02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 NİSAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uçıruma yuvarlanan dağcıöMü • NİĞDE(AA)- Niğde'nin Çamardı ilçesi yakınlarındakı Demirkazık Dağı'nda uçuruma yuvarlanan bir dagcı hayatını kaybettı. Bayram tatilini geçirmek ıçin çeşıtli üniversitelerden 33 dağcı, Niğde Gençlik ve Spor tl Müdürlüğü'ne bağlı Demirkazık Mümtaz Çankaya Dağ ve Kayakevi'ne geldi. 3756 metre yükseklikteki Demirkazık Dağı'nın zirvesıne tırmanış yapmak için Kaldı mevkıine kamp kuran dağcılar, öncekı akşam üzeri zırveye tırmanış yaparken Hacettepe Ûniversitesı öğrencisi Soner Ünsal, kayması sonucu 300-350 metre dennliğındekj uçuruma yuvarlanarak öldü. Başbakan Ecevit: • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, kendisinin ve eşinin sağlığının iyi olduğunu bildirdi. Ecevit. Sıvas dönüşünde gazetecilerin sağlığıyla ılgıli sorusuna şu karşılıgı verdi: "Çok iyiyim. Fakat bu yetmiyor. Zaman zaman bazı çevreler benim sağlık durumumun iyi olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Eşim ve ben çok ağır bir yükün altında olduğumuz halde, ikımizin de sağlık bakımmdan herhangi bır sorunu yok. Allah izin verdiğı sürece de memleket hizmetinde görev yapmayı sürdüreceğim " Açhk grevinde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını protesto amacıyla cezaevlerinde başlatılan açhk grevlenne katılan ve daha sonra hastalanarak Numune Hastanesi'nde tedavi altına alınan Hedef dergisi yazarlanndan Çetin Güneş, dün öldü. Çetin'm ölümd nedeniyle dün yapılan yahrraçıklamada. Türkiye Devrim Partili olan Çetin Güneş'in, "dilated cardiomyopathle" adlı ölümcül bir kalp hastalığı olması ve uluslararası protestolara karşın tedavisinin engellendiği ileri sürüldü. MBTVyayn yamyor • BRÜKSEL(AA)- Yayınlan 3 hafta süreyle durdurulan PKK'nin yan kuruluşu MED TV'nin, Vatikan'a bağlı bir televızyon kanalı aracılığıyla paket yayınlar yaptıği öğrenıldi. Paket yayınlannı Belçika'nın Denderleew bölgesmdeki sütüdyolannda hazırlayan bölücüler, CTV isimli kanal aracılığıyla Ingiltere üzerinden uyduya çıkıyorlar. Kanalın. günde 2 saat kadar yayın yaptığı belirtiliyor. Sanatçılardan çağrı • HaberMerkezi-Bir bölüm Ressam, çizer, heykeltıraş ve fotoğraf sanatçısı ortak bir çağn yaparak 18 Nısan seçimlennde bütün yurttaşlan, Işçi Partisi-Sol Güçbırliği listelerine oy vermeye çağırdılar. Çeşitli meslek gruplan temsilcileri ile araştırmacılann da imzaladığı çağn metninde yer alan bazı isimler şöyle: Fikret Otyam, lbrahım Balaban, Turhan Selçuk, Dr. Alpaslan Berktay, Erol Bilbilık, Jülide Gûlizar, Tevfık Çavdar, Füsun Demirel. Ahmet Say. Molotofkokteylll saldırı • tstanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Veliefendi Caddesı'ndeki huzurevinin önünde bulunan 34 VLP 97 plakalı kanıyonetin altına ve Zeytinburnu K.aymakamlık binasının yanındaki 112. Sokak üzerindeki bir ayakkabı mağazasına dün akşam saat 20.30 sıralannda kimliği belirsiz kişilerce molotofkokteyli atıldı. Saldınlarda ölen ya da yaralanan olmazken ufak çapta maddı hasar meydana geldi. ANAP Genel Başkanı'nı Adana Havaalanı'nda Vali Oğuz Kaan Köksal karşıladı Ydmaz: DSP 40fldeyokSABİTÖZKESER ADANA-ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, 18 Ni- san'da yapılacak se- çimlerde DSP'nin yaklaşık 40 ılde milletvekıli çıkar- ma şansının olmadığını ıleri süre- rek "ANAP birinci parti olacak- ür" dedi. Kurban Bayramı'nın son gü- nünde eşı Berna Ydmaz ve oğlu Hasan Ydmaz ıle Adana'ya gelen Mesut Yılmaz'ı havaalanında Va- li Oğuz Kağan Köksal, Büyükşe- hir Beledıye Başkanı Aytaç Durak ve mılletvekilı adaylanyla partili- ler karşıladı. "Başbakan Mesut • ANAP lideri, DSP'nin Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki yaklaşık 40 ilde milletvekili çıkarma şansının bulunmadığını ileri sürdü. Yılmaz, "Bu seçimlerin birinci partisi Anavatan Partisi'dir. Hükümet ortaklığma gerek ' olup olmadığına da millet karar verir" dedi. Ydmaz" sloganlan eşliğinde se- çim otobüsünden eşiyle birlıkte halkın bayramını kutlayan Yıl- maz, Hacı Sabancı Merkez Ca- mıi"nde ıncelemelerde bulundu. Daha sonra Seyhan Nehn kıyısın- da yürüyüş yapan Yılmaz, gaze- tecilerin sorulannı yanıtladı. DSP'nin Orta, Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgelenndeki yak- laşık 40 ilde milletvekıli çıkarma şansının bulunmadığını ıleri sure- rek şunlan söyledi: "Bufllerindı- şında kalan yerfcrde ise DSP'nin oylanndackkii bir artişolduğu gö- züküyor. Bu da bta rahatsız etnû- yor. Ama hiç kimse heveslenmesin. bu seçimlerin birinci partisi Ana- vatan Partisi'dir. Hükümet ortak- lığma gerek olup olmadığına da miilet karar verir. Adana'da genel seçimlerde DSP üeçekişiyoruz. Be- lediye seçimlerinde ise rakipsiziz." FP liden Recai Kutan'ın. seçım- lerde Yılmaz'ın donup kalacağı yolundaki açıklamasına da Yıl- maz, "Kutan'ı seçime razı etmek için canımız çıktı. FP kendine o kadar güveniyorsa küskünlerin ar- kasına saklanıp seçimi engelleme- seydi" diye yanıtladı. Ecevit'ten yanıt Başbakan Bülent Ecevit ise dün akşam Başbakanhk'tan çıkışında gazetecilerin Yılmaz'ın sözlerini anımsatmalan üzerine şunlan söy- ledi: "Mesut Ydmaz ile tartışmaya girmekistemiyorum. Bizim. Doğu ve Günedoğu Anadolu böigelerin- deki gücümüzü ve yerel yönetim- lerdeki gücümüzü 1995 seçimleri- ne bakarak belirlemeye kalkışan- lar aldandıklannı göreceklerdir. 1995 seçimlerinde Doğu ve Güney- doğu'da seçimlere fazla ağırükver- memiştik. Çünkü o zaman Doğu ve Güneydoğu ile ilgili düşünceleri- miz gereği gjbi algılanmıyordu. Fa- kat iktidar ortaklığımız ve hükü- met olduğumuz şu dönemde yak- laşımımız, Güneydoğu sorununa bizim ne kadar insancıl, gerçekçi bir yaklaşun izledigimLd göstertti ve biz şimdi Güneydoğu'da ve Do- ğu Anadolu'da çok kuvvetiiyiz, çok dinamik örgütterimiz var. Büyük bir aday lık başvurusu oldu. Bu se- çünlenJeo bölgelerden gerekenoyu alaragır" Ecevit Sıvasta 'Devlete kımlığını kazandırdık' HATİCE BİÇER SIVAS- Başbakan Bülent Ecevit, devlet organlan ara- sında uyum sağlandığını belirterek, "Biziktidaraget- dik, devlete devlet kimüğini kazandırdık" dedi. Devle- tintemelinin Sıvas'taatıldı- ğını belirten Ecevit "Devle- tin burada kurulduğunu bi- knler, devleti burada dina- mitlemeye çalıştılar. Ama milletimiz buna müsaade etmedi" diye konuştu. Sıvas Cumhuriyet Mey- dam'nda yurttaşlara sesle- nen Ecevit, Islamın anlamı- nın banş olduğunu belirte- rek, "Türldye'ye olduğu gi- bi Kosova'ya da banşı geti- receğiz'' dedi. Suriye sını- nnda yaşanan bayramlaş- ma sıkıntısmın da bu yıl gi- derildığini anlatan Ecevit, "Bu, banşa katkı sağtaımş- ör. Türkiye, Ortadoğu ve dünyada banşın güvencesi- dir" diye konuştu. Ecevit, sözlerini şöyle sûrdürdü: " DSP dürüst yapdanma- sryla adım adım ilerledi. 1995'te solun birinci partisi olan DSP, 18 Nisan'da yapı- lacak seçimlerde Türld- ye'nin birinci partisi ola- cakür. Bu, sadece benim tahminim değiL Bu, başka partiler ve DSP'yi destekle- meyenlerin de tahminidir. Herkes seçimlerde DSP'nin birinci parti olacağını kabul ediyor. Çünkü herkes DSP'yi, ulusaJ biriiğin, Sün- ni-Alevi kardeşliginin gü- vencesi olarak görüyor. Ge- neUüde partiler iktidar ol- dukian zaman yıpranırlar. Ama DSP'de bunun tersi ol- du. tktidar oldukça güçlen- dik. Milletimize huzur ge- tirdik. güven verdik, devlet ciddiyetini gösterdik. Düş- manlarunızm taşeronluğu- nu yapanlan yakaladık ve adaletetesümettik.'' Ecevit, iktidarlan döne- minde eğıtım reformunu gerçekleştırdiklenni ve ül- kenın 8 yıllık kesintisiz eği- tıme geçtiğını, ıktıdara gel- diklerinde eğıtımde adalet- sizliği ortadan kaldıracak- lannı vurguladı. Ecevit, 56 azınlık hükü- meti döneminde Merkez Bankası "nda 21 milyar do- larlık döviz birikimi olma- sına rağmen 24 milyar do- larlık dış borç ödediklerini kaydetti. Bülent Ecevit, "Bunu öderken kamu kesimindeki işçilere zam verdik. Asgari ücreti yüzde 125 oranında arürdık. Faizleri yüzde 100'lerin. enflasyonu ise uzun ydlardan sonra yüzde ŞO'nin arana indirdik" de- di. Ecevit, iktidar olduklan dönemde devletin devletli- ğini gösterdiğini ifade ede- rek, mafya ve çete başlan- nın bir bir yakalandığını ve adalete teslim edildiğini söyledi. Çankın Valısi AyhanÇe- vik'e yönelik bombalı sal- dın ve Istanbul'da 13 kişi- nin hayatını kaybettığı Ma- vı Çarşı yangmı faillerinin en kısa zamanda yakalandı- ğını belirten Ecevit, ''Çün- kü de\ let, yeniden devlet ol- du. Böyle olunca dünyada da saygınlığımız artryor. Güney Kıbns'a S-300 füze- leri gidemedi. Yunanistan Türldye'den giden terörist- lere egirim veriyordu. Bunu dünyaya biz anlattık. Yuna- nistan'ın ipligini pazara çı- kardık" diye konuştu. Memleketİmden Seçİm manzaralan Yurdundörtbiryanınadağdansiyasipar- 5 tı lıdenen secım çalışmalannı soluksuz sürdürüyor. Toplantıdan topbntıya koşan liderler, sandıktan çıkarabilecekleri en iyi sonuç için büyük ça- ba harcıyor... Yasakh lider Erbakan, liderler kadar koşturmasa da kimi toplantdarda görüş belirtiyor. FP Genel Başkanı Recai Kutan Niğde'de konuştu 'Koalisyon kapısı açık tııtıılmalı' MEHMETGOKKAYA SELAHATTtN ŞAHtN NİĞDE/NEV- ŞEHİR - FP Ge- nel Başkanı Re- cai Kutan, se- çımlerden sonra kurulacak olan koalisyonun na^ıl belirleneceğine milletin karar ve- receğini ifade ederek. "Bütün partüerin muhtemel oy dağdımı- na göre koalisyon teşkili için kapı- lan açık tutmasında fayda var" dedi FP Genel Başkanı Recai Kutan. Niğde'de partistnce düzenlenecek toplantıya katılmak üzere özel bir uçakla Nevşehir'e geldi Nevşehir Kapadokya Havaalanı'nda, Baş- bakan Bülent Ecevit'in. "Seçim- lerden sonra koalisyon ortaklan- m halk belirler" sözlennı değer- lendiren Kutan, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan'ın şimdiye kadarki beyan ve rurumlan aslın- da uygun değildi. Yani anlaşüıyor ki gerçeği görüyor. Biz her vesifc ile ifade ettik. Dedik ki biz her parti- ye eşit uzaklıktayız. Yani şu parti ile oluruz, şu parti ile olmayız diye şu ana kadar beyanımız olmadı. Elbette koalisyonlann nasd belir- leneceğine karar \erecek olan mil- letimizin kendisidir. Bunu oy lany- la zaten belli edecektir. Daha ön- ceki konuşmalarımda muhtelif koalisyon alternatiflerinden bah- setmiştim. Tabü ki oy lann dağılım durumuna göre bazı altematifler zorunlu hale gelebilir. Dolayısıyla şimdiden herhangi bir rezerv koy- madan, bütün partüerin muhte- mel oy dağıhmlanna göre koaJis- yon teşkili için kapılannı açık tut- masında fayda var. Başbakan'ın o noktaya gelmesindenraemnuniyet duyanz." Partısince Niğde 5 Şubat Ka- palı Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Kutan, 55 ve 56'ncı hükümetleri eleştirerek her ıkı hükümetın memurun, ışçınin, emeklimn, dulun, yetımin. esna- fın ve sanatkânn hükümetı olma- dığını, "eli devletin cebinde olan bir avuç mutlu azınlığın hüküme- ti" durumuna geldıgini savundu. Bunlann en kısa zamanda görev- den uzaklaştınlması gerektiğini ifade eden Kutan, "Bu, milletin oyu ile olacak. Bunlan, millet siya- si hayattan silecek" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Elazığ'da seçmenlerden oy istedi Çiller: Çülerfdmseyi harcamaz MAHMUTORAL DİYARBAKIR / ELAZIĞ - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. ken- disi ıçın 'bankişile- ri harcadığı' ıddıalannın ortaya atıldığını belirterek, "Çiüer kim- seyi harcamaz" dedi. Özel bır uçakla dün Elazığ'a gelen DYP lideri Çiller, havaala- nında düzenlediğı basın toplantı- sında. seçim sandığının milletin önüne çok büyük fedakârlıklarla getirildığıni belirterek, seçim için. DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit'in başbakan olmasını kabul et- tıklerini söyledi. Çiller, "Elazığ halkı Kırat'ı iyi tanır. Geçen 2 yıl oldukça zor geç- ti Bu iki yılda, hem biz hem de millet çok şey öğrendi. Kızlarunız üniversitelerönünde başörtülü ol- duklan için coplandu Kuran kurs- ları kapatıldı. Ecevit ve Yılmaz'ı yeniden iktidar yapmak isteyen- ler var. Bu kişiler. değişim istcmc- yenlerdir. Bu nedenlc. 18 Nisan se- çimleri, Cumhuriyet tarihûnizin en önemli seçimi olacaktır. Elazığ- Idardan çok dikkatli olmalannı is- tiyürum" dedi. Kendısi için 'bazı kişileri harcadı' ıddıalannın orta- ya atıldığını kaydeden Çiller, söz- lennı şöyle sûrdürdü: "Çiller kimseyi harcamaz. Halk. Elazığ'a millervekili verdi. Bu milletvekili, 2 ayn bakanlıkta bakan olarak görev yaptı. Ama gördüm ki, Elazığ'a hizmet gebne- di, parti disiplini hiçe sayıldı. O günleri hatıriarsınız,demiştim ki; 'bu millet ıçın kurşun atan da kur- şun yıyen de bizim ıçın kutsaldır'. Herkesin sustuğu o günlerde, on- lann arkasında kale gibi duran yi- ne bendim." Prof. Erdogan 'Kaderimizi belirlemek bir onur sorunu' • HÜ Öğretim Üyesi Prof. Mustafa Erdoğan, "özgür halkın yönetimi"nin önündeki en büyûk engelin statükonun kendisi olduğunu söyledi. ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu)- Hacettepe Ûniversitesı Iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Öğretım Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, özgüriükçü- coğulcu demokrasi için yurttaşlann harekete geçmesi gerektiğini, "özgür halkın yönetimi"nın önündeki en büyük engelin statükonun kendisi olduğunu söyledi. Erdoğan, "Türkiye topiumu olarak kaderimizi etimize almak arük bir onur meselesi halini almışOr" dedi. Prof. Dr. Erdoğan, Türkiye'de yürürlükteki siyasal sistemin liberal- demokratik bir sistem olarak nitelendinlemeyeceğini kaydederek"Gerçekten de ister anayasal ve hukuki açıdan, isterse devlet ve siyaset geleneği açısından bakılsın, bugün Türkiye ne bir hukuk devletidir, ne insan haklan gerçekten güvence altındadır. ne de kamu politikalannın belirienmesinde asd beürieyici olan yurttaşlann, halkın iradesidir" dedi. Mustafa Erdoğan, yurttaşlann temel sorununun, Türkiye'nin "liberal demokrasi" yapısına kavuşturulması olduğunu belirtti. Yaşanılan karanlık ve karamsar koşullar içerisinde Türkiye'nin geleceğine umutla bakmanm zor olduğunu, ancak bu zorluğun aşılabileceğini anlatan Erdoğan, sözleriru şöyle sûrdürdü: "Eğer bir demokraskJe asıl güç sahibinin, nihai irade ve karar sahibinin yurttaşlar olduğunu bilir ve öyle davranırsak; kimsenin milletin kendisinden daha güçlü, hiçbir maslahatın insan haklan, hukuk ve adaletten daha değerli olmadığını yüksek sesle haykırmayı başarabilirsek: kendimizi korkulanmıza esir etmez ve nereden gelirse gebin her türlü yanltşu yanıltmacayı, haddini bUmezlik ve küstahnğı, yetki gaspını teşhir ve takip ermc cesaretini gösterebilirsek; hepsinden önemlisi bütün bunlan siyasi elitlerin kendi iç meselesi imiş gibi görmeyip halkın önünde açıkça konuşur. halka anlabrsak, bütün karanhklan aydınhğa çevirebiliriz." Erdoğan. "Türkiye'de eğer gerçekten çağdaş, yani adil. banşçı ve insani bir düzen, özgüriükçü- çoğulcu bir demokrasi istiyorsak, insan ve yurttaş onurumuzu kendi bileğimizin hakkıyla ekk etmekten başka çaremiz yoktur" diye konuştu. POLTltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vüzenm Yeni Bekçileri../ Serge Halimi, Fransız gazeteci-yazar ve aka- demisyen. Fransa'da Yeni Dünya Düzeni'ne kar- şı, ilerici üniversite ve aydınlann dergisi olarak bi- linen 700 bin tirajlı aylık Le Monde Diplomati- que'in yayın kurulu üyesi... Serge Halimi'nin 'Düzenin Yeni Bekçileri' ki- tabı 'Evrensel Basım Yayın' tarafından yayım- landı... Kitabı bir solukta okudum... Fransız 'medya'sının anlı-şanlı 30 temsilcisi gazetecinın sermayeyı nasıl savunduklarına, on- lann kirfi çamaşırlarını nasıl temızlediklerine tanık oldum... Çürümüşlük ve yozlaşmışlık... Çıkar ilişkileri ve her türlü üçkâğıt... Yeni Dünya Düzeni'ne boyun eğmiş, kendi çı- karlanndan başka bir şey düşünmeyen, para- nın küstahlığını öven, halkı küçümseyip önemse- meyen bir grubun öyküsü, ülkemizın 'medya fo- toğrafı'n çağrıştınyor... Ben her akşam Türkiye'nin özel televizyon ka- nallarında dönek Marksistlerin şaklabanlıklannı, tarikat şeyhlerinin kolları arasında 'demokrasi dersi veren' şarlatanları görüyor, çürümüşlüğün ve çıkar çamurunun içinde onlann yuvarlanışla- nnı izliyordum... Fransız medyası ne kadar çok bizim medyaya ya da bizim medya Fransız medyasına benziyor- du... Ragıp Duran'ın önsözünü yazdığı kitapta, 1986 yılında Fransız medyasının büyük grev öncesi ve sonrasında 'greve hayır' dediklerini bir kez daha anımsarken kendi kendime sordum: "Bizim medyada Cumhuriyet'ın dışında sen- dikal örgütlenme niye yok?" Ragıp Duran diyor ki: "Kitabın son bölümünde, medya yıldızlannın oluşturduğu suç ortaklığı şebekesi gündeme geliyor 'Akıl ve mantık çemberi' adı altında pa- zarianan Fransa'daki sağcı, solcu ya da ortacı gazeteci ve aydınlann kendi çıkarları, özellik- le de makamları ya da yeni kıtapları söz konusu olduğunda, karşılıklı olarak bırbırlerini övmeleri- ne örnekler veriyoryazar. Üstelik radyo, televiz- yon ve gazetelerdeköşeiehkapmış olanlann, bu düzeni sürdürebilmek için nasıl da karşılıklı ve danışıklı bir şekiide, çoğu zaman yandaşlannın kitaplanm bile okumadan kitap programları- na çıkıp kendi adamlannı ya da ortaklarını yağ- ladıklan, somut örnekleıie anlatılıyor. öyleki, ga- zetesinin yazıişleri müdürû bir kitap yazınca, ay- nı gazetenin muhabiri aynı gazetede patronu- nu övüyor." • • • Hıfzı Topuz, Serge Halimi'nin kitabının Fransız- ca adının 'Les Nouveaux Chiens de Garde' yani 'Yeni Bekçi Köpekleri' olduğunu yazıyor... Konusu ise şu: "Iktıdarda olanlann ve ekono- mik güçlenn hizmetinde olan gazeteciler ye te- ievizyoncular..." Kitabı okuduğum gün Radikal'de Haluk Şa- hİn'in 'Kiralık Kalem' başlıklı yaztsı yayımlan- mıştı. Dürüstve onuriu kişiliğine inandığım Şahin, yazısının bir bölümünde şöyle bir saptamada bu- lunmuştu: "Kalemini bir gizli servise ya da onun içinde bir kliğe kiralayan bir kişi, yann onu başka bir gizli servise, mafyaya, hatta bir terör örgûtüne kiralayabiliyor... Kalem kjralıksa, her çeşit müşteriye tav ola- bilir." Haluk Şahin, Türk medyasından örnekveriyor- du... Kimdi bu kiralık kişi?.. Şahin'in iddiasına göre 'Siyah kodadlı' gaze- teci, "Türkiye'nin en değerli sütunlanndan birini kirletmeyi" sürdürüyormuş... Bence bu kişilerin sayısı medyada 'bir-iki' filan degil, bır hayli fazla!.. Bazılan, 12 Mart'tan sonra açığa çıktı; şimdi- lerde ise 'dergilerin' ve 'şeriatçı medya'nın te- rör uzmanı olarak karşımıza çıkıyortar... Bir tanesi özel televizyon kanallannın başında, 'Star havalan'yla ABD'nin Yeni Dünya Düzeni'ni medyada temsil ediyor; bir diğeri VVashing- ton'dan gazetelere yazı geçiyor; öteki, tarikat şeyhinin korumasında 'kod adım' unutup yeni imajıyla içimızde dolaşıyor... • • • Pohpohçuluk, yağcılık... Jean Bothorel, 1996 yılında çalıştığı Le Figa- ro'dan kovulur. Suçu ise şudur: "Gazetenin ikiyıldızı, yazıişleri müdürû Franz- Olivier Giesbert ve yayın kurulu başkanı Alain Peyrefitte'/n kendi kitaplanna övgü yağdırmak için sütunlara yağdanlıklann, pohpohçulann el koymasını eleştıımek..." Serge Halimi anlatıyor: "Gerçekler acıdır. Medyanın zirvesindeki biri- nin kitabı, hiçbir zaman dürüst bir eleştirinin oklanna maruz kalmaz. Medya sütunlanndaki bu tekelleşme, 'çapraz kibarlıklar', esere kalkan gö- revi görür. En fazla uzaktan bir keskin nişancının silah sesleri gelir; o da paralı askehehn alkışla- n arasında gümbürtüye gider. Çalışanlanndan ve kendilerine göbekten bağlı olanlardan talep ettikleri övgülerin karşısındazevkten mest olan- lann bu kibripek bir göz yaşartıcıdır. Ancak ken- dilerine hükmedenlerin çocuk ruhlu kibrini okşa- maya yönelik bu beyaz yalanlann, bir gazetenin itibannı sarsabileceğini nasıl düşünmezler?" Serge Halimi'nin kitabını bitirip, masamın üze- rine koydum ve yine kendi kendime sordum: "Yeni Bekçi Köpekleri'nin Türkiye'de sayısı kaç?" [email protected] Faks numaramız: 0212/513 90 98 Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun. TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)10Hat Faks:(0212)2126835
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear