25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 NİSAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Topkapı cezaları Topkapı Sarayı Müzesi'nin Minyatür- Portreler Seksiyonu'nda geçen yıl eylül ayında meydana gelen hırsıztık olayıyla ilgili idari soruşturma bitti. Osman Bin Hüseyin Gaznevi'ye ait "Kelam-ı Kadim"in çalınması olayında kusuriu görülen ve aralannda müze müdürü ile iki yardımcısının da bulunduğu 20 ye yakın personele en ağın 1/8 oranında "aylıktan kesme"den en hafifı "uyarma"ya kadar bir dizi ceza verildi. Soruşturma sonunda, hırsızlık olayı sırasında bazı personelin nöbet sırasında görev yerini terk ettiği, uyuduğu, kapanış saatinden sonra müzeye yabancı aldığı, bazı personelin aydınlatmadaki arızayı ve kameralann görüntü açısındaki yetersizliği idareye bitdirmediği ortaya çıktı ve aynca hırsızlığın olduğu bölümde fiziki kontrolün yapılmadığı, kontrol defterlerinin imzalanmadığı beliriendi. Yani, hırsızlığın olmaması için bir neden yoktu! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektrontk posta somepostaxumhtinyetcom.tr - Yoksul çocuklar ayn bir sınıfta toplanmtş... "Zengin çocuklar da avn okullarda toolanıvori" iç kuşkusuz Türk siyasetinde bir dönem bit- ti... Süleyman DemireTin Cumhurbaşkan- lığı süresinin uzatılması için Başbakan Bü- lent Ecevit'in özel gayretiyle ve özel ola- rak hazırlanan anayasa değişikliği Meclis'e takılın- ca Demirel, "dokuzuncu cumhurbaşkanı" olarak ta- rihteki yerini aldı... Yine hiç kuşkusuz, biten ya da bittiği sanılan her dönemde olduğu gibi bu da Demirel için yeni bir dö- nemi başlatacak. Evine dönünce çiçek sulayıp tavuk beslemeyece- ğini açıkça açıklayan Süleyman Demirel'in, Çanka- ya'dan Güniz Sokak'a indikten bir süre sonra kim- leri anasından doğduğuna pişman edeceğini hep bir- likte göreceğiz. Sağ ağırlıklı bir Meclis'in merkez sağın 40 yıllık li- derini bozuk para gibi harcamasının mutlaka bir be- deli olacaktır... Hele Tiırgut Özal'ın ruhunu şad etmek için De- Yeni dönem mirel'e oyun oynandıysa seyreyleyin şenliği... Işte o zaman siyaset "istikrar" kazanacak! Var mı başka bir izah tarzı! Bu arada Ecevit'in Demirel için uyguladığı politi- kalar da siyasette yeni bir dönemi başlatmış oldu... Oylamanın bitip Demirel'in gitmesi gibi sei gitti kum kaldı. Geriye dönüp baktığımızda siyaset, kişiye özei yasa çıkartmanın da ötesinde kişiye özel anayasa degişikliğine gidilebileceğini, yeterii oyu toplamak için bir partiye ve aynca tüm milletvekillerine rüşvet önerilebildiğini, gizli oylamalann açıkta yapılabilece- ğini gördü. . . Meclis kirlenmedi ama siyaset kirlendi. Üstelik " en temiz" olarak tanınan siyasetçi tara- fından kirletildi! Başkalanna liderlik dersi veren Bülent Ecevit'in si- nirlerine hakim olamayıp titreyen bir ses tonuyla ba- sın toplantıları düzenlemesi ve demokrasiyi bir ke- nara bırakıp soru sorulmasına izin vermemesi unu- tulacak gibi değil. Bir bakıma Demirel değil Ecevit kaybetti! Kral öldü, yaşasın kral örneğinde olduğu gibi si- yasetin gündeme hemen cumhurbaşkanı adaylan girdi. Bakalım kimler aday olacak, kimler "ben iste- medim arkadaşlar istedi" diye aday gösteriiecek? Mesut Yılmaz ne yapacak? Yoksa ummadık taş baş yarar diye YıkJınm Akbulut mu Köşk'e çıkacak? Meclis dışından birini mi bulacaklar? Istikrann te- meli koalisyon ortaklan tek bir aday üzerinde mi an- laşacak? Ortaklar anlaşsa bile bundan sonra birbir- lerine ne kadar güvenecekler? Evet, yeni bir dönem başladı ama siyaset fena hal- de kirlendi... Sabun vardı da biz mi temiziemedik! SESSİZSEDASIZ(I) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Aman ha eleştirme! Sükut istlKRARdan gelir! Konya'da poHs ders saatJne bakmalı Konya'daki Selçuk Üniversitesi Eği- tim Fakültesi'nde bir doçentin öldü- resiye dövülmesi olayı vardı... Dekan Prof. Dr. Mehmet Sezgin, fa- kültede "reis"lerin egemenliğini ya- lanlamış, asistanlık sınavında boş ka- ğıt veren bir "reis"in sınavı kazanama- ması ile doçentin dövülmesi arasın- da bir bağlantı kurulamayacağını açık- lamış ve otayın örtülmedigini, faili meç- hul kalan saldırının dava konusu ol- duğunu da bildirmişti. Konya'dan yeni bilgiler geldi... Üniversitede öğretim üyesi sıkıntı- sı varken, saldınya uğrayan Doç. Mus- tafa Pehlivan, izinli sayılıp Alman- ya'ya gönderilmiş. Konya'da konu- şulanlara bakılırsa; belki sus payı, bel- ki tedavi için! Ve en önemli bilgi... Saldından son- ra Terörle Mücadele Şubesi, iki kişiyi gözaltına alıyor... Bunlardan biri, po- liste saldınyı üstleniyor. Sonra, fakül- te yönetimt devreye giriyor ve saJdı- nyı üsttenen kişinin, o saatte dere- teolduğunu bildiriyor... Oysa, sakdın saat 22.30'a doğ- ru meydana geliyor ve fakülte- de gece eğitimi saat 22.20'de bitiyori Akla, ders uzamış olabilir mi soru- su geliyor. Sorunun yanıtnı konuyu bi- len öğrenciler veriyor: "Saat 22.20'den sonra ders yapmak resmen yasak..." Saldından sonra gözaltına alınan ikinci kişi ise asistanlık sınavında boş kâğıt veren öğrenci... Ve aynı zaman- da Şırnak'ta öğretmen! . . • Liderler zirvesinde görüşüldü Nükleer santral ihalesinde son gün KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik program ve enflasyonla mücadele prog- ramı gerekçesiyle Akkuyu Nûkleer Santralı"nın yapımına 2000 yılı içinde kredi vereme- yeceğinî bilditfcrf •HtalrtVrtin santrala 1999 yılında da ga- ranti vermediği öğrenıldi. Hazine'den kredi alamayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Cumhur Ersümer'ın ko- nuyu pazartesı günü yapılan liderler zirvesinde gündeme getirdiği ve Hazine'den sorum- lu Devlet Bakanı Recep Önal'ın tavnnı sorduğu bildi- rildi. Ecevifin söz konusu top- lantıda, "Bu işi halledin" tel- kininde bulunduğu da iddia edildi. Akkuyu Nükleer Sant- Eylemler büyüyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Hükümetin Akkuyu Nükleer Santral Projesi'nin iha- lesini bugün açıklayacağuıı bil- dirmesi, nükleer santral iste- meyen yurttaşlann eylemleri- ni yoğunlaştırmasına neden ol- du. Türkiye'nin farklı nokta- lanndaki Nükleer Santrallara Karşı Güçbirliği Platformu üye- leri, gerçekleştirdikleri kitle- sel gösterilerle, santrahn yapı- mına karşı olduklannı bildirdi- ler Özgürlük ve Dayanışma Par- tisi'nin (ÖDP) nükleer santral kurulmaması için başlatüğı im- za kampanyasında toplanan im- zalann ise Akkuyu nükleersant- ral ihalesine katılan yabancı şirketlerin ülke parlamentola- nna gönderileceği bildirildi. Nükleer Santrallara Karşı îzmir Güçbirliği Platformu üyeleri, dün kent merkezinde düzenle- dikleri basm açıklamasında, "Akkuyu'da ya da dünyanın herhangi bir yerinde nükle- er santral istemiyoruz" de- diler. Alsancak Kıbns Şehitle- ri Caddesi'nde gerçekleştirilen etkinlikte bir araya gelen nük- leer santral karşıtlan, hüküme- tin Akkuyu Nükleer Santral Projesi'ni dayatmaya çahşma- smı alkışlarla protesto etti. Çevreciler Mersin'de Ülkenin geleceğini ve ba- ğımsızlığını tehdit eden nükle- er santrallara karşı oluşturulan 'Anti-Nükleer Halk Meclisi'nin önceki gün yaptığı toplantıda alman karar doğraltusunda çev- reciler bugün Mersin'de bir ara- ya gelecek. ral thalesi'nde 7 Nisan 2000 olarak açıklanan erteleme ta- rihi bugün doluyor. Hazine'nin kredi vermeye- ceğini açıkladığı Akkuyu'da belirsizlik sürerken Enerji ve Tabii Klyfealda*Bakaıl»C*n* hur Ersümer'in santrahn 7 yıl sonra tamamlanabileceğini ge- rekçe göstererek, 2000 yılı için- de krediye gereksinim olmadı- ğı formülü üzennde durduğu öğrenildi. Konuyu Başbakan Ecevit ile görüşen Ersümer'in Hazine'nin 2001 yıhndan sonra da kredi verebileceğini söylediği öğre- nildi. Konunun Hazine Müste- şarlığı ile Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanhğı arasında hal- ledilmesini isteyen Başbakan- lığın ise söz konusu so- runlann çözümü görü- şünde olduğu öğrenildi. Politik hesaplar içinde olan hükümetin ise iha- leyi Bakû-Ceyhan boru hattının kesinleşmesin- den önce sürekli ertele- me yoluyla zaman ka- zanma arayışında olduğu da iddia edildi. TEAŞ yetkilileri ise ihale şartnamesine göre eskalasyon (maliyeti art- tırma) uygulamasının teklif alındığı günden iti- baren geciken her ay için 5 milyon dolar maliyet artışı meydana getirdiği- ne dikkat çekerek, ihale- nin ya iptalini ya da bir an önce sonuçlandınl- masını istiyor. Akkuyu'nun deprem açısından hiçbir risk ta- şımadığı görüşünde olan TEAŞ, 70 yıl içinde bu bölgedeki depremlerin büyüklügünün 6.5'in al- tında olduğunu, bu ne- denle deprem anında santrahn çahştınlması- nın emniyetle durdurma üst limitinin 6.5 olarak alınmasını savunuyor. Türkiye Petrolleri Ano- nim Ortaklığı (TPAO), 12 Ağustos 1999'daki deprem sonrasında ha- zu-ladığı raporda, Mer- sin-Anamur arasındaki sismik kesitlerin incelen- mesini istedi. Adana-Mersin havzala- rını batıdan sınırlayan Ecemiş fayının karadakı izinin çeşitli yerbilimci- ler tarafindan farklı gös- terildiği ifade edilerek, Mersin havzası içindeki Ecemiş fayına benzer fay- lann haritalan yapıldı. Bölgedeki en aktif tekto- nik hat, kuzeydoğu-gü- neybatı uzanımh Misis zonu olarak beliriendi. Ls> ı - • • ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI ^ ı BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇI Kusme. be yEÎaba^cı Senfn uğrunz j hihyoson- ıkliik .vnaiicl'ik KEDİ LEVO APTÜUKA SINIFI OHCUGUÇ OLAMAi.B/Z MÜCAD&*£DE*?/Z.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Nisan DÜNYA SAĞL/K ÖKGÜrÜ KURULDU.. BlH-UAJAtJ •t34-8'ae sasü/u, si/zt-eçMiş- MiLLerL&e'£ e^scı OLAA/ OCM/- YA SAĞL/K ÖGGÜrÛ (U/O/eeji HEALT e»BG#WB4T7OAl} KUGUI-MUŞnt. MEHJCEZJ İSVİÇJZe 'A//A/ C£A/eif&E K£-fim'A/C>£ BlHUAJAtJ ÖIBGÛr , li-AÇ M 3reC I IA£C£, BÜYÜ/C î Ç //C/SİAJ <5>fSGÜT- YAUftJ &AŞLICA ALT7 SÖLjeE&İ İÇ.İAJ ü t i £ . su B<5ı.e£i_e,, , DOĞU AtZ&ENıZ, SÜA/SY0OĞU Solala, Oûttya Saş/fk. Örgüfü 'nüt emttktemi Sö OÜAJ- ANKARA...ANKA... MUŞERREF HEKİMOGLU Anılara Gömülmedi, Gençlere Yöneldi Artık şarkı söylemiyor, ama hâlâ sahnede, uzun yıl- lann birikimini genç kuşaklara aktarıyor, yetenekler gelişiyor, yeni yıldızlar partıyor dalında. Onlan dinler- ken insan sesinin rengini, yüceliğini hissettik yeniden, gökkuşagı gibi bir ses dalgası sahnede. Tüm nenkler bir arada koroda, sonra tek ve çrft şarkıcılarla değişik operalardan aryalar ve Hoffmann'ın Masallan ile ma- salsı bir gece yaşanıyor Bilkent tepesinde. Mutlu ve kutlu bir gece. Müzik ve kadın devrimini simgeleyen bir olay bu. Başka bir Islam ülkesinde yaşanamıyor. Karşı devrimcilerin yozlaştırma çabaları yoğunlaşsa da amacına yoi alıyor. Çokseslı müziğe ilgi ve istek, ay- nca destek, umut ve mutluluk veren boyutlara varıyor. Güzel bir gerçek, mutluluğu sanatçılar veriyor her za- man. Gümrük duvarlannı onlaraştı yıllarcaönce; oyun- lar, operalar, konserlerle dünyanın her yerinde çağdaş düzeylerini kanıtladılar. Öncülerden biri de kuşkusuz Suna Korat Güzel bir savaşçı dalında, bu gecenin ya- ratıcısı. Bilkent öğrencilerini izlerken yıllar ötesine git- tim çağnşımlarla. Kimi giysiter onun dolabından, şar- kılarda da onun sesi çınlar gibi. Anılar eşlığinde dinli- yorum o şarkılan. Dışişleri Köşkü'nde Podgorny'nın onuruna düzenlenen bir akşam anımsıyorum. ismet Inönü, Feridun Cemal Erkin, Podgorny konuşuyor, biz de izliyoruz. Yan salonda piyano çalıyor, Suna Ko- rat'ın sesi yükseliyorbirden. Moskovagecelerini Rus- ça söyleyerek selamlıyor devlet konuğunu. Podgorny piyanonun yanına gitti hemen. Suna Korat'ı coşkuyla kutladı, alkışladı. Moskova'da dinlemekten çok mut- lu olduğunu söyledi sonra. Yalnız Moskova'da değil, başka başkentlerde ve kentlerde de kaç opera söyle- di kim bilir, kaç konser verdi, ne güzel eleştiriler, ödül- ler aldı. Ülkesıni onurlandırdı. Ancak anılara gömülme- di, birikimini güzel değerlendinyor. Bilkent tepesinde şarkısını gençlerle sürdürüyor. Müzik tepesinin başmiman Prof. Ihsan Doğrama- cı da anısal bir öyküyle kutladı Suna Korat'ı. UNI- CEFIeki görevi döneminde Cenevre'de toplanan de- legeter onuruna bir konser düzenliyor, Suna Korat hay- ranlıkla alkışlanıyor. Sayın Doğramacı gülümseyerek ektedi sonra. Başka bir toplantıda da kemancı Suna Kan'ı dinliyor UNICEF üyeleri. Yıne hayran alkışlarla çınlıyor salon, güzel yazılar yayımlanıyor gazetelerde. Çakjıcılığı yüzyılın yansına vanyor, ama o Suna da sahnede hâlâ, konserteri birbirini izliyor. Suna Korat'ın düzenledıği şarkılar gecesinde, Izmir'de çalıyordu Su- na Kan. Vıvaldi'nin "Mevsimterl ile selamladı Egeli- leri. Burada br parantez açmak, okurlardan da, CSO'dan da özür dilemek istiyorum. Suna Kan'a konser veril- mediğinden yakınan yazım nedenıyle. Oysa ocak ayı- nın üçüncü haftasında çaldı Suna Kan. Ben de mutlu biryazıyla kutladım dergımızde. Yanlışlığı belırtmeyi de gorev bilryorum. vlvaldi'nin müziğıni izlerken konser mevsimini şaşırdım galiba! Mevsimler değışiyor, konserler de sürüyor. Bu ak- şam da Adana'da çalıyor değerli kemancımız. Çuku- rovalılan selamlıyor. Uzun kıştan sonra bahar Çuku- rova'da san stcak, ama sanatçılarımızla dört mevsim bahar. ••• Yorgun bir başkent gününü Galeri Selvin'de geride bıraktım geçen akşam, Hoca AJi Rıza'nın taşbasma- sı resimlerini seyrederek. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bir sözünü anımsadım. Fikret Mualla'nın bir tablosu- na uzun uzun baktı, "Resim renktir" dedi sonra. Ho- ca Ait Rıza'nın resımleri renksiz, ama ressamın gize- miyle rengin ötesine gidiyor çizgiler. Denizin mavisi, yapragın yeşili, gülün pembesi, sümbülün moru, do- ğan ve batan güneşin ışığı, rengıyle yansıyor hocanın usta ellennde. Selvin Galerisi'ni kutluyorum. Hoca Ali Rıza'dan bir seçit sergılemek başkentlilere güzel bir armagan bence. Selvin'in Istanbullulara da bir arma- ğanı var yakında. Ankaralı ressamlann yapıtlanndan oluşan sergıleraçmaya hazırlanıyor. Nişantaşı'nda kü- çük bir galeri açıyor. Eşref Üren'lerı, Orhan Peker'le- ri, TOran Erol'ları, Mustafa Ayaz'ları, Hayati Mis- man'lan, Mürşide Içmeliler'ı... Kısaca, bozkırda açan çtçeklerı, solarken yeşermeyi, karanrken ağarmayı yansrtan fırçalan götürecek Istanbul'a. Başanlar dili- yorum. Bu köşenin yazısını iki gün önceden veriyorum. Si- yasal sahneden söz etmek istemiyorum, ama şu an- da Anayasa'nın 69. maddesiyle ilgili oylama sona er- di ekranda. öteki maddelere geçilmedi henüz. Biraz önce sevgilı arkadaşım Prof. Nermin A. Unat'ın mek- tubu çıktı posta kutumdan. Paris'te ızlediklerı bir oyu- nu anlatıyor. Eski bir Çin oyunundan, kukladan kay- naklanıyor: "Bendin Onünde Davullar." Bir sel baskı- nına karşı önlemler alınıyor. Sel baskını bir sımge. Sa- vaşı, darbeyi, açlığı çağrıştırıyor. Oyuncuları kuklaba- şı yönlendinyor Maskelerie, Çin giysileriyle sahneye geliyorlar. Yüzü gözü kapalı, siyahlar içinde kışıleryön- lendiriyoronlan. Rus asıllı ünlü yönetici Ariane Mino- uschkine, tüm oyunlarda, bu arada politikada iplerin başka ellerde olduğunu sergılemek istiyor. Mektubu brtinnce siyasal sahneye yöneldim birden. Eller ve ipler birbirine karıştı ekranda. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 1/ Istanbul'da, MimarSinan'ın en önemli yapıt- 2 lanndan biri olan ünlü su ke- meri. 2/ Ye- 4 mek... Tunce- li'nin bir ilçesi. 3/Gevezeveyı- lışık kimse... Eski Mısır'da güneş tannsı. 4/ Bir etkinliğin 9 geçıci olarak durdurulduğusüre... Ya- sal.5/Asker...Birsanat yapıtında işlenen konu ^ 6/ Güney Anadolu'da 3 yaşayan Türkmenler 4 arasında yaygın telli bir 5 çalgı. II Pamuk ya da 5 ipekle kanşık pamuk- 7 tan dokunmuş bir cins _ kumaş... Kurnaz, açık- göz. 8/Fas'ınplakaişa- reti... Motorlutaşıtlardadireksiyon ile tekerlek arasın- daki bağlantıyı sağlayan mil. 9/ Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü... Hem ısınma- ya, hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Damızlık hayvan. 2/ Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi... Gaziantep yöresinde yetişen beyaz bir üziim cinsi. 3/ Aracı. 4/ Yeterince ay- dmlık olmayan... Eski dildekulak. 5/ Yumurta biçimin- de olan... Yüregin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı. 6/ Bir tür ince meşin... Kimyada basit şe- kerlerin ortak adı. 7/ Eski dilde ılgın ağacı... German- yum elementinin simgesi... Anadolu'da kurulmuş es- ki uygarlık. 8/ Uzaklaşmak, ara açılmak. 9/ Bilgiçiik taslayan kimse... Güzel kadın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear