13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3EYLUL1999CUMA \ ; OLAYLAR VE GORUŞLER însanveDoğa!.. MUHAMMEDDAFİ/froe*// Vaız A ğustos ayının ıkmcı yansından ben acılı gunleryaşıyoruz. Bın- lerce canımız toprak altında kaldı On bın- lerce sakatımız, söke- lımızvar Malyıtımınıduşunmuyorum Her şeyı yaratan ınsan. Malı da meralı de yenıden ve daha guzelı, daha yetkı- nıvle yaratır, yenne koyar Yeter kj ca- nısağolsun Yenne konamayacakolan yeraltında kalan ya da oradan ölu çıka- nlan canlardır Yenıden yaratılamayacak olan da onlardır Neden dersenız hıç- bır venı doğan bebek, olen bır başka ın- sanm, bır başka bebeğın aynısı, tıpkısı değıldır Dogadabercan]ı, herbıtkı,her tur hayvan ve ınsan, yalnızca kendısı- dır Ne bır başkasınm eşleğıdır ne de bırbaşkasınınyenneğıdır Turdeş, kan- daş, sovdaş olmalan, onlann bırbırlen- nın aynı olmalannı kanıtlamaz Doğa- da kendı doğal yasalanna gore varlık- lannı ışlevlennı sûrdurürler Insan da bır doğa varlığıdır, doğal bır varlıktır Işlevı, ongorûsu edım ve ey- lemlen, doğa ıçmde, doğal varlığı, ya- nı yetılen, yeteneklen, ussal kazanım ve becenlenyle sınırlıdır Bu sûreçte ınsa- nı bırtakım doğaustugûçler, bırtakım uy- durma yazgılardeğıl, onun doğal kaza- nımlan, doğal ıstem ve ısterlen, doyun- ma bannma, konınma gıbı doğal gerek- sınmelen güdüler, yönlendınr Insanın doğrulan da kendınden, yanlışlan da kendındendır Insarun doğrulan ıle bo- burlenıp yanlışlan ıçın suçlu araması yazgısına kûsmesı ya da Tann'yı suç- laması. ya ınançta yanlış yolda oldu- ğundan ya da usunu kullanmadakı ye- tersızlığındendır ÇünkuTann bılmcı, ın- sanda us yetkınlığıyle atbaşıdır Insan- lar toplumlar, ınançlannı, dmsel dız- gelennı kendı ussal vargılanna, ussal yetkınlıklenne gore oluşturur, kurum- laştınrlar Gen ınsanın, gen toplumlann dını, dınsel dızgelen de gendır. doğal dışıdır Bugün ulkemızde kımı sıyasal ve söz- de bılım çevrelennde tartışılmakta ol- duğu gıbı "insanlanmız çok ileri. ama gericilik dindedir" ya da "dınımız çok ilerici. ama insanlanmız aıüamrvortar" demek, eskılenn devışıyle "eşyanuı ta- biatına avkındır" Bılım gostermıştır kı, ınsanlıkta gelışme ve yetkınleşme, bır- takım duygusallıklarla, goksel, fızıko- tesı umularia değıl, us yoluyla, uslam- lama gucuyle olmaktadır Tann'nın do- ğa varlıklannı ıyı-kotu, yoksul-varsıl, guzel-çırkın, akıllı-akılsız gıbı nıtele- medığını duşunmek ve bu aşamaya gel- mış olmak, çağımızda, ınsan olmanın başlıca sorumluluklanndandır tnsan, doğuştan bırtakım ınanç ve düşunceler- le dunyaya gelmez Aksıne, doğuşundan önce oluşmuş, kurumlaşmış bırtakım ınanç ve ızgelenn (normlann) ıçıne do- ğar Sonradan usunu kullanarak, kazan- dığı deneyımlere dayanarak bırtakım seçenekler oluşturur Inancına, düşün- cesıne yon çızer Deprem bır doğa olayıdır Doğal bır olaydır Tıpkı suyun kaynaması, yelın es- mesı şımşeğın çakması gıbı Dünya- mız koca evrende bır damla oylumun- dadır Yerbılımlen, uzaybılımcıler, ev- renın ıçını dışını, yer yuvarlağının na- sıl oluştuğunu artık bılıyorlar Mılyar- larca > ıl oncesınde bır ateştopuyken,za- manla soğuyan, ust katmanlannda can- hlar oluşurken yuvarlağın merkezınde hâlâobılınen ateştopunun varlıgını ve sönmesını, soğumasını surdürdüğunü de artık Mısır'dakı sağır sultan bıle duy- rnuştur Bu böyle ıken, son Marmara depremındekı acılı yaşanhyı kullanan kı- mı sıyasetçı sözdebılımcıvedıngörev- iılennm buna, tannsal bır boyut arayı- şına gınşmelen ve gencılıkle tankatlar- la, Ataturk ve laık dev let düşmanlany- la savaşanlan suçlamalan akılsızlıktan da öte, klınık bır olaydır Neymış efen- dım, Marmara depremı, "Ulkede irti- cayı önlemeve çahşanlara, türbanla uğ- raşanlara. Kuran kurslaruıa mn ver- meyenlere_. AJİah'ın bir gazabı, bir ika- n_" (') ımış Işte böyle ozanın dedığı gıbı "guleriz ağianacak halimıze." Insa- nın bır dın gorev lısının, bır polıtıkacı- nın bunu dıyebılmesı, Marmara depre- mınde "Uahi bir yön" araması, tannsal bır "gazap". tannsal bır "hırsve km" ara- maya çıkması, ınsansal bır kın kusma- nın. kendı kın hırsına, kendı kana susa- mışlıgına Tann'yı alet etmesı. kaba so- fuluğun, yobazlığın ve cahıllığm ta ken- dısıdır Böyle konuşanlar, ne dını bılı- yorlar ne de tannsal kavramlardan ha- berien var Tann, kavramsal olarak hep lyılık, güzellık esenlık vedoğruluk sü- recıdır Bu sureçte Tann'yı ınsanlaştı- np ona bırtakım ınsansal yanlışjıklan, ınsansal köruluklen. hep kötû ınsanla- nn yureklennde yuvalanan kın nefret, lyılıklere gûzellıklere düşmanlık, usu mkârvb sıfatlan yuklemek Dogrudan dıne \e Tann ya hakarettır Be hey, "Bu olay turbana karşıgetin- mesı yuzünden oJuyor™" dıye avazlanan ımam efendı ve "Ölay daha çok ilahîbo- yuttadır" açıklaması (') yapan mıllet- vekılı, hıç düşunmez mısınız, yer altın- da can veren ınsanlann yansından ço- ğu bebek yaşta çocuk ve yaşı altmışın yetmışın üzennde yaşlı Türbanla ta- rabay la ne ılgılen var kı, Tann onlara ga- zap etsın ya da sızın deyışınızle "ilahi bir darfoe vurmuş" olsun9 Tann bu denlı kuçük ve kınle, nefretle küçülmuş ınsan duzeyındemıdırkı,sızler gıbı var- lığinı kuçültucü, küçuk düşürûcu eylem ve davranışlarda bulunsun9 Tann sız mısınız sızın gıbılere benzer mıkı,bır- kaç kendını bılmez ıçın, on bmlerce ın- sanın başına bunca felaket getınp bır pıre ıçın koca yorganı yakan zavallı du- rumunadüşsün Hıç dûşûnmez mısınız, olenler, bunca ınsan hadı bırtakım şey- lerden kusuriuydular, ama yüzlerce ca- mı yıkıldı, mınareler uçtu, çatladı mes- cıt, tekke, zavıye yerle bır oldu Onlar Tann'nın evlen değıl mıydı9 Tann on- lan neden yıktı oniann kusuru, kaba- hatı neydı soyler mısınız9 Yoksa Tann o yapılan da mı günahkâr buldu91 Lutfen aklımızı başımıza toplayalım Kendı kusur ve yanhşlıkJanmıza ne Tan- n'yı a'et edelım ne bırtakım doğa olay- lannı Tann'dan bılıp, namuslu ınsanla- n dınden ımandan çıkaralım ne de şu gün- lerde yaşamakta olduğumuz gıbı bırta- kım doğal afellerden bu afetler karşı- sında ınsanlann şaşkınlığından varar- lanıp sade ınsanın ustûne kjnımızı, nef- retımız kusalım Hıçbır ınsan ıster bır Tann'nın kulu olsun, ıster peygamber tek başına değudır Ne tek başına temız ve aklanmıştır ne de kırlı ve zımmetlı dır Insanın anlığı duruluğu >a da ku- surlu kabahatlı oluşu bırtakım gorun- mezlık, bılınmezlıklerle değıl, bılınen, gorünen yanlanvla gerçektır, ınsansal, toplumsalyargrvabağlamlıdır ZıvaPa- şa'nın dedığı gıbı •'Onlar ki laf ile ve- ririer dunyaya nizamat/ Bin turiu tesey- yup bulunur hanetennde." Vaktıyle Ak- dağmadenı ılçesının BHK. koyu rama- zan ımamı kö> camısınden çaldığı ha- lıyı ıl pazannda satarken yakalanmıştı Yargıcın, neden yaptın sorusu uzenne, ınsanlığını anımsamış boynunu buke rek u Biz insanız hâkim bey" yanıtını vermıştı Her şeyden once hatta dın- den ımandan önce ınsan olduğumuzu anımsarsak, ne Tann'yı kırlı ışlenmıze alet etmek gereğını duyanz ne de sorum- luluklanmızı unutunjz 5 Temmuz gu- nubu sütunlarda yayımlanan bıryazım- da kullandığım Hacı Bektaşı VeM'nın, gerçekten tann<al bır esenlık çağnştıran şu dızelennı bır kez daha yınelemek ıs- tıyorum "Hararet narda. sacda değıl "Keramet hırkada, tacda değil "Her ne arar ısen kendınde ara -Kudus'te, Mekkede, Hacc'da de- Hz. Ali'nın deyışıyle, tannsal etık, herkesın herkesı kendınce ve kendın- den bılmesıdır ARADABİR Y Ü K S E L SIĞRI ADD Alnnoluk Şube Bşk 26Ağustos 1999Ginü... Saat 23 30 Altınoluk'ta Ataturk Meydanı'nda- yım Sıvıl Toplum örgutlen olarak Altınoluk Bele- dıyesı ıle bırfıkte deprem felaketıne uğrayanlar ıçın bır merkez oluşturduk Duyariı vatandaşlanmızın getırdıklen yardımlan topluyoruz Gunlerce suren muthış sıcaklardan sonra ha- vada bır sennlık var Meydan oldukça kalabalık, gelen gıden yoğun Çay ıçıyorum Mustafa Kerna) Atatürk'umuzun yontusu (hey- kelı) tam karşımda Ayakta Sol elı cebınde, sağ elı goğsunde, bakışları sert O'na dalgın dalgın bakarken, bırden kocaman bır adımla yanıma geldı Şaşkınlıkla ayağa fırla- mak ıstedım, guçlu elıyle omuzuma dokundu "Otur, oğretmenım, otur " dedı Ben etrafta- kılen uyarmak ıstedım "Ataturk, Mustafa Kemal " dıyecek oldum, bu defa kızarak "oğretmenım, oğretmenım "dedı "Kırkyıldır, Ataturk, Mustafa Kemal demekten yorulmadın mı? " Çaresız sesımı kestım Bırsure sessız kaldık, sonra onumuzden geçen bınnı ışaret ettı "Bak "dedı "BunundedesıKaresı'ntnılenge- lenlennden ıdı Devnmler konusunda pek anla- şamazdık, ama devlet, mıllet malına goz dıken ye- ğenını alnından vurmuştu " Sonra sordu, "oğretmenım, yıl kaç? " Ben "1999" dedım "26 Ağustos 1999 " Önce duraksadı, sonra "Desene" dedı "77yıl once bugun Kocatepe'deydım, zaman ne çabuk geçıp gıdıyor " "Evet" dedım Acıacıguldu "Ra- hat değılım, benden sonra yapılan tum hatalan ıçıme sındırmeye çalışıyorum, ama Maanf'ın bu duruma düşurvlmesını asla kabul edemıyorum " Ben "Polıtıkacılar" dıyecek oldum, hemen sözu- mu kestı "Hayır, hayırbunda sadece polıtıkacılar değıl, hepınız kabahatlısınız Bunca yıldır sadece polı- tıkacı yetıştırdınız, ama devlet adamı yetıştıre- medınız " Yuzum kızardı Kendı kendıne soylendığını duydum "Acaba bıraz erken mı oldum " Lafı degıştırmek ıçın deprem felaketıne sözu- getırmek ıstedım "oğretmenım, mekteplerımızde jeolojı, astro- nomı derslen hâlâ okutuluyor değıl mı? " Kekeleyerek "Hayır" dedım "Ya mantık, çağ- daş felsefe? " ona da başımı havaya kaldırarak olumsuz yanıt verdım Gene sesını yukselttı "Demek kı Turkıye, akıl, bılım yolunu bıraktı, on- lemlennı almadığı felaketlerın sonuçlannı bıle, kaderebağlayıpsorgulamayayanaşmıyor Yazık " "Üzulmeyın, devnmyasalanyururtukte "dıye- cek oldum, yıne sozumu kestı "oğretmenım, devnmlen yasalar değıl, vatandaşlar korur " Elımı tuttu, yuregının uzenne koydu "Bak oğ- retmenım" dedı "Turkıye'nın bu durumu karşı- sında bronz yureğım bıle nasıl enyor " Gerçekten, dokunduğum sankı metal değıl, sımsıcak, ama boşalan bırzemberek gıbı atan bır yurektı Irkılerek elımı çektım Masamdakı çay bardağı yere duşmuştu, her- kes bana bakıyordu Ben Mustafa Kemal'den ozur dılemek ıstedım, ama artık O yanımda degıldı Eskı yennde, kaıde- nın uzennde dımdık ayakta duruyordu Sol elı ce- bınde, sağ elı yuregının uzenndeydı Yorgundum, dalmış, bır ara herhalde hayal gor- muştum, ama bır turlu anlayamadığım şey avu- cumun ıçınde sıcaklığını hâlâ koruyan kan, neyın nesı ıdı1 Sanat Galenlen, Toplantı ve Konferans Salonlan ıle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti BASEVMÜZESİ yenı sezonda hızmetınızdedır DıvanyoluCad No 84 Çemberlıtaş/İSTANBUL Tel 0 212 513 84 58-511 08 75 Faks 0 212 513 84 57 Bir Bilim Toplumu Yaratabilmek... Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR B u buyuk felaketı elbette unuta- mayacağız On bınlerce ınsanı- mızı enkaz altında bıraktık Ge- nde ve sağ kalanlar tanf edılmez acılarıçındekımılyonlardır Ül- kenın uğradığı ekonomık zara- n sayılara (rakamlara) vurmak ıçın sıfirlar ye- terlı olamayacak sanınm Pekı bu buyuk acının ardından Turkıye, Turk halkı uyanabılecek mı, bılmçlenebılecek mı 9 Nı- çın a>-nı şıddettekı depremı Japonya o kadar az kayıpla atlatabılıyor, Turk halkı uzun yıllardan ben aldatılmakta, kandınlmakta olduğunu, ken- dı sıne masal anlatıldığını anlayabılecek mı 9 Hanı çağ atlamıştık. hanı dunyanın en hızlı kalkınan ülkelenndendık Atlantık'ten Okya- ^ uzanıyordu Türk varlığı 21 yy bızım yüzyılımız olacaktı Nerede bu masallan anla- tanlar, onlann destekçılen, yardakçılan "Tür- krye büyuk bir ihtiial gercekJeştırdi'' dıyenler 9 Arabesk muzığı ve yaşam bıçımını gelışme- nın kanıtı olarak algılayanlar. Turkıye'nın na- sıl bır ılkellık ıçınde olduğu gerçeğı bır şamar gıbı patladı mı suratınızda 9 Jetonu atıp Amen- ka'yatelefon edebıhyorsunuz bılgısayannızla lnternet'e ulaşabılıyorsunuz dıye, bır kuçuk azınlık tuketım çılgınlığını yaşıyor dıye, beş yıldızlı otellerde, gostenşlı toplantılara katılıp zengm yıyeceklı zıyafetlere konabılıyor. onla- nn keyfi yennde, tuzu kunı dıye halkın çektığı sıkıntıyı, yoksullugu. geçım zorluğunu gözar- dı edıp çağ atladı dedıgınız ulke ne durumda ımış göruyor musunuz 9 Yükselen değerlenn sayın şakşakçılan 3 YILDIR SEYREDİYORSUNUZ... ŞİMDİ DE OKUYACAKSINIZ AYLIK DERGİ BüTün TÜRKIVE'DE BflViLERDE www ntv.com.tr Turkıye'nın, Yenı Dunya Dûzenı aldarmaca- sına ve çıkarcılığına kendısını kaptırmamış ay- dını, solcusu, Tûrkıye'nm kotu ama çok kotû yo- netıldığını haykınyordu 50'lerden ben Yöne- tıme egemen olan dar kafalı, aydınlanma ışığuı- dan yoksun aynı zamanda yağmacı, yurtsever- lık duygusu taşımayan polıtıkacısı, Turkıye'yı gencı bır eğıtım ıle bırlıkte bıhmden, bılımsel- lıkten uzaklaştınp mafvalaşmaya, çeteleşme- ye, vurgun ve soygun duzenıne doğru surukle- dı Transformasyonun getırdığı köşedonmecı- lık felsefesı, temelde ıyı yûreklı, yardımsever,al- çakgönullu masum Turk halkını da yaşayabıl- mek ıçın kurnazhğa, hılekirlığa, emeksız kazanç arayışma ıteledı Japonya'da aynı şıddettekı bır deprem kuçuk kayıplarla atlatılırken, ulkemız- de onbınlerce ınsanımızla bırlıkte buyûk bır ulusal servetın yıtınlmesı aradakı bu buyuk fark, onlann bır büın: toplumu, bızım ıse 3kei bır hurafe toplumu, bır ge- cekondu uygarlığı olmamız- dan 'len gelıyor Cıddı, bı- lımsel gerçeklere onem ve oncelık veren, bunun ıçın yasa ve kurallar koyan, onun denefımrnı yapan bır toplum yaratamamış olmamızdan kaynaklanıyor Acaba bu ka- ray ıkımın (felaketın) acılan gence kalırken, bu ateş va- vaş yavaş sonerken bu ger çeklen anlayabılecek mıvız ve de halkımız seçtığı vone- tıcılere "Bizdebir bılim top- lumu gıbı vaşamak ısm oruz, bizde adam gıbı çağdaş, akıl- cı bır eğıtım ıstnoruz, bize masal anlafmavın, bızi aldat- mayın" dıye seslenebılecek mı 9 Havdı sevgılı halkım, gelın bu karayıkımdan bu dersı çıkaralım Kendı gele- ceğımızle bırlıkte gelecek kuşaklan da kurtaralım Demokrası, demokrası ıl- le de her şeyden once de- mokrası dıye tutturan, bunu her şeyın onune geçıren dost- lara, avdınlara da bır çıft so- zum var Bakın hep bırlık- te gö~uyoruz Demokrasının altyapısı yok aydınlanmaya ulaşma- dan aydınlanmacı bır eğı- tım gerçekleşmeden gelmı- yor demokrası Şuseçılmış dıye atanmışlara ustun tuttu- ğunuz ınsanlann halıne ba- kın Gelın ıllede eğıtım ay- dınlanmacı eğıtım, akla bı- lıme dayanan eğıtım dıye tut- turahm Demokrasıyı sevıyoruz dı- ye çocuklanmızın beynını tutsak alan dıncı eğıtımı şe- natçı eğıtımı hoş gormeye- Iım Dısıplın anlayışı sade- ce mılıtanst anlamda gelış- mış, özgurluğu başıboşluk laubalılık kural tanımamaz- lık olarak anlayan bır top- lumda demokrası olmuyor Bugüzelım memleketı yağ, macı vurguncu soyguncu uçkâgıtçılara hurafecılere çıkarcılara, mafyacı ve çete- cılere beymsızlere kafasız- lara tahıllere, akla bılıme karşı vıkanlara bırakmaya- lım l\»t Dunyanın dort bır ta- rafından gelen destek gös- tenlen ılgi gerçekten sevın- dıncı Bız Turkıye Kas Has- talıklan Derneğı olarak bır- çok destek ve yardım onen- sı aldık Boyle bır gelışme- yı tum dunya ve onun gele- ceğı ıçın umutla karşılıyo- ruz Özellıkle Yunan halkı- nın gösterdığı sıcak ve can- danılgı halkın polıtıkacıdan çok tarklı olduğunun açık bır kanıtıdır PENCERE Yıkrianların Değeri?.. Depremde kaç yapı yıkıldı7 Değışık sayılar venlıyor - Elh bın"? * - Yok canım - Otuz bın? -Belkı - On bın9 Iş pazarlığa mı dondu'' Helıkopterlerden çekılen fılmlen televızyonlarda ızlıyoruz Bızım ozel kanallar lafını bıtıremeyen kekemelere donuştuler; aynı sah- neyı beş on kez yınelemeden edemıyorlar, bıtmez tukenmez yıkıntı goruntulennı ızlemek, ızleyenın ru- hunda artçı depremler yaratıyor Kentler savaştan çıkmış gıbı Sağlam kalmış nıce evın yanında, çokenler, bır ıbret dersının fotoğrafı gıbı sırıtıyorlar, gunahı veba- lı kımın boynuna'? Savaşlafda bombalanan bına yıkılır; son deprem- de ıse tum yapılar olağanustulukte doğal bır gucun eşrt saldınsına uğradı yıkılanlar en çuruklenydı Yıkılmayı hak etmışler mıydı? Doğanın soluğu nıce hayatı sondururken bılınçlı mıydı9 Hayır Doğanın bılıncı yoktur Yasası vardır Bılınç ınsana ozgu • Acı, Adana kebabında damağın tadıdır deprem- de ınsan yuregının kedenne donuşur Her ınsanın bır oykusu var Her evın de bır oykusu var Şımdı o evler, oykulennı ıçınde yaşayanlann bel- leğıne yazarak yıkıldılar Ev deyıp geçmeyın Her bına bır tıyatro yapıtının oyun dekoru gıbıdır; sankı bır doner sahnedır ev, odalann duvarlan ıçın- de yaşayan ınsanlan bırbınnden ayırmaz, ınsandır ınsanı bırbınnden ayıran Olum rolu gereğı sahneye en son gıren oyuncu- dur Perde ındıkten sonra ne kadar gozyaşı doksen nâ- file Yaşamda gulmekle olumde ağlamanın altına toplam çızgısı çekıldığı zaman, sıfıra sıfır, elde var srfır • Ikmcı Dunya Savaşı nda Avrupa nın guzelım ta- nhsel kentlen -en başta Varsova- yıkıldı, ıçlennde kı- mılen taş ustunde taş kalmayacak bıçımde bomba- landı, kapıtalızmın yan urunu faşızmın barbartığı, yırmıncı yılın tam ortasında, uygarlıgın Rıchter olçe- ğıne gore dokuz onda dokuz buyuklukte yaşandı Sonra ne oldu 9 Savaş aşılıp da banş geçerlık kazanınca, sağ ka- lan yorgunlar, cephelerden kopup kentlere dondu- ler, ama, baktılar kı vaktıyle bırlıkte yaşadıklan şe- hırier yerte yeksani Taş ustunde taş kalmamış Pekı, ne yaptılar? O guzelım kentlen yenıden tıpkısının aynısı' ınşa ettıler, evlenyle, sokaklanyla, meydanlanyla şehır- lennı taş ustune taş koyarak 'eskısı gıbı' onardılar, uygarlıklannı kanıtladılar • Televı^drtekfahında Marmara bolgemızdekı dep- rem yıkıntılannı ızlıyorum yurekler acısı 1 Elbette elbırhğıyle bu ışın ustesınden geleceğız, enkazı temızleyıp kentlenmızı yenıden 'ınşa' edece- ğız, ama yıkılanlar arasında eskısı gıbı 'tıpkısının ay- nısı' ınşa etmek gereğını gonlumuzde duyacağımız kaç bına var? Soruya karşılık bulacağımız sayı, uygarlığımızın ol- çusudür Fvlıil 1999 Bugün depremin Profesyonel ullulerımız hâlâ depremzedelenn Deprem Bolgesı Rehabılıtasyon Merkezlen ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ Şarjlı elektrık supurgesı şarjlı spot ışık tırnak makası sut meyvesuyu bıskuvrt, vıdeo radyo-kasetçalar çocuk kasetlen Yardımlarınız ıçın (0212)292 29 19 ıltıs lurkni' »>» Gelecek fiutemeH MARMARA UNIVERSITESITIP FAKÜLTESI PSİKİYATRİ ANABILIM DALININ DUYURUSU Marmara Unıversrtesı Tıp Fakultesı Anabılım Dalı'nın bılımsel desteğındekı Çekırdek Anne-Baba Destek Gru- bu ıle israıl Rısk Altındakı Çocuklara Yardım Vakfı, Tel Avıv Beledıyesı Felaketlerle Başaçıkma Grubu, Tel Avıv Ruh Saglıgı Merkezı ışbırlığıyle 4-5 Eylul 1999 tanhtenn- de "Felaketlerle Başaçıkma: Orgutienme, Değerien- dırme, Mudahate" konulu bır sempozyum duzenlen mıştır Sempozyum psıkıyatnst psıkolog, sosyal hızmet uz- manı pedagog eğıtımcı çocuklarveaılelennepsıkosos yal destek sağlamaya gonullu kışıler basın-yayın men- suplan ve bu hızmetlen organıze eden Sıvıl Toplum Ku- ruluşu temsılcılenne açıktır Aynntılı bıkjı almak ısteyenler (0212) 219 26 58 numa- ralı telefondan Naz Kulhancı'yla goruşebılırler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear