Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 1999 CUMA
8 DEPREM
Kocaeli'nde TÜBİTAK kaynak gösterilerek şiddetli deprem olacağı iddialan halkı sokağa döktü
Söylentiler panik yaraltıKOCAELİA ALOVA (Cumhuriyet)
- Depremden en çok zarar gören bölge-
lerden biri olan Kocaeli'de dün. TÜBt-
TAK'ı kaynak göstererek 'deniz suyu
sıcaklığının yükseldiği. şiddetli bir dep-
rem daha mevdana geleceğT söylenti-
len halk arasında paniğe yol açtı. Sa-
karya. Bursa, tstanbul ve Balıkesır'de
kısasürede yayılan söylenti halkı soka-
ğa dökerken Izmit'te belediye ve polis
hoparlörlerle anonslar yaparak yurttaş-
TUDAV
lan sakin olmalan için uyardı.
Yeni bir depremin olacağı söylenti-
lerini. Kocaeli Yüksek Öğrenim Der-
negi (KYÖD) Radyosu duyurduğu ile-
ri sürüldü. Bu duyuruda, TÜBlTAK
yetkililerinden alınan bilgiye göre Mar-
mara Denizi'nin suyunun 45 derece
ısındığının öne sürüldüğü belirtildi.
Daha sonra ise Kocaeli'ye gelen
ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın
Vali Memduh Oğuz'dan brifing aldığı
sırada yaşanan olaylar paniğin arrma-
sma neden oldu.
Hükıtmet zayıf kaldı"
Yılmaz, Valiliği ziyarerinde yaptığı
konuşmasmda hükümetın zayıf kaldı-
ğını itiraf etti. Bu konuda çalışmalann
devam edeceğini, çadırkentlerin ve pre-
fabrike evlerin süratle yapılacağım bil-
dirdi.
Mesut Yılmaz'ın konuşması sırasın-
da. Yılmaz adında bir vatandaş "Sayuı
Valim, talimatınız üzere Gölcük'te her-
kes evlerini boşaltıyor" diye bağırdı.
Orada bulunan görevliler sessiz olma-
sı gerektiğini. gene! başkanın konuşru-
ğunu söylediler. Bunun üzerine vatan-
daş da. "Genel başkan da kimmiş? Mil-
let panik içinde Göiciik'te evteri boşal-
tıyor. Bu konunun aslını açıklayın" di-
ye bağırdı.
'Su baskmkın
kaçuıümaz'tstanbul Haber Servisi -
Türk Denız Araştırmalan
Vakfı (TÜDAV) Kıyı Yö-
netimi Araştırma örubu
ile Istanbul Üniversitesi
öğretim üyelerince ortak-
laşa gerçekleştırilen araş-
tırmada, ister güneyde is-
ter kuzeyde olsun. Mar-
mara Denızi'nde olası ye-
ni birdepremle birlikte olu-
şacak su baskınlannın ka-
çınılmaz olduğu belırtile-
rek kıyı planlamalan ve
yönetiminin bu olguya gö-
re ele alınması istendı.
TÜDAV' Başkanı Yard.
Doç. Dr. Hüseyin Öztûrk
Körfez'in kuzey ve güney
sahülerinde yaptıklan araş-
tırmalann, Marmara De-
nizi'nde oluşabılecek dep-
remin lstanbul ve Bursa
kıyılannda kıyı tahribatı-
na neden olacağını ortava
koyduğunu söyledi.
Oztürk, kıyıda su bas-
kınlannın 10 metre yük-
sekliğe erişebileceğini ve
kıyılann düz alanlannda
yüzlerce metrenin su bas-
kınına maruz kalacağını
kaydetti. Öztürk. « Körfez
depremini oluşturan fay,
Körfez ile Değirmendere
arasında haritalanmışoiup,
kınk hattı Gölciik Donan-
ma Konıutanlığı'iKİan son-
ra V üzbaşılar önünden de-
nize girmekte \e denizin
altinda nasıl devam ettiği
benüz bilinmemektedir.
Sürmekte olan sismik ve
barimetrik çalışmalar bu
kınğın gidişini ortava çt-
karacaktır. Favın kuzeye
doğru çatallanmalar göste-
rip göstermediği, bir baş-
ka ifadeyle İstanbuTu etld-
leyecek şekilde girişler ya-
pıpyapmadjğ) rMİinmemek-
tedir'' dedı
Marmara içinde önem-
li iki kınk bulunduğunu ve
bu kınklann da olası hare-
ketlerinin düşey yönde
beklendiğini kaydeden Öz-
türk. "Körfezde yaşanan-
lan bir model olarak aldı-
ğuiuzda Marmara Denizi
içindeki kınkJardan ku-
zeydeldnin hareketi kuzey
sahikk, güneydekinin ha-
reketi be günev sahilde su
seviyesi yükseiimine neden
olacaknr" dedi. Oluşacak
su seviyesi değişiminin,
kınlma sırasında oluşacak
düşey atımların miktan ve
kıngın boyuna bağlı oldu-
ğunu belirten Öztürk, "Kı-
rüma uzun ve Marmara"vı
katedecek düzeye ulaşn-
ğında bütün layı kesimle-
ri su hareketinden eşit nıik-
tarda etkilenecektir" dedı.
'Su baskınları
sürecek'
Kuzey kökenli kınlma-
larda kuzeyde daha şiddet-
li su baskınlan olacağını
savunan Öztürk. tstanbul'u
etkıleyen tarihi depremler
sırasında surlan da yıkan
tsunaminin gelışimine dik-
kat çekti.
Yaptıklan çalışmalann
Körfez"in kuzey kıyılann-
da ve Körfez genelinde bir
tsunami yaşanmadığjnı
gösterdiğini ifade eden Oz-
türk. düşey atımlann ege-
men olduğu fay bölgele-
rinde yersel su harekerle-
rinin yaşandığını göster-
diğini söyledi. Öztürk, sığ
ve sınırlı su hacmine sahip
Körfez'de yaşananlar dik-
kate alınırsa. Marmara gi-
bi dehn.su kitlesine sahip
bir aJanda depremle bir-
likte oluşabilecek su sevi-
yesi değişimlerinin daha
şiddetli olacağını belirttı.
Öztürk, Gölcük ile Kör-
fez arasında faylar üzerin-
de yaptıklan araştırmalar-
da, güney kıyıda yersel ola-
rak düşey yönde hareket
eden kınklıklarla ilgili 10
metreye varan çökmeler
olduğunu saptadıklarını
vurguladı ve "Güney kıv>
lardaki bu çökmeler sonu-
cunda kuzey kıyıdaki sular
hızla bu alana, güneve ha-
reket etmiştir. Deprem
anında kuzev de Tütünçift-
lik-Derince sahiDerinde hız-
lı su seviyesi düşüşü yaşan-
mış,su seviyesi4 metredüş-
miiş,3-10 metre boyunda-
ki kiiçük tekneler kıyıya
oturmuştur. Su seviyesi bir-
kaç sanive içinde eski ko-
numuna dönmüştür" dedi.
Yetiskin işgücü gidiyor
Sanayi kuruluşlan
bölgeyi terk edecek
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye'nın sa-
nayi bölgesini oluşturan
depremde zarar gören ılle-
rin banndırdığı sanayi ku-
ruluşlannın başka yerlere
kayacağı beklentisı oluştu.
Özellıkle bölgedeki can ka-
yıplan, vücutta meydana
gelen sakatlıklar. psikolojik
rahatsızlıklann yanında göç
nedeniyle de boyutu büyü-
yecek olan yetişmiş işgücü
ka>t>ı nedeniyle tedirginük
başladı. ODTlTden Prof.
Dr. Erinç Yeldan ise, bölge-
de zaten çarpık bir sanayi-
leşme olduğuna dıkkat çe-
kerek bölgesel eşitliği, in-
san gücünü ve çevreyi dik-
kate alacak biçimde yeni
bir sanayi yapılanması içm
depreminfirsatolarak kul-
lanılabileceğini söyledi.
Devlet Istatistik Enstıtü-
süverileri. depremden za-
rar gören illerinTürkiye"nin
sanayi lokomotifi olduğu-
nu göstenyor. Deprem il-
leri olarak Bolu, Bursa. Es-
kişehir, lstanbul. Kocaeli,
Sakarya, Zonguldak ve Ya-
lova'nın Türkiye'deki top-
lam işyerinin yüzde
48.3 'ünü banndırdığıru gös-
teren veri dıkkat çekiyor.
Yine bu iller, Türkiye'deki
istihdamın da yüzde
47.36'sını banndınyor ve
Türkiye'nin katma değen-
nin yüzde 52.75'ini sağlı-
yordu.
Başbakan Bülent Ece-
vft'in de açıkladığı gibi,
TÜPRAŞ gibi kamu kuru-
luşlannın yerlerinin değiş-
tirilmesi öngörülmezken
özel sektör sanayi kuruluş-
lannın özellıkle işgücü ka-
yıplan \e fiziksel rahatsız-
lıklann yanında psikolojik
olarak da etkilenmeleri ne-
deniyle verimli işgücü sıktn-
tısı çekileceğı gerekçesiy-
le bölgeden çekilmeye ha-
zırlandıklan belirtüdi.
Ankara Sanayi Odası
(ASO) Başkanı Zafer Çağ-
layan. bölgede kurulu sa-
nayi kuruluşlanndan böyle
bir bilgi almadıklannı, an-
cak işgücünde yoğun bir
göç yaşandığını bildirdi.
Çağlayan, insanlann çoğu-
nun depremin yarattığı ka-
yıplar ve rahatsızlıklar ne-
deniyle memleketlerine ter-
sine bir göç sürecini baş-
lattıklanna dikkat çekerek
işgücü kayıplannın sanayi
kuruluşlannda sıkıntı yara-
tacağını kaydetti.
Harb-lş Sendikası Baş-
kanı İzzet Çetin, sendika-
lannda örgütlü 126 üyenin
yaşamını kaybettiğini. 200'e
yakın tersane işçisinden ise
henüz haber alınamadığını
bildirdi. Petrol-tş Genel
Başkanı Bayram Yıldınm
da, sendika üyesi işçilerden
44'ünün yaşamını yitirdi-
ğini, 15-20 kişiden de ha-
ber alınamadığını belirtti.
Prof. Barka, Türkiye'deriskinbiiyük olduğunu beürterek 30 yü içinde İstanbul'da deprem olacağını söyledi.
Prof. Aykut Barka, Türkiye'nin birçok bölgesinde
9-10 yıkıcı deprem meydana geleceğini söyledi
'Istanbul tehlike
Kocaeli Valisi Memduh Oğuz ile
Büyükşehir Belediye Başkanı SefaSir-
raen bu söylentilen yalanladı. Izmıt
Büyükşehir Belediye Başkanı Sirmen.
olayın kendilerinden kaynaklanmadı-
ğını belirterek "Böyle bir şev olsa>dı
öncelikle bize bildirilir vev a haber alır-
dık" dedı.
Duyuruyu yapan Radyo KYÖD'ün
yöneticileri hakkında soruşturma baş-
latılacağı öğrenildi. Ancak yayın mer-
kezine giden polis, radyonun
kapalı olduğunu ve içeride
kimsenin bulunmadığını be-
lirledi.
Boğaziçi Üniversitesi
(BÜ) Kandilli Rasathanesi
' ve Deprem Araştırma Ens-
ritüsü Müdürü Prof. Dr. ,4b-
met Mete Işıkara. Koca-
eli'de deniz suyu sıcaklığı-
nın yükseldiği. bunun yeni
bir depremin habercisi ola-
cağı ve evlerin boşaltılma-
sı yolunda açıklama yapıl-
dığı söylentileri üzerine.
"En başından beri bu tarz
spekülasyonlar hep vardı"
dedi
TÜBİTAK Marmara
Araştırma Merkezi Başka-
nı Omer Kaymakçalan da,
TÜBlTAK Marmara Araş-
tırma Merkezi tarafından,
Kocaeli'de yeni büyük bir
deprem olacağına ilişkin
herhangi bir açıklama yapıl-
madığını belirterek bu ha-
berin yanlış olduğunu vur-
guladı.
Açıklamada, birçok de-
falar açıklandığı gibi dep-
remlerin önceden haber ve-
rilmesinin bilimsel ve tek-
nik olarak mümkün olma-
dığı ifade edildi.
İzmitliler sokakta
İstanbui Haber Servisi - tstanbul
Teknik Üniversitesi (tTÜ) Avrasya
Yer Bilimleri Ensritüsü Müdürü Prof.
Dr. Aykut Barka, tstanbul'da 30 yıl
içerisinde deprem olacağını, bu sü-
re içinde Türkiye'nin başka bölge-
lerinde 9-10 tane yıkıcı deprem mey-
dana geleceğini söyledi. Barka, Tür-
kiye'nin birçok bölgesirrin de aym
tehlikeyle karşı karşıya olduğunu
belirterek "Depremle haşır neşjr ol-
mak zorundavTz. Deprem olmaya-
cak demek yanlış olur" dedi.
Marmara ve Boğazlan Belediye-
ler Birliği (MBBB) tarafindan dep-
rem sonrasuıda uygulanacak eylem
plammn hazırlanması amacıyla dün
MBBB'nin Eminönü'ndeki bina-
sında bir toplantı düzenlendi. Top-
lanhya, MBBB ve Bakırköy Bele-
diye Başkanı Ahmet Bahadırlı. Ça-
nakkale Belediye Başkanı tsmail
Özay. Balıkesir Belediye Başkanı
Ziyaettin Taa'm da aralarmda bulun-
duğu befedije başkanlan ile tstan-
bul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Rek-
törü Prof. Dr. Gübûn Sağlamer ile
Mimarlık, tnşaat, Maden Fakülte-
leri ve Avrasya Yer Bilimleri Ensti-
tüsü'nden öğretim üyeleri katıldı.
tTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün
Sağlamer, tTÜ' nün deprem saba-
hından itibaren çalışmalara başla-
dığını ve bir hafta sonra ilk raporu-
nu hazırladığını belirtti. Üniversite-
nin depremin ikinci haftasında da
eylem planı ve deprem master pla-
nına yönelik çalışmalara başladığı-
nı ifade eden Sağlamer, önerilerini
Başbakan Bülent Ecevitile Bayındır-
Iık ve tskân Bakanı Koray Aydın'a
bir rapor hatinde ilettiklerini bildir-
di. Prof. Dr. Sağlamer. bir soru üze-
rine de. "Ne zaman deprem oiaca-
ğuudüşünmevelim. Depreme hazır-
hklı olahm. İster3 v ıl, ister30 yıl son-
ra obun. ne fark eder" diye konuş-
tu.
tzmit'te ikı gün önce ve
önceki akşam saat 17.00"de
yaşanan deprem şoklan ve
deprem söylentileri insanla-
n tekrar sokağa çıkardı. Ge-
ceyi hemen hemen tüm halk
sokakta geçirdi.
Bu arada evleri oturula-
bilecek veya hafıf hasarlı
olanlar dahi çadır peşine
düştü.
Izmit'te binalara girilme-
diğinden caddeler alışıla-
gelmişin dışında oldukça
kalabalık. Özellıkle park ve
bahçeler, fuar alanı derme
çatma baraka ve çadırlarla
dolu.
lstanbul îl Sağlık Müdürlüğü, Avcılar'daki merkezinde tarama yapacak
Psikolojik destek merkezleri işbaşında
tstanbul Haber Servisi -
tstanbul tl Sağlık
Müdürlüğü, tstanbul'da
psikiyatri merkezi olan tüm
hastanelerle işbirliği içinde
'Deprem Sonrası Psikolojik
Destek Merkezleri'
oluşturuyor. Bu
merkezlerin ilk örneği
tstanbul'da depremden en
çok etkilenen Avcılar'da
kuruldu. Bugünden
itibaren ilçenin tamamını
tarayacak olan sağlık
müdürlüğü. uzman
gereksinimi olan yurttaşlan
belirleyecek.
Istanbul'daki hastanelerde
halen bin 689 yatan hasta
bulunuyor. bin 659 kişi ise
taburcu edildi. Ağır hasta
sayısı 84, ölü sayısı 542
olarak saptanırken boş
yatak sayısı ise 3 bin 745.
lstanbul ll Sağlık Müdürü Mecit
Çauşkan, dün düzenlediği basın
toplantısında. deprem sonrasında
önce tstanbul'da. daha sonra da
diğer illerde hasar gören yerlere
tüm yardımın
götürüldüğünü söyledi.
Fçme ve kullanma suyu,
ilaç ve tıbbi yardım gibi
sorunlann
halledilmesinden sonra
ruhsal travmalann ortaya
çıktığını belirten Çalışİcan,
"Kişilerdefizikselbir
yaralanma olmasa bile
duygusal bir etküenme
okİu. Bunlaruı çözfimü için
psikolojik danışma
merkezleri oluşrurmaya
karar verdik" dedı.
Depremzedelerin bu
olaydan nasıl
etkilendiğinin anlaşılması
için test hazırladıklannı
ifade eden Dr. Çahşkan
şöyle devam etti:
"Hazırladığmuz testi
Avcılar'daki bütiin evleri
dolaşarak yapmayı
düşünüyoruz. Bir uzmana
gitmesi gereken insanlan
ise Avcılar'da kurulan
merkez başta olmak üzere,
bakanlığımıza bağlı
hastanetere
Post travmatik stres bozukluğu
Anketteyer alan sorular
İstanbui Haber Servisi-İstanbui tl Sağ-
lık Müdürlüğü, deprem sonrasında olu-
şabilecek post travmatik stres bozukluğu-
nu tespit için bir anket hazu-ladı. İlk ola-
rak Avcılar'da uygulanacak olan bu an-
kette şu gibi sorular yer alıyor:
1- Deprem olayıru yoğun korku. deh-
şet ve çaresizlik içinde yaşadınız mı?
Bu olayı aşağıdakilerden bırryle herhan-
gi bir şekilde tekrar yaşadınız mı?
2- Tekrarlanan, huzursuzluk veren anı-
lar veya rüyalar.
3- Sanki olay yeniden oluyor gibi dav-
ranmak veya hissetmek.
yönlendireceğiz. Bu anket, uzun
sürefi ve geniş çaplı bir çalışmanuı
ilk ayağı olacak."
Deprem sonrasında hemen hemen
bütün insanlarda şok yaşandığını,
bundan sonraki tepkilerin ise
4- Olayı arumsatan şeylerle karşılaştı-
ğınızda yoğun fiziksel (çarpınh, tıkan-
ma, terieine) veyaruhsal huzursuzluk.Ola-
yı anunsatanlardan kaçınıyor ve daha ön-
cekine göre uyuşmuşluk hissini aşağıda-
ki biçimlerde yaşıyor musunuz?
Rahatsızlıkları olanlann şu telefon
numaralırndan hastanelere ulaşaşabileceği
kaydedildi: CerrahpaşaTıp Fakültesi Psi-
kiyatn: 586 15 39, Marmara Tıp Fakül-
tesi Psikiyatri: 327 1010/219-314. lstan-
bul Tıp Fakültesi Psikiyatri: 533 63 69,
Bakırköy Ruh Sinir Hastanesi: 182, İstan-
bui Sağlık Müdürlüğü: 638 3000/114-145
değiştiğini belirten Çahşkan, stres
ve depresyon belirtileri gösteren
insanlann mutlaka uzmana
başvurmalannı istedi. Çahşkan bu
belirtileri şöyle sıraladı:
"Tekrarlanan huzursuzluk veren
4
Yasal düzenlemeler kaçuulmaz'
Cumhurbaşkaru Süley man DemireL dün, Ankara Tkaret Odası (ATO) Baş-
kanı Sinan Aygün ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri ile görüştü. Demi-
rei, başkanlık sistemi öneren Sinan Aygün'e, Türkiye'nin daha ivi yönetüme-
sineilişkin yasal düzenkmelerin kaçımbnazolduğu yanınru verdi Demirel, ''Tür-
kiye'de bir topyekûn devlet reformu yapılması lazım geldiği şekHndeki düsün-
celerin hayata geçeceği kanaatindcvim" dedi Aygün, Marmara depreminde
ilk başlarda eşgüdüm eksikliklerinin yaş^ındığına dikkat çekti. (AA)
anüar ve rüyalar, sanki olay
yeniden oluyor gibi
davranmak, olayı
anımsatan şev leıie
karşılaştığında yoğun
fiziksel ve ruhsal
huzursuzluk. olay hakkında
düşünce, duygu ve
konuşmalardan kaçmak.
uyku problemL çabuk
kizma ve öfke patlamalan.
umutsuzluk. özsavgu istek
ve yaşam amaçlarının
kaybu faalivetlere ilgi
kavbı."
Sağlık Müdürü Çahşkan,
deprem sonrasında
meydana gelen ruhsal
belirtilere karşı kişilerin
yapabileceği bazı şeyleri de
şöyle sıraladı:
Kendinize ve ailenize
nasıl yardımcı olabih'rsiniz?
• Önce kendiniz ve aileniz için o
gün yapılacak en önemlı şeyin ne
olduğunu belirleyin.
• Tüm dikkatinizi kendinizin ve
yakınlannızın yaşamakta
olduklanna odaklayın.
• Alkol ve uyuşturucu
ilaçlardan uzak durun.
• Kendinizi oyalayın.
• Duygusal olarak yakın
gelecekte neler
yaşayabileceğinizi
öğrenmeye çalışın.
Çocuklannız için neler
\ apabilirsiniz?
• ÇocukJan bilgilendirin.
• Çocuklannızı
rahatlatmak ve güven
vermek için zaman ayınn.
• Gerginliklerini azaltmak
için onlara oyun imkânlan
tanıyın.
• Dokuz yaşından daha
büyük çocuklann sizinle
aynntılı konuşmalanna izin
verin.
• Sık sık onlan sevdiğinizi,
korkulannı ve kaygılannı
anladığınızı gösterin.
• Yemek yemek, uyku
uyumak gibi faaliyetleri
mümkün olduğunca belirli
saatlerde yapmalannı
sağlayın ki onlara hayatın
normale döndüğü
duygusunu verebilesiniz.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Evet.. Senato
Kaldırılmasaydı!
Af Yasası'nı veto ederek kamuoyundan olumlu
not alan Cumhurbaşkanı, anayasanın kendisine
verdiğı bir yetkiyi kullanırken önemli bir boşluğun
altını çizdi. 1961 Anayasası ile yasama organı gö-
revini Büyük Millet Meclisi ile birlikte paylaşan
Cumhuriyet Senatosu'nun, 12 Eylül anayasası ile
ortadan kalktığı için yasaların parlamentodan son-
ra ya cumhurbaşkanının ya da Anayasa Mahke-
mesi'nin denetimi ile sınırlı kaldığını söyledi.
Bir cumhurbaşkanının böyle bir boşluğu görme-
si kadar, onu kamuoyu önünde açıklaması da el-
bette önemlidir.
Ama daha da önemli olan, ülkemizde iki meclis-
li bir sistemin bulunmadığından dert yanan kişiler
arasında Sayın Demirel'in de bulunmasıdır.
Genç kuşak, bu önemi ilk anda anlayamaz. Onun
için biraz eskilere dönelim:
Türkiye, 23 Nisan 1920'den 27 Mayıs 1960'a
kadar tek meclisli bir sistem ile yönetildi. Türkiye
Büyük Millet Meclisi, özellıkle 1946 yılına kadar
tek partinin belirlediği üyelerden oluştu. O millet-
vekilleri yasama görevini yaptılar, yürütme organı-
nı oluşturdular ve denetlediler. Savaş ilanı, ulusla-
rarası antlaşmaların onaylanması görevlerini yeri-
ne getirdiler. Tüm bu görevlerini yaparken, tek par-
tili olmanın disiplini içinde çalıştılar.
14 Mayıs 1950seçimleriileoluşanTBMM'deüç
partinin milletvekilleri yer aldı ama, çoğunluk sis-
temi ile seçilen bu üyelerin hemen tamamına ya-
kını seçimi kazanmış olan sıyasi ligin mensupları
oldukları için, parlamento görünüşte çoksesli, ger-
çekte tek dıreksiyonlu olarak işlev yaptı. Bu gidi-
şin sakıncalan 1954 seçimlerinde daha da belir-
ginleşince, dönemin ana muhalefet partisi CHP
de, o tarihlerde parlamentoda küçük ama dinamik
bir grup olarak yer alan Osman Bölükbaşı nın
CKMP'si de "bugünkü MHP'nin atası", başka bir-
çok degişim içerisinde iki meclis sistemini tartış-
maya başladılar. Demokrat Parti, yani dünkü Ada-
let, "bugünkü DYP'nin atası" bu değişimeyanaş-
madı. Ama 27 Mayıs ıhtilalinden sonra yasama or-
ganı olarak yeni anayasayı oluşturma görevini üst-
lenen Kurucu Meclis, ikili meclis, anayasa mahke-
mesi gibi önerileri Türkiye'ye armağan etti. Sayın
Demirel, dönemin Adalet Partisi Genel Başkanı
olarak 27 Mayıs anayasasını daha çok duygusal
nedenlerle içine sindiremedi ve devamlt eteştirdi.
O eleştiriler, 1961 Anayasası'nın getirdiği kurum-
lan elberte tahrip eden etkenlerin başındaydı. Ni-
tekim, 12 Eylül darbesıni yapanların ilk işlerinden
birisi, Anayasa Mahkemesi dışında hemen bütün
bu kurumları 1982 Anayasası'na almamak oldu.
Oysa Cumhuriyet Senatosu var olsaydı, paria-
mentonun Büyük Millet Meclisi kanadında oluştu-
rulan biryasa, senatonun süzgecinde yeniden ele
alınacaktı. Senato, bugün kamuoyu tarafından
Çankaya'ya yöneltilen veto isteklerini, kendi komis-
yonlannda değerlendirecek, genel kurulunda gö-
rüşecek, gerekli değişiklikleri yaparsa millet mec-
lisi yasayı yeniden ele almak zorurvda kalacakt.
Uyuşmazlık halinde iki meclis bir arada TBMM adı
altinda toplanarak konuya son biçimini verecek-
lerdı.
Tabii yine cumhurbaşkanı incelemesi ve yine
Anayasa Mahkemesi'nin denetimi de işleyecekti.
Hiçbır yasa mükemmel olmaz. Hatadan. yanlış-
tan uzak çıkanlmaz. Önemli olan, en az yanlışlı ya-
sayı yapabilmektir. Senato işte o alanda bir arın-
dırma fititresi görevi yapar.
Oysa bir de günümüze bakınız:
Çok partili ve aynı zamanda çok parçalı bir par-
lamentomuz var. O partamentomuzda hep söylü-
yorum, partilerin grupları sadece genel başkanla-
nn haftalık söylevleri için kullanılan birer işlevsiz sa-
lon görünümünde. Grup yönetim kurullanna üye
olmak, parti iktidarda ise seçmen ile bürokrasi ara-
sında biraz daha sıcak köprü kurmaktan başka
hemen hemen hiçbir sorumluluk yüklemiyor. Ote-
ki milletvekilleri ise küçük odalannda aynı işîevi, sek-
reterlerine ve danışmanlanna seçmenin isteklerini
bakanlıklarda kovalatmaktan başlannı kaldıramı-
yorlar. Kritik ve önemli yasalann kaderlerini, iktida-
n oluşturan koalisyon partilerinin liderlerinin "triom-
w/a"sının zaman zaman yaptığı toplantılarda olu-
şan eğilim saptıyor. Bu laboratuvarda üretilen ya-
sa hükümleri için işte ünlü af olayında olduğu gibi
her lider, her bakan ayn bir yorum getirıyor. Birisi-
nin çetelere af geldi dediği madde için bir başka-
sı, "Öyle şey olur mu? Onlar bu yasa kapsamı dı-
şında" diyorlar.
lletişim teknolojisindeki bu baş döndürücü ge-
lişmenin getirdiği değişimi algıiamayan siyaset
kadromuz, kamuoyunun nabzını elbette tutamı-
yor. Bu yüzden cumhurbaşkanının veto yazısının
Çankaya'dan Meclis Başkanlığma ulaştığı saatler-
de Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli "Mec-
lis 'te aldığımız karardır. Dolayısıyla affın arkasında-
-y/z" diyebiliyor.
Bahçeli bilmiyor ki, bu baş döndürücü teknolo-
jik gelişimin yarattığı yeni toplum, "dediğimiz de-
diktir"cileri arkalara itiyor.
Biraz daha ayak sürten olursa, sıra dışı da bırak-
mak üzere...
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit o do.net.tr.
KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HAT)
TRENLE ANADOLU'NUN
KALBİNE YOLCULUK
DOĞU AKDENİZ-GAP NEMRUT
(ANADOLU'DA İNANÇLAR)
i İ İ Y ^ < i Ac
10/19 Eylül-24 Eylül-3 Ekim
MAVI LEKELER
Eğirdir-Beyjehır-Hoyron-Yazılıkaya Kanyonu-Yalvaç-
Kovada Millı Parkı
08/12 Eylül-22/26 Eylül
PAMUKKALE-AFRODİSİAS
Hierapolıs-Karahayıt-Afrodısıas-Bvldan-Deniz!
16/19 Eylül-30 Eyiül/03 Ekim
KÜLTÜREL İSTANBUL GEZİLERİ
APALAR (04/25 Eylüll-GAIATA (12 Eyiül)
HAÜÇİN İKİ YAKASI(05 Eylül)-İSTANBUL'DA BİZANS( 19 Eylül)
YUNANİSTAN
Koroyolu ıle Yunonıstan, ı Sırnı ProordfTilonnıızı Swu
ACHILL TURIZM
O216-418 97 73
349 8O 74
1956 Kırklareli doğumlu eşim ÜmitTırpan
1990 yılından beri kayıptır.
FAHRETTtN TIRPAN