Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 MART 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Egefli îşadamJan
Yaşarbank'a talîp
• tZMİR(AA)-
Yaşarbank'ın eski sahibi
olan Yaşar Holding'e
verilmemesi durumunda
Egeli işadamlannın "Çok
ortaklı şirket" kurarak
bankaya taüp olnıak
ıstedikleri bildirildi. Ege
Bölgesi Sanayi Odası
Meclis Başkanı Kemal
Çolakoğlu, Yaşarbank'ın
eski sahibi olan Yaşar
Holding'e verilmesini
desteklediklerinı söyleyerek,
"Yaşar Holding'e
verilmesini destekliyomz.
Verilmezse bölge işadamlan
ortak girişimle devreye
gireriz" dedi.
Hazine'nin
gündemi yoğun
• ANKARA(AA)-
Tûrkiye-ABD Ortak
Ekonomik Komıtesi'nin
(OEK) 6. dönem
toplantılanrun 23-24 Mart
tarihlerinde ABD'nin
başkenti Washıngton'da
yapılacağı bildirildi. Hazine
Müsteşan Selçuk E>emiralp
başkanlığındaîu Türk
heyetinin, ABD
yetkilıleriyle ikili mali ve
ekonomik konulann yanı
srra enerji, ticaret, çe\Te ve
teknoloji alanlannda da
ışbirliğini gelıştirmeye
yönelik görüşmelerde
buhınacağı belirtildi.
KOBİ'lere ticari
çöpçatanlık
• ANKARA (AA) -
Kapasite fazlası olan küçük
işletmelerin yeni alıcılarla
tanışmasını sağlamak
amacıyla BarteRing
sisteminin devrede olduğu
belirtildi. BarteRing Takas
Bilgi Işlem Iletişim
Hizmetleri AŞ'den yapılan
açıklamada. pazarlanmak
istenilen mal veya hizmetin
nakit ödemenin yanı stra,
takas edilebilecek
muhtemel ürünler
bildirilerek BarteRing
sistemine verildiği belirtildi.
Memur grevleri
Fransa'yı sarstı
• R\RİS(AA)- Fransa'da
kamu çalışanlannın yoğun
ışsizliğe yol açacağı
gerekçesiyle başlattıklan
grevler karşısında önceki
gûn vergi reformu tasansını
geri çeken Fransa Maliye
Bakanı Christian Sautter'in
görevinden aynlmayı
planladığı belirtildi. 'Le
Monde' gazetesinin
haberinde, Bakan Christian
Sautter'in, yakrn çevresine
Fransa Hazinesi ve vergi
toplama sisteminde
uygulamaya çalıştığı
reformlann başansızhğa
uğramasından dolayı
kendisini 'küçük düşmüş'
hissettığını söyledığı
büdirildi.
Akbank'tan
yurtdışı atagı
• İSTANBUL(AA)-
Akbank'ın Hollanda'da bir
banka kuracağı ve Malta'da
da şube açacağı bildirildi.
Açıklamaya göre,
Hollanda'da 25 milyon Euro
sermaye ile kurulacak
bankanın, bu ülkede
yaşayan Türk
vatandaşlanna havale
hizmeti dahıl bireysel ve
ticari bankacılık
hizmetlerinin tümünü
sunacağı kaydedildi.
Softbank'ın
imparatorluğu
• TOKYO(AA)-Japon
Softbank'ın Yahoo, Etrade
ve diğer uluslararası
Internet şirketlerine yaptığı
yatınmlanyla adeta bir
'Intemet imparatorluğu'
kurduğu bildirildi.
Japonya'nm hızla büyüyüp
gelişen Internet sektörüne
hâkim ohnası beklenen
Softbank'ın. dünya
genelinde 30O'ü aşan
şirkete yayılan bır tnternet
imparatorluğuna hükmettiği
belirtildi.
TYITran
Yunanistan gezisi
• İSTANBUL(AA)-
Türkiye Turizm
Yatınmcılan Derneği
(TYD) yöneticilerinin,
THY'nin ilk Selanik
seferiyle Yunanistan'a
gideceği bildirildi. TYD'den
yapılan açıklamaya göre,
dernek yönetiminin,
Yunanistan Turizm
Girişimcileri Derneği
(AGTE) ile temaslarda
bulunacağı belirtildi.
Petrol-Iş, Tüpraş'ın halka arzında sendikaya yönelik basında çıkan eleştirileri yanıtladı
Işçi suça ortak olmayacak
• Rant kavgası içinde yer
alamayacaklannı belirten Petrol-îş
Sendikası Başkanı Öztaşkın, Tüpraş
hisselerinin işçilere satışının,
seraıayenin tabana yayılması değil bir
aldatmaca olduğunu somut ömeklerle
ortaya koyduklannr söyledi.
EkoDomi Servisi - En kârlı kunımlarda-
ki özelleştirmeler bde, kamu yarannı unu-
tarak sermayeye kaynak aktarma aracı ha-
line gelirken Tüpraş'ta çalışanlar suça or-
tak edilmek isteniyor.
Petrol-lş Sendikası, çalışanlann, Tüpraş
hisselerine ilgi göstermemeleri nedeniyle
eleştirildiği yönündeki haberler üzerine ya-
zılı bir açıklama yaparak hisselerin işçile-
re satışının 'sermayenin tabana yayılması'
olmadığını somut örneklerie açıkladığına dik-
kat çekti. Petrol-Iş Sendikası Başkanı Mus-
tafaOztaşkm, Sabah gazetesinin, 'Bu ne ka-
fa' başlığıyla Petrol-Iş Sendikası'nı hedef
alan haberine, 'Bu nasıl kafa' başhklı yazı-
lı açıklamayla yanıt verdi.
'Medya etik değerieri unuttu'
Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Mus-
tafa Öztaşkın, rant kavgası içinde yer ala-
mayacaklannı; işçilerin, ülkenin ve kamu-
nun çıkarlannı savunduklannı, savunmaya
da devam edeceklerini bildirdi. Öztaşkın,
POAŞ ihalesıne de giren Medya Holding'in
sahibi olduğu Sabah gazetesinin, sendika-
yı aşağılayıcı yazısıyla halkın haber alma
hakkı gibi etik değerieri unutup Özelleştir-
me Idaresi'nin reklamcıhğına soyunduğu-
na dikkat çekti.
Öztaşkın, Petrol-lş'in temsilci kunıllan,
üye toplantılan, başkanlar kunıllan, genel
kurul toplantılannda somut araştırmalara,
dünyada ve Türkiye'deki deneyimlere da-
yandınlarak tarusüan demokratikkanlım me-
kanizmalan içerisinde özelleştirmeyle ilgi-
li üyelerinin görüş ve düşüncelerinin ifade
edıldığıru anlatırken şu uyanlarda bulundu:
"Biz Tüpraşhissekrininişçileresanşmın,
sermayenin tabana yayılması olmadîğuu,
bir aldatmaca olduğunu somut örneklerie
ortaya koyuyoruz. Ve bunun, zaten halkın
olan bir kunihışun özel kişilere pazarianma-
sı olduğunu ifade ediyoruz. Biz, künflerinin
rant kavgası içerisinde obunayız. Kakh ki,
işçiler hisse aldıklannda daha mı çok kaza-
nacaklar? Hisselerin borsa oyunlan, meka-
nizmalaria bir süre sonra büyük sermaye
grupknnm efindetoplanacağnusöylüyorve
bunun dünyadan örneklerini gösteriyoruz.
Bizim ulusal çıkarlanmıza iltşkin görüş-
lerimizm karştsma çıkarüangörüşnedn*? Yİ-
şasuı tekeller, çokuluslu şirketkr, LVIF ve
Dünya Bankası şakşakçılığıdır.
OzeDeştirme, işten çıkarma, çabşanlann
işsiz ve sendikasız kalması antamma geJ-
mektedir gerçeğmin ifadesine karşı ne söy-
lenmektedir? Bu işletmelerin kâriarmın,ge-
ürlerinin ödediği vergüerin devlet bütcesi-
ne, ülkeekonomisineyapbğı katkdan somut
olarak rakam rakam ortaya koyan görüş-
lerimiz karşKUida ne söylenmektedir? "
• Halka arz adı altındaki aldatmacaya
ortak olmak istemeyen çalışanlan
eleştirenler, "ömek özelleştirme" olarak
gösterilen Kardemir'de yaşananlan göz
ardı ediyor. Kurumun birkaç kişinin eline
geçmesi zorlukla önlenmiş ancak işçilerin
hisse paylan büyük ölçüde düşmüştû.
Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Kon-
federasyonu (DtSK) Genel Sekreteri Mu-
rat Tokmak, TÜPRAŞ hisselerinin satışı-
nın, işletme ve makro ekonomi açısından
bir değeri bulunmadığuıı söyleyerek " Yağ-
maa zmniyete karşıçrianak,bu ülkenin de-
ğerine, emeğe duyulan savguun bir gereği-
dir"dedi.
DİSK: Kamuoyu yanılühyor
Tokmak, yaptığı yazılı açıklamada, TÜP-
RAŞ hisselerinin bir bölümünün halka arz
yoluyla satişa çıkanhnası nedeniyle Petrol
îş Sendikası'nın verdiği mücadelenin ki-
mi önyargılı kesimlerce "vanüöa" biçim-
de kamuoyuna yansıtıldığını belirtti.
Tokmak, TÜPRAŞ hisselerinin satışının
işletme ve makro ekonomi açısmdan bir
değeri olmadıgını belirterek "Ügfli Devlet
Bakanıve ÖzeUeştirme İdaresi Başkam'mn
«çıkhmahnna görede,bu satıştan elde edi-
lecekgefirin,özeDeştirilen bankalardan do-
bMdevietinuğradığızarannkapaahnasıicin
InılİMnılaragmı" dlle getirdl.
Kâriı ve hiçbir sorunu bulunmayan bir iş-
letmenın hisselerini, yeni bir yaünm, istih-
dam ya da ûretım faalıyetı için değil de, yal-
nızcı siyasetın yanlışlan yüzünden ortaya
çıkmış zararlan kapatmak için satmanın ül-
keye yarar sağlamayacağını vurgulayan
Tokmak, "Hisselerin indirimH fiyaüa işçi-
lere satihnası gjrişimleri yapdan yanhşhğı
örtmeyedönükbir propaganda girişimidir.
Yağmacızflıniyete karşı çıkmak, bu ulkeye,
bu ülkenin değerierine,emeğeduyulan say-
guun bir gereğidir. Bu anlamda TÜPRAŞ
işçüerinin haldı mücadelesi desteği hak et-
mektetnr" dedi.
Tokmak, aynca AB normlan içinde, iş-
letmelerin geleceğe yönelik politikalanyla
ilgili kararlarda çalışanlann ve çalışanlan
temsil eden örgütlerin görüşlerini ahnanm
da bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Kardemir örneği
Halka arz adı altında kurumun yağmaya
açıhnasına ortak olmak istemeyen çalışan-
lan eleştirenler, 'örnekOzeDeştirme' olarak
gösterilen Kardemir'deki gelişmelerin per-
de arkasını gözardı ediyorlar.
Örnek özelleştirme diye gösterilen Kar-
demir, işçilere ve yöre halkına devredilme-
sinin hemen ardından, kurulan paravan şir-
ketler ve kendi adına hisse toplayan birkaç
kişinin elıne geçmesi ile kamuoyuna yan-
sıdı.
Ancak hem kamuoyundan gelen baskı
hem de sendika yönetiminin işçilerden ya-
na tutum alması sonucunda bu engellendi.Yi-
ne de Kardemir çalışanlannın hisse payla-
nmn düşmesinin önüne geçilemedi.
Başlangıçta çahşaniann hisse paylan yüz-
de 49.2 iken bugün bu oran yüzde 32.8'e
gerilemiş bulunuyor. Üstelik işçiler her ser-
maye arttınmına toplusözleşmeden doğan
haklanndan fedakârlık ederek katıldılar.
Kardemir çalışanlan geçen yılki yüzde
21 'lik sermaye arttuTmını da, toplusözleş-
meden kaynaklanan hakedişlerini vererek
sağladılar.
Petrol-is: Halka arz kandırmacadır
Ozelleştirmeye
işçi direnişiALİAĞA (Cumhuriyet) -
Özelleştirme girişımlerini
medyada ve televizyonlar-
daki reklamlarla sürdürerek
kamuoyu oluşturmaya çahşan
Tüpraş yetkilileri, çalışanla-
n ikna için başlattıklan tur-
larda umduklannı bulama-
dılar. tzmit ve Kmkkale'den
sonra dün Aliağa'da düzen-
lenen toplantıya çalışanlar
tüm ısrarlara karşın katılma-
yarak özelleştirme girişim-
lerini protesto ettiler.
Petrol-tş Sendikası'nın da
tepki gösterdiği toplantıya,
Tüpraş Genel Müdürü Hüsa-
mettin Danış, Yönetım Ku-
rulu Başkanı Ismail Alakoç,
Özelleştirme Idaresi'nden
Başkan Uğur Bayar. konsor-
siyum liden Garantı Yatınm
Genel Müdürü ile özelleştir-
me kapsamındakı PETKİM
Genel Müdürü Turgut Boz-
kurt, genel müdür yardımcı-
lan, Tüpraş yüklenicilerinin
çalışanlan ve kapsam dışı
personel katıldı.
Sinevizyon gösterimi eş-
liğindeki toplantida konuşan
Damş, deprem felaketinin ar-
dından 8 aylık sürede ve ça-
hşaniann büyük çabasıyla
kışı bahara çevirdiklerini be-
lirterek "Tupraş tzmir Rafi-
nerisi, tasarlananm üzerinde
bir üretim gerçekleştirdi Tüp-
raş'm hisselerini tamtmak
için ayağınıza geldik. Bunu
sizin bir hakkuuz olarak gö-
rûyoruz" diyerek özelleştir-
meyi savunmaya çalıştı. Da-
mş, Tüpraş'ın 2005 yılına
kadar tüm planlamalannın
hazır olduğunu ve çalışanla-
nnın da iş güvencesi açısm-
dan hiçbir kaygılannın ol-
maması gerektiğini de söy-
leyerek özelleştirmeyi savun-
du.
Tüpraş Yönetim Kurulu
Başkanı tsmail Alakoç da,
"Bugünü bir bayram arifesi
olarakgörüyorum" sözleriy-
le, POAŞ ve Tüpraş'ta
ÖlB'nin yürüttüğü özelleştir-
me girişimlerine övgüler düz-
dü ve yurtdışı gezilenyle Tup-
raş'ı isteklilerine tamtacak-
lannı söyledi.
Petrol-lş Sendikası Aliağa
Şube Başkanı lskender Bü-
yûkçolak, yaptığı açıklama-
da, Tüpraş'ın özelleştirilme
girişimlerine direnecekleri-
ni belirterek "Halka arz bir
kandırmacadu-" dedi. Bü-
yükçolak, hükümetin,
IMF'nin istemleri doğnıltu-
sunda özelleştirme çalışma-
lanna hız verdiğini bildirdi.
'Suyu nasûözelleştiıirsiniziTemiz içme suyu bulamadıklan için her yü 5
miryon insanm öldüğü yerkürede giderek
büyüyen "su krizme" çözûm bulabilmek için
düzenlenen Dünya 2. Su Forumu'nda "suyun
OzeDeştirme pothikalanna kurban edilmek
istenmesi" sivil tophım kuruhışlannın yoğun
tepkilerine neden oMu. 17 Mart'ta HoDanda'nm
Lahe> kentinde başlayan zirve öncesinde Dünya
Su Komisyonu'nun ya>ımladığı raporda yer alan
"Su krizinin aşüması için 180 miryar dolarhk bir
kaynak gerekli ve bu ancak özei şirketlerin
devreye ginnesi ile asılabUir"1
sözierine tepki
gösteren örgürJer, suyun "insanm en temel
hakkı" yerine "basit bir gereksinimin
karşüanmasr gibi gösterilmek istenmesmi
eleştirdDer. 130 ülkeden temsilcinin kablımı ile
gerçekleşen toplantılann bakanlar dûzeyindeld
bölümünün gerçekkşarilmesmin ardmdan bir
deklarasyon yayımlanacak. Bu arada toplantıya
Türkiye'yi temsilen kaülan Başbakan
Yarduncısı ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer,
Türkiye'nin komşulanyla bir su sorunu
bulunmadığını bildirerek, Türkhe'de su sorunu
denDdiği zaman, herkesin akhna önce Suriye ile
bu alandakittişkflergeliyor. O>sa bu konuda
Türkiye açısmdan bir sorun yok" dedi
Forbes dergJsine göre Turklye. sermaye plyasalarımn açıklığında 80 ülke arasında 66. sırada
Türkiye'de finansalriskyüksek'NEW\ORK (AA)-Türkiye'nin,
sermayeye erişim konusunda 80
üüce arasında 66. sırada bulundu-
ğu belirtildi. Türkiye'nin puanı
3556. Son sayısmda bu konuda bir
değerlendirme yayunlayan Ame-
rikan finans çevrelerinin etkin ya-
yın organı Forbes dergisi. Tınans
piyasalan demokratik değDse, si-
yasi demokratikleşmenin de istik-
rarlı olama>acağı~ görüşünü or-
taya attı.
Forbes, "Şayet bir ülke serma-
veyeerişimendeksindeyukan doğ-
• Amerikan finans çevrelerinin etkin yayın organı Forbes dergisi,
"finans piyasalan demokratik değilse, siyasi demokratikleşmenin de
istikrarlı olamayacağı" görüşünü ortaya attı.
ru unnanıyorsabu ülkeoinyaünm
açısından daha istikrarh olacağını
beklemek yanhşohnayacaknr" yo-
rumunda da bulundu. Dergi bu
bağlamda. "Yabana yatinmcüa-
ra paralannı Türkiye ya da Ken-
ya gibi ülkekreyönlendinnesinler
tavsiyesinde bulunmuyoruz. Mu-
hakkak ki bu ülketerde de çok sa-
yıdaiyi yaünm araa bulunmakta-
dır. Ancak bu ülkelerde finansal
risk-ömeğin Israflya da Güney Af-
rika'dan- daha yüksektir. Dobyı-
sryla sağlanacak avantaj da riskk
oranüb buhınmah.diğer bir deyiş-
le diğer pryasalardan yüksek ol-
mabdır" görüşünü sa\'undu. For-
besdergısininMilkenEnstitüsü'yle
birlikte hazırladığı ve ülkelerin
sermaye piyasalanmn açıklığmı
dikkate alan değerlendirmesinde
ABD 5415 puanla birinci snadayer
ahyor.
Bu ülkeyi 5373 puanla Hong
Kong, 5360 puanla Isviçre, 5343
puanla Lüksemburg ve 5333 pu-
anla Ingiltere izliyor. Ilk 10 için-
Özelleştirilme kapsamındaki kurumun 2000 yılı ciro hedefi 569 trilyon lira
Petknn'den yatırıın atağı
Ekonomi Servisi - Hükümetin özelleştirme
kapsamma aldığı, Türkiye'nin en büyük pet-
rokimyatesisi olan Petkim'in 2000yıh ciro he-
definin 569 trilyon lira olduğu bildirildi.
Petkim'e, bu yd, hızla artan petrokimya
ürünleri ihtiyacını karşılamak amacıyla 43
trilyon ürahk yatınm yapılacağı bildirildi.
Özelleştirme tdaresi'nin satış kapsamma
aldığı Peticim, 1994-1999 yıllan arasında 2.2
miryardolarvergi öncesikâr elde etti. Petkim,
bu yü da 569 trilyon iira (884 milyon dolar)
satış hasılatı ve 97 trilyon üra vergi öncesi kâr
elde etmeyi hedefliyor.
Bu yıl sonunakadar 172 milyon dolarlık it-
halat, 88 milyon dolarlık da ihracat yapmayı
amaçlayan Petkim, 1 miryon 358 bin 837 ton
ürün satmayı ve 54 trihyon lira net kâr etmeyi
planlıyor.
Petkim geçen yıl da 16 trilyon lira harcadı-
ğı projeler sonucunda etilen fabrikasmın ka-
pasitesini 400 bin tondan 520 bin tona, alçak
yoğunhık pouetilen (AYPE) kapasitesini de 210
bin tondan 310 bin tona yükseltmeyi planlı-
yor.
Buaradayülcsekyogunlukpolietteı(YYPE)
kapasitesini 66 bin tondan 96 bin tona, poüp-
ropilen (PP) kapasitesini 80bin tondan 120 bm
tona, PVCfabnkasıkapasıtesmıde 140 bin ton-
dan 150 bin tona çıkarmayı planlıyor. Yapılan
yatınmlar sonucunda 2002 yıh içinde, yüksek
tüketimi olan termoplastiklerde, şirket 758
bin tonluk kapasiteye ulaşacak.
Son 5 yılhk aroş hızmm sürmesi halınde 2005
yıhnda termoplastiklere olan ihtiyaç 3 milyon
500 bin ton olacak. Bu durum, bugün yüzde
40 dolayında olan Petkim'in pazar payının
2005 yılında yüzde 21'e düşmesi anlamma
geliyor. Gelişmiş ülkelerde yılhk kişi başına
70-80 kilogram olan plastik tüketimi, Türki-
ye'de 18 kilogram olan dünya ortalamasının
birmıktarüzerinde, 24 kilogram düzeyinde bu-
lunuyor.
de yer alan ülkeler ise şunlar: (6)
Singapur 5220, (7) Hollanda 5128,
(8) Estonya 5080, (9) Yeni Zelan-
da 4958 ve (10) Avustrarya 4943.
Estonya'nın başana
"Estonya'nm, sermaye piyasa-
lanmnaçıkhğıaçEmdanAhnanva,
Kanada ve Japonya gibi devierin
önüne geçmiş olmasuun takdir
uvandmfağmı'' vurgulayan Forbes
dergisi, "Bir ülkenin sermaye pi-
yasalan ne oranda gelişiyorsa, ya-
şamdüze>ide ooranda artryor" di-
ye yazdı. "Bir ülkede yaürimcının
korunmasuun o ulkeye sermaye
aloşmı mzlandırdığuuı'' dikkat çe-
ken dergı. "Isviçrew Lüksemburg
gibi ülkelerin finansalaçıdan açık-
hk politikası izleyerekrefahaeriş-
tiklerini" vurguladı. Değerlendir-
mede, "Asya ülkelerinin Latin
Amerika'ya oranla çok daha ge-
Bşmişbankacılıksjstemi\ekredi pi-
yasabnna sahip okhıklan, bu ne-
denle de karşılaştıklan kriri daha
kolayaaatabOdflderi" görüşü savu-
nuldu.
Türkiye'nin 66. sırada yer aldı-
ğı 80 ülkelik sıralamada 67. sıra-
da Zimbabwe (3531), 73. sırada
Bulgaristan (3306), 77. sırada Uk-
rayna (2900) ve 80. sırada Rusya
(2763) yer alıyor. Listede Italya
4481 puanla 27'nci, Şili 4451 pu-
anla 31'inci, Tunus 4214 puanla
37'nci, Yunanistan 4020 puanla
50'nci, Hindistan 3907 puanla
55'inci, Pakistan ise 3571 puanla
64'üncü sırada.
ÇİFTCİ POSTU
SADULLAH USUMt
Rekabet Kurulu'nu
Göreve Davet Edyopuz
Rekabet Kurulu Başkanı Tamer MOftOoğlu ba-
kınız neler demiş:
"Ozelleştirmenin retebeti sağlayıcı bir geliştirme
göstenvesi halinde gaz, rekabeti ortadan kaldına
nitelikarz etmesi halinde ise fren göreviyapıyorvz."
Özetleştirmelerin piyasalarda rekabeti arttıncı bir
gelişme yarattığını bu nedenle özelleştirmeyi se-
lamladıMannı söyteyen Müftüoğlu, Ftekabet Kurulu'nun
görevlerini de şöyle aÇiklıyor
"Yasamız, hâkim durum yaratıcı veya mevcut hâ-
kim durvmu güçlendirici birteşme ve devralmalan
yasaklıyor. Rekabet Yasası, özelleştirmenin gerçek
ruhuna aykın biçimde veya sadece satış amacıyla
yapılmasını önleyen çok önemli bir sigorta fonksi-
yonu görûyor."
Rekabet Kurulu Başkanı'nın yasa ile ilgili söyledik-
leri doğru.
Ancak, Türkiye'ye bir göz attığımızda yasaya ay-
kın yüzlerce kuruluş görürüz.
örnek olarak SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sa-
nayii'ni verebiliriz. Zira, Türk tanmının can daman sa-
yılan bu üç kurum da özelleştirme kapsamma alınır-
ken, gerekçe olarak 'Rekabet ortamının daha da ar-
tacağı ve bundan en çok süt ve et üreticilerinin ya- •
rartanacağı ileri sürûldü".
Hatta, bu konuda gazetelere çarşaf çarşaf ilanlar
verildi.
Hemen herkes "SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sa-
nayii gidecek, devlet de, halkımız da kurtulacak"
diye seviniyordu. j
Tam tersi oldu. (
Rekabet tamamen ortadan kalktı. Süt ve et üreti-
cileri perişan oldu. Hayvancılık batrna noktasına gel-
di. Tüketiciler de süt ve et ürünlerini daha da paha-
lı yemeye başladı.
Aslında, SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii dev-
letin elindeyken rekabet ortamı yaratıyordu. SEK ve
Et-Balık Kurumu, eti ve sütü üreticiden mümkün
olan en yüksek fiyatlarla alıyor, tüketiciye de en dü-
şük fiyatlarla satryordu.
özel sektör de, SEK'in ve Et-Balık Kurumu'nun fi-
yatlanna uyum sağlamak zorunda kalıyordu.
Böylece, üretici de, tüketici de kazanıyordu.
Bu üç kurum özelleştirilince durum değişti. Şim-
di piyasada fiyatlan özel sektör beliriiyor. Süt ve et,
üreticiden düşük fiyatlarla alınıyor, tüketiciye de yük-
sek fiyatlarla satılıyor.
Neden?
Çünkü, rekabet ortamı kalktı. Sanayiciler, üretici-
lerden sütü ve eti alırken artık birbiıieri ile fryat yan-
şıyapmıyorlar...
Her sanayici kendi bölgesinde egemen. Alım fi-
yatlannı işine geldiği gibi belirliyor. Ureticileri de bu
fiyattan satmaya mecbur ediyor.
Meydan rneydan dolaşarak "özelleştirme rekabet
demektir" diye kıyamet koparan Tansu Çiller, Me-
sut Yılmaz neredeler?
•••
özelleştirmeler devlete de bir şeyler kazandırma-
dı. Satışlardan gelen gelir, özelleştirme için yapılan
masraflan bile karşılamadı.
Daha da kötüsü, özel sektör devletten satın aldı-
ğı birçok SEK fabrikasını ve Et-Balık Kurumu kom-
binasını kapattı. Çalıştırmıyor. Beiki de arsa olarak
değeriendirecek.
•••
Hükümet, bu gerçeğe rağmen geride kalan Et-Ba-
lık Kurumu'nun iki kombinasını daha satişa çıkardı.
Gerekçe gene rekabet ortamı yaratmak...
Geçmişte özel sektörün eline geçen fabrika ve
kombinalann, üretici ve tüketici kesimde açtığı de-
rin yaralan gördükten sonra, yeni satılacak kombi-
nalann ne getirip ne götüreceğini bilmek için kâhin
olmaya gerek yok.
Var olan az bir rekabet ortamı da yok olacak. Üre-
ticiler etini ve sütünü daha ucuza satmak zorunda
kalacak.
Bu nedenle, Rekabet Kurulu'nu ve başkanı Tamer
Müftüoğlu'nu göreve davet ediyoruz. Başkan ve yö-
netim kurulu, yasalann kendilerine emrettiği görevi
acele yerine getirmelidir.
Yasa, hiçbiryoruma gerek bıraktırmayacak kadar
açıktr.
Nitekim Müftüoğlu da, yasa ile ilgili görüşlerini be-
lirtirken "Rekabet Yasası'nın, özelleştirmenin gerçek
rvhuna aykın biçimde ve sadece satış amacıyla ya-
pılmastnı önleyecek çok önemli sigorta fonksiyonu
gördûğünü" söylüyor.
Et-Balık Kurumu'na ait iki kombinanın satışı özel-
leştirmenin ruhuna aykındır. Piyasalarda rekabet ya-
ratmayacağı gibi, mevcut rekabeti de ortadan kal-
dıracaktır.
Rekabet Kurulu, yasanın kendilerine verdiği yet-
ktye dayanarak bu iki kombinanın satışını önleme-
lidir.
Aynca SEK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii sa-
tıldıktan sonra et, süt ve yem piyasalannda da re-
kabet sona ermiştir.
Rekabet Kurulu, bu konuda da Türkiye çapında
ciddi bir araştırma başlatmalı ve piyasayı özelleştir-
menin ruhuna uygun hale getirmelidir.
Dünya Bankası'ndan kaynak
Krediler yolda
Ekonomi Servisi - Dün-
ya Bankası, bu yıl Türki-
ye'ye 2 milyar 750 milyon
dolarhk mali kaynak akta-
racak. Türkiye, buyılki ma-
li kaynağın 2 milyar dola-
nnı Yapısal Uyum Kredi-
si, 750 milyon dolannı ise
Ülke Yardım Stratejisi şek-
lindealacak.
Dünya Bankası, Türki-
ye'ye, 750 milyon dolar tu-
tanndaki krediyi Ekono-
mik Reform Kredisi çer-
çevesinde verecek. Bu yar-
dım, kamu harcaması yö-
netimi, tanm, enerji, sosyal
güvenlik ve ozelleştirmeye
yöneükçalısmalan destek-
lemek amacıyla verilecek.
Banka, Türkiye'ye, Ma-
li SektörUyum Kredisi çer-
çevesinde de 750 milyon
dolar kredi vermeyi plan-
hyor. Uyum kredisinin 750
milyon dolar daha arttırüa-
rak 1 milyar 500 milyon
dolara çıkarulacağı belirti-
hrken Türkiye'nin banka-
cüık sektörimde planladı-
ğı reformlan destekleme-
yi amaçhyor.
Dünya Bankası aynca,
kamu sektörünün yeniden
yapılandınhnası ve mahal-
li idarelenn güçlendirüme-
si amacıyla Türkiye'ye 750
milyon dolar kredi vere-
cek. Türkiye, bu yıldan iti-
baren yürürlüğe girecek
olan ve müzakereleri ta-
mamlanan Ülke Yardım
Stratejisi çerçevesinde 2
milyar 250 milyon dolar
kredi alacak. Projeler çer-
çevesinde verilecek olan
bu kredi çerçevesinde, 3
yıl boyunca her yıl ortala-
ma 750milyon dolarhk kre-
di alacak. Bu arada bun-
dan önceki dönemde CAS
çerçevesinde 1 milyar 500
milyon dolarhk kredi alan
Türkiye'nin 2002 ydma ka-
dar olan dönemde alacağı
kredi yüzde 50 oranında
artış ile 2 milyar 250 mil-
yon dolara ulâşn.