Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21MAYIS2000PAZAR
8 HABERLER
Dünya Bankası raporlannda, sosyal güvenlik ağı üzerinde baskı oluşacağı belirtildi
"Refomılar lıalkm zararma'BANUSALMAN
ANKARA - Dünya Bankasrnın
Tûrkiye'de ekonomik reform kredi-
siyle ilgili çalışmalan yürüten Proje
Yöneticisi Jaraes Parks' ın hazırladı-
ğı raporda, tanm, sosyal güvenlik,
telekomünikasyon, enerji alanlann-
da uygulanacak politikalann bazı ke-
simler için "olumsuz etki" yarataca-
ğı itiraf edildi.
Parks'ın hazırladığı raporda, yapı-
sal reformlar programının karşı kar-
şıya olduğu "ciddi ekonomik ve poli-
tikriskkr" şöyle anlatıldı:
"Ekonomik riskler arasında; maK
düzenlemeleriıı sürdüriilebilirtiği, re-
d faiz oranlannın gidişatu ekonomik
yeniden yapüanmada aünacak yol ve
Tûrkiye'nin yabancı sermaye akımım
çekebümedeki başansı bulunuyor. Bir
risk daha vardır ki korumasız kesim-
lerin, bazı nüfus gruplannın reform
programlanndanoiumsuz etkilenme-
krL Türkiye idaresL, kuvvetii ounası-
na karşm programın uygulanma ka-
pasitesi hâlâ ciddi bir risk kay nagı ola-
n k bulunmaktadır. Sivasal riskler,
programdaki toplumsal açıdan has-
sas yaptsal reformlardan ka> naklan-
maktadır. Emeklüik, tannısal destek
reformu, özeUeştirme ve piyasada dü-
zensizlestirme önlemleri yerleşik çı-
karian etküeyebttir."
Kredi kapsamında yapüacak düzen-
lemelerin tamamen Dünya Bankası
T ü r k i y e , i r l a n d a v e i s v e ç ' i n t a m ü y e l i ğ i k a b u l e d i l d i
Avrupahvdi kuruluşunun kapılanaçıkh
BRÜKSEL (AA) - Merkezi Brûksel'de bulunan
Avrupa Kredi Kefalet Kuruluşlan Birüği (AECM) Tür-
kiye, tsveç ve trianda'nmtam üyeliğini kabul etti. Top-
lain 10 tam, 9 ortaküyesi bulunan AECM, yanmasır-
lık köklü bir geçmişi olan Türkiye Esnaf ve Sanat-
kârlar Kredi Kefalet Kooperaüfleri Merkez Birliği'ni
(TESKKKMB) bünyesine alırken iflc defa AB üyesi
olmayan bir ülkeye kapılaruu açmış oldu.
TESKKKMB Başkanı ve TESK (Tûrkiye Esnaf
ve Sanatkârlar Konfederasyonu) Başkanvekili Su-
at Yalkm, dün Brûksel'de basına yaptığı açıklama-
da, bu yeni açılımın önemini şöyle anlattı:
"Tûrkiye'de esnafin finans sorunlan Rin bir teş-
kSadanma vardır. Mevzuata göre, esnaf vesanatkâr
sadece Halk BankasTndan kredi abr ve bunun için
de Esnaf Ke&let KooperttiflerTnin kefaleti gerekir.
Bu amaçh TESKKKMB kontrohınde, 32 bölgede
teşkfl^anıraş970kooperatifvaETürkiye\)eki4ınB-
yon esnaf vesanartkârm 1.1 mflyonu kredi alabfliyor.
1999 sonu itibanyia ahnan kredüerin yekûnu 330
trüyondur. Bu rakam, ülkemizde esnaf ve sanatkâr-
tann kredi konusunda ne kadar geri kaknklannı
gösterryor.Pazarekonomisiuygulay'anûlkelerde es-
naf veı»nfltkârlarfleKOBİTer(kfiçûkwortabo-
yııttaıi^etnıder)âikEdekuBamlanla«dinin>iizde35
fla 5fPini abrbr. Bu oran Ahnanva'da yûzde 35, Ja-
ponya'dayÛ2de42,ABD'deyTİzde55>
tir.Türkiye'de
isevüzde31erde kahnaktadır.Dolayısıüe esnafvesa-
natkâr büyûk bir kredi akmosı içindedir. Oysa eko-
nonıiktoyattatcattanahflmekvehamkyapabOmek
içmdûşûkfiuziiveuzunvadefikı^itanyacınınkar-
şüanmaaçokönemlktiıf
Yalkm, Tûrk esnaf ve sanatkârlannın her alanda
AB'ye ayak uydurmak zorunda olduklannı belirte-
rek "AB öikderinra esnaf ve sanatkânanyta rekabet
k^unaled3enmalm,arzeditenhizınetlermABstan-
dartianna kesütHkle nyması gerekiyor. Bunun için de
aynı imkân ve yöntemlere sahip olmak laznn* dedı.
Yalkuı, TESKKKMB'nin AECM'ye üye olması-
nın, AB kurum ve kuruluşlanyia irtibat kurmak,
destek almak, deneyimlerden faydalanmak ve AB
olanaklanndan yararlanmak açısından önemli ol-
duğunu belirtti. Yalkın, AB esnafının yüzde 5,
Türk'ün ise yüzde 52 faizle kredi aldığını belirtti.
Yalkın, 700 bin üyesi ile 32 bölgede 167 teşkila-
ta sahip olan TESKKKMB'nin, mevcut yasa ve
mevzuatlann AB standartlanna uyumu için çaba
harcamaya yönclık ve AB'den ucuz kredi olanakla-
n sağlama amaçlı çahşmalanm sürdüreceğini,
AECM'ye üyeliğin 4 miryon esnaf ve sanatkânn
geleceğı açısından bûyûk önem taşıdığını kaydetti.
çalışmalanyla uyumlu olacagı vurgu-
landı. Ekonomik reform kredisinin
ikinci diliminin, ilk dilim kredi uygu-
lamasında ilerleme sağlanırsa 2001
yıhnın ilk çeyreğinde serbest bırakıl-
masının beklendigi kaydedilen rapor-
da, ilk dilim kredinin 2 milyon dola-
nnın, tanmda doğrudan gelir desteği
için kullanılacağı belirtildi.
" Ekonomikreförmun,insanlar üze-
rinde ohımhı etkfleri ohırken Türlrî-
ye'ninazgeişmiş sosyalgüvenlikağı üze-
rinde baskı ohışturacakür" itırafının
yer aldığı raporda, reformun sosyal
güvenlik ağını kuvvetlendinci etkisi-
nın ancak uzun zamanda görülebüe-
ceği belirtildi.
Raporda, "Bu reform lc«g»n«nlar
kadar kayfoedenler de yaratacakür.
Gruplar arasında en büyük zaran,
özeUeştirmeyi bekleyen KİT'lerdeki
işçfler görecekrir. Yetkflfler, reformlar-
da zarar görecek olan kişikrin top-
lumsal olarak korunmalan ve güçlen-
dirilmeieriiçinstrateji geiiştirmeye ça-
hşmaktadır'' denildı.
James Parks, elektrik sektörûndeki
özelleştirmelerden 2000 yılında bek-
lenen 1.1 milyar dolar gelirin gerçek-
leşmeme olasılığına dikkat çekerek
hükümetın bu kaybı diğer özelleştir-
me programlannda ilerleme sağlaya-
rak karşılayabileceğini anlattı.
Parks, "Türkiye orta vadede gefiş-
meyi sağlayabilmek için enerji ve tele-
komünikasyon altyapı sektörierinde
yabancı sermayeyi çekmek zorunda-
dır" ifadesiyle "stratejik olan bu sek-
törierin" yabancı sermayeye bırakı-
lacağına dikkat çekti.
KAPATILMAK tSTENEN İSTANBUL TERSANELERtNİN IŞÇİLERt MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYOR
Tersane emekçîlerî direniyör
diyenhükümetin,uyguladığıpottikalaria,çahşma>'anlarordusu yaratüğmıbenrthoriar.
UĞURGÜNYÜZ
YEŞİMGÜL
Kapatılan Haliç ve Camialtı
tersanelerinin ışçilen, tersane-
lerini geri istediler. Gazi Mus-
tafa Kemal'in 'Gençliğe Sesle-
niş'inde yurdun bulunabilece-
ği oiumsuz koşullan sıralarken
"Tersanelerine güilmiş olabi-
Br" dediğini anımsatan işçiler;
"Emperjalist güçier, Ulusal
Kurtuluş Savaşı sırasında, Sevr
AnHaşmasıikgiremedikleriter-
sanelerimize şimdi EVfF, Dün-
yaBankası, tekelci holdinglerve
oniann işbirlikçisi hükümetler
efiylegirdiler'' dediler. Dok Ge-
mi-Iş Sendikası Genel Başka-
nı Nazım Tür, yürütmenin dur-
durulması ve kararın iptal edil-
mesi için Danıştay'a başvura-
caklannı söyledi.
Tersaneleri kapatma karan-
nı "tarihi bir hata" olarak ni-
teleyen Nazım Tur, "Tersane-
leri kapaörsak IMF'den aldı-
ğmıız borçla, yurtdışmdan ge-
mi satm ahr, yabancı bayrakk
gemilerle de taşunacıhk yapa-
,nz"dedi.
Haliç ve Camialtı tersanele-
. rindekı olanaklarm başka hiç-
bir tersanede bulunmadığına
. dikkat çeken Tur, "Camialtı
Tersanesi tstanbul Valiliği tl
Özd tdare Kurulu'na verildi.
Buraya, polis eğirim merkezi
- yapıbnak tsteniyor. Haliç Tersa-
• neâide tstanbul ÜnrversitesiDe-
nizB*mkriveİşkünedliğiEns-
titösû'nûn kullammına verfldL
• Dok Gemi-tş Sendikası Genel Başkanı
Nazım Tur: "Tersaneleri kapatırsak IMF'den
aldığunız borçlâ yurtdışından gemi satın
aluız. Yabancı bayraklı gemilerle de
taşımacılık yapanz."
• Tersane işçileri: "Emperyalist güçier,
Sevr Antlaşması ile giremediği tersanelere
IMF, Dünya Bankası, tekelci holdingler ve
onlann işbirlikçisi hükümetler eliyle
girdiler."
yıllara kadar uzandığını anım-
satan Tur, şöyle devam etti:
" 'Tersaneler zarar ediyor'
deniBvor. Galata Köprüsü'nü 14
yılda tamamlayamazsamz el-
bettezarar eder. Köprünün ka-
paklannın 2 yüdır açüamama-
sı nedeniytetersaneler 1 mflyon
286 bin dolar zarara uğradı.
Türkiye Gemi Sanayü, zarann
ta7inini için tstanbul 1 Numa-
rah fdare Mahkemesi'ne baş-
vurdu. Eğer kapatma karan
geri ahnırsa Kübahlarm 220
miryon dolarnk iş teklifı var.
Tersanelerin şehrin içinde kal-
ması da kapatılma gerekçesi
olarak sunuluyor. Tuziave Pen-
dik tersanelerinin kuruluşu st-
rasmda buralarda kimse yaşa-
mıyordu. Tersanelerin kurul-
masuun ardından Sçekr omş-
tu. Biz her 10 senede bir 'şeh-
rin içinde kaldılar' drye tersa-
ncıeroı yennı mı
Dünyadaki pekçoktersane ken-
tin içinde kahnışbr. Aynca, ter-
sanefcrHanç'intemizfiğinekat-
loda bulunuyoriar. Eğer kapat-
ma karan geri ahnmazsa Ha-
Bç yüzde 40 daha fada kfaiene-
cek."
Avrupa Biriiği'nin 15 yaşın-
dan bûyûk gemileri lünanlan-
na kabul etmeme karan aldı-
ğım söyleyen Tur, "Ülkemiz-
deki gemflerin ortalama yaşı
20. Eğer AB standartlanna
nlaşmak istiyorsak gemileri-
mizi venflememiz gerekir. Hü-
kmnet, Haliç ve Camiam ter-
sanderinikapatarak yanhşka-
rar vermiştir" dedı.
Şehir içi ulaşunda kullanı-
lan deniz araçlanmn büyük bö-
lûmünün de bu tersanelerde ya-
pıldığını vurgulayan Tur, ter-
sanelerin kapatdmasıyla 1100
işçinin işine son verüdiğini ifa-
de etti. Tur, bir tersane işçisi-
nin yan sanayide 4 işçiye iş im-
kânı yarattığını, buralann tam
kapasite çalıştınlması halinde
20 bin kişiye iş olanağı yarati-
lacağına dikkat çekti.
işçiler de tersanelerin kapa-
tılmasını içlerine sindireme-
diklerinı belirterek yetkililere,
1» yanhşuygubmadan dönme'
çağnsında bulundular. işçiler
şunlan dediler
Şaban Knrban (10 yıllık iş-
çi): Ev kirası 80 milyon ve 2 ço-
cuğum var, bundan sonra nasıl
geçineceğinı. Devlet son 20 yü-
dır tersanelere gözle görülür
bir yatınm yapmadı. 'Işsizüğe
çare bulacağız' diyenler ışsiz-
lik yaratıyorlar. 13 yaşımdan
beri Ecevit'in peşindeyim. Esas
ben bazı şeyleri içime sindire-
miyorum.
Zeki Şimşek (20 yıllık işçi):
Tersaneler, zarar ediyor baha-
nesiyle kapanlıyor. Tersanenin
zarar etmesinin nedeni yönetim-
dir, işçilere neden yükleniyor-
lar. Türkiye insanına değer ver-
miyor.
Hasan Topuz (18 yıllık işçi):
Özel sektör tersaneleri büyük
gemi yapacak imkâna sahip de-
ğil. Özel sektördeki hataü işle-
ri Haliç ve Camialtı tersanele-
rinde çalışanlar düzeltiyordu.
Sadık Demir (20 yıllık işçi):
Filolanmız eski, bunu dü-
şünmüyorlar. Şehir Hatlan va-
purlannm bakım atölyesi gibi
çalışıyorduk, şimdi bu gemile-
rin bakımlan nerede yapılacak.
Tersanelerin kapatılmasmdan
kimlerin çıkar sağlayacağına
dikkat edilmesi gerekir.
ÖmerMimir (24 yıllık işçi):
Gemi sanayü devlet desteğiy-
le yaşar. Gemi yapımının uzun
sürmesi bu sanayiye 'ölü yan-
nm' diye bakılmasına neden
oluyor. Hiçbir devlet tersanesiz
yaşayamaz. Baltkülkeleri özel-
leştirdiği tersanelerini geri al-
dı, hatasından döndü. Tûrkiye,
bunlan niye örnek ahruyor?
Nusret KuTah (23 yıllık iş-
çi): Devlet bizi burslu okırttu,
'Burada çahşacaksuıız' dedi,
şimdi 'Yeter kapatryonım' di-
Haliç ve Camialtı tersaneleri
Usmanlı Imparatorluğu
Donanması'na aıt gemilerin birçoğu^
Diyeüm Id enstitü buraya su
ürünlerifakültesi yapmayı plan-
fcyor. O zaman ne olacak? Her
Od tersane de 1. derece StT ala-
nı. Bir çrvi bile çaküamaz. Ger-
çek amaç nedir, bunun ortaya
konması gerekijor*" dıye ko-
nuştu. Haliç ve Camialtı tersa-
nelerinin kuruluşunun 14501ı
kuruluş tarihi 1455 yılına kadar
uzanan Haliç Tersanesi'nde yapıldı.
69 bin 810 metrekare alana kurulu
tersanede, 1800'lü yıllarda yapılan
3 tarihi havuz var. înşa edebilecegi en
büyûk gemi (tek parça olarak) 5 bin
800 DWT. Gemi inşa kapasitesi yılda
11 bin 100 DWT. Onanm kapasitesi
yılda 120 adet. SfbmTJiWT'ye kadar
gemilerin ve deniz araçlanmn onanm
ve bakımlan yapüıyor.
Modem yeni tersanelere göre bazj
teknolojık eksiklikleri olmakia
birlikte, ülkemiz tersanelen dûzeyinde
teknolojik bakımdan geri
olmadığı, hatta tezgâh ve teçhizat
bakımdan sivil tersaneler arasında en
zengıni olduğu belırtüıyor. Kuruiuşu
1455 yılına kadar
ancak Osmanh dönemmden
yor. Tersanelerin önemi bü-
yüktûr, mutlaka yaşaması ge-
rekir. Tersaneler, stratejik açı-
dan önemli bir yere sahiptir. As-
keri tersane deprem bölgesin-
de, burasını da kapatıyorlar.
Bunu iyi düşünmek gerekir.
Tersaneleri özelleştinnek ye-
rine, özel sektör mantığıyla kâr
yapmasını sağlayabilirler.
Hikmet Tırmıkçı (22 yıllık
işçi): Pendik Tersanesı'ni or-
du aldı, başımızın üzerinde ye-
ri var, ancak Türkiye tersane-
ciliğine zarar verdi. Böyle bir
sanayiyi tekrar kurmak, emek
ve para ister. Bu 550 yıllık tek-
noloji, Marshall yardımlany-
la geldi ve hâlâ çalışır durum-
dalar.
AM Osman Gökçeoğhı (22
yıllık işçi): Pendik Tersane-
si'yle ilgili söylenecek bir şey
yok. Askenye 'Banalazun' de-
di ve aldı. Tersaneler atıl du-
ruma getirildi ve bile bile za-
rar ettirildi. 3 bin 500 işçi is-
tihdam edilen tesiste şimdi 700
kişi var.
Elimiz kolumuz bağh. Iş tek-
lifi geldıgındc yetiştiremeye-
ceğimiz için teklifler geri alı-
nıyor. Özelleştirme politika-
lannda birbirine zıt şeyler var.
Örneğin, Bozcaada'ya özel
sektör kış mevsüninde sefer
yapmaz. Çünkü yeterli yolcu
yok. Ama devlet 'sefer yap-
mam'
kalan bir tesisi bulunmuyor.
72 bin metrekarelık alana kurulu
tersanenin inşa edebüecegi en büyük
gemi (tek parça olarak) 18 bin
DWT. Gemi inşa kapasitesi yılda 20
bin 800 DWT. Gemilerin inşasını
uluslararası teknolojik standartlara
göre yapıyor.
NecdetÇekn(20 yıllık işçi):
Galata Köprûsû'nûn kapakla-
nnın açılamaması nedeniyle 2
yıldır iş alamıyoruz. Bu yüz—
den zaranmız büyük. Stratejik
öneme sahip tersanelerin kapa-
tılmaması gerekir
Mehmet Başaran (22 yıllık
işçi): Trilyonluk tesisler yeni-
den yapılamaz. Mevcut olan
bir kuruluştan vazgeçilemez.
GÖRÜŞ
FARUK ŞEN
Kendine Güven
Geçen yıl aralık ayında yapılan Helsinki Zirve-
si'nde Tûrkiye'nin aday üyelik statüsünün tanınma-
sından sonra, Türk basınına, Türk halkına ve poHti-
kacılanna Avrupa konusunda birözgüven geldi. Es-
kkten sürekli olarak Avrupa'nın bizi dışladığından ha-
reket eden Türk basın mensuplan, yepyeni bir rüz-
gâr estimneye başladılar. Özellikle Avrupa Biriiği'ne
tam üyeliğin hükümranlık hakkına yapacağı oium-
suz etkiler konusunda yogunlaşan tez ve görüşler
zayıflamaya başladı. Avrupa Parlamentosu'na beş
büyük ülkeden binsi ve Almanya'dan sonra büyük-
lük açısından ikinci büyük ülke olarak katılacak olan
Türkiye, genişleme süreci sonunda 700 parlamen-
terden oluşması öngörülen Avrupa Parlamento-
su'nda, 60 parlamentere sahip olacak Almanya'dan
sonra, tngiltere, Fransa ve Italya'nın önünde 55 par-
lamenter ile temsil edilecek ve böylece genişleyen
ve 28 ülkenin parlamenterlerinden oluşacak Avru-
pa Partamentosu'nun yüzde 8'i Türklerden oluşa-
cak. Bu kapsamda Bulgaristan, Romanya gıbi ül-
keler Avrupa Parlamentosu'na bizden önce katılsa-
lar bile, 16 parlamenterle temsil edilir, Lüksem-
burg'un parlamenter sayısı 5te kalırken, Türkiye,
neredeyse tüm küçük ülkelerin hükümranlık hakla-
n üzerinde söz sahibi olacak.
Yeni cumhurbaşkanının birhukukçu olması, spor
alanında ahnan başanlı sonuçlar, Tûrkiye'nin bilin-
cine büyük çapta yansımaya başladı. Geçen hafta-
larda Ankara'da yapılan ve Türkiye Araştırmalar Mer-
kezi tarafından düzenlenen Türk-Alman basın men-
suplannın katıldığı sempozyumdatüm Alman basın
mensuplannın birieştıği bir görüş vardı. Artık Türk
politıkacıları, bilim adamlan ve gazetecileri, olayla-
ra daha açık, daha ön yargısız yaklaşıyorlar, gelişen
bir özgüvene sahipler. Bu Türkiye için pozrtif bir ge-
lişme. Sevr Antlaşması'nı başanlı bir şekilde yırta-
rak, bugünkü ülkemizin sınırlannı çizdiğimiz Lozan
Antlaşması'ndan sonra, Türkiye genişleme süreci so-
nunda 29 ülkenin katılacağı (Hırvatistan'ın da aday
statüsü alması 19-20 Haziran tarihlerinde Santa Ma-
ria de Feira'da yapılacak zirvede karar altına alına-
cak) yeni bir gelişme içine girecek. Portekiz'in dö-
nem başkanlığının sona yaklaştığı bugünlerde göz-
ler Porta yakınlanndakı Santa Mana de Feıra ken-
tinde yapılacak zirveye çevrilmış bulunuyor. Zirve ko-
nusunda Avrupa Biriiği'nin aldığı ve bugüne kadar
açıklamadığı bir karar var. Bu zirvede genişleme tar-
tışılmayacak. Bu nedenle aday statüsündeki ve gö-
rüşmelenn başladığı 12 ülke ve Türkiye bu zirveye
çagnlmayacak. Bu zirvede genişleme konusunda alı-
nacak tek karar Hırvatistan'a aday ülke statüsünün
tanınması karan olacak. Iç sorunlannı tarbşacak olan
Avrupa Birliği zirvesi için Günter Verheugen, son
geiişmeleri içeren bir rapor hazıriıyor. Nedense son
günîerde Türkiye'ye karşı esmeye başlayan rüzgâ-
ra rağmen rapor, bıtiş tarihi olan 11 Haziran'a kadar
olumlu gelışmeleri de ıçerebilir.
Türkiye konusunda Avrupa Bırlığı Komisyonu'nun
çekinceleri, yalnızca serbest dolaşım hakkı konusun-
da yoğunlaşmış bulunuyor. Kopenhag krfterleri dı-
şında Türkiye ile ilgili tek sorun serbest dolaşım ko-
nusu olarak ortaya çıkıyor. Buna karşılık Birieşmiş
MlHetler'in son raporu çerçevesinde başta Alman-
ya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinin yeni göç-
menlere gerek duyduğu da ortada. Yalnız Federal
Almanya için 2001 yılından itibaren her yıl 500 bin
göçmene ihtiyaç olduğu uzmanlar tarafından belir-
tiliyor. Tüm Avrupa ülkelerinin ihtiyaç duyduklan
göçmen sayılan toplandığı zaman Avrupa Birliği'nde
çarkın dönebılmesı ıçın her yıl 2 milyon yeni işgücü
gerektiği vurgulanıyor. Kendine güveni artan Türki-
ye, artık başta Almanya olmak üzere bilgisayar uz-
manlannı nasıl göndereceğini düşünmelidir. Türki-
ye
1
nin somut olarak atması gereken adımlann ba-
şında Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin bir an ön-
ce faalıyete geçirilmesi ve AB tarafından tavsiye edi-
len Avoıpa Evi'nın temellerinin atılması geliyor. Av-
rupa Biriiği'nin fonlanndan da yararianacak olan ve
Tûrkiye'nin yalnızca bir mekân sağlamakla yüküm-
lü olacağı Avrupa Evı konusunda Türkiye hüküme-
ti cumhurbaşkanı seçimınden ve Galatasaray'ın UE-
FA kupasını almasından sonra bu konulan da ma-
saya yatırabilirse, Türkiye Avrupa Biriiği'ne bekledi-
ğimizden de çabuk uyum gösterebilir.
CHP lideri Altan Öymen
'Aday seçerken haDon
tercilıi gözetilmeH' ^^
KASTAMONU (AA)
-CHP Genel Başkanı Al-
tan Oymen, parti ıçuıde-
ki eğilimlenn ve arkadaş-
hk gruplannın halkın eği-
limleri ile paralel ohna-
sı gerektiğini beürterek
"Partiden aday seçerken
arkadaş gruplanna göre
değfl, halktan alacağı oy
düşünülerekhareketedfl-
mefi" dedi.
CHP'nin'HalldaBir-
Kkte Çözüm' kurultayla-
nnın altıncısı, Bartın, Bo-
lu, Çankın, Çorum, Ka-
rabük, Kastamonu, Si-
nop ve Zonguldak il ör-
gütlerinin katılımıyla
Kastamonu'da gerçekleş-
tirildi. Toplantının açış
konuşmasmı yapan Öy-
men, Tûrkiye'nin sorun-
lannm, Ankara'da 'ma-
sa başında oturarak' çö-
züm üretilecek sorunlar
olmadığıru ve sorunlara
yerinde çözüm bulmak
amacıyla bu kurultaylar
dizisini gerçekleştirdik-
lerini söyledi.
-—§imdiye kadar keadi
partileri de dahil olmak
üzere tüm partilerin, sa
dece seçim zamanlannda
bö^elere gelip sorunla-
n dile getirdiklerini ifa-
de eden Oymen, kurulta-
yın amaçlanndan birinin
de iktidara gelecek par-
tilerin bölge sorunlanna
vakıf olmasını sağlamak
olduğunu kaydetti.
Cözûm için ilin ve böl-
genin problemlerini ve
çözüm yollannı en iyi bi-
len kişilerin aday göste-
rilmesi gerektiğini ifade
eden Öymen şöyle ko-
nuştu: "CHP, arnk bu
yola ginniştir. İkrjdara
gelmemizin önüne arük
hiçbir engelçıkanlamaz.
Çünkü iktidara, sorun-
lan yerinde tespit ve çö-
zümleriyle birlikte geö-
yoruz. BuprojeyleTürki-
ye'viyenidenyapdandır-
maya tafibiz."
Öymen, genel ve ye-
rel seçimler öncesinde
yapılan parti içi ön se-
çimlerde, herkesin aday-
lıkta birinci sıraya gel-
mek için yanştığını ve bu
yanşlarda partinin yara
aldıgHiı ifade ederek"Bi- — _
rind su-a için savaşıhyor.
Ama halk ne di\or_ onu
soran >ok. Öyle yapük ve
bakın sonuç ne oldu? El-
devarsmr" dedi.
CHP'nin 'Halkla Bir-
likteÇözüm' kurultayın-
da Bartın, Bolu, Çankın, ^
Çorum, Karabûk, Kasta- —
monu, Sinop veZongut
dak il başkanlan, illerinin
sorunlanyla ilgili hazır-
ladıklan bıldıriyi suna-
caklar. Bildirilerin ardın-
dan, CHP Genel Sekre-
teri Tarhan Erdem, top-
lantıyı değerlendirerek
bir kapanış konuşması
yapacak.