Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 NİSAN 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
İstanbul _Y 11 Sinop
Edirne Y 15 Samsun
Y 11 Adana
Y 20 Mersın
Kocaeli Y 14 Trabzon
Çanakkale Y 12 Giresun
Izmır Y î¥ Ankara
Y 18 Diyarbakır
_Y t4 Şanhurfa
Y 11 Mardın
Manısa Y 15_ Eskişehır Y 13 Siirt
Aydın
Denızlı
_Y 15 Konya Y 13 Hakkâri
Y 15 Sıvas Y 11 Van
Zonguldak Y 10 Antalya Y 16 Kars
0Açık Paryalı buluttu
Tum yurt yağışlı geçe-
cek. Yağtşlar yağmur
ve sağanak. yer yer
gok gunjltulu sağanak
şeklınde olacak Hava
stcaklığında önemli bır
değışıMfk olmayacak.
Ruzgâr yurdun bat ke-
sımlenndekuzeyve ba-
tı, doğu kesimlennde
guney ve batı yonler-
den hafif. ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
4
4
12
17
16
18
19
19
Münih PB 16 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrjd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
B
PB
Y
Y
PB
Y
17
15
19
13
14
14
18
15
PB 16 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
B
PB
PB
Y
PB
Y
Y
12
21
-1
13
15
10
13
25
Y 22
Bduttu k
Çot( bututlu . Yağmuriu Kariı , Gök gûrüftüKJ
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lar da tutuluyor bu hastalığa ve elbette sayılan azımsanma-
yacak sayıda.
Böyle birtiple karşılaştık. Konuşulamayacak ölçüde ken-
dinden geçmişti ve kendini, Ecevit'i eleştirenleri "sorgula-
makla görevli" sanıyordu.
Örneğin, böylesi bir fanatik DSP'linin, Özkök'ün ANAP li-
den Mesut Yılmaz 'la yaptığı soyleşiyi okuması sağlığına za-
rar verebilir.
Zira; Mesut Yılmaz -Ecevrt'in sürekli aksini yinelemesine
karşın- seçimlerden ANAP'ın birinci parti çıkacağını söyter-
ken bir değerlendirme yapıyor ve:
"Bizim hesabımıza göre DSP 40 ilde hiç milletvekili çtka-
ramayacak. Çünkü buralarda milletvekili çıkarabilmesi için
oyunu yüzde 500 artırmast gerekiyor. Bu da mümkûn de-
ğil" diyor.
Bir fanatiği çılgına çevirecek söyfemler bunlar. Çünkü Yıl-
maz DSP'nin elinden binnci parti unvanını çekip alıyor!
Bu saptamayı ne zaman söylüyor? Tam Ecevrt'in birinci
parti olduktan başka, kuracağı hükümette ortağı olacak
partiyi "halkın seçeceğini" söyleyecek kadar "seçim bitiri-
ci" bir hava içinde olduğu sırada.
Ecevit, son günlerde ortağını seçmekte duraksıyor. Ne ki,
DSP'nin olası ortağı ANAP lideri, o sırada parti örgütünün
onca dayatmasına karşın, DSP'ye ve liderine yüklenmenin
"hem geçmiş hem de gelecekaçısındanyanlış olacağı" ka-
nısında.
Sağdan sola ikı partimiz arasında sorun, kurulacak hü-
kümette "kimin baş" olacağında düğümleniyor.
ANAP birinci parti olursa Mesut Yılmaz... Birinciliği kim-
seye bırakmayan DSP yanşı önde brtirirse, Ecevit Başba-
kan...
Oysa soruna Yılmaz gözüyle bakmamak gerekiyor
1970'lerden bu yana Türkiye sosyal demokrat bir yöne-
tim, bir iktidar görmedi.
Bir sosyal demokrat partinin iktidara çok yakın olması,
seçmen ruzgânnı arkasına alarak olası hükümette büyük
parti kimliği kazanması, kuşkusuz değişik nedenlerie de o/-
sa, toplumun her katında alkışlanıyor.
Siyaseti ve toplumu yozlaştıran, sömüren sağ partilerden
sonra adlan lekelenmemiş kadrolara gereksiniyor Türkiye.
Başta bu ve daha birçok neden, rüzgânn soldan yana es-
mesine yol açıyor.
Fakat, ortaya her zaman geçerli bir soru çıkıyor.
Sosyal demokrat iktidara özlem duymak, sosyal demok-
rat bir lideri veya kadrosunu eleştirmeye engel olmalı mı, ola-
cak mı? Zira kabız kafalar eleştiriylegerçegi saptamayı düş-
manlık sayacak kadar kendilerinden geçıyor.
Şunlara eleştiri yasak!
Ülkenin en önemli hastalığının başında siyaset adamla-
nnın yargıdan kaçması geliyor.
ANAP lideri ile DYP liderinin birbinni aklamasını "beyaz
defteraçıldı" diyetanımlamayı, Mesut Yılmaz'ın gece yan-
lan banka alım satımlannda neredeyse taraf olacak girişim-
^lerde bulunmasını "Süçuyok, bu kadar yüklenmek haksrz-
lık" diye nitelemeyı -kimden gelirse gelsin- eleştırmeyecek
miyiz?
"28 Şubat'ın artık defteri kapandı" dedikten ve tepkiler-
le karşılaştıktan sonra "tevilyoluna sapanlan" ne yapaca-
ğız?
Yann öbür gün; siyaset veya iktidar gereği topluma ters
düşen bu türden irdelemelerle karşılaşırsak, o partiye o li-
dere oy verdiği için halkımızı mı kınayacağız, suçlu bulaca-
ğız?
Ucuz siyaset, ucuz halk dalkavukluğu!
Partılertürlü çeşit vaatlerde bulunuyortar. Açın bakın söz
verdiklerine; yüzde 99'u iktidarlan döneminde yapılabilir iş-
ler... Ama yapılmamış!
ANAP lideri Yılmaz, örgütün baskısıyla örneğin akaryakı-
ta bir ay içinde yapılan büyük zammı eleştirince; "müstak-
bel ortağından" şöyle bir yanıt aldı: "Anlaşılan DSP'nin güç-
lenişi rahatsızlık uyandıracak ölçütlere vardı".
Bir gün sonra Yılmaz pes etti; Ecevit'le "kavga etmeye-
ceğini" açıkladı.
Yılmaz; ucunda iktidar olan bir oyunda kâğıdı kuvvetli
olanla kavgaya tutuşur mu?
'Demokrasiyi konuşmak isteyen yok'
• Baştarafı 1. Sayfada
landıkça bu kadar sola kaydım" diye cevap
veriyor. "Zaman içinde diinyadaki felaketie-
rin giderek daha az kötü adamlann, ama da-
haçok kötü bir sistemin ürünii olduğunu kav-
ramaya başladım. Amerika'da empervaiiz-
min geri gelmesine bakınca... Sonra zenginler-
le yoksullar arasuıdaki fark hızla açıiıyor. Si-
lah ticareti aldı yürüdü... Küreselleşme siya-
saJ iktidan vatandaşlann elinden aldı çokulus-
lu şirketlere, uluslararası mali kurumlara,
IMF, Dünya Bankası MAI vb.'ye verdi."
Benn'e göre insanlar bu koşullarda yaşama-
ya uzun zaman tahammül edemezler ve so-
nunda insanJann istediklerini yenne geriımek
için büyük değişiklikler gerekecek.
Tonny Benn parti genel yönetiminde 34 yıl
bulunmuş, o hükümette bakanlık yapmış, Ro-
wer de dahil olmak üzere birçok devletleştir-
menin altında imzası var. Konuşmamız ser-
best piyasa ve kamu mülkiyeti üzerinde yo-
ğunlaşıyor bir ara. Benn'e göre "Dünyada
Hıristiyan, Yahudi, Müslüman dinlerinden
birçok köktenci akım var. Ama en tehlikeli
köktenci akım serbest piyasacı köktencüer.
Çünkü birincileri bir Tann'ya, ilahi bir güce
tapıyorlar. Bunun ahiaki bir bileşeni var. Ser-
bestpiyasa köktencileri iseyahıızca paraya ta-
pıyorlar".
Eski serbest piyasacı Prof. John Grey'in
serbest piyasa ekonomisini kapitalist ütopya
olarak nitelendirdiğini hatırlatıyorum ve ser-
best piyasanın demokrasiye karşı bir müda-
haleolmadan işletilemeyeceğini... Benn. "Ta-
bii diyor; piyasa ekonomisinin sorunlan çöz-
düğü tam bir valan. İşçi Partisi birçok kamu
hizmetini devletleştirdi. Ben de Rover'idevlet-
leştirdim. Roverbatıvordu.İşçüersokaktaka-
lacaktı. devletleştirdik. İşçüerin ücretleri, ya-
şam koşulian, sosyal haklar devletieştirmeler
sayesinde iyileşti. Ama bu kamu mülkiyeti her
şeye rağmen demokratik değildi, bürokratik
bir kamu mülkiyetiydi, bu yüzden aksadL
Thatcher, Rover'i özelleştirdi. Şimdi ironik
olan $u Id, iki Aiman şirketi, İngiliz hüküme-
tinu Rover'a mali destek yaptıgı için mahke-
meye veriyor. Rover baüyor da ondan", "Rııs-
\a. serbest piyasa köktenciliğinin iflasını gös-
teren en iyi örnek" dedi. Hemen araya girip
"Kamu mülkivetini birdenbire ortadan kat-
dırdtğınızda ekonomi çokmeye başhyor. Hal-
btıki özel mülkiyeti kamu mülki\etine aldığı-
nızda bürokratik bile olsa çalışanlann yaşam
koşuUaniyileşirdeğilmi?''dedim. "KesinUk-
le böyle" dedı. Sonra bir başka ömek olarak
Malezya üzenne konuştuk. "Sevimsiz bir ör-
nek, ama sermaye kontrolü geünce çökecekti
sözde. ama çökmedL" Ben de ekledim. buna
karşılık IMF paketini uygulamaya kalkan En-
donezya'ya bakınız.
Benn "Geçmişteki sosyalizm deneyimleri
demokrasiyi kuramadıklan için başansız ol-
dular. Demokrasi. siyasi partiler, sendikal hak-
lar, temsil hakki. insan haklan, t s. olmadan
demokrasi olamaz. Diğertaraftan liberal (ka-
pitalist) demokrasiye aJternatifolan sosyal de-
mokratlar dazaman içinde kapitalizmeteslim
oldutar" diyor. Ekliyor: "1950'lerde Geits-
kıll. sagcı bir liderdi, ama yenjden bölüşüm-
den. refah devletinden yanaydı. Bugün, Tony
Blair. tşçi Partisi"ni değü Thatcher'in fikûie-
rini iktidara getirdL Peter Mandelson, muha-
fazakârfikirİeri'III. Yol" olarak paketleyipik-
tidara gelmelerine olanak sağladı. Şu anda li-
beralkrle muhafazakârtar ve III. \blcuJarara-
sında bir ittifak var ve bunun karşısuıdaki
düşman eski tşçi Partisi"nden başka bir şey de-
ğîL Esas amaçlan işçi hareketini yok etmek.
İşçi Partisi'nin kaderini küreselleşmeve bağ-
lamış büyüksermayenin partisi >apmak." An-
cak umut da var Benn'e göre, "SSCB çöktük-
ten sonra sosyalizm özgürleşti. Şimdi sosyaüz-
min. demokrasinin temel talepleri belki baş-
ka ifadeleıie. ama çok daha fa/Ja insan tara-
fından dile getirilivor. İşçi sınıfı dışında birçok
kesim, ekoktji hareketi, genetik ürünlere kar-
şı tepki gjbi, başka nedenlerden kapitaüzmin
yaşamlanna bir tehdit oluşturduğunu keşfet-
meye başladılar". Şimdi durum adeta geçen
yüzyılın sonundakine benzemiyor mu diye
soruyorum. "Evet, ama önemli bir fark var,
şimdi arkamızda 100 yıllık bir deneyün var.
Sosyalizm denemeleri başansız okJu, amao fi-
kirler ve bunlara yol açan koşullarolduğu gibi
duruyor." Benn'e göre "Bugün sosyalizm
demokrasi fîkrinden harekede canlanacak."
6
Mehmet Sincar'ın katili Hizbvıllalı^
• Baştarafı 1. Sayfada
kiye için PKK'den sonra en bü-
yük tehfikedir" dedi.
Diyarbakır Emniyet Müdürü
Gaffar Okan. yaptıgı yazılı açık-
lamada. "Türldye'nin Güneydo-
ğusu'nda tslami esaslara dayalı
bağımsız bir Kürtdevleti kurma-
yi amaçlayan" ve özellıkle Bat-
man, Diyarbakır, Mardin gibi te-
rör sancısı çeken illerde örgütle-
nerek binlerce cinayet ışleyen
Hizbullah Ilim Gnıbu'na yöne-
lik, son bir yıldan bu yana büyük
operasyonlar yapıldığını belirtti.
Okan, geçen yıl içerisinde Diyar-
bakır kent merkezinjie yapılan
operasyonlarda Hizbullah'ın
kadrolannı, yapılanmasını ve ey-
lem planlanm ıçeren 800 sayfa-
lık belgelennin eie geçırilmesi-
nin ardından seri operasyonlara
giriştiklerini belirterek şu bilgile-
ri verdi:
u
Operasyx)nlarda örgütün Su-
riçi, Bağlar, Yemşehir bölgelerini
kapsayan yapılanmalan ile anı-
lan bölgelerin sorumlulan ve
bunlara bağlı olarak çalışan kad-
rolar deşifre edilerek 462 örgüt
mensubu yakalanmış,yakaianan
bu örgüt mensuplanndan 122'si
tutuklanmışür. Bu operasyonlar
sırasında 28 faili meçhul cinayet
aydınlaülmıştır. Aydınlablan ey-
lemler içerisinde Diyarbalur il
merkezinde EBK Camli imamı
Ubeydullah Dalar'ın ve Çuıar U-
çesi A^ağıkonak köyünde imam-
lık >apan Tahsin tbicek'in oldü-
rülmesi eylemieri de vanfaıf
Gaffar Okan, 1993 yılının
önemli faili meçhul siyasal cina-
yetleri arasında yer alan DEP
milletvekili Mehmet Sincar'ın
öldürülmesi olayının arkasından
da Hizbullah örgütün çıktığını
belirterek şunlan söyledi:
"04.09.1993 tarihinde DEP
milletvekili Mehmet Sincar'ın öl-
dürüfmesi eylemi, oiayın gerçek-
leştiği ve sonrasffii takip eden ta-
rihjerde yıkıcı ve bölücü odaklar-
ca sürekîi devletimizi töhnıct al-
tında bırakacak şekilde propa-
ganda matervali olarak kuMaıula-
gelmiştir. Nakalanan örgüt men-
suplannın samimi itiraflanndan,
öldürmeeylemininOrhan tlçin ve
Veysı Kovan isimli Hizbullah tlim
Grubu örgüt mensuplan larafın-
dan gerçekleştirildiği teviden öğ-
renilmiştir. Hizbullah İlim örgü-
tünün kadro kazanımı açısından
önem affettiğicamiierdeki örgüt-
lenme faalivetleri büyiik ölçüde
engellenmiştir. \me, 1999 yılı içe-
risinde Hizbullahörgütünun pro-
paganda amaçlı olarak kullandı-
ğL, Süvan Yolaç ve Çuıar Bulutçe-
ker'deki sözde şehitüklerini sem-
patizan kadrolan ile örgüte ka-
zandırma ga\reti içerisindeoldu-
ğu kesimlerin ziyaretleri, alınan
etkin güvenlik önkmleriyleengei-
lenmiştir."
Diyarbakır kent merkezinde
gerçekleştirilen operasyonlar sı-
rasmdayakalanan Hizbullah mi-
litanlannın verdikleri ifadeler
doğrultusunda, Diyarbakır poli-
siyle diğer il emniyet müdürlük-
leriyle birlikte mart ayi içinde or-
tak operasyonlar düzenlendiğini
belirten Gaffar Okan, şöyle de-
vametti:
"Diyarbakır'dan Mardin üine
gönderiien ekiplerin Mardin Em-
niyeti ile yürürtükJeri koordineti
operasyonel çahşmalarda, Mar-
din ilinde örgütün askeri ve siya-
si olarak lider konumunda olan
şahıslann kaldığı, Diyarbakır ve
Mardin bölgelerinin üs merkezi
deşifre edilmiş. üç katü ve ayn bö-
lünıden müteşekkil ev içerisinde
özel olarak yapılmış 2 adet sığı-
nak. bilgisayar kayıt odası ve hüc-
re tabir edilen mekân ortaya çı-
karblmıştır. Evde ve sığınakta >a-
pılan uygulama neticesinde 2 Ka-
laşnikof. 1 adet Brovvning ve 1
adet Takarrovv marka tabanca,3
bin Iran Rivali. bügisavar ünite-
leri, PKK'nin ERNK siyasi ka-
nadının mühüıiü not kagrtlan,
çok sayıda korucu elbisesi, örgüt-
sel içerikli yayuı ve örgütsel not-
lar ile harttalar. krokiler eJe geçi-
rUmiştir."
Sığınaklar
Gaffar Okan, örgütün ortaya
çıkanlan sıginaklannı da şöyle
anlattı:
"Mardin'in Kızıltepe ilçesinde
yapılan u> gulamada, örgüt men-
Cumhuriyef
i t a p 1 a ı 'Umanm karaharekâUgerekmez'
Faruk Şen-Yunus Ulusoy -Güray Öz
AVRUPA TÜRKLERÎ
117sayfa, 1. hamur.
Çok yönlü müthiş incelikli bir araştırma. Avrupa ülkelerinde yaşayan
Türklerin, bulunduklan ülke ve bir bütün olarak AB ekonomisine
katkılan. "Avrupa Türkleri"nin Avrupa ekonomisi içindeki yeri. Her
aydının kitaplığında ve dağarcığında bulunması gereken çok önemli bir
çalışma.
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
£< Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
^ kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
• Baştarafı 1. Sayfada
Başbakanı ile Yugoslavya Devlet Baş-
kanı Miloşeviç'ın Kosova konusunda
yaptığı görüşmeden somut sonuç aJı-
namadığını anımsattı. Bu durumu na-
sıl değerlendirdiğinin soruJması ûze-
rine Ecevit, "Henüz bilgj yok. fakat
yavınlardan. haber ajanslanndan
edindiğim i/Jenimc göre gerçekten so-
mut bir sonuç ekie edemedigi anlaşıb-
yor Sayın Primakov'un. Miloşeviç'in
dezaman kazanma taktigi uygulamak
istediği anlaşiflyor. Henüz sojkınm-
dan vazgeçeceği ><ohmda ciddi bir be-
ürti maalesefyok" diye konuştu. Baş-
bakan Ecevit. "Sorunun yimimii ko-
nusunda diplomasinin imkânlan de-
vum eâiyor mu" sorusuna ise şu kar-
şılığı verdi: "Onu bilemem. Bu konu-
da en etkili olabik^cek çevre Rusya Fe-
derasyonudesteğini tam olarak çeker-
se,bu arada manevi ve siyasal desteği-
ae deçekerse,özeflikteMitoşeviç,o za-
man akıl yoluna geiebilir. .\ksi halde
fazla umutiu değüim."
Rusya Türkiye'ye btldirdi
"Bu aşamadan sonra kara harekâ-
n gündeme getebilir mi" sorusuna ise
Ecevit, "L marun ona gereksinme ol-
maz" yanıünı verdi. Başbakan, Esen-
boğa Havaalanı 'na gitmek üzere e\'in-
den aynhrken da kara harekâtı konu-
sunda Türkiye'den bir istem olup ol-
madığı sorusu üzerine, böyle bir iste-
min olmadığını bildirdi. Bu arada
Rusya, Boğazlar'dan 7 savaş gemisi
geçireceğini Türkiye'ye bildirdi. Dı-
şişleri Bakanhğı yetkiüJeri, bunun
1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi
çerçevesinde "normal" olduğunu
kaydettiler.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün
yapılan açıklamada da, NATO'nun,
Yugoslavya'ya yönelik harekâtında
toplam 11 Türk uçağının J 90 saat
uçuş yaparak savurtmave devriye gö-
revlerini kayıpstz tamamladığı bildi-
rildi. Genelİcurmay Başkanlığı, hare-
kâtla ilgili şu bilgileri verdi:
"30-31 Mart 1999 giinü hava hare-
kâtı iki taarruz pakeri şekünde de\ an)
etmiş ve başanyla tamamianmıştır.
Harekâta iştirak eden bütün uçaklar
kavıpsız üsterine donmüşkrdir. Ghe-
di/ltaha'da konuşlu 11 uçağunız. bu-
güne kadar toplam 190 saat uçarak
hava savunma ve devriye görevferi ic-
ra etmişlerdjr. Adrivatikte bulunan
bir firkatevıümtz de görevine devam
etmektedir. NATO'nun hava taamız-
landevamedecektir. Bumaksaüa böl-
geye ilave uçak ve insansız hava aracı
gönderilmektedir. Sırplann etnik te-
mizfeme harekâo devam etmektedir.
Birçok v^rleşîm birimi yakılıp \ıkıl-
mışveyagnıalanmıştır. Bugünekadar
topiam500 bin kişiyerterindenedilmiş
vçbunun 120biniKosovadtsmagöçet-
miştir. Bilindiği gibi taraflar arastnda
banş anüaşmasmın imzalanması du-
rumunda. bu antiaşmanın uvgulan-
masını sağlamakmaksadıyla yaklaşık
30 bin kisüik bir NATO gücünön gö-
revlendirilmesi pianlanmış ve hazır-
hklar belirii seviyeye ulaşmtşûr. Bu
kapsamda 12 bin kişilikkuvvetMake-
doma'da konttşjandınlmıştır. Türki-
ye bu kuw«te bir tabur görev kuvveti
ile katılmayi kararlaştırnuşbr. Bu ko-
nuda daha önce Meclis ve BakanJar
Kurulu karan ahnnuşor. Taraflarara-
sında banş antiaşması im/alanmadan,
NATO kuvvıeaerinjn Kosova'ya kara
harekâtı yapmak konusunda NA-
TO'da veya Türkiye'de benüz aknauş
bir karar mevcut değildir."'
tnsan Haklan Derneği (IHD) Genel
Sekreteri Hüsnü Öndüi ise yaptığı ya-
zılı açıklamada, NATO'nun yetkisi dı-
şında Yugoslavya'ya askeri müdaha-
lede bulunduğunu savunarak askeri
harekâtın dünya banşı için tehditoluş-
turduğunu söyledi.
suplannca kullamlan evin bahçe-
sindeki sığınagın içerisindeörgüt
mensuplannca önceki süreçte öl-
dürüldüğü değeriendirilen bir
şahsa ait kemikler bulunmuştur.
Batman'a gönderiien ekiplerin
Batman Emniyeti ile yüriittükle-
ri koordineli operasyonel çalış-
malarda ise Batman il merkezin-
de 3, Gerçüş ilçe merkezinde ise
1 olmak üzere toplam 4 adet sıgı-
nak ortaya çıkarılmıştır. Diyar-
bakır'ın Çmarilçesi Pembeviran
mezrasında örgüt mensuplan ta-
rafından kullaıulan bir sıgınak
tespit edilmiş, sığmaktan içeri gi-
rUdiğinde birer metrekare olmak
üzere duvara monteli demir hal-
ka bulunan 9 adet hücre tespit
edilmiştir. Elegeçirilen doküman-
lann degeriendirilmesi neticesin-
de 48'i Diyarbakır il merkezinde
olmak üzere Ergani, Silvan. Ha-
ni, Çermik ve Çüngüş içelerinde
toplam 152 Hizbullah üyesi elege-
çirilmiştir. Her ilde örgütün il so-
rumlusunun bulunduğu, bu so-
nunluya bağfa olarak şehrin bü-
yükhlğüne göredört-beş bölge so-
rumlusu ve onların da altında
semt sorumlulannın yer aldığL,
bu semtlerde bulunan okul, cami
gjbiyerierinde sorumlulanmn ol-
duğu ve bu sorumlulann semt so-
rumlulanna günlük, haftahk ve
aylık faaUyet raporian verdiği,
bilgj alan semt sorumlulannın
aradaki kurvelervasıtası ile bilgj-
lerin bölgesonımlulan üzerinden
il sorumlusuna aktanklıgı ögre-
nilmiştir."
'Okullarda vapdanmaya
gidiyoriar'
Son yapılan operasyonlarda
İlim Grubu'nun yurtdışı bağlan-
tılan ile önemli bilgilere de ula-
şıldığını belirten Diyarbakır Em-
niyet Müdürü Gaffar Okan, örgüt
militanlannın, dış mihraklann
yönlendirmesi ve gösterdiği ör-
gütlenme tarzı ile "ilköğretim
okulian dahil, okullarda ve ca-
milerde yapılanmaya gittikle-
ri"nin tespit edıldiğıni söyledi.
Son yapılan operasyorüarla
birlikte örgütün 20 bin sayfalık
belgelennin eJe geçirildiğini be-
lirten Okan, Hizbullah'ın en az
20 bin kişiden oluştugunun tah-
min edildiğini bildirdi.
"Hizbullah örgütü PKK terör
örgütünden sonra ülkeiçinen bü-
yük tehlikedir" diyen Gaffar
Okan, açıklamasuu şöyle nokta-
ladı:
"Yıkıcı,bölücü veirticaiörgüt-
lenmelerie mücadelede önemli
sayılacak oranda kadronun de-
şifresüıe imkân tanı.van clokü-
manlann süratle degeriendiril-
mesi sonrasında, terörie mücade-
lede ender sayilabilecek bir ope-
rasyon tarzı ile Diyarbakır ü mer-
kezi ve ilçelerde tespit edilen 250
noktaya bini aşkın polisin kaülı-
mı ile eşzamaniı yapılan operas-
yonlarda ise 150 örgüt mensubu,
dokümanlar ile ele geçirilmiştir.
Yapılan operasyonlarda örgütün
cami ve okullardaki kadrolan ile
örgütlenme şekilleri deşifre edil-
mişolup anılan faaliyetfcri engel-
lenmiştir. Sonyapılanoperasyon-
da terör örgütü Hizbullah İlim
Grubu'nun yurtdışı bağlanblan
ile önemli bilgilere ulaşılmıştır.
Yapılan tespiüere göre bazı üst
diizey örgüt mensuplarının
Iran'a gittikleri, burada askeri ve
siyasi eğı'tim gördülderi öğrenil-
miştir.''
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Son iki seçimdir Büyük Birlik Partisi başka par-
tilerin şemsiyesi altında seçime giriyor, ilk sıralan
alıyor, parlamentoda temsil ediliyordu. '91'de
RP'nin çatısı altında, '95'te ANAP'ın. Şimdi ilk kez
kendi bayrağı ile seçime giriyor. Daha önce Büyük
Birlik Partisi'ne oy vermiş olanlann kafası kanşık:
BBP'de ısrar mı etsek, DYP'ye mi versek?
BBP tabanının vereceği karar, siyasi yelpazeyi de
etkileyecek.
Fazilet'te değişen bir şey yok. İlk üç sıra aynı. Ab-
düllatif Şener, Temel Karamollaoğlu, Musa De-
mirci. Gelişmeleri dışardan seyreden Sıvaslılar,
Fazilet'lilerin eskisi gibi başı dik dolaşamadığını
söylüyorlar. Tabii seçimlerde baş değil, sandık
önemli.
ANAP ve DSP'de ise, il örgütlerinin sürekli de-
ğişmesi ortak sorun. Her iki parti de iki yılda üçer
kez il örgütlerini görevden almış. Anlaşılan yan ya-
na duran ya huyundan, ya tüyünden.
Sıvas'ın bir özelliği de iktidar partilerine muhalif
olması. Çarşı esnafı bu durumu karikatürize ede-
rek yorumluyor:
- Adamın babasını başbakan yapsan oğulları
muhalefet eder.
Bu göfünüm, iktidar kaynaklı yatınmlann da azal-
masına neden olmuş.
Başbakan Bülent Ecevrt'in mitingi sırasında ön
safı tutanların Sıvas Demir-Çelik ve olmayan Şe-
ker Fabrikası'nın durumunu pankartlara taşıması,
bu görünümü tamamlıyordu.
Kent merkezinde siyasi parti amblemlerinin, bil-
dirilerinin yanında başka mesajlar da yer alıyor. M
boyutundaki bu bildirilerin başlıklan şöyle:
"PKK terör örgütüne girmiş genç arkadaş,
Kandınlmış genç arkadaş."
Bu bildirilerin altındaki ortak imza, "Türkiye
Cumhuriyeti Devleti".
Siyasete dönersek... Yazının başında vurguladı-
ğımız gibi, partiler kendi tabanlannın yanı sıra, öte-
ki partiden gelecek oylara dayalı hesap yapıyorlar.
Batı kentlerine doğru iç göçü yaşayan Sıvas, ken-
di içinde de karmaşık bir siyasal göç yaşıyor.
Martın ikinci yarısında başlayan seçim gezilerin-
de dikkatimizi çeken bir durum daha var: Eskiden
sadece siyasi partilerin genel merkezlerinin seçim
otobüsü olurdu. Şimdi adaylar da otobüslenmiş.
Sıvas'tadaaynı manzarayla karşılaştık. "Seçim-
büsler bu dönemin yeni bir özelliği.
Siyasal görünüm açısından bir not daha düşe-
lim: Bağımsız Içişleri Bakanı Cahit Bayar'ın kar-
deşi llnan Bayar, BBP Sıvas belediye başkan ada-
yj:
Oy Madımak
Bir günlük Sıvas gezisinde Madımak Öteli'ne
uğramadan edemedim. Gerçi Sıvaslıların çoğu o •
günü unutmak istiyor. Hani neredeyse "Yavuz Sul-
tan Selim'/n Çaldıran seferinden az sonra mı ney-
di" diyecekler ama, 2 Temmuz 1993 olaylan ülke-
miz tarihinin önemli kilometre taşlarından biri. Bu
olaylardan ders almayınca, buna benzer ters olay-
larla da karştlaşabiliriz.
Madımak Oteli yeniden düzenlenmiş. Dışı, içi
mavi-kırmızı-beyaz renklerle boyanmış. Lobisinde
işletmecileriyle sohbetimize çevre esnaf da katıl-
dı. Ortak değerlendirmeleri şu:
"O olaylan yapan Sıvaslı olamaz."
Konuyu siyasete getirmek istedim. Söze girdi-
ler:
"Burada Sıvas Vagon Fabrikası vardı. 7 bin işçi
çalışıyordu. Şimdi2 bine düştü. Binlerce işsiz. Ço-
ğu Sıvas 'ı terk ediyor. Batı 'daki her ilde Sıvaslı bu-
lursunuz."
Araya girdim:
- 18 Nisan'da seçimler var. Ne düşünüyorsu-
nuz?
Söze devam ettiler:
"Buraya şeker fabrikası yapılacaktı. Temeli bile
atılmadı. Sadece tabelası var. Türkiye'de tabela-
sından başka hiçbirşeyi olmayan fabrika belki de
budur."
Sözün kısası ekonomiden siyasete giremedik.
Kentlerinin durumu için bir yorum daha yaptılar
"Eskiden burada kurtanlmış bölgeler olurdu.
Şimdi terk edilmiş bölgeler var."
Katliaıııı protesto
İstanbul Haber Servisi -
Kosova'da yaşanan Sırp kat-
liamı, Kosova Dayanışma
Komitesi'nce Istanbul'da
düzenlenen bir mitingle pro-
testo edildi. CHP. ANAP ve
DYP büyükşehır belediye
başkan adaylan ile bazı par-
ti yöneticilerinin de destek
verdiği mitingde konuşan
Kosova Türkiye Temsilcisi
EnverTaK, NATO'nun hava
harekâtıru yetersız bularak
bir an önce kara harekâtının
başlatılmasını istedi.
Taksim Gezi Parkı'nda
düzenlenen mitinge yaklaşık
bin kişi katıldı. Sağanak ya-
ğış altında toplanan Kosova-
lılar. "Sırp vahşetine son ve-
rilmesini" istedi. Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk ve
Kosova'da yaşamını yitiren-
ler için saygı duruşunda bu-
lunan topluluk, daha sonra
hep birlikte îstiklal Marşı'nı
söyledi.
Yüzlerini Kosova Kurtu-
luş Ordusu'nun (UCK) fla-
malanyla kapatan gençler,
"Kosova Sırpıaramezarola-
cak", '•BağımsuKosova" ve
"Republic Kosova" slogan-
lannı attı. Mitingde Arna-
vutluk ve Türk bayraklan ile
UCK pankartı açan toplu-
luk. "Döktüğünüz kan stri
boğacak". "Dieforyou Ko-
sova" (Senin için ölürüm
Kosova) ve "Türkiye uyu-
ma,Kosova'ya sahipçık" ya-
zılı dövizler taşıdı. Sırplann
sıvillere yönelen katliamın-
dan kaçarak Istanbul'a sığı-
nan Kosovalılar, birbirlerine
sanlarak ağlarken "Büyûk
ülke Türkiye, ezilenlerin ha-
misi olmalıdır" dedıler.
Mitinge CHP İstanbul bü-
yükşehir belediye başkan
adayı Adnan Polat, ANAP
İstanbul büyükşehir beledi-
ye başkan adayı Ali TalipÖz-
demir, DYP İstanbul büyük-
şehir belediye başkan adayı
Yalçın Özer, DYP İstanbul
milletvekili adayı Celal
Adan, FP Genel Başkan Yar-
dımcısı Abdülkadir Aksu,
DSP milletvekili adayı Ah-
met Güzel de destek verdi.
Adan, Türkiye'ye sığınan
Kosovalılardan sınır kapı-
sında 20'şer dolar alınması-
nı eleştirerek "20dolarTür-
kiye'nin hangi meselesini çö-
zeceknr" dedi.
Kosova'daki insanlık su-
çunun uzun süredir yaşandı-
ğını vurgulayan Polat, "Bu
cinayetlerin başındaki vam-
pirden hesap sorulacakör"
şeklinde konuştu.
Miting sonrasında polis
müdürleri, topluluğun Ni-
şantaşı'ndaki Yugoslavya
Başkonsoloslugu'na yürü-
mesine izin verilmeyeceğini
belirtince Kosova Dayanış-
ma Komitesi yetkilileri yü-
rüyüşü iptal etti.