23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 5 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Attkandava T6Cye bağışladı • ANKARA (ANKA)- Hûrriyet gazetesi köşe yazarlanndan Zeynep Atikkan, hakaret davasından kazandığı 1 milyar lira tutanndaki tazminatı üyelerle dayanışma çalışmalannda kullanılmak üzere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne (TGC) verdi. Atikkan, sanayi eski bakanlanndan Yalım Erez'e kendisine yaym yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tazminat davası açmış ve kazanmıştı. • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - 1nın, UMUT Operasyonu çerçevesinde ortaya konan laik ve demokrat aydınlara yönelik suikastlarda Tahran bağlantısı bulunduğu iddialannı reddetti. Iran'ın Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, "Iran'ın izlediği temel ve kararlı politika, dünya ülkeleri özellikle de komşu ûlkelerin içişlerine müdahale etmemek ilkesine dayalıdır. Dünya ûlkeleri ile gerginliklerin giderilmesi yönündeki çabalann, irân ve Sayın Cumhurbaşkaru 'nın girişimlerinin bir eseri olup bu girişimin sonuçlannı son bir kaç yıl içinde gönnek mümkûndür" denildi. Açüdamada, Türk basınında yer alan haberler reddedildi. Y*naz, Çlllep'i toedyatik'buMu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, dûn akşam bir televizyon programında DYP'nin 'Yeni Yol' projesi ile ilgili olarak, "Biz bu meselenin birtakım medyatik kaygılarla değil daha ciddi araştınlarak daha iyi bir zamanJama ile ele alınması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Yılmaz, merkez sağdaki dağınıklığı gidermenin öncelikli hedefleri olduğunu belirterek projeyi "şu aşamada bu erken" buldugunu söyledi. Gözattna akıan gantecjter • ANKARA (ANKA)- FP Milletvekili Mehmet Bekâroğlu'nun soru önergesıni yarutlayan Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, 1 Ocak 1999-3 Mayıs 2000 arasında Emniyet Genel Müdürlüğü birimlerinin 65, jandarmanın ise 7 gazetecıyı gözalüna aldığını bildirdi. Tantan, gözaltındaki gazetecilerden 50'sinin sahvenldığıni kaydettı. Tantan, Mayıs ayı sonu itibanyla 25'i hükûmlü ve 19'u tutuklu olmak üzere 44 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu da açıkladı. Cfcekin 8 adaım _|İSTANBUL(AA)- Istanbul Organize Suçlar Şubesi ekiplerinin yaptığı operasyonda, organize suç örgütü elebaşısı Alaattin Çakıcı'nın sağ kolu olarak bilinen Adnan Çiçek'in adamlan olduklan öğrenilen 8 kişi gözaltma alındı. 8 kişinin sorgusunun organize suçlar şubesinde devam ettiği sürdüğü büdirildi. 'Hortum Süleyman'lann bitmesi için sistemin sorgulanması gerektiğine dikkat çekildi 'Işkence suçundan yatan yok'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Ka- rakolda bir yurttaşı hortumla dövme gö- rûntüleri televizyonlarda yayunlanan Başkomiser Süleyman Uhısoy'u aklama ve yüceltme girişimi tepkilere neden ol- du. TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsût "Üst düzeyde değO, ama daha altdüzeylerderesmiağız- tarda işkence hep meşru küınryor. Bize, şu • Sabah gazetesinde yayunlanan yazı dizisinde işkenceci Başkomiser Süleyman Ulusoy'un aklanma çabasına tepki gösteren TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanı Pişkinsût, "Işkenceciler meşrulaştırılıp kahramanlaştınlmak isteniyor" dedi. ÇGD Genel Sekreteri Çuhadar ise olayın meslek etiğiyle bağdaşmadığını ifade etti. -aad» cczacvlcrindeişkcncc suçundan ya "Hortum lerle bağdaşmaz" açıklamasını yaptı. Gazeteci Ahmet Vardar'ın Sabah ga- zetesinde yayımlanan yazı dizisinde tan khnsenin ohnadığı söylendT dedi. Türkiye tnsan Haklan Vakfı Başkanı Yarvıız Onen, "Sistem sorgulanmadıkça, değişmedikçe Hortum SüleymanTar Wt- mez. Mehmet Ağar, siyasi erkin en üst dü- zcyinde hâlâ en sayguı kişi olarak yaşama- yadevamedebüfcBövle bir Türkiye'deSü- leyman'lar da kahraman ohır" derken; Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Sekreteri VedatÇuhadar, "tşkencegibibir insaıüıksuçunu meşnuaşunp sevimligös- termeye yahynak suça ortak olmak anla- mına getir. Işkencecileri kahramanlasör- makmeslek etiği ve en temel insani deger- Süleyman"ı "BeyoğhTnu te- mMeyen, SulukıuVyi nizama sokan" ki- şi olarak sunup dayak görüntülerini umıt- turma çabası tepkilere yol açtı. TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanı Se- ma Pişkinsût, "işkencekonusundayargı- nuı işleyip işkmediği konusundaki kaygn Ianru sürekli vmekdiklerini1 * vurgulaya- rak "Gerek delil yetersiznği, gerek koru- ma, gerekse düşünce olarak işkencenin yapuabtttıüği konusundaki yaygın görüş nedenryleyargıda sonuç ahnamıyor. Ola- ym değişikayaklannın birbirini kollama- sı işkencenin önlenmesini güçleştiriyor'' dedi. Yılmayıp mücadele etmek gerekti- ğini kaydeden Pişkinsût, şu görüşleri di- le getirdi: "Bıügıilann, teçhizat vedona- nımlaflgilikanıtlanniyideğeriendirflme- konuda şunlan söyledi: " İşkencesuçunu meşrulaşünp yûceltmeyeçahşan bir anb- vışın gazetecflik etiği açısmdan ne anlama gekiiğini okurlar degeriendirecektir." FP Genel Başkan Yardımcısı ve TB- MM Insan Haklan Komisyonu üyesi Mehmet Bekâroğhı da son dönemde iş- kence ile ilgili raporlar hazırlandığını, pek çok olayın ortaya çıkanldığını belir- Bu aletier vardır ama kullamP—teı ek "Ancak oıtaya çıkanhm ışkence-sı gerekir. »u aieaer vardır ama mryor, ifadesi kabul edilemez. Bir ild fa- ilin ortaya çıkması ve üstüne gjdilmesiv- k de sonuç ahnamaz. Asü, bizim komis- yon olarak ortaya çıkardığımız bulgula- nn, teçhizatve donanımın üstüne gidilme- U. Türkiye'de işkence suçundan verilen cezalar bir yıl oluyor, sonra bu 10 aya in- dirüiyor ve hürriyeti bağlayıcı ceza kap- samından çıkardıyor. Bize bizzat pous memurlanndan gelen yazuar var, arok dayanamıvoruz. diye. İşte evdeild çocuk- la başa çıkamıyoruz gibi ifadelerie işken- ce meşru küınmaya çahşdıyor." ÇGD Genel Sekreteri Çuhadar ise bu olaylanna rağmen işkencenin sistematik bir şekflde yapümadığu münferit bazı olaylann devleti bağlamadığı savunma- sıyla ohıp bitenleri hafife ahna çabalan öne çıkta" dedi. Ortaya çıkan bazı işkence olaylannın ardından kısa bir süre tartışma yasandı- ğına, ancak daha sonra bunlann unutul- duğu ve işkencenin üzerine gidilmediği- ne dikkat çeken Bekâroğlu, "Bütûnüyle sistemin sorgulanması gerekir. Aksi hal- de ortaya çıkan her işkence olayının ar- dından sıradanlaşürma, basite ahna ça- balan sûrer gkler" diye konuştu. Ahmet Vardar, gazetesindeki yazı dizisinde Ulusoy'u korumaya calıştı 6 Hortum Süleyman V aklama' çabası ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yurttaşlan hortumla dövmesmiyle ürîlü, "Hortum Sükyman" lakaplı Süleyman Utasoy'la görüşen Ahmet Vardar, Sabah gazetesinde üç günlük bir yazı dizisi yayımladı. Vardar, bu dizide " Heybeth bir cûssesi vann, anukonuştukçayûreğiıun acak olduğunu gördüm" dedığı Hortum Süleyman'ın "kendi usuUerine göre çahşm, Beyoğhı'nu nasıl temLdediğini, Suhıku)e>i nasıl nizama sokruğunu" anlatü. Hortum Süleyman, "Bu kadar işi yaparken ufak tefek hatalanm olmadı değfl" sözleriyle kendini savundu. Yazı dizisinde Vitah" Hakko'nun "BeyogJu sadece tstanbul'un değfl, Türkhe'nin, hatta Avnıpa'nm önemli turizm ve kühür merkezlerinden biri haline geidi Bu duruma gehnesi için o bahsettiğiniz konuser arkadaşın da büyûk emekfcri var" sözlenne de yer verildi. Vardar, yazı dizisinin son bölümünde "Hortum Sukvman namı ile ünhl başkomiser Süleyman LTusoy'u gündeme getirroekle çok i\i bir iş yapük. Zaten bahse konu olaylar 5-6 yd öncesine an. O olaylardan yola çıküarak birtakım dersler alınmg, şimdi daha iieri metotiaria çabşmalar yapıbyvr. Unutmayahm, 25 sene evveûd ünlü polis şefi Sadettin Tantan da Hortum Süleyman gibi görevine düşkün, haksızhğa ve haür gönüle karşı bir pous şefrydL Şimdi ise lçişleri Bakanı" dedi. Vardar, "Bir sorgu araa" başhğıyla, işkence aleti menyetolu telefonu tanıtırken de "Manyetolu telefonu polis birimierinde adam konuşturmak için kuüanırlann. Adamın bau hassas yerlerine tetefooun elektrikveren kablolan bağbuunu. Manyeto çe\Tüdiğmde canı yanan zanh da cereyana çarpıkhm jcannederek konuşurdu. Bu da İlkel bir USUİ. Ama O iş« yanyordu'' ifadeleriru kullandı. CHP'li Cumhur Keskin cinayeti davasında kızlanndan tepki 6 Asıl failler dışarıda geziyor' KAYSERt (Cumhuriyet) - Eski CHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin'in Van'da öldürülmesiyle ilgili Kayseri'de görülen davanın oturumuna müdahil olarak katılan kızlan Ruken ve Evm Keskin, tetikçinin sıradan biri olduğunu belirterek "Esas failler dışanda gcziyor''dediler. Cumhur Keskin, 14 Ocak'ta, Van Adliyesi yakmında uğradığı silahlı saldında öldürülmüştü. Cinayeti işledikleri iddıasıyla tutuklanan sanıklann davası, Keskin'in "Sflabyan", tutuklu sanıklann da "ürki" aşiretine mensup olmalan nedeniyle güvenlik açısından Van Valiliği'nin müracaatıyla Adalet Bakanlığı tarafindan Kayseri'ye alınmıştı. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Şükrü Işık, AK Ertaş, tzzet Ertaş ve Isa Zirek ile avukatlan Sümer Erol müdahiller Ruken Keskin ve davasıyla Ugisi yok. Sanıklann, Müdahil avukatlan, Cumhur Evin Keskin ile avukatlan Mehtap Tarakçı. llhan Koçak, Aydın Erdoğan ve Fantk Sanaslan hazır bulundu. Duruşmada, Cumhur Keskin'in kızlan Ruken ve Evin Keskin, babalannın, çağdaş ve aydın bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek şunlan söylediler: "Babamız, aşiret ve ağahğa karşı bir insandL Olayın kan . babamızı takip etmediği senet yûzunden öklürdükleriııi iddia etmeleri de yalan. Silahı ateşleyen sıradan bir tetikçi Esas failler dışanda gezryor. Van Cumhuriyet Başsavcuığı'na olayla Ugisi bulunan 5 kişinin daha ifadesinin alınması için başvurduk. Bu başvurumuzun mahkemenizce takip edilmesini istiyoruz." Keskin'in ceza davası dışmda başka davalara bakmadığımn Van Barosu'ndan sonüması, Keskin'e ait telefon görüşmelerirün kayıtlannın çıkanlması ve delillerin yeterince toplanamamış ohnası nedeniyle sanıklann tutukluluk hallerinin devam etmesi talebinde bulundu.. Mahkeme heyeti, davacılann, olayla ilgileri olduklarını iddia ettikleri 5 kişinin daha ıfadelennın alınması yönünde Van Cumhuriyet Başsavcıhğı'na yaptıklan başvurunun takip edilmesine, Keskih'in telefon kayıtlannın çıkanlmasma ve sanıklann tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma, sanıklar hakkında Van, Hakkâri, Ankara ve Istanbul'da da devam eden davalarla ilgili dosyalann incelenmesi ve bazı tanıklann dinlenmeleri için başka ve Aydemir HoduL Duruşmaya, tutukhı sanıklar Şükrü Işık, Ah" Ertaş, tzzet Ertaş ve tsa Zirek kaöldL güne bırakıldı. EZAEVLERÎ Tutuklu yakınlan açlık grevinde HaberMerkezi-58 ay- dın ve sanatçı, "insanın tophımsal varlığma sakh- n ve insanhk onurunu yok etme araa" olarak tepki gösterdikleri hücre tipi cezaevi projesine karşı bir araya geldi. Ankara Tutuklu Aile- leri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Tl- YAD) üyesi tutuklu ya- kınlan da F tipi cezaevle- rini protesto etmek ama- cıyla dün Idil Can Kültür Merkezi 'nde açlık grevi- ne başladılar. tstanbul'da 11 Tem- muz'dan bu yana açlık grevi yapan aileler ey- lemlerini yanna kadar sürdüreceklerini belirtti- ler. Adana'da da aileler TAYAD'ın eylemine des- tek için açlık grevine baş- ladılar. Nâzım Kültürevi'nde basm toplantısı düzenle- yen aydınlar, "tabutiuk- lar" olarak niteledikleri hücre tipi cezaevi proje- sinin son aşamaya geldi- ğine dikkat çektiler. Ay- dınlar, Adalet Bakanlığı ve medya tarafindan ka- muoyuna oda tipi, villa tipi ya da modern ceza- evleri olarak tanıtılan uy- gulamarun aslında "hüc- retipi" olduğunu kaydet- tiler. Hücre tipi olarak bili- nen F tipi cezaevi uygu- lamasını protesto etmek amacıyla, 11 Temmuz'da CHP Beyoğlu llçe Mer- kezi'nde açlık grevine başlayan ve ertesi gün buradan çıkanlan tutuklu ve hükümlü yakınlann- dan 6 kişi, eylemlerini DİSK'e bağh Türkiye Devrimci Banka ve Si- gorta Işçileri Sendikası (Bank-Sen) Genel Mer- kezi'nde sürdürmeye başladılar. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr Olacak iş değil. _ 6 Temmuz günü bir Tırmık yazdım. Üniversitelerdeki rektör seçimine de de- ğinen bir Tırmık. Yazmaz olaydım. Hay- di yazdım, bari rektör seçimlerine filan değinmez olaydım. Olacak iş değil. YÖK beni ciddiye al- dı ve olan oldu. Şöyle yazılmıştı: "...Bu ay 22JJniversitemizin rektörte- ri atanacak. Üniversitelerde heyecanlı rektörseçimleri yaşandı. Ama neresin- den bakarsanız bakın, üniversitelerde aslında 'demokrasicilik' oynandı. Seçi- me katılanlardan altısı, aldıklan oy ora- runa göre sıralanıp YÖK'e bildirildi. YÖK yanrtbu-6 adayt3'e indirecek. YĞKdö- zenibirtuhaf. YÖK, en çok oy alan ada- yı dışanda bırakıp attı adaydan, ömeğin topu topu birer oy alabilmiş üçünü cım- btzlayıp Cumhurbaşkanı'na sunma hak- kını elinde tutuyor. Cumhurbaşkanı da kendisine sunulanlar 'arasından' birini o üniversiteye rektörolarak atayacak..." Allah için yukandaki paragrafı biraz dikkatle okuyun. Orada kilit bir sözcük var ömeğin! Yani ünlü Laz fıkrasındaki gibi, "me- sela teduk" demeye getirmiştik. YÖK bu! Mizahtan anlamıyor işte. Bu cümleyi daha önce de yazmıştım da, Efendiler, 'Medyanızı' îyi Seçin!.. YÖK'ten "YÖK mizahtan anlar" diye ya- nrt geldiydi. Ben de umutlandıydım. YOK mizahtan anlarmış. YÖK mizahtan anlamıyor; kendisi mi- zah yapıyor. Anımsayın, yukanda sözünü ettiğim Tırmık'm yayımlandığı gün, YÖK Genel Kurulu, Izmir Dokuz Eylül Üniversite- si'nin öğretim üyelerince belirlenen 6 adaydan 3'ünü cımbızlayıp en çok oy alan Profesör Emin AJıcı'yı (449 oy), Profesör Fethi Idiman'ı (389 oy) kena- ra itip 142 oy alabilen Profesör Faik Sa- nalioğlu'ntın yantna btrer (evet evet, "tek bir" anlamında birer) oy almış iki profesörü de ekleyip Cumhurbaşka- nı'na sundu. Yani "Sayın Cumhurbaşkanımız, buyurun, Dokuz Eylül Üniversitesi için bizim rektöhüğe layık bulduğumuz bi- lim adamlanmız bunlardır. Içlerinden bi- rini seçin" dedi. Rezaleti, bizim Hikmet Çetinkaya diline doladı. Günlerdir yazıyor. Allah YÖK'ün yardımcısı olsun. Ben kanş- mam. Beni ilgilendiren, Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in tutumu. Yasaya göre galiba önüne konan üç kişiden bi- rini seçmek zorunda. Merak ettiğim, Cumhurbaşkanı'nın mizah duygusunun olup olmadığı. Varsa... Yani Cumhurbaşkanı mizahın tadını çıkarmayı biliyorsa, yapacağı çok basit: 142 oy alan profesörü de o siler ve öteki "tek oylu" iki rektör adayı ara- sında TV kameralan önünde yazı-tura atar. Böylece mizah doruğuna ulaşır. Hep birlikte çok çok güleriz. ••• Kişisel korkulanm var. YÖK'ün be- nim gibi fukara bir gazeteciyi ciddiye alıp "mesela dedik"\n\ aynen uygula- ması içime ürküntüler sardı. öyle ya, YÖK gibi koskoca bir 12 Eylül kurumu, o kurumun önemli, ciddi, ağır (kim bi- lir kaç okkadıriar) profesörlerden olu- şan genel kurulu beni ciddiye aldıysa, bakarsınız hükümet, hatta devlet de ciddiye alıverir. Ömeğin, geçen gün yayımlanan "KK- TC, Türidye'nin Bir Eyaleti mi" başlıklı Tırmık'ta geçen,"...Kıbns'ın geleceğini ya Kıbnslılar belirieyecek; o zaman Tür- kiye için Kıbns, sıcak ilişkileri bulanan biryakın komşu ülke olacakya da Tür- kiye 'Bu aldatmacaya bir son verelim. KKTC'yi ilhak edip Türkiye'nin bir eya- leti yapalım' diyecek..." cümleciğini devletimiz ciddiye alır da, adayı gerçek- ten ilhak etmeye kalkarsa ne olacak? Ya da F tipi cezaevleri ile ilgili önceki günkü Tırmık'ta geçen, "... Tutuklu ve hükümlü yurttaşlann can güvenliği hu- kuksal güvenceye, kamuoyu denetimi- ne kavuştumlmadığı sürece, F tipi olsa ne yazar, koğuş olsa ne yazar..." cüm- leciğine bakıp "Nasıl olsa can gûvenlik- lerinisağlayamayız. Medyaya göre ma- dem fark etmiyor, tıkalım hepsini F tipi- "ne*xteytverirter rrtf? __:•"' O yüzden buradan bütün yetkili, etki- li, resmi, gayri resmi, derin, sığ, legal, il- legal kişilere sesleniyorum: Efendiler, medyanın sesine kulak ver- mek isteyebilirsiniz. Bu sizin hakkınız. A- ma lütfen dikkat edin. Ben medya de- ğilim. Hatta bizim gazetede "medya"fi- lan aramayın. Bizde hiç "medya" yok. Ayrıca Enis Berberoğlu'na, Serdar Turgut'a, Zeynep Atikkan'a filan da kulak asmayın. Lütfen kulak vereceğiniz "medyanızı" dikkatli seçin, doğru seçin. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA SuçluKim?.. ı Masanın üzerinde birikmiş mektuplar, elektronik posta adresine gelen notlar... Bir grup Kuzey Kıbrıslı genç, "Kuzey Kıbns" başlıklı yazımıza yanıt göndermişler... ; Diyorlar ki: "Yazılannızda doğru saptamalarınız olmasına karşın, yeterince araştırma gereği duyulmamış. yüzeysel bölümler de bulunmaktadır..." Genç okurlar devam ediyor: ; "Kıbns'ta partizanlık yapıldığı saptamanız doğ- rudur. Ancak polis örgütünün lçişleri Bakanı'na bağlanmamasının altında yatan gerçek, Türkir ye'deki bazı kesimlerle Cumhurbaşkanı Raıjf Denktaş'/n gücü ellerinde bulundurmak ve yurr dunu seven banş yanlısı ve kendi kendini yöneiç me hakkını talep eden insanlan baskı kullanarak kontrol altında tutmak istemeleridir. özellikle Kıb- ns konusunda onlarla ters düşer, onlan eleştirme gibi bir hataya düşerseniz adınız casus ve vatap haini olur." Genç okurlar, bize bir soru yöneltiyorlar: "Acaba bu kadar bankanın açılmasına kimler izin verdi, bu bankaların kurdelelerini kimler kes- ti?" Genç Kıbnslılarda Türkiye'ye karşı örtülü bir kin ve öfke var!.. Kuzey Kıbns'ta üretimin bilinçli biçimde çöker- tildiği, bu iş için Rauf Denktaş'aîürkiye'de bazı ke- simlerce misyon yüklendiği öne sürülüyor... ^ Kuzey Kıbns'ta su yok, elektrik yok!.. ,j Suçlu-kim? f Türkiye!.. Narenciye üretimi düşmüş, her beş Kıbrıslıdan dördü memur!.. Suçlu kim? 4 Türkiye!.. •, InsafL , • • • Türkiye'nin 26 yıldır uyguladığı ekonomik des- tekyatırımlara dönüşseydi bugün Kuzey Kıbns na- sıl olurdu?.. Paralarla har vurup harman savruldu!.. Deniz bitti!.. ,; Pis kokularyayıldı!.. 1974'te Güney Kıbrıs'ın ekonomisi, Kuzey Kıb- ns'tan çok kötüydü... Kıbnslı Ziya Arnavut diyor ki: "Suçu Türkiye'ye atacağımıza kendimize baka- lım. Partizanlık ivme kazandı Kuzey Kıbns'ta. Tüm partiler yandaşlanna memur kadroları açtı. Nüfu- sun yüzde 57'si devletten şuya da bu şekilde ma- aş alıyor. Bütün Rum mallan, deniz kıyılan yağma- landı. Kıbns'ta partizanlık ortadan kalkar, top- lum üretici hale gelirse sonınlardan kurtuluruz..." Biliyorum Kuzey Kıbrıs'taki gerçeği gören ay- dınların, sosyal demokratların, demokratların sa- yısı hayli fazladır... Romantik olmayan, ayağı yere basan Kuzey Kıb- nslılar, 'partizanlığın' ada Türklerini uçlara çektı- ğini çok iyi bilıyorlar; demokratik bir anayasaya karşın siyasal erkin baskıcı bir yönteme başvur- masının nedenini anlıyoriar... Unutulmasın demokrasi bir yaşam biçimidiıi..-. Türkiye'de de baskı yok mu? / Alın, YÖK'ün uygulamalarına bir bakın!.. * Türkiye 12 Eylül 1980'in ürünlerini topluyor bu- gün; Kuzey Kıbns da ekonomik olarak ayağa kalk- madığı için bizim çektiğimiz sancıyı çekiyor!.. Romantik aydınlar unutmasın ki Türkiye tam 26 yıldır Kuzey Kıbrıs'a ekonomik destekte bulunu- yor; romantik solculann hiç sevmediği Mehmetçik onlan Rumlara karşı koruyor!.. ••• Kuzey Kıbns'ta madalyonun iki yüzüne de bak- makta yarar görüyoruz!.. Doğrular ve yanlışlar!.. Elbet zulme, işkenceye, baskıya karşı duraca- ğız!.. Elbet demokrasiyi, insan haklannı savuna- cağız!.. Elbet, Türkiye'nin dayatmacılığını, Kıbnslı Türk kimliğini yok etme girişimini eleştireceğiz!..; Gazeteci Şener Levent'e gelince!.. * Biz onun ve diğerlerinin casus olduğuna inarv mıyoruz; Ancak "Türidye Kuzey Kıbns 'ı işgal etmiş- tir" savına da katılmıyomzL 1974 Banş Harekâtı'ndan üç-dört ay sonra ben Kuzey Kıbns'taydım... ı Mehmetçik omuzlarda taşınıyordu!.. • O gün doğanlar bugün 26 yaşında... Şener Levent'in, 2 yıl önce dönemin Kıbrıs Türk Banş Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Korgenar ral Aii Yalçın en yakın dostu değil miydi? Türkiye 2 yıl önce işgalci değildi de bugün mü işgalci oldu? 26 yıldır elektriğin yanmamasını. suyun akmamasını, yatırımların yapılmamasını, Türkiye'den gelenlere yurttaşlık hakkı verilmesini, herkesin devlet memuru olmasını Türkiye mi is- tedi? . ı Ne diyorsunuz? j hikmet.cetinkaya@ cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 • Cuml ^ kitap [huriyet > kulübü Ç&tffik*ıy*ı KR*tpt&ri ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KÜBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMFLARI 4. BASI SANCILI YILIAR KU$ATI1MI$ SOKAKLAR 4. BASI KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI JERİAT MZARI SEVDANIN ADRESİ BEILİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kıtap Kulübu Çağ Pazaıiama A Ş. Türkocağı Cad No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbulTel.514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear