25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet fmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya # Yazuşlen Müdûru tbrahim Yıldtz • Sorumlu Mudur Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Yddınm # Ekonoraı Özlem Yüzak • Kultiır Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaoren # Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Koseoğlu • BUgı-Belge EdibeBuğra#YuıtHaberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner,tbrahim Yıkhz,Orhan Bursaü. Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatuık Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • îzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 23 Tel 4411220, Faks 4419117 •AdanaTemsücısı Çetin Yigenoğlu, inönüCd 119 S No.l Kat.l, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdöni Üstfin Akmen 0 Koordınatör Ahmet Koruisan 0 Muhasebe Bülent Yener 01dare Hûseyin Gürer 0 Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yönetım Kunıiu Ba^kanı - Genel Müdür Gilbip Erduran # Koordınatör Reha Işıtman # Genel MüdürYaıdımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Yıyunllyın vt Baıın: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A $ •JüAocağı Cad 39 41 Cagaloğiu 34334 Istanbul PK 246 - Sukccı 34435 lsanbul Tel (<V2l2)512 0505(20hat) Faks {0 212)513 85 95 www cumhunyet com tr 22 MART 2000 lmsak:4.30 Güneş: 5 57 Öğle. 12.18 îkındı: 15.42 Akşam: 18.25 Yatsı: 19.47 6zürlü.er 'eğîtiın kampusu' istiyor • KONYA(AA)- Türkıye Sakatlar Derneğı Konya Şube Başkanı Hasan Basn Sayı, nüfusu 50 bının üzennde olan her yerleşım bırünınde özürlülere yönehk 'eğıtim kampusu' oluşturulmasını istedı Sayı, büyük yerleşım bınmlennde oluşturulacak eğıtım kampuslannda ılköğretım pkullannın yanında, yüksekokullar da bulunması gereğıne ışaret ederek "Bu yerleşkeler, özel eğıtım müfredatı dahılınde meslekı eğıtım ve rehabılıtasyon fuzmetlen verecek nitelıklere sahip ölmalılar" dedı. Görmeyenlene konuşan bankamatfldep • NEWYORK(AA)- ABD'de, görme özürlüler jçın 'konuşan bankamaükler' devreye sokuluyor. Bank of Amenca tarafindan başlatılan gınşımle gönne özürlüler, söz konusu bankamatıkler aracılığıyla para çekebılecek ve yatırabılecek, hesap durumlannı öğrenebılecek ve dığer bankacılık ışlemlenni yapabılecekler 'Konuşan bankamatikler'm müştenlere gerekli bilgılen özel kulaklıklar aracılığıyla üeteceğı, böylece gızlılık ılkesine uyulacağı ifade edildi. Banka, diğer eyaletlerde de bu tür bankamatik uygulamasını önümüzdekı yıldan İtıbaren başlatacağını açıkladı. Söz konusu bankamaöklenn NCR ve Diebold Corp. adlı kuruluşlar tarafindan üretıldiğı bildırildi. Aşık Veysel anıldıHaberMerkea-Büyük halk ozanı ÂşıkVeysd, ara- mızdanaynlışuun27 yıl- dönümünde düzenlenen çeşıtlı etkınlılderle anıldı Cumhurbaşkanı Sükvman Demirei, Türkıye'nın kül- tür insanlanna sahıp çık- maa gereküğını belirtnken "Bizinı geieneğimizde âşık ve ozan bu toprağm, in- sanlann sesidir" dedı. Âşık Veysel ıçın dün Çankaya Köşkü'nde an- ' tf ' *- V-* e-posta : tan @ prizma. net tr ma toplantısı gerçekleştı- rildı. Toplanüda, Âşık Vey- sel'ın torunları Gündüz Şaüroğiu ve Hayrettin Sû- zer'ın de aralarında bu- lunduğu sanatçılar ve Ozanlar Korosu tarafin- dan halk ozanının türkü- len seslendınldi Devlet Tiyatrosu sanatçılan Ma- ral Üner ve Tomris Çeti- nel de, ozanın şiirlerıni okudular Cumhurbaşkanı Süley- man DemireL anma töre- nindekı konuşmasında Âşık Veysel'ın mesajlan- nın, sözlerinde, sazında, tavnnda, söyledıklennde ve söylemedıklennde bu- lunduğunu belırttı "Vey- seTi sevmeyen yoktur. Vey- sel'i sevmeyip de idmi se- veceksiniz" dı>en Demı- rel, değerlenne sahıp çıkan uluslann ancak ebedıyetı hak edebıleceğını kaydet- tı Kültur Bakanı İstemi- han Talay, Âşık Veysel'ın halk ozanlığı geleneğın- de çok önemlı bır yere sa- hıp olduğuna ışaret eder- ken "VfeyseJ gönneyen gfo- leri ama sevgi dolu yüreğjy- lehalkmınsesiolıraıştur.Şi- irleriyle, Atatiirk'ün izin- deve ilkelerinin ydmaz sa- vunucusu olarak çağdaş- lık ve Anadolu'nun aydın- lanmasına katkı sağladı" dedı SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Haçlı Emperyalizm' Dostum Demirtaş Ceyhun, Çkadim' Baylan'cı solculardan biri), daha 1967'de yayınladığı bir krtabında; o kuşa- ğın, tarihe ne kadar gözleri açık yaklaştı- ğını, şu satııian yazmakla kanrtlamıştı: "...Hıristiyanlık, kaprtalizmin emrine 'resmen' girmiştin sömürge düzenle- rinin kurulmasında ve yürütülmesin- de, tek geçer akçedir. Aynca Kapita- lizm'in Emperyalizm'inin gizlenmesin- de, şirin göstenlmesinde de, önemli bir maske ödevi görmektedir; ve bu aldatcı durum, ne yazıkür ki, yüzyıllar boyunca, geri kalmış ülkelerce gereğj gibi anlaşılamamıştr. Misyoner teşki- latlannın ardındaki sermaye çevreleri görülemediğinden, sorun bir metafizik olay olarak ele alınmış ve soyut bir Müslümanlık/Hıristiyanlık savaşı ola- rak irdeJenmiştir..." (Haçlı Emperyalızmı, s.07. Habora Kitabevi. 1967) Bir başka dostum, Tevfik Çavdar (o da 'kadim' Baylan'cı, 'kadim 'toplumcu), 1970te yayınladığı bir kitabında, asağıda- ki tesbıti yaparak, o kuşağın 'ev ödevini', ne kadar cıddiye aldığını gösteriyordu: "...o günlerde Dışişleri Bakanı Pal- merstone, Londra Sefareti sırasında yeteneklerini yakındantarMdığı Musta- fa Reşit Paşa ve arkadaşlan vasıtasıy- la, geniş bir 'ıslahat programı'nı sutta- na sundu. Bu arada ünlü Ingiliz Tica- ret Antlaşması (1838) ile de impara- torluğu, tam anlamıyla, açık bir Pazar haline getirmeyi de ihmal etmedi. Ant- laşma, o güne kadar IngiKere'nin ya- bancı ülkelerden elde ettiği ayncalık- lann en üstünlerini sağlryordu. Yapıla- cak şey, bu antiaşmadan geniş ölçü- de yararianarak, Osmanlı Tmparator- luğu içerisinde sürekli köprü başlan kurmakt.. Bu köprü başJannda, hizmet- lerinden en fazJa yararlanılacak kimse- lerin, Levantenler ile Azınlıklar olduğu açtkt... COsmanlılar'ın Yan/Sömürge Olu- şu', s. 34/35, Ant Yayınlan, 1970) Dikkat istenm, 'kulaklannı çınlattığımız' Lord Palmerstone, daha önce şu tarihı sözlerinı naklettığımiz, Lord Palmersto- ne'dan başkası değıldir: "-... Türkler'e, Müslümanlıklan açısından, hiçbir şe- kilde taraftar değilim. Eğer Hıristiyan yapılabilirlerse, son derece mutiu ola- cağım!". Yânı, başka türlu soylersek, Lâ- iklik çerçevesi içınde, günümüzde Türki- ye'de Hıristiyanlık propagandasının yapıl- ması gerektığinı savunan.. o 'ınsan hak- lan taciıieri', gözterini dünyaya açtıkian za- man; onlara, bunun ne anlama geldiği, bir önceki kuşak tarafindan, pek güzel anlatılmıştı. Anlayana sivrisinek saz, an- lamayana davul zurna az! Çünkü bakın, aynı Demirtaş Ceyhun, 0 tekrar neden yayınlanmadığına şaştığım kitabının, bır başka yennde, neler demış: "...bu yabancı okullar, ilk bakışta, so- yut bir din propagandası yapmak için kurulmuş gözüktüklerinden, kürtürel sömürgeleştirme hareketi zamanında ve gereğince kavranmamıştır. Aslında bu okullar, sömürgeci devletlere, yer- li işbirlikçileri yetiştirmek ve toplumda- ki ulusçuluk fikrini öldürmek gibi son derece önemli görevleri başanyla so- nuçlandırmışlardır. Sömürgecilerin, sö- mürgelerde ana dilleri bile nasıl öldür- dükleri bugün arbk bilinmektedir. Os- manlı Imparatorluğu'nda da, devlet ta- rafindan Fransızca eğitim yapan Mek- teb-i Sultani'nin kuruluşu, bu saldınnın ne ölçüde amacına vardığını belirt- mektedir..." (aynı eser, s. 108) Diyeceksiniz ki, hangi okullar? Örümcefc ağı gibi sarmışlardı... Elbette, Misyoner okullan! Bugün tzmir'de. Trabzon'da ya da Is- tanbul da, 'ümmet-ı Muhammedi', -gız- lı veya açık,- hanl hanl Incil'i tanımaya, Isa'yı sevmeye kımler çağınyorsa, yine onlar! Anadolu Ihtilâli onlan hoş görme- miştir; Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin, bu titizliğının nedenlerinı anlamak ıçin, sa- dece, eskı Salnameler'e ve Misyon Ra- porlan'na bir göz atmak kâfidır. Tevfik Çavdar, o çokyararlı araştırmasında, bu- nu yapmış; ınanılmayacak rakamlar ven- yor. Osmanlı'nın batış yıllannda, Memâlik- 1 Şahâne'de faalıyet halinde bulunan, başta The Curch Missonary Society ol- mak üzere, 17 Ingiliz; başta Jesuite'ler, Capucine'ler ve Fransiscain'ler olmak üzere, 80 Fransız; Deutcher Palastkia Ve- rein başta olmak üzere, 10 Alman; baş- ta American Board of Mission olmak üzere, 4 Amenkan misyoner teşkılatı var- dı: misyonerier, yalnız Ümmet-ı Muham- met üzennde değil, Rum, Ermeni, Sürya- ni ve diğer Ortodokslar üzennde de, an gibi çalışıyortar. lyi de, niçin? Bu hayatı so- runun karşılığını, ıster misiniz size, otuz kü- sur yıl öncesınden, Demirtaş Ceyhun versin: "...misyonerlik teşkilât ile el ele ver- miş Batı Kaprtalizmi, Tanzimafın ilârun- dan sonra, Anadolu'da çağına yakışır ulusal bir kürtürün kurulmasını engel- lemek için, yoğun bir kürtürel sömür- geleştirme faaliyetine girişmişti..." "...bugün arbk iyice biliyoruz ki, halk- çı ve toplumcu bir öze sahip sanat ve uygarlıklann kurulabilmesi, ancak kül- türlerin 'ulusallaşması' ile mümkün ol- maktadır: kültürlerin 'ulusallaşması' ise, tarihle kuvvetli ilişkilerin kurula- bilmesine bağlıdır..." "Sömürgeleçtlrmeye paralel doğrultuda..." "...oysa sömürgeciler, kürtürümüzü bütün tarihî bağlanndan koparacak, yozlaştracak ve kendi kürtürlerinin bir uydusu haline getirecek anlamdaki bir eğitim politikasını, daha ilk aşamada Bâbıâli'ye kabul ettirmişlerdi. Bu ta- rihten sonra, kiliselerin gölgesinde, ra- hip ve rahibelerin yönetimindeki ya- bancı okullar, ardı ardına mantar gibi çoğalmışlardı. Fransiscain, Dominica- in, Jasuite, Capucin, Lazariste, As- somption, Salesien, Fille de la Chari- te vb. tarikatlann ûyesi rahip ve rahi- belerin kurup yönettikleri bu yabancı okullardan, kuruluş yıllan tesbit edile- bilenleri şöyle bir incelediğimizde, bu sömürgeci eğitim politikasının, eko- nomik sömürgeleştirme hareketine ta- mamen paralel bir doğrultuda geiişti- ğini açıkça görmekteyiz... (Haçlı Em- peryalizm, s. 101) Son cümlenin, tadına vardığınızı uma- nm: 'evödevini' iyi yapmış 'ilerici' aydın, Laikliği, soyut ve formel bir mantık çerçe- vesi içinde, değeriendırmez; onu, iktisat ve sıyaset background'u ıçersınde, dıya- lektık olarak, değerlendınr; oyle yapınca da, yenı sömürgecılığın öncüsü yeni mis- yoneriere, parasız avukatlık yapmaya kal- kışmaz; çünkü kalkışırsa, hem gülünç olur, hem de rezil! Meraklısı için not Memâlik-i Şahâ- ne'yı örümcek ağı gibi sarmış, misyonla- nn ve misyoner okullannın tafsılâtlı dökü- münü görmek isteyenler; Tevfik Çav- dar'ın yazdığı, 'Osmanlılann Yan Sö- mürge Oluşu' adlı araştırmanın, Kürtü- rel Paylaşım Böiümü'nü ıncelemelıdırler 4. Bölüm, S. 85/109. Şayân-ı Ibrettir. httpy/www.prizma.netfr/AJLHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tn/aJlhan Faks/0-212/26019 88 assan ı sıze bir de ben anlatayım! Doğu'daki mecburi hizmetim sırasında bölge insanının özlemlerini, beklentilerini daha iyi anladım. Yapılması gereken o kadar çok şey var ki. Özellikle de iş dünyası ve büyük yatırımcılar için... Kombassan' ın Malatya'da büyük bir ahşveriş merkezi kurmasını takdirle karşûadım. Afra, Türkiye'nin batısında ve Avrupa'da gördüğüm ahşveriş merkezlerini aratmıyor. Urfa ve Diyarbakır'da da tekstilfabrikalart kurduklannı biliyorum. Yatırımlarının devam edeceğine inanıyorum! Cumalı Çetın Tıp doktoru, Malatya Dr. Cumalı Bey, Anadolu ınsanının içinde yaşadığı koşullara duyariı bır hekırm. O'nun mesleğıyle örtüşen hassâsiyetı, yatırımcı bir grup olarak Kombassan'ın tüm Türkiye için duyduğu sorumlulukla benzeşıyor. Geride kalan on yılında 36 ilimizde 30.000 kişiye yerinde istihdam sağlayan Kombassan, yatırımlarını tüm ülkeye yaymayı planlıyor. Çünkü Türkiye'nin çağdaş dünyada hak ettığı yen alabılmesi; sosyal refahı yüksettecek, atıl ış gücünü üretıme kazandıracak hizmet ve teknoloji yatınmlanyla mümkün. Kombassan, ülke ınsanına hizmeti en yüce değer olarak goren bu anlayışı, modern dünyanın kalite, teknoloji, rekabet gibi evrensel değerleriyle birleştiriyor. Kombassan'ın gerçek kimliği bu sentezde! T Û H K İ Y E İ Ç İ N Ç A L I Ş A M O O Ç KOMBASSAN 2xowww.kombassan com tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear