Catalog

8 CVLÜL 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI istanbul Ecdıre Koseli Ça^akkale Izrrr Maisa A^an Deıizh PB PB PB PB A A A A 25 27 26 28 30 31 33 29 Sinop Y 25 Adana A 35 A 32Samsun Y 25 Mersin Trabzon _ Y 2 6 Dıyarbakır A 34 Giresun Y 24 Şanlıurfa A 34 Ankara PB 23 Mardin A 31 Eskişehir PB 24 Siirt Konya A 34 Sıvas B 25 Hakkâri PB 22 Van A 31 PB 26 Zotçuldak Y 23 Antalya A 35 Kars Y 27 Yurüun kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Kara- deniz ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sa§ânak ve gokgü- njltulu sağanak yağışlı, dı- ğef yeder az Bulutlu ve açık geçecek. Hava stcaktığın- da onemlı ötr değışıklik ol- mayacak. Ruzgâr, yurdun batı kesımlefinde kuzey ve bat , yurtiıın floğu kesım- tenrıde guney ve batı yon- terben trâfif yer yer orta, ya- ğış antnda kuvvetlı olarak esecek. DIS MİERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y B PB Y PB PB PB Y 21 23 23 28 26 25 26 26 Münih Y 27 Zürih Beriin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y PB B Y PB 24 25 31 24 24 24 27 28 Y 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tifiis Kahire A A PB A PB PB Y PB 2b 31 20 23 26 20 26 33 PB 32 Parçalı bulutlu Bulutlu h Çok buİLrtlu Yagmurtu Kariı Gck gurültflü • • G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • îaştarafı 1. Sayfada Tirkiye Cumhuriyeti'nin dini yönlendirdiğini eleş- tiriferi arasına alıyor. tiyor, diyor ve... "Anayasanın meşru olmadığı- n/~ılan ediyor. Eu konuşmadan sonra; bugünden itibaren kök- terdincilerle Özal'ın ölümünden beri sesleri kısı- Ian2. cumhuriyetçiler, sanlacaklan bir ip buldular ya,sütun sütun övgü içeren yazılar döktürecekler. Fazilet Partisi'nde etekler zil çalıyor. Milli Gaze- te aracılığıylayobazlığı bilimsel çerçeveye oturtma- ya ;alışan militanlanna gereken işareti verdi: "Nargıtay Başkanı, Yeni Şafak gazetesinin birinci sa^fasını çerçeveletip duvara asabilir. '3u sese yıllardır hasret kalmıştık" diyor Yeni Şaiak ve büyük manşeti şöyle: "Türkiye'ninyüza- kı" >an sütunlarda "Başkan'ın tarihe geçen sözle- ri". fiecai Kutan'dan da tarihi konuşmaya tarihi bir söz: "Yüzdeyüzbenimsediğim bir konuşmaydı". "Yatiraj gazeteleri? Milliyet'in manşeti: "Demok- ras ateşi". Eu ateşle yanıyor kimi gazeteler; "Yargıtay Baş- karı hukuk dersi verdi. Bu anayasa meşru değil." Kuşkusuz berrak zihinler; Yargıtay Başkanı'nın Cumhuriyet'i, demokratik rejimi insafsızca karala- masının ardında; hangi nedenlerin ya da etkilerin oldjğunu arıyor. Önce soruyorlar: Başkan Sami Selçuk'un aylar- dır hazırtadığını söylediği "tarihi" konuşmasında; uluslararası tahkim gibi Türk yargı sistemini yakın- dan ilgilendiren konuya değinen tek sözcük yok. Şeriat heveslilerine dokunmuyor. Gericilerin dev- let çinde kadrolaşmasına karşı çıkmıyor. Acep ne- dendir? Fakattt! A'dan Z'ye cumhuriyetin temellerine saldın nite- likli konuşma; eleştirilerin en azından alt düzeye na- sıl ındirileceğini gösteren çözüm yollarından da yoksun. Sami Selçuk'un Yargıtay Başkanlığı'na seçilme- den önceki "meslekiyaşantısı"; doğal olarak, ya- pılan veya yapılacak olan araştırmalara şimdiden malzeme oluyor. Örneğın Hürriyet'teki ilk bilgiler, Başkan Sel- çuk'un "bazı dinci dergilerde" yazı yazdığına de- ğindikten sonra, "Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın 'Birinci A- bant Toplantısı'na katıldığını" saptıyor. Din ve devlet konusunun masaya yatınldığı o toplantılarda Yargıtay Başkanımız, "Dünyada ve Türkiye 'de laiklik" konusunu inceleyen grupta gö- revli. Ne çare; Abant toplantısının sonuç bildirgesin- deki görüşlerle Başkan Selçuk'un son konuşma- sındaki fikirler birbirine koşut! Koşutluğa bir örnek: Sonuç bildirisindeki "fe- mel hak ve özgürlüklerin tanım ve sayımında, la- ıkliğin kısıtlayıcı birilke olarak yer almaması" gibi cümleler. Hazin bir manzara: 1982 Anayasası ile Cumhur- başkanlığı. Başbakanlık görevlerine gelenler, ba- kanlar, yüksek bürokratlar; 1982 Anayasasj'nı gay- ri meşru ilan eden Yargıtay Başkanı'nın saldırgan ıfadeleri karşısında suspus! O kadar ki; kimileri Sami Selçuk'un irdelemele- rine hayran. Örneğin Ecevrt, "bu konuşmayı herkesin çokiyi aniaması ve üzerinde durması gereğinden" söz ediyor. Bu kadarla yetinmiyor. "Anayasayı değiş- tirme zamanı geldi, Kurucu Meclis gibi çalışmalı- yız" diyor. Anayasanın pekçok maddesinin, hattatümünün değiştirilmesindekı gereklilik yıllardır tartışılıyor. A- ma anayasa değişikliği yapacak güçte olduğunu söyleyen bugünkü ıktidar, tahkim dışında, örneğin dokunulmazlıkları sınırlandıran maddeyi bile TB- MM'den geçiremedi. Anayasayı bütünüyle değiştirmek için bu Mec- lis'in Kurucu Meclis gibi çalışmasına gelince: Bir maddeyi iki-üç yılda yazamayan bu partiler mi bir araya gelip yeni bir yasa yapacak? Güldürmeyın insanı! Kitle örgütleri, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un konuşmasmı değerlendirdi ' Yenî anayasa lıazırlaıımaLf Haber Merkezi - Yargıtay Başkanı Doç. Dr.Sami Sdçukun "adK yıl" açış konuşması "yenibir ses" olarak nitelenir- ken üzerinde dikkatle durulması gerek- tiği vurgulandı. Demokratik kitle örgüt- leri tarafından yapılan açıldamalarda, darbe anayasasının değiştinlmesi gere- ğinin bir kez daha ortaya çıktığı kayde- dilerek Türkiye'nin 21. yüzyıla "çağdaş bir anayasa" ile gırmesi istendi. DİSK Genel Başkanı Vahdettin Kara- bay, bir darbeyle halka dayatılan anaya- sanın, toplumun gerisinde kaldığını ve gelişiminin önünüükayan bir içerik ve iş- leve sahip olduğunu belirterek Yargıtay Başkanı'nın konuşmasının yabana atıla- mayacağını kaydetti. Anayasa Mahke- mesı Başkanı Ahmet Necdet Sezer tara- findan da benzer eleştirilerin dile getıril- diğini anımsatan Karabay, açıklamasın- da şu ifadelere yer verdi: "Sayın Sd- çuk'un önemle ajtmı çizdiği otgiı. cum- huriyet ve demokrasi arasındaki Uişki farklüıklandır. Türkiye,cumhuriyeti kur- mıışwbugünegenrmiştir. Ancakdemok- rasi konusunda gereken adımian atmayı başaramamış. toplumun taleplerinin ge- risine düşmüştür. Türkiye devleti >asala- ra. anayasalara sahip ohnuş ama hukuk devleti olma noktasında yeterii olgunluğa ve kunımlaşmaya gidememiştir. L manz toplumun seslenişine kulak ükayanlar. hukukun çığuğını dııyarlar. Artık bilin- mefidir ki Türkiye'nin hukuka, demok- rasiye olan özlemi daha fazla bekJemeye tahammül göstermeyecektir' 1 . KESK Merkez Yürütme Kurulu Oye- si CengizLzuner de, konuşmadan gerek- li dersin çıkanlması gerektiğini belirte- rek "Darbe dönemi anayasası olan 82 Anayasası yürürlükten kaldınlmalı ve sendikalarla meslekörgûtieriyle. demok- ratik kitle örgütkriyk' toplumun kaüb- mını sağlayıp toplum için yeni bir anaya- sa hazuianmabdır" dedı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yöne- tim Kurulu tarafindan yapılan değerlen- dirmede, Selçuk'un konuşmasının, Ana- yasa Mahkemesi Başkanı ve Türkiye Ba- rolar Birliği Başkanı'nın uyanlanylabir- likte dikkate ahnması gerektiği belirtil- di. TGC açıklamasında şu ifadeler yer al- dı: "ArtıkTürkiye21.yüzydaçağdaşbir anayasa ile hukukun üstünlüğünü sağla- yacak yolu açarak girmelidir. Hukukun üstünlüğü,yarguun tam bağımsızlığı: de- mokrasinin. dolayısı\1a iletişim. düşünce ve açıklama özgürlüğünün güvencesidir. EvTensel metinlerde yer alan ölçütlerde her türlü düşünceninözgürce açıklanabil- di^, çoğulcuvegerçek demokraanin ken- dini koruyabilmesinin de hukuk tarafin- dan güvenceye ahnması gerektiğini düşü- nüyonız." Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı tsmet Demirdöğen, Yargıtay Başkanı'nın konuşmasmı destekledikle- rini belirterek Türkiye gerçeğini ortaya koyan değeTİendirmelerin demokrasi düşmanlarına ülkenin sahipsiz olmadı- ğını gösterdiğini savundu. Demirdöğen, demokratik yasaların önemine dikkat çe- ken Sami Selçuk'un adli yılın açılışında yapüğı konuşmanın daha önce bilim ve kültür insanlan tarafindan dile getirildi- ğinde "soruşturmalara" konu olduğuna işaret etti. Sezer'ın demokrasıden yana olanlan umutlandırdığını vurgulayan De- mirdöğen. "Demokrasu bizim yaşama bi- çimimiz ounah. kurumlaştınlmalı ve dü- şünceyi ifade özgürlüğü de eksiksiz sağ- Fethullahçıların toplantısındaki konuşması Selçuk: Dfyanet devletbirimi olmasın ANKARA(CamlıuriyetBürosu)- Adli yılın açılışında yaptığı konuşma nedeniyle tepki çeken Yargıtay Baş- kanı Sami Selçuk, Fethullah Gü- lenuı fahri başkanı olduğu Gazete- ciler ve Yazarlar Vakfı'nca 18-19 Temmuz 1998'de düzenlenen Abant toplanülannın ılkine katılmıştı. Sel- çuk'un, adli yılın açılışında yaptığı konuşma ile benzerlik taşıyan dü- şüncelerini sıralarken Diyanet tşleri Başkanhğj'nın devlet birimi olrnak- tan çıkanlmasmı, dinler ve inançla- nn topluluklara buakılmasını, örgüt- lenme özgürlüğü tanınmasmı iste- mesi dikkat çekiyor. Selçuk. katıldı- ğı toplantılarda "Dünyada veTürki- ye'de Laikh'k" konusunu işleyen ça- hşma komisyonunda yeralmıştı. Sel- çuk'un komisyonda yaptığı ve adli yıldaki konuşmasıyla benzeriik taşı- yan bölümler şöyle: - Laikliğin tanımı bellidir. Evren- sel kavramlar üzennde ınsanJann mülkiyet hakkı olamaz. Olsa olsa in- tifa (yararlanma, faydalanma) hakkı vardır. Devletin dinler karşısmda yansız, eşit uzaklıkta olmasıdır, laik- lik. Bu tannn üzerinde tartışmayı sördürür ve neleryapacağımızı orta- ya koymaya çalışırsak, sanıyorum doğnı sonuçlara vannz. Yasa önün- de eşitlikten söz edildi. Olması gere- ken "hukukönündeeşitük" Laıklık insan haklanndan önce gelmez, o- nun doğal bir sonucudur. - Devlet ve dinlerin. mançlann karşılıklı bağımsızlıklan gözetilerek Diyanet Işleri Başkanlıgı devlet bi- rimi olmaktan çıkanlmalı, dinler, inançlar topluluklara bırakılmalıdır. Kültürün kurucu bileşenlerinden bi- ri olan dinlerin, inançlann kendileri- ni belirleme ve örgütlenme hak ve özgüriükleri tanınmalı, korunmalı ve özendirilmelidir. Kamu güvenliği. kamu ahlakı, kamu sağlığı, başkala- nnın hak ve özgürlûklerini korumak koşuluyladinsel, inançsal topluluk- lara bırakibnalı. Bunlann hukuksal- lığı bağımsız yargı tarafindan belir- lenmelidir. lanmahdır. Biziıa bir gazeteciük mestek örgütü olarak bugüne kadar yapbgumz çahşmalann bilinmesindeve anımsanma- sında da yarar var" dedi. Dev-Maden Sen Genel Başkanı Tay- fiın Görgün, Yargıtay Başkanı'nın sivü toplum örgütlerine tercüman olduğunu kaydetti. Görgün, daha önce Yargıtay Başkanı'nın görüşlerini ifade edenlerin tutuklandığına ya da gözaltına alındığı- na işaret ederek "12 E> lül'den bu yanaay- nı şeyieri söyleyen, yazan, çizen yüz bin- lerce insan; olmadık baskı, işkence ve tu- tuklamalara manız kalmıs, gerçek de- mokrasiyi istemenin bedeli. hflllnmi7 ta- rafindan çokagır ödenmiştir" dedı. Ana- vasa Mahkemesi Başkanı Sezer'in de da- ha önce benzer bir konuşma yaptığını anımsatan Görgün. "Ancak hiu sözleri destekley enler sözden öteye gidemenıiş, o günden bugüne olumlu hiçbir adun ata- mamışlardır" diye tepki gösterdi. Görgün. Yargıtay Başkanı'nın konuş- masmı destekleyen Başbakan Bülent Ecevit'in gerekli adımian atmasını iste- yerek Türkiye'nin antıdemokratik yasa- lann ayıbından kurtulması gerektiğini anlatn. An Düşünce ve Toplumsal Geli- şim Derneği'nden yapılan açıklamada da TBMM'nin; Yargıtay Başkanı'nın mesa- juıı, daha demokratik, çağdaş ve sivil ye- ni bir anayasanın oluşturulması için tari- hi bir fırsat haline dönüştürmesi gerekti- ği belirtildi. Mezopotamya Kültür Mer- kezi sanatçılan tarafindan yapılan açık- lamada ise Selçuk'un konuşmasının ta- nhi bir öneme sahip olduğu ifade edile- rek "Srvil toplum örgütleri olarak Yargı- ta> Başkaıu'nın dilegetirdiklerini isteme- ti ve bunlar için mücadele etmekte gecik- memeüyiz" denildi. lzmir Meslek Odalan Platformu Dö- nem Sözcüsü ve Diş Hekimleri Odası Başkanı Tümay lmre, Yargıtay Başka- nı'mn söylediklerini yülardır pekçok de- mokratik kitle örgütünün söylediğini be- lirtti. tmre, "Budüşüncelerekaülnıamak, arkasında durmamak. bir yurtsever ve çağdaş bir insan için mümkün değjkür. Bizlere düşen. bu düşüncelerin ve bu içe- rigin etrannda Türkiye'yi hak ettiği )«re getirebilmek için elimizden gelen her tür- lü gayreti sarf etmek olacaknr" dedi. Öcalan: Kıvnkoğlu'nun konuşması olumlu Uyuşturucuda 11 gözaltı İSTANBUL (ANKA) - lmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvn- koğhTnun açıklamalannı olumlu bulduğu- nu kaydetti. Af çıkar ve yasal güvence veri- lirse PKK güçlerinin smırlann dışma çıkar- mak yerine yasal sürece katılabileceğini be- lirten Öcalan, Van'da yaşanan çatışmayla il- gili olarak celişkilerinin olduğunu vurgula- dı. Öcalan, avukatlan Aysel Tuğluk, Ahmet Avşar, trfan Dündar ve Dogan Erbaş aracı- lığıyla yaptığı açıklamada. Kıvnkoğlu'nun konuşmasmı, Af Yasası ve Van'daki çaüşma ile ilgili olarak görüşlerini dile getirdi. Kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açan Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvnkoğ- lu'nun değerlendirmelerini olumlu buldu- ğunu açıklayan Öcalan, "Geliştirmekistedi- ğimiz banş ve kardeşlik sürecine olumlu bir katkıdır. Önemsiyoruz, değer veriyvruz" de- di. Öcalan, kültürel özgürlük ve demokra- tikleşme isteğini olumlu bir adım olarak de- ğerlendırerek bu konunun derinleştirilmesi- ni istedi. Abdullah Öcalan, "Sonınlara de- rin banş ve kardeşlik sonımlutuğu ve bilin- d ile yaklaşmak gereldr. Banş sürecinin sağ- hkta biçünde devam etmesi için bazı pratik adımlar da atüması gerekli ve zonınludur" diye konuştu. Öcalan, Cumhurbaşkanı Demirel tarafin- dan veto edilen Af Yasası'nın daha da ge- nişletilerek anayasanın "esitfik ve geneUJk" ilkelerine uygun hale getirilmesininzorun- lu olduğuna işaret etti. Abdullan Öcalan, eğer af çıkar ve yasal güvence verilirse, P- KK güçlerinin, sımrlann dışına çıkmak ye- rine yasal sürece katılabileceğini kaydetti. tstanbul Haber Servisi - Istan- bul'da düzenlenen 4 ayn operas- yonda Suudi Arabistan'a gönderil- mek üzere hazırlanan 108 bin adli Captagon adli hap ile 4 kilogram eroin. 5 kilogram esrar ele geçiril- di. Ele geçirilen uyuşturucunun pi- yasa değeri 250 milyar lira olduğu belirtilirken 11 kişi gözaltma alın- dı. İstanbul Narkotik Şube Müdür- lüğü'nden yapılan açıklamaya gö- re, Sevcan Otel ve E-5 Otel'in sa- hibi Hikmet Sevcan'm kardeşi Mu- zaffer Sevcan'm karayoluyla Bul- garistan'a uyuşturucu götüreceği bilgisi alındı. Interpol'ca kırmızı bültenle aranan ve uyuşturucu tica- reti yaptığı gerekçesiyle 10 yıl ha- pis cezasına hükümlü bulunan Mu- zaffer Sevcan gözaltına alındı. Po- lis, 3 Eylül 1999 tarihinde Bahçe- lievler, Eminönü, Beyoğlu ve Us- küdar'da da eşzamanlı olarak ope- rasyonlar gerçekleştirildi. Operas- yonlarda Suudi Arabistan'a gön- derilmek üzere hazırlanan 108 bin adet Captagon adli hap, ile 4 ki- logram eroin, 5 kilogram esrar ele geçirildi. Kozlar Brüksel'de • Baştarafi 1. Sayfada bilgilere göre. toplantıda Lüksemburg Zirvesi'nden bu yana AB'de yaşanan gelişmeler de gündeme gelecek. Ekono- mik, siyasi ve güvenlik alanlannda ko- nuşulacak çok konu olduğunu belirten yetkili, "Ozeflikle Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) adı altında yeni bir güvenlik mimarisi oluşuyor. Bu, Türkiye'nin üzerinde çok durduğu bir konudur. AGSK konusunda bizim de söyieyeceğimiz şeyler var" dedi.Cem ile 15'lerarasında yapılacak görüşmelerde, • Türkiye'nin birliğin genişleme progra- mından dışlandığı Lüksemburg Zirve- si'nden bu yana yaşanan gelişmeler ele alınarak. "bu sürecüı taraflara getiri ve götürülerinin hesap edilmesi" bekleni- yor. Cem'in konuşmasında, boşa geçen 2 senenin taraflara hiçbir şey kazandır- madığını belirterek, aynı tutumun Hel- sinki'de de yaşanması durumunda Türk halkımn Avrupa'ya olan ilgisinin çok aza düşeceği mesajım verecek. Dışişleri BaLkanı'nın. Türkiye'ye su- nulması beklenen "yol haritasının" adaylık statüsünün tescil edilmesınin ardından Brüksel ile Ankara'nın bir- likte çizmesi gerektiğini iletmesi bek- leniyor. Türkiye'ye adaylık statüsü verilme- si konusunda, Dışişleri'nde yapılan değerlendirmelerde AB'deki tutum ile ilgili şu unsurlar ön plana çıkıyor: • Yunanistan'da iç tartışmalar, bir siyaset değişikliği yaşandığını göste- riyor. Yunan yetkililerinin Türkiye ile ilgili verdikleri olumlu mesajlann "önkosula" bağlı olup ohnadığı önem- li, ancak bu konuda henüz bir netlik yok. • AB. Finlandiya toplantısmda sa- dece deprem nedeniyle Türkiye'ye ya- pılacak yardımlan değil, taraflar ara- sında ileriki dönemde ekonomik işbir- liği yapılmasına da işaret etti. Bu du- rum, AB'nin Türkiye ile ortak çalış- ma alanlannı genişletme ve geliştirme açısmdan önem taşıdı. • AB üyelerinin çoğunun Türki- ye'ye adaylık statüsünün verilmesini istemeleri olumlu. Isveç'in insan hak- lan konusunda takıldığı görülüyor. Ancak basına yansıdığı gibi Türki- ye'den yerine getirilmesini istediği ko- nularla ilgili bir liste sunmadı. Buna karşılık îsveç, Türkiye'nin insan hak- lan konusunda gerekli adımlan atma- sı için teşvik edici ifadeler kullanıyor. • Türkiye'ye yol haritası sunulma- sı tartışılıyor. Yol haritası, Türkiye'nin AB'ye tam üye adaylığı konusunda uyum çalışmalan açısmdan bir tak\im oluşturmalı, yoksa önkoşullar getir- memeli. Türkiye'ye adaylık statüsü- nün verilmesinin ardından bu harita birlikte çizilmeli. Öbür türlü, aynmcı- lıkpolitikası sürüyor demektir. Ancak genel anlamda, AB'nin Türkiye'ye karşı belirsizliği ortadan kaldırmaya yönelik bu tutumlan, dogru yönde atıl- mış bir adım olarak görmek gerekir. KULTUR • S«N»T (021 2) 293 89 78 (3 HAT) Deprem bu sefer de komşumuzAtina 'yı vurdu I Baştarafi 1. Sayfada ken Atınalılar büyük bir panik için- de sokağa döküldü. Başbakanlık KLriz Merkezi, halkı içeri girmeme- leri konusunda uyanrken pek çok Atinalının kenti terk ettiği bildiril- di. İlk belirlemelere göre, Meta- morfosi, Sepolv a, Tatoi bölgelerin- de birçok bina yıkıldı. Deprem sı- rasında asansörlerde birçok insa- nın mahsur kaldığı, itfaiyenin 200 telefon çağnsı aldığı kaydedildi. ilk belirlemelere göre biri kalp kri- zınden olmak üzere 30 kişinin öl- düğü. kenttekı çeşitli hastanelere götürülen Atinalılann ise binalar- dan dökülen sıvalar ve kınlan cam- lardan hafıf yaralandıklan açıklan- dı. Yetkililer ölü sayısının arta- bileceğini söylediler. Deprem sonrası 20 artçı deprem olduğu. Metamorfosi bölgesindeki bir fabrikada çıkan yanguıla beraber önemli hasar meydana geldiği belir- tüdi. Yunan televizyonlan, verdik- leri haberlerde, 20 binanın ve 3 sa- nayi tesisinin yıkıldığmı, enkaz al- tında kalanlar olduğunu, aynca bir sanayi tesisinde yangın çıknğını du- yurdular, ancak bu haberler resmi kaynaklarca henüz teyit edilmedi. Atina Rasathanesi Müdürü Di- mitrisLalas, saat 14.56'dakaydedi- len sarsıntmın ardından 16.30'a ka- dar en güçlüsü 4.5 şiddetinde olmak üzere 20 kadar artçı deprem kayde- dildiğini açıkladı. Lalas, artçı dep- remlerin sürebileceğini kaydederek, halkı sakin ohnaya çağırdı. Yuna- nistan Başbakanı KostasSimitis baş- kanlığuıda toplanan Bakanlar Ku- rulu depremle ilgili gelişmeleri de- ğerlendirdi. Çevre Bakanlığı da bir açıklama yaparak, bakanlıkta gö- revli tüm inşaat mühendislerini gö- rev başına çağu-dı. Selanik Aristotelis Üniversitesi Rasathanesi de. depremin şiddetini Richter ölçeğine gcre 5.9 olarak açıkladı. Rasathane, TSl 14.56'da meydana gelen depremin merkez Depremden sonra yıkılan binalardaki kurtarma çalışmalan tüm hızrvla sürûyor. (Fotoğraf: REUTERS) üssünün de Atina'nın 20 km kuzey- doğusundaki Parmita Dağı yakmla- n olduğunu duyurdu. Boğaziçi Üniversitesi (BLT) Kan- dilli Rasathanesi ve Deprem Araş- tırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Atina'da mey- dana gelen depremin. Kuzey Ana- dolu Fay Hattı ile bir ilgisinin bulun- madığını söyledi. İsmail Cem: Türkiye yanhmahazır Cumhurbaşkam Süleyman De- mirel, Yunanistan Cumhurbaşkanı Constantinos Stephanopoulos'a bir mesaj göndererekTürkiye'nin hiç- bir destek ve yardımı esirgemeye- ceğini bildirdi. Demirel, "Kısabir süre önce yaşadığımız deprem fela- ketinden dolayı bugün mey dana ge- len depremin neden olduğu can ve mal kâybından duyduğunuz acda- n derinden hissediyor \% paylaşıyo- ruz" dedi. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan yapılan açıklamada, Baş- bakan Bülent Ecevit'in Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis e tele- fonla ulaşmaya çalıştığı, ancak te- lefon hatlanmn yoğunluğu nede- niyle görüşmenin gerçekleşmediği bildirildi. Ecevit'in Ankara'daki Yunanistan Büyükelçiliği kanalıy- la Simitis'e geçmiş olsun mesajı gönderdiği belirtildi. Dışişleri Ba- kanı İsmail Cem de Yunanistan Dı- şişleri Bakanı Yorgo Papandreu ıle görüşerek Türkiye'nın yardıma ha- zır olduğunu bildirdi. B O L U M U 1999-2000 Öğretim Yılı Ön Kayıtları BaslamışMr. IPROGRAMIN AMACI: Profesyonel nitelikli Bale sanatçısı yeHjHrmek . ve küİKİrünü olujturmak, beden estetiâi ile müziksel işitme ve ritm duygusunu geıijtirmektir. Ayrıca başarılı olan öğrencılerin uluslararası bale festivallerine, yaz kursları ve bale yarısmalarına katılmalannı sağlamaktır. I PROGRAMIN İÇERİĞİ: Klasık Bale, Rıtmik Jimnastik, Tarihi Danslar, Karakter Danslar, Repertuar Danslar, Modern Danslar, Sanat Tarihi, Makyaj, Eskrim ve Piyano Eğitimi. EGITIMLERIMIZ PİYANO ESLIGINDEDIR I PROGRAMIN SÜRES1: Temei Eğıtım-I (3 yıl) • . Temel Eğitim-ll (3 yıl) ı • ileri Eğıtim [2 yıl) Toplam Süre : 8 yıldır. I Programa 4 yaşını bitirmiş her yasfa öğrenci giris sınavı ile alınır. (Sınav sonuçlarına göre eğıtim program seçenekleri sunulur.) iProgramı başarı ile bitiren öğrencilere MİLLİ EĞİTİM BAKANUĞI'nın onaylı diploması verilir. T.C. M.E.B. OZEL PERA GUZEL SANATLAR Sıraselviler cad. Billurcu sqk. Billurcu Çıkmazı No: 14TAKSIM/ISTANBUL email:pgs@ peraguzelsanatlar.com.tr Tel: (0.212) 245 44 60 • 244 52 03 - 245 30 08/09 Fax:(0212)252 30 82 FLAMENCOD A N S B O L U M U 1999-2000 Öğretim Yılı Ön Kayıtları Baslamıstır. Uluslararası İspanyol dansçı JOSE MANUEL REİNA GOMEZ Yönetiminde • PROGRAMIN AMACI: Profesyonel nitelikli Flamenco Dans sanatçısı yetiştirmek ve beden estetiği ile müziksel isitme ve ritm duygusunu geliştirmek. Ayrıca başanlı olan öğrencileri uluslararası flamenco dans festivallerine katılmalannı sağlamaktır. • PROGRAMIN İÇERİĞİ : Teknik asamalı olarak 4 yıl boyunca sürecektir; değerlendirmeler her dönem sonu yapılacaktır ve öğrencinin artistik geJismesinı gösterecek sohne sunusları olaracaktır. • SINAV ŞARTLARI : Tercihen daha önce bale veya dans eğitimi almıs olan en az ortaokul mezunu her yaşta öğrenci giris sınavı ile alınır. • PROGRAMIN SÜRESİ : Haftada 2 gün 4 saat Toplam süre 4 yıldır. Programı basarı ile bitiren öğrencilere MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'nın onaylı diploması verilir. T.C. M.E.B. OZEL PERA GUZEL SANATLAR Sıraselviler cad. Billurcu sqk. Billurcu Çıkmazı No:14TAKSİM/ISTANBUT email:pgs@ peraguzelsanatlar.com.tr Tel: (0.212) 245 44 60 - 244 52 03 - 245 30 08/09 Fax:(0212)252 30 82