28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
~T ARALIK1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER JB200Qyıh •ütçesi ataylandı • STRASBOURG(AA)- ^.Tupa Bırliğı t^AB), Tirkiye'ye 2000 yümda 75 irilyon Euro tutannda ^ytrdımda bulunacak. JB'rm, 2000 yılı taslak ütçesnün ıkinci ve son hali jVrupa Parlamentosu'nda oıaylandı. Birliğin 2000 >lı bütçesınde, Türkiye'ye "ıcil yardımlar" fakmınden deprem jjrdımı içın 30 milyon Bıro ve Avrupa ile yıkınlaşürma slratejisı kıpsamında üç yıl içinde \;rilmesi öngörülen 135 nilyon Euro'nun ilk taksiti dan 45 milyon Euro tıtannda yardun yapacak. takıcı'ran adamtarnn dnayetdavan • tstaııbul Haber Servisi- Laıtal'da geçen yıl Ağansoy cinayeti tetikçilerinden Adnan Ciçek'î ihbar ettigi gerekçesiyle Alaattin Cakıcı'nırı tanmatıyla Senol Turan'ı öldûrdükleri ene sürülen 4 kişinin \argilanmasuiaKartal 1. Ağır Ceza Mahkemesı'nde devam edıldı. Sanıklann tatukluluk halmın devanuna karar veren mahkeme heyetı duruşmayı erteledi sorunbm • ANKARA(ANKA)- Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TÎSK), "AB'de Sosyal Taraflar Arasmdakı Anlaşmalar ve Türk Mevzuaü Açısından Değerlendirme" adıyla yayımlanan incelemesinde, çalışma yaşamının sonınlanna ilişkin çözûmlenn doğrudan işçi ve isveren kesinüeri tarafindan bulunması,' -~v. hükümetlerin ise bu -"^• > çözümleri icraatlannda yol gösterici kabul etmeleri gerektiğini bildirdı. İ ^yujtle sosyal taraflan temsir ğticüne sahip işçı ve işvercn kuruluşlannın aralanndaki dıyalog ve işbirligi yoluyla üzerinde anlaşmaya vardıklan part- tirne çalışma, belirli sürelı sözleşmelerle çalışma gibi ıstihdam türlerini düzetüeyen çerçeve anlaşmalar da ele alındı. 3 çocuk yanarak öMü • ANTAUYA (Cumhuriyet) - Antalya'nın Güneş Mahalksi 1364. Sokak'ta bir evde çıkan yangında 3 çocuk yanarak öldü. Güneş Mahallesi'ndeki bir gecekonduda oturan Fatma Çevik, önceki gece bir kahvehanede yapılan aramada şüphe üzerine gözaltına aknan eşi Nuri Çevik'in durumunu öğrenmek için çocuklannı evde yalnız bırakarak emniyet müdürlûğüne gitti. Bu arada sobadan çıkan kıvılcımlar yangına neden oldu. Yangında Ömer (7), Şiran(2) ve Emrah Çevik (3) yanarak öldü. Artçı sarsnttap suruyor • tstanbul Haber Servisi- Kocaelı ve Düzce depremlerinin artçı sarsıntılan sürüyor. * - Boğaziçi Ûniversitesi Kandüli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre, artçı sarsıntılann merkez üssü, saat ve büyüklükleri şöyle: Gebze: 03.08-3.5, Bolu- Kaynaşlı: 12.31-2.9, Yalova: 14.32-3.5. BektrH Kesııtisi • tstanbul Haber Servisi - Kıımburgaz Işletme Müdürlüğü bölgesindeki trafo merkezlerinde yapüacak bakım çalışmalan nedeniyle bölgedeki bazı yerlere, pazar gûnü 8 saat süreyle elektrik verüemeyecek. Boğazîçi Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamada, 08.00-16.00 saatleri arasında Çanta beldesi sınırtıdan Değirmenköy sırunna kadar olan alanda kalan E-S yol güzergâhındaki fabrikalann bulunduğu bölgeye elektrik verihneyecek. Niîkleer enerjide gerçekler-m -r ükleer Santrallann kısa ta- 1% I rihçesi:1945yüındaHiroşi- I % I ma ve Nagazaki'ye atılan I ^U Atom bombasının, yapım- JL. ^ cılanru dahi dehşete düşü- ren inanılmaz boyuttaki tahnp gücü karşı- sında bilim adamlan; bu sınırsız enerjide n yararlanmak için yoğun araşormalara yö- nelmiş ve elektrik üretmek üzere ilk pro- totipreaktörül951>Thndainşaetmi^€rdir. O dönemde reaktör içınde kontrollü olarak gerçekleştırilen fizyon reaksiyonunun gü- venilirliği, çevreye verdiği zarar, nükleer aük problemleri hesaba katılmamış elde edilen muazzam enerjinin verdiği heye- canla elektrik üretmenin evlerde musluk- tan su almak kadar kolay ve ucuz olacağı kanısına vanlmıştır. Nükleer enerjiye sahip ülkelerin refah seviyelerinin kısa sürede ikiye katlanacağı, dünyada enerji diye bİT sorunkalmayacağı zannedilmiştir. 'Nükle- er enerji'nin parlak geleceği dikkate alına- rak 1970 yılına kadar ABD, Sovyetler Bir- liği ve Batı Avrupa'da 30 adedm üzerinde Nükleer santral kurulmuştur. Nükleer santrallar Büvenll mldlr? Nükleer santrallann sayılan çoğaldıkça nükleer kazalar ve anzalar hızla artmış, or- taya çıkan sorunlar gitgide ağırlaşmaya başlamış, güvenlik en büyük sonın baline gelmiştir. Güvenliksorununu çözmek için yapılması zorunlu harcamalar ucuz enerji hayallerini yıkmış, nükleer enerjiye bir be- lirsizlik getirmiştir. 1979 yılında Pennsyl- vania eyaletinde çalışan bir reaktörde çe- kirdek erimesi netkesin- de meydana gelen ve za- manın en büyük nükleer kazası kabul edilen olay- da bölgeden on bınlerce kişi tahliye edilmiş, reak- törün zararlı etkilerini gi- dermek için 5 yıl çahşü- mış, 10 miryar dolar har- cama yapılmıştır. Bu felaketten sonra ABD'de nükleer santral- lann güvenli bir enerji kaynağı olamayacağı ka- bul edilmiş ve dünyada tam güvenli bir reaktörün bugünkü mevcut teknolo- jiyle inşa edilmesinin im- kânsız olduğu kanatine vanlmıştır. Meydana ge- len bu nükleer kaza ABD nükleer enerji programını duraklama devresine ge- tirmiş, bu kazadan sonra Amerika topraklannda birkaç protoüp deneme reaktörü dışında hiçbır re- aktör mşa edilmemiş; ay- nca planlanmış, inşaatına başlanmış hatta bitirilme aşamasına gelmiş yüzün üzerinde nükleeT reaktör etınmı ıptal edilmıştır . tal edilen yatınnilar için harcananpara 30 rrul- yar dolann üzerindedir. Amerika'daki nükleer ka- zadan 5 yıl sonra 1984 yı- lında Sovyetler Bırli- ği'nde bütün zamanlann lerkendilerinereaktörbaşuıa 4 milyar do- lar ödenmediği takdirde radyasyon sızın- tısından ve çevTeye verilecek zarardan so- nımlu olmayacaklarını ifade ederek fede- ral hükümete şantaj yapmaktadırlar. Şu anda ABD'de kapatılrnayı bekliyen 15 ci- vannda reaktör mevcuttur. Amenka gibı dünyanın süper ekonomik gücü, nükleer cenazeyi nasıl kaldrracağını bilememekte- dir. Ayru durum Batı A\Tupa ülkeleri için de geçerlidir. Bugün artık nükleer reaktör- ler enerji üretimine bir altematif olmaktan çıkmıştır. Nükleer reaktörler ucuz mudur? Bugün 1000 MW'lık bir reaktörün ku- nılmamaliyeti yaklaşık5tniryardobr. ku- rulma süresı ise 7 yıldır. Bu maliyet aynı güçte termik, hidrolık santrallarmın kuru- luş bedelinin 2-4 katı kadardır. Örneğin; 1000 MW'lık bir doğalgaz çevrim santra- lının kuruluş bedeli 500 milyon dolardır. Bir nükleer santraluun kuruluş bedelinin bir yülık faızi ile ayru güçte bır çevrim santralını kurmak mümkündür. Aynca çevrim santrallan bir yılda kurulabilmek- tedir. Kuruluş maliyeti hesaba katıimadan nükleer santraluun KWh basma üretim maliyeti termik santraldan dahadüşüktür. Ancak yatınm faizleri, amortisman gıbi giderler dikkate alındığuıdan nükleer sant- raltnın ürettiği KWh elektrik maliyeti kon- vensiyonel santrallardan üretilen elektrik maliyetinden çok dahayüksektir. Yakıtba- krmından her iki santral dışa bağunlı ol- makla beraber nükleer yakıt dünyada bir- leme yatınmlan yapılmadığından ülke- mızde bu kurulu güçten ancak 140 müyar KVVh elektrik üretmek mümkündür. Oy- sa Türkiye'nin 1999 yılı fiili elektrik tü- ketimi 118 milyar KWh mertebesinde ka- lacak; 2000 yüında ise bu rakam 130 mil- yar KWh olacakör. Bu değerlere göre 5 yıl içinde devreye girecek yeni santrallarla birlikte herhangi bir elektrik sıkıntısı söz konusu olmayacaktır. Başta Sn. Cutnhur- başkanı olmak üzere, hayati derecede önemli olduğu \T]rgulanarak hiç durma- dan "Nükleer santral kurulmaİKİır'' di- yenlere şu gerçeği hatırlatmak isteriz: PLANLANAN 1000 MW'L1K NÜK- LEER SANTRAL BUGÜNKÜ KURU- LU GÜCÜMt ZÜN SADECE YÜZDE 4'ÜDÜR. Kaldı ki, 3 adet 1000 MW'lık nükleerreaktörünüreteceği elektrikten da- ha fazlası iletim hatlannda kaybolmakta- dır. 10 milyar dolar harcayıp 2 adet nük- leer reaktörkurulması yenne 2 mih-ar do- lar harcayıpreaktötiennüreteceği elektrik kadar tasarruf saglamak müınkün iken nükleer reaktörü dayatmarun mantıkiı bir izahı var mıdu"? ileriye dönük tahmlnler gerçekçl mldlr? Nükleer enerj i konusunda dünya çapuı- da bir otorite kabul edilen Prof. Dr. Tolga Yarman'ın da defalarca vurguladığı üze- re, Türkiye'de nükleer reaktör kurulması- nı sağlamak maksadıyla, elektrik gereksi- nim tahminleri sürekli abartılmaktadır. Örneğin. 1970'lerde TEK tarafindan ya- pılan tahmınlerde 1984 yılı için elektrik ta- masına gerek de yoktur. Bu hiçbir zaman düşünülmemelidir. Türklye'de nükleer santral güvenli Işletlleblllr mi? Türkiye'de 40 yıl önce Atom Enerjisi Komisyonu (AEK) kurulmuştur. Çekme- ce'de tesis edilen arasürma me±ezinde bir- kaç MW gücünde reaktör halen çalışmak- tadır. Burada yetişen elemanlann büyük çoğunluğu yurtdışına gitmektedir. Araşnr- ma merkezi yurtdışına eleman yetiştiren bir meTkeze dönüşmüştür. 40 yıldan beri nükleer teknoloji üzerinde araştrrma ya- pılmasına rağmen dünya nükleer bilimine kayda değer bir katkı sağlanamamıştır. 40 yıl boyunca yapılan iş, sağlıkmeTkez- lerine nükleer np malzemesi temin etmek olmuştur. Amabukonudadabaşanlıolun- duğu söylenemez; zira birkaç yıl önce Nükleer Araştrrma Merkezi'nin deneti- minde bulunan Cobalt 60 çekirdeği hurda- cılara kadar gitrniş ve bunu alelade hurda zannedip demirini ayırmak isteyen insan- lar kavrulmuşlardır. Bu çekirdeklerin bir- çoğunun kayıp olduğu, kımbilir daha kaç kişinin kavruîduğu bilinmemektedir. Ül- kemizde her kademede görülen, "bir şey ol- mazabi" zihniyetiyle nükleer santral çalış- tınlamaz. Çalıştınlu^a Çernobil olmaya a- day olur. ihale yap-lslet-devret modellyle neden yapılmıyor? Turgut Özaltarafindan ortaya atüan yap- işlet-devret modelinin Türkiye sanayiine bır iv- me kazandıracağı, özel sektörün ve yabancı yatı- nmcılann önünün açıla- cağı ve Türkiye'nin refah seviyesinin katlanacağı uzun yıllar söylendi dur- du. Halkunız da buna şart- landınldı. Mademkinük- leer santral kurmak ran- tabl, güvenli, temiz, ucuz ve kârlı.. o zaman niçin nüklere santral yap- işlet- devret modeliyle kurul- muyor? Türkiye'de nükleer santral kurulacaksa, için- de kamu hissesibulunma- yan yabancı ortaklı bir konsorsiyum tarafindan yap-işlet- devlet esasına göre kurulmah; bu kon- sorsiyum nükleer kazala- ra karşı smırsız gövence Vötteri;flMcleeraöklanp da başka bir ülkeye gön- derilmesi garanti edilme- lidir. Tabii ki en az 20 yü- hk işletme garantısı de sağlanmahdrr. Eminizki bu avantaj h şartlan (!) ka- bul edecekyabancı ortak- lı bir konsorsiyum bul- mak mürtıkun ohnaya- tLK REAKTÖR 1951 YILINDA tNŞA EDlLDt -1945 yıhnda Hiroşima ve Nagazaki'ye atdan atom bombasınm, yapım- c a k ü r S o n u ç o l a r a k ' T û r " cüarını dahi dehşete düşüren inanılmaz bovuttaki tahrip gücü karşısında bilim adamlan; bu sınırsız enerjiden yararlan- mak için yoğun araştırmalara >önelmis ve elektrik üretmek üzere ilk prototip reaktörü 1951 yıhnda inşa etmişlerdir. en büyük teknolojik kazası kabul edilen Çernobil nükleer felaketi meydana gelmiş; bu kazada binlerce insan ölmüş, yüz bin- lerce insan nesiller boyu devam edecek te- davisi olmayan amansız hastalıklara yaka- lanmıştrr. Çernobil felaketi yalnız Sovyetler Bir- liği'ni değü, Türkiye, Avrupa ve tüm ci- var ülkeleri etkilemiş; çevreye onanlamaz zararlar verroiş, binlerce km.'lik verimli alanlar kullanılamaz durunıa gelmiştir. Sovyetler Birliği'nin acil çağnsı üzerine ABD başta olmak üzere gehşmiş ülkeler- ce yapılan kapsamlı teknik yardımlar işe yaramamış, ancak bazı hastalara ilik nak- li yapılarak hayatlan uzatüabilmiştir. Çernobil kazası bir dünya felaketi ola- rak kabul edilmektedir. Çernobil felaketiy- k ABD ve Baü Avrupa ülkeleri için nükle- er bir çağ bir daha açıhnamak üzere ka- panmıştır. Çernobil felaketinden sonra Amerikalı ve Avrupalı bilim adamlan re- aktörlerin güvenlik sistemlermı yeniden gözden geçirmiş; netice olarak dünyanm, Çernobil benzeri kazalarahazırlıklı okna- sı gereğini vurgulamışlardır. Nitekim en güvenilir reaktörler olduğu kabul edilen Japon reaktörlerinin yakıt proses sisteminde elom ayı başında ciddi bir kaza meydana gelmiş ve bu kaza üze- rine Japonya da nükleer programlanm as- kıya almıştu-.. Bugün gelişmişliğin ve uy- gar olma koşullanmn başında, vaşanılan topraklara nükleer santral kurdurmamak, şayet varsa bunlan bir program dahilinde kapatmak gelmektedir. ABD'de bir nük- leer reaktörüçevreye zarar vermeden sök- me maliyeti 4 milyar dobrdır. Özel şirket- kaç kartel tarafvndan imal edilmekte ve stratejik madde olduğundan temini sıkı kurallara bağlı olmaktadır. Oysa doğal- gaz, petrol gibi yakıtlar birçok kanaldan güvenli olarak rahatlıkla saglanmaktadır. Nükleer santral, gerek yatınm gerekse üretimmaliyeti bakırmndannükleercUerin iddialan aksıne diğer santrallardan daha pahalıdır. Nükleer santralsız ülke karanlıkta kalacak mıdır? Türkiye'de nükleer santralı dayatmak isteyenler ısmaıiama elektrik kesintisi uy- gulamaktadırlar. Özellikle nükleer sant- rallara ait tekliflerin değerlendirilip kara- ra bağlanacağı bu günlerde sivil toplum örgütlerinin mukavemetini kırmak ve hal- ka nükleer santralı benimsetmek için sipa- riş üzerine elektrik kesuıtisi yapılmakta- dır. Nitekim Sn. Demird Elektrik Mühen- disleri Odasmca tertip edilen "ENERJİ" panehnde konuşmadan önce, o güne mah- sus olmak üzere Cumhurbaskanhğı Köş- kü'nün ekktriği 7 defa kestinlmiş, Demı- rel konuşmasına, "Çankaya'run elektriği 7 defa kesOdiğme göre sıkınOnın boyutunu siz tahmin edin" diye başlamıştvr. Oysa, o gün Ankara'nın en ücra köşe- sindeki gecekondularda bile 7 defa elekt- rik kesintisi oUnanusür! Türkiye'nin bu- günkü elektnk kurulu gücü 26000 MVVdır. Bir Batı Avrupa ülkesinde bu ku- rulu güçten güvenli olarak 170 nıiryar K- VVh'lik enerji üretilmektedir. Ancak özel- leştirüen ve özelleştirilecek elektrik sant- rallannda gerekli bakım, onanm ve yeni- lebinin 50 milyar KVVh olacağı varsayıl- mış, oysa fiili tüketim 33 milyar KWh'de kalmışto. Aynı şekilde 1985 >ıh içinde ya- pılan tahminde talep 55 milyar KWh gös- terilmiş; fiili tüketim aytu şekilde 38 mil- yar KWh'de kalmıştır. 2000 yıh için yapılan tahminde belirti- len rakam 210 miryar KWh'dir. Oysa bır yıl sonraki elektrik tüketiminin 130 mil- yar KWh'de kalacağı şimdiden belli ol- muştur. Burada verdiğimiz rakamlardan anlaşüacağı üzere, nükleer santrata dayat- mak için sürekli abartıh tahminkr günde- me getirümektedir. Nükleer santral kurul- masının gerekçesi olarak bu abartıh tüke- tim tahminlen öne sürülmektedir. Bu tah- minler yankş olduğuna göre nükleer sant- ral kurulmasının bir dayanağı kalmamak- tadır. Nükleer reaktörle atom bombası yapılablllr ml? Nükleerciler halkın sempatisini kazan- mak için nükleer enerjiye geçildiği takdir- de bunun devamı olarak nükleer süah ya- pılabileceğini ima etmektedirler. Bu bağ- lamda Sn. Süleyman Demirel nükleer re- aktörleri savunurken, bunun aynı zaman- da bir nükleer güç olduğunu sıİc sık söyle- mektedir. Bir nükleer reaktör ve onun tek- noloijsi kullanılarak nükleer silah yapıla- maz. EsasenTürkiye nükleer silah yapma- yacağına dairuluslararası bir södesme im- zalannşor. Aynca, başta ABD olmak üze- re Batı Avrupa ülkeleri Türkiye'nin nük- leer silah yapmasına asla müsaade etmez- ler. Kaldı ki, Türkiye'nin nükleer silah yap- kiye'rün 105 milyar KWh linyitpotansiyeli; 125 mil- yar KWh hıdrolik potansi- yeli; yani toplam 230 milyar KWh'lik bir potansiyel tamamen değerlendirildikten sonra bir açık kalrrsa, bu açık 21. yüzyılda sahip olacağımız enerji terminalinden (!) karşılanmalıdır. Elektrik üretimlnde enerjiyl çeşftlendirmeden ne kastedllmektedlr? Nükleerciler sık sık enerji çesitlendir- menin gereğinden bahsetmekte, nükleer enerjinin debu çeşitlendirme içinde yer al- ması gereğini ileri sürmektediıler. Onlara göre konvensiyonel tüm fosil yakıtlar tü- kendiği zaman eUnüzde nükleer santral ka- lacak ve enerji ihtiyacımızı bu santraldan karşılayacağız. Bu mantıksız bir yakla- şundrr. Bütün fosil yakıtlar tükendiğinde, onlann yerine geçecek bir enerji kaynağı bulunmadığı takdirde zaten işler zorlaşa- caknr. Nükleercilerin enerjiyi nükleer sant- ralla çeşitlendirme dedikleri olay, suyun y- er altından, yağmurdan, denizlerden elde edihnesinin yanında, çeşit olsun diye ma- liyeti ve şartlan hesaba katmadan hidroj en- le oksijeni birleştirip su elde etmeye ben- zemektedir. Elektrik isterrüzgâr kuvvetin- den ister kömürden ister hidrolik santral- dan elde edilsin, netice hep aynıdır. Bu ba- sit bir elektron akışrndan başka bir şey de- ğildir. Ülkemizin başı zaten tabii afetler, yoksulluk ve ekonomik sorunlarla dertte- dir. Bunlann yanı srra bir de nükleer sant- rahn ülkenin başma bela edilmemesini di- hyonız. NADtRERGENEKON Mak. Yük. Müh. Enerji Uzmanı Prof. Tolga Yarman ve eski EMO Başkanı Erdoğan, çıkar üişkilerine dikkat çekti 'Nükleeıin arkcısmda /uınmlıkoclaklar wry tstanbul Haber Servisi - Galatasaray Ûniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, Türkiye'de nükleer santral kurmak istenmesmın aıkasuıda karanlık çıkar odaklanntn bulunduğunu öne sürerek "Enerji sorunlan siyaset içerir. Nerede enerji meselesi varsa orada kirü siyaset \-ardir" dedi. Eskı Dünya Enerji Konseyi üyesi ve eskı Elektrik Mühendısleri Odası Başkanı Ünal Erdoğan da Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının. nükleer lobiye 5 milyar dolar kazandıracağını belirterek "Ortadaki para büyük. Nükleer karşıtlan, bu lobiye karşı kendi can güvenfiğM sağlamak zorundadjr'1 diye konuştu. Istanbul Ünıversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün düzenlediği "Nüldeer Kıskaanda Türkiye'' panelinde konuşan Prof. Dr. Tolga Yarman, enerji yatınmlannın sanayi yatınmlanyla paralel olması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki elektrik santrallannın 26 bin megavat elektrik üretim potansiyeli bulunduğunu belirten Yarman, santrallann bilnçli olarak az çalıştınldığrnı ve 18 bin megavatlık üretim gerçekleştirildiğini kaydetti. Aradaki farkrn 8 Keban Barajf nın üretimine eşit olduğunu anlatan Yarman, santrallann tam kapasite çalışnnlmamasının dikkat çekici olduğunu vurguladı. Atom Enerjisi Kurulu'nun 1972 tarihli raporunda, nükleer santral kurulmadığı takdirde, Türkiye'nin 1997'de karanlığa gömüleceğinin öngörüldüğünü bıldiren Yarman, bu durumun gerçek olmadığuun ortaya çıktığını söyledi. Yarman şöyle konuştu:"Siyasetin entrikası olarak nükleer santrallan gündeme getiriyoriar. Türkive'de enerji potansiyelleri tam olarak kuBanîlnuyor. Elektrikler halen kesüiyor. Bu enerji yetmezliğinden değiL, enerji bilgisi yetmeznğinden, Enerji Bakanı yetmezliğinden kaynaklanıyorr Eskı Dünya Enerji Konseyi üyesi ve eski Elektrik Mühendısleri Odası Başkanı Ünal Erdoğan da nükleer enerjiye altematif olarak rüzgâr ve güneş enerjisini önerdi. Türkiye'de şebeke kayıplannın yüzde 25 dolaylaruıda bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şebeke kayıplannı azaltmadan santral kurmanrn bir anlamı ounayacağmı belirtti. Hükümetin, nükleer santral yapılmasına izin vererek iktidar süresini uzatmayı amaçladığını savunan Erdoğan, "Osmanh padişabian da tahtta daha çok kalabumek için ülke kaynaklannı Baü'ya çekryortardı" dedı. DUZY4ZI ORHAN BÎRGİT Tam 'Asrtac*' ÇocuMar! Dersleri boş geçiyor diye Istanbul Gaziosmanpa- şa'da bir ilköğretim okulunun altı öğrencisinin o yaş- tayargıç önüne çıkartıldığını bildiren televizyon ha- berini izlediniz mi? Yasalar, o yaştaki "sanık çocufc'iarla ilgiii haber vefotoğraflardaaçık bilgilerverilmesini, ilerdekiya- şamlannı etkileme açısından sakıncalı bulduğu için baa sınıriama kurallan getirir. Öncelikle isimlerinin yazılmasını.fotoğraflannınyayımlandığısıradayüz- lerinin tanınacak biçimde gösterilmesini yasaklar. Bununla da kalınmaz. Çağdaş ülkelerden çogun- da hukuk literatürüne girmiş olan ve yakın zaman- da bizim de kabullendiğimiz bir yöntem ile, o "ço- cuk"lar için kurulmuş özel mahkemelerde yargılan- malannı sağlar. Geçen yıl 6 Ekim günü, kimi dersleri boş geçtiği için, elbette bir kamuoyu baskısı oluşturma amacıy- la Istanbul'un Gazi Mahallesi'ndeki Atatürk Çiftliği İlköğretim Okulu'ndaki arkadaşlan ile bir yürüyüş yapan altı "çocuğu" üç yıla kadar hapis istemiyle yargı önüne çıkartan Sayın Cumhuriyet Savcısı'nın adını birçok kişi gibi ben de merak ediyorum. ; Özellikle önceki gece, kendilerine gelen duruşma celbi ile, bilinçaltlannın altüst olduğunu ortaya ko- yan bu altı ilköğretim öğrencisinin sergüzeştlerini kendi ağızlanndan oğrendikten sonra... Altı, bilemediniz onlann ardına takılmış altmış ço- cuğun, kendi yazdıklan pankartlarla boş dersleri için öğretmen isternelennde, önce Gaziosmanpaşa Em- niyet Amiriiği'ni, sonra da bu ilçenin savcısını hare- kete geçirten acaba hangi yasa dışı eylemdir? Diyelim ki, çok katı birer yasa uygulayıctsı olduk- lan anlaşılan bu iki "makam", herhalde kendi bece- riksizliğintn açığa çıkmasınasinirtenmiş okul müdü- rünün ya da llçe Mıllı Eğıtim Müdürü'nün uyanlan ile harekete geçtiler. Yine diyelim ki, bir polis timi, çocuklann slogan- lar atarak yürüdüğü sokaklann birinde onlann önü- nü kesti. Yaptıklannın izinsiz bir yürüyüş olduğunu söyledi ve dağılmalannı istedi. Bu altı yumurcağın öncülük yaptığı gösteri grubu, o uyanya karşın da- ğılmadı mı? Onlan alıp önce karakola götürdükteri, orada okul müdür yardımcısının asıl baş ağntanlar diye bu altı kişiyi alıp nezarethaneye attıklannı oğreniyoruz. Ora- da birbirierine sanlıp ağlayarak, giriştiklen sergü- zeştten pişmanlıkduyduklannı ortaya koyan, daha- sı kapıldıklan korkunun belirtisini sergileyenlerin o manzarası bile demek kı polisimize yetmiyor. Haydi, yine diyelim ki, onlar tuttuklan ile görevle- rini yerine getirdiklerini sanan bir hava içindeler de, içlerinde bir tek çocuk psikolojisi nedır bilen olma- dığı için bu altılı çeteyi, "evlerinize marş marş" de- mek yerine savcılığa sevk etmenin çok büyük bir iş olduğu düşüncesindeydiler! Ya, Sayın Savcı? O kim olduğunu gerçekten çok merak ettiğim kişi? önce sevk evrakına göz atıp, sonra sırasıyla po- lisleri ve "sanık çocuklar"\ dinleyerek, isterse tek tek, dilerse topluca nasihat edemez miydi? Öyle yapsaydı, aralanndan birisinin ilerde cumhuriyet savcısı, ötekinin avukat olacağını öğrenmenin key- fini de yaşardı. Ama kim olduğunu gerçekten içtenlikle merak et- tiğim Savcı, işini adamaktllt ciddiye almış ve bu altı çocuk için birer fezleke düzenleyerek onlan adalet önüne çıkartmış. Allah'tan yine de insaflı davranmış olmalı ki, "sa- nıklann örgütlü suç işledikleri'rn düşünmeyerek, bu altı öğrenci için DGM yolunu açmamış. Boş geçen dersleri için öğretmen isteyen çocuklar, bu neden- te yaşlan yüzünden Istanbul Çocuk Mahkemesı'ne gönderildiler. Duruşmalann, özellikle çocuk psikolojisi ile ilgile- nen bilim adamlan ve sivil toplum örgütleri açısın- dan da çok yarariı dersler için gerçek bir belgesel otacağını sanınm. Hukuk literatürümüze, açlıklannı giderme amacıyla baklava çalan Gaziantepli ço- cuklardan sonra, yaşlan onlardan daha küçük alfl Gaziosmanpaşalı öğretmen isteme suçu ile çıkacak ve şayet çocuk sahibi hâkımler de onlan önlerine ge- tjren savcı kadar kurallara uyma ısranndaysalar, bel- ki de dava, mahkûmiyet ile sonuçlanacak. Sabıka kayrtlan, ileride kimi savcı, kimi avukat, bil- gisayar mühendisi, doktor ve öğretmen olmak iste- yen bu "çocu/Hann yaşamının üzerine bir kara per- de gibi inecek. Her Allah'ın günü yüzlerce yasa ihlalini "adaaam sendee" diye görmezden geliriz ama, arada bir de olsa böyle piyangodan çıkan 11 yaşındaki çocuk- lar da olsa, enselerine yapıştıklan gibi doğru hesap vermek üzere sanık sandalyelenne oturturuz. Ne yani? O hesap vermeyecek, öteki soruşturulmayacak, beriki paşalar gibi yan gelip yatacak da biz her suç işleyenin burunlanndanfitilfitil getirdiğimizi hangi is- tatistik bilgiler ile belgeleyeceğiz? Dua etsin o yumurcaklar ki onlan da asalım diye- nimiz yok! Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(g do.nettr. MEB'e dilekce yağmuru Veliler not barajına tepki gösteriyor Istanbul Haber Servisi - Ortaöğretim Kurumlan Seçme ve Yerleştirme Sı- navı'na başvuruda getiri- len not barajı, birçok öğ- rencinin srnava başvur- masım engelhyor. Not ba- rajına tepki gösteren veli- ler, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'm dilekçe, telefon ve faksla yoğun baskı altuıa aldı. Fen üselennde okumak isteyen ilköğretim son sı- mf öğrencileri hayal kı- nkhğrnauğramaktankor- kuyor. Milli Eğitim Ba- kanlığı'mn Ortaöğretim Kurumlan Seçme ve Yer- leştirme Sınavı başvuru- lannda, ilköğretim 8. sı- nıfta okuyan adayın 6 ve 7'inci suuflardaki fen, matematik ve Türkçe derslerinin her birinden en az 4, yıl sonu notu ko- şulu getirmesi, öğrencile- ri zor durumda bmıktı. Sınav için son başvvıru tarihi olan 24 Arahk'tan önce çocuklan adına gui- şimlere başlayan veliler, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'na bir yandan dilekçe verirken diğer yandan da telefon ve faks yağtnu- ruyla bakanlıfı çözüm bulmayazorluyor. Sınava başvuruda bu yıl için 7 ve 8. sınıf notlannın dikkate alınmasını isteyen veliler, çocuklannın 6. sınıf fen, matematikve Türkçe not- lannın da ayn ayn 4 ol- masrnm güçlüğüne dik- kat çektiler. Geçmiş yüla- ra ait notlann değiştirile- meyeceğini vurgulayan veliler, bugün için hiçbir şekilde yükseltilemeye- cek notlann çocuklannır sınava girememesi tehlı kesuü dogurduğunu be lirttiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear