02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Zeren Göktan, Eser Selen ve Mürüvvet Türkyılmaz kurgulannı mekâna göre şekillendiriyor Zeıııitı: Mekân-yüzey-katnıaııYnL Doç. Dr. Ayşegül GÜÇHAN Yeditepe Üniv. Gitel Sanatlar Fakültesi tstanbul Altincı Uluslararası Sanat Bi- enali'nin açılışıyla birlıkte. Istanbul sa- nat ortamının hareketlenmeye başlama- sı olağandır. Hem sanatçılar. hem de iz- leyici her iki yılda bir uluslararası sanat ortamındaki yeni oluşumlan izlemek üze- re bienal mekânlanna yönelir. Ancak bu arada, tstanbul ortamında izleyiciye su- nulan oluşumlann da gözden kaçmama- sma özen göstermek gerektiği, vurgulan- ması gereken bir gerçeklik olarak karşı- mızda duruyor. Gözden kaçmaması gereken etkinlik- lerden bıri de yeni bir sanat mekânında 18 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında Kara- köy'de gerçekleştiriliyor. Bu mekân, Ke- mankeş Caddesi üzennde yer alan ve postmodem bir görünûm "kazandırılan" Fransiz Pasajı içerisinde yer aliyor. lşlek Karaköy Limanı ile yakınlığına karşın yalıtılmış atmosferi ile izleyiciyi salt iç mekânda yer alan çalışmalar üzerinde yoğunlaşmaya çağıran mekânın adı, es- ki ve yeni işlevlerini bırlikte sunuyor: "Bir Dükkân: Sanat Ytekinı" Burası belh bir programı olmadan, disiplinlera- rası sanat çalışmalanna tümüyle açık bir mekân. Her türlü işitsel ve görsel platform için atölye. sahne. sergi. dinleti ve gös- teri mekânı olarak şekillenen dükkânın sa- nat danışmanlığını SeKm Birsd üstleni- yor Mekâna dair bir oyun llk etkinligın küratörü Başak Şenova. Dükkân'da gerçekleştirilen sergı için "me- kânadairbir oyun" tanımlaması yapıyor. Oyunun kurallannı mekânın belirlediği- ni vurgulayan Şenova, bu oyunun içinde. sergiye katılan üç sanatçının -Zeren Gök- tan, Eser Selen \ e Mürüvvet Türkyıunaz- kendi kurgulannı mekâna göre şekillen- dirdiğinin ve mekânın bu kurgularla iş- lediğinin altını çiziyor. Mekânın, kendi kimliğini yitirmeden sanatçılara kurgu alanlan açtığını belirterek izleyicinin de oyundaki rolü üzerinde duran Şenova, mekânın, biçimlendirmeye çalıştığı 'al- gı' tarafindan yeniden yazıldıgı görüşün- de. Sergi yerde değü gökte gerçekleştiği için izleyicinin algısı yön değiştiriyor. (Eser Selen 'in 'Takıinuşlar' adlı yapıü) Algı, bu sergide bir aktör olarak değer- lendirilebilir: Sergi, "yerde" değil, "gök- te" gerçekleştirildiği için. izleyicı algısı yön değiştirerek, alışılmış koordinatlann dışında gerçekleşen bir etkinlik için fark- lı yönde çalışıyor. Mekâna giren izleyi- cinin "yer"e ilişkin tek algısı Zeren Gök- tan'ın "göğe" uzanan merdiveni oluyor. Ancak, mekânın içine doğru ilerledikçe bunun da bir algı yanılgısı olduğunun ayırdına varan izleyici, merdivenın ze- minle herhangi bir bağı olmadığını gö- rerek merdiven formuna yöneliyor: tkın- ci algı yanılması. Bu, bir merdiven olmak- la birlikte, aslında sanatçının farkh işle- rinde farklı baglamlarda kullandıgı tabut formunun bir değişkesidir. Bu form, ta- butun zemine basan kısmının kalıbı ör- nek alınarak oluşturulmuş bir form ve bir yandan ölüme gönderme yaparken diğer yandan doğadaki cevrim dolayısıy- la sürecin ta kendisi gibi duruyor. Sanatçının süreç vurgusu ikinci bir öğeyle destekleniyor: Ekmek küfii. Son çalışmalannın temel malzemelerinden olan ekmek küfu de tabut gibi hem ölü- me hem de sürekli üremesiyle yine süre- ce gönderme yapıyor. Göktan'ın merdi- veni. beyaz oluşuyla mekânla olan iliş- kisınde çelişki arzulamıyor gibi görünmek- te. Yerle ilişkisi olmayan merdıvenin ta- vana değdiğı yerden kesilmiş olması, sü- recin, tavanın diğer yanında devam ede- bileceğini imlerken, zihinsel sürece de dikkat çekiyor. Merdivenin ınme, çıkma işlevini yerine getiren beden değil zihin- dir. Yere temas etmeyen merdivenin ye- rin altında da devam edebilecek olan sü- recı harekete geçiren nasıl zihinse, yere basmayışıyla. yukan çıkılamayacağını imleyen merdivene çıkan da yine zihin- dir. Göktan'ın hem yaşam hem de ölüm: ya da ne yaşam, ne de ölüm simgesi ol- duğunu söyleyebileceğimiz küf ve tabut- merdiveni için bir "ara nesne" tanımını kullanmak olası görünüyor. Tavanda yer alan ikinci çalışma ise Mürüvvet Türkyılmaz'a ait. Çalışması- nın temel malzemesi "yazı" olan sanat- çı, önceki işlerinde yazı gereci olarak kullandıgı gazeteden vazgeçerek kendi metnini oluşturma karan almış ve tüm bir tavanda, spontane, fakat yalnızca mekâ- na ilişkin metinlerle hem mekâna, hem kendisine ait bir bellek-harita oluştur- muş. Bu bellek-haritayı oluşturan yazı- lar. sıkışıklıklan ve okunamayışlan ne- deniyle bir yandan kişisel kalırken, diğer yandan mekânda bıraktığı iz nedeniyle tü- müyle mekâna da ait oluyor ve sanatçı - yapıt - mekân ilişkisinde yeni bir boyu- ta dikkat çekiyor. Sanatçının bu yazılan yazmasını ola- Hemingvvay'in kitabı cıktı Afrika'da1 8 V 'UB1 S 1 t J i f n « M J " H H ' t ' L b b K KULTU* • SANAT |021 J) 293 89 78 (3 H»T) 18V ' örüleng serabm tarifiKflitür Senisi - 'Silahlara Veda'.'Yaşlı Adam ve Deniz". 'ÇaniarKimin İçin Çahyor' adlı kitaplanyla ülkemiz okur- lan tarafindan yakından tanınan Ernest Hemingway"in 1953 yılında Afrika'da yaptığı safariyi anlatan ve çeyrek yüzyıl boyunca birkaç kişinin dışında kimsenin bilmedi- ği roman bütünlüğündeki yapıtı tnkılap Yayınlan'ndan çıktı. 'Günün llk Işığında Gerçek' adlı kitabı oğlu Patrick Hemingway, ünlü yazann bu yıl bütün dünyada kutlanan 100. doğum gününde gün ışığına çıkardı ve okurla buluş- turdu. tnkılap Kitabevi, kitabı MehmetHannancı'nm Türk- çesiyle sunuyor. Patrick Hemingvvay kitabın giriş yazısında babasının iki yûz bin kelimelik bu adsız elyazması yapıtının bir günlük olmadığını söy lüyor ve burada okunacaklann gerçeğin ya- nsı kadar olan bir roman olduğunu belirtiyor: "Gerçek ile kurgu arastndaki o belirsiz nokta bu anılann tam ortasın- dadır. Yazaronu kullanarak bu tür müziği diruemekten hoş- lanan okurlan hiç kuşkusuz memnun edecek olan pasaj- larçalar." Hemingvvay, Günün llk Işığında Gerçek'in birbölümün- de Afrika 'yı şöyle anlatıyor: "Afrika'da bir şe>' sabahın ilk ışığında gerçek, öğle saatinde yalandırvegü- neşte kavrulan tuzovasmmöte- sindegördüğü- nüz o yeşillik- lerieçevriligöl- den fazla bir saygı duymaz- smızona.Oova- da sabah yürii- müşsünüzdür ve orada öyle bir göl olmadı- ğını biliyorsu- nuzdur. Ama şimdi mutlak gerçek, güzdve inanılır olarak ortadadıriste." Micwaukee Journal Senti- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ ne'de kitap şu sözlerle tanıtılıyor: Hemıngvvay'ın son dönem yapıtlan içerisinde, kendisini farkında olmadan gösteren bir keder vardı. Günün tlk Işığında Gerçek'in başında yer alan tu- haf giriş yazısı bir serabın tarifidir. Kitabın yayımcısı ise şu notlan düşüyor: Hemingvvay, gerek kişiliğinin portresini gerekse Afrika'da yaptığı son safarinin 'roman-biyografi'sıni içeren bu yayımlanmamış son metni 1953'te Kenya'dan döndüğünde yazdı. O safa- ri sırasında babasının yanında bulunan Patrick Hemingvvay tarafindan yayıma hazırlanan bu kitap, doğumunun 100. yıldönümünde Amerika'run efsanevi yazannın iç dünya- sına ait bir şeyler öğrenmek isteyenler için pek çok şey söy- lüyor. Otobiyografi ve romanın bir kanşımı niteliğindeki kitap, Ernest'in yakın arkadaşı, usta avcı Pop'un, yazan safari kampının yönetimiyle baş başa bırakıp gitmesiyle başlıyor. Tam da o sırada, düşman kabilenin saldıracağı ha- beri geliyor. Olaylar. yazann kansı Mary'nin siyah yeleli bir kaplanı yakalama işini neredeyse saplantı haline getir- mesiyle gelişiyor. Keskin bir mizahla insani arzulann be- timlemelerine çeşni katıyor Hemingvvay. DEPREM EGITIM GEZİSI FrofJtr. Abmet Ercmn rebberliğinde; Depremden etkilenen HÇ büyük bolge Adapazan - Gölcük ve Yaiova dışında Mekece (Kuzey Anadalu kırığı ve liynasıj. Sapanca da (Depreıne neden. olan yer kırığı), Sapanca oteli ve Yaiova Ttrmal alanına, gözlem ve eğitîm gezısi dûzenleneceUır. 26 Eylfil 1999 Paıar Katılmakve aynntıh bOgi '^«±0212^2 65_78_ (3 hat) . NOT'BugeaBRT-BIRSEYTUBgMorganizMYonuileynMİnalmdf. ^ SEMMİK DERSİ; VHİIİR Atölye: 288 48 16 Cep:0532 464 86 32 NİMET YARDIMCI SERAMIK-HEYKEL ÇAUŞMALARI ATÖLTE KAREIüUtE Nori Abn Tlont Makni U, AMM Olt SM^I SİHİ - I r i r i (0212) 276 U 73-27i M4« (jg (0542) 423 2t 55 ISTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDIYESI Şehir Tiyatroları EKİM 1999 OYUN DUZENI Bemard- Marie KaTES BATI_R|HÎ!MI Türkçesi Yiğit BENER Yöneten Nicolos KLOTZ 1-2-3-6-7-8-9-10EKİM Yılmaz KARAKOYUNLU ÖNCE İNSAN Yöneten Şülcrü TÜREN 13 14-15-16-17EKİM VVSHAIÇSPEARE ROMEOILEİUIİET luHcçesi Turon OflAZC eten. Bajar SABUh r r * v • • 1111 • -»% 11 • ı UUUHHMduyUfti GülsünSIRfrl w PEMBE KONAGIN _ GEUNl£RI.._ Yöneten Engin ĞURMEN 6-7-8-910-13141S-16-17EXm KADIN İLE MEMUR Yöneten: Mazlum KİPER 20-21-22-23-24-27-28-29-30-31EKİM Mdo NIKOIAI İKADIN İLE MEMURI Yöneten: Mozlum KİPER 1-2-3-6-7-8-910EKİM Gülsün SREN E KONAĞIN GEUNLERİ Yöneten: Engin GÜRMEN FOTOGRAFÇI l«ttoyıwj)_ _ Yöneten: Y.Kenan IŞIK Ha$metZEYBEK|| 1314-1516-17EKİM J.KESSEIRING AHupupy_ -ıcvin-v.RiiÂzcıeu Yöneten Çetin İPEKKAYA \6-74-9-mmW6-VBnM Türkçesi: Ergun IŞ1LDAR Yöneten: Paul PLAMPER 20-21-22-23-24 EKİM Bemard - Marıe KOITES BATI_R!HJ!ML Türkçesi: Yiğit BENER Yöneten: Nkolos KLOTZ 27-28-29-30-31 EKİM n-.l,g T«A»AT FOTOGRAFÇI (OBApYUjJL Yöneten: Y"KenonİŞK Haşmet ZEYBEK 6-7-8-910 EKİM OnıanASENA HÜRREM SUL1AN Yöneten: Engin ULUDAĞ 13-14-15-16-17EKİM Civan CANOVA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI Yöneten: ArifAKKAYA izii'lıalıiuı PİAN0, 50LFEJ, 3AGLAMA, GİTAR, YAN FLÜT, ŞAN knıtkrtmlûdı hendinM ffüeettüı, yüksdtin... &£ ' \.han Ijlk Soiak >4 O:itnm JpT Kal Z Bcvoiln. Istanbul ;•<•/ (0 .' IZ ı 245 3* 9f> - 245 40 .' FOJL t0 212ı 292 15 72 EVLILIK Pave! NILIN/Be^i PAKSOY ' A l ı m e t N u n SEKİZİNCİ İl 1^ FVI İl İK MÜNEVVER'İN İLK tVLILIK HASBIHALI Y Kemol BAYATU/Sönmez «ASOY Yöneten Engin ULUDAĞ 19-2h22-26-29-20Em IYöneten Ergun IŞILDAR Yöneten Engin ULUDAĞ 121415 EKİM CEP TIYATROSU OYUN GÜN ve SAATLERİ: SAU: 15.00-20.30/ PERSEMBE-CUMA: 15.00 İOYUN GUNURI: ÇARŞAMfiA: 15.00-20.30 / PSŞEMBL* 20.30/ CUMAJ 20.30/1 C.TESİ: 11.00 -15.00-20.30 / PAZAR:) 1.00-15.00-19.00/ EKİM 1999 An BIIETLER! 21 EYLUl SAU GUNU SAAI10.00DAN I1AREN BUTUN GfSELERtMiZDE SAT1SA SUNULACAK İlanlarınız için: 0212.293 89 78 naklı kılan taşınabilir iskele, şu anda me- kânda yer almıyor ve bu noktada, çağdaş sanatta kimi kavram ve kunımlar üzeri- ne gündeme getirilebilecek ufuk açıcı tartışmalara da zemin hazırhyor. Sergi konseptinde yer almayan ve süreç içinde sanatçının konsepte kattığı iskele. bir yandan başlangıçta yer almadığı ve yer çekimine karşı algı değişimi öneren kon- septle çeliştiği; diğer yandan ise katıhm- cı sanatçılann çalışmalan ile negatif iliş- kilere girebileceği tartışmalanyla bir pa- radoks yaratıyor: Konseptin bağlayıcılı- ğı ve küratörün rolü. Başak Şenova kü- ratörün "çözüm dikte eden sanat yönet- meni" rolünü üstlenen aktör olmadığı noktasından hareketle, öneri getiren. fa- kat çözümü, sanatın oyuna yaklaşan öz niteliği içerisinde, asıl aktörleri olan sa- natçılarla birlikte bulan bir "ara nesne" konumuyla varlığını sorunsallaştırarak bir kavramı tartışmaya açma istemini di - le getiriyor. Yeni bir güridem maddesi olabilecek bu süreci Şenova ve sanatçı- lar, üretım sürecindeki değişimlen vur- gulamak amacıyla sergi kataloğunda ay- nntılı bir biçimde betimliyorlar. Bedenin paraziti: Ghsfler Mekânda yer alan üçüncü çalışma Eser Selen'in "Takılnuşlar" adlı yapıtı. "Ta- künuşlar" yine tavanda yer alan bir ens- talasyon ve Selen'in "teksuT-obje" olarak adlandınlabilecek çalışmalannın biçim- sel olmaktan çok, içeriksel bir devamı niteliğinde. Sanatçının. tavanın önemli bir bölümünü kaplayan uçurtmalan kuş- kusuz, biçim olarak önceki çalışmalann- dan farklı bir yerde duruyor. Ancak, bu uçurtmalara sanatçının yüklediği anlam ve yapıtın mekânla olan ilişkileri göz önüne ahndığında Selen'in "Zemin: Me- kân-Yüzey-Katman" sergisiyle, özellik- le Kasa Galeri'de gerçekleştirdiği "Bu- lunmuş ve Kaybobnuş" adlı proje arasın- da var olan organik ilişkiler belirginleşi- yor. Sanatçının "Buhuunuş ve KayboJ- muş* adlı yapıtındaki temel sorunsalı- nın mekânın sınırlan ve sıkışmışlık oldu- ğu anımsandığında benzer temanın, fark- lı boyutlarda bu sergide de sorgulandığı açıklık kazanıyor. Bu kez oyunun aktör- leri bedenler değil, ama, sanatçının "be- denin paraziti" olarak ta- nımladığı giysilerden yapıl- mış uçurtmalar. Diğer iki sanatçının yapıtlannın algı değişimine yol açan niteli- ği, alışılmadık bir yüzeyde, tavanda yer almalanna bağ- lıyken. Selen'in çahşması- nın uçurtmalar olması, bu noktada -ilk bakışta- algıyı değiştir(t)me konseptiyle ilişkili görünmeyebilir. An- cak, -oluşturulma süreçleri nedeniyle- kendileri dönüşü- mün ta kendisi olan uçurt- malann, bir dönüşüm daha geçirdikleri ve tavana "ça- kıh" olduklan için de gök- yûzüne yûkselme amaç ve işlevlerini yerine getireme- dikleri algılandığında. izle- yicinin algısının yönünü de- ğiştirme amacının gerçek- leştiğinin ayırdına vanlıyor. "Takünuşiar"ın aktörleri olan uçurtmalann yapıldığı giysilerçeşitli insanlann ar- tık kullanmak istemediği, gözden çıkardığı. "tedavül- den kalkrmş" muamelesı gö- ren giysiler ve bu yönleriy- le, onlan kullanan kişilerin anılannı banndınyor. Anı ve belleğin de\Teye girme- siyle bu kez sanatçı zamanı dördüncü bir boyut olarak yapıtına katıyor. Kendi başlanna birerkim- likten yoksun olan giysile- rin, bedensiz birer ilinek oluşlan, bedene tutunarak yaşamaya çabalamalan on- lan birer parazit olarak ni- telememize olanak sağlıyor. Bu parazitler sahipleri tara- findan gözden çıkanldığın- da, bu kez bir dönüşümü gö- ze alıp uçurtma bedenine gi- riyor. Ancak, dönüşüm de geçir- se, var oluşunu -ve de yok oluşunu- parazit olarak ya- şamaya borçlu olan varlık. yeni mekânıyla organik bir bütünlük kurmayıp, üreme olasıhğı fazla olan kısımla- ra "taîahyor''. Sanatçının, bugüne değin özgürlük, mut- luluk gibi iyicil anlamlarla donatılmış uçurtmaya yûk- lediği yeni -ve olumsuz- an- lamlar, tam da sergi konsep- tini oluşturan algıya yön de- ğiştirtme işlevini tamamh- yor. Kanımızca, Selen'in "Zemin: Mekân-Yüzey-Kat- man* sergisinde yer alan ça- lışmasında vurgulanması ge- reken en önemli yön, genç sanatçının yapıtlannın bir anlam evreni oluşturma yö- nünde bütünlenmeye doğru gitmekte olduğu kanısını uyandırmış olması. - Açılış tarihi bienalden bir gün sonra olan sergi, kalın çizgilerle belirtmek gerekir ki, küratörlûk kurumu üze- rine sözü olan genç kuşağın söyledikleri ve eyledikleri- nin dikkate değer örnekle- rinden biri. Gina McKee ve Elton John Bton John, Toronto yollarında • Külriir Servisi - Elton John. yapımcılığım üstlendiği 'Women Talking Dirty' adlı filmin 24. Uluslararası Toronto Film Festivali kapsamında 24 Eylül'de gerçekleşecek prömiyerine katılmak için Kanada'ya gidiyor. Kısa bir süre önce David Furnish'le birlikte kurduğu Rocket Pictures adlı yapım şirketinin ilk ürünü olan filmin müzikleri de John'a ait. tngiliz oyuncular Helena Bonham Carter ve Gina McKee'nin başrollerinde oynadığı film, Edinburgh'da yaşayan iki kadın arkadaşın günlük yaşamlanmn ve aşklannın izini sürüyor. Yönetmenliğini Coky Giedroyc'un yaptığı fılm 'erkeğim bana bunu nasıl yapabildi' klişesinı ironık bir şekilde sinema diline aktanyor. Film üzerine açıklama yapan John, sinema sektörüne Disney'in çizgi filmi 'Aslan Kral"ın müziklerini yaptıktan sonra ilgi duymaya başladığını, bunun üzerine arkadaşıyla birlikte bir yapımcılık şirketi kurduğunu, ancak herhangi bir filmde oyuncu olarak rol almayı düşünmediğini belirtti. Bir süre önce ciddi bir kalp rahatsızlığı geçiren John, uzun bir tatil dönemınin ardından gelecek hafta yeni albümünün tanıtımı için turneye çıkacak. John halen, bir DreamVVorks yapımı olan 'Eldorado Yolu' adlı çizgi filmin müzikleri üzerinde çahşıyor. Cucciolla yaşamını yitirdi • ROMA(AFP)- 1971 yılında Sacco ve Vanzetti adlı filmdeki Nicola Sacco rolüyle Cannes Film Festivali'nin en iyi aktör ödülünü kazanan Riccardo Cucciolla 75 yaşında yaşamını yitirdi. 1924 yılında ttalya'da dünyaya gelen Cucciola radyo ve televizyonda çalıştıktan sonra sanatçılık kariyerini seslendirmelerle sürdürdü. 1950'li yıllarda sinema filmlerinde rol almaya başladı. Başrolünü yine ttalyan Gian Maria Volonte ile paylaştıgı iki Italyan banş yanlısının Amerika'da elektrikli sandalyede ölüme mahkûm edilmesını konu alan Sacco ve Vanzetti fılminde büyük beğeni topladı. Celine Dion'un da bir yridm oldu • Kühür Servisi- Dünyaca ünlü Kanadalı şarkıcı Celine Dıon, 24. Uluslararası Toronto Film Festivali nedeniyle Toronto'da bir konser verdi. Toronto Belediye Başkanı tarafindan 'Sizbizım mücevherimizsiniz' sözleriyle övgü yağmuruna tutulan Dion, geçen cuma günü gerçekleşen konser öncesinde, Kanadalı ünlülerin adlanna birer yıldızm kazındığı 'Walk of Fame' adlı platforma kazınan bir yıldızla onurlandınldı. Kentin merkezinde bulunan Royal Alex Theatre'ın önünde toplanan yüzlerce hayranı tarafindan karşılanan Dion'a kanser tedavısi gören eşi Rene Angelil eşlik ettı. Keımedy'nin portresi çalmdı • VV'ASHINGTON (AA) - Talihsiz bir suikastae kurban giden ABD'nin eski başkanlanndan John F. Kennedy'nin Texas eyaletinde San Antonia Sanat Galerisi'nde sergilenen yağlıboya bir tablosunun çalındığı bildirildi. Başka bir müzeyle ortak açılacak sergide yer alması planlanan tablo, bütün aramalara rağmen bulunamadı. JFK tablosu, uyuşturucu ve cinayet suçlanndan 25 yılını hapiste geçiren Jack Barberadlı mahkûm tarafindan yapılmıştı. 1992 yılında bir televizyon programma katılmasıyla ünlenen Barber, geçen yıl ölmüştü. Barber'ın tablosunun 1300 dolar değerinde olduğu belirtildi. Tablonun, 1977 yılında, Barber'ı savunan avukat Roy Barrera tarafindan, savunma ücretine karşılık alındığı ve daha sonra mûzeye bagışlandığı açıklandı. Yehudi Menuhiı'in keman koleksiyonu satişa sunulacak • Kültür Servisi - Geçen mart ayında yaşamını yitiren ünlü keman virtüözû Yehudi Menuhin'in keman koleksiyonu satışa sunulacak. 16 Kasım günü Sotheby's Müzayede Evi'nde gerçekleşecek müzayedede sanatçının 70 yıl boyunca topladığı 40 keman satılacak. Müzayededen yanm milyon sterlin gelir elde edilmesi bekleniyor. 17. yüzyılın sonlannda Italya'nın kuzeyinde yaşamış olan Giovanni Maria del Bussetto adlı ustanın imzasını taşıyan parçalar şimdiden büyük ilgi görürken, bu kemanlann her birinin 70 bin ile 100 bin dolar arasında bir fiyata alıcı bulabileceği belirtiliyor. Nazi soykıpımı sergisi • Kühür Servisi - Washington'daki Soykınm Müzesi'nde önümüzdeki yıl Nazi Ordusu Wehrmacht"ın ikinci Dünya Savaşı sırasında işlediği suçlan konu alan bir sergi açılacak. Müzenin müdürü Sara Bloomfıeld yaptığı açıklamada Wehrmacht'ın soykınmda üstlendiği rolü gösteren belgelerin Nazilerle ordunun ayn yapıya sahip olduğunu ve askerlerin parti mensubu olmak zorunda tutulmadığını düşünen Almanlan bile hayrete düşûrdüğünü açıkladı. Bugüne dek Almanya'nın 30 kentinde açılan ve 700 bin kişi tarafindan görülen sergi ordunun 1941-1944 yıllan arasında işlediği savaş suçlannı konu alıyor. Bedrî Rahmi Eyüboglu amlacak • İstanbul Haber Servisi- "Şiirimizin ressamı, resmimizın şairi" Bedri Rahmi Eyüboglu bugün anılıyor. 21 Eylül 1975'te İstanbul'da yaşamını yitiren ressam, şair ve yazar Bedri Rahmi Eyüboglu için ölümünün 24. yıldönümü nedeniyle İstanbul Küçükyalı Altıntepe'deki mezan başında bir anma töreni yapılacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear