Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7NİSAN2000CUN HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarufi 1. Sayfada Ecevit için de siyaset defteri kapandı." Birinci başlıktaki yargı doğru; ne ki, Demirel'in, he- le Ecevit'in siyaset defterinin kapandtğı savı tümüy- le yanlış. Cumhurbaşkanı Demirel'in Güniz Sokak'a inme- sinden sonra yaşamına nasıl bir biçimsellik getire- ceği henüz belli değil. Fakat bugünden söylenebilecek güçlü bir olasıltk var UzatmaJı cumhurbaşkanlık çabalanna bütün güç- leriyte katkı sağlayan yazariar çizerler, Demirel'in Gü- niz Sokak'ta siyasal yaşamıyia ilgili alacağı karan beklıyorlar. OtasKJır ki; yazın yaşamlannı ona göre düzenleye- cekter veya Demirel'in kurulan ya da kurulacak bir partiyte ortaya koyacağı siyasetin peşine takılacak- lari.. Eğri oturup doğru konuşalım: TBMM, demokratik yaşamımızda önemsenecek bir ivmeyi gerçekleştirdi. DemJrel'in artık sade vatandaşlığa dönme zama- nının gekJiğini birinci turda 253 oyla, ikinci turda 303 oyia vurguladı. TBMM, 70 yıllık yaşamında belki de ilk kez asker- seH baskılardan uzak, ama sivil herturtü baskının, teh- didin, şantajın etkisinde kalmayarak doruklarda ge- zen bir cumhurbaşkanının görevine oyla son verdi. Sonuç, demokratik bir reform niteliğinde. Demirel'e veda manşetteriyte dolup taşan yazılı ve görsel basında; demokratik rejimin bu başansın- dan, yeni bir aşamaya geldiğinden tek sözcükle söz edilmiyor. Oysa bu sonuç "'olağanüstü adamlar" dönemini kapatıyor, 'olagan insanlar" dönemine geçişin ka- pısım" aralıyor. Demirel'le Ecevit'in ve ortaklanmn çabalanna kar- şın TBMM'deki oy sonuçlan her açıdan övgüye la- yık. Medyada demokratik rejimin aldığı yeni mesafe övüleceği yerde, neredeyse Demirel'in görev süre- sini uzatmayı engelleyen dayiar diye eteştirilmeye başJanacak. Meclisieki sonuçtan; Demirei'i yeniden sectirme- ye kalemini adamış yazarlaria çizerlerin hisselerine mesleki açıdan hayli ağır bir sorumluluk düştüğü yadstnabılir mi? Ya da gazetecilik olanaklannı bir kişryi yeniden cumhurbaşkanı görmek için kullanma çabalan dik- katli gözlerden kaçar mı? Tûkeniş Yafçın Doğan'ın dün yazdığma göre, "kaderini Demirel'e bağlayan" bir başbakanımız var. 5+5 for- mülü ile yola çıkarken "siyasal alandaki ağıriığını" fazta abarttı. Iki gün sonrasını goremedi. Meclis'i et- kisi aitına alan toplumdaki Demirel aleyhine oluşan havayi soluyamadı. Yazılı ve görsel basındaki egemen yazarlaria yö- neticiler bu gerçeği bildikteri halde, Demirei'i mutla- ka istedikJerinden ya da demokrasiyi hâlâ kişilere en- deksli bir rejim olarak gördüklerinden Başbakan'a olanca güçteriyle destek çıktılar. Fakat TBMM üyeleri -şu veya bu nedenle- ne Ece- vit'in son dakikaya kadar sürdürdüğü tehdrt yön- temlerine, ne de medyadan dalga dalga gelen bas- kılara kulak ast. Gerçek ortada. Görünen köy kılavuz istemez: Ece- vit'in Çankaya siyaseti tam anlamıyla bozguna uğ- radı. Bu siyasetin peşine takılan medyatik yazarlaria çi- zerlerin ve yöneticilerin çabalan da güvendikleri da- ğa (Ecevrt'e) kar yagınca -şimdi görrnezlikten geldik- leri- büyük bir yenilgiye dönüştü. Ne yazık ki; bir başka sonuç daha geldi, önümüz- de durdu.. Medyanın siyaset adamlan, partiler üzerinde he- men hiçbir etkisi olmadığı bir kez daha anlaşıldı. Toplum üzerinde artık etkisini yitirdiği bir kez daha ortaya çıktı.. Yabancı basındaki gözlemlerve yorumlar çok açık: Sütunlar Ecevrt'e TBMM'nin vurduğu "siyasal dar- beyle" dolup taşıyor. Bat demokrasHerinde asiında Demirei'i "bertaraf" eden benzeri olaydan sonra o girişimi yaşama ge- çiren Başbakan'ın da istifası gerekirama; bizdeki "si- yasal konjonktûrün" iki büyük sonucu aynı zaman- da sindirmesi olanaksız. Bu nedenle Ecevit'in hükü- meti devam karan olumlu etkiler ve tepkilerle karşı- lanıyor. Olayian "siyasi harakin" diye tanımlayan başlık- largördük. Hayır! Son olaylar ve sonuçlar... Bizdeki üntü kimi kimliktorin yavaş yavaş tükenişi... Basında viııe lıaksız rekabetHaberMerkezi- Star gazetesi- nin zaranna satış pahasına baş- lattığı "ucuz gazete"nin basında yarattığı haksız rekabete Doğan ve Bilgin Grubu da katıldı. 1999'da gazete satışını maliyeti- nin altında tutup 50 bin lıra ola- rak belirleyen, bu yıl ise 100 bin liraya çıkaran Star'ın ardından Sabah, Milliyet ve Hûrriyet ga- zeteleri satış fîyatlannı 175 bin liradan 100 bin liraya, Yeni Bin- yıl 125 bin liradan 50 bin liraya düşürdü. Tekelleşme ve gazete sahiple- rinin basın dışı sektörlerdeki fa- aliyetlerinin ortaya çıkardığı hak- sız rekabet önü aiınamayacak bo- yutlara ulaştı. Basında sık sık ya- şanan ikiz gazete ya da fıyat dü- şürme uygulamasını ilk olarak Sabah başlatmıştı. Daha sonra Cumhuriyet gazetesinerakipola- rak çıktığı iddia edilen Yeni Yüz- yıl ve Radikal gazeteleri saöş ra- kamlannı arttırmak için fıyat dü- şürmüşler ancak başan sağlaya- mamışlardı. Bu gınşımlenn ar- dından Uzan Grubu, 5 Eylül 1999'da 130 bin liradan çıkardık- lan Star gazetesinin fiyatını "Türldye daha çok gazete oku- sun" sloganıyla 50 bin liraya dü- şürdü. Bu uygulamaya Doğan Grubu 75 bin liralık Posta gaze- tesini 50 bin liraya, 50 bin liralık Gözcü gazetesini ise 30 bin liraya düşürerek katıl- dı. Bilgin Grubu ise 75 bin liralık Ekonomik Takvim gazetesini 25 bin liraya düşürdü. Yapılan hesap- larda medya gruplannın gazeteleri sadece kâğıt pa- rasından bile düşük flyata sattıklan ortaya çıktı. Bu- nun üzerine 20 Eylül 1999'da Yenigün Haber Ajnsı Basın ve Yayıncıük AŞ (Cumhuriyet), Uzan, Doğan ve Bilgin gruplan- nı "Pryasa şartlanna göre fiyat betirtemeyip nuüiyet- lerin altında saöş yapmak suretiyle, pazardaki diğer kunıluşlan prvasa djşına itmek,zor dunimda barak- maktehtikesiniyaratükla- n ve böylece hâkinı du- nunlannı kötüye knDandıklan" gerekçesiyle Rekabet Kıırulu'na şikâyet etti. Yenigün Haber Ajan- sı Basın ve Yayıncılık AŞ'nin Re- kabet Kurulu'na verdiği dilekçe- de Uzan Grubu'nun sahibi oldu- ğu Ulusal Basın Gazetecilik Mat- baacılık, Bilgin Grubu'nun sahi- bi oldugu Bilgin Yayıncılık ve Doğan Grubu'nun sahibi oldugu Simge Yayıncılık hakkında tedbir karan verilmesi istendi. Başvuru- da, elektnk dagıtımından ınşaata, sigortacüıktan bankacılığa, tele- komünıkasyondan radyo ve TV yayıncılığına kadar değişik bir- çok alanda faalıyet gösteren, fı- nansal güç açısından Türkiye'nin önde gelen teşebbüs birliklerin- den biri olan Uzan Grubu'nun çı- kardığı Star gazetesinin fıyat ın- dirimi nedenıyle birden bire çok büyük bir aruş gösterdiği ve "di- ğerpkâyetedflenler(Bflginw Do- ğan gruplarma dahil teşebbüsler) fle biriikte neredeyse pazarm tek hâküni konumunu pekiştirdiğin de belırtıldı. Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ'nin "zanuma gazete sat^ı" uygulamastnın Re- kabetin Korunması Hakkındaki Yasa'ya aykın olduğunu bildır- diğı başvuruya karşın Rekabet Kunılu, 3 Şubat 2000'de verdiği kararla, Yenigün AŞ'nin başvu- rusunu reddetti. Kurul, başvuru kapsamında yapılan ön araştır- madan sonra malıyetın altında satış ve hâkim durum olusmadı- ğı gerekçesiyle soruşturma aç- madı. Rekabet Kurulu Başkanı Ta- mer Mûftüoğhı, maliyet değer- lendirmesınde reklam gelirleri- nin de sayüması gerektiğini, Star Gazetesi'nin piyasaya yeni giren bir gazete olduğunu, bu neden- lerle maliyetin altında saüş ve hâ- kim durum oluşmadığına karar verildiğini bildirdi ve karann ge- rekçesini şöyle açıkladı: "Ön araşürma çok ciddi yapıkfa. Bu sektör diğer sektörierden farkh. Çapraz esneknkkre baJakn. Ya- ni bir makn fryaü artarsa satışı dfişer.Ama bu arnşbaşkamalda- ki satışı artürabflir. Bu durum var mı diye baküdı. Hâkim durum kavramı üzerinde hassasiyetle duruldu. Başvuru bu yönde oi- muştu. Diğer sektörfcrde maliyet çok öoemn. Personel ve kâğıt gi- deri oluşturuyor. Ama gelir sade- cesatışfiyaüdeğfl.Eğersadecesa- üşı geûr görûrseniz değermin al- ünda satışohır. Ama maliyetüı al- tında saüş olmuyor. Reklam geB- rinide kapsama almak gerekiyor. öyle ûrün var ki, bedava dağrtm- ca geüri arbyor. Hâkim durum açHmdan bu yeni bir gazete ola- burgaz, SeMmpaşa, Hadank&y, Arnavutköy, Haraççı bdediye başkanlannm bumnduğu Üçg&l Havzalan Bdediyefer Büfiği'nin olağan toplantn Esen- ^ k k B J r f k i d 2 9 b f c d i l k t e ^ d b f l b i ü y y p y y ş Eroğhı,ba^beldeJeıiısnrasonuHiolmakûzeiTdabafazlabimıetMzüver- dL ToptantdafconuşanEsenyurt Befcdiye Baskanı Dr. Gurbûz Çapan, İS- Kt'nm tantee ve eşft Uzmet vermesi gerektiğkü beflrttL ya irtica uyansıANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Cumhurbaş- kanı Sûleyman Demirel; Kaplancılar, Milli Görüş, Süleymancılar ve Nurcu- largibi köktendinci örgüt- lerin Almanya'daki faali- yetlerinden duyduğu ra- hatsızlığı Almanya Cum- hurbaşkanı Johannes Rau'ya iletti. Demirel'in görev süresinin uzaülma- yacağınm ortaya çıkması- nın ardından yapılan gö- rüşmelerde ağu-lıklı ola- rak Türkiye-Avrupa Bir- liği (AB) ilişkileri, insan haklan ve demokratikleş- me ile Almanya'daki Türk toplumunun sorunlan ele alındı. Cumhurbaşkanı Rau, ODTÜ'de yaptıgı konuşmada, AB'ye tam üye olmak isteyen Tüıki- ye'nin azınlıklara saygı duyması ve koruması ge- rektiğini belirterek "Et- nik çeşimiik ve bunun ka- bul edilmesi devletin bö- lûnmesî anlanuna gebnez. Bflakis, boşgörfi ve çoğul- culuk böhicülüğün tam karşrtıdır" dedı. Demirel, Türk çocuklanna Milli Görüş gibi köktendinci bir örgütün Islam dersi verecek olmasının kaygı verici olduğunu belirte- rek, konuyla ilgili gerekli düzenlemenin yapıhnası- nıistedi. Rau, resmi temaslanna Holding yapılanmamızda görev almak için, yerinizi şimdiden ayırtın... | yönetici asistanı sekreter L _L -\ yönetici asistanı k sekreter denetim finansman mali denetim md. [genel muhasebe | yatınmlar finansman md. denetçi muhasebe md. müdür yardımcısı -(bütçe kontrol md. şef \ denetçi I |operatör{ 1 x | operat:ör insan kaynaklan Medya sektörûnde faaliyet gösterecek holding şirketimizde calıştmlmak üzere ünvanlan organizasyon şemasmda görülen btrimlere eleman alınacaktır. Bütün adayter icin ortak açtklama ve koşullar 1. İlk başvurular fotoğraflı ve el yazısı ile hazırlanacak ve başvurulan işe uygunluğu açıklayan dilekçe ile 20 Nisan 2000 tarihine kadar etimize ulaşabilecek biçimde yapılacaktır. 2. Haberleşme teJefonla yapılacağı için kendilerine ulaşılabilecek telefonlan bildirmeleri gerekHdir. 3. Tüm başvurular gizii tutulacaktır. 4. Durumu uygun görülenler 2 Mayıs 2000 tarihine kadar görüşmeye çağnlacaktır. 5. Erkek adaylann askerlik görevini tamamlamış olmalan ön koşuldur. 6. Tüm adaylarda sigara alışkanlığı bulunanlar, 1965 yılı öncesi doğumlular değerlendirmeye alınmayacaktır. 7. Tüm görevterde orta derecede biigisayar kullanımı ön koşul, ryi derecede bilgısayar kullanımı tercih sebebidir. 8. Başvurular gönderilirken aday olunan bölümün adı posta zarfının üzerine referans kodu olarak yazılacaktır. Başvuru: Holding İnsan Kaynaklan, Sevimli Iş Merkezi Kocamansur Sokak 45/3 80260 Sisli dün sabah Anıtkabir'i zi- yaret ederek başladı. De- mirel ile Rau arasındaki resmi temaslar ise Çanka- ya Köşkü'nde önce baş başa, sonra heyetlerarası toplantılarla gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, görüşmelerde şu konular ağırhklı olarak gündeme geldi: Köktendinci örgütlen Demirel, özellikle Kap- lancılarve Milli Görüş ör- gütlerinin Almanya'da son dönemde faaliyetleri- ni arttırarak sürdürmele- rinden rahatsızlık duy- duklannı bildirdi. Din dersi: Türk heyeti, Berlin Eyalet Mahkeme- si'nin Berlin'de Islam dersinin Milli Görüş ta- rafından verilmesine ola- nak sağlayan mahkeme karanndan duyduğu ra- hatsızhğı da dile getirdi. AB adayhğı: Rau'nun Türkiye'nin AB adaylığı- nın ardmdan üzerine dü- şen görevleri yerine ge- tirmesi gerektiğini, hükü- metin bir yılda insan hak- lan konulannda önemlı yasalan çıkartmasından memnunıyet duyduğunu ilettıği bıldirildı. Rau'ya, ODTÜ'de dü- zenlenen törenle "Onur- sal Febefe Doktoraa" ve- rildi. Rau, burada yapOğı konuşmada Güneydoğu sorunu ve Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin önemli mesajlar verdi. AB yolundaki Türki- ye'nin ölüm cezasının kaldırması ve işkencenin sıkı bir biçimde denetle- nerek cezalandırması ge- rektiğine işaret eden Rau, insan haklan alanında re- formlann hızlandınlma- sını istedi. Rau, "İnsan haklannm korunması 1948 yıhndan beri arök sadece devletin iç mesete- si değfl, tûm devteder top- raluğnnuflgüendirenbir konudur. Değişimin süra- tini Türkiye kendisi tayin edecektir.BöyleceAB ûye- Mkmüzakerelerinhıneza- man başlatılacağmı da Türkiye önceKkli olarak kendisi betirlemektedir" dedi. Konuşmasında Mustafa Kemal Ata- tfirk'ün sözlerinden alın- tılar da yapan Rau, şöyle konuştu: "Atarûrk'ün Cumhuri- yetitemeldeğerlerüzerin- de kurduğu ve bunlara saygı duyulmaynı talep et- tiği gmi AB de aynı şekfl- de hareketetmektedir. Av- rupa'dan yana karar ve- renveyoJakoyulanlarbo- nu bilmelidir. Dini inanç- lara saygı, Uikdevkt ilke- sine aykın değüdir. DO, kûltürve etnikçesitHlikve bunlarm kabul edilmesi devletin bürünlüğünün bötünmesi anlanuna gel- mez. Bflakis hoşgörü ve çoğukuhık böhicülüğün tam karşrtıdır. Tam üyeti- ğe geçecek bir Türkiye, tophunun tüm gruplan- na, Türk yurttaşı ohıp da kültürel özeflflderini koru- mak isteyenlerde dahfl ol- mak üzere, saygı duyacak ve onlan konryacaknr." Demirel, dün aksam Rau'ya Devlet Nişanı ve- rilmesi nedeniyle düzen- lenen törende, Türkiye ile Ahnanya'nnı bölgelerin- de birer istikrar unsunı olarak banşm güvencesi olduklannı söyledi. Rau, daha sonra Almanya'nın en yüksek devlet nişanı olan "Liyakat Nişanı"nı Cumhurbaşkanı Demi- rel'e sundu. Törende, gi- tarist Ahmet Kanneci, 3 Türkçe, 3 Almanca parça seslendirdi. Törene Baş- bakan Bülent Ecevit de katıldı. rak ortaya çıkryor." Müftüoğlu, Star gazetesinin fı- nansal, teknolojik ve pazarlama gücü açısından hâkim durumu- nu kötüye kullandığı yönünde tespit yapılıp yapılmadığına iliş- kin bir soru üzerine de u Hâkim durumun kötüye kullanıknğı yö- nündetespitçabşmasısonucunda hâkim durumun ohışmadığı sap- tandı. Yasaya göre bu dosya ba- zında değerlendirdiğimizde hâ- kim durumun kötüye kullanıidı- ğnun tespiti için birfîrmamnpi- yasadan çıkanlmasnunamaçlan- ması gerekiyor'' dedi. Bugün basındaki hemen bütün gnıplann fîyatlannı düşürerek yarattıklan haksız rekabet karşı- sında 250 bin lira satış fıyatıyla ayakta kalmaya çalışan bağımsız gazete Cumhuriyet'in içinde bu- lunduğu konumun Müftüoğ- lu'nun bahsettiği duruma uydu- ğu gözleniyor. Mart 2000 rakamlanyla yapı- lan hesaplamada Hûrriyet, Milli- yet, Sabah ve Yeni Binyıl'ın geç- mişte Star gazetesinin yaptığı gi- bi gazeteleri kâğıt fîyaündan bi- le ucuza sattıklan ortaya çıkıyor. Hafta içi en düşük 52 sayfa ola- rak çıkan hafta sonlan ise 100 sayfaya yakın çıkan söz konusu gazetelerin sadece 52 sayfa için kâğıt maliyeti 82.225 lira olarak belirlendi. Bu gazetelerin fıre ve iadeleri de düşünül- düğünde kâğıt masrafı da otomatik olarak artıyor. Bayi komisyonu, nakliye, mürekkep, baskı, film, ulaşun, haberleşme ve personel giderleri eklendi- ğinde ise toplam maliyetin satış fıyatuun çok çok üs- tüne çıktığı bir rakama ulaşıhyor. Promosyon fiyatlan Öte yandan söz konusu gazeteler, çeşitli promos- yonlann yer aldığı sertifı- kalı gazetelerle farkü fıyat- larla sanşlannı sürdürüyor. Hûrriyet gazetesi halen 175 bin, 400 bin, 450 bin, 700 bin ve 800 bin liralık serti- fîkalı gazetelerle satış yapı- yor. Milliyet gazetesinin sertifîkalı gazetelerinin fîyaü ise 175 bin, 350 bin, 500 bin, 700 bin, 800 bin ve 1 milyon 250 bin lira. Sabah gazetesi 175 bin ve 700 bin liralık sertifikalı gazete satışı yaparken Ye- ni Binyıl 125 bin ve 175 bin liralık sertifikalı ga- zete satışını gerçekleştiri- yor. KİRALIK DAİRE Ayazpaşa Kutlu Sokak'ta. Tel: 0216 352 71 00/0642 586 96 02 Nüfus cüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdür. SAADETKÖKSALDI Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. ÖMER KUZUOĞLU G U N D E M MUSTAFA BALBA H Baştarafi 1. Sayfada Demirel, dün tam Demirelce bir değertendirme ya| tı. Günlerdir ilk kez dün gazetecılerin karşısına çık Alman meslektaşlanmızın sonianm yanrtladı. Şu tün ce Demirel'e ait: "İstikrar, kurallann iştemesı olayıdır. Türkiye'dekı rallar işlemektedir..." Tümce çok doğru da, bu bize mart ayı basında li zımdı! Yeniden aday olabilmek için kurallann deği: tirilmesini isteyen Demirel, şimdi istikrann kuraJlar işlemesinde olduğunu söylüyor! Kafalardaki soru şu: '. >' - Demirel ne yapar? Demirel bu tür sorulan, "ne yapmayacağını" sö} leyerek yanrtlamaya girişti. Siyaset özünde mesle değildir. Bu yüzden, devamlılığı-emekliliği gibi bir dı rumu da yoktur. Ancak, biz her şeyi kendi anlayış mızla biçimlendirdiğimiz için siyaset mestek olup çıl< t. Son iki yıl içinde, demokrasisi rayına oturmuş ü kelerde dört başbakan seçimi kaybedince kenar çekifdi. "Benim ömrüm siyasette geçti, ne otursa a sun devam etmek istiyorum. Ben bu işi bırakırsar, ölürûm" demedi... Demirel'den sakin bir biçimde kenara çekiime bek lenmiyor. Ne var ki, siyaset sahası da dolu. Demire yasaklı ya da saklı oldugu dönemlerde, yeniden sa haya çıkarken elinin altında bir takım bulunuyordu. Ta kım, "Buyrun kaptan siz olun, biz hazınz" diyordu Şimdi böyle bir takım yok. Demirel'in önce takım kur ması sonra kaptanlığa geçmesi gerekiyor. Hükümete gelince... Düne kadar, "Cİemirelgörev de kalırsa istikrar çok sağlam olur" diyen Başbakar Bülent Ecevit, dün yazılı bir açıklama yaptı. Dör tümcelik açıklamanın iki tümcesi istikrar üzerine: "Anayasa değışikliklerinin gerçekleşmemiş olma- sına karşın siyasal ve ekonomikistikrann sürdürülme- sine büyük önem veriyoruz. Üç partili koalisyon hü- kümetinin uyumlu çalışması istikrann güvencesidir...' İstikrar formülü değişti. "Demirel şarttır" yok "uyumlu koalisyon" var! Ipler MHP-DSP'nin etinde Hükümetin uyumuna paralel olarak onuncu cum- hurbaşkanının seçimi de sorunsuz gerçekieşebilir Ecevit'in açıklamalannı bu gözlükle okursak şu tüm celer seçilir: "Üç lider uyumlu hareket edersek ortak bir cum hurbaşkanı adayı buluruz. Onu desteklerseçenz, yo lumuza devam ederiz..." özünde olay bu kadar yalın. Nasıl genel seçimle erken ya da zamanında, belli bir olağanlık içinde ya pılıyorsa, cumhurbaşkanlığı seçiminin de öyle olma sı gerekli. Bu süreci "normalleştirmek" demokratik iş leyişimız açısından da olumlu. önceki günkü oylamanın ardından ön sıraya cun> hurbaşkanı adaylan çtkmaya başladı. Adı geçen 2 0 y yakın adayın dışında bir o kadar da adı saklı olasılıt var. Normalleşme süreci devam ederse, ufukta MHP DSP ekseninde bir cumhurbaşkanı görünüyor. Me bus pazan kurulursa, özellikle ANAP'la MHP yanşa bilir. Yanşı, MHP önde bitırebilir. Bu durumda MHF birinci partı olur, ama büyük parti olamaz. önümüzdekı hafta yeni bir liderler zirvesi bekteni yor. Dileriz zirveden, "büyük bir karariılık içinde an- laştık" değerlendırmesi çıkmaz. Çünkü, çok kararl anlaşırlarsa, olmuyor! Ecevit-Bahçeli-Yılmaz'ın son iki ayda dört kez Demirel üzerinde çok kararlı anlaştıklann) anımsatif tartşma gerisinde kalan bir duruma geçelim. Vöyır organlannın tümü iki gündür doğal olarak, Meclis'iı Demirel'e hayırdediğini vurguluyor. Oysa, 5+5'in ge tirip götürecekleri çok daha önemli bir tartışma ko nusuydu. Değişiklik gecseydi, yeni dönemde cum hurbaşkanlan ikinci kez seçilmek için Meclis'le bam başka bağlantılar içine gırecekti. 5+5'i bugün Demirel'e sorsak şu yanıtı verecektir "Cumhurbaşkanını Meclis'e mahkûm etmek fev kaladeyanlıştır. Devletin tepesinde soru işaretiyara tacak bağlantılara kim müsaade ederse, karşısındı beni bulur..." BİLGISAYAR NASIL KULLANILIR ? 20 satırlık bir yazı kaç dakikada yazılır? Nasıl yazılır?Faryyle dıyemersın.r. 'nre A&n\ bıie yaz^ma? 14Dünya Rekoru .samplyon-kurslari. ^ s ^ r = Beyazıt:5i7 92 57 Kadıkoy: 336 11 5C Şişlı: ZK 9" 3' Bak,rkoy: 5-' 29 :•" ONPARIV1AKLA BİLGISAYAR KULLANIIVII İSLETMENLİK + MUHASEBE + DAKTİLO + YABANCI DİL Osmaıılı İmparatorluğu'nun Kuruluşunıın 700. yılında Üsmanlı tarihine vcp\ cni \m hakış aı,"Lsı Demirtaş Ceyhun KOD ADI: "ULU HAKAN" Mutlaka sız de okuyacaksınız İkinci Baskısı Çlfett SİS ÇANI sunarKüçükparmakkapı Sok. Halim İş Hanı No:10 K.3 Beyoğlu-İST. Tel: (0212) 249 47 74 Gerçekten nedir şu LAİSİZM? Mustafa Kemalİn Laisizmi bir laiçilik midir? Laik olunmadan demokrat olunabilir mi? Demirtaş Ceyhun'vn 'KstaBı AYDINLARIMIZ .VE. LAISIZM «öncc Labizm DeğL. Onx DonorasLJ Dlycn Aydmlanmca Yantf SİS ÇANI sunar