17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yavın Koordınatörü- Hikmet Çetüıkaya # Yazıışlen Mudürii Ibrahim Yıldız '• Sorumlu Mudür. Fikret Ilkiz 9 Haber Merkezi Müdûrü Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Özlem Y iizak # K-ültür: Handan Şeaköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaörcn 0 Duzdtmr Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehraet Faraç Yayın Kurulu. llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbmhim Yıldız, Orhan Bursah. Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısi Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No. 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027#IzmirTemsilcısı:SerdarKınk, H ZiyaBIv. 1352 S.23Tel:4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsilcısi Çetin Yiğenoğiu, tnönüCd 119 S No:l Kafl.Tel.363 12 11,Faks. 363 12 15 Muessese Mudünı Üstün Akmen 0 Kooniınator Ahmet Koruban 9 Muha- sebe Büleffi Ycner • Idare Hıiseyin GörerS Bılgı-lşlem Nail İnaJ • Bıigı- sayarSısfcsn " Mürövct î FnzOctKıızı MEDYA C: • Yönetim Kuruiı Başkanı - Genel Mudür Gülbiı Erduran 0 Koordmator Rehi lşrtman • Genel MüdürYaniımcısı SevdaÇob»n Tel. 514 07 53 O-513846O-61,Faks 513846: YayımU}an >e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basm \e Ya>ıncılık A S Türkocag'l Cad 39 41 CaŞaloğlu 34334 (slanhuJ PK :46 - Sı'rkecı 34435 laanbu Tel (0212151205 05120hat) Faks (0 212) 513 85 95 ıvvvvvcumhuriyet.com.tr 8EYLÜL 1999 lmsak:5.00 Güneş: 6.30 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.43 Aksam: 19.34 Yatsı: 20.59 Kadın subaylara tek tip' küpe • ANKARA (AA) - Kadın subaylar. bilezik ve yüzüğün yanı sıra küpe de takabilecek. Kadın subaylar. hamileliğın tespitinden sut izninın sonuna kadarkı sürede nöbetten muaf olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri Iç Hizmet Yönetmeliği'nin bazı maddelerinde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'nın dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre. kadın subaylar: evlilik yüzüğü, bir veya iki adet olmak üzere bilezik veya yüzüğün yanı sıra "tek tip" küpe de takabilecek. Küpenin. şekil ve ebatlan, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliğı'nde belirlenecek. Sandallı protesto • KUŞADASI(AA)- Çevreci Hüseyin Ürkmez (37), Istanbul'dan başlattıgı sandallı protesto yolculuğunun 34'üncü gününde Kuşadası'na ulaştı. Ü'rkmez. Kuşadasf nda gazetecilere yaptığı açıklamada, yolculuğa, deniz ve çevre kirliligıne dikkati çekmek amacıyla başladığını söyledi. Yolculugunun sona ereceğı Dalyan'a ulastıgında. deniz kaplumbağalan için de bir eyİem yapacağını belirtti. Hüseyin Ürkmez. gazetecilerin sorusu üzerine. küçük bir sandal ve kürekle yolculuğun tehlikeli olmadığını belirterek, "Macerayı severim. ama tehlikeyi asla. Tehlikeli olsa idi bu yolculuğa çıkmazdım" dedi. Nelson firması 2000e hazıp • tstanbul Haber Servisi - Nelson'un 2000 modellerini tanıttığı katolog çekimleri Belek Letoonia Golf Resorfta iki yabancı ve üç Türk mankenin katılımıyla gerçekleşti. Çekimlerünlü ftalyan fotoğrafçılar Andrea. Campoantico ve Franco Chiarti tarafından gerçekleştirildi. Turist sayısında azalma • ANKARA (AA)- Turizm sektörünün "kayıp yılı" ilanettiği 1999'un ocak-temmuz döneminde, Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 20.2 oranında azalma görüldü. Devlet lstatistik Enstitüsü'nden (DİE) yapılan açıklamaya göre, bu yılın 7 aylık bölümünde Türkiye'ye gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı 3 milyon 973 bın 790 kişi olurken. bu rakamın 265 bin 738'ini denizyolu ile gelen günübirlikçiler oluşturdu. Geçen yıl ocak- temmuz döneminde Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı ıse 4 milyon 981 bin 552 kişi olarak gerçekleşmişti. AKUT'a ilgi • ANTALYA (AA) - Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Antalya Temsilcisi Yılmaz Sevgül, üniversıteli gençlerden ve halktan derneğe katılmak içın büyük bir ilgı gördüklerini bildirdi. Sevgül, profesyonel kurtarma timinde görev alabilecek kışilerin doğa sporfannda kendine yeterli düzeyde olması gerektiğini kaydetti. Anne-babasmı kaybedenler ilgililer hakkında 'destekten yoksun kalma' davası açabilecek Deprem çoculdarı ilgi bekKyor Ailesini kaybeden çocuklar. kendilerine geçici \etkili tayin edilmesini bekliyor. SAAPET USLU Deprem bölgesinde ebeveyni öl- müş ya da kendisiyle ilgileneme- yecek durumda olan çocuklann bakımını üstlenen kişilerin, bir an önce vasi tayin edilmesi için ya- sal başvuru yapmalan gerektiği vurgulandı. tstanbul Barosu Çocuk Haklan Komisyonu'ndan Avukat Aşkuı Yaşar, bu bölgelerde okul kaydı gi- bi konularda şimdilik kolayhk ta- nındığını. ancak bir süre sonra ya- sal sorunlann ortaya çakacagını vurguladı. Yaşar, aynca çocukla- nn ilgililer hakkında "destekten yoksun kalma tazminatT açabile- ceklerini söyledi. Binlerce kişinin öldügü ve ya- ralandığı, yüzbinlercesinin evini kaybettiği depremden belki de en çok etkilenenler çocuklar. Bugü- ne kadar birçok kurulus. çocukla- nn rehabilitasyonu konusuna ağır- lık verirken Istanbul Barosu Ço- • Depremde yakınlannı, evini kaybeden çocuklann ceza ve tazminat davası açma hakkına sahip olduklanm belirten Avukat Aşkın Yaşar, bu haklannı temsilcilerinin kullanabileceğini söyledi. cuk Haklan Komisyonu, yasal hak- larüzerine çalışıyor. Avukat Aşkın Yaşar, depremde ailesini kaybe- den, ailesi kendisiyle ilgileneme- yecek durumda olan çocuklara va- si ya da kayyım (geçici yetkili) ta- yin edilmesi gerektiğini söyledi. Tazminat davası tnsanlann bu konuda bilgileri- nin bulunmadığma dilckat çeken Yaşar. -Bu çok çabuk halledilme- si gereken bir konu. ancak en son yapılanlar arasında. Çocuklann yasal işleri için bir temsilci olmalı. Şimdilik kola> lık sağlanıyor ama bir süre sonra yasal sorunlar orta- ya çıkacak" uyansında bulundu. Depremde yakınlannı, evini kay- beden çoeuklann ceza ve tazminat davası açma hakkına sahip olduk- lannı belirten Avukat Yaşar. bu haklannı temsilcilerinin kullana- bileceğini söyledi. Çocuğun an- ne-baba desteğinden yoksun kal- dığı için "destekten yoksun kal- ma tazminaö" açılabileciğinı ifa- de eden Aşkın Yaşar, bu davalann 1 yıl içinde açılması gerektiğini kaydetti. Bannnıa ve sağhk lstanbul Barosu Çocuk Haklan Komisyonu deprem sonrası hazır- ladığı raporda ise çocuklann ba- nnma, beslenme ve sağhk hakla- nnın tehdit altında olduğu vurgu- landı. Raporda. çocuklann önce- likle sağlıklı ve ya$anabilirortam- lara yerleştirilmelerinin ve düzen- Bayan Schröder'in at olarak karikatürize edilmesine tepki Mizah, başbakam kızdırdı Haber Merkea-Almanya Başbaka- nı Gerhard Schröderkendisini ve özel- likle eşı Doris Schröder-Köpf ü hedef alan politık mizah içeriklı televizyon programlanna beklenmedik şekilde sert tepkı gösterdı. RTL teievızyon kanalının yayına kovTnayı planladığı "Nasddım Doris?" adlı mizah dizisinın ılk bölümleri çe- kildikten sonra Schröder, RTL haber programı yapımcılannın kendisi ile önceden kararlaştırmış olduklan öze! röportajı ıptal etti. Hükümet Sözcüsü Uwe Karste He- ye. başbakanın karannı dizinın hoşgö- rü sınınnı aşmış olması ile açıklarken öte yandan Bay ve Bayan Schröder"e yönelık mizah programlan halkın be- ğenisini toplamaya devam ediyor. Bayan Schröder'in at olarak karika- türize edildiğı çizımlere Internet ara- cılığı ile rahatlıkla ulaşılabiliyor. Bu- na ek olarak, Almanya birinci radyo- da yayımlanan "GerdveAn" adlı prog- ram CD olarak satışa sunuluyor. Politikacılann ve eşlerinin mizahta önemli biryer tutması yeni bırolgu de- ğil. Amerika'da Hillan CBntoa Ingil- tere'de demır lady Margarete Thate- her'ıneşı DennisThatcher, eski Alman- ya Başbakanı Helmut Kohl bunlara iyi birer ömek. Almanya'da Çevre Bakanı Jürgen Trittin v e dığer politikacılarda söz ko- nusu programlarda yeralırken eski Al- manya Maliye Bakanı Oskar Lafonta- ine'in eşi Christa Miiller geçen gün- lerde gazetecilere verdiği bir röportaj- da hakkında yazılan veya söylenenle- rin hiçbirinın kendisini ilgilendirme- diğini belirtmişti. Bunlara ragmen medya ile ilişkile- rini daima sıcak tutmaya çalışan Baş- bakan Schröder'in bugünlerde RTL'ye karşı gösterdiği sert tavır tartışılıyor. Başbakanın bu tavnnı anlayışla kar- şılayanlardan birisi de Almanya par- lamentosunun Türk asıllı milletvekili Cem Ozdemir. Özdemir, Schröder'in kişısel karanna saygı duyduğunu, ai- lesini ve özel hayatını korumak iste- mesinı doğal bulduğunu söyledi. Buna karşılık bazı gruplar da popü- ler politikacılann daima mizah konu- su olabileceğini, buna daha esnek bir espri anlayışı ile bakmalan gerektiği görüşünü savunuyoriar. RTL kanalının Genel Yayın Yönetmeni Hans Mahr ise tûm olanlara ragmen program akı- ştnı değiştirmeyeceklerini söyledi. Bayan Schröder'in karikatürize edildiği program CD olarak satışa sunuldu. li sağhk kontrolünden geçirilme- lerinin önemi vurgulandı. Deprem bölgelerindeki insanlann belirsiz- lik nedeniyle çocuklannı okula yazdırmada tereddüte düşebile- cekJerinin ifade edildiği raporda, sağlıklı açıklamalaryapılması ıs- tendi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu ve sosyal hizmet üretmekle görevli tüm belediyele- rin depremde zarar gören çocuk- lara yardım etmekle yükümlü ol- • duklan vurgulanan raporda. hiz- metler şöyle sıralandı: "-Depremin varatüğı psikolojik etkilerin rehabilitasvonu. -Anne-babanın kendisini topar- iaması ve yaşamını bir düzene so- kabilmcsi içingerekfi destekhizmet- leri; ayni-nakdi yardım,gündüziü bakun, geceli bakım, sosyai danış- m an lık. - Çocuğun bir aile ortamına ka- vuşması için, uvgun bir aile vanı- na yeıieştirilmesinin sağkmmasL - Öze) bakım, koruma hizmetlerinin organizas- yonu." Çocuk Haklan Ko- misyonu üyeleri, deprem bölgesinı gezerek ve bazı noktalara kurduklan ma- salarla depremzedelerin so- runlannı dinleyerek onla- n bilgilendiriyor. 18yasın- dan küçüklerin deprem sonrasmda karşılaştıklan hukuki sorunlarla ilgili ola- rak şu avukatlar aranabilir: Sona> Hayrioğhı; 0532 453 38 80-212 543 8690 Aynur Tuncei: 0532 445 16 77-212 561 30 80 UfukGûrier; 0532 232 58 67-21641883 25 Berrin Tezgen; 0532 244 75 85-212 526 64 54 Berrin Kurtukan; 0532 47188 00-21641869 77 SedaAkço;0542435 93 47 Aşkın Yaşar; 0532 312 16 63-212 297 04 37 AycanTopay; 0542 611 15 50. Depremden sonra yeni eğitim dönemi sorunlarla başlıyor Hasarh okullar onardmadı EBRUTOKTAR ANKARA - Okullann haftaya. üni- versıtelerin ekim ayında açılacağı ye- ni öğretim dönemi, sorunlarla başlıyor. 7.4 büyüklüğündeki depremin kam- puslanm jiktığı Sakar> r a ve Kocaeli üni- versitelen. lnternet"le yardım çagnla- n yaparken bu üniversiteleri kazanan adaylann durumu da YÖK tarafindan henüz belirlenemedı. Yurt koşullannı netleştirmeye ça- lışan öğrenciler. YÖK'ün geç karar almasından yakınıyor. 13 Eylül'de açı- lacak okullar ıse afet bölgelerinde ses- siz bır bekleyişte. 120 ögretmenin öl- düğü, 8 okulun yıkıldığı, 213 okulun agırhasargördüğü bölgede. insanlann psikolojik durumlan. yeni öğretim dö- nemi koşullannı ağırlaştınyor. Geçen yıldan ders alarak ders kı- taplan basımını tamamlayan. velilenn yayınevlerinde yığılmaması için ge- rekli önlemlen alan Milli Eğitim Ba- kanlığı; söz verdiği bilgisayarlı eğiti- me 1999-2000 öğretim döneminde ge- çemezken 17 Ağustos'taki depremle sarsıldı. Bölge koşullannı tamamıyla de- ğiştiren depreme hazırlıksız yakala- nan bakanlık, okullan 13 Eylül'de aç- mayı. ancak elektrik ve su sorunu olan okullann açılışını ertelemeyı uygun buldu. Şu ana kadar 120 ögretmenin yaşamını yitirdiği belirlenen bölgede. 8 okulun yıkıldığı. 213"ünün de hasar- lı oldugu saptandı. Birçok velinin deprem korkusu ne- deniyle bölgeden göç ettiği ya da ço- cuklannı kentdışındaki akrabalannın yanına gönderdigi öğrenildi. • Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, deprem nedeniyle Dünya Bankası'nın Türkiye'ye 100 milyon dolarhk eğitim yardımı yaptığını söyledi. Okul kayıtlan yan yanya düşen böl- gede, ev derdine düşen birçok veli de ekonomik ve psikolojik koşullar nede- niyle çocuklarını okullara kayıt ettir- medi. Bölgede incelemeleryapan Mıl- lı Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, okullann açılmasının öğretime hemen başlamak anlamma gelmediğine dik- kat çekti. Deprem bölgesindeki ço- cuklara giyim ve ve kitap yardımı ya- pılacağını bildıren Bostancıoğlu, "Böl- gede eğitimi fiziki açıdan aksatacak bir durum yok. Valilerin de görûşü doğrultusunda, elektrik-su sorunu da dikkate alınarak bazı okullann açılısı ertelenebilir. Ancak deprem bölgesin- de normal havata yeniden başlamak ve varalan sarniak için okullar açılmaL" dedı. Bostancıoğlu, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye 100 milyon dolarlık eğitım- de acil deprem yardımı yaptığını bil- dirdi. Dünya Bankası'ndan aktanlan kaynağm yıkılan okullann yeniden ya- pımı. hasar görenlerin onanmı, psiko- lojik rehberlik, giyecek veyiyecek yar- dımı için kullanılacağını kaydeden Bostancıoğlu,"Bukaynak.Dünya Ban- kası'nuı Temel Eğitim Projesi için ver- diği 600 milyon dolarlık krediden ak- tanldı. Ancak bu vartiım, projeve kat- kıyı azahmıyor. çiinkü 100 mıhon do- lar daha sonra tetafi edilecek" dedı. Bostancıoğlu, Kandilli Rasathane- sı ile işbirliği yaparak "Deprem \v Depremden Korunma YoUan" adlı el kitabı bastırdıklannı kaydetti. Örgün ve yaygın eğitim yapan kurumlarda da belediye ve sivil toplum örgütleriy- le işbirliği yaparak "depremdenkorun- ma eğitimi'' vereceklerini vurgulayan Bostancıoğlu. depreme ilişkin olarak görsel bır malzeme hazırladıklannı da sözlerineekledi. Prof. Dr. Önder öztunalı 6 Zemin etütleri mutlaka yapılmalı' İstanbul Haber Servisi- Kültür Cnıversitesi Rek- törü Prof. Dr. Önder Öztu- nalı.lstanbul zemınini böl- gelere göre avnrmanın yan- lış olacağını vurgulayarak "Zemin araşnrması parsel parsel yapılmalıdır'' dedı. Türkıye'de zemin erütlen- nin yapılmadığını belirten Öztunalı,jeofîzik mühen- dislerinuı çoğunun ışsiz ol- duğuna dikkat çekti. "Kültür Cnıversitesi Konferanslar ve Söyleşile- ri" çerçevesınde düzenle- nen ''Deprem ve Zararia- nndan Nasıl Korunabili- riz" adlı toplantıda konu- şan Öztunalı, Düzce ve Iz- mit arasındaki bölgenin toprağının verimli olması- na ragmen hiçbir zaman tarihte yerleşim yeri gö- zükmediğku belirterek bu- raya sanayinin yerleşme- sinın hata olduğunu ifade ettı. Öztuna "tnsanlarbu- raja yerleşmedi çünkü sü- rekli deprem ohıyordu. Bi- lim adamlan buravı sana- \i bölgesi haline getirme- nin \anlış olduğunu söyle- mişlerdi, ama künse dinle- medi" dı> e konuştu. Dün- vada, ınsanı ve malvarlı- ğını tehdit eden bu kadar büyük bır deprem görül- mediğıni söyleyen Öztu- nalı. deprem sırasında ka- pı aralarına sığınmanın yanlış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. TanerBulat da, her yıl dünyada bir milyon deprem olduğunu, bunun "heryirmisanhcdebir dep- rem" anlamına geldiğını belirterek depremin doğal karşılanması gerektiğini söyledi. e-posta : tan (S prizma. net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Deprem Bilinci' Olmayınca!.. Annem anlatırdı: "-... Torbalı Zelzetesi'ncfe, ge- celeyin gözlerimi bir açtım, karyolanın karşı- sındaki kapının kanatlan, adeta üstüne devrili- yor!..." Torbalı Zelzelesi, ne demek yâni 20'li yıl- lar!... yüzyıldan çıktık çıkıyoruz, Anadolu'nun gün- deminde, hâlâ 'deprem felâketleri'\... Biz, Cum- huriyet'in ilk kuşağı, bilir misiniz ki çocukluğumuz boyunca; boynumuzda, rozet sepetleri, bağış kum- baraları; 'deprem felâketzedeleri'ne yardım topla- dık durduk; o ilk Erzincan Depremi elbette çocuk- luğuma kara bir damga gibi basılmıştır ama, on- dan önce ve ondan sonra yaşadıklanm az mı? Dü- şünüyorum da 'Yeni Türkiye'nin üç çeyrek yüzyı- lı muazzam bir deprem tesbihi çekilerek yaşandı; hangi birini sayasın? İyi de, 'resmî olarak' Türki- ye'nin -meselâ Japonya gibi- kendisini 'resmen' bir 'deprem ülkesi' saymayışına, ne buyrulur? Ana- dolu yanmadası, vırt zırt, kalbur gibi sallanırken; öğretmenlerimiz bize. 'deprem ülkesi' diye Japon Adalan'nı gösterırlerdi: bılgisizlik mi, bilinçsizlik miLbelki her ikısi de! Onasya'nın (Anadolu'nun) depremden 'sâbı- kalı' bir belde olduğunu, hangimiz sâhiden bilir? 70'li yıllar mıydı? Gecenin bir vaktinde, sapır sapır sallanarak, vahim bir yıldız sessizfiğine uyanmış- tık: Simav Depremi! Olayı, -gazeteci sıfatıyla- iz- lerken, merak bu ya, kütüphanede ilk defa ansik- lopedilere eğiliyorum; dehşetim, hayretimden bü- yük oluyor; meğerse 'vatanımız' deprem bahsin- de ne de 'sâbıkalı' imiş! Şu rakamlara bir bakar mı- sınız ? Hepsi Milât'tan sonra olmak üzere, 668'de Izmir Depremi (20.000 ölü), 1458'de Erzincan Depremi (30.000 ölü), 1508'de lstanbul Depre- mi (13.000 ölü) 1688'de izmir Depremi (20.000 ölü), 1883te Çeşme Depremi (20.000 ölü). Bu kadan bile, Cumhuriyet Türkiye'sinin deprem ko- nusunda çok daha bilgili ve bilinçli, dolayısıyla ha- zıriıkh ve tedbirli olmasını gerektirmez miydi? Oy- sa ilkokullarda öğrencilerimize, 'deprem memle- keti' olarak Japonya'yı öğretiyor; gariptir, bunun ne kadar ayıp bir karşıthk olduğunu aklımıza bile getirmeksizin, her felâketten sonra 'felâketzede- ler' için yardım toplamaya çıkıyorduk! Inkâr, hakikati ne zaman değiştirebilmiş ki? Bunca 'tecrübe'ye ragmen Uykum hafiftir, hemen uyanmıştım; tecrübeli- yim ya, sarsıntı bence 7 şiddetinde sürüyor- du; gözüm gece lâmbasında, cereyan kesilecek mi, onu kolluyorum; son saniyede kesildi, o an istan- bul korkunç bir uzay karanlığına ve ıssızlığına gö- müldü. Depremden sonraki beş dakika içinde, (pilli) rad- yoyla 'habermerkezleri'n yoklamaya başlamıştım; telefonla da, gazetelerin 'istihbarat' birımlerini; iki şey hâkimdi, şaşkınlık ve sessizlik! Dişe dokunur tek bilginin, o ilk çeyrek saat içinde, bir tek gaze- tenin istihbarat servisinden bu 'meçhulokura'ak- tanldığını, bilmiyorum sevinerek mi söylemeliyim, utanarak mı? Kısa sürede farkettim ki, kalabalığı ve gevezeliği gittikçe başımızı dönduren Media'mız. bu çaptaki bir olay için ne yeterince hazırhklıdır, ne de örgütlü: evet, dakikalar ilerledikçe felâketin bo- yutları'ru belli eden haberler, akmaya başlamıştı: insicamsız, son derece yüzeysel; birçok halde, 'Yeşilçam' melodramı üslûbuyla!... ne var ki bu gibi olağanüstü durumlarda ulusal Media'nın baş görevi 'paniği önlemek', 'felâketin sınırlannı net- leştırip' halkı yatıştırmak olmak gerekir iken; mik- rofonu kapıp, palas pandıras olay yerine koşmuş tecrübesiz muhabirler; ipe sapa gelmez bir telâş içinde, çoğu birbirini nakzeden, hemen hepsi son derece vahim 'bilgiler' aktanyordu: deprem yolla- rında, gece trafiğinin 'tıkanması'nüa, bu acemili- ğin hiç mi rolü yoktu? Biraz düşünür müsünüz? Anadolu, deprem geç- mişi iki bin yılı bulan bir belde; biz, handiyse bin yıldır burada yaşıyoruz; bırakınız Cumhuriyet ön- cesi felâketleri, sadece son yetmiş beş yıl içinde geçirdiğımiz depremler, ne kadar oynak, kıpırdak ve tehlikeli bir zemin üzerinde yaşadığımızın 'mü- kerrer' kanıtlan iken, şu yaşadığımızfelâkete bu ka- dar hazırlıksız, lağar ve handiyse çaresiz yaklanı- şımızın izahı nedir? Sorumsuzluk mu, ufuksuzluk mu, yoksa düpedüz akılsızlık mı? Her geçen gün, olayın derinliğini ve ağırlığını önümüze koydukça, sonuncu ihtimalin ağırlık kazandığını sanınm ka- bul etmek zorundayız. Son derece yoğun ve iyini- yetli, bir o kadar da gayretli 'yardım toplumsallı- ğı'n\n, gereken rasyonellikle örgütlenemeyişi de, bunu göstermedi mi? Hırdavât-ı beşer'!.. Dikili Depremi, bizi ('Menemen'deki) bağda yakalamıştı; yâni, burnunun dibinde! Sarsıntı- dan sonra, -ki o da hayli şiddetliydi- bağ evinden kalabalık bir yıldız dinginliğinin ve ağaç ıssızlığının içine çıktık; sanınm ilk defa hayatın, -yalnız insan hayatının değil, bütün şekilleriyle yaşamanın- ne kadar korumasız ve çaresiz olduğunu, o deprem ertesi ıssızlığı ve yıldız kalabalığı ortasında düşün- müştüm. Bu defaki depremden sonra, -aradan geçen onlarca yıla ragmen,- düşüncem farklı ol- madı. Babam, biliyorsunuz, formasyonu'Osmanlıbir 'münewer'd\r, 'deprem'e, o zamanlar âdet oldu- ğu üzere, 'zelzele' bile değil, 'hareket-i arz' dedi- ğini hatırlıyorum. Böyle felâketlere uğradık mı, büs- bütün gözler önüne serilen dağınıklığımız, başı- boşluğumuz, örgütsüzlüğümüz yok mu- sanınm bundan dolayı da kurtarma faaliyetlerindeki başa- nsızlığımızı, kendine mahsus birdeyimle ifade eder- di: 'hırdavât-ı beşer'! Haksızlık etmeyelim, doğal âfetlerin hangisine uğrasak, hepsinde halkımızın, insanlık onurunu yüceltecek nice jest, nice davra- nış, nice incelik ve yiğitlik yaptığını ya görmüş, ya duymuşsuzdur, bu bir gerçek; ama elinizi kalbini- ze koyup da öyle söyleyiniz, her defasında oldu- ğu gibi bu defa da, peder'in 'hırdavât-ı beşer' de- yimini haklı çıkaracak, az mı densizlik, saygısızlık, çiğlik ve yanlışlık yapıldı? Rasyonalizm'in ('Akılcılık'ın), aklı kullanmak gereğini savunmak anlamına, değil; gerekti- ğinde, 'aklı bizzat' 'kullanmak' anlamına gel- diğini acaba ne zaman öğreneceğiz? rrttpy/vvvvvv.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan Faks/0-212/2601988
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear