13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 1999 CUMA 8 DEPREM Kocaeli'nde TÜBİTAK kaynak gösterilerek şiddetli deprem olacağı iddialan halkı sokağa döktü Söylentiler panik yaraltıKOCAELİA ALOVA (Cumhuriyet) - Depremden en çok zarar gören bölge- lerden biri olan Kocaeli'de dün. TÜBt- TAK'ı kaynak göstererek 'deniz suyu sıcaklığının yükseldiği. şiddetli bir dep- rem daha mevdana geleceğT söylenti- len halk arasında paniğe yol açtı. Sa- karya. Bursa, tstanbul ve Balıkesır'de kısasürede yayılan söylenti halkı soka- ğa dökerken Izmit'te belediye ve polis hoparlörlerle anonslar yaparak yurttaş- TUDAV lan sakin olmalan için uyardı. Yeni bir depremin olacağı söylenti- lerini. Kocaeli Yüksek Öğrenim Der- negi (KYÖD) Radyosu duyurduğu ile- ri sürüldü. Bu duyuruda, TÜBlTAK yetkililerinden alınan bilgiye göre Mar- mara Denizi'nin suyunun 45 derece ısındığının öne sürüldüğü belirtildi. Daha sonra ise Kocaeli'ye gelen ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın Vali Memduh Oğuz'dan brifing aldığı sırada yaşanan olaylar paniğin arrma- sma neden oldu. Hükıtmet zayıf kaldı" Yılmaz, Valiliği ziyarerinde yaptığı konuşmasmda hükümetın zayıf kaldı- ğını itiraf etti. Bu konuda çalışmalann devam edeceğini, çadırkentlerin ve pre- fabrike evlerin süratle yapılacağım bil- dirdi. Mesut Yılmaz'ın konuşması sırasın- da. Yılmaz adında bir vatandaş "Sayuı Valim, talimatınız üzere Gölcük'te her- kes evlerini boşaltıyor" diye bağırdı. Orada bulunan görevliler sessiz olma- sı gerektiğini. gene! başkanın konuşru- ğunu söylediler. Bunun üzerine vatan- daş da. "Genel başkan da kimmiş? Mil- let panik içinde Göiciik'te evteri boşal- tıyor. Bu konunun aslını açıklayın" di- ye bağırdı. 'Su baskmkın kaçuıümaz'tstanbul Haber Servisi - Türk Denız Araştırmalan Vakfı (TÜDAV) Kıyı Yö- netimi Araştırma örubu ile Istanbul Üniversitesi öğretim üyelerince ortak- laşa gerçekleştırilen araş- tırmada, ister güneyde is- ter kuzeyde olsun. Mar- mara Denızi'nde olası ye- ni birdepremle birlikte olu- şacak su baskınlannın ka- çınılmaz olduğu belırtile- rek kıyı planlamalan ve yönetiminin bu olguya gö- re ele alınması istendı. TÜDAV' Başkanı Yard. Doç. Dr. Hüseyin Öztûrk Körfez'in kuzey ve güney sahülerinde yaptıklan araş- tırmalann, Marmara De- nizi'nde oluşabılecek dep- remin lstanbul ve Bursa kıyılannda kıyı tahribatı- na neden olacağını ortava koyduğunu söyledi. Oztürk, kıyıda su bas- kınlannın 10 metre yük- sekliğe erişebileceğini ve kıyılann düz alanlannda yüzlerce metrenin su bas- kınına maruz kalacağını kaydetti. Öztürk. « Körfez depremini oluşturan fay, Körfez ile Değirmendere arasında haritalanmışoiup, kınk hattı Gölciik Donan- ma Konıutanlığı'iKİan son- ra V üzbaşılar önünden de- nize girmekte \e denizin altinda nasıl devam ettiği benüz bilinmemektedir. Sürmekte olan sismik ve barimetrik çalışmalar bu kınğın gidişini ortava çt- karacaktır. Favın kuzeye doğru çatallanmalar göste- rip göstermediği, bir baş- ka ifadeyle İstanbuTu etld- leyecek şekilde girişler ya- pıpyapmadjğ) rMİinmemek- tedir'' dedı Marmara içinde önem- li iki kınk bulunduğunu ve bu kınklann da olası hare- ketlerinin düşey yönde beklendiğini kaydeden Öz- türk. "Körfezde yaşanan- lan bir model olarak aldı- ğuiuzda Marmara Denizi içindeki kınkJardan ku- zeydeldnin hareketi kuzey sahikk, güneydekinin ha- reketi be günev sahilde su seviyesi yükseiimine neden olacaknr" dedi. Oluşacak su seviyesi değişiminin, kınlma sırasında oluşacak düşey atımların miktan ve kıngın boyuna bağlı oldu- ğunu belirten Öztürk, "Kı- rüma uzun ve Marmara"vı katedecek düzeye ulaşn- ğında bütün layı kesimle- ri su hareketinden eşit nıik- tarda etkilenecektir" dedı. 'Su baskınları sürecek' Kuzey kökenli kınlma- larda kuzeyde daha şiddet- li su baskınlan olacağını savunan Öztürk. tstanbul'u etkıleyen tarihi depremler sırasında surlan da yıkan tsunaminin gelışimine dik- kat çekti. Yaptıklan çalışmalann Körfez"in kuzey kıyılann- da ve Körfez genelinde bir tsunami yaşanmadığjnı gösterdiğini ifade eden Oz- türk. düşey atımlann ege- men olduğu fay bölgele- rinde yersel su harekerle- rinin yaşandığını göster- diğini söyledi. Öztürk, sığ ve sınırlı su hacmine sahip Körfez'de yaşananlar dik- kate alınırsa. Marmara gi- bi dehn.su kitlesine sahip bir aJanda depremle bir- likte oluşabilecek su sevi- yesi değişimlerinin daha şiddetli olacağını belirttı. Öztürk, Gölcük ile Kör- fez arasında faylar üzerin- de yaptıklan araştırmalar- da, güney kıyıda yersel ola- rak düşey yönde hareket eden kınklıklarla ilgili 10 metreye varan çökmeler olduğunu saptadıklarını vurguladı ve "Güney kıv> lardaki bu çökmeler sonu- cunda kuzey kıyıdaki sular hızla bu alana, güneve ha- reket etmiştir. Deprem anında kuzev de Tütünçift- lik-Derince sahiDerinde hız- lı su seviyesi düşüşü yaşan- mış,su seviyesi4 metredüş- miiş,3-10 metre boyunda- ki kiiçük tekneler kıyıya oturmuştur. Su seviyesi bir- kaç sanive içinde eski ko- numuna dönmüştür" dedi. Yetiskin işgücü gidiyor Sanayi kuruluşlan bölgeyi terk edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nın sa- nayi bölgesini oluşturan depremde zarar gören ılle- rin banndırdığı sanayi ku- ruluşlannın başka yerlere kayacağı beklentisı oluştu. Özellıkle bölgedeki can ka- yıplan, vücutta meydana gelen sakatlıklar. psikolojik rahatsızlıklann yanında göç nedeniyle de boyutu büyü- yecek olan yetişmiş işgücü ka>t>ı nedeniyle tedirginük başladı. ODTlTden Prof. Dr. Erinç Yeldan ise, bölge- de zaten çarpık bir sanayi- leşme olduğuna dıkkat çe- kerek bölgesel eşitliği, in- san gücünü ve çevreyi dik- kate alacak biçimde yeni bir sanayi yapılanması içm depreminfirsatolarak kul- lanılabileceğini söyledi. Devlet Istatistik Enstıtü- süverileri. depremden za- rar gören illerinTürkiye"nin sanayi lokomotifi olduğu- nu göstenyor. Deprem il- leri olarak Bolu, Bursa. Es- kişehir, lstanbul. Kocaeli, Sakarya, Zonguldak ve Ya- lova'nın Türkiye'deki top- lam işyerinin yüzde 48.3 'ünü banndırdığıru gös- teren veri dıkkat çekiyor. Yine bu iller, Türkiye'deki istihdamın da yüzde 47.36'sını banndınyor ve Türkiye'nin katma değen- nin yüzde 52.75'ini sağlı- yordu. Başbakan Bülent Ece- vft'in de açıkladığı gibi, TÜPRAŞ gibi kamu kuru- luşlannın yerlerinin değiş- tirilmesi öngörülmezken özel sektör sanayi kuruluş- lannın özellıkle işgücü ka- yıplan \e fiziksel rahatsız- lıklann yanında psikolojik olarak da etkilenmeleri ne- deniyle verimli işgücü sıktn- tısı çekileceğı gerekçesiy- le bölgeden çekilmeye ha- zırlandıklan belirtüdi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağ- layan. bölgede kurulu sa- nayi kuruluşlanndan böyle bir bilgi almadıklannı, an- cak işgücünde yoğun bir göç yaşandığını bildirdi. Çağlayan, insanlann çoğu- nun depremin yarattığı ka- yıplar ve rahatsızlıklar ne- deniyle memleketlerine ter- sine bir göç sürecini baş- lattıklanna dikkat çekerek işgücü kayıplannın sanayi kuruluşlannda sıkıntı yara- tacağını kaydetti. Harb-lş Sendikası Baş- kanı İzzet Çetin, sendika- lannda örgütlü 126 üyenin yaşamını kaybettiğini. 200'e yakın tersane işçisinden ise henüz haber alınamadığını bildirdi. Petrol-tş Genel Başkanı Bayram Yıldınm da, sendika üyesi işçilerden 44'ünün yaşamını yitirdi- ğini, 15-20 kişiden de ha- ber alınamadığını belirtti. Prof. Barka, Türkiye'deriskinbiiyük olduğunu beürterek 30 yü içinde İstanbul'da deprem olacağını söyledi. Prof. Aykut Barka, Türkiye'nin birçok bölgesinde 9-10 yıkıcı deprem meydana geleceğini söyledi 'Istanbul tehlike Kocaeli Valisi Memduh Oğuz ile Büyükşehir Belediye Başkanı SefaSir- raen bu söylentilen yalanladı. Izmıt Büyükşehir Belediye Başkanı Sirmen. olayın kendilerinden kaynaklanmadı- ğını belirterek "Böyle bir şev olsa>dı öncelikle bize bildirilir vev a haber alır- dık" dedı. Duyuruyu yapan Radyo KYÖD'ün yöneticileri hakkında soruşturma baş- latılacağı öğrenildi. Ancak yayın mer- kezine giden polis, radyonun kapalı olduğunu ve içeride kimsenin bulunmadığını be- lirledi. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ' ve Deprem Araştırma Ens- ritüsü Müdürü Prof. Dr. ,4b- met Mete Işıkara. Koca- eli'de deniz suyu sıcaklığı- nın yükseldiği. bunun yeni bir depremin habercisi ola- cağı ve evlerin boşaltılma- sı yolunda açıklama yapıl- dığı söylentileri üzerine. "En başından beri bu tarz spekülasyonlar hep vardı" dedi TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başka- nı Omer Kaymakçalan da, TÜBlTAK Marmara Araş- tırma Merkezi tarafından, Kocaeli'de yeni büyük bir deprem olacağına ilişkin herhangi bir açıklama yapıl- madığını belirterek bu ha- berin yanlış olduğunu vur- guladı. Açıklamada, birçok de- falar açıklandığı gibi dep- remlerin önceden haber ve- rilmesinin bilimsel ve tek- nik olarak mümkün olma- dığı ifade edildi. İzmitliler sokakta İstanbui Haber Servisi - tstanbul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Ensritüsü Müdürü Prof. Dr. Aykut Barka, tstanbul'da 30 yıl içerisinde deprem olacağını, bu sü- re içinde Türkiye'nin başka bölge- lerinde 9-10 tane yıkıcı deprem mey- dana geleceğini söyledi. Barka, Tür- kiye'nin birçok bölgesirrin de aym tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirterek "Depremle haşır neşjr ol- mak zorundavTz. Deprem olmaya- cak demek yanlış olur" dedi. Marmara ve Boğazlan Belediye- ler Birliği (MBBB) tarafindan dep- rem sonrasuıda uygulanacak eylem plammn hazırlanması amacıyla dün MBBB'nin Eminönü'ndeki bina- sında bir toplantı düzenlendi. Top- lanhya, MBBB ve Bakırköy Bele- diye Başkanı Ahmet Bahadırlı. Ça- nakkale Belediye Başkanı tsmail Özay. Balıkesir Belediye Başkanı Ziyaettin Taa'm da aralarmda bulun- duğu befedije başkanlan ile tstan- bul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Rek- törü Prof. Dr. Gübûn Sağlamer ile Mimarlık, tnşaat, Maden Fakülte- leri ve Avrasya Yer Bilimleri Ensti- tüsü'nden öğretim üyeleri katıldı. tTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, tTÜ' nün deprem saba- hından itibaren çalışmalara başla- dığını ve bir hafta sonra ilk raporu- nu hazırladığını belirtti. Üniversite- nin depremin ikinci haftasında da eylem planı ve deprem master pla- nına yönelik çalışmalara başladığı- nı ifade eden Sağlamer, önerilerini Başbakan Bülent Ecevitile Bayındır- Iık ve tskân Bakanı Koray Aydın'a bir rapor hatinde ilettiklerini bildir- di. Prof. Dr. Sağlamer. bir soru üze- rine de. "Ne zaman deprem oiaca- ğuudüşünmevelim. Depreme hazır- hklı olahm. İster3 v ıl, ister30 yıl son- ra obun. ne fark eder" diye konuş- tu. tzmit'te ikı gün önce ve önceki akşam saat 17.00"de yaşanan deprem şoklan ve deprem söylentileri insanla- n tekrar sokağa çıkardı. Ge- ceyi hemen hemen tüm halk sokakta geçirdi. Bu arada evleri oturula- bilecek veya hafıf hasarlı olanlar dahi çadır peşine düştü. Izmit'te binalara girilme- diğinden caddeler alışıla- gelmişin dışında oldukça kalabalık. Özellıkle park ve bahçeler, fuar alanı derme çatma baraka ve çadırlarla dolu. lstanbul îl Sağlık Müdürlüğü, Avcılar'daki merkezinde tarama yapacak Psikolojik destek merkezleri işbaşında tstanbul Haber Servisi - tstanbul tl Sağlık Müdürlüğü, tstanbul'da psikiyatri merkezi olan tüm hastanelerle işbirliği içinde 'Deprem Sonrası Psikolojik Destek Merkezleri' oluşturuyor. Bu merkezlerin ilk örneği tstanbul'da depremden en çok etkilenen Avcılar'da kuruldu. Bugünden itibaren ilçenin tamamını tarayacak olan sağlık müdürlüğü. uzman gereksinimi olan yurttaşlan belirleyecek. Istanbul'daki hastanelerde halen bin 689 yatan hasta bulunuyor. bin 659 kişi ise taburcu edildi. Ağır hasta sayısı 84, ölü sayısı 542 olarak saptanırken boş yatak sayısı ise 3 bin 745. lstanbul ll Sağlık Müdürü Mecit Çauşkan, dün düzenlediği basın toplantısında. deprem sonrasında önce tstanbul'da. daha sonra da diğer illerde hasar gören yerlere tüm yardımın götürüldüğünü söyledi. Fçme ve kullanma suyu, ilaç ve tıbbi yardım gibi sorunlann halledilmesinden sonra ruhsal travmalann ortaya çıktığını belirten Çalışİcan, "Kişilerdefizikselbir yaralanma olmasa bile duygusal bir etküenme okİu. Bunlaruı çözfimü için psikolojik danışma merkezleri oluşrurmaya karar verdik" dedı. Depremzedelerin bu olaydan nasıl etkilendiğinin anlaşılması için test hazırladıklannı ifade eden Dr. Çahşkan şöyle devam etti: "Hazırladığmuz testi Avcılar'daki bütiin evleri dolaşarak yapmayı düşünüyoruz. Bir uzmana gitmesi gereken insanlan ise Avcılar'da kurulan merkez başta olmak üzere, bakanlığımıza bağlı hastanetere Post travmatik stres bozukluğu Anketteyer alan sorular İstanbui Haber Servisi-İstanbui tl Sağ- lık Müdürlüğü, deprem sonrasında olu- şabilecek post travmatik stres bozukluğu- nu tespit için bir anket hazu-ladı. İlk ola- rak Avcılar'da uygulanacak olan bu an- kette şu gibi sorular yer alıyor: 1- Deprem olayıru yoğun korku. deh- şet ve çaresizlik içinde yaşadınız mı? Bu olayı aşağıdakilerden bırryle herhan- gi bir şekilde tekrar yaşadınız mı? 2- Tekrarlanan, huzursuzluk veren anı- lar veya rüyalar. 3- Sanki olay yeniden oluyor gibi dav- ranmak veya hissetmek. yönlendireceğiz. Bu anket, uzun sürefi ve geniş çaplı bir çalışmanuı ilk ayağı olacak." Deprem sonrasında hemen hemen bütün insanlarda şok yaşandığını, bundan sonraki tepkilerin ise 4- Olayı arumsatan şeylerle karşılaştı- ğınızda yoğun fiziksel (çarpınh, tıkan- ma, terieine) veyaruhsal huzursuzluk.Ola- yı anunsatanlardan kaçınıyor ve daha ön- cekine göre uyuşmuşluk hissini aşağıda- ki biçimlerde yaşıyor musunuz? Rahatsızlıkları olanlann şu telefon numaralırndan hastanelere ulaşaşabileceği kaydedildi: CerrahpaşaTıp Fakültesi Psi- kiyatn: 586 15 39, Marmara Tıp Fakül- tesi Psikiyatri: 327 1010/219-314. lstan- bul Tıp Fakültesi Psikiyatri: 533 63 69, Bakırköy Ruh Sinir Hastanesi: 182, İstan- bui Sağlık Müdürlüğü: 638 3000/114-145 değiştiğini belirten Çahşkan, stres ve depresyon belirtileri gösteren insanlann mutlaka uzmana başvurmalannı istedi. Çahşkan bu belirtileri şöyle sıraladı: "Tekrarlanan huzursuzluk veren 4 Yasal düzenlemeler kaçuulmaz' Cumhurbaşkaru Süley man DemireL dün, Ankara Tkaret Odası (ATO) Baş- kanı Sinan Aygün ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri ile görüştü. Demi- rei, başkanlık sistemi öneren Sinan Aygün'e, Türkiye'nin daha ivi yönetüme- sineilişkin yasal düzenkmelerin kaçımbnazolduğu yanınru verdi Demirel, ''Tür- kiye'de bir topyekûn devlet reformu yapılması lazım geldiği şekHndeki düsün- celerin hayata geçeceği kanaatindcvim" dedi Aygün, Marmara depreminde ilk başlarda eşgüdüm eksikliklerinin yaş^ındığına dikkat çekti. (AA) anüar ve rüyalar, sanki olay yeniden oluyor gibi davranmak, olayı anımsatan şev leıie karşılaştığında yoğun fiziksel ve ruhsal huzursuzluk. olay hakkında düşünce, duygu ve konuşmalardan kaçmak. uyku problemL çabuk kizma ve öfke patlamalan. umutsuzluk. özsavgu istek ve yaşam amaçlarının kaybu faalivetlere ilgi kavbı." Sağlık Müdürü Çahşkan, deprem sonrasında meydana gelen ruhsal belirtilere karşı kişilerin yapabileceği bazı şeyleri de şöyle sıraladı: Kendinize ve ailenize nasıl yardımcı olabih'rsiniz? • Önce kendiniz ve aileniz için o gün yapılacak en önemlı şeyin ne olduğunu belirleyin. • Tüm dikkatinizi kendinizin ve yakınlannızın yaşamakta olduklanna odaklayın. • Alkol ve uyuşturucu ilaçlardan uzak durun. • Kendinizi oyalayın. • Duygusal olarak yakın gelecekte neler yaşayabileceğinizi öğrenmeye çalışın. Çocuklannız için neler \ apabilirsiniz? • ÇocukJan bilgilendirin. • Çocuklannızı rahatlatmak ve güven vermek için zaman ayınn. • Gerginliklerini azaltmak için onlara oyun imkânlan tanıyın. • Dokuz yaşından daha büyük çocuklann sizinle aynntılı konuşmalanna izin verin. • Sık sık onlan sevdiğinizi, korkulannı ve kaygılannı anladığınızı gösterin. • Yemek yemek, uyku uyumak gibi faaliyetleri mümkün olduğunca belirli saatlerde yapmalannı sağlayın ki onlara hayatın normale döndüğü duygusunu verebilesiniz. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Evet.. Senato Kaldırılmasaydı! Af Yasası'nı veto ederek kamuoyundan olumlu not alan Cumhurbaşkanı, anayasanın kendisine verdiğı bir yetkiyi kullanırken önemli bir boşluğun altını çizdi. 1961 Anayasası ile yasama organı gö- revini Büyük Millet Meclisi ile birlikte paylaşan Cumhuriyet Senatosu'nun, 12 Eylül anayasası ile ortadan kalktığı için yasaların parlamentodan son- ra ya cumhurbaşkanının ya da Anayasa Mahke- mesi'nin denetimi ile sınırlı kaldığını söyledi. Bir cumhurbaşkanının böyle bir boşluğu görme- si kadar, onu kamuoyu önünde açıklaması da el- bette önemlidir. Ama daha da önemli olan, ülkemizde iki meclis- li bir sistemin bulunmadığından dert yanan kişiler arasında Sayın Demirel'in de bulunmasıdır. Genç kuşak, bu önemi ilk anda anlayamaz. Onun için biraz eskilere dönelim: Türkiye, 23 Nisan 1920'den 27 Mayıs 1960'a kadar tek meclisli bir sistem ile yönetildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, özellıkle 1946 yılına kadar tek partinin belirlediği üyelerden oluştu. O millet- vekilleri yasama görevini yaptılar, yürütme organı- nı oluşturdular ve denetlediler. Savaş ilanı, ulusla- rarası antlaşmaların onaylanması görevlerini yeri- ne getirdiler. Tüm bu görevlerini yaparken, tek par- tili olmanın disiplini içinde çalıştılar. 14 Mayıs 1950seçimleriileoluşanTBMM'deüç partinin milletvekilleri yer aldı ama, çoğunluk sis- temi ile seçilen bu üyelerin hemen tamamına ya- kını seçimi kazanmış olan sıyasi ligin mensupları oldukları için, parlamento görünüşte çoksesli, ger- çekte tek dıreksiyonlu olarak işlev yaptı. Bu gidi- şin sakıncalan 1954 seçimlerinde daha da belir- ginleşince, dönemin ana muhalefet partisi CHP de, o tarihlerde parlamentoda küçük ama dinamik bir grup olarak yer alan Osman Bölükbaşı nın CKMP'si de "bugünkü MHP'nin atası", başka bir- çok degişim içerisinde iki meclis sistemini tartış- maya başladılar. Demokrat Parti, yani dünkü Ada- let, "bugünkü DYP'nin atası" bu değişimeyanaş- madı. Ama 27 Mayıs ıhtilalinden sonra yasama or- ganı olarak yeni anayasayı oluşturma görevini üst- lenen Kurucu Meclis, ikili meclis, anayasa mahke- mesi gibi önerileri Türkiye'ye armağan etti. Sayın Demirel, dönemin Adalet Partisi Genel Başkanı olarak 27 Mayıs anayasasını daha çok duygusal nedenlerle içine sindiremedi ve devamlt eteştirdi. O eleştiriler, 1961 Anayasası'nın getirdiği kurum- lan elberte tahrip eden etkenlerin başındaydı. Ni- tekim, 12 Eylül darbesıni yapanların ilk işlerinden birisi, Anayasa Mahkemesi dışında hemen bütün bu kurumları 1982 Anayasası'na almamak oldu. Oysa Cumhuriyet Senatosu var olsaydı, paria- mentonun Büyük Millet Meclisi kanadında oluştu- rulan biryasa, senatonun süzgecinde yeniden ele alınacaktı. Senato, bugün kamuoyu tarafından Çankaya'ya yöneltilen veto isteklerini, kendi komis- yonlannda değerlendirecek, genel kurulunda gö- rüşecek, gerekli değişiklikleri yaparsa millet mec- lisi yasayı yeniden ele almak zorurvda kalacakt. Uyuşmazlık halinde iki meclis bir arada TBMM adı altinda toplanarak konuya son biçimini verecek- lerdı. Tabii yine cumhurbaşkanı incelemesi ve yine Anayasa Mahkemesi'nin denetimi de işleyecekti. Hiçbır yasa mükemmel olmaz. Hatadan. yanlış- tan uzak çıkanlmaz. Önemli olan, en az yanlışlı ya- sayı yapabilmektir. Senato işte o alanda bir arın- dırma fititresi görevi yapar. Oysa bir de günümüze bakınız: Çok partili ve aynı zamanda çok parçalı bir par- lamentomuz var. O partamentomuzda hep söylü- yorum, partilerin grupları sadece genel başkanla- nn haftalık söylevleri için kullanılan birer işlevsiz sa- lon görünümünde. Grup yönetim kurullanna üye olmak, parti iktidarda ise seçmen ile bürokrasi ara- sında biraz daha sıcak köprü kurmaktan başka hemen hemen hiçbir sorumluluk yüklemiyor. Ote- ki milletvekilleri ise küçük odalannda aynı işîevi, sek- reterlerine ve danışmanlanna seçmenin isteklerini bakanlıklarda kovalatmaktan başlannı kaldıramı- yorlar. Kritik ve önemli yasalann kaderlerini, iktida- n oluşturan koalisyon partilerinin liderlerinin "triom- w/a"sının zaman zaman yaptığı toplantılarda olu- şan eğilim saptıyor. Bu laboratuvarda üretilen ya- sa hükümleri için işte ünlü af olayında olduğu gibi her lider, her bakan ayn bir yorum getirıyor. Birisi- nin çetelere af geldi dediği madde için bir başka- sı, "Öyle şey olur mu? Onlar bu yasa kapsamı dı- şında" diyorlar. lletişim teknolojisindeki bu baş döndürücü ge- lişmenin getirdiği değişimi algıiamayan siyaset kadromuz, kamuoyunun nabzını elbette tutamı- yor. Bu yüzden cumhurbaşkanının veto yazısının Çankaya'dan Meclis Başkanlığma ulaştığı saatler- de Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli "Mec- lis 'te aldığımız karardır. Dolayısıyla affın arkasında- -y/z" diyebiliyor. Bahçeli bilmiyor ki, bu baş döndürücü teknolo- jik gelişimin yarattığı yeni toplum, "dediğimiz de- diktir"cileri arkalara itiyor. Biraz daha ayak sürten olursa, sıra dışı da bırak- mak üzere... Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit o do.net.tr. KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) TRENLE ANADOLU'NUN KALBİNE YOLCULUK DOĞU AKDENİZ-GAP NEMRUT (ANADOLU'DA İNANÇLAR) i İ İ Y ^ < i Ac 10/19 Eylül-24 Eylül-3 Ekim MAVI LEKELER Eğirdir-Beyjehır-Hoyron-Yazılıkaya Kanyonu-Yalvaç- Kovada Millı Parkı 08/12 Eylül-22/26 Eylül PAMUKKALE-AFRODİSİAS Hierapolıs-Karahayıt-Afrodısıas-Bvldan-Deniz! 16/19 Eylül-30 Eyiül/03 Ekim KÜLTÜREL İSTANBUL GEZİLERİ APALAR (04/25 Eylüll-GAIATA (12 Eyiül) HAÜÇİN İKİ YAKASI(05 Eylül)-İSTANBUL'DA BİZANS( 19 Eylül) YUNANİSTAN Koroyolu ıle Yunonıstan, ı Sırnı ProordfTilonnıızı Swu ACHILL TURIZM O216-418 97 73 349 8O 74 1956 Kırklareli doğumlu eşim ÜmitTırpan 1990 yılından beri kayıptır. FAHRETTtN TIRPAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear