıp ve ka- çaklaria kolayca harcaya- bUiyorken hidrolik kay- naklanmızın henüz yüzde 30'unu değerlendirmiş. her geçen gün teknolojisi geoştirflen bol ve ucuz al- ternatif enerji kaynaklan varken tamamen dışa ba- ğunh ve yaşamı risk alüna alan bir üretim modeünin ülkemize önerilmesinin al- unda yatan gerçeği bilmek istiyoruz. Geüşmişliğin ilk koşulu çok enerji üretmek değO, enerjiyi doğru ve et- kin kuUanmakbr. TBMM'nin yanı sıra meslek odalanna, bilim adamlanna, sendikalara. sivfl toplum örgütierine, halkadamşümadan bdyle- si bir karan benimsemek mümkün degüdir." Cesitli etkinlikler düzenlenecek Akkuyu'da nükleer karşıtı kamp tstanbulHaber Servisi- Türkiye'nin çeşitli üni- versitelerindeki Atatürk- çü Düşünce Kulüpleri ve Topluluklan, 3-9 Ağustos tarihleri arasında "Nükk- ere Karşı Ulusal Gençnk Kampı" düzenleyecek. "Nükieere Hayır, Ba- ğnnsızTürkiye'' sloganıy- la düzenlenenkamp, Içel- Akkuyu'da gerçekleştiri- lecek. "Vatan düşmanla- ruu dökmek için Akde- niz'e gefiyoruz'' çağnsıy- la başlatılan kampta, do- ğa gezileri, su oyunlan, resim ve fotoğraf sergile- ri, satranç turnuvalan gi- bi etkinlikler düzenlene- cek. 17-19 Mayıs tarihlerin- de bin gencin Sam- sun'dan Ankara'ya yaptı- ğı "Tam Bağunsız Türki- ye" yürüyüşünde topla- nan "Ulusal Gençük Ku- rultayı"nda alınan karar üzerine gerçekleştirilen kampa, çeşitli siyasi par- tilenn, meslek odalannın, sivil toplum örgütlerinin yanı s^a HalukLevent, Ö- han lrem, Nejat Yavaşo- ğuuan,Mecit Unal, Kadir Demirel de katılacak. Samsun'dan başlayan bağımsızhk yürüyüşüne katılan Türkiye gençliği, nükleer santrallan, çevre ve yaşam sorunu ohnası- nın dışmda bağımsızhk ve güvenlik sorunu olarak niteliyor. Türkiye'nin bağımsız- lıkçı ve yurtsever gençle- rinin davet edildiği 1 haf- tahk kamp bünyesinde, çevre, enerji konulu pa- neller, forumlann yanı sı- ra nükleer santrala karşı bir festival de gerçekleşti- rilecek. Kampa katıhnak iste- yenler,(0212)24543 28- 292 77 68 numaralı tele- fonlardan aynntıh bilgi alabiürler. Konak Meydanı'ndabir basm açıklaması yapan lzmir Güçbirliği Platformu üyeleri mücadelelerini sürdüreceklerini s urguladüar. advantage (0212)331 00 00 Ooo, ne kadar şıksınız. İpekyoTdan 3 taksit ve %5 ekstra indirim iyi gelmiş. ipekyol'da tek ödemede %5, nakit ödemede %IO ödül kazanın. Dilerseniz alışverişlerinrzi 3 taksite bölün. 20 Temmuz - 20 Ağustos tarihleri arasında ise bunlara ek olarak %5 ekstra indirimden yararlanın. Tabii Advantage Card'ınız varsa... www.advantage.com.tr ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Abant Toplantılanı . Bazı konularda, aksilik bir türiü insanın yakasını bırakmaz. Hepimizin yaşamında Jau türden şeyler vardır. llki, şimdi DSP milletvekili olan Sayin Gaffar Ya- kın'ın öncülüğü ve büyük çabasıyla toplanan ve bir "diyalog arayışı" olarak isimlendirebıleceğımiz "A- bant Toplantılan", benim için böyle bir aksilik ve ta- lihsizlik oluşturuyor. Abant Toplantılan'nın üçüncüsü dün başladı ve ben ilk iki toplantıya katılamadığım gibi, bu toplan- tıya da katılamıyorum. Oysaki "diyalog arayışı", ya- şamımın önemli bir amacını oluşturuyor. ••• Kimi arkadaşlanmı kızdıran bu "d/ya/og" arayışım; aslında, düşünce özgürlüğü anlayışımın doğal bir sonucu. Bireysel, toplumsal ve siyasal özgürlükler, hep "başkalannın"ve başkatopluluklann özgürtükleriy- le sınırlıdır. Yani "sınırsız" özgüriük yoktur, fakat bu- nun tek istisnası, "düşünce özgüriüğü"öw. Daha önceleri de kaleme aldığım üzere; bu görü- şümü açıklayabilmek için önce "düşüncenin" ne olduğunu net bir biçimde ortaya koymamız gerekir. Düşünmek; bir köşeye çekilerek "zihin cimnastiği" yapmak değildir. Düşünmek, "bir insanın kendisi ve çevresiyle ilgili sorunlan görmesi ve bu sorunlar için çözüm önerilen üretmesi ve geliştirmesidir". Ve birçözüm bulan insan, bunu dile getirecek, tartışa- cak, yazacakve aynı görüşü paylaşan insanlarla bır- likte örgütlenecektir. Zaten yıllardan beri "düşünce özgürtüğü" değil, "düşünceyiifade özgüriüğünden" söz edilmesi ge- rektiğini savunurum. "İfade edilmedikçe", bir dü- şünceden söz edilemez. Ve düşünceyi bu bağlam içinde ele aldığımız zaman "sınırsız" bir biçimde öz- gür olması gerektiğini anlayabilinz. • • • Altını özenle çizmemiz gereken bir başka konu daha var. Düşüncenin "iyisiya da kötüsü", "haklısı ya da haksızı", "mantıklısıya da mantıksızı", "doğ- rusu ya da yanlışı" vb. olmaz. Her düşünce, o dü- şünceyi kabul eden insan açısından "iyi, haklı, man- tıklı, doğru vb. "dir. "Ben", benim dışımdaki bir insanın düşüncesini, ancak kendimce değehendirebilirim". "İyi mi kö- tü mü", "haklı mı haksız mı" vs. vs. Fakat bu "ken- dimce" değerlendirmeyi yapabilmem için de gere- ken şey, o insanın düşüncesini "bilmem"d\T. Yani, o düşünceyi duymuş olmam, okumuş ol- mam, tartışmış olmam vb. gerekir. Eğer bu ve bu- na benzer edimlerim olmamışsa karşımdakı insa- nın düşüncesini, kendimce bile olsa nasıl değeıien- direbilirim? O insanın "tipine bakarak" düşüncesi- ni değerlendimnem mümkün mü? Görülmektedir ki, tammı gereği, düşünce stnırsız bir biçimde özgürolmak zorundadır. Aynca belki be- ni de ilgilendiren bir "sorun", benim dışımdaki biri tarafından çözümlenmiştir. Eğer ben, benim dışım- daki insanın düşüncelerinin tümünü dile getiımesi- ne engel olursam, belkı beni de ilgilendiren bir çö- züme engel olmuş olmaz mıyım? Bu, bir insanın, bindiği dalı kesmesi değil midir? Elbette sorun bu kadar basit değil. Acaba dü- şünce özgürlüğü koruması" ardına sığınarak eyte- me geçmeye çabalayan insanlara karşı nasıl bir sa- vunma mekanizması geliştirebileceğiz? Bu sorun, çok temel bir sorundur. Zira özellikle son yüzyılda, toplumlardaki egemen güçler, kendi- lerine karşı çıkan her türlü "muhalefeti", "terörist" ve "anarşist" olarak değerlendirmışler ve düşünce özgürlüğünü, alabildiğine kısıtlamak istemişlerdir. Buna karşılık, aynı toplumlarda, mevcut düzeni "zoha" değiştirmek isteyen kimi terörist ve anarşist gruplar da düşünce özgürlüğü ardına sığınmak is- temişlerdir. Peki bu sorun nasıl çözülecektir? Doğrusu, bu iş pek de kolay değil. "Düşünce" ve yasadışı "eylem" arâ*sındakı "ince köprü" nasıl ge- çilecek? Hiçbir demokrasi, demokrasının nimetlerinden yararlanarak kendıni yıkmak isteyen eylemlere izin vermez. Ama sınırsız bir biçimde özgür olması ge- reken 'düşünce" ile "eylem" arasındaki sının nasıl saptayacağız? ••• Bu sorunun herkesi tatmin eden, net bir yanıtı yok. Genellikle kabul gören görüş; "Eğerbir düşün- ce, 'mevcut' bir terör hareketini tahrik ediyor ve destekliyorsa, bu düşüncenin dile getihlmesi, dü- şünce özgürlüğünün 'sınırsızlığı' içinde değehen- dirilemez" biçiminde özetlenebilir. Aynca bu "teh- didin", "yakın ve gözle görülebilir" olması gerek- mektedir. Söylediğim gibi, çok tatmin edici bir açıklama de- ğil; fakat şimdiye dek daha iyisi de dile getirileme- di. • • • Işte "diyalogarayışı", bu gibi sıkıntılann bir sonu- cu ve çaresi. Zaten başka "çıkış yolu" var mı? işportacılıkla mücadele ÎTO, seyyar satıcılık için taslak hazırlıyor İSTANBUL (AA) - Is- tanbul Ticaret Odası (ÎTO), işportacılığm dü- zen altma alınması için yasa taslağı hazırhyor. ITO Yönetım Kurulu Başkanı Mehmet Yıldı- nm, Istanbul genelinde 500 bin civannda işporta- cı bulunduğunu ve bu işin giderek yerleşik düzen haline getirildiğini belirt- ti. Yıldınm, işportacıhğuı kayıt dışı ekonominin önemli bir kesimini oluş- turduğuna, 500 bin işpor- tacı günde 10 dolar ka- zansa dahi günlük ciro- nun 5 milyon dolara ulaş- tığına dikkat çekerek şun- lan söyledi: "lstanbul, seyyar satocı- lar ve isportacılar tarann- dan işgal edflmiş durum- da. Bu, bizim gibi kayrth olan vergi mükelleflerine rekabet eönekte büyük sı- kuıü yaraayor." Yıldınm, isportacılar ile mücadele etme konu- sunda gerek Ticaret Ka- nunu'nda, gerekse diğer kanunlarda valilere yetki verilmediğini, belediyele- rin de sadece kaldınm iş- galinden ceza yazabildi- ğini kaydetti. Yıldınm, hazırladıklan yasa taslağmda, "emniye- tin sağlanmasında ve ya- sak yerlerde işgaUerin kal- dınlmasında" Vahliğin, "j-asalyerlerin gösterflme- siveburalarda ticari faao- yetierin kontrolünde'' be- lediyelerin görevlendiril- mesini öngördüklerini be- lirtti. Yıldınm, işportacı- lığm düzen altına aluıma- sına ilişkin kanun taslagı- nı en kısa sürede tamam- layacaklanm bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear