13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EYLÜL1999 CUMA • • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI Istanbul Edime Kocaeli Canakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y HÜ 26 26 25 27 31 30 30 29 Zonguldak Y 24 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y PB A PB Y Y Y PB 2b 27 27 27 26 26 26 26 Adana PB 33 Y 29 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB A A A A A A 30 34 35 32 33 30 26 A 27 Marmara. Ege, Batı, Iç Anadolu'nun batısı rte Batı Karadeniz parçalı çok bulutlu, sağanak ve gokguaıl- tulü sağanak yağışiı. dığer yefier az bulut- lu ve açik geçecek Hava sıcaklığı, batı ve iç kesimlerde biraz azalacak, diğer yer- terdeönemlıbirdeği- şiklik otmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y PB PB PB PB PB PB A 19 19 21 24 22 22 26 23 Münih PB 19 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y Y PB Y PB Y 24 19 33 19 17 21 23 30 PB 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A PB A Y Y PB A 18 34 18 32 26 30 27 32 A 37 r " ^ Parçatı bulutlu k Çok bulutlu Yağmuriu Kart k Gök guaıttuiu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Demirel için okurlanndan gelen mesajlan yayimladı. Kimi mesajlar "Inanamadık" diye başlıyor. "Demi- rel'den bunu beklemiyorduk" diye sürüyor. Hele içlerin- de biri var ki, ince aynntılan bilmedıği halde halkın olay- lan eşsiz bir sağduyu ile izlediğini kanıtlıyor. Şöyle diyor: "Gazetenizdeki sözleriyle (Demirel) affı onaylayacak gibiydi ama tepki dalgalanna karşı durama- dı." Bu örnek, içımizden bir bireyin dikkatini, halka gerçek- leri başka kimlıkler altında yutturmanın olanaksızlığını sergilemiyor mu? Bütünüyle doğnj olan saptamayı bıraz açalım: "Tepkilere değil, hukuka bakacağını, hatta TBMM tu- tanaklannı inceteteceğini" basına açıklayan Demirel, yo- ğunlaşan tepki karşısında çoğu zaman yaptığı gibi yer değiştirdi. Veto karannı açıklamadan bir iki saat önce de- mokrasilerde "tepkinin erdemine övgüler" sıraladı. Bir gün önce "tepkileri" umursamadığını söyteyen ve bir gün sonra... llk görüşünden yüz seksen derece dö- nerek "Halkın reaksiyonu gayet tabii ki, bu sıstemi işle- ten en önemlı güçtür, pompadır" diyebılen bir cumhur- başkanı. Dikkatli gözlerden kaçmayan gerçek, devletin A'dan Z'ye döküldüğünü gösterıyor. Çankaya'dakı çelışkili davranışlar, Başbakanlık önün- de devam ediyor. Başbakan, gergin yüz çizgtleriyle liderler zirvesinden geliyor. Gazetecilere "veto 'nun gerekçesinı henüz ince- lemediğıni" söylüyor. Pekâlâ! Saatler sonra; Ecevit görünüyor. Doğal otarak "çetelerin affıntn vetoya gerekçe" olduğu anımsatlıp so- ruluyor. Başbakanlık muhabirterinin gece yanlanna kadar ka- pı önünde bekleyerek sağlıklanndan olmamalan için ti- tizlik gösteren Ecevit, soruyu yönettene hışımla; sinir için- de öyte bir bağınyor ki, gazeteciler 4 richter şiddetinde bir deprem olmuş gibi sarsılıyorlar. "Veto gerekçesinı okudum. Aynntılar üzerinde konuş- mayacağım" diyor. Etten duvar koruma altında doğru otomobile... Bugünü aramamak! Hükümet açısından son 20 günün olaylarını sonuçla- nyla şöyle bir anımsayınız.. 1) Bu hükümet depremde yetersiz kaldı. 2) Toplumun depremzedeler için seferber olduğu sırada yeni bir ver- gi çıkarmaya kalktı. 3) Hiç kimseyi tatmin etmeyen af ya- sası çıkardı. Deprem bölgelerinde neyin nasıl ve ne za- man gerçekleşeceğı bir plana bağlanmış değil. Aileler 30 metrekarelık prefabrike evlerde kışı geçire- cekler. Oralarda ısınma, daha bugünden bir sorun. Bu evleri elektrikle ısrtmaya kalkan bakan da var; ener- ji darbogazı yaşayan ülkede depremzedelerin ısınma ge- reksinimini bu yoidan karşılamanın olanaksızlığına işaret eden de. Kısacası hükümet dandini. Demokratik ülkeler- de direksiyonu elden kaçıran, kamuoyu desteğini yitirdi- ği gözlenen bir hükümet ne yapar? fstifa eder! Istifa sözcüğünü agzınıza aldığınız anda, "demokrasi- ferde çare tükenıveriyor". Zira efendim, dediklerine göre, "şu dönemde Türkiye böyle 'bir boşluğu' taşıyamaz". Ne yapmalı öyleyse? Öneri: Başkaniık Sistemi araştır- malanna hız vermeli! Bu öneriyi bugün icra yetkisi ve sorumluluğu olmadı- ğı için yaptınmlan göze batmayan Demirel'in Çankaya tutkusunu destekleyenler savunuyor. Özlemi çekilen sistemde Başkan, (Demirel) icranın ba- şı olacak. Başbakanlığı döneminde "yaptıklannı, yapacaklannın teminatı görûyorsanız", buyrun 76'lık Demirel'i başkan sıfatıyla getirin icranın başına. Bugünleri aramamak koşuluyla! Hülriimette af çatlağıI Baştarafı 1. Sayfada sayı yeniden incelemek üzere ko- misyon oluştururken DSP ve ANAP tarafından 'Cumhurbaş- kanı'nın uyanlan ve kamuoyu tep- kisi dikkate alınarak değisiİdikler yapüması' gereği vurgulandı. MHP üst dûzey yetkilileri, 'koabs- yon ortaklannın ilkesiz davran- dıklannı" savundu. Ecevit, kaygılann en aza indiril- mesi için DSP'nin yeni bir öneri ge- tirip getirmeyeceğinin sorulması üzerine de şunlan söyledi: "Bu konu, yardımcım Rahşan Ecevit'in önerisi ve PM'mirin bunu oybirliğiyk benimsemesiyle günde- me gelmisti ve siyasal içeriği olma- yan, daha çok insancıi ve sosyal içe- rikli bir af yasası öngörülüyordu. Daha çok Türkiye'deki adaletsiz tü- ketim toplum şapısı. çarpık kentkş- menin ve bunun sonucu ortayaçtkan kültür çaüşmasıniD neden olduğu suçlan kapsayacak bir öneri üzerin- de durulmuştu. Ancak bu, hükümet düzeyinde ek alındı \e değişik boyut- lar kazandL Koalisyon ortaklan ara- sındaki ortakçakşmaıun ürünüdür. Onun için şu aşamada kendim adV na ya da partim adına bir şey söyle- mem doğru otmaz." Ecevit, akşam saatlerinde Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'le gö- DemireVin affı iadegerekçesi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaskanı Sükyman De- mireL af yasasmı, çeteleTe ayncahk getirdiği gerekçesiyle TBMM'ye iade etti. Demirerın gerekçesinin metninin bazı bölümleri şöyle: "TBMM'ce kabul edilen 4453 sayûı Baa Suç ve Cezalann Affina IMş- kin KaBun aşağıda arz edilen gerekçeterle anayasanın 89. ve 104. mad- dderi gereğince bir defa daha görüşülmek üzere iade edflmiştir. Ka- nunlann anayasa ve hukuka, adalet ve nesafet kurauanna ve kamu vkdanına uygunluğunu aramak. cumhurbaşkanınm görevidir. Anayasanın 10. maddesinde berkesin kanun önünde eşit ounası ge- rektiği gibi, kanunlaruı geneflik ilkelerine uygun olarak tedvin edilme- s hukukun temel Ukesidir. Bu bağlamda kabul edilen 4453 sayılı ka- nunda, Türk Ceza Kanunu'nun 313. maddesi af kapsamı dısında tu- tuhnakla beraber. ceza indirimi uygulanacak suçiar icine alınmısür. Bunun sonucunda cürüm işlemek için örgüt oluşturanlar, bir bakıma ayncahldı konuma getirümiş bulunmaktadır. 4453 sayıü "Baa Suç ve Cezalann Affina İKşkin Kanun"un 1 mad- desL verilen cezalann bütün sonuçlannı kapsayacak şekilde genel af- fi >ermekte olduğu hatde, 4. maddesinde vapdan düzenJeme ile, af kapsamı dışında kalan bazı suçlarla, diğer suçlarda ceza indirimi sağ- uuiarak özel afniteHğine dönüştürülmüş ve daha sonra yapdan düzen- leme ile af edilen ve indirim >apılan bütün cezalara erteteroe hükmü getirilerek kanunun yapon tekniğinde bütÛDtûk korunmaraışar.'' rüştükten sonra Çankaya Köşkü'ne giderek Demirel'le haftalık olağan görüşmesini yaptı. Ecevit, "Cum- hurbaşkanı'mn bir telkini oldu mu?" sorusu üzerine, "O konuya değinmedik. Sadece Sayın Cumhur- başkanı neden veto ettiğini kısaca söyledi. Daha önce görüşseydik bel- ki benim de söyleyeceğim şeyler ohırdu" dedi. Bu sözleri 'Deniirel'e sitem' olarak olarak değerlendirilen Ecevit, ANAP'm, yasanın yeni ya- sama döneminde çıkanlmasını iste- diğinin anımsatılması üzerine de. "Bunu >ann (bugün) görûşeceğtz'' dedı. MHP, Demirel'in yasayı iade et- mesınin ardından yasayı yeniden in- celemek üzere bir komisyon kurdu. Genel Başkan DevtetBahçeh'nin is- temi üzerine oluştunılan komisyon- da MHP Grup Başkanvekili Ömer İz^ ile diğer hukukçu milletvekille- rinin yer aldığı öğrenildi. Komisyo- nun, Demirel'in istemlerinin MHP tarafından ne kadar kabul edilip edi- lemeyeceğine karar vermek için ça- lışacağı kaydedildi. MHP'li Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez. yasanın en kısa sürede mevcut haliyle çıkması gerektiğini savundu. Üşenmez, affın artık dö- nüşünün olmadığını, düzeltilebile- cek yerlerinin yeniden gözden geçi- rilebileceğini belirtti.. ANAP, af yasasının Cumhurbaş- kanı'nm görüşleri ve kamuoyunun tepkileri doğrultusunda değiştiril- mesinden yana tavır koyuyor. Yasa- nın TBMM'deki görüşmeleri sıra- sında reddedilen yardım ve yataklık suçlarının da af kapsamına alınma- sı önerisinde ısrar eden ANAP, "Bir değişiklik yapılacaksa, daha çok Do- ğu ve Güneydoğu illerinde zor ve baskıyla yardun ve yataklık suçu iş- leyenlerin muüaka af kapsamına ahnması gerekir'' görüşünde. Basın suçlan ertelendi ileri gözardı I Baştarafı 1. Sayfada göre, 23 Nisan 1999 tanhine kadar, so- rumlu müdürlerin cezalan dahil, basın ya- yın yoluyla işlenen suçlara verilen ve üst smın 12 yılı geçmeyen cezalann infazı 3 yıl ertelenecek. Bu suçlardan haklannda takibata başlanmayanlar, hazırlık aşama- sına geçilmiş olmakla birlikte dava açıl- mayanlar, son soruşturma aşamasına ge- çilmiş olmakla birlikte henüz hüküm giy- meyenler ve verilen hükmü kesinleşme- yenler de erteleme kapsamına girecek. Ertelemeden yararlananlar 3 yıl içinde yeni bir suç işlerlerse ertelenen cezalannı daaynen çekecekler. Davanın açılması ve- ya hükme baglanması ertelenenler, ertele- me tarihinden itibaren 3 yıllık süre içinde yeni bir suçtan mahkûm olurlarsa ertele- nen suçtan dolayı da dava açılacak veya er- telenen davaya devam edilecek. Ertelemeden yararlananlar, 3 yıl içinde yeni bir suç işlemedikleri takdirde cezala- n affolacak. haklanndaki dava ortadan kal- kacak. Gazetemiz yazarlanndan Oral Çahşlar da ertelemeden yararlanacak. Ceza ertele- mesinden yararlanacak olan ve halen ce- zaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler şöyle: Ali Serhat Yaşar, Hamdi Kankıbç, Ismail Beşikçü Sabi Ok. Mehmet Tari, Si- nan Rakip, Yusuf Akbaba. Ergün Güran, Muzaffer Ayata, Cemalettin Cenap Ancı, Hanifi Bilgin. Yasemin Okuyucu, Birol Abatay; Güven Demir, Şerif Kartoğlu, Mehmet Bahri Kurt Hikmet Kale, Kemal Ayhan, Teslim Töre, Adalet Aktepe, Ali Akkurt, Şükrü Töre, Ahmet Kaygusuz, Fevzi Yetkin, Yalçın Küçük (hakkmdaki di- ğer suçlardan dola> ı tahliye olmayacak), Doğan GüzeL Celal Bayram. Ahmet Erdo- gan, Yılmaz Odabaşı, Necdet Akboğan. FP'liler, TCY'nin bölücülükle ilgili 312. maddesindeki suçu basın yayın yo- luyla işleyenlerin cezalan ertelenirken, ay- nı suçtan ceza alan tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ile ha- len vargılaması süren siyasi yasaklı Nec- mettin Erbakan' ın yararlanmamasına tep- ki göstermişlerdi. Memurlar ile Diğer Ka- mu Görevlilerinin Disiplin Cezalannın Affı Hakkında Yasa'ya göre de. 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, yasa, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş di- siplin cezalan bütün sonuçlanyla affedile- cek. Devletin şahsiyerine karşı işlenen suç- lar, zimmet, irtikap, rüsvet, dolandıncılık, sahtecilik. inancı kötüye kullanma, yüz kı- zartıcı veya şeref ve haysiyeti kıncı suç- lar, kaçakçıhk, resmi ihale ve alıma fesat kanştırma, devlet sırlannı açığa vurma ne- deniyle ilişik kesilmesi suçlannı işleyen- ler ise bu kapsama alınmayacak. H Baştarafı 1. Sayfada ledi. Ankara Barosu Başkanı Hakkı Suha Okay, "tepkiye değil, hukuka bakacağını" söyleyen Demirel'in gerekçe- sinde tepkileri göz ardı etme- diğinın görüldüğünü söyledi. Işık Hukuk Bürosu avukatla- nndan Mehmet Cengiz de, Demirel'in karannı fırsat ola- rak değerlendirdi. Özden, af yasasının anaya- saya aykınlıklar içerdiğine dikkat çekerek, Demirel'in TBMM 'ye geri gönderme ge- rekçelerinde "naak" davran- dığını söyledi. Özden Cum- hurbaşkam'mn kendi andında yer alan devletin nitelikleri ve anayasanın 10. maddesinde eşitlik ilkesi koşullanm ara- masının doğal olduğunu vur- guladı. Ankara Barosu Başkanı Okay, TBMM'nin onayladığı yasanın bu yönlerden hukuka aykırılıklannın bulunduğuna dikkat çekti. Işık Hukuk Bü- rosu avukatlanndan Mehmet Cengiz de, Demirel'in veto gerekçesinde "afta eşitliğüı saguuımasını" istediğine işa- ret ederek, bunun çok olumlu olduğunu söyledi. DYP lideri TansuÇiBer. hü- kümetın 'halkın gündemin- den uzak, apar topar çıkardı- ğı' af yasasının Cumhurbaş- kanı Demirel tarafından veto edilmesini memnuniyetle kar- şıladıklannı bildirdi. Cum- hurbaşkanı Demirel'e teşek- kür eden Çiller, Cumhurbaş- kanı'na Sosyal Güvenlik Ya- sa Tasansı ile ilgili endişele- rini de ilettiklerini belirtti. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Lrasda Meclis'teki partilerin topluma karşı suç işlemiş olan 'Susurluk çetelerini yobuzluk yapanlan, hırsız müteahhit- leri, işkencecileri, mafyayı, tetikçileri' affettirme çabası içinde olduğunu, bunun da halkta 'büyük infial' doğur- duğunu belirterek Cumhur- başkanı'nın af yasasmı geri göndermesini olumlu bir adım olarak değerlendirdi. KESK'e bağh Tanm Gıda- Sen Genel Başkanı Mehmet Çiçek de, af yasasının TB- MM'ye geri gönderilmesinin toplum vicdanını az da olsa rahatlartığını söyledi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada hissediyonız. Toplum ve devlet yeniden yapılan- malı" diyorlar. Hal böyle iken hükümetimizin gidişine diyecek yok. Sığlık Bakanı Durmuş'un incileri yeni yeni gündemin ikinci sırasına düşmüştü ki, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı devreye girdi. Bakan Koray Ay- dın Karadeniz Teknik Üniversitesi Makina Mühen- disliği Fakültesi'ni bitirmiş. Makine mühendisinin Bayındırlık Bakanlığı'na getirilmesine diyeceğimiz bir şey yok. Ancak Aydın'ın becerisi makine mü- hendisliğiyle kalmıyor. Deprem felaketinden doğrudan etkilenen yurt- taşlanmızın kışı geçirebilecekleri konut konusuna kafa yoran Aydın, hemen ayaküstü 30 metrekare- lik bir proje çiziyor. Bakanlar Kurulu'na getiriyor. Söze giriyor: "Işlem tamam. 35-50 bin dolayında prefabrike konutu hemen yapabilecek durumdayız. Bu konu- da dış yardım almamıza gerek yok. Eşit dağıtaca- ğız." Konu deprem konutu olunca, "eşit dağıtmadan" insan doğal olarak evlerin eşit dağıtımını düşünü- yor. Bakan başka türiü devam ediyor: "Bu işle ilgili herşirkete pay vereceğiz. Bir den- gesizlik olmayacak. Kısa sürede bitiririz. 30 met- rekarelik bir konut 1.5 milyar liraya mal olacak." Bunu duyan Toplu Konut Idaresi'nden sorumlu Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'nun somunla- n gevşiyon "Böyle şey olur mu? Bölgede yüzde 90 'ı bitmiş yapı kooperatifleri var. Bunun yerine onlara kredi verelim. Sürekli oturulabilecek konutun metreka- re maliyeti 220 dolar civannda. Prefabrik konut 125 dolar. Geçici konuta bu parayı vermeye de- ğermi?" Koray Aydın'a göre "değer". Arkadaşımız ilhan Taşçı, Aydın'a soruyor: - 30 metrekarelik prefabrike konutta insanca ya- şanabilir mi? Aydın, "zorbirsoru" diyor, "Yaşanabilirde diye- mem, yaşanamaz da diyemem." Tam hükümetçe biryanıt. Bundan böyle tümce- leri belirsiz, ne demek istedıği tam belli olmayan kişiler için şu deyimi kullanmak gerekiyor: - Hükümet gibi konuştun! Makine mühendisi Aydın, insanı da makine ye- rine koyuyor olmalı ki, 30 metrekareye 4 kişi mon- te edip işi çözüyor! Hava fotoğrafıyla ölçüm! Deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın kış gel- meden acil konuta gereksinimi var. Devletin de bu konuda ne yapacağını bir an önce belirlemesi ge- rekiyor. Ancak, Bakanlar Kurulu'nun çalışma biçi- mine bakıyoruz, iyimser olmakta zorlanıyoruz. Deprem günü toplanan Bakanlar Kurulu şu ka- ran alıyor: °Bu felaketi, afetdurumu uygulamasıyla aşarız." Aradan bir hafta geçiyor, Bakanlar Kurulu karar alıyor "Bu felaket için kanun hükmünde kararname çı- kararak, işin içinden çıkanz." Aradan birkaç gün daha geçiyor. Bakanlar Ku- rulu bir daha toplanıyor. Yukarıda özetlediğimiz tartışma yaşanıyor. Deprem bölgesinde kaç evde oturulacağı, kaç evin bir an önce yıkılması gerektiği henüz belli de- ğil. Ama, kaç kişiye ihale verilmesi gerektiği belli! CHmadı... Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez de üşenmemiş bölgenin havadan fotoğraflannı çektirmiş. "Böyle- ce hasar gören evler ko- nusunda fikrimiz olacak. Kaç evin oturulamaz hale geldiğini saptayacağız" diyor. Hava fotoğrafı el- bette tümüyle yıkılmış ev- ler konusunda fıkir vere- cek. Ancak oturulamaz ev konusunda ne ölçüde be- lirleyici olur? Bu proje ya- şama geçerse, hava fo- toğrafıyla evlerin dayanık- lılığı konusunda bilimsel saptama yapan ilk ülke olabiliriz! Yazının başında vurgu- ladığımız ortak feryadın temeli şu: - Artık her konuda bili- me kulak verelim. bilimsel maliyet ölçümüz olsun! Hükümet ne yazık ki hâlâ, bilim deyince dilim, bilimsel maliyet deyince birimsel maliyet anlıyor! Her zaman yeni... Her ay 20 yeni film, en popüler diziler, fırtbol, basketbol, belgeseller, konserier, çizgi filmler, talk shovv'lar... Haftanın her günü, günde 20 saat yayında. 3 ay, 6 ay veya 12 ay üyeliklerden birine çok uygun TL taksitleriyle sahip olabilirsiniz. Unutmayın, CiNE5'in günlüğü 275.000 TL'ye geliyor. Üstelik dekoder bedava. ciNesHemen arayın (0212) 225 55 55 w w w . c i n e S . c o m . t r Yaşamınızı şansa bırakmayın KALBİNİZİ KORUYUN TÜRKKALPVAKFI 19MayısCd.No:8 ŞişlillSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 <pbx)10Hat Faks:fO 212) 212 68 35 Atatürk: Türk Dili Türk milletinin kalbidir. Zihnidir. TÜRKDİLERUMl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear