Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1999 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
İzmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
PB
PB
A
A
A
A
31
33
33
32
36
38
38
37
Zonguldak A 28 Antatya
Sıvas
A 35 Kars A 27 j=dt
Yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı bu-
lutlu, Trakya, gökgü-
rültülü sağanak ya-
ğışlı, ötekı yerter az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcakJığın-
da önemli bir deği-
şiklik olmayacak.
Ruzgâr, kuzey ve
doğu yönlerden ha-
frf olarak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo PB 26 Berlin Y 24 Moskova A 26
Helsinki PB 26 Budapeşte Y
Stockholm PB 25 Madrid Y 32
Londra PB 27 Viyana Y 24
Amsterdam PB 26 Belgrad Y 24
Brüksel PB 26 Sofya Y 27
Paris Y 25 Roma PB 28
Bonn Y 23 Atina A 30
Münih Y 22 Zürih Y 24 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
Y
Y
Y
Y
A
31
25
26
27
20
28
36
A 40
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu Yağrmırtu
^SXXKf
Kartı Sdukar k Gök gûrültOlü
Ecevit:
Devlet
çökecekti
• Baştarafı 1. Sayfada
ekonomik darboğazdan çık-
ması için elimizden geleni
yapmaya hükümet olarak
kararlıyız. 3 hükümet ortağı-
nın bu konuda birleş.meleri,
gelebüecek eleştirileri birtik-
te göğüslemeyi kabul etmiş
olmalaru Türkiye için büyük
bir şansnr. Bu şansı değer-
lendirmeye kararbyız."
Ecevit, yıllann birikimıy-
le oluşan bir darboğazdan
geçen ekonomiyi bu durum-
dan çıkarmaya. sağlıklı bir
ekonomik ve sos>al diizen
içinde canlandırmaya karar-
h olduklannı belirtti.
Zor dönemlerde hükümet
sorumluluğunu üstlenmenin
kolay olmadığını anlatan
Başbakan Ecevit, bu zorluğu
göğüslemeyi ulusal bir gö-
rev saydıklannı söyledı.
"Cumhurbaşkanı, bir ga-
zeteyeverdiği demeçte hükü-
metin ekonomik tedbirleri
açıklamaya hazıriandığını
söviüyor. Ekonomik tedbir-
ler paketiniz var mı" sorusu
üzerine Ecev ıt, "Biz tedbir-
ler üzerinde günlerdir çalışı-
yoruz zaten" yanıtını verdi.
Olumlu sonuçlann alınma-
ya başlandığını belirten Ece-
vit, önlemlenn bir kısmını
Uluğbay'm başkanlığında
yapılan toplantılarda aldık-
lannı söyledi.
Ecevit. "O bakımdan sı-
kınülı bir dunım yok. Eko-
nomimiz yıllann birikimi
olan bir darboğazdan geçi-
yor. Kronik cnflasvona dün-
ya ekonomik kri/i eklenince
Türk ekonomisi ciddi bir
darboğaza girdi" dedı.
Ekonomik önlemlerin so-
rulması üzenne Ecevit.
"Onlar zaman içinde açıkla-
njyoe Önümüzdeki günler-
de biraz daha açıklamalar
vapacağız. Aynca. birbiri ar-
dından ekonomide vapısal
reform yapacak kanunlan.
yasa tasanlannı. vasa öner-
gelerini hükümetin günde-
mine getirdikten sonra Mec-
lis gündemine getiriyoruz.
TBM\1 de çok hızlı bir çahş-
ma içinde. Bunun ilk belirti-
leri de aiınmaya başlandı"
dedi.
Başbakan Ecevit. dün ak-
şam TRT 1 'de yayımlanan
Politıkanın Nabzı progra-
mında, IMF'nin her istedı-
ğini yerine getirmediklerinı
savundu. Ecevit "Aslında
bizIMF'nin her istedigini ye-
rine getirseydik memur ma-
aşlanna yüzde 10 zaın ya-
pardık. Yüzde 20 yetersiz a-
ma enflasvonu aşıyor. Fakat
, bu jeterli değil. Gerçekten
üzüntü duvuvoruz. Daha
yüksek maaş verebilirdik a-
ma sonra memurun cebin-
den ahnırdı. Bir günlük alkış
topiama uğruna Türkiyt'nin
gekceğjni tehlikeye sokama-
VTZ" şeklinde konuştu.
Işçi ve memurlann tepki-
lerine de değinen Ecevit.
"İtirazlannda haksız olduk-
lannı kendileri de bilivoriar.
Mezarda emeklilik sloganı
gerçekçi değil. Gösterilerola-
caknr" dedı.
Tasaruun
yoluıızıııı
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Bakanlar Kuru-
lu'nda benimsenen ve TB-
MM'ye gönderilen sosyal
güvenlik yasa tasansını zor-
lu bir yol bekliyor. Tasan, ılk
önce Sağlık, Aile. Çalışma
ve Sosyal Işler Komisyo-
nu'nda ele alınacak. Muhale-
fetin baskısı nedeniyle tasa-
nnın alt komisyona sevk
edilmesi durumunda görüş-
melerin uzaması bekleniyor.
TBMM Plan \e Bütçe Ko-
misyonu'nda da aynı yolun
izlenebileceği kaydediliyor.
DYP ve FP'liler, Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda tasarıyı
yoğunmuhalefetle "nkama"
yoluna gidebilecekler.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda muhalefet partılen
birçok madde üzerinde söz
alma ve önerge verme yoluy-
la hükümeti engellemeye ça-
hşacak. Tasan, TBMM Ge-
nel Kurulu'nda kabul edil-
mesinin ardından Cumhur-
başkanlığı'na göndenlecek.
Cumhurbaşkam'nın onayla-
maması durumunda genel
kurulda yeniden görüşüle-
cek tasan, ikıncı kez kabul
edildiğmde Cumhurbaşkanı
tarafından onaylanacak.
425 bin aday elendi• Baştarafı 1. Sayfada
rak büyük bir başan elde etti. ÖSS sonuç-
lan. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Tofcer tara-
fından dün açıklandı. 1 milyon 433 bin 717
adayın girdiği smavda, 82 adayın sınavı ip-
tal edıldi. 38 adayın sınava giriş ve kimlik
belgesi olmadığı, 22'sinin smav kurallan-
na uymadığı, 8'inin başkasıru sınava sok-
ruğu. 14'ünün de kopya çektiği için sınav-
lan geçersizsayıldı. Bilgisayartaramasıy-
la sözelde 15. sayısalda 95 kişinın ıkili kop-
ya çektiği belirlenerek, adaylann o bölü-
me ilişkın sonuçlan iptal edildı.
1 milvon 7 bin 703 aday 105 puan bara-
jıru aşarak ÖSS'yi kazandı. 425 bin 932 a-
day ise 105 puan alamayarak elendi. ÖSS-
SÖZ. ÖSS-SAY, ÖSS-EA ve ÖSS-Dil pu-
an türlerinden birinde 120 puanı geçen 631
bin 572 aday, 4 yıllık fakülteleri tercih et-
olarak, bu yıl Anadolu ve fen liseleriyle
özel okullar büyük başan elde etti.
Birinci Bursa'dan
ÖSS'de birinci Bursa'dan çıktı. Özel Ni-
lüfer Liseleri ögrencisi Gökhan Mumcu,
üç puan türünde de birinci oldu. ÖSS-
SAY'da 191.842 puan, ÖSS-SÖZ'de
168.670, ÖSS-EA'da 173.093 puan aldı.
ÖSS-SAY'da 191.664 puan alan İzmir Kar-
şıyaka Anadolu Lisesi'nden Fatma Sıla
Kaplan, EA'da da 172.842 puan elde ede-
rek iki puan türünde ikinciliği yakaladı.
ÖSS-SAY'da 9 aday üçüncülüğü paylaştı.
ÖSS-SÖZ'de Istanbul Lisesi'nden Bu-
rak Baytıan. 168.460 puanla ikinci olur-
ken, 7 öğrenci üçüncü oldu. EA puanda da
5 aday üçüncülüğü paylaştı. ÖSS-Dü'de
145.667 puan alan 6 aday birinci oldu.
me hakkma'sah'ip oldu. Sınava giren 776 Sınavda ÖSS-SAY, ÖSS-SÖZ ve EA'da
özürlü adaydan 157'si elendi, 619'u 105 birinciliği elde eden Bursa Özel Nilüfer
puan ve üstü, 23 l'i 120 puan ve üstünü al-
dı. ÖSS-SAY'da en yüksek puan 191.842,
ÖSS-SÖZ'de 168.670, ÖSS-EA'da
173.093, ÖSS-Dil'de
145.667 oldu.
Sınava girenlerin yüzde
60.4"ü erkek. yüzde 39.6'sı
kız aday lardan oluştu. Kızla-
nn yüzde 74.4'ü, erkeklerin
Lisesi'nden Gökhan Mumcu, arkadaşla-
nyla birlikte lise ikinci sınıftan itibaren çok
disiplinli ve ağır bir tempoda çalıştığını ve
bunun sonunda başannın geldiğini belirt-
ti. Tercihlerini henüz belirlemedığini kay-
deden Mumcu, elektronik veya endüstri
mühendisliğini tercih edebileceğıni söyle-
di.
Makine mühendisi Hüseyin Mumcu ile
ev hanımı Semra Mumcu nun iki çocu-
ğundan biri olan Gökhan Mumcu, Nilüfer
Lisesi'ne lise 2. sınıfta Gemlik Anadolu
Lisesi'nden geldiğini söyledi.
Öte yandan, Mumcu, öğrencisi olduğu
Yeşilırmak Dershanesi tarafından 8 milyar
liralık bir arabayla ödüllendirildi.
Bundan sonra ne olacak?
Toker, sınavda 105 puan ve üstünü aşan-
lann adreslerine 1999-Sınav Sonuç Bel-
gesi. 1999 ÖSYS Tercih Formu ve 1999
Yükseköğretim Programlan ve Kontenjan-
lan Kılavuzu gönderileceğini, 105'inaltın-
da kalanlara ise yalnızca sınav sonuç bel-
gesi yollanacağını duyurdu. 105-119.999
puan alanlann yalnızca "açıköğretim fa-
külte» Ue iki vılhk meslek vüksekokullan-
'Üniversiteiçin sınav olmasm'
yüzde 67.6'sı başanlı oldu.
En büyük başanyı, sırasıyla
İzmir. Yalova, Aydın, tçel ve
Antalya illeri gösterdi.
Sayisalda hûsran
Adaylar, en çok sözel bö-
lümde başan gösterdi, mate-
matik ve fen bilgisinde dö-
küldü. 44'er sorunun yer al-
dığı matematikte Türkiye or-
talaması 7.70, fen bilgisinde
3.55 düzeyinde kaldı. 44 so-
runun yer aldıği Türkçe bö-
lümünde de Türkiye ortala-
ması 20.10, sosyal bilgilerde
14.92 olurken, 88 soruluk
sözel bölümde ortalama an-
cak 35.02 olarak gerçekleş-
ti. Yabancı dilde adaylar en
büyük başanyı Fransızca so-
rulannda gösterdi. 100 soru-
nun yer aldığı yabancı dil so-
mlannda Türkiye ortalama-
sı Fransızcada 70.31, Ingi-
lizcede 57.78, Almancada
51.73 oldu. Geçen yıl dere-
ceye girenlerin genel liseler-
den çıktığı ÖYS'den farklı
NECATİAYGIN
İZMİR - Eğitim-Sen Genel Baş-
kanı Kemal BaL yükseköğrenime ge-
çişin sınavia olmasını, yöntem ola-
rak doğru bulmadıklannı söyledi.
ÖYS sonuçlannı, ortaöğretim başan
puanlannın etkıiemesinin de sakın-
calarma dikkat çeken Bal. "Devtete
rniüete yanuiı olduğu savlanan Fe-
thullah Gülen ve benzeri okuUardan
mezun olanlann ortaögretim başan
puanının yüksek olacağını. sonuçlan
gönnedende bizzat bümek mümkün-
dûr. Dolayısryla bu başan puanlanso-
nuçlan önemli öiçüde etkilerken. bu
okuüara da prestij ve puan kazandı-
racağı açıktır" dedi.
Eğıtim-Sen Genel Başkanı Kemal
Bal, kamusal bir görev olan devlet
okulianndaki eğıtimin kalitesini yülc-
seltmenin şart oldugunu, bunun da
kaliteli öğretmen. yeterlı düzeyde do-
natılmış okul ve katılımcı anlayışla
oluşturulmuş programlarla mümkün
olabilecegini söyledi. Milli egitimin
sorunlu olduğuna dikkat çeken Bal,
şunlan söyledi:
"Ünhwateyegirişte bugün kuüa-
ndan yöntemde, diğer bütün olum-
suzhığun yanında ortaöğretim ba-
şan puanının, sonucu önemli ölcü-
de etküeyecek bir oranda puanlara
yansıölması yeni eşitstdikler doğu-
racakbr. Kirai okullarda nonnal dü-
zeyde ögrencinin başansuıa göre
notlar veriMrken, kimi okullarda şi-
şirme. hiç reei olmayan, bilimsel ölç-
me temeline dayanmayan notlar ve-
rflmektedir. Bunun sonucu olarak
da daha veteneklL başanlı ögrenci-
nin ortaiaması dfişûk olurken, hiç
de hak etmediği halde kimi oğrenci-
lerin ortaiaması yüksek olacakör.
Özeilikie de imam-hatip liseleri ve
benzeriözel okullarda puanlann bi-
tinerek yüksek tutulduğuna ilişkin
bilgüer abnaktayız. Bu da eşiteizlignı
daha dfl artma«na neden obnakta-
dır."
Bugün açıklanacak sınav sonuç-
lanna göre, hiçbir yüksekokula gi-
remeyen öğrencilerin kendilerini
başansız olarak görmemelerini is-
teyen Bal, gençlerin ve ailelerin bu
sıkıntıdan kurtulması için "yenkten
yapılanmanın" şart Oİduğunu VUT-
guladı.
Bal, bu konudaki görüşlerini şöy-
ledilegetirdi:"Yûkseköğrenimege-
çişin, bilimsel ölçülerlehazırlananst-
navlarla ve öğretûn yın içinde yapı-
lan değerlendirmelere göre gerçek-
leştiriuııesi gerekmektedir. Bu yön-
tem bugüne dek uygulanmadığı için
de her tarafından aksayan egirim sü-
recimize yeni sorunlar eklenmekte-
dir. Çok suurtı saytda gencimizin ya-
rarlanabilecefi yükseköğrenim hak-
kından yararlanamama durumuyk
karşı karşıya kalan gençlerimiz asla
kendilerini başansız saymamahdn*.
Çûnkü alınacak olan öğrenci sayıs
çok suıuiı olunca 1 milyon 300 bin
gencin büyük bölümünfin yükseköğ-
renim dışında kalacağı açık bir ma-
temattksel sonuçtur. Bunun gençle-
rinıian yetenekszu^mi veya başân-
sızh0nıifadeerQginidüşünmek>ıın-
nşbr. Buakmbdan kurtulabttmemiz
için ortaöğretim yeniden yapüandı-
nlmah ve yükseköğrenime geçiş,
gençlerimtrin okulda gösterdigi ba-
şan üzerine oturtuImalıdır."
nı" tercih edebileceğinı vurgulayan Toker,
" 120 puan ve daha yüksek ÖSS puanı alan-
lar ise tüm yükseköğretim programlannı
tercih edebiiecekkr" dedi.
Toker, adaylann açıklanan puanlannın
yerleştirme puanı olmadığını, ortaöğretim
başan puanının okulun ÖSS ortalamasma
göre ağırlıklandınlması ve tercih durumu-
na göre 0.5 ya da 0.2 katsayısı ile çarpıl-
ması ile ortaya çıkacağını belirtti. Adayla-
nn yüzdelik sıralanna göre tercih yapabi-
leceğini söyleyen Toker, "Sonuçlar, onla-
ra gereken ipucunu veriyor" dedi.
Toker, sınavı kazananlara göndenlecek
belgelerin bugünden itibaren postalanma-
ya başlanacağını duyurarak, bundan son-
raki sürece ilişkin şu bilgileri verdi:
- Adaylar, kendilerine posta ile gönde-
rilmiş Tercih Formu'nu, yurtta kalmak is-
tiyorlarsa Tercih Formu'nun arkasındaki
Yurt-KurBaşvuru Formu'nu, 1999 Yükse-
köğretim Programlan ve Kontenjanlan Kı-
lavuzu'nu yazılı kurallara göre doldura-
caklar.
- Kılavuz, Tercih Formu
ve yerleştirme ücreti olan 3
milyon lirayı. kılavuzda ya-
zılı bankalardan birine yatı-
rarak karşıhğında dekont
alacaklar.
- Tercih Formu ve banka
dekontunu 19 Temmuz-2
Ağustos tarihleri arasında li-
se ve dengi okul müdürlük-
lerinden birine ya da ÖS YM
Sınav Merkezi yöneticilik-
lerinden ıstediklerine 300
bin lira ödeyerek teslim ede-
cek ve karşıhğında Tercih
Formu Alındı Belgesi'ni
alacaklar. Bu belgeyi, iste-
nildiğinde göstermek üzere
saklayacaklar.
Öte yandan ÖSYM,
YÖK'ün türban yasağı konu-
sundaki karan doğrultusunda.
ÖSS'yi kazanan adaylan bir
kez daha uyardı. ÖSYM tara-
fından ÖSS'yi kazanan aday-
lara göndenlecek kılavuzda,
yükseköğretim kurumîannda
başörtüsünün yasak olduğu,
kayıtlar sırasında da başörtü-
lü fotoğraf kulianılmayacağı
vurgulandı. YURT-KUR'a
bağlı yurtlan tercih edecek
adaylar da kayıtlar sırasında
"başı açık" ve "sakataz" fo-
toğraf verecekler.
ABD'den, Kıbns
9
taıı sonra Ennenıstan baskısı
SERKAN DEMtRTAg
ANKARA - ABD, "stratejik iş-
birliği
r
temelinde Türkiye'ye ver-
diği destegin karşılığını istemeyi
sürdürüyor. Abdullah Ocalan'ı
Kenya'da yakalayarak Türkiye'ye
teslim eden ve FP'li Merve Kavak-
çı'nın yurttaşlığı ile ilgili bilgileri
veren ABD yönetimi, Kıbns ve I-
rak istemlerinin ardından Türki-
ye'nin sırurlannı kapalı tuttuğu Er-
menistan konusunda baskı yapma-
ya başladı. ABD yönetimi. Başba-
kan Bülent Ecevifin büyük olası-
lıkla eylül ayında yapacağı VVas-
hington gezisi öncesinde üzerinde
anlaşma sağlanacak konulan teker
teker gündeme getiriyor.
Gündemdekı konular arasında
önceliği Türkiye'nin dış politika
sorunlan alıyor. Ocalan'ı Yunanis-
tan'dan kaçarak geldiği Kenya'da
CIA operasyonuyla Türk istihba-
rat birimlerine teslim eden ve Tür-
kiye'nin terörle mücadelesine bü-
yük destekte bulunan ABD. 57. hü-
kümetin işbaşına gelmesinin ardın-
dan da desteğini sürdürdü. Öca-
lan'ın yargılanması sırasında Türk
adaletine güven duyduklannı açık-
layan ABD için Ecevit, "ABD bizi
A\ rupa'dan daha iyi anlıyor" dedi.
Ecevit'i, güvenoyu almasının ar-
dından Başkan Bill Clinton'la gö-
rüşmek üzere VV'ashington'a davet
eden ABD yönetimi, Kavakçı ile
ilgili yurttaşlık bilgilerini de vere-
rek Türkiye'ye olumlu mesajlar
yollamayı sürdürdü.
.ABD, bu gelişmelerin ardından
kendi politikalan kapsamında Tür-
kiye'den istemlerine başladı.
Öncelikle Kıbns'ı gündeme ge-
tiren ABD, dünyanın gelişmiş 7 ül-
kesi ile Rusya'nın oluşturduğu G-
8 kurumunun, adada çözüm bulun-
masına yönelik karar çıkarmasını
sağladı. Ardından BM'yi harekete
geçiren ABD, adadaki toplum lı-
derlerini masa başına davet ettirdi.
ABD'nin, Saddam Hüseyin yöne-
timinin devrilmesınde de Türki-
ye'den istemleri bulunuyor.
ABD yönetimi, Türkiye ile ya-
pılan görüşmelerde, Ermenistan sı-
nınnın kapalı tutulması ve ekono-
mik ambargo uygulanmasımn her
iki ülke açısından da olumsuz etki-
leri oldugunu vurguluyor. Türkı-
ye'nin, Ermenistan'ın dünyaya açı-
lımını kapatmasmın bölgenin de-
mokratik gelişimi ve ekonomik en-
tegrasyonun gecikmesine neden ol-
dugunu belirten ABD yönetimi,
Ankara'dan tavnnı yumuşatmasını
istedi. Azerbaycan-Ermenistan so-
rununun kalıcı bir şekilde çözüm-
lenmesi konusunda Türkiye'ye gü-
venceler veren ABD, bu problemin
yılın sonuna kadar belli bir aşama-
ya getirilmesini planlıyor.
ABD'nin Ermenistan konusunu
gündeme getirmesinin arkasında,
2000 yılında yapılacak başkanlık
seçimlerinin bulunduğu bildirildi.
Güçlü bir Ermeni lobisıolan ABD
yönetimi. Dağlık Karabağ sorunu-
nun çözümlenmesi durumunda
Moskova yönetımınin Erivan üze-
rindeki nüfuzunu arttıracağı görü-
şünde. Rusya ve Ermenistan ara-
sında son yıllarda iyice güçlenen
bir askeri işbirliği bulunuyor. Er-
menistan, Rusya'dan aldığı silah-
lan, "Türldye ve Azerbaycan'dan
getebflecektehditlereyöneiikakhğı-
nı" iddia ediyor. Türk Dışışleri Ba-
kanlığı yetkilileri ise ABD'den ge-
len Ermenistan baskısına olumlu
yanıt vermeme eğiliminde. Türki-
ye'nin Ermenistan'a bakışının hü-
kümet programında belirtildiği gi-
bi oldugunu, Ermeni kuvvetlerinin
işgal ettikleri Azeri topraklanndan
çekilmemeleri durumunda bu ül-
keyle ilişki kurulmasının gündem-
de olmadığını belirten yetkıliler.
ABD'den baskıyı Türkiye yerine
Ermenistan'a yöneltmesini istedı-
ler. Ermenistan, Avrupa Güvenlik
ve işbirliği Teşkilatı'nın Lizbon
zirvesinde önerdigi ve Azerbay-
can'ın kabul ettiği anlaşmayı red-
detmişti.
Türk-Yunan iş ilişkileri canlanıyor
MURATİLEM
ATÎNA - Türkiye ile Yunanistan arasında
uzun zamandır dondurulmuş halde bulunan
ekonomik ilişkiler, yeniden canlanmaya başla-
dı.
Dışişleri Bakatu tsmail Cem ile Yunanistan
Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun kişisel
yakınlaşmalan sonucu canlanan politik geliş-
melerin ekonomik ilişkilere yansıması, Ati-
na'da memnunlukla karşılandı.
Bu çerçevede Yunanistan'da yayımlanan Et-
nos gazetesine bir demeç veren Türk-Yunan Iş
Konseyi Başkanı Panayotis Kuçiku, "Türkive
fle Yunanistan arasında özellikle ekonomik an-
laşmada yakmda bir eviilik görüyorum" dedi.
Açıklamalannda Türkiye'deki meslektaşla-
nna önemli mesajlar da gönderen Kuçiku, özet-
le şunlan söyledi:
"Bizim düşüncemiz, Türk işadamlannın Yu-
nanistan üzerinden AB'ye girmeleridir. Yuna-
nistan'da yaünm yapacak olan Türk işadam-
lanna bu firsat doğacaknr. Buna karşıhk biz de
Türkiye üzerinden Kafkas Cumhuriyetleri fle
Asya'daki Türki cumhuriyetiere girebüiriz.
Türkiye ile olan ilişkilerimizin sadece ekono-
mik anlamda değjl genel bir konsept çerçevesi-
ne dayandırmak düşüncelerinıiz arasuıdadır."
Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun
Türk-Yunan ilişkilerine katkı sağlayacağmı bir
kere daha vurgulayan Kuçiku, Yunan Dışişle-
ri Bakanı'nın Milli Eğitim Bakanı olduğu dö-
nemde küçük bir komisyon kurdurarak, Yunan
tarih kitaplanndaki Türk düşmanı ifadeleri çı-
karma hazırlığına girdiğine dikkat çekti ve
"Papandreu'nun Milli Eğitim Bakanlığı göre-
vinden aynlmasından sonra yerine gelen yeni
bakan, bu çahşmalan durdurdu** dedı..
Karadenız Ekonomik lşbirliği'nin (KElB)
himayesinde 13-14 Ekün tarihlerinde Atina'da
ekonomik anlamda bir toplantı yapılacağını
belirten Kuçiku, bu toplantıya ilk defa olarak
yüzden fazlaTürk işadammın katılacağmı ifa-
de etti. Kuçiku, "Bu amaçla temmuz ayının so-
nunda İstanbul'a giderek meskktaşlanmlaiki-
li tcmaslarda bulunacağım" dedi.
Abdullah Öcalan konusunun hiçbir zaman
ekonomik ilişkileri etkilemediğini, Yunanis-
tan'dan Türkiye'ye geçen yıl 420 milyon do-
lar ihracat yapıldığıru belirten Kuçiku. "Buna
karşıhk Türkiye'den Yunanistan'a bu rakam-
dan biraz daha fazla ihracat gerçekkşmiştir"
şeklinde konuştu.
Kuçiku, halen Yunanistan'da 35 Türk şirke-
tinin bulunduğunu, buna karşıhk 40 kadar Yu-
nan şirketinin Türkiye'de faaliyet gösterdiğini,
bunlardan bazılannm doğrudan, bazılannın da
3. ülkelere ait şirketler kanalıyla Türk pazan-
na girdiklerine de dikkat çekti ve bu girişimle-
ri ilk adımlar olarak değerlendirdi.
ÎTO: Nur Birgengörevden ahnsın Açhkgrevlerineçözüm bulunamıyor
tstanbul Haber Servisi - Istanbul Ta-
bip Odası (İTO) Yönetim Kurulu, Baş-
bakan Bülent Ecevit ve Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'e başvurarak "^~
kence izlerini gizlediği ve bu yolla işken-
ce yapanlan koruduğu" gerekçesiyle
iTOOnurKurulu'nca 11 Şubatl998'de
6 ay meslekten men cezasına çarptın-
lan Adli Tıp Kurumu 3. Ihtisas Dairesi
Başkanı Dr. Nur Birgen le ilgili karann
" uygulanmasınr istedi. Bu dairenin iş-
kence ile ilgili iddialan incelediğı anım-
satılan başvuruda. "Birgen'in hâlâ bu
dairenin başında bulunması meslek
onurumuzu zedelemektedir'" denildi.
Adli Tıp Kurumu Fizık încelemeler
Ihtisas Dairesi'nin önceki Başkanı Dr.
Ismai Hakkı Uysal hakkında da yargı
karanyla kesinleşmiş ve beraatla sonuç-
lanmış çok sayıda suç iddiası bulunuyor.
Dönemm Adalet Bakanı Mehmet Ağar
tarafından göreve geririlen Uysal, ge-
çen hafta Kartal 5. Asliye Hukiık Mah-
kemesi'nde "faizfcparavçrmeksurt'tiy-
letefecflikyapöğı'' gerekçesiyle 6 ay ha-
fıis cezasına çarptınldı. Uysal, 1976'da
stanbul Tıp Fakültesi öğrencisi Ihsan
Diler Özaçmak'm yaralanması ve
1978'de IÜ Tıp Fakültesi öğrencisi B»-
nş Yıklmm'ın öldürülmesi olaylanna
kanştığı iddiasıyla 2.5 yıl tutuklu kal-
mıştı. Uysal'ın, 1978'de Galatasaray
Yüksekokulu'ndan 2 ögrencinin kur-
şunlanması olayına da adı kanşmıştı.
ALPERTURGUT
Çankın Valısi Ayhan Çevik'e bombalı
suikast girişiminde bulunduklan iddiasıyla
tutuklanarak Eskişehir Özel Tip Cezaevi 'ne •
konulan TKP/ML davası sanığı Kemal ve
Bülent Ertürk kardeşlenn, cezaevinde
kalan ülkücü mafya üyeleri ile cezaevi yö-
neticilerinin baskı ve tehditlerini gerekçe
göstererek başlattıklan süresiz açhk grevi
56. güne, Erzurum Özel Tip Cezaevfnde
kalan hükümlüler Cemal Yaşar, Atifla
Sdçuk ve Kemal Evdmen'in de aılelennin
bulunduğu îstanbul ve Edirne'deki cezaev-
lerine gönderilmeleri istemiyle başlattıklan
açhk grevi 55. güne girdi.
DHKP-C örgütüne üye olmak suçlama-
sıyla Trabzon'da yakalanan ve 12 yû 6'şar
ay hapiscezasına çarptmlanÖzgür Karade-
niz gazetesi sahibi Cemal Yaşar. Atilla Sel-
çuk ve Kemal Evcimen'in, ailelerine yakın
ohnak için Bursa, Çanakkale, Bartın, Çan-
kın, Aydın veya Bergama'ya sevklerinin
kabul edilmemesı üzerine başlattıklan aç-
hk grevi ölüm ile yaşam sırunnda. Davala-
n Yargıtaylda incelenen Yaşar'ın "vataktan
çıkamadıği, sürekli kusma. haisizliik, görme
ve işitmede bozukhık, 17 kilo zayınama",
Selçuk'un •^•üreme zorluğu, böbreklere
kramp girroesi nedeniyle yogunağnlar, aşı-
n kflo kaybı, görme ve tpönede bozukhık",
Evcimen'in de "20kilokavbı.eğfflp.kalka-
mama, ağızda yaralar ve deri dökünrülerf
sorunlan bulunuyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada .; ';.
ğını vurgulamıştık. Okuyan, son derece iyi niyetle
önüne konulanları okudu, önceki çahşmalan de-
ğerlendirdi, sosyal güvenliği bir hafta içinde kav-
radı ve yapılması gerekenler için düğmeye bastı!
Gelinen noktada altı çizilmesi gereken pek çok
durum var. Bu haftanın önemli gündem maddele-
rinden biri de bu olacak. Tabii, haftaya beklenme-
dik bir gelişmeyle başlamazsak!
Dikkati çeken noktalann altını çizelim:
Türkiye'de "fedakârlık" sözcüğü çok verimlidir.
Genellikle "reda"sı çalışanın "kâriık" bölümü işâle-
minin olur. Anımsanacaktır, işveren kuruluşlannın
temsilcileri Ankara'yı ziyaret ettiler. Hükümetin çok
önemli avantajiaria yola çıktığını belirttiler. Ardından
da alınması gereken acil önlemlerin birinci madde-
sini anımsattılar:
- Vergi yasasında bir an önce değişiklikyapılma-
h.
Zekeriya Temizel haklı olarak soruyor
- Vergi vermesi gerekenler daha bunu ödeme-
den krizin nedeninin vergi reformu oldugunu söy-
lüyorlar. ödenmeyen vergi nasıl kriz yaratır?
Temizel'in demek istedigini özetleyelim:
- Ödenmemiş verginin davası mı olur?
Konuyu dağıtmayalım, hükümet bu kesimin is-
temlerine "yeşil" ışık yakarken, sosyal devlet kav-
ramının gereği olan konularda yan çiziyor. Oku-
yan'ın Bakanlar Kurulu gündemine getirdiği, çok
küçük değişikliklerle Meclis'e indirilmesi planlanan
reform, daha önce işçi-işveren kuruluşlarınca ma-
saya yatınlmıştı. İki taraf ortak bir zeminde kısmen
buluştu. Ama hükümet, Okuyan'ın bildiğini okudu.
Bakanlar Kurulu'ndan geçen metinde çalışan
kesimin önerilerinin hemen hiçbirinin dikkate alın-
madığı görülüyor. O zaman şu soru akla geliyon
- Madem dikkate almayacaktınız, neden bu ke-
simi masaya çağırdınız?
Başbakan Bülent Ecevit. reformun tepki göre-
ceğini bildiğini, ancak bu adımlann atılmasının ka-
çınılmaz oldugunu söylüyor. Çalışma yaşamı Ece-
vit'in Çalışma Bakanlığı dönemini unutmadı. Pek
çok sosyal hak O'nun döneminde elde edildi. Ka-
derin cilvesine bakın ki, en büyük tırpanlama da
O'nun döneminde yapılmak isteniyor!
Çalışanın parasından büyük hak!
Türkiye'de ne zaman çalışma yaşamına-toplum-
sal uçurumlara ilişkin konular gündeme gelse, iki-
li biryaklaşım olur.
örneğin emeklilik yaşı mı gündemde? Iktidar çı-
kışır:
- Kardeşim, Avrupa'nın falanca ülkesinde emek-
lilik yaşı 65-68., Şjz onlardan daha mı zenginiz.?-.,
Memur maaşian mı gündemde? Iktidar çıkışjf^j
- Kardeşim zaten Türkiye'de memur fazlası var.
Bakın, bizdeki memur şu kadar Afrika ülkesinden
daha fazla. Biraz da üretkenliği arttırsak olmaz mı?
Yani iktidarlar işlerine gelince Türkiye'yi Avru-
pa'yla karşılaştınyoriar, gelmeyince Afrika'yla.
Bütün bunlann dışında Türkiye gerçeklerine da-
yalı adımlar atmak gerekiyor. öteki ülkelerin veri-
lerinden elbette yararlanılabilir. Ama örnek alırken
ikiyüzlü olmamalı.
Geçen hafta konuyu değeriendirirken başlığımız
"S.O.S.YAL Devlet" idi. Gidiş, "Asosyal Devlet"
kavramına doğru görünüyor. Aynı yazıda, emekli-
lik yaşının 60 sınınnadayandınlmasıyla birlikte, özel
sigorta şirketlerinin güruh halinde piyasaya saldı-
racağını, emekliliğin biraz mezara biraz pazara ta-
şınacağını vurgulamıştık. Bu girişimlerin ipuçları
görünmeye başladı bile. Yasa Meclis'ten geçerse,
sonbahardan tezi yok, çalışanlara "çoktan seçme-
li" özel sigorta yelpazeleri geliyor. Pek çok konu-
da olduğu gibi burada da yurttaş kazık yerse, so-
luğu devletin kapısında alacak!
Altını çizmeden geçemeyeceğimiz bir nokta da-
ha var. Reformun şekeri, işsizlik sigortası. Yıllardır
çalışan örgütlerinin gündeminden düşmeyen bu
sosyal hakkın yeni değişiklikle birlikte uygulama-
ya konacağı söyleniyor.
Bunun nasıl olacağını biraz deşince ortaya şu çı-
kıyor:
Zorunlu tasarruf fonunda birikenler tulumba su-
yu olarak kullanılacak!
Yani çalışanın parasını çalışana "büyük bir hak"
olarak sunuyorlar.
Türkiye tipi reform da böyle olur!
Bomba bir pastaneye konuldu
Van'da patlama:
11 kişi yaralandı
VAN (AA) - Van'da, bır
pastanede bomba patlama-
sı sonucu 11 kışı yaralandı.
Van Valısi Abdülkadir Sa-
n, patlayıcıyı pastaneye bı-
rakan kişinin eşkâlinin be-
lirlendiğini açıİdadı.
Cumhuriyet Cadde-
si'nde Van Belediye bina-
sının alt katında bulunan
Portakal Pastanesi'nde,
dün akşam saat 21.30 sıra-
lannda şiddetli bir patlama
meydana geldi. Patlama
sonucu, pastane hasar gö-
rürken 11 kişi yaralandı.
Patlamada yaralanan
pastane sahibi Muammer
BajTakçı,garsonIarOrhan
Arslan. Nedim Karakaya
ve Kenan Şahin ile müşte-
riler Nezir Haktanır, Faruk
Binici, Hüseyin Aras, Ala-
attin YurdakuL Remzi
Menteş, Sıddık Karagülle
ve Mehmet tştir, Van Dev-
let Hastanesı'nde tedavi al-
tma ahndılar.
Van Valisi Abdulkadir
San ile Emniyet Müdürü
Zeki Çatalkaya, patlama-
nın meydana geldiği pasta-
nede incelemelerde bulun-
du. San, daha sonra, Dev-
let Hastanesi'ne giderek
tedavi görmekte olan yara-
lılara "geçmiş olsun" dile-
ğinde bulundu.
San, sonışturmanın sür-
dürüldüğünü, görgü taruk-
lannın ifadelerine görepat-
layıcı maddeyı pastaneye
bırakan kişinin eşkâlinin
tespit edildiğini belirterek
"Olay, ucuz adablmıştn*.
Can kaybtnın olmaması se-
vindiricidir" dedi.
Pastane sahibi Bayrakçı
ise patlamadan önce pasta-
neye 23-24 yaşlannda,
elinde 2 poşet bulunan bir
gencin geldiğini ve 20 da-
kika oturduğunu belirterek
şunlan söyledi:
u
Bu kişinin, poşetini
orurdugu masanın kenan-
na bırakarak garsona,' Bir
arkadaşıma bakıp gelece-
ğim. Poşet burda kalsın'
dediğmi duydum. Bu kişi
pastaneden çıkbktan kısa
bir süre sonra, büyük bir
patlama meydana geldi.
Gerisini hanrlamıyorum."