Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yavın Koordınatörü- Hikmet
Çetüıkaya # Yazıışlen Mudürii Ibrahim
Yıldız '• Sorumlu Mudür. Fikret Ilkiz
9 Haber Merkezi Müdûrü Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem
Y iizak # K-ültür: Handan Şeaköken 0 Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaörcn 0 Duzdtmr Abdullah Yazıcı 0
Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehraet Faraç
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner, İbmhim Yıldız,
Orhan Bursah. Mustafa Balbav.
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi Mustafa Balbav Atatürk Bulvan
No. 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7
hat), Faks 4195027#IzmirTemsilcısı:SerdarKınk,
H ZiyaBIv. 1352 S.23Tel:4411220, Faks 4419117
• AdanaTemsilcısi Çetin Yiğenoğiu, tnönüCd 119
S No:l Kafl.Tel.363 12 11,Faks. 363 12 15
Muessese Mudünı Üstün Akmen 0
Kooniınator Ahmet Koruban 9 Muha-
sebe Büleffi Ycner • Idare Hıiseyin
GörerS Bılgı-lşlem Nail İnaJ • Bıigı-
sayarSısfcsn " Mürövct î
FnzOctKıızı
MEDYA C: • Yönetim Kuruiı
Başkanı - Genel Mudür Gülbiı
Erduran 0 Koordmator Rehi
lşrtman • Genel MüdürYaniımcısı
SevdaÇob»n Tel. 514 07 53
O-513846O-61,Faks 513846:
YayımU}an >e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basm \e Ya>ıncılık A S
Türkocag'l Cad 39 41 CaŞaloğlu 34334 (slanhuJ PK :46 - Sı'rkecı 34435 laanbu
Tel (0212151205 05120hat)
Faks (0 212) 513 85 95 ıvvvvvcumhuriyet.com.tr 8EYLÜL 1999 lmsak:5.00 Güneş: 6.30 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.43 Aksam: 19.34 Yatsı: 20.59
Kadın subaylara
tek tip' küpe
• ANKARA (AA) -
Kadın subaylar. bilezik ve
yüzüğün yanı sıra küpe de
takabilecek. Kadın
subaylar. hamileliğın
tespitinden sut izninın
sonuna kadarkı sürede
nöbetten muaf olacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri Iç
Hizmet Yönetmeliği'nin
bazı maddelerinde
değişiklik yapıldı. Resmi
Gazete'nın dünkü
sayısında yayımlanarak
yürürlüğe giren
değişikliğe göre. kadın
subaylar: evlilik yüzüğü,
bir veya iki adet olmak
üzere bilezik veya
yüzüğün yanı sıra "tek
tip" küpe de takabilecek.
Küpenin. şekil ve ebatlan,
Türk Silahlı Kuvvetleri
Kıyafet Yönetmeliğı'nde
belirlenecek.
Sandallı
protesto
• KUŞADASI(AA)-
Çevreci Hüseyin Ürkmez
(37), Istanbul'dan
başlattıgı sandallı protesto
yolculuğunun 34'üncü
gününde Kuşadası'na
ulaştı. Ü'rkmez.
Kuşadasf nda gazetecilere
yaptığı açıklamada,
yolculuğa, deniz ve çevre
kirliligıne dikkati çekmek
amacıyla başladığını
söyledi. Yolculugunun
sona ereceğı Dalyan'a
ulastıgında. deniz
kaplumbağalan için de bir
eyİem yapacağını belirtti.
Hüseyin Ürkmez.
gazetecilerin sorusu
üzerine. küçük bir sandal
ve kürekle yolculuğun
tehlikeli olmadığını
belirterek, "Macerayı
severim. ama tehlikeyi
asla. Tehlikeli olsa idi bu
yolculuğa çıkmazdım"
dedi.
Nelson firması
2000e hazıp
• tstanbul Haber Servisi -
Nelson'un 2000
modellerini tanıttığı
katolog çekimleri Belek
Letoonia Golf Resorfta
iki yabancı ve üç Türk
mankenin katılımıyla
gerçekleşti. Çekimlerünlü
ftalyan fotoğrafçılar
Andrea. Campoantico ve
Franco Chiarti tarafından
gerçekleştirildi.
Turist sayısında
azalma
• ANKARA (AA)-
Turizm sektörünün "kayıp
yılı" ilanettiği 1999'un
ocak-temmuz döneminde,
Türkiye'ye gelen yabancı
ziyaretçi sayısında yüzde
20.2 oranında azalma
görüldü. Devlet lstatistik
Enstitüsü'nden (DİE)
yapılan açıklamaya göre,
bu yılın 7 aylık
bölümünde Türkiye'ye
gelen toplam yabancı
ziyaretçi sayısı 3 milyon
973 bın 790 kişi olurken.
bu rakamın 265 bin
738'ini denizyolu ile gelen
günübirlikçiler
oluşturdu. Geçen yıl ocak-
temmuz döneminde
Türkiye'ye gelen ziyaretçi
sayısı ıse 4 milyon 981 bin
552 kişi olarak
gerçekleşmişti.
AKUT'a ilgi
• ANTALYA (AA) -
Arama Kurtarma Derneği
(AKUT) Antalya
Temsilcisi Yılmaz Sevgül,
üniversıteli gençlerden ve
halktan derneğe katılmak
içın büyük bir ilgı
gördüklerini bildirdi.
Sevgül, profesyonel
kurtarma timinde görev
alabilecek kışilerin doğa
sporfannda kendine yeterli
düzeyde olması
gerektiğini kaydetti.
Anne-babasmı kaybedenler ilgililer hakkında 'destekten yoksun kalma' davası açabilecek
Deprem çoculdarı ilgi bekKyor
Ailesini kaybeden çocuklar. kendilerine geçici \etkili tayin edilmesini bekliyor.
SAAPET USLU
Deprem bölgesinde ebeveyni öl-
müş ya da kendisiyle ilgileneme-
yecek durumda olan çocuklann
bakımını üstlenen kişilerin, bir an
önce vasi tayin edilmesi için ya-
sal başvuru yapmalan gerektiği
vurgulandı.
tstanbul Barosu Çocuk Haklan
Komisyonu'ndan Avukat Aşkuı
Yaşar, bu bölgelerde okul kaydı gi-
bi konularda şimdilik kolayhk ta-
nındığını. ancak bir süre sonra ya-
sal sorunlann ortaya çakacagını
vurguladı. Yaşar, aynca çocukla-
nn ilgililer hakkında "destekten
yoksun kalma tazminatT açabile-
ceklerini söyledi.
Binlerce kişinin öldügü ve ya-
ralandığı, yüzbinlercesinin evini
kaybettiği depremden belki de en
çok etkilenenler çocuklar. Bugü-
ne kadar birçok kurulus. çocukla-
nn rehabilitasyonu konusuna ağır-
lık verirken Istanbul Barosu Ço-
• Depremde yakınlannı, evini kaybeden çocuklann
ceza ve tazminat davası açma hakkına sahip olduklanm
belirten Avukat Aşkın Yaşar, bu haklannı temsilcilerinin
kullanabileceğini söyledi.
cuk Haklan Komisyonu, yasal hak-
larüzerine çalışıyor. Avukat Aşkın
Yaşar, depremde ailesini kaybe-
den, ailesi kendisiyle ilgileneme-
yecek durumda olan çocuklara va-
si ya da kayyım (geçici yetkili) ta-
yin edilmesi gerektiğini söyledi.
Tazminat davası
tnsanlann bu konuda bilgileri-
nin bulunmadığma dilckat çeken
Yaşar. -Bu çok çabuk halledilme-
si gereken bir konu. ancak en son
yapılanlar arasında. Çocuklann
yasal işleri için bir temsilci olmalı.
Şimdilik kola> lık sağlanıyor ama
bir süre sonra yasal sorunlar orta-
ya çıkacak" uyansında bulundu.
Depremde yakınlannı, evini kay-
beden çoeuklann ceza ve tazminat
davası açma hakkına sahip olduk-
lannı belirten Avukat Yaşar. bu
haklannı temsilcilerinin kullana-
bileceğini söyledi. Çocuğun an-
ne-baba desteğinden yoksun kal-
dığı için "destekten yoksun kal-
ma tazminaö" açılabileciğinı ifa-
de eden Aşkın Yaşar, bu davalann
1 yıl içinde açılması gerektiğini
kaydetti.
Bannnıa ve sağhk
lstanbul Barosu Çocuk Haklan
Komisyonu deprem sonrası hazır-
ladığı raporda ise çocuklann ba-
nnma, beslenme ve sağhk hakla-
nnın tehdit altında olduğu vurgu-
landı. Raporda. çocuklann önce-
likle sağlıklı ve ya$anabilirortam-
lara yerleştirilmelerinin ve düzen-
Bayan Schröder'in at olarak karikatürize edilmesine tepki
Mizah, başbakam kızdırdı
Haber Merkea-Almanya Başbaka-
nı Gerhard Schröderkendisini ve özel-
likle eşı Doris Schröder-Köpf ü hedef
alan politık mizah içeriklı televizyon
programlanna beklenmedik şekilde
sert tepkı gösterdı.
RTL teievızyon kanalının yayına
kovTnayı planladığı "Nasddım Doris?"
adlı mizah dizisinın ılk bölümleri çe-
kildikten sonra Schröder, RTL haber
programı yapımcılannın kendisi ile
önceden kararlaştırmış olduklan öze!
röportajı ıptal etti.
Hükümet Sözcüsü Uwe Karste He-
ye. başbakanın karannı dizinın hoşgö-
rü sınınnı aşmış olması ile açıklarken
öte yandan Bay ve Bayan Schröder"e
yönelık mizah programlan halkın be-
ğenisini toplamaya devam ediyor.
Bayan Schröder'in at olarak karika-
türize edildiğı çizımlere Internet ara-
cılığı ile rahatlıkla ulaşılabiliyor. Bu-
na ek olarak, Almanya birinci radyo-
da yayımlanan "GerdveAn" adlı prog-
ram CD olarak satışa sunuluyor.
Politikacılann ve eşlerinin mizahta
önemli biryer tutması yeni bırolgu de-
ğil. Amerika'da Hillan CBntoa Ingil-
tere'de demır lady Margarete Thate-
her'ıneşı DennisThatcher, eski Alman-
ya Başbakanı Helmut Kohl bunlara iyi
birer ömek.
Almanya'da Çevre Bakanı Jürgen
Trittin v e dığer politikacılarda söz ko-
nusu programlarda yeralırken eski Al-
manya Maliye Bakanı Oskar Lafonta-
ine'in eşi Christa Miiller geçen gün-
lerde gazetecilere verdiği bir röportaj-
da hakkında yazılan veya söylenenle-
rin hiçbirinın kendisini ilgilendirme-
diğini belirtmişti.
Bunlara ragmen medya ile ilişkile-
rini daima sıcak tutmaya çalışan Baş-
bakan Schröder'in bugünlerde RTL'ye
karşı gösterdiği sert tavır tartışılıyor.
Başbakanın bu tavnnı anlayışla kar-
şılayanlardan birisi de Almanya par-
lamentosunun Türk asıllı milletvekili
Cem Ozdemir. Özdemir, Schröder'in
kişısel karanna saygı duyduğunu, ai-
lesini ve özel hayatını korumak iste-
mesinı doğal bulduğunu söyledi.
Buna karşılık bazı gruplar da popü-
ler politikacılann daima mizah konu-
su olabileceğini, buna daha esnek bir
espri anlayışı ile bakmalan gerektiği
görüşünü savunuyoriar. RTL kanalının
Genel Yayın Yönetmeni Hans Mahr
ise tûm olanlara ragmen program akı-
ştnı değiştirmeyeceklerini söyledi. Bayan Schröder'in karikatürize edildiği program CD olarak satışa sunuldu.
li sağhk kontrolünden geçirilme-
lerinin önemi vurgulandı. Deprem
bölgelerindeki insanlann belirsiz-
lik nedeniyle çocuklannı okula
yazdırmada tereddüte düşebile-
cekJerinin ifade edildiği raporda,
sağlıklı açıklamalaryapılması ıs-
tendi.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir-
geme Kurumu ve sosyal hizmet
üretmekle görevli tüm belediyele-
rin depremde zarar gören çocuk-
lara yardım etmekle yükümlü ol- •
duklan vurgulanan raporda. hiz-
metler şöyle sıralandı:
"-Depremin varatüğı psikolojik
etkilerin rehabilitasvonu.
-Anne-babanın kendisini topar-
iaması ve yaşamını bir düzene so-
kabilmcsi içingerekfi destekhizmet-
leri; ayni-nakdi yardım,gündüziü
bakun, geceli bakım, sosyai danış-
m an lık.
- Çocuğun bir aile ortamına ka-
vuşması için, uvgun bir aile vanı-
na yeıieştirilmesinin sağkmmasL
- Öze) bakım, koruma
hizmetlerinin organizas-
yonu." Çocuk Haklan Ko-
misyonu üyeleri, deprem
bölgesinı gezerek ve bazı
noktalara kurduklan ma-
salarla depremzedelerin so-
runlannı dinleyerek onla-
n bilgilendiriyor. 18yasın-
dan küçüklerin deprem
sonrasmda karşılaştıklan
hukuki sorunlarla ilgili ola-
rak şu avukatlar aranabilir:
Sona> Hayrioğhı; 0532
453 38 80-212 543 8690
Aynur Tuncei: 0532 445
16 77-212 561 30 80
UfukGûrier; 0532 232
58 67-21641883 25
Berrin Tezgen; 0532 244
75 85-212 526 64 54
Berrin Kurtukan; 0532
47188 00-21641869 77
SedaAkço;0542435 93
47
Aşkın Yaşar; 0532 312
16 63-212 297 04 37
AycanTopay; 0542 611
15 50.
Depremden sonra yeni eğitim dönemi sorunlarla başlıyor
Hasarh okullar onardmadı
EBRUTOKTAR
ANKARA - Okullann haftaya. üni-
versıtelerin ekim ayında açılacağı ye-
ni öğretim dönemi, sorunlarla başlıyor.
7.4 büyüklüğündeki depremin kam-
puslanm jiktığı Sakar>
r
a ve Kocaeli üni-
versitelen. lnternet"le yardım çagnla-
n yaparken bu üniversiteleri kazanan
adaylann durumu da YÖK tarafindan
henüz belirlenemedı.
Yurt koşullannı netleştirmeye ça-
lışan öğrenciler. YÖK'ün geç karar
almasından yakınıyor. 13 Eylül'de açı-
lacak okullar ıse afet bölgelerinde ses-
siz bır bekleyişte. 120 ögretmenin öl-
düğü, 8 okulun yıkıldığı, 213 okulun
agırhasargördüğü bölgede. insanlann
psikolojik durumlan. yeni öğretim dö-
nemi koşullannı ağırlaştınyor.
Geçen yıldan ders alarak ders kı-
taplan basımını tamamlayan. velilenn
yayınevlerinde yığılmaması için ge-
rekli önlemlen alan Milli Eğitim Ba-
kanlığı; söz verdiği bilgisayarlı eğiti-
me 1999-2000 öğretim döneminde ge-
çemezken 17 Ağustos'taki depremle
sarsıldı.
Bölge koşullannı tamamıyla de-
ğiştiren depreme hazırlıksız yakala-
nan bakanlık, okullan 13 Eylül'de aç-
mayı. ancak elektrik ve su sorunu olan
okullann açılışını ertelemeyı uygun
buldu. Şu ana kadar 120 ögretmenin
yaşamını yitirdiği belirlenen bölgede.
8 okulun yıkıldığı. 213"ünün de hasar-
lı oldugu saptandı.
Birçok velinin deprem korkusu ne-
deniyle bölgeden göç ettiği ya da ço-
cuklannı kentdışındaki akrabalannın
yanına gönderdigi öğrenildi.
• Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu,
deprem nedeniyle Dünya
Bankası'nın Türkiye'ye
100 milyon dolarhk
eğitim yardımı yaptığını
söyledi.
Okul kayıtlan yan yanya düşen böl-
gede, ev derdine düşen birçok veli de
ekonomik ve psikolojik koşullar nede-
niyle çocuklarını okullara kayıt ettir-
medi. Bölgede incelemeleryapan Mıl-
lı Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu,
okullann açılmasının öğretime hemen
başlamak anlamma gelmediğine dik-
kat çekti. Deprem bölgesindeki ço-
cuklara giyim ve ve kitap yardımı ya-
pılacağını bildıren Bostancıoğlu, "Böl-
gede eğitimi fiziki açıdan aksatacak
bir durum yok. Valilerin de görûşü
doğrultusunda, elektrik-su sorunu da
dikkate alınarak bazı okullann açılısı
ertelenebilir. Ancak deprem bölgesin-
de normal havata yeniden başlamak ve
varalan sarniak için okullar açılmaL"
dedı.
Bostancıoğlu, Dünya Bankası'nın
Türkiye'ye 100 milyon dolarlık eğitım-
de acil deprem yardımı yaptığını bil-
dirdi. Dünya Bankası'ndan aktanlan
kaynağm yıkılan okullann yeniden ya-
pımı. hasar görenlerin onanmı, psiko-
lojik rehberlik, giyecek veyiyecek yar-
dımı için kullanılacağını kaydeden
Bostancıoğlu,"Bukaynak.Dünya Ban-
kası'nuı Temel Eğitim Projesi için ver-
diği 600 milyon dolarlık krediden ak-
tanldı. Ancak bu vartiım, projeve kat-
kıyı azahmıyor. çiinkü 100 mıhon do-
lar daha sonra tetafi edilecek" dedı.
Bostancıoğlu, Kandilli Rasathane-
sı ile işbirliği yaparak "Deprem \v
Depremden Korunma YoUan" adlı el
kitabı bastırdıklannı kaydetti. Örgün
ve yaygın eğitim yapan kurumlarda
da belediye ve sivil toplum örgütleriy-
le işbirliği yaparak "depremdenkorun-
ma eğitimi'' vereceklerini vurgulayan
Bostancıoğlu. depreme ilişkin olarak
görsel bır malzeme hazırladıklannı da
sözlerineekledi.
Prof. Dr. Önder öztunalı
6
Zemin etütleri
mutlaka yapılmalı'
İstanbul Haber Servisi-
Kültür Cnıversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Önder Öztu-
nalı.lstanbul zemınini böl-
gelere göre avnrmanın yan-
lış olacağını vurgulayarak
"Zemin araşnrması parsel
parsel yapılmalıdır'' dedı.
Türkıye'de zemin erütlen-
nin yapılmadığını belirten
Öztunalı,jeofîzik mühen-
dislerinuı çoğunun ışsiz ol-
duğuna dikkat çekti.
"Kültür Cnıversitesi
Konferanslar ve Söyleşile-
ri" çerçevesınde düzenle-
nen ''Deprem ve Zararia-
nndan Nasıl Korunabili-
riz" adlı toplantıda konu-
şan Öztunalı, Düzce ve Iz-
mit arasındaki bölgenin
toprağının verimli olması-
na ragmen hiçbir zaman
tarihte yerleşim yeri gö-
zükmediğku belirterek bu-
raya sanayinin yerleşme-
sinın hata olduğunu ifade
ettı. Öztuna "tnsanlarbu-
raja yerleşmedi çünkü sü-
rekli deprem ohıyordu. Bi-
lim adamlan buravı sana-
\i bölgesi haline getirme-
nin \anlış olduğunu söyle-
mişlerdi, ama künse dinle-
medi" dı> e konuştu. Dün-
vada, ınsanı ve malvarlı-
ğını tehdit eden bu kadar
büyük bır deprem görül-
mediğıni söyleyen Öztu-
nalı. deprem sırasında ka-
pı aralarına sığınmanın
yanlış olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. TanerBulat da,
her yıl dünyada bir milyon
deprem olduğunu, bunun
"heryirmisanhcdebir dep-
rem" anlamına geldiğını
belirterek depremin doğal
karşılanması gerektiğini
söyledi. e-posta : tan (S prizma. net. tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Deprem Bilinci' Olmayınca!..
Annem anlatırdı: "-... Torbalı Zelzetesi'ncfe, ge-
celeyin gözlerimi bir açtım, karyolanın karşı-
sındaki kapının kanatlan, adeta üstüne devrili-
yor!..." Torbalı Zelzelesi, ne demek yâni 20'li yıl-
lar!... yüzyıldan çıktık çıkıyoruz, Anadolu'nun gün-
deminde, hâlâ 'deprem felâketleri'\... Biz, Cum-
huriyet'in ilk kuşağı, bilir misiniz ki çocukluğumuz
boyunca; boynumuzda, rozet sepetleri, bağış kum-
baraları; 'deprem felâketzedeleri'ne yardım topla-
dık durduk; o ilk Erzincan Depremi elbette çocuk-
luğuma kara bir damga gibi basılmıştır ama, on-
dan önce ve ondan sonra yaşadıklanm az mı? Dü-
şünüyorum da 'Yeni Türkiye'nin üç çeyrek yüzyı-
lı muazzam bir deprem tesbihi çekilerek yaşandı;
hangi birini sayasın? İyi de, 'resmî olarak' Türki-
ye'nin -meselâ Japonya gibi- kendisini 'resmen'
bir 'deprem ülkesi' saymayışına, ne buyrulur? Ana-
dolu yanmadası, vırt zırt, kalbur gibi sallanırken;
öğretmenlerimiz bize. 'deprem ülkesi' diye Japon
Adalan'nı gösterırlerdi: bılgisizlik mi, bilinçsizlik
miLbelki her ikısi de!
Onasya'nın (Anadolu'nun) depremden 'sâbı-
kalı' bir belde olduğunu, hangimiz sâhiden bilir?
70'li yıllar mıydı? Gecenin bir vaktinde, sapır sapır
sallanarak, vahim bir yıldız sessizfiğine uyanmış-
tık: Simav Depremi! Olayı, -gazeteci sıfatıyla- iz-
lerken, merak bu ya, kütüphanede ilk defa ansik-
lopedilere eğiliyorum; dehşetim, hayretimden bü-
yük oluyor; meğerse 'vatanımız' deprem bahsin-
de ne de 'sâbıkalı' imiş! Şu rakamlara bir bakar mı-
sınız ? Hepsi Milât'tan sonra olmak üzere, 668'de
Izmir Depremi (20.000 ölü), 1458'de Erzincan
Depremi (30.000 ölü), 1508'de lstanbul Depre-
mi (13.000 ölü) 1688'de izmir Depremi (20.000
ölü), 1883te Çeşme Depremi (20.000 ölü). Bu
kadan bile, Cumhuriyet Türkiye'sinin deprem ko-
nusunda çok daha bilgili ve bilinçli, dolayısıyla ha-
zıriıkh ve tedbirli olmasını gerektirmez miydi? Oy-
sa ilkokullarda öğrencilerimize, 'deprem memle-
keti' olarak Japonya'yı öğretiyor; gariptir, bunun
ne kadar ayıp bir karşıthk olduğunu aklımıza bile
getirmeksizin, her felâketten sonra 'felâketzede-
ler' için yardım toplamaya çıkıyorduk!
Inkâr, hakikati ne zaman değiştirebilmiş ki?
Bunca 'tecrübe'ye ragmen
Uykum hafiftir, hemen uyanmıştım; tecrübeli-
yim ya, sarsıntı bence 7 şiddetinde sürüyor-
du; gözüm gece lâmbasında, cereyan kesilecek mi,
onu kolluyorum; son saniyede kesildi, o an istan-
bul korkunç bir uzay karanlığına ve ıssızlığına gö-
müldü.
Depremden sonraki beş dakika içinde, (pilli) rad-
yoyla 'habermerkezleri'n yoklamaya başlamıştım;
telefonla da, gazetelerin 'istihbarat' birımlerini; iki
şey hâkimdi, şaşkınlık ve sessizlik! Dişe dokunur
tek bilginin, o ilk çeyrek saat içinde, bir tek gaze-
tenin istihbarat servisinden bu 'meçhulokura'ak-
tanldığını, bilmiyorum sevinerek mi söylemeliyim,
utanarak mı? Kısa sürede farkettim ki, kalabalığı
ve gevezeliği gittikçe başımızı dönduren Media'mız.
bu çaptaki bir olay için ne yeterince hazırhklıdır, ne
de örgütlü: evet, dakikalar ilerledikçe felâketin bo-
yutları'ru belli eden haberler, akmaya başlamıştı:
insicamsız, son derece yüzeysel; birçok halde,
'Yeşilçam' melodramı üslûbuyla!... ne var ki bu
gibi olağanüstü durumlarda ulusal Media'nın baş
görevi 'paniği önlemek', 'felâketin sınırlannı net-
leştırip' halkı yatıştırmak olmak gerekir iken; mik-
rofonu kapıp, palas pandıras olay yerine koşmuş
tecrübesiz muhabirler; ipe sapa gelmez bir telâş
içinde, çoğu birbirini nakzeden, hemen hepsi son
derece vahim 'bilgiler' aktanyordu: deprem yolla-
rında, gece trafiğinin 'tıkanması'nüa, bu acemili-
ğin hiç mi rolü yoktu?
Biraz düşünür müsünüz? Anadolu, deprem geç-
mişi iki bin yılı bulan bir belde; biz, handiyse bin
yıldır burada yaşıyoruz; bırakınız Cumhuriyet ön-
cesi felâketleri, sadece son yetmiş beş yıl içinde
geçirdiğımiz depremler, ne kadar oynak, kıpırdak
ve tehlikeli bir zemin üzerinde yaşadığımızın 'mü-
kerrer' kanıtlan iken, şu yaşadığımızfelâkete bu ka-
dar hazırlıksız, lağar ve handiyse çaresiz yaklanı-
şımızın izahı nedir? Sorumsuzluk mu, ufuksuzluk
mu, yoksa düpedüz akılsızlık mı? Her geçen gün,
olayın derinliğini ve ağırlığını önümüze koydukça,
sonuncu ihtimalin ağırlık kazandığını sanınm ka-
bul etmek zorundayız. Son derece yoğun ve iyini-
yetli, bir o kadar da gayretli 'yardım toplumsallı-
ğı'n\n, gereken rasyonellikle örgütlenemeyişi de,
bunu göstermedi mi?
Hırdavât-ı beşer'!..
Dikili Depremi, bizi ('Menemen'deki) bağda
yakalamıştı; yâni, burnunun dibinde! Sarsıntı-
dan sonra, -ki o da hayli şiddetliydi- bağ evinden
kalabalık bir yıldız dinginliğinin ve ağaç ıssızlığının
içine çıktık; sanınm ilk defa hayatın, -yalnız insan
hayatının değil, bütün şekilleriyle yaşamanın- ne
kadar korumasız ve çaresiz olduğunu, o deprem
ertesi ıssızlığı ve yıldız kalabalığı ortasında düşün-
müştüm. Bu defaki depremden sonra, -aradan
geçen onlarca yıla ragmen,- düşüncem farklı ol-
madı.
Babam, biliyorsunuz, formasyonu'Osmanlıbir
'münewer'd\r, 'deprem'e, o zamanlar âdet oldu-
ğu üzere, 'zelzele' bile değil, 'hareket-i arz' dedi-
ğini hatırlıyorum. Böyle felâketlere uğradık mı, büs-
bütün gözler önüne serilen dağınıklığımız, başı-
boşluğumuz, örgütsüzlüğümüz yok mu- sanınm
bundan dolayı da kurtarma faaliyetlerindeki başa-
nsızlığımızı, kendine mahsus birdeyimle ifade eder-
di: 'hırdavât-ı beşer'! Haksızlık etmeyelim, doğal
âfetlerin hangisine uğrasak, hepsinde halkımızın,
insanlık onurunu yüceltecek nice jest, nice davra-
nış, nice incelik ve yiğitlik yaptığını ya görmüş, ya
duymuşsuzdur, bu bir gerçek; ama elinizi kalbini-
ze koyup da öyle söyleyiniz, her defasında oldu-
ğu gibi bu defa da, peder'in 'hırdavât-ı beşer' de-
yimini haklı çıkaracak, az mı densizlik, saygısızlık,
çiğlik ve yanlışlık yapıldı?
Rasyonalizm'in ('Akılcılık'ın), aklı kullanmak
gereğini savunmak anlamına, değil; gerekti-
ğinde, 'aklı bizzat' 'kullanmak' anlamına gel-
diğini acaba ne zaman öğreneceğiz?
rrttpy/vvvvvv.prizma.net.tr/AILHAN
http^/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan
Faks/0-212/2601988