Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
~T ARALIK1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
JB200Qyıh
•ütçesi
ataylandı
• STRASBOURG(AA)-
^.Tupa Bırliğı t^AB),
Tirkiye'ye 2000 yümda 75
irilyon Euro tutannda
^ytrdımda bulunacak.
JB'rm, 2000 yılı taslak
ütçesnün ıkinci ve son hali
jVrupa Parlamentosu'nda
oıaylandı. Birliğin 2000
>lı bütçesınde, Türkiye'ye
"ıcil yardımlar"
fakmınden deprem
jjrdımı içın 30 milyon
Bıro ve Avrupa ile
yıkınlaşürma slratejisı
kıpsamında üç yıl içinde
\;rilmesi öngörülen 135
nilyon Euro'nun ilk taksiti
dan 45 milyon Euro
tıtannda yardun yapacak.
takıcı'ran
adamtarnn
dnayetdavan
• tstaııbul Haber Servisi-
Laıtal'da geçen yıl
Ağansoy cinayeti
tetikçilerinden Adnan
Ciçek'î ihbar ettigi
gerekçesiyle Alaattin
Cakıcı'nırı tanmatıyla
Senol Turan'ı öldûrdükleri
ene sürülen 4 kişinin
\argilanmasuiaKartal 1.
Ağır Ceza Mahkemesı'nde
devam edıldı. Sanıklann
tatukluluk halmın
devanuna karar veren
mahkeme heyetı duruşmayı
erteledi
sorunbm
• ANKARA(ANKA)-
Türkiye Işveren Sendikalan
Konfederasyonu (TÎSK),
"AB'de Sosyal Taraflar
Arasmdakı Anlaşmalar ve
Türk Mevzuaü Açısından
Değerlendirme" adıyla
yayımlanan incelemesinde,
çalışma yaşamının
sonınlanna ilişkin
çözûmlenn doğrudan işçi
ve isveren kesinüeri
tarafindan bulunması,' -~v.
hükümetlerin ise bu -"^•
>
çözümleri icraatlannda yol
gösterici kabul etmeleri
gerektiğini bildirdı.
İ
^yujtle sosyal taraflan
temsir ğticüne sahip işçı ve
işvercn kuruluşlannın
aralanndaki dıyalog ve
işbirligi yoluyla üzerinde
anlaşmaya vardıklan part-
tirne çalışma, belirli sürelı
sözleşmelerle çalışma gibi
ıstihdam türlerini
düzetüeyen çerçeve
anlaşmalar da ele alındı.
3 çocuk
yanarak öMü
• ANTAUYA
(Cumhuriyet) - Antalya'nın
Güneş Mahalksi 1364.
Sokak'ta bir evde çıkan
yangında 3 çocuk yanarak
öldü. Güneş
Mahallesi'ndeki bir
gecekonduda oturan Fatma
Çevik, önceki gece bir
kahvehanede yapılan
aramada şüphe üzerine
gözaltına aknan eşi Nuri
Çevik'in durumunu
öğrenmek için çocuklannı
evde yalnız bırakarak
emniyet müdürlûğüne gitti.
Bu arada sobadan çıkan
kıvılcımlar yangına neden
oldu. Yangında Ömer (7),
Şiran(2) ve Emrah Çevik
(3) yanarak öldü.
Artçı sarsnttap
suruyor
• tstanbul Haber Servisi-
Kocaelı ve Düzce
depremlerinin artçı
sarsıntılan sürüyor. * -
Boğaziçi Ûniversitesi
Kandüli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma
Enstitüsü'nden yapılan
açıklamaya göre, artçı
sarsıntılann merkez üssü,
saat ve büyüklükleri şöyle:
Gebze: 03.08-3.5, Bolu-
Kaynaşlı: 12.31-2.9,
Yalova: 14.32-3.5.
BektrH Kesııtisi
• tstanbul Haber Servisi -
Kıımburgaz Işletme
Müdürlüğü bölgesindeki
trafo merkezlerinde
yapüacak bakım
çalışmalan nedeniyle
bölgedeki bazı yerlere,
pazar gûnü 8 saat süreyle
elektrik verüemeyecek.
Boğazîçi Elektrik Dağıtım
AŞ'den yapılan açıklamada,
08.00-16.00 saatleri
arasında Çanta beldesi
sınırtıdan Değirmenköy
sırunna kadar olan alanda
kalan E-S yol
güzergâhındaki fabrikalann
bulunduğu bölgeye elektrik
verihneyecek.
Niîkleer enerjide gerçekler-m -r ükleer Santrallann kısa ta-
1% I rihçesi:1945yüındaHiroşi-
I % I ma ve Nagazaki'ye atılan
I ^U Atom bombasının, yapım-
JL. ^ cılanru dahi dehşete düşü-
ren inanılmaz boyuttaki tahnp gücü karşı-
sında bilim adamlan; bu sınırsız enerjide n
yararlanmak için yoğun araşormalara yö-
nelmiş ve elektrik üretmek üzere ilk pro-
totipreaktörül951>Thndainşaetmi^€rdir.
O dönemde reaktör içınde kontrollü olarak
gerçekleştırilen fizyon reaksiyonunun gü-
venilirliği, çevreye verdiği zarar, nükleer
aük problemleri hesaba katılmamış elde
edilen muazzam enerjinin verdiği heye-
canla elektrik üretmenin evlerde musluk-
tan su almak kadar kolay ve ucuz olacağı
kanısına vanlmıştır. Nükleer enerjiye sahip
ülkelerin refah seviyelerinin kısa sürede
ikiye katlanacağı, dünyada enerji diye bİT
sorunkalmayacağı zannedilmiştir. 'Nükle-
er enerji'nin parlak geleceği dikkate alına-
rak 1970 yılına kadar ABD, Sovyetler Bir-
liği ve Batı Avrupa'da 30 adedm üzerinde
Nükleer santral kurulmuştur.
Nükleer santrallar
Büvenll mldlr?
Nükleer santrallann sayılan çoğaldıkça
nükleer kazalar ve anzalar hızla artmış, or-
taya çıkan sorunlar gitgide ağırlaşmaya
başlamış, güvenlik en büyük sonın baline
gelmiştir. Güvenliksorununu çözmek için
yapılması zorunlu harcamalar ucuz enerji
hayallerini yıkmış, nükleer enerjiye bir be-
lirsizlik getirmiştir. 1979 yılında Pennsyl-
vania eyaletinde çalışan bir reaktörde çe-
kirdek erimesi netkesin-
de meydana gelen ve za-
manın en büyük nükleer
kazası kabul edilen olay-
da bölgeden on bınlerce
kişi tahliye edilmiş, reak-
törün zararlı etkilerini gi-
dermek için 5 yıl çahşü-
mış, 10 miryar dolar har-
cama yapılmıştır.
Bu felaketten sonra
ABD'de nükleer santral-
lann güvenli bir enerji
kaynağı olamayacağı ka-
bul edilmiş ve dünyada
tam güvenli bir reaktörün
bugünkü mevcut teknolo-
jiyle inşa edilmesinin im-
kânsız olduğu kanatine
vanlmıştır. Meydana ge-
len bu nükleer kaza ABD
nükleer enerji programını
duraklama devresine ge-
tirmiş, bu kazadan sonra
Amerika topraklannda
birkaç protoüp deneme
reaktörü dışında hiçbır re-
aktör mşa edilmemiş; ay-
nca planlanmış, inşaatına
başlanmış hatta bitirilme
aşamasına gelmiş yüzün
üzerinde nükleeT reaktör
etınmı ıptal edilmıştır
. tal edilen yatınnilar
için harcananpara 30 rrul-
yar dolann üzerindedir.
Amerika'daki nükleer ka-
zadan 5 yıl sonra 1984 yı-
lında Sovyetler Bırli-
ği'nde bütün zamanlann
lerkendilerinereaktörbaşuıa 4 milyar do-
lar ödenmediği takdirde radyasyon sızın-
tısından ve çevTeye verilecek zarardan so-
nımlu olmayacaklarını ifade ederek fede-
ral hükümete şantaj yapmaktadırlar. Şu
anda ABD'de kapatılrnayı bekliyen 15 ci-
vannda reaktör mevcuttur. Amenka gibı
dünyanın süper ekonomik gücü, nükleer
cenazeyi nasıl kaldrracağını bilememekte-
dir. Ayru durum Batı A\Tupa ülkeleri için
de geçerlidir. Bugün artık nükleer reaktör-
ler enerji üretimine bir altematif olmaktan
çıkmıştır.
Nükleer reaktörler
ucuz mudur?
Bugün 1000 MW'lık bir reaktörün ku-
nılmamaliyeti yaklaşık5tniryardobr. ku-
rulma süresı ise 7 yıldır. Bu maliyet aynı
güçte termik, hidrolık santrallarmın kuru-
luş bedelinin 2-4 katı kadardır. Örneğin;
1000 MW'lık bir doğalgaz çevrim santra-
lının kuruluş bedeli 500 milyon dolardır.
Bir nükleer santraluun kuruluş bedelinin
bir yülık faızi ile ayru güçte bır çevrim
santralını kurmak mümkündür. Aynca
çevrim santrallan bir yılda kurulabilmek-
tedir. Kuruluş maliyeti hesaba katıimadan
nükleer santraluun KWh basma üretim
maliyeti termik santraldan dahadüşüktür.
Ancak yatınm faizleri, amortisman gıbi
giderler dikkate alındığuıdan nükleer sant-
raltnın ürettiği KWh elektrik maliyeti kon-
vensiyonel santrallardan üretilen elektrik
maliyetinden çok dahayüksektir. Yakıtba-
krmından her iki santral dışa bağunlı ol-
makla beraber nükleer yakıt dünyada bir-
leme yatınmlan yapılmadığından ülke-
mızde bu kurulu güçten ancak 140 müyar
KVVh elektrik üretmek mümkündür. Oy-
sa Türkiye'nin 1999 yılı fiili elektrik tü-
ketimi 118 milyar KWh mertebesinde ka-
lacak; 2000 yüında ise bu rakam 130 mil-
yar KWh olacakör. Bu değerlere göre 5 yıl
içinde devreye girecek yeni santrallarla
birlikte herhangi bir elektrik sıkıntısı söz
konusu olmayacaktır. Başta Sn. Cutnhur-
başkanı olmak üzere, hayati derecede
önemli olduğu \T]rgulanarak hiç durma-
dan "Nükleer santral kurulmaİKİır'' di-
yenlere şu gerçeği hatırlatmak isteriz:
PLANLANAN 1000 MW'L1K NÜK-
LEER SANTRAL BUGÜNKÜ KURU-
LU GÜCÜMt ZÜN SADECE YÜZDE
4'ÜDÜR. Kaldı ki, 3 adet 1000 MW'lık
nükleerreaktörünüreteceği elektrikten da-
ha fazlası iletim hatlannda kaybolmakta-
dır. 10 milyar dolar harcayıp 2 adet nük-
leer reaktörkurulması yenne 2 mih-ar do-
lar harcayıpreaktötiennüreteceği elektrik
kadar tasarruf saglamak müınkün iken
nükleer reaktörü dayatmarun mantıkiı bir
izahı var mıdu"?
ileriye dönük tahmlnler
gerçekçl mldlr?
Nükleer enerj i konusunda dünya çapuı-
da bir otorite kabul edilen Prof. Dr. Tolga
Yarman'ın da defalarca vurguladığı üze-
re, Türkiye'de nükleer reaktör kurulması-
nı sağlamak maksadıyla, elektrik gereksi-
nim tahminleri sürekli abartılmaktadır.
Örneğin. 1970'lerde TEK tarafindan ya-
pılan tahmınlerde 1984 yılı için elektrik ta-
masına gerek de yoktur. Bu hiçbir zaman
düşünülmemelidir.
Türklye'de nükleer santral
güvenli Işletlleblllr mi?
Türkiye'de 40 yıl önce Atom Enerjisi
Komisyonu (AEK) kurulmuştur. Çekme-
ce'de tesis edilen arasürma me±ezinde bir-
kaç MW gücünde reaktör halen çalışmak-
tadır. Burada yetişen elemanlann büyük
çoğunluğu yurtdışına gitmektedir. Araşnr-
ma merkezi yurtdışına eleman yetiştiren
bir meTkeze dönüşmüştür. 40 yıldan beri
nükleer teknoloji üzerinde araştrrma ya-
pılmasına rağmen dünya nükleer bilimine
kayda değer bir katkı sağlanamamıştır.
40 yıl boyunca yapılan iş, sağlıkmeTkez-
lerine nükleer np malzemesi temin etmek
olmuştur. Amabukonudadabaşanlıolun-
duğu söylenemez; zira birkaç yıl önce
Nükleer Araştrrma Merkezi'nin deneti-
minde bulunan Cobalt 60 çekirdeği hurda-
cılara kadar gitrniş ve bunu alelade hurda
zannedip demirini ayırmak isteyen insan-
lar kavrulmuşlardır. Bu çekirdeklerin bir-
çoğunun kayıp olduğu, kımbilir daha kaç
kişinin kavruîduğu bilinmemektedir. Ül-
kemizde her kademede görülen, "bir şey ol-
mazabi" zihniyetiyle nükleer santral çalış-
tınlamaz. Çalıştınlu^a Çernobil olmaya a-
day olur.
ihale yap-lslet-devret
modellyle neden
yapılmıyor?
Turgut Özaltarafindan ortaya atüan yap-
işlet-devret modelinin
Türkiye sanayiine bır iv-
me kazandıracağı, özel
sektörün ve yabancı yatı-
nmcılann önünün açıla-
cağı ve Türkiye'nin refah
seviyesinin katlanacağı
uzun yıllar söylendi dur-
du.
Halkunız da buna şart-
landınldı. Mademkinük-
leer santral kurmak ran-
tabl, güvenli, temiz, ucuz
ve kârlı.. o zaman niçin
nüklere santral yap- işlet-
devret modeliyle kurul-
muyor?
Türkiye'de nükleer
santral kurulacaksa, için-
de kamu hissesibulunma-
yan yabancı ortaklı bir
konsorsiyum tarafindan
yap-işlet- devlet esasına
göre kurulmah; bu kon-
sorsiyum nükleer kazala-
ra karşı smırsız gövence
Vötteri;flMcleeraöklanp
da başka bir ülkeye gön-
derilmesi garanti edilme-
lidir. Tabii ki en az 20 yü-
hk işletme garantısı de
sağlanmahdrr. Eminizki
bu avantaj h şartlan (!) ka-
bul edecekyabancı ortak-
lı bir konsorsiyum bul-
mak mürtıkun ohnaya-
tLK REAKTÖR 1951 YILINDA tNŞA EDlLDt -1945 yıhnda Hiroşima ve Nagazaki'ye atdan atom bombasınm, yapım-
c a k ü r S o n u ç o l a r a k
'
T û r
"
cüarını dahi dehşete düşüren inanılmaz bovuttaki tahrip gücü karşısında bilim adamlan; bu sınırsız enerjiden yararlan-
mak için yoğun araştırmalara >önelmis ve elektrik üretmek üzere ilk prototip reaktörü 1951 yıhnda inşa etmişlerdir.
en büyük teknolojik kazası kabul edilen
Çernobil nükleer felaketi meydana gelmiş;
bu kazada binlerce insan ölmüş, yüz bin-
lerce insan nesiller boyu devam edecek te-
davisi olmayan amansız hastalıklara yaka-
lanmıştrr.
Çernobil felaketi yalnız Sovyetler Bir-
liği'ni değü, Türkiye, Avrupa ve tüm ci-
var ülkeleri etkilemiş; çevreye onanlamaz
zararlar verroiş, binlerce km.'lik verimli
alanlar kullanılamaz durunıa gelmiştir.
Sovyetler Birliği'nin acil çağnsı üzerine
ABD başta olmak üzere gehşmiş ülkeler-
ce yapılan kapsamlı teknik yardımlar işe
yaramamış, ancak bazı hastalara ilik nak-
li yapılarak hayatlan uzatüabilmiştir.
Çernobil kazası bir dünya felaketi ola-
rak kabul edilmektedir. Çernobil felaketiy-
k ABD ve Baü Avrupa ülkeleri için nükle-
er bir çağ bir daha açıhnamak üzere ka-
panmıştır. Çernobil felaketinden sonra
Amerikalı ve Avrupalı bilim adamlan re-
aktörlerin güvenlik sistemlermı yeniden
gözden geçirmiş; netice olarak dünyanm,
Çernobil benzeri kazalarahazırlıklı okna-
sı gereğini vurgulamışlardır.
Nitekim en güvenilir reaktörler olduğu
kabul edilen Japon reaktörlerinin yakıt
proses sisteminde elom ayı başında ciddi
bir kaza meydana gelmiş ve bu kaza üze-
rine Japonya da nükleer programlanm as-
kıya almıştu-.. Bugün gelişmişliğin ve uy-
gar olma koşullanmn başında, vaşanılan
topraklara nükleer santral kurdurmamak,
şayet varsa bunlan bir program dahilinde
kapatmak gelmektedir. ABD'de bir nük-
leer reaktörüçevreye zarar vermeden sök-
me maliyeti 4 milyar dobrdır. Özel şirket-
kaç kartel tarafvndan imal edilmekte ve
stratejik madde olduğundan temini sıkı
kurallara bağlı olmaktadır. Oysa doğal-
gaz, petrol gibi yakıtlar birçok kanaldan
güvenli olarak rahatlıkla saglanmaktadır.
Nükleer santral, gerek yatınm gerekse
üretimmaliyeti bakırmndannükleercUerin
iddialan aksıne diğer santrallardan daha
pahalıdır.
Nükleer santralsız ülke
karanlıkta kalacak mıdır?
Türkiye'de nükleer santralı dayatmak
isteyenler ısmaıiama elektrik kesintisi uy-
gulamaktadırlar. Özellikle nükleer sant-
rallara ait tekliflerin değerlendirilip kara-
ra bağlanacağı bu günlerde sivil toplum
örgütlerinin mukavemetini kırmak ve hal-
ka nükleer santralı benimsetmek için sipa-
riş üzerine elektrik kesuıtisi yapılmakta-
dır. Nitekim Sn. Demird Elektrik Mühen-
disleri Odasmca tertip edilen "ENERJİ"
panehnde konuşmadan önce, o güne mah-
sus olmak üzere Cumhurbaskanhğı Köş-
kü'nün ekktriği 7 defa kestinlmiş, Demı-
rel konuşmasına, "Çankaya'run elektriği
7 defa kesOdiğme göre sıkınOnın boyutunu
siz tahmin edin" diye başlamıştvr.
Oysa, o gün Ankara'nın en ücra köşe-
sindeki gecekondularda bile 7 defa elekt-
rik kesintisi oUnanusür! Türkiye'nin bu-
günkü elektnk kurulu gücü 26000
MVVdır. Bir Batı Avrupa ülkesinde bu ku-
rulu güçten güvenli olarak 170 nıiryar K-
VVh'lik enerji üretilmektedir. Ancak özel-
leştirüen ve özelleştirilecek elektrik sant-
rallannda gerekli bakım, onanm ve yeni-
lebinin 50 milyar KVVh olacağı varsayıl-
mış, oysa fiili tüketim 33 milyar KWh'de
kalmışto. Aynı şekilde 1985 >ıh içinde ya-
pılan tahminde talep 55 milyar KWh gös-
terilmiş; fiili tüketim aytu şekilde 38 mil-
yar KWh'de kalmıştır.
2000 yıh için yapılan tahminde belirti-
len rakam 210 miryar KWh'dir. Oysa bır
yıl sonraki elektrik tüketiminin 130 mil-
yar KWh'de kalacağı şimdiden belli ol-
muştur. Burada verdiğimiz rakamlardan
anlaşüacağı üzere, nükleer santrata dayat-
mak için sürekli abartıh tahminkr günde-
me getirümektedir. Nükleer santral kurul-
masının gerekçesi olarak bu abartıh tüke-
tim tahminlen öne sürülmektedir. Bu tah-
minler yankş olduğuna göre nükleer sant-
ral kurulmasının bir dayanağı kalmamak-
tadır.
Nükleer reaktörle atom
bombası yapılablllr ml?
Nükleerciler halkın sempatisini kazan-
mak için nükleer enerjiye geçildiği takdir-
de bunun devamı olarak nükleer süah ya-
pılabileceğini ima etmektedirler. Bu bağ-
lamda Sn. Süleyman Demirel nükleer re-
aktörleri savunurken, bunun aynı zaman-
da bir nükleer güç olduğunu sıİc sık söyle-
mektedir. Bir nükleer reaktör ve onun tek-
noloijsi kullanılarak nükleer silah yapıla-
maz. EsasenTürkiye nükleer silah yapma-
yacağına dairuluslararası bir södesme im-
zalannşor. Aynca, başta ABD olmak üze-
re Batı Avrupa ülkeleri Türkiye'nin nük-
leer silah yapmasına asla müsaade etmez-
ler. Kaldı ki, Türkiye'nin nükleer silah yap-
kiye'rün 105 milyar KWh
linyitpotansiyeli; 125 mil-
yar KWh hıdrolik potansi-
yeli; yani toplam 230 milyar KWh'lik bir
potansiyel tamamen değerlendirildikten
sonra bir açık kalrrsa, bu açık 21. yüzyılda
sahip olacağımız enerji terminalinden (!)
karşılanmalıdır.
Elektrik üretimlnde enerjiyl
çeşftlendirmeden ne
kastedllmektedlr?
Nükleerciler sık sık enerji çesitlendir-
menin gereğinden bahsetmekte, nükleer
enerjinin debu çeşitlendirme içinde yer al-
ması gereğini ileri sürmektediıler. Onlara
göre konvensiyonel tüm fosil yakıtlar tü-
kendiği zaman eUnüzde nükleer santral ka-
lacak ve enerji ihtiyacımızı bu santraldan
karşılayacağız. Bu mantıksız bir yakla-
şundrr. Bütün fosil yakıtlar tükendiğinde,
onlann yerine geçecek bir enerji kaynağı
bulunmadığı takdirde zaten işler zorlaşa-
caknr. Nükleercilerin enerjiyi nükleer sant-
ralla çeşitlendirme dedikleri olay, suyun y-
er altından, yağmurdan, denizlerden elde
edihnesinin yanında, çeşit olsun diye ma-
liyeti ve şartlan hesaba katmadan hidroj en-
le oksijeni birleştirip su elde etmeye ben-
zemektedir. Elektrik isterrüzgâr kuvvetin-
den ister kömürden ister hidrolik santral-
dan elde edilsin, netice hep aynıdır. Bu ba-
sit bir elektron akışrndan başka bir şey de-
ğildir. Ülkemizin başı zaten tabii afetler,
yoksulluk ve ekonomik sorunlarla dertte-
dir. Bunlann yanı srra bir de nükleer sant-
rahn ülkenin başma bela edilmemesini di-
hyonız.
NADtRERGENEKON
Mak. Yük. Müh. Enerji Uzmanı
Prof. Tolga Yarman ve eski EMO Başkanı Erdoğan, çıkar üişkilerine dikkat çekti
'Nükleeıin arkcısmda /uınmlıkoclaklar wry
tstanbul Haber Servisi -
Galatasaray Ûniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga
Yarman, Türkiye'de nükleer
santral kurmak istenmesmın
aıkasuıda karanlık çıkar
odaklanntn bulunduğunu öne
sürerek "Enerji sorunlan siyaset
içerir. Nerede enerji meselesi
varsa orada kirü siyaset \-ardir"
dedi. Eskı Dünya Enerji Konseyi
üyesi ve eskı Elektrik
Mühendısleri Odası Başkanı
Ünal Erdoğan da Türkiye'de bir
nükleer santral kurulmasının.
nükleer lobiye 5 milyar dolar
kazandıracağını belirterek
"Ortadaki para büyük. Nükleer
karşıtlan, bu lobiye karşı kendi
can güvenfiğM sağlamak
zorundadjr'1
diye konuştu.
Istanbul Ünıversitesi Atatürkçü
Düşünce Kulübü'nün
düzenlediği "Nüldeer
Kıskaanda Türkiye'' panelinde
konuşan Prof. Dr. Tolga Yarman,
enerji yatınmlannın sanayi
yatınmlanyla paralel olması
gerektiğini söyledi. Türkiye'deki
elektrik santrallannın 26 bin
megavat elektrik üretim
potansiyeli bulunduğunu
belirten Yarman, santrallann
bilnçli olarak az çalıştınldığrnı
ve 18 bin megavatlık üretim
gerçekleştirildiğini kaydetti.
Aradaki farkrn 8 Keban
Barajf nın üretimine eşit
olduğunu anlatan Yarman,
santrallann tam kapasite
çalışnnlmamasının dikkat çekici
olduğunu vurguladı. Atom
Enerjisi Kurulu'nun 1972 tarihli
raporunda, nükleer santral
kurulmadığı takdirde,
Türkiye'nin 1997'de karanlığa
gömüleceğinin öngörüldüğünü
bıldiren Yarman, bu durumun
gerçek olmadığuun ortaya
çıktığını söyledi. Yarman şöyle
konuştu:"Siyasetin entrikası
olarak nükleer santrallan
gündeme getiriyoriar. Türkive'de
enerji potansiyelleri tam olarak
kuBanîlnuyor. Elektrikler halen
kesüiyor. Bu enerji
yetmezliğinden değiL, enerji
bilgisi yetmeznğinden, Enerji
Bakanı yetmezliğinden
kaynaklanıyorr
Eskı Dünya Enerji Konseyi
üyesi ve eski Elektrik
Mühendısleri Odası Başkanı
Ünal Erdoğan da nükleer
enerjiye altematif olarak rüzgâr
ve güneş enerjisini önerdi.
Türkiye'de şebeke kayıplannın
yüzde 25 dolaylaruıda
bulunduğunu kaydeden
Erdoğan, şebeke kayıplannı
azaltmadan santral kurmanrn bir
anlamı ounayacağmı belirtti.
Hükümetin, nükleer santral
yapılmasına izin vererek iktidar
süresini uzatmayı amaçladığını
savunan Erdoğan, "Osmanh
padişabian da tahtta daha çok
kalabumek için ülke
kaynaklannı Baü'ya
çekryortardı" dedı.
DUZY4ZI
ORHAN BÎRGİT
Tam 'Asrtac*' ÇocuMar!
Dersleri boş geçiyor diye Istanbul Gaziosmanpa-
şa'da bir ilköğretim okulunun altı öğrencisinin o yaş-
tayargıç önüne çıkartıldığını bildiren televizyon ha-
berini izlediniz mi?
Yasalar, o yaştaki "sanık çocufc'iarla ilgiii haber
vefotoğraflardaaçık bilgilerverilmesini, ilerdekiya-
şamlannı etkileme açısından sakıncalı bulduğu için
baa sınıriama kurallan getirir. Öncelikle isimlerinin
yazılmasını.fotoğraflannınyayımlandığısıradayüz-
lerinin tanınacak biçimde gösterilmesini yasaklar.
Bununla da kalınmaz. Çağdaş ülkelerden çogun-
da hukuk literatürüne girmiş olan ve yakın zaman-
da bizim de kabullendiğimiz bir yöntem ile, o "ço-
cuk"lar için kurulmuş özel mahkemelerde yargılan-
malannı sağlar.
Geçen yıl 6 Ekim günü, kimi dersleri boş geçtiği
için, elbette bir kamuoyu baskısı oluşturma amacıy-
la Istanbul'un Gazi Mahallesi'ndeki Atatürk Çiftliği
İlköğretim Okulu'ndaki arkadaşlan ile bir yürüyüş
yapan altı "çocuğu" üç yıla kadar hapis istemiyle
yargı önüne çıkartan Sayın Cumhuriyet Savcısı'nın
adını birçok kişi gibi ben de merak ediyorum. ;
Özellikle önceki gece, kendilerine gelen duruşma
celbi ile, bilinçaltlannın altüst olduğunu ortaya ko-
yan bu altı ilköğretim öğrencisinin sergüzeştlerini
kendi ağızlanndan oğrendikten sonra...
Altı, bilemediniz onlann ardına takılmış altmış ço-
cuğun, kendi yazdıklan pankartlarla boş dersleri için
öğretmen isternelennde, önce Gaziosmanpaşa Em-
niyet Amiriiği'ni, sonra da bu ilçenin savcısını hare-
kete geçirten acaba hangi yasa dışı eylemdir?
Diyelim ki, çok katı birer yasa uygulayıctsı olduk-
lan anlaşılan bu iki "makam", herhalde kendi bece-
riksizliğintn açığa çıkmasınasinirtenmiş okul müdü-
rünün ya da llçe Mıllı Eğıtim Müdürü'nün uyanlan ile
harekete geçtiler.
Yine diyelim ki, bir polis timi, çocuklann slogan-
lar atarak yürüdüğü sokaklann birinde onlann önü-
nü kesti. Yaptıklannın izinsiz bir yürüyüş olduğunu
söyledi ve dağılmalannı istedi. Bu altı yumurcağın
öncülük yaptığı gösteri grubu, o uyanya karşın da-
ğılmadı mı?
Onlan alıp önce karakola götürdükteri, orada okul
müdür yardımcısının asıl baş ağntanlar diye bu altı
kişiyi alıp nezarethaneye attıklannı oğreniyoruz. Ora-
da birbirierine sanlıp ağlayarak, giriştiklen sergü-
zeştten pişmanlıkduyduklannı ortaya koyan, daha-
sı kapıldıklan korkunun belirtisini sergileyenlerin o
manzarası bile demek kı polisimize yetmiyor.
Haydi, yine diyelim ki, onlar tuttuklan ile görevle-
rini yerine getirdiklerini sanan bir hava içindeler de,
içlerinde bir tek çocuk psikolojisi nedır bilen olma-
dığı için bu altılı çeteyi, "evlerinize marş marş" de-
mek yerine savcılığa sevk etmenin çok büyük bir iş
olduğu düşüncesindeydiler!
Ya, Sayın Savcı? O kim olduğunu gerçekten çok
merak ettiğim kişi?
önce sevk evrakına göz atıp, sonra sırasıyla po-
lisleri ve "sanık çocuklar"\ dinleyerek, isterse tek
tek, dilerse topluca nasihat edemez miydi? Öyle
yapsaydı, aralanndan birisinin ilerde cumhuriyet
savcısı, ötekinin avukat olacağını öğrenmenin key-
fini de yaşardı.
Ama kim olduğunu gerçekten içtenlikle merak et-
tiğim Savcı, işini adamaktllt ciddiye almış ve bu altı
çocuk için birer fezleke düzenleyerek onlan adalet
önüne çıkartmış.
Allah'tan yine de insaflı davranmış olmalı ki, "sa-
nıklann örgütlü suç işledikleri'rn düşünmeyerek, bu
altı öğrenci için DGM yolunu açmamış. Boş geçen
dersleri için öğretmen isteyen çocuklar, bu neden-
te yaşlan yüzünden Istanbul Çocuk Mahkemesı'ne
gönderildiler.
Duruşmalann, özellikle çocuk psikolojisi ile ilgile-
nen bilim adamlan ve sivil toplum örgütleri açısın-
dan da çok yarariı dersler için gerçek bir belgesel
otacağını sanınm. Hukuk literatürümüze, açlıklannı
giderme amacıyla baklava çalan Gaziantepli ço-
cuklardan sonra, yaşlan onlardan daha küçük alfl
Gaziosmanpaşalı öğretmen isteme suçu ile çıkacak
ve şayet çocuk sahibi hâkımler de onlan önlerine ge-
tjren savcı kadar kurallara uyma ısranndaysalar, bel-
ki de dava, mahkûmiyet ile sonuçlanacak.
Sabıka kayrtlan, ileride kimi savcı, kimi avukat, bil-
gisayar mühendisi, doktor ve öğretmen olmak iste-
yen bu "çocu/Hann yaşamının üzerine bir kara per-
de gibi inecek.
Her Allah'ın günü yüzlerce yasa ihlalini "adaaam
sendee" diye görmezden geliriz ama, arada bir de
olsa böyle piyangodan çıkan 11 yaşındaki çocuk-
lar da olsa, enselerine yapıştıklan gibi doğru hesap
vermek üzere sanık sandalyelenne oturturuz.
Ne yani?
O hesap vermeyecek, öteki soruşturulmayacak,
beriki paşalar gibi yan gelip yatacak da biz her suç
işleyenin burunlanndanfitilfitil getirdiğimizi hangi is-
tatistik bilgiler ile belgeleyeceğiz?
Dua etsin o yumurcaklar ki onlan da asalım diye-
nimiz yok!
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit(g do.nettr.
MEB'e dilekce yağmuru
Veliler not barajına
tepki gösteriyor
Istanbul Haber Servisi
- Ortaöğretim Kurumlan
Seçme ve Yerleştirme Sı-
navı'na başvuruda getiri-
len not barajı, birçok öğ-
rencinin srnava başvur-
masım engelhyor. Not ba-
rajına tepki gösteren veli-
ler, Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'm dilekçe, telefon ve
faksla yoğun baskı altuıa
aldı.
Fen üselennde okumak
isteyen ilköğretim son sı-
mf öğrencileri hayal kı-
nkhğrnauğramaktankor-
kuyor. Milli Eğitim Ba-
kanlığı'mn Ortaöğretim
Kurumlan Seçme ve Yer-
leştirme Sınavı başvuru-
lannda, ilköğretim 8. sı-
nıfta okuyan adayın 6 ve
7'inci suuflardaki fen,
matematik ve Türkçe
derslerinin her birinden
en az 4, yıl sonu notu ko-
şulu getirmesi, öğrencile-
ri zor durumda bmıktı.
Sınav için son başvvıru
tarihi olan 24 Arahk'tan
önce çocuklan adına gui-
şimlere başlayan veliler,
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'na bir yandan dilekçe
verirken diğer yandan da
telefon ve faks yağtnu-
ruyla bakanlıfı çözüm
bulmayazorluyor. Sınava
başvuruda bu yıl için 7 ve
8. sınıf notlannın dikkate
alınmasını isteyen veliler,
çocuklannın 6. sınıf fen,
matematikve Türkçe not-
lannın da ayn ayn 4 ol-
masrnm güçlüğüne dik-
kat çektiler. Geçmiş yüla-
ra ait notlann değiştirile-
meyeceğini vurgulayan
veliler, bugün için hiçbir
şekilde yükseltilemeye-
cek notlann çocuklannır
sınava girememesi tehlı
kesuü dogurduğunu be
lirttiler.