Catalog

21 EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yrimaz yurda dondu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Rusya'ya vaptığı ziyareti tamamlayarak yurda döndü. Yılmaz. dün akşam Esenboğa Havaalanf nda. Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer ile birükte çıktığı gezi hakkında bilgi verdi. Mesut Yılmaz. 1997 yılının Aralık ayında Viktor Çernomırdin'in Türkıye ziyareti sırasında imzalanan "mavı akıntı'" doğalgaz projesının programlandığı bıçimde anlaşmaya uygun olarak yürütüldüğünün belirlendıgını kaydettı. MHP'de yeni anayasa tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP Genel Sekreter Yardımcısı Sait Gönen, partisinin "öz. sade ve anlaşılabılir bir anayasa" yapılması için her türlü katkıyı vereceğini yineledi MHP Başkanlık Divanı. dün Genel Başkan Devlet Bahçeli başkanlığında yaklaşık 1.5 saat süren bır toplantı yaptı. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Gönen. toplantının ardından vaptığı açıklamada. Genel Başkan Bahçeli"nin deprem bölgesınde alınan önlemlerle ilgili bilgi \erdığini söyledı. 'Hükümet ,, anayasaya uymuyor' • A>KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul Akay. hükümetin başta sosyal güvenlik olmak üzere bırçok konuda anayasaya uymadığına dikkat çekerek "Sizin uymadiğınız anayasaya kimse uymaz" dedı. Akay, hükümetin çalışanlann ellerindekı haklannı gaspettiğini söyledi. SPD'den CHP'ye ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya Çalışma Bakanlığı Müsteşan. SPD Türk ve Alman tlişkileri Koordinasyon Grubu Başkanı Gerd Andres ve beraberindeki heyet. CHP Genel Başkanı A 1tan Öymen'i ziyaret etti. Görüşmede. iki ülke ve iki sosyal demokrat parti arasındaki ilişkilenn daha geliştinlmesi ıçin neler yapılabileceğı konuşuldu. Öymen, kasım ayı sonunda SPD"nin davetlisi olarak Almanya'ya gideceklerini bildirdi. Alagöz yargı önünde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Posta tşletmesi Genel Müdürü Nuri Alagöz'ün "Posta tşletmesi Teftiş Kurulu Başkanı Osman Peker'i mahkeme karanna rağmen göre\ ıne geç başlatarak görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle yargılanmasına dün başlandı. Iddianamede Alagöz"ün, Türk Ceza Kanunu'nun "görevi kişilere karşı kötüye kullanma" hükmünü düzenleyen 228. maddesi uyannca 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkûm edılmesi isteniyor. Açıklama • Insan Hak ve Hürriyetleri insani Yardım Vakfı'dHH). "Şenatçı girişime dur" başlıklı haberimızde adı geçen Uluslararası lnsanı Yardım Teşkılatı(IHH)ilebir ilişkisinin olmadığını açıkladı. FP, ordunun irtica ile mücadeledeki kararlılığına tepki gösterdi 'Asker yetldsiııi aşıyor'ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) - FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan, TSK'nin 28 Şubat kararlannın uygulan- ması ve çıkmayan yasalann kabul edilme- si içinbaskı yaptığını öne sürdü. MGK'nın tavsiye niteliğinde kararlar alabileceğini ancak dayatmaya hakkı olmadığını belir- ten Candan, "Burada yetki aşımı var. As- ker-shil herkes kendi görevini yapmahdır" dedi. Candan, Marmara'da etkili olan dep- remde hükümetin de enkaz altında kaldı- ğını ılen sürerken, Meclis açıldığında, gö- revini ihmal ettiği ve sorumsuz davrandı- ğı gerekçesiyle 57. hükümet hakkında gensoru önergesi vereceklerini açıkladı. Candan, dün yaptığı açıklamada. hükü- meti ve TSK'yı sert birdille eleştirdi. Ye- ni yasama döneminin başlangıcıyla birlik- te kamuoyunda "irtica Be mücadete" diye adlandınlan bazı yasalann Meclis günde- mine geleceğini anmısalan Veysel Can- dan. askeri çe\Telerin 28 Şubat'ta MGK'de alınan kararlann yasalaşması ıçin ısrarcı olduklannı söyledi. Kimsenin Meclis'e, "Şu yasalar çıksın" demeye hakkı bulun- madığını kaydeden Candan, şöyle konuş- tu: "Yasalan Meciis'te miHetveküleri teklif eder, hükümet tasan getirir. Bunun dışın- da başka Idşileriıı yasa teklif etme yetkisi yoktur. Kanımca burada yetki aşunı var. Askeraivil herkes kendi görevini yapmah- dır. Askeri çevrelerin, yasalan ve anayasa- yı çiğneyerek dayatma yapması söz konu- suolamaz." Askerlenn, RTÜK'te de askeri bir üye bulundurmak istediğini ifade eden Can- dan, "Askerin RTÜK'te ne işi var? Teteviz- yonlar harp sanan mı öğretecek? Neden müdahil olmak istiyoriar. Asker, ülkedeki her konuda görüş açıkhyor, her şeye mü- dahil ohnak istiyor. Asker, yargı mensup- lannı çağınp brifuıg veriyor. Yok dünyada böyle bir şey. Türkiye, polis devleti, ajan devleti göriintüsü çiziyor" dedı. Damştay Kavakçı'nın istemi reddedüdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Damştay 10. Dairesı, TBMM'de türbanlı provokasyon eylemi gerçekleştiren FP'li Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı olduğunun ortaya çıkmasının ardından "Türk vatandaşhğının kaybettirilmesine*1 ilişkin Bakanlar Kurulu karannm iptalı istemıyle açtığı davada yürütmenin durdurulması istemini reddetti. Damştay 10. Dairesı, Kavakçı'nın Türk vatandaşhğının kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karannın iptali istemıyle açtığı davada ilk aşamayı sonuçlandırdı. Daire. ret gerekçesinde, Kavakçı'nın dava dilekçesinde. "izin almadan birçok vatandaşın ABDvatandaşhğına geçtigine" ilişkin savunmasına, "kötü uy gulamanın örnek obmayacağT yanıtını verdi. Kavakçı'nın Türk vatandaşlığından aynlması için izin almadığınm kendi beyanlanyla da açık olduğu \ e dosya içeriğinden ABD vatandaşı olduğunun anlaşıldığı kaydedildi. 10. Daire, bu gerekçelerle yürütmenin durdurulması istemini reddetti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Veysel Candan, irticayla ilgili raporu Diyanet Işleri Başkanlığı'mn, güvenlikle ilgili raporu da Içişleri Bakanlığı'nın ha- zırlaması gerektiğini savunurken de. 28 Şubat kararlanna esas olan raporlann göz- den geçirilmesi gerektiğini söyledi. Hfikûmete gensoru Candan. hükümetin depremin yaralan- nı sarma konusunda yetersiz kaldığını söy- ledi. Prefabrik konutlar yerine kalıcı ko- nutlann tercih edilmesi gerektiğini ifade e- den Candan, hükümetin kaynak arayışın- da da yanlışlıklar yaptığını iddia etti. Dep- rem vergisinin de gereksiz olduğunu savu- nan Candan. hükümetin enkaz altında kaldığıru ile- ri sürdü. Candan, Meclis açıldığında görevi ihmal ve sorumsuzluk, nedeniyle 5 7. hükümet hakkında gensoru önergesi vereceklerini bil- dirdi. Candan, Yüksek Öğre- tim Kurumu'nu da (YÖK) eleştirdi. YÖK Başkanı'nın bilimle uğraşmak yerine yolsuzluklara battığını ile- ri süren Candan, Başbakan Bülent Ecevh'in de yolsuz- luk ıddialan karşısında "Yetkim yok" diyerek bır şey yapmadığını söyledi. Candan. Cumhurbaşkanı Süleyinan DemireTin de bu konuda sessiz kaldığını ifa- de etti. Candan, Ecevit'in ABD'ye yapacağı resmi zi- yaret sırasında gündeme gelecek olan Kıbns konu- sunda taviz verilmemesi gerektiğini söyledi. Son dönemde, KKTC konusun- da Türk tarafından bir yu- muşama gözlendiğini ifa- de eden Candan, "Bu işin muhatabı. Türkiye Cum- huriyeti değü KKTCdir. ABD Rauf Denktaş ile gö- ruşmelkiir. KKTC önce ta- nınmah. sonra masaya otu- rulmabdır" dedi. ^Erbakanhakh 1 Candan, kapatılan RP'nın siyasi yasaklı lideri Necmet- tin Erbakan'ın geçen hafta sonu FP Milletvekili Nazh Dıcak'ın düzenlediği top- lantıda bir grup gazeteciye yaptığı açıklamalarla ilgili de "Kendi görüşleridir bizi bağkunaz" dedı. Ancak, eski bir lider oldu- ğu ıçin degil. doğrulan söy- lediği için kendisine katıl- dıklannı ifade etti. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Yargıtay Başkanı 'nın konuşmasını değerlendirdi ' Sistemin sorgulanması olumlu'MOSKOV'A (AA) - ANAP Ge- nel Başkanı MesutYdmaz. Yargı- tay Başkanı Sami Selçuk'un yeni yargı döneminin açılışı dolayısıy- la yaptığı konuşmayı ilk kez de- ğerlendirdi ve '•Türkiye'de bizzat devlet kuruluşlanmn başındaki kişilertarafindan bile sistemin tar- aşılmakta olması. bence olumlu bir geüşmedir" dedı. Yılmaz, Moskova'da gazeteci- lerin sorulannı yanıtlarken, siste- min sorgulanmasının olumlu bir gelişme olmasma karşın. Türki- ye'nin kazanımlannın da göz ar- dı edilmemesi ve değişime gider- ken "birtakını maceralardan ka- çınılması gerektiğini'" vurguiadı. Selçuk'un konuşmasını ABD'de- ki temaslan dolayısıy la gazeteler- den izlediğini, bu açıklamalann aynntılı incelemesıni Türkıye'ye döndükten sonra yapacağını be- lirten Yılmaz. kendilerinin parti olarak da öteden beri "Türldye'de sistemin yeterince işletilemedigi, Türkiye'nin gelişmesinin önünde bir engel oluşturduğu" görüşünde olduklannı söyledi. Mesut Yılmaz, TBMM'nin açılmasından sonra önemli atı- lımlan gündeme getireceklerini, bunlardan birinin de yerel yöne- timler reformu olduğunu kayde- derek şunlan söyledi: "Biztopye- kûn değişime, öyle ikinci cumhu- riyet gibi maceralara girişmeden, zaten üzerinde konsensüs olan de- ğişim projelerini tedricen gerçek- leştirmek suretiyle, Türkiye'nin çağdaş anlamda bir hukuk devle- tine geçisüün mümkün olabilece- ğinc inanıyoruz. Bu yasama döne- minde. çok kısa zamanda bu ko- nuda önemli adımlar aülmışar. Meclis açıldıktan sonra da bu ko- nuda gündeme getireceğimiz yeni, önemli atüımlar var. Yerel yöne- timler reformu bunlardan birisi- dir." Yılmaz, değişime yönelik DYP: Yılmazsorumsuzyetküi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Nahit Menteşe hükümetin iki başh olduğunu belırtırken. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın Başbakan Bülent Ecevttten önce gerçekleştirdiğı ABD ve Rusya ziyaretlerine dikkat çekti. Menteşe dün düzenlediği basın toplanüsında Başbakanlık Kriz Merkezi'nin Içişleri Bakanlığı'nda kurulması gerektiğini kaydederek, "Ben bu kriz masasBU yadırgıyonım. İflerde de\1etin, hükümetin temsfldsi vafidir, o da İçisleri BakanJığı'na baghdır. Omın içm kriz maaanın Iç^ieri Bakanhğı'nda kurulmas gerekirdi'' diye konuştu. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'm bir açıklamasında Türkiye'nin 17 devlet bakanlığına gereksinimi olmadığını belirttiğini söyleyen Menteşe, kendisinin de aynı görüşte olduğunu dile getirdi. Hükümetin "iki başh" yönetildiğini belirten Menteşe. "Kabinenrn içinde Saym Büient Ecevto, dışjnda ise Mesut Yılmaz başbakan. Yılmaz açıhşlarda, temel atraalarda, dış gezilerde. Sorumhıruk afanak istiyorsa icnunB içine girer. Partisi hükümetin içinde, ama kefM&i desornrataRikalır^dedi. adımlar atılırken, Türkiye'de bir anlayış değişikliğinin de birlikte hayata geçirilmesi gerektiğini, is- tedikleri yeni anlayışın, "devietin kutsal olmadığı, baba ounadıgı'" yolundaki görüş olduğunu belırt- ti ve şöyle devam etti: "Bu anlayış, de\ietin sadece bir hizmet aracı olduğu, bir hizmet organizasyonu olduğudur; en önemli şeyin, bireylerin refahı ve esennği olduğudur. Eğer bu deği- şimle bu anlayışı birlikte hâkim kılabilirsek, hem Avnıpa Birüği ile entegrasy on sürecimizi hızlan- dırmış oluruz hem de vatandaşla- nmızın. toplumun beklentilerme cevap vermiş oluruz." Yılmaz, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'ın görev süresinin uzatılmasını sağlayacak anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak Moskova yolculuğu sırasında yaptığı açıklamalan. "kendi gö- rüşü olarak gündeme getirdiğinr de belirtti. ABD Bakû-Ceyhan'da luııut tazeledi Clinton'ın danışmanı John Wolf, boru hattı projesine garanti sağlayan Türkiye'nin yaşadığı düş kınklığına hak verdiklerini belirterek "Top artık Azerbaycan'da" açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD, Başbakan Bülent Ecevifın ziyare- tıne 1 hafta kala, son zamanlarda olumsuz haberlerin geldiği Bakû-Ceyhan boru hat- tı konusunda umut tazeledi. ABD Başka- nı Bill Clinton'ın Hazar havzası enerji po- litikalan özel danışmanı John Wblf. pro- je için önemli miktarda garanti sağlayan Türkiye'nin yaşadığı hayal kınklığını paylaştığını belirtirken "Top artık Azer- baycan L luslararası Petrol Şirketi'nüı (Al- OC) sahasında" dedı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar .\K- yev'ebirmesaj göndererek Bakû-Ceyhan boru hattımn bir an önce yapılması ge- rektiğini söyledi. Wolf. Türkmenistan ve Azerbaycan'a yaptığı gezilerin ardından dün de Anka- ra'datemaslardabulundu. Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel. Dışişleri ve Enerji bakanlıklan ile bİT araya gelen Wolf, dü- zenlediği basın toplantısında, görüşmele- rin odak noktasını Bakû-Ceyhan boru hat- tı projesinin ohışturduğunu bildirdi. Wolf. Washington yönetiminin Hazar havzası yeraltı zenginliklerinin taşınmasında "çoklu boru hattı potitikasını" izledikle- rini, ancak ana hattın Bakû-Ceyhan ola- cağını belirterek Bakû-Supsa hattımn ka- pasitesinin arttınlması gibi birdüşüncele- ri olmadığını bildirdi. Demirel' in projenin gecikmesiyle ilgi- li hayal kınklığını kendisinin de paylaştı- ğını, bunun giderilmesi için çalışmalann yoğun bir şekilde sürdüğünü kaydeden Wolf. AIOC ile ticari bir anlaşmanın im- zalanmasının mümkün olduğunu bildirdi. AIOC ile geçen hafta Houston'da bir araya geldiğini, Türk-Gürcü ve Azeri ça- lışma gruplannın konu üzerindeki çalış- malannı bu hafta ABD'de sürdürecekle- rini anlatan özel temsilci, "Türkiye, Ba- kû-Ceyhan boru hattı projesinin yasama geçirilebilmesi için finansal garantiler ve uluslararası tahkim gibi önemli garanti katkısında bulundu. Top artık Azeri pet- roUerinin Baüh pazarlara uiaştmlması için oluşturulan konsorsiyumun taranndadır" dedi. DemirePden Aliyev'e mesaj Cumhurbaşkanı Demirel; Azeri, Gü- neşli ve Çırak petrol alanlannın işletilme- sine ilişkin imzalanan anlaşmanın 5. yıl- dönümü nedeniyle Devlet Bakanı Abdul- haluk Çaj1 aracılığıyla Aliyev'e bir mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Demirel, şu gö- rüşleri iletti: "Bugün geHnen aşamada ilgili ülkeler olarak önümüzde duran en önemli mese- le; bu anlaşmanın, başta kardeş Azerbay- can ohnak üzere bölgenin refahına ve is- tikranna somut ve kaocı katkılarda bulu- nabihnesi açtsından belirleyici rol oy naya- cak olan Bakû-Ceyhan ana ihraç petrol boru hafüna ilişkin çalışmalann tamam- lanarak projenin en kısa sürede hayata ge- çiribnesini sağlamaktır. Konuyla ilgili ül- keierin en yüksek siyasi desteğine sahip ve böigede enerji güvenliğini sağlayabilecek yegâne proje olan Bakû-Cey han boru hat- tı projesi, 21. yüzyüın en parlak banş pro- jesi olacak, bolgedeki tüm ülkelerin refa- hma doğrudan katkıda bıılunacaktır." Demirel, dünya pazarlanna taşınması için en güvenJi ve en ekonomik yolun Ba- kû-Ceyhan olduğunu vurguladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev de Bakû'da "mega proje" anlaşma- sının 5. yılı nedeniyle bir konuşma yaptı. Ülkesinin bugünü ve geleceği için çalış- tığını söyleyen Aliyev, "Bakû-Ceyhan projesi hayata geçmeü" dedi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Marksistler... Sağlık Bakanı MHP'li Osman Durmuş. Ati- na'dayayımlanan Eleftreotipia gazetesine verdi- ği demeçte şöyle demiş: "Türkbasını güdümlü, bana Marksistlerkomp- lo yaptı..." Fethullah Gülen'in kasetleri televizyonlarda yayımlanınca hoca ne demişti: "Bu Marksistlerin komplosu..." Sabah akşam 'demokrasi' ve 'insan hakla- n' kavramlarını yineleyen dinci köşe yazarları da Kafkasya'daki şeriatçı eylemleri yazanlara aynı ağızla saldırıyor: "Bunlar Moskova ağzı kullanıyor..." Gelin bir de MÜSİAD Genel Başkanı Ali Bay- ramoğlu'nun açıklamasına bakalım: "İrtica devietin komünist mantığıyla yaptığı yanlışlıklardır..." Demek ki komünistler hâlâ devietin önemli bi- rimlerinde, basında egemenliklerini sürdürüyor- lar... Irticaya, şeyhlere, şıhlara ve de Osman Dur- muş'a karşı koyanların hepsi Marksist!.. Crtuz yıl önceki kafa bugün biçim değiştirerek karşımıza çıkıyor; eii muştalı katiller, çember sa- kallı yobazlar "Tam bağımsız Türkrye" diyen gençlerin, emekçilerin üzerierine "Komünistler Moskova'ya" diye saldırmıyoriar mıydı? Aliağa grevinde sendikacı Necmettin Giritli- oğlu'nu öldüren katil, Rus teknısyenlerin şofö- rüydü vecinayeti neden işlediğini şöyle anlatmış- tı: "O bir komünist ve kâfirdi. öldürdüm..." Altı yıl önce Sıvas'ta Madımak Oteli'nde ay- dınları, yazarları, sanatçıları diri diri yakanlar, onlara destek verenler Osman Durmuş'tan, Fet- hullah Gülen'den, Ali Bayramoğlu'ndan farklı mı düşünüyorlardı? Yobazlarla ittifak yapan, ilerici olmayı sınrfsal temeldedeğıl, 'CIATürklüğü'ndebulan, biryan- dan PKK'ye göz kırpıp, öte yandan tarikat şeyh- lerinin sofralarında midelerini dolduran, dincı te- levizyonlarda 'dolar' karşılığı program yapan li- boşlar nasıl bakıyor tüm olup bitenlere? Şöyle: "Yaşasın küreselleşme, yaşasın özelleştirme yaşâSin'demokrasi, yaşasın sermayenin ege- menliği..." • • • Bunlar köşelerinde her gün ahkâm kesiyor, te- levizyon ekranlarında 'demokrasi ve insan hak- lan dersı' verıyor; düşünce ve inanç özgürlüğü- nü savunuyor... Bakıyorum da 'Te-Ce' deyip derin devlete kar- şı çıkan liboşların patronları da bir yandan dev- leti söğüşlüyor... ilhan Selçuk, bunlann maskesini sık sık indi- rir: "Hedefleh, hükümetten devietin ihalelerini ko- parabilmektir; gazeteler ve televizyonlar, bu a- maç için kullandıklan etkili bir silahtır..." Acaba bu gazetelerde Marksist bir yazar var, mıdır? "-'."""' NegezerL . - . • . , ^V »-îot, Tümü emekçi düşmanıdır!.. Kendi çıkarları için bir gün Fethullah'a saldırır- lar, bir gün onu göklere çıkanrlar; bir gün Osman Durmuş'a alkış tutarlar, bir gün onu yerin dibine sokarlar... Şimdilerde mallarını 50 bine, 25 bine satıyor- lar... Halk okusun diye!.. Halktan koptuklannı sonunda anlamışlar, ara- lannda özeleştiri yapanlar bile var (!) Bunun adı serbest pazar ekonomisi!.. Salt kâğıdı 90 bin lira olan bir gazete nasıl 50 bine satılır? Burası Türkiye çünkü!.. Ellerinde gazete ve televizyon gibi önemli si- lahları bulunuyor... Basında haksız rekabetin vetekelleşmenin ön- lenmesi için devlet ne yapacaktır? Eh, DemirePden Ecevit'e dek herkes seyre- diyor... ••• Rekabet Kurulu Cumhuriyet'in başvurusunu nasıl degeriendirir? Medyanın 'memur yazan' 'derin devleti' sor- guluyor patronu devleti söğüşlerken; Osman Durmuş da Yunanları rakı-balık ziyafetıne çağı- np sağa-sola sataşırken: "Türkbasını güdümlü, bana Marksistlerkomp- lo yaptı..." Bilmem bizim 'CIA Türkleri' bu konuda ne di- yor? Toplumsal sınıfları bir kenara iten, sermaye-e- mek çatışmasını 'dinozoriuk' sayan. Yeni Dünya Düzeni'nin getirdiği küreselleşme masalını savu- nan, dincilerle demokrasicilik oynayanlar Cum- huriyet'in Rekabet Kurulu'na başvurmasını şöy- le yorumluyorlar: "Halkı anlamıyorlar, halktan kopuklar..." Yesinlersizi!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Anma Töreni Ulkemizin yetiştirdiği büyük ressam, şair ve yazar BEDRİ RAHMİ EYUBOĞLU vefatının 24. yılında Küçükyalı Mezarlığı'ndaki kabri basında, bugün saat 13.00'te düzenlenecek törenle anılacaktır. EYUBOĞLU VAKFI