25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2000 PAZAR HABERLEREV DEVAMI 9 9 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Kuşku yok; bu görüntüyü toplum onuria, kıvanç- la karşıladı. Kulüp Başkanı Faruk Süren, Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'den devlet onur madalyasını alır- ken, elbette gözler Galatasaraylı futbolculan aradı. Süren, bu eksiklığı futbolculann yorgun olduğunu, pazar günü oynayacakları maç için ıdman yapacak- lannı söyleyerek gidermeye çaJıştı. Ne ki; bu açıklama böylesı anlamlı birtörende fut- bolculann bulunmayışını giderecek içerikte değildi. Başbakan Ecevrt, "mevcut yasadaki 'küçük' bir engelın devlet onur macfalyasının futbolculara veril- mesını engellediğini" söylemişti. Ne demek istediği sonradan anlaşıldı. Meğer "yasa/enge/"varmış, onur madatyasını hak edebilecek kışinin Türk vatandaşı olmasını zorunlu kılıyormuş! GS'de bir Taffarel var, uzatmada iki kurtanşla al- tın gole ızin vermedi, Arsenal'in kupayt almasını en- gelledı. Bir Hagi var, yaş 34-35. Böyle maçlarda adam bir dinamo sankı. Bir Capone, bir Popescu... Altn ayaklı adamlar... Sayılan isimlerin kupa zaferine katkılan Hakan Şü- kür'den, Bülent'ten, öteki Türk futbolculardan da- ha mı az, çabalarındaki değer daha mı düşük aca- ba? Bunlan şu nedenle yazıyorum: GS'Iİ futbolculann yabancı arkadaşlannın onur madalyasından yoksun bırakılmasını içlerine sindirememiş ve bu nedenle Ankara'daki törene katılmayı reddetmiş olmaJan yük- sek bir olasılık. Yıllarca diz dize yaşayıp ter dökerek zirveye birfik- te tırmandıkları arkadaşlannı böylesi manevi değeri büyük onurdan yoksun bırakmamayı öngörmüşler- se kutlanmalan da gerekli. Türk toplumundaki çe4işki ortada: Evrensellikten söz açıyor, globalleşmenin erdemlerini sıralıyor; dün- yanın üzerinde birieştiği ilkelerde ırk, din, ülke ayn- mı yapmamaya özen göstenyoruz. Ama yasalan ter- si uygulamalardan anndıramıyoruz. Bir Yunan gazetesi, Filatlos doğrulara parmak ba- san bıryazı yayımladı. Bir yargı ortaya koyuyor "Ya- bancılar Türkiyeli olmuş" diyor ve.. bu yargıyı şöyle açıyor: "Taffarel yedi kez direğe çarptı. Hiç bunu Brezil- ya ile yaptı mı? Hagi 'nin hiç rakibıne saldırdığını gör- dünüz mü? Hiç Popescu 'nun çocuklar gibi ağladh ğını? Türkiye bunlann ikinci vatanı olmuş." Utandıncı bir değinme Bu değerlendirmeye katılmamak olanaMı mı? El- bette hayır. Şpor ve sanat evrenseJdir. Örneğin yabancı uyruklu bir ilim adamı, bir siya- setçi Türkiye'yi yüceltecek değerde bir işlevi yerine getirirse, yasa gereğidir diye o kişiyi devlet olarak onurlandırma görevimizi yerine getirmeyecek miyiz? Peki ama, kimi çevrelerin GS'nın kupa başansını akla gelmeyecek sorunlara bağlamasına ne deme- li? Sağ kesimde sabit bir yazanmız başanyı yoıtım- larken, "28 Şubatsürecigaliba 17Mayısta (kupagü- nü) tarihe karıştı" diye yazıyor. Bir güldürü ustasının saptaması değil bu yargı. Ya; "//an Islam Cumhuriyeti'nin Türkiye Cumhu- riyeti'ndeki devlet (bunlar hangi kurumlardır, yazılmı- yor) kuruluşlan"n\n kimi gazetelere verdiği ilana ne dersiniz? "Tebrik" başlıklı ilan şöyle: "Türk halkının sevinç kaynağı olan Galatasaray Futbol Takımı'nın göster- diğı başarıdan dolayı Türk halkı ve devletini ve ba- şarılı tüm sporculan kutluyor ve duyulan bu sevinci onlarla paylaşıyoruz." Yabancı uyruklu GS futbolculanna Iran Islam Cum- hurıyeti bile şapka çıkardıktan sonra... Onur madalyasını onlardan niçin esirgiyoruz! Karadeniz'de tekne faciası: 23 ölü • Baştarafi 1. Sayfada dem Güneş. Bilal Yanık, Yıimaz Al, Emine Al, Şük- ran Bahadır, Fatma Çeiik, Havva Yaylı, Fatma Öz- tûrkoğlu. Sevil ÇeBk ve Havva Yavuz." Tekne faciasında 15 ki- şı de yarah olarak kurta- nldı. Yarahlar Vakükebir ve Trabzon'daki hastane- •lerde tedavi altına alındı. Yaralılann adlan şöyle: u Yasemin Paıiak. Öz- kan Vayla, Dilan Ozkıtaç, Abdulkadir Gül, Maük Kıran, Emrah Yayla, Öz- ge Atalay, Ahmet Tanap, Mehmet Tanzıp. Mehmet Yayla, Merve Deniz Zen- gin ve Nurşen Çetinkaya." Trabzon Valisı Adil Ya- zar ıle Emnıyet Genel Müdürü Turan Genç, Tu- rizm Bakam Erkan Mumcu. Giresun Millet- vekılı Burhan Kara ve Emnıyet Müdürü Zeynel Abidin Ayhan olay yerine gelerek ıncelemelerde bu- lundu. Yazar, balıkçı tek- nelennın.yolcu almak için yetkıleri olmadığım kay- dederek "Bir helikopter istedik. Sahfl güvenlikteş- kilatı, gûvenük güçleri ve vatandaşlann yardmnyla arama ve kurtarma çalış- malan sürdürülüyor. Çünkü, sandallarda kaç kişi olduğu tam olarak bi- Knmiyor. Devlet bütün im- kânlarola görev başmda- dır" dedi. Yazar, yaklaşık 14 yurttaşın da kayıp oldu- ğunu bildirdi. Alabora olan Mustafa Reis adlı teknenın kaptanı AB Zih- ni Çetindemir ve Gökhan Reıs adlı teknenın kapta- nı fsmafl Keleş gözalnna alındı. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Genel Müdürü Hücum Tulgar, Karadenız'de görev ya- pan, kuruluşa ait tüm de- niz araçlannın olay yerine gönderildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Yıkfanm Akbu- lut, Başbakan BOIentEce- vit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçefi yaptıklan açıklamalarda, deniz fa- ciasından büyük üzüntü duyduklannı belirttiler. Beyin takımı ele geçti • Baştarafi 1. Sayfada Uzun süredir aranan ve çok sa- yıda kanlı eylemin ardındaki ki- şi olduğu öne sürülen Hacı Inan, Velioğlu'nun da akıl hocaların- dan. Selçuk Üniversitesi îlahiyat Fakültesi mezunu. Tarsus Turgut Içgören Ilköğretim Okulu'nda 1992-1993 eğitim döneminde ögretmen olarak görev yapan Inan, öğretmenlikten istifa ettik- ten sonra toptancı dükkânı açtı, bu arada geçicı görevle aynı okul- da din derslerine girdi. Bu sırada "Hkret" aşamasın- da olan Hizbullah'ın Mersin ör- gütlenmesi içinde yer aldı. Sık sık Hüseyin Velioğlu ile görüşen Inan, Mersin, Tarsus ve çevresin- deki çok sayıda eylemin arkasın- daki kişi idi. Bu eylemlerden biri de "Feminist tslamcTolarak bili- nen Konca Kuriş'in kaçınlarak öl- dürülmesi. tnan, Tarsus'ta yakla- şık 2 yıl önce öldürülen ögretmen Oktay Bulun ile aynı okulda görev yaptı. Bulun'la dini konularda tar- tıştı. Tarsus tmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Mustafa Öz- kan, 9 Ekim 1997 günü saat 07.30'da evinden çıktığı sırada kimliği belirsiz bir kışinin, ense- sıne 2 el ateş etmesi sonucu öldü. Olaydan bir gûn sonra da tnan'ın sık sık tartıştığı Türkçe öğ- retmeni, evli ve 2 çocuk babası Oktay Bulun, Anıt Mahallesi'nde- ki evının önünde 2 kişi tarafından boğazı bıçakla kesılerek öldürül- dü. İki cinayette de yöntem Hiz- bullah'ı gündeme getirdi. 16 Şubat 1998 günü basına açıklama yapan Tarsus polisi, iki öğretmenın katillerinin Tarsus'ta zekât adı altında para toplayan "Yakup" kod adlı Mustafa Eroğ- hı,Abdülvahit Kaya, ErolKonuray ve Mehmet Şimşek adlı Hızbul- lahçılar olduğunu açıkladı. Hiz- bullah'a yönelik ocak aymdaki operasyonda yakalanan ve örgü- tün Akdeniz sorumlusu Mehmet Emin Ekind, öğretmenJenn öldü- rülmesi talımatını verdiğini itiraf etti. Ekinci, uzun süre Inan'ın kont- rolünde görev yaptığını açıkladı. Hizbullah'ın perde arkasındaki lıderi olan Adıyamanlı Hacı tnan'ın yakalanması, örgütün çö- küş sürecini de hızlandıracak. Po- lis, Inan'ın sorgusuyla fırarda olan 5 şûra üyesine de ulaşmayı hedef- üyor. velioğlu'nun hocası Polisın yakaladığı ikinci Hiz- bullahçı ise Iran'ın Kum kentinde «Cemaati/Hizbullah''ı (Türk Hiz- bullahı) temsil eden Silvanlı "Melle Enver" olarak bilinen En- ver Kıhçaslan. Küıçaslan'ın ya- kalanmasıyla birlikte örgütün kır- sal kesimdekı örgütlenmesı ve ba- tıya kaçan militanlanyla ilgili önemli bılgılere ulaşılması bekle- niyor. Polisin uzun süredir peşin- de olduğu Kıhçaslan, Pendik Gü- zelyalı Mahallesi Ankara Cadde- si Hayat Sokağı 22 numaradaki apartmana yönelik operasyonda polisin elinden kıl payı kurtuldu. Kılıçaslan'ın eşi Cahide bu evde örgütün üst düzey yöneticisi 3 ki- şinin eşleriyle birlikte gözaltına alındı. 28 Ocak günü duzenlenen operasyonda örgütün şûra üyesi Mehmet Sudan ıle Diyarbakır so- rumlusu Hacı Bayancık ve Edip Gümüş'ün eşleri gözaltına ahndı. 4 kadın çıkanldıklan mahkemece serbest bırakıldı. Hizbullah lideri Hüseyin Veli- oğlu'nun kendisine danışmadan hiçbir karar almadığı ileri sürülen Melle Enver'in en yakını da Mel- k Muhammet îkisi de şeriatçı ör- gütün manevi kışıliklerinden. Melleler'in Iran'da uzun süre dini konularda eğitim aldıklan belırti- lirken, Diyarbakır ve Batman'da kaldıklan süre içinde ıkamet et- tikleri evlerin duvarlannın boydan boya Iranlı şeriatçı yazarlann ki- taplanyla dolu olduğu öğrenildi. Mardin'de yakalanan Hizbul- lah'ın ılk itırafçısı Abdulbaki Öz, Melle Muhammet ve Enver'in ör- gütün şûra üyelerinden olduklan- nı söyledi. Oz, Mardin Emniyet Müdürlüğü'nde 1993 yılmda ver- dıği ifadede, Melle Muhammet ve Melle Enver'in Hizbullah'ın lide- ri Hüseyin Velioğlu'nun yardım- cısı olan Seiahatân Ürün'e bağh alt şûralarda görevli olduklannı ve Iran'da dini konular üzerine eğitim aldıklannı anlattı. Kartal'daki ope- rasyonda ele geçirilen Hacı Ba- yancık ise Güneydoğu insanına yabancı değil. Diyarbakır'da birçok kaynak, o- nun, "HizbuHah'ı örgütkyenler- den" olduğunu söyledi. Bıngöl kö- kenli olduğu bildirilen Bayancık, Beykoz operasyonunda öldürülen örgütün lideri Hüseyin Velioğlu ve soyadını daha sonra Velioğlu ola- rak değıştıren Şevket Börû ile bir- likte uzun süre Diyarbakır ve çev- resinde faalıyet gösterdi. Bağlar semti Kahveönü Durağı mevkiinde bir konfeksiyon mağa- zası işleten Bayancık'ın, Diyarba- kn-'da PKK yanhsı olarak biünen çok sayıda kişüıin öldürülmesi ta- lımatını verdiği öne sürüldü. Di- yarbakır'da Hizbullah'a yakm kaynaklar, u Diyarbakır'da Idmin kaJemi kuıkhysa arkasmda Haa vardır" dediler. Bayancık'ın, bu eylemlerin ar- dından PKK'nin ölüm listesinin ilk sırasına konulduğu bildirildi. Iddiaya göre PKK'liler, 1992 ve 1993'te Bayancık'a yönelik iki saldın gerçekleştirdiler. İlk saldı- n, Bayancık'ın sık sık oturduğu ve işyerine 200 metre uzaklıkta olan bir kahvehaneye yönelik gerçek- leştirildi. BayancıJc'ınkurtulduğu bu saldında 2 kişi öldü, 6 kişi de yaralandı. Bayancık, işyerine ya- pılan ikinci saldından da son an- da kurtuldu. Saldınlann ardından Bayan- cık'ın mağazasının önünde palto- lannın altına Kalaşnikof gizleyen iki koruma uzun süre bekledi. Bu korumalann resmi görevliler mi ya da Hizbullahçılar mı olduğu konusu aydınlanmadı. Iddiaya göre PKKTilerin ken- disinı öldüreceğine inanan Hacı Bayancık, uzun süre Diyarba- kır'da kara çarşafla dolaşarak gız- lenmeye çalıştı. Kaynaklar, Ba- yancık'uı bu şekilde örgütün hüc- reevlerine rahatça gıdip geldiğini ve gizlenmeyi başardığını bildırdi- ler. Bayancık'ın, örgütü çökerten BıngöUü itirafçılardan Şaban EUİ- tunteri'nin de yakını olduğu öne sürüldü. Hacı Bayancık'm Pendik ope- rasyonunda yakalanan eşinin de ANAP iktidan döneminde Semra Özal'ın Papatyalan arasında oldu- ğu beUrlendi. Ozmen ve Yüksel sııikastları anlatb • Baştarafi 1. Sayfada bombayı kendisinin hazırladığını, Aksoy'u da kendisinin vurduğunu belirten Özmen, Is- raıllı güvenlik sorumlusu Ehud Sadan ile ABD'li çavuş Vktor Marvkk'e yönelik sal- dmlan da kendisinin yönlendirdiğini itiraf et- ti. Necdet Yüksel ise tatbikatta Kışlalı'mn otomobiline bombayı nasıl yerleştirdiğini an- lattı. Kışlalı'nm evinin önündeki tatbikat sı- rasında yurttaşlar, "Şerefeâz katiDeri niçin bu kadaraJa konıyorsunuz" sloganlan atıp yu- haladılar. 9 zanlı bugün Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesi Başsavcıhğı'nca sorgula- nacak. Ankara'nın çeşitli semtierinde gerçek- leştirilen tatbikatlar yaklaşık 2 saat sürdü. An- kara DGM Başsavcısı Cevdet Yölkan ıle An- kara Emniyet Müdürü Kemal tskender'in de ızlediği tatbikatlarda Özmen ve Yüksel'in ya- m sua şaşırtma yapmak amacıyla bir polis memuruna da kar maskesi taktınldı. Özmen ve Yüksel'e ilk tatbikat Mumcu su- ıkastında bombayı otomobile yerleştirdiklen Uğur Mumcu'nun evinin bulunduğu sokakta yaptmldı. Olaya kanşanlardan Ferhan öz- men, saat 09.10'da Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş ile yalnız gözlerinin göründü- ğü bir bereyle olay yerine getirildi. Özmen, suikasttan bir gece önce geç saatlerde Yusuf Karakuş Tunus Büyükelçiliği önündeki gö- revliyi oyalarken kendisinin bombayı otomo- bilin altına yerleştirdiğini ve hemen olay ye- rinden uzaklaştığını anlatû. özmen, savcı Ke- leş'in "Araba nasıl duruyordu" sorusuna "Motor yukan doğruydu" yanıtını verdi. Mumcu'nun sokağından sonra ikinci tatbi- kat 1991 yılmda Mısır Büyükelçiliği Basın Ataşesi AbduDah Hüseyin Gurabi'nin bom- bayla ağn- yaralandığı Sedat Simavi Sokağı Mesa Sitesi önünde yapıldı. Ferhan özmen ile Necdet Yüksel'in yüzlerinin kar maskesiyle kapalı olarak kanldıklan yer gösterme tatbi- katlannın üçüncüsü ise Israil Büyükelçiliği Güvenlik Amiri Ehud Sadan'ın öldürüldüğü 4. Basm Sitesi'nde gerçekleştirildi. 'Susturucu vardı' özmen ve Yüksel, daha sonra 28 Ekim 1991'de ABD Büyükelçüiği'nde görevli ça- vuş Victor Marvick'in öldüğü saldınyla ilgi- li olarak tatbikata götürüldü. Özmen ve Yük- sel, daha sonra ADD'nin kurucu genel baş- kanı Prof. Muammer Aksoy'un 31 Ocak 1990'da katledildiği Bahçelievler'deki evinin önüne götürüldüler. Özmen, burada 3 el ateş ettiğini belirtirken, savcının "Sflahta sustu- rucu olduğunu söytemiyorsun'' uyansı üzeri- ne, "Evet sOatata susturucu vardT dedi. Öz- men, silahı olaydan sonra kanalizasyona atü- ğını söyledi. Özmen ve Yüksel, son olarak Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nm evinin bulun- duğu Çayyolu'ndaki sokağa götürüldüler. Sokağa güvenlik çemberi içinde giren Öz- men, Kışlah'nın evinin bulunduğu sokağa su- ikasttan bir gün önce 20 Ekim gecesi Necdet Yüksel ve "Ohad" kod adlı Oğuz Demir ile geldiklerini söyledi. Muammer Aksoy'un oğlu Ann Aksoy, Fer- han özmen'in tatbikatta anlattıklan için "Uzaktan yakmdanflgisiyok, bu şahsm ohna- sı mûmkûn değü" dedi. Ann Aksoy, Öz- men'in susturucu kullandığını söylediğine dikkat çekerek "Susturucu kuDanılmadı. Si- lata sesi apartmanda yanküandı. Annem egzoz padamış sanarak aşağrya indi" dedi. öz- men'in, babasmı ensesinden vurduğunu ifa- de ettiğini belirten Aksoy, babasının alnından ve göğsünden vurulduğunu kaydetti. Öz- men'in cınayetten sonra arabayla kaçtığı id- diasının da doğrulan yansıtmadığmı söyle- yen Aksoy, polis kayıtlannda katılin yaya kaç- tığı bilgısının bulunduğunu vurgularken "Park etmiş hiçbir araba yoktu orada" dedi. ANAP lideri Mesut Yümaz, Mısır'a giden tçişleri Bakam Sadettin Tantan'ın, hafta or- tasında soruşturmanm geldiğı noktayla ilgili çok geniş bir açıklama yapacağmı bildirdi. Tantan da dün Kahire'de UMUT operasyo- nuna ilişkin gazetecilerin sorularmı yamtla- dı. Tantan, Uğur Mumcu cinayetinde gözcü- lük yaptığını belirten Yusuf Karakuş'un "Ey- lemi gerçekteştirenler 3 Iranhydı" açıklama- sınm, Ferhan Özmen'in itiraflanyla çeliştiği- ne dikkat çekilmesi üzerine, "3'ü çokiyi Fars- ça biByor" dedi. Tantan, bu 3 kişiden birinin evinde yapılan aramalarda çok ilginç dergı ve kitaplara rastlandığım kaydetti. KULTUR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) İ5a%ıçlar vurgun yedi: 1 ölü, 3 yarah AYVAL1K(AA)-Bahkesir'in Ayvalık ilçesi açıklann- da dalış yapan 1 dalgıç, yedığı vurgun sonucu öldü; 3 dal- gıç da hastaneye kaldınldı. • Dalgıç hocası AK Ferit İnan'ın düzenledigi organizas^ çerçevesinde hafta sonu tarilini geçirmek üzere 95 ^ Ankara'Han Ayvalık'agelen L'ykur (40), Inan ve Haldun Süner ıle sahile 4 mil uzak- sıınde dün üçlü daiış j 37 metre derinlikte vurgun yedi. Uykur yaşammı yitirir- ken, diğer dalgıçlann yardımıyla denizden yan baygrn çı- kanlan tnan ve Süner, Ayvalık Devlet Hastanesi'nde te- davi altınaalmdı. -~ - Başka bir grupla yaptığı dalışta vurgun yiyen Osman Demir de aynı hastanede yapılan müdahalenın ardından taburcu edildi. Uykur'un kardeşı Ahan Uykur, kardeşi- nın ölümünden dalgıç hocası Inan'ı sorumlu tuttu. SES.188f> ORTAOVIJNCÜL; »0:140 RUt (1212) 244 43 31 OLAY VARATAN OYUN BEŞİKTAŞ'TA! Avrupa Turnesi dolayısıyla son hafta Anton Çehov - Feı+ıan Şensoy FİŞNE PAHÇESU CÜLDÜRÜ - Çehof lazdur laz kalacaktur - Perçembe 20.00 / Cuma 20.00 / C.tesi 15.00 ve 20.00 / Pazar 15.00*8 18.00 Küttûf Bokonfcğı'ran kcrtlcıtoıylo ' * «dtv Bilet S3tıs Yerlerı: Ortaoyuncular Gışesi: 251 18 65 VAKKORAMALARTaksım. Suadiye. Akmerkez STUDIO OYUNCULARI [(OYUN)CU] Yazan-Yöneten: ŞAHİKA TEKAND Pazartesi - Cuma 21.00 R O S Yazan . Kandemir Konduk| Yöneten : Ahmet Gülhan Müzik : AN Kocatepe Koreograf: Tayfun Sav Dekor : Mertkal Kanıbelli BESIKTAS KULTUR MERKEZI Cuma: 21.00 Cumartesi: 21.00 PazarSaat: 15.30 Gişetel: 2601156-227 64 63-259 24 36 Bıletler: BKM Gise. (Suadiye. Akmerkez. Taksirn Vakkoramalarda satılmaktadır. Vatkoooğ. Cd AJcKrmonl, St 30/18 Nij^taj- W 10212) 24(57725 TC Kihür Bolconl<ğı Kalfelonyfa tyi hava Oramaturjt vc prnjey» tjercekle\tir«-nle Cuma. Cumarfed I Büsak. Soğano Sok. N a 7 1 SifaseMterCad Tltaim| Tet »212) 243 28 7*-9 EFES f'ilsen 'ın kultur ve sanata katkılan aıtarak surece TİyATRO ve Kültür Sanat 293 89 78 3M Borusan Kültürve e 22 16:00 23 erı19:00 -Türk testedlenyle Sukljma' 19:00 Apktamalı Konsef ?*J Kk* Yıyk Siit* Oirtiiai, Anrmu: Ayta Uluder» öğrenalm HûtDml«oı 27 mayıs Atölye Çalışmaları: -ttfvgv Gin SriçvH'ön. 70.30-12.30 :10:30-1230 " ' - "Müzf? grup} r (15 yaj ve ustü) 12.00-13.00 14.00-16:00 ' UturDtjmnendoflu YSn. i 14.00-17.00 t 'Kontakt ^ ç l S«s « Hareket Bontıan ktanbul Hlarmoni Orkestrası Konseflcri harif tûm etklnliklcr ûcretslzdir. BORUSANKültür Sanat (0212) i « 06 55 faks (02121252 4 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Gençler eğitimin sorunlannın ayırdında, yapılma- sı gerekenleri biraz gerçeklere dayanarak, biraz el yordamıyla ortaya koymaya çalışıyorlar. Panele, kentteki deprem yaralanna dokunduktan sonra geçelim. Bina tamıri kolaydır. Tamir olanaksız- sa yıkar, yeniden yaparsınız. Insanın tamin öyle de- ğil. Hükümet yapılması gerekenlere yeterli duyarlılı- ğı gösteriyor. Ancak bu duyartılığın yerel dağılımı is- tenen ölçüde değil. Fazla aynntısına girmeyelim, a- ma kısa sohbette dinlediklerim bende hemen bir atasözünü çağnştırdı: "Büyük felaketler arkasında üç ordu btrakır, sa- katlar ordusu, gözü yaşlılar ordusu, hırsızlar ordu- su!" Oturulamayacak durumdaki binalar yan yatmış, sonunu bekliyor. Hani yolun kıyısında ağır yaralı bir kişiyi göriirsünüz, insanlar umursamadan yanından geçer, içiniz erir. Yıkımı bekleyen binalar insana ilk bu duygulan yaşatıyor... Panetde sorusu olanlann yazılı vermesi istemi ite- tildikten hemen sonra, 20'yi aşkın soru geldi. Bu bağlamda dün bıraktığımız yerden devam edelim... Gençler Atatürk dönemine ilişkin olumlu değer- lendirmelen dinledikten sonra soruyor "Sağduyusuna güvendiğimiz herkes Atatürk dö- neminde atılan adımlardan büyük övgüyle söz edi- yor. Verdikleri örnekler insanın göğsünü kabartıyor. O zaman neden bugünün siyasetçileri Atatürk dö- nemini ömek almıyor?" Soruyu çengelli bırakıp, siyasilere sunalım... Gençlerde, faılı meçhul cinayetlerie ilgili devlete o<an güven konusunda soru işaretterinin devam et- tiği dikkati çekiyor "Cumhuriyet gazetesinin öldürülen Kemalist ay- dınlannın katilzanlılannın art arda bulunması size sa- mimi geliyor mu?" lyi eğttim-biraz anlayış! TopJumun her kesimi ekonomideki gidişe kendi penceresinden bakıyor. Doğal olarak gençler de öy- le: "Enflasyonun yüzde 25'lere düşmesi hedeflenir- ken önümüzdekiyıl uygulamaya geçmesi planlanan yüzde 1500'lük harç zammına ne diyorsunuz?' Ben "yuh" diyorum, ama asıl hükümetin ne drye- ceği önemli! Sorulardan birini de coğrafyasal alalım: "Bence eğitimin önemi artık tüm Türkiye'ae kav- ranmaya başladı. Yani aileler ne olursa olsun tüm çocuklannı okutmak istiyoriar. Doğu bölgelerimiz- deki insanlar da çocuklannı eğitmek istiyor. Neden Doğu bölgelerimizde eğitim için gerekli imkânlar tanınmıyor?" Umut veren karamsar bir soru: "Gençliğin üretken olması gerektiğini söylüyorsu- nuz. Ancak bizler ilkokuldan başlayarak sürekli mo- noton düzeyde hareket ediyoruz. Bu durumda üret- ken olamıyoruz. Çûnkü ileride hayatımızı garantial- tına almak için bazı zorunluluklanmtz var. Kısacası kısır bir döngüde yaşıyoruz. Ne yapmalıyız? Nasıl üretken olabiliriz?" Hemen yanıtlayalım: Bu tür sorulan daha çok sormalısınız! Çünkü, üretme kaygısı beraberinde üretme duy- guşu ve bulgusunu da getırecek! • ÜÇ kısa soru sıralayalım: ' '""Atatürk devrimleri erozyöna uğruyorsa, herede hatayaptık?" ' V Kaç ciltlik yanrt istersin arkadaş! "Köy Enstitûleh'nin kapatılmasını nelere bağlı- yorsunuz?" O dönem yönetime gelenlerin bir yere bağlanma- sı gereken kişiler olmasına! "Her şey gençlerden bekteniyor, peki gençlere ne veriliyor?" Bu soruya hak veriyoruz! • • Sorulann tümünü bu satırlara sıgdırmak olanak- sız. Lise ikinci smrf öğrencisinin 25 satırlık, soru-de- ğerlendirmesinden ya da korsan bildirisinden iki tümceyle yazıyı noktalayalım: "Gençlere yönelik seminenerin daha sıkyapılma- sını istiyorum. Eğer büyükler gençlerden gelecek, umut bekliyorsa biz de onlardan daha iyi eğitim, en önemlisi biraz anlayış bekliyoruz!" balbay@cumhuriyetcom.tr TGRT kameramanı Mıırat Dmçer yaralandı ANKARA (Cumhuri- yetBûrosu)-UMUT ope- rasyonu kapsamında ga- zetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah'nın evinin önündeki tatbikatı izlerken üzerinde durdu- ğu demir pannaklıklann kopmasıyla yaralanan TGRT kameramanı Mu- rat Dinçer ın durumunun iyi olduğu, bugûn taburcu edileceği bildirildi. Baymdır Tıp Merkezı Acil Servis Nöbetçi Baş- hekimi Hakan Çorap, o- lay sırasmda demir çubu- gun, Dinçer'in sağ göğ- sünün altmdan 2-2.5 san- timetre kadar içeri girdi- ğini belirtti. Akciğerde herhangi bir hasann mey- dana gelmediğını bildiren Çorap, Dinçer'in gözlem amaçlı olarak 1 gün için tıbbi tedavi altında tutu- lacağım söyledi. Çorap, "Dinçer'in du- nımu gayet iyi. Herhangi bir sorun ohnadığı takdir- de yann (bugûn) taburcu edflecek" dedi. FP'K ÇeKk türbanla Amtkabir9 e afanmadı ANKARA(Cumhuriyet Bûrosu) - FP Genel Idare Kurulu'nun (GtK) türban- h üyesi Gülten Çelik Anıt- kabir'deki törene ahnmadı. FP Genel Başkanı Recai Kntan -ve beraberindeki heyet, geçen hafta yapılan kongrenin ardmdan dün Anıtkabir'i ziyaret ederek, Ata'nın manevi huzurun- da saygı duruşunda bulun- dular. Mozoleye çelenk koyan Kutan, Anıtkâbir özel def- terini de imzaladı. Kutan, -deftere 2000 tarihinde FP Birind Oiağan Kongresi'nde seçi- len Genel Idare Kurulu- muzla, ilk göreve başladığı bugün de huzurundayız. Kurulumuz; ülkemizi, işa- ret buyurüuğunuz muasn' medenrvet seviyesine çı- karmak, ülkemizsdeçağdaş standartlarda ve herkes için gerçek demokrasiyi, bikngı, hukuk devkti tat- bikabnı, refahı gerçekleş- tirmek azim ve kararüh- ğmdadır. Maaevi buzuru- SoyısalLoto9 yu 2 kişibildi ANKARA (AA) - Dün aksam yapılan Sayısal Loto ^eküişinde kazanan numaralar 6,12,24,27,42 ve 43 olarak belirlendi. 6 bilen 2 kişi, 186 milyar 389 müyon 65'er bin lira ıkramiye almaya hak kazandı. 5 bilenler 524 milyon 960'ar bin lira, 4 bilenler 4 milyon 920'şer ten üra ve 3 bilenler 640'ar bin lira ikramiye kazaodı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear