23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21MAYIS2000PAZAR 8 HABERLER Dünya Bankası raporlannda, sosyal güvenlik ağı üzerinde baskı oluşacağı belirtildi "Refomılar lıalkm zararma'BANUSALMAN ANKARA - Dünya Bankasrnın Tûrkiye'de ekonomik reform kredi- siyle ilgili çalışmalan yürüten Proje Yöneticisi Jaraes Parks' ın hazırladı- ğı raporda, tanm, sosyal güvenlik, telekomünikasyon, enerji alanlann- da uygulanacak politikalann bazı ke- simler için "olumsuz etki" yarataca- ğı itiraf edildi. Parks'ın hazırladığı raporda, yapı- sal reformlar programının karşı kar- şıya olduğu "ciddi ekonomik ve poli- tikriskkr" şöyle anlatıldı: "Ekonomik riskler arasında; maK düzenlemeleriıı sürdüriilebilirtiği, re- d faiz oranlannın gidişatu ekonomik yeniden yapüanmada aünacak yol ve Tûrkiye'nin yabancı sermaye akımım çekebümedeki başansı bulunuyor. Bir risk daha vardır ki korumasız kesim- lerin, bazı nüfus gruplannın reform programlanndanoiumsuz etkilenme- krL Türkiye idaresL, kuvvetii ounası- na karşm programın uygulanma ka- pasitesi hâlâ ciddi bir risk kay nagı ola- n k bulunmaktadır. Sivasal riskler, programdaki toplumsal açıdan has- sas yaptsal reformlardan ka> naklan- maktadır. Emeklüik, tannısal destek reformu, özeUeştirme ve piyasada dü- zensizlestirme önlemleri yerleşik çı- karian etküeyebttir." Kredi kapsamında yapüacak düzen- lemelerin tamamen Dünya Bankası T ü r k i y e , i r l a n d a v e i s v e ç ' i n t a m ü y e l i ğ i k a b u l e d i l d i Avrupahvdi kuruluşunun kapılanaçıkh BRÜKSEL (AA) - Merkezi Brûksel'de bulunan Avrupa Kredi Kefalet Kuruluşlan Birüği (AECM) Tür- kiye, tsveç ve trianda'nmtam üyeliğini kabul etti. Top- lain 10 tam, 9 ortaküyesi bulunan AECM, yanmasır- lık köklü bir geçmişi olan Türkiye Esnaf ve Sanat- kârlar Kredi Kefalet Kooperaüfleri Merkez Birliği'ni (TESKKKMB) bünyesine alırken iflc defa AB üyesi olmayan bir ülkeye kapılaruu açmış oldu. TESKKKMB Başkanı ve TESK (Tûrkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu) Başkanvekili Su- at Yalkm, dün Brûksel'de basına yaptığı açıklama- da, bu yeni açılımın önemini şöyle anlattı: "Tûrkiye'de esnafin finans sorunlan Rin bir teş- kSadanma vardır. Mevzuata göre, esnaf vesanatkâr sadece Halk BankasTndan kredi abr ve bunun için de Esnaf Ke&let KooperttiflerTnin kefaleti gerekir. Bu amaçh TESKKKMB kontrohınde, 32 bölgede teşkfl^anıraş970kooperatifvaETürkiye\)eki4ınB- yon esnaf vesanartkârm 1.1 mflyonu kredi alabfliyor. 1999 sonu itibanyia ahnan kredüerin yekûnu 330 trüyondur. Bu rakam, ülkemizde esnaf ve sanatkâr- tann kredi konusunda ne kadar geri kaknklannı gösterryor.Pazarekonomisiuygulay'anûlkelerde es- naf veı»nfltkârlarfleKOBİTer(kfiçûkwortabo- yııttaıi^etnıder)âikEdekuBamlanla«dinin>iizde35 fla 5fPini abrbr. Bu oran Ahnanva'da yûzde 35, Ja- ponya'dayÛ2de42,ABD'deyTİzde55> tir.Türkiye'de isevüzde31erde kahnaktadır.Dolayısıüe esnafvesa- natkâr büyûk bir kredi akmosı içindedir. Oysa eko- nonıiktoyattatcattanahflmekvehamkyapabOmek içmdûşûkfiuziiveuzunvadefikı^itanyacınınkar- şüanmaaçokönemlktiıf Yalkm, Tûrk esnaf ve sanatkârlannın her alanda AB'ye ayak uydurmak zorunda olduklannı belirte- rek "AB öikderinra esnaf ve sanatkânanyta rekabet k^unaled3enmalm,arzeditenhizınetlermABstan- dartianna kesütHkle nyması gerekiyor. Bunun için de aynı imkân ve yöntemlere sahip olmak laznn* dedı. Yalkuı, TESKKKMB'nin AECM'ye üye olması- nın, AB kurum ve kuruluşlanyia irtibat kurmak, destek almak, deneyimlerden faydalanmak ve AB olanaklanndan yararlanmak açısından önemli ol- duğunu belirtti. Yalkın, AB esnafının yüzde 5, Türk'ün ise yüzde 52 faizle kredi aldığını belirtti. Yalkın, 700 bin üyesi ile 32 bölgede 167 teşkila- ta sahip olan TESKKKMB'nin, mevcut yasa ve mevzuatlann AB standartlanna uyumu için çaba harcamaya yönclık ve AB'den ucuz kredi olanakla- n sağlama amaçlı çahşmalanm sürdüreceğini, AECM'ye üyeliğin 4 miryon esnaf ve sanatkânn geleceğı açısından bûyûk önem taşıdığını kaydetti. çalışmalanyla uyumlu olacagı vurgu- landı. Ekonomik reform kredisinin ikinci diliminin, ilk dilim kredi uygu- lamasında ilerleme sağlanırsa 2001 yıhnın ilk çeyreğinde serbest bırakıl- masının beklendigi kaydedilen rapor- da, ilk dilim kredinin 2 milyon dola- nnın, tanmda doğrudan gelir desteği için kullanılacağı belirtildi. " Ekonomikreförmun,insanlar üze- rinde ohımhı etkfleri ohırken Türlrî- ye'ninazgeişmiş sosyalgüvenlikağı üze- rinde baskı ohışturacakür" itırafının yer aldığı raporda, reformun sosyal güvenlik ağını kuvvetlendinci etkisi- nın ancak uzun zamanda görülebüe- ceği belirtildi. Raporda, "Bu reform lc«g»n«nlar kadar kayfoedenler de yaratacakür. Gruplar arasında en büyük zaran, özeUeştirmeyi bekleyen KİT'lerdeki işçfler görecekrir. Yetkflfler, reformlar- da zarar görecek olan kişikrin top- lumsal olarak korunmalan ve güçlen- dirilmeieriiçinstrateji geiiştirmeye ça- hşmaktadır'' denildı. James Parks, elektrik sektörûndeki özelleştirmelerden 2000 yılında bek- lenen 1.1 milyar dolar gelirin gerçek- leşmeme olasılığına dikkat çekerek hükümetın bu kaybı diğer özelleştir- me programlannda ilerleme sağlaya- rak karşılayabileceğini anlattı. Parks, "Türkiye orta vadede gefiş- meyi sağlayabilmek için enerji ve tele- komünikasyon altyapı sektörierinde yabancı sermayeyi çekmek zorunda- dır" ifadesiyle "stratejik olan bu sek- törierin" yabancı sermayeye bırakı- lacağına dikkat çekti. KAPATILMAK tSTENEN İSTANBUL TERSANELERtNİN IŞÇİLERt MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR Tersane emekçîlerî direniyör diyenhükümetin,uyguladığıpottikalaria,çahşma>'anlarordusu yaratüğmıbenrthoriar. UĞURGÜNYÜZ YEŞİMGÜL Kapatılan Haliç ve Camialtı tersanelerinin ışçilen, tersane- lerini geri istediler. Gazi Mus- tafa Kemal'in 'Gençliğe Sesle- niş'inde yurdun bulunabilece- ği oiumsuz koşullan sıralarken "Tersanelerine güilmiş olabi- Br" dediğini anımsatan işçiler; "Emperjalist güçier, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında, Sevr AnHaşmasıikgiremedikleriter- sanelerimize şimdi EVfF, Dün- yaBankası, tekelci holdinglerve oniann işbirlikçisi hükümetler efiylegirdiler'' dediler. Dok Ge- mi-Iş Sendikası Genel Başka- nı Nazım Tür, yürütmenin dur- durulması ve kararın iptal edil- mesi için Danıştay'a başvura- caklannı söyledi. Tersaneleri kapatma karan- nı "tarihi bir hata" olarak ni- teleyen Nazım Tur, "Tersane- leri kapaörsak IMF'den aldı- ğmıız borçla, yurtdışmdan ge- mi satm ahr, yabancı bayrakk gemilerle de taşunacıhk yapa- ,nz"dedi. Haliç ve Camialtı tersanele- . rindekı olanaklarm başka hiç- bir tersanede bulunmadığına . dikkat çeken Tur, "Camialtı Tersanesi tstanbul Valiliği tl Özd tdare Kurulu'na verildi. Buraya, polis eğirim merkezi - yapıbnak tsteniyor. Haliç Tersa- • neâide tstanbul ÜnrversitesiDe- nizB*mkriveİşkünedliğiEns- titösû'nûn kullammına verfldL • Dok Gemi-tş Sendikası Genel Başkanı Nazım Tur: "Tersaneleri kapatırsak IMF'den aldığunız borçlâ yurtdışından gemi satın aluız. Yabancı bayraklı gemilerle de taşımacılık yapanz." • Tersane işçileri: "Emperyalist güçier, Sevr Antlaşması ile giremediği tersanelere IMF, Dünya Bankası, tekelci holdingler ve onlann işbirlikçisi hükümetler eliyle girdiler." yıllara kadar uzandığını anım- satan Tur, şöyle devam etti: " 'Tersaneler zarar ediyor' deniBvor. Galata Köprüsü'nü 14 yılda tamamlayamazsamz el- bettezarar eder. Köprünün ka- paklannın 2 yüdır açüamama- sı nedeniytetersaneler 1 mflyon 286 bin dolar zarara uğradı. Türkiye Gemi Sanayü, zarann ta7inini için tstanbul 1 Numa- rah fdare Mahkemesi'ne baş- vurdu. Eğer kapatma karan geri ahnırsa Kübahlarm 220 miryon dolarnk iş teklifı var. Tersanelerin şehrin içinde kal- ması da kapatılma gerekçesi olarak sunuluyor. Tuziave Pen- dik tersanelerinin kuruluşu st- rasmda buralarda kimse yaşa- mıyordu. Tersanelerin kurul- masuun ardından Sçekr omş- tu. Biz her 10 senede bir 'şeh- rin içinde kaldılar' drye tersa- ncıeroı yennı mı Dünyadaki pekçoktersane ken- tin içinde kahnışbr. Aynca, ter- sanefcrHanç'intemizfiğinekat- loda bulunuyoriar. Eğer kapat- ma karan geri ahnmazsa Ha- Bç yüzde 40 daha fada kfaiene- cek." Avrupa Biriiği'nin 15 yaşın- dan bûyûk gemileri lünanlan- na kabul etmeme karan aldı- ğım söyleyen Tur, "Ülkemiz- deki gemflerin ortalama yaşı 20. Eğer AB standartlanna nlaşmak istiyorsak gemileri- mizi venflememiz gerekir. Hü- kmnet, Haliç ve Camiam ter- sanderinikapatarak yanhşka- rar vermiştir" dedı. Şehir içi ulaşunda kullanı- lan deniz araçlanmn büyük bö- lûmünün de bu tersanelerde ya- pıldığını vurgulayan Tur, ter- sanelerin kapatdmasıyla 1100 işçinin işine son verüdiğini ifa- de etti. Tur, bir tersane işçisi- nin yan sanayide 4 işçiye iş im- kânı yarattığını, buralann tam kapasite çalıştınlması halinde 20 bin kişiye iş olanağı yarati- lacağına dikkat çekti. işçiler de tersanelerin kapa- tılmasını içlerine sindireme- diklerinı belirterek yetkililere, 1» yanhşuygubmadan dönme' çağnsında bulundular. işçiler şunlan dediler Şaban Knrban (10 yıllık iş- çi): Ev kirası 80 milyon ve 2 ço- cuğum var, bundan sonra nasıl geçineceğinı. Devlet son 20 yü- dır tersanelere gözle görülür bir yatınm yapmadı. 'Işsizüğe çare bulacağız' diyenler ışsiz- lik yaratıyorlar. 13 yaşımdan beri Ecevit'in peşindeyim. Esas ben bazı şeyleri içime sindire- miyorum. Zeki Şimşek (20 yıllık işçi): Tersaneler, zarar ediyor baha- nesiyle kapanlıyor. Tersanenin zarar etmesinin nedeni yönetim- dir, işçilere neden yükleniyor- lar. Türkiye insanına değer ver- miyor. Hasan Topuz (18 yıllık işçi): Özel sektör tersaneleri büyük gemi yapacak imkâna sahip de- ğil. Özel sektördeki hataü işle- ri Haliç ve Camialtı tersanele- rinde çalışanlar düzeltiyordu. Sadık Demir (20 yıllık işçi): Filolanmız eski, bunu dü- şünmüyorlar. Şehir Hatlan va- purlannm bakım atölyesi gibi çalışıyorduk, şimdi bu gemile- rin bakımlan nerede yapılacak. Tersanelerin kapatılmasmdan kimlerin çıkar sağlayacağına dikkat edilmesi gerekir. ÖmerMimir (24 yıllık işçi): Gemi sanayü devlet desteğiy- le yaşar. Gemi yapımının uzun sürmesi bu sanayiye 'ölü yan- nm' diye bakılmasına neden oluyor. Hiçbir devlet tersanesiz yaşayamaz. Baltkülkeleri özel- leştirdiği tersanelerini geri al- dı, hatasından döndü. Tûrkiye, bunlan niye örnek ahruyor? Nusret KuTah (23 yıllık iş- çi): Devlet bizi burslu okırttu, 'Burada çahşacaksuıız' dedi, şimdi 'Yeter kapatryonım' di- Haliç ve Camialtı tersaneleri Usmanlı Imparatorluğu Donanması'na aıt gemilerin birçoğu^ Diyeüm Id enstitü buraya su ürünlerifakültesi yapmayı plan- fcyor. O zaman ne olacak? Her Od tersane de 1. derece StT ala- nı. Bir çrvi bile çaküamaz. Ger- çek amaç nedir, bunun ortaya konması gerekijor*" dıye ko- nuştu. Haliç ve Camialtı tersa- nelerinin kuruluşunun 14501ı kuruluş tarihi 1455 yılına kadar uzanan Haliç Tersanesi'nde yapıldı. 69 bin 810 metrekare alana kurulu tersanede, 1800'lü yıllarda yapılan 3 tarihi havuz var. înşa edebilecegi en büyûk gemi (tek parça olarak) 5 bin 800 DWT. Gemi inşa kapasitesi yılda 11 bin 100 DWT. Onanm kapasitesi yılda 120 adet. SfbmTJiWT'ye kadar gemilerin ve deniz araçlanmn onanm ve bakımlan yapüıyor. Modem yeni tersanelere göre bazj teknolojık eksiklikleri olmakia birlikte, ülkemiz tersanelen dûzeyinde teknolojik bakımdan geri olmadığı, hatta tezgâh ve teçhizat bakımdan sivil tersaneler arasında en zengıni olduğu belırtüıyor. Kuruiuşu 1455 yılına kadar ancak Osmanh dönemmden yor. Tersanelerin önemi bü- yüktûr, mutlaka yaşaması ge- rekir. Tersaneler, stratejik açı- dan önemli bir yere sahiptir. As- keri tersane deprem bölgesin- de, burasını da kapatıyorlar. Bunu iyi düşünmek gerekir. Tersaneleri özelleştinnek ye- rine, özel sektör mantığıyla kâr yapmasını sağlayabilirler. Hikmet Tırmıkçı (22 yıllık işçi): Pendik Tersanesı'ni or- du aldı, başımızın üzerinde ye- ri var, ancak Türkiye tersane- ciliğine zarar verdi. Böyle bir sanayiyi tekrar kurmak, emek ve para ister. Bu 550 yıllık tek- noloji, Marshall yardımlany- la geldi ve hâlâ çalışır durum- dalar. AM Osman Gökçeoğhı (22 yıllık işçi): Pendik Tersane- si'yle ilgili söylenecek bir şey yok. Askenye 'Banalazun' de- di ve aldı. Tersaneler atıl du- ruma getirildi ve bile bile za- rar ettirildi. 3 bin 500 işçi is- tihdam edilen tesiste şimdi 700 kişi var. Elimiz kolumuz bağh. Iş tek- lifi geldıgındc yetiştiremeye- ceğimiz için teklifler geri alı- nıyor. Özelleştirme politika- lannda birbirine zıt şeyler var. Örneğin, Bozcaada'ya özel sektör kış mevsüninde sefer yapmaz. Çünkü yeterli yolcu yok. Ama devlet 'sefer yap- mam' kalan bir tesisi bulunmuyor. 72 bin metrekarelık alana kurulu tersanenin inşa edebüecegi en büyük gemi (tek parça olarak) 18 bin DWT. Gemi inşa kapasitesi yılda 20 bin 800 DWT. Gemilerin inşasını uluslararası teknolojik standartlara göre yapıyor. NecdetÇekn(20 yıllık işçi): Galata Köprûsû'nûn kapakla- nnın açılamaması nedeniyle 2 yıldır iş alamıyoruz. Bu yüz— den zaranmız büyük. Stratejik öneme sahip tersanelerin kapa- tılmaması gerekir Mehmet Başaran (22 yıllık işçi): Trilyonluk tesisler yeni- den yapılamaz. Mevcut olan bir kuruluştan vazgeçilemez. GÖRÜŞ FARUK ŞEN Kendine Güven Geçen yıl aralık ayında yapılan Helsinki Zirve- si'nde Tûrkiye'nin aday üyelik statüsünün tanınma- sından sonra, Türk basınına, Türk halkına ve poHti- kacılanna Avrupa konusunda birözgüven geldi. Es- kkten sürekli olarak Avrupa'nın bizi dışladığından ha- reket eden Türk basın mensuplan, yepyeni bir rüz- gâr estimneye başladılar. Özellikle Avrupa Biriiği'ne tam üyeliğin hükümranlık hakkına yapacağı oium- suz etkiler konusunda yogunlaşan tez ve görüşler zayıflamaya başladı. Avrupa Parlamentosu'na beş büyük ülkeden binsi ve Almanya'dan sonra büyük- lük açısından ikinci büyük ülke olarak katılacak olan Türkiye, genişleme süreci sonunda 700 parlamen- terden oluşması öngörülen Avrupa Parlamento- su'nda, 60 parlamentere sahip olacak Almanya'dan sonra, tngiltere, Fransa ve Italya'nın önünde 55 par- lamenter ile temsil edilecek ve böylece genişleyen ve 28 ülkenin parlamenterlerinden oluşacak Avru- pa Partamentosu'nun yüzde 8'i Türklerden oluşa- cak. Bu kapsamda Bulgaristan, Romanya gıbi ül- keler Avrupa Parlamentosu'na bizden önce katılsa- lar bile, 16 parlamenterle temsil edilir, Lüksem- burg'un parlamenter sayısı 5te kalırken, Türkiye, neredeyse tüm küçük ülkelerin hükümranlık hakla- n üzerinde söz sahibi olacak. Yeni cumhurbaşkanının birhukukçu olması, spor alanında ahnan başanlı sonuçlar, Tûrkiye'nin bilin- cine büyük çapta yansımaya başladı. Geçen hafta- larda Ankara'da yapılan ve Türkiye Araştırmalar Mer- kezi tarafından düzenlenen Türk-Alman basın men- suplannın katıldığı sempozyumdatüm Alman basın mensuplannın birieştıği bir görüş vardı. Artık Türk politıkacıları, bilim adamlan ve gazetecileri, olayla- ra daha açık, daha ön yargısız yaklaşıyorlar, gelişen bir özgüvene sahipler. Bu Türkiye için pozrtif bir ge- lişme. Sevr Antlaşması'nı başanlı bir şekilde yırta- rak, bugünkü ülkemizin sınırlannı çizdiğimiz Lozan Antlaşması'ndan sonra, Türkiye genişleme süreci so- nunda 29 ülkenin katılacağı (Hırvatistan'ın da aday statüsü alması 19-20 Haziran tarihlerinde Santa Ma- ria de Feira'da yapılacak zirvede karar altına alına- cak) yeni bir gelişme içine girecek. Portekiz'in dö- nem başkanlığının sona yaklaştığı bugünlerde göz- ler Porta yakınlanndakı Santa Mana de Feıra ken- tinde yapılacak zirveye çevrilmış bulunuyor. Zirve ko- nusunda Avrupa Biriiği'nin aldığı ve bugüne kadar açıklamadığı bir karar var. Bu zirvede genişleme tar- tışılmayacak. Bu nedenle aday statüsündeki ve gö- rüşmelenn başladığı 12 ülke ve Türkiye bu zirveye çagnlmayacak. Bu zirvede genişleme konusunda alı- nacak tek karar Hırvatistan'a aday ülke statüsünün tanınması karan olacak. Iç sorunlannı tarbşacak olan Avrupa Birliği zirvesi için Günter Verheugen, son geiişmeleri içeren bir rapor hazıriıyor. Nedense son günîerde Türkiye'ye karşı esmeye başlayan rüzgâ- ra rağmen rapor, bıtiş tarihi olan 11 Haziran'a kadar olumlu gelışmeleri de ıçerebilir. Türkiye konusunda Avrupa Bırlığı Komisyonu'nun çekinceleri, yalnızca serbest dolaşım hakkı konusun- da yoğunlaşmış bulunuyor. Kopenhag krfterleri dı- şında Türkiye ile ilgili tek sorun serbest dolaşım ko- nusu olarak ortaya çıkıyor. Buna karşılık Birieşmiş MlHetler'in son raporu çerçevesinde başta Alman- ya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinin yeni göç- menlere gerek duyduğu da ortada. Yalnız Federal Almanya için 2001 yılından itibaren her yıl 500 bin göçmene ihtiyaç olduğu uzmanlar tarafından belir- tiliyor. Tüm Avrupa ülkelerinin ihtiyaç duyduklan göçmen sayılan toplandığı zaman Avrupa Birliği'nde çarkın dönebılmesı ıçın her yıl 2 milyon yeni işgücü gerektiği vurgulanıyor. Kendine güveni artan Türki- ye, artık başta Almanya olmak üzere bilgisayar uz- manlannı nasıl göndereceğini düşünmelidir. Türki- ye 1 nin somut olarak atması gereken adımlann ba- şında Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin bir an ön- ce faalıyete geçirilmesi ve AB tarafından tavsiye edi- len Avoıpa Evi'nın temellerinin atılması geliyor. Av- rupa Biriiği'nin fonlanndan da yararianacak olan ve Tûrkiye'nin yalnızca bir mekân sağlamakla yüküm- lü olacağı Avrupa Evı konusunda Türkiye hüküme- ti cumhurbaşkanı seçimınden ve Galatasaray'ın UE- FA kupasını almasından sonra bu konulan da ma- saya yatırabilirse, Türkiye Avrupa Biriiği'ne bekledi- ğimizden de çabuk uyum gösterebilir. CHP lideri Altan Öymen 'Aday seçerken haDon tercilıi gözetilmeH' ^^ KASTAMONU (AA) -CHP Genel Başkanı Al- tan Oymen, parti ıçuıde- ki eğilimlenn ve arkadaş- hk gruplannın halkın eği- limleri ile paralel ohna- sı gerektiğini beürterek "Partiden aday seçerken arkadaş gruplanna göre değfl, halktan alacağı oy düşünülerekhareketedfl- mefi" dedi. CHP'nin'HalldaBir- Kkte Çözüm' kurultayla- nnın altıncısı, Bartın, Bo- lu, Çankın, Çorum, Ka- rabük, Kastamonu, Si- nop ve Zonguldak il ör- gütlerinin katılımıyla Kastamonu'da gerçekleş- tirildi. Toplantının açış konuşmasmı yapan Öy- men, Tûrkiye'nin sorun- lannm, Ankara'da 'ma- sa başında oturarak' çö- züm üretilecek sorunlar olmadığıru ve sorunlara yerinde çözüm bulmak amacıyla bu kurultaylar dizisini gerçekleştirdik- lerini söyledi. -—§imdiye kadar keadi partileri de dahil olmak üzere tüm partilerin, sa dece seçim zamanlannda bö^elere gelip sorunla- n dile getirdiklerini ifa- de eden Oymen, kurulta- yın amaçlanndan birinin de iktidara gelecek par- tilerin bölge sorunlanna vakıf olmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Cözûm için ilin ve böl- genin problemlerini ve çözüm yollannı en iyi bi- len kişilerin aday göste- rilmesi gerektiğini ifade eden Öymen şöyle ko- nuştu: "CHP, arnk bu yola ginniştir. İkrjdara gelmemizin önüne arük hiçbir engelçıkanlamaz. Çünkü iktidara, sorun- lan yerinde tespit ve çö- zümleriyle birlikte geö- yoruz. BuprojeyleTürki- ye'viyenidenyapdandır- maya tafibiz." Öymen, genel ve ye- rel seçimler öncesinde yapılan parti içi ön se- çimlerde, herkesin aday- lıkta birinci sıraya gel- mek için yanştığını ve bu yanşlarda partinin yara aldıgHiı ifade ederek"Bi- — _ rind su-a için savaşıhyor. Ama halk ne di\or_ onu soran >ok. Öyle yapük ve bakın sonuç ne oldu? El- devarsmr" dedi. CHP'nin 'Halkla Bir- likteÇözüm' kurultayın- da Bartın, Bolu, Çankın, ^ Çorum, Karabûk, Kasta- — monu, Sinop veZongut dak il başkanlan, illerinin sorunlanyla ilgili hazır- ladıklan bıldıriyi suna- caklar. Bildirilerin ardın- dan, CHP Genel Sekre- teri Tarhan Erdem, top- lantıyı değerlendirerek bir kapanış konuşması yapacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear