28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 ARALIK 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK H Baştarafi 1. Sayfada Saptama doğru. Zira, AB üyeleri ara- sında hiçbir ülkede enflasyon bizdeki gi- bi rekor düzeyde değıl. Yüzde 1 ya da 2 arasında gezıniyor. Bizde ise maşallahı var: Aylık enflas- yon, adamlann yıllık enflasyonunu kat be kat geçiyor. Başbakan, ekonomiye öncelik ve önem verirken; enflasyonu yüzde 70'ler- de dolaşan bir ülkeyi AB'nin tam üye olarak sindinmesindeki zoriuğa, hatta olanaksızlığa işaret ediyor. Her çevre- den yardım bekliyor. Büyük holdinglere yakın yayin organ- lanna göre; Koç ve Sabancı, bu yıl üre- tecekleri mallara yüzde 20'nin üzerinde zam yapmayarak hükümetin ekonomi politikalanna yardımcı olacaklarmış! Eğer haber doğruysa mizahçılara eş- siz bir malzeme. Türk insanına Avrupa'yı yeğlemenin tipik bir örneği. Onca otay arasında belki anımsama- yacaksınız: Bir tanhte Mesut Yılmaz yi- ne başbakandı. Hükümet programına göre enflasyonu yüzde 25'lere çekmeyi ön plana aldıklannı söyledi ve bu hede- fe varabilmeye yardımcı olmalan için holdinglerin üretecekleri mallara "birsû- re belirii oranda zam yapmalannı" öner- di. Önerdi ama, öyle olumsuz karşı sal- dınyla karşıiaştı ki.. böyle bir öneri yap- tığına pişman oldu. Büyük holdingler gözünde -o sırada- enflasyonu aşağılara çekmeye girişen bir ekonomik plan sıfır ölçekte başarı şansına sahipti. Her gün yükselen ftyatlarla pahalılık altında ezilen bireyler iş çevrelerinin faz- la umurunda değildi. Ama şimdi... Tam üyelik gerçekleştiği zaman işçimizin, insanımızın vizesiz di- lediği gibi Avrupa ülkelerinde gezmele- ri sağlanacağı gibi.. Türkiye'de üretilen mallar Batı'da aynmsız kurallarda ser- best dolaşma ve satış olanağı bulacak. Enflasyonun aşağıya çekilmesıne yar- dımcı olma duşuncesınde sözünü etti- ğimiz olasılığın önemli bir yeri yok mu acaba? Sor işadamlanna veya onların sözcü- lüğünü yapanlara; güncel koşullaria AB kuralları arasında dönüp dolaşan yüzler- ce gerekçe icat ederek, insanlanmıza hizmeti, holding yarariarına yeğledikle- rini söyleyecekler. Fakat SoTsuz siyaset yaşamının sağdaki ön- derleri ise; "Dünü boş ver, bugüne bak" felsefesi içinde holdingleri haklı çıkara- cak türküler çığıracaklar. AB'ye tam üyeliğin topluma birden yansıyacak tek olumlu yanı, enflasyo- nun aşağıya inme olasılıgı. Halk, AB'ye endeksli tam üyeliğin önkoşulu enflasyon masallanna inanır mı inanmaz mı? Soruya olumlu yanrtver- mek elinizi ateşe sokmak gibi bir şey. Ne ki; AB'ye tam üyelik başka yönler- den de devlet düzeninde hayli sarsıntı- lara yol açacağa benzer. llk örneğıni Adalet Bakanı Türk'ün Alaattin Çakıcı'nın lade karanna bakış açısını ızlerken gördük. Bakan, "Suçlu- lann ladesine Dair Avrupa Sözleşme- si'nin en önemli maddesi" diye sundu- ğu "hususilik" kuralınadayanarak Çakı- cı gibi Türk siyasal ve toplum yaşamını etkileyecek bilgilere sahip olan bir insa- nın sorgulanmasına izin vermiyor. Bir insana çete aracılığıyla kimlerle iliş- ki kurduğu, bu ilişkilerde neleretanık ol- duğu veya hangi yüksek siyaset yapan kişinin -ömeğin Türkbank'ın satışında- değışık roller üstlendıği biryolu buluna- rak niçin sorulamıyor? Sorun niyete bağlı. Içişleri Bakanı Tarrtan'ın Çakıcı'yı yargıya başka suç- lardan göndermeyı amaçlamayan, an- cak karanhkta kalan kımi gerçekleri ay- dınlatmak için sorgulamaya ızin almagi- rişimi bir olanak bulunarak mutlaka olumlu sonuçlanmalı. Önemli sorunlan çözmenin önüne Av- rupa'yı ve kimi Batı ölçütterini sürekli koymak her zaman geçerli olmayabilir. Topluma, "Yetti artık Avrupalılık" dedirtecek miyiz? 4 Ege sorunu 4 yılda çözülür' • Baştarafi 1. Sayfada dün partisinın grup toplantısmda de- ğerlendirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ııı New York'tan çok olumlu ızlenimlerle döndüğünü, Tüririye'nin kararlı tutumundan duyduğu memnu- nıyetı de kendılenne aktardıgını belir- ten Ecevit, "Eğer New Yoktaki dotay- h konuşmalara Helsinki toplanbsınuı ve karannın gölgesi düşmeseydi belki deKıbns konusunda baa somut adun- lar atüabilirdL Fakat Helsinki'de ah- nan karar, Güney Kıbns Rum Yöneti- mi'ne (GKRY), nasl oka bizAB'yeüye olacağız, umudumı verdi ve o umuda dayanarakda GKRY ve onun temsüci- si Glafkos Klerides kaü tutunnınu sür- dürdü" dedi. Helsınkı zırvesının so- nuç büdirgesınde Türkıye ve KKTC açısından olumlu bır ifadenin yer aldı- ğını kaydeden Ecevit şunlan söyledi: "Bu biktirgede Kıbns'la i^ffi bir ka- rar almırken, ilgili tüm faktörlerin göz önünde tutulacağı belirtüiyor. Zirve bü- dirgesinde yer alan bu ifadenin lafta kalmayacağuu umanm. Kaktı ki, Tür- Idye'ye rağmen olumsuz bir karar ah- nırsa,bizimbilinen kararb rutumumu- zu sürdürecegimizden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Asnnda Kıb- ns ta Türk ve Rum taraflan arasında anlaşmaya varabflmenin çok basit bir gereği var. Bu da, Kıbns'ta iki ayn ba- ğunsız devlet gerçeğinin göz ardı edfl- memesi. Bu gerçek arnk zihinlere yer- leşmeye başladı. VVashington Timesta Denktaştan KKTC Cumhurbaşkanı olarak söz ediHyor. Ingiliz The Times gazetesi de bir yorumunda, Türki- ye'nin AB üyeliğinin arük Kıbns'ta çö- züm koşuluna bağlanaınayacağuun bü- dirUdiğini ifade ettL Eğer KKTC ger- çeği göz ardı edilmezse,yani AB kendi- ni aldatmaktan vazgeçerse Kıbns'ta uzlaşma çok kolavlaşmış olacakor." 'Ambargo bağışlanamaz* KKTC'ye uygulanan ambargonun Irak'a uygulanan ambargodan bıle da- ha ağır olduğuna dıkkat çeken Ecevıt, "Bu, bağışlanamaz. AB'ye adav ülke olarak bu haksızhğın gkJerumesi için daha etkin bir şekilde çabşma olanağı bulacağız.Türidye'nin üyeolmadığı bir uluslararası kuruluşa Günev Kıbns Rum Yönetimi alınacakolursa ne ohır? O zaman Kuzey Kıbns'ta ayn bir dev- tet buhınduğu gerçeği fnlen kabul edü- miş olur" dedi. Helsinki .sonuç bildirgesinde Türki- ye açısından olumsuz bir ifadenin yer aldığım. ancak daha sonra AB Dönem Başkanı Finlandıya Başbakanı Paavo Lipponen'in mektubuyla sorunun çö- züldügünü anımsatan Ecevit, "AnJap- lan Yunanistan'uı Başbakanı bu mek- tubun biüncine bir gün geç varmış ve ona göre tepkisini yapmış. Sayuı Kos- tas Sımıtıs, Lipponen'in mektubu AB Dönem Başkanı sıfatıyla değü, Finlan- diya Başbakanı sdatryla gönderdiğmi iddia edjyordu. Ama lipponen, yapb- ğı konuşmada bunu yalanladL Yuna- nistan'uı bunu mesele yapmasına ge- rek yoktur. 4 yıla kalmadan Ege sorun- laruu mahkemesiz çözmek için eiimiz- den geleni yapacağjz" dıye konuştu. Ecevit aynca. para ve malıye politı- kalanmn olumlu sonuçlanmn görül- meye başladığmı, IMF ile anlaşmanın kesinleşmek üzere olduğunu söyledi. Bir ıki yıl bazı sıkıntılar çekileceğini. ancak bunlann boşuna çekilmiş olma- yacagını vurgulayan Ecevit "B« ka- raru, tutarn- çahşmasıyla Türkiye, 20. yûzyıhn son mucizesini yaratmaktadn*, denflebilir" açıklamasını yaptı. Hizbullah'a büyük gözalb • Baştarafi 1. Sayfada vatandaşlar daha sonra evterine çekip gidiyor. An- cak namazlardan sonra ge- cebazı camilerde geç saatle- re kadar kalan grupiar vac Operasyoniarbuniarayöne- Bkdüzenlenryor-'' Ancak bu operasyonun ardından camilerdeki faalı- yetleri engellenmeyen Hiz- bullah militanlanna karşı daha etkin önlemler alındı. Polis operasyonlan nede- niyle hareket alanlan kısıt- lanan ve örgütlenme sıkın- tısı çeken Hizbullahçılar, hücre evleriyle şifre bağlan- nlannı sıradan yurttaş gibi camiye gelen milıtanlan aracılığıyla sağlıyor. Gü- venlik güçleri bunun engel- lenmesi için örgütün hücre olarak kullandığı camileri sivil görevliler aracılığıyla kontrol altında tutuyor. Ca- milerin çoğu yatsı namazı- nın ardından cemaatin da- ğılmasından sonra kapatılı- yor. Diyarbakır Valisi Cemfl Serhadh, Hızbullah'a yöne- lık operasyonlarda başanlı sonuçlann alındığını. örgü- tün altyapısıyla ılgıli önem- li bilgilere ulaşıldığını söy- ledi. Serhadlı,Hizbullah'ın Dıyarbakır'dakı camilerde faaliyetlerimn engellenme- si ve vatandaşlann ibadetle- rmi rahathkla yerine getire- bilmeleri amacıyla 140 ca- mide güvenlik güçlerinin görevlendinldiğinı belırte- rek ş_u bilgileri verdi: "Orgötün eğitim çalış- malannda buhınduğu veya bulunacagı istihbaraü doğ- nıltusunda camilerde ge- rekii öniemkri akük. Cami- leri kontrol için çeşitli ön- lemlerimiz var. Güvenlik görevüsinin görevlendiril- mesi debunlardan biri. Ör- gütün faalryet gösterdiğive- ya göstermeje çanşâğı yer- lerde mficadelemiz devam edjyor." Örgütle ilgili olarak böl- ge genelınde yoğun calış- malar yapıldığmı bildiren Serhadlı, örgütün son duru- munun değerlendınlmesi ve farklı yerlerdeki operasyon- larda elde edilen bilginin paylaşılması amacıyla 20 Aralık 1999 tarihinde Di- yarbakır'da, Dogu ve Gü- neydoğu'dakı 11 ilin emni- yet ve jandarma uzmanlan- nın katılacağı toplantı yapı- lacağıru bildirdı. Toplantıya örgütün faaliyet gösterdiği Diyarbakır, Mardin, Bat- man, Sıirt, Şırnak, Bıtlis, Hakkâri, Bıngöl, Van, Şan- lıurfa, Adıyaman illennin üst düzey güvenlik yönetici- leri katılacak. AJıtik kentte mangal partisi • Baştarafi 1. Sayfada kan ve görüşleri alınmayan arkeologlar, kılı kırk yararak çıkardıklan eserlerm, "güreşen devekrin" ayaklan altında ezıl- mesıni, dünyada ender bulunan "oturma basamaklaruuD" tahnp- edjlmesını. Efes'in tarihini değiştirecek seramiklenn yok olmasını uzaktan üzüntüyle ızliyorlar. Efes şimdi de 'lnanç Tutizmi Projesi' kapsamjnda ABD ve Avrupa'dan gelecek 'mflyarder' tunstleri ağırlamaya hazırla- nıyor. Kuşadası'na gemiyle gelecek 'mfl- yarder' tunstlen ağırlamak için Kültür Ba- kanlığı'ndan 'özel izin alan' Püıe Bay Ta- til Köyü yönetıcılen, bın kışılik bır prog- ram organize ettiklerini söylüyorlar. l Mi- lenyum Partisi' adı venlen ve 'sıcakşarap' ikramıyla başlayacak etkinlik çerçevesin- de 'miryarder' turistlere barbekü partisi ve saat 24.00'te de havai fışek gösterisi yapı- lacak. Tatil köyü yetkililerinin verdikleri bügiye göre daha sonra 'eğfence' canlı mü- zik eşliğınde sürecek Efes'te bu tür etkinlıkler yapılmastna karşı çıktığı için "KüHür poütikamıza kar- şı çıkryor, bizi yabana ülkelere ihbar edi- yor" gerekçesiyle hakkında soru$turma açılan Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Tırpan. "Geçen yıl Kültür Bakanhğı Döner Sermayesi'ne, antik kenüerden 18 triKon gettr saglandı. Bırakın Efes'i. tarihi eserier için bu para- dan ne kadan harcandı" dıye sordu. Tunzm Bakanlığı'nın 'tuıizmgenn' için kültürel varlıklan kullandığım, ancak bu varlıklann korunup kollanması içm "beş kuruş para harcamadığını n belirten Prof. Dr. Tırpan, şu eleştınlerde bulundu: "Eski eserden nasıl para kazanınm diye düşünülürken, bu eserlerden eğitim amaç- lı nasıl yararlanınm diye bir kaygı duyuî- muyor. Efes'te konser düzenlenmesin diye yazilar yazdığını için hakkunda soruştur- ma açıldL Arkeologlar buraya çok emek sarf ediyorlar. Öte yandan binlerce kişi tu- vaküerini galerüere yapıyor, yerlere içki şi- şeierini, kolakutulannı attyorlar, kimin ne- rede dolaşüğı beDi değiL Biznnfirçaylate- mizleyip özenle çıkardığımız eserieri hoy- ratça kuDanıyorlar. Biz buna karşıyız. Barbekü partisi ne de- mek? Biz onların ülkelerine gittiğimizde, eserierin yanına yaklaşürmaziar. Bu reza- lete dur demek gerekiyor. Üç beş kuruş kazanacağız diye bütün dünyayı bize gül- dürüyorlar." Alfemo fıediye çekleri Alfemolanmzı çoklaştıracak, yaşamının güzelleştirecekl lpe~şîn]ıyaUna )taksitie iaya varan Tvadekrle Kalıte, uygun fiyat ve ödeme seçenekleri gibi en iyi kampanyada Alfemoda\ Şı'mdi, yatak odası takımlan, yemek odası takımlan, oturma gruplan, kanepeler, bebek ve genç odalan, yatafelar. çok özel hediye çekleriyle sizi bekliyor Seçtiğiniz Alfemo'ya, hediye çekinizle dilediğiniz Alfemo fıediyel Üstelik, peşin fiyatına taksitle yada 14 aya varan vadelerkl Böyle kampanya gördünüz mü? G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi I. Sayfada tan iki ay sonra yanrt gelmiş: "ödenek yetersizlıği nedeniyle Ankara Savaşı bu yıl yaptlmayacaktır!" Istanbul'da deprem olacak-olmayacak tartiş- malan bu fıkraya benzedi. Bir fay canavan yarat- ük, arkadaş arada gidip geliyor. 14-17 Aralık arasında deprem olacak, söylenti- sinin perde arkası ve sonrasında olup bitenler yu- kandaki fıkradan farklı değil. Litvanya Parlamentosu'nun jeofizikçi danışma- nı Cakytis, Vılnıus'taki büyükelçimize bir yazı gön- deriyor: "74-17 Aralık arasında istanbul'da büyük bir deprem olacak. Daha önce Los Angeles tahmini- miz tutmuştu, bilginize..." Büyükelçilik, mektubu kripto ile Dışişleri'ne bil- diriyor. Dışişleri bir ön yazıyia Başbakanlığa ileti- yor. Başbakanlık'ta hemen bir toplantı düzenleni- yor. Mektup, Içişleri Bakanlığı'na iletiliyor. Içişleri Bakanhğı fay hattını karga tulumba yakalayıp ge- tiremeyeceğine göre, hemen ne tür önlemler alın- ması gerektiği tartışılıyor. Durum, Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Işı- kara'ya iletildi. Mektuptaki bilgiler tatmin edici bu- lunmadı. Prof. Ekranara, affedersiniz IşıkaraCaky- tis'te görüştü. Bilgilerin tatmin edici olmadığmı vur- guladıktan sonra devam etti: "Gezegenlerin, güneşin ve ayın durumuna gö- re tahmın yapan birisi böyle bir öngörüde bulun- muş. Ciddiye alınacak tarafı yok." Durum Ecevrt'e soruldu. Konu deprem olduğu- na göre, dondurmayı üfleyerek yemek gerekir di- ye düşünmüş olmalı ki, şu karşılığı verdi: 'Her türiü ihtimale hazırttklı olmak gerekir. Bize bilimsel bir kuruluştan böyle bir haber ulaştı." Içişleri Bakanlığı da hemen 20 ilin valisine ge- nelge çıkardı: "Deprem olasılıgı var, acil önlem alın..." En hızlı hareket eden Eskişehir Valiliği oldu. Dep- rem söylentisinin üzerine tatbikatla gitmek gerekir diye düşünmüş olmalılar ki, bir gece yansı alarm verildi. Bunu duvan vatandaş soluğu dışanda al- dı. Böyiece tatbikat, uygulamalı eğitime dönüşmüş oldu. Letonya'dan Litvanya'ya yalanlama Istanbul Valisi Erol Çakır da "aci\" notlu bir ge- nelge yayımladı. Genelgenin nedeni sorulduğun- da şu karşılığı verdi: . "Başbakan bizi ikaz etti. Kendisinin, 'deprem olacağı duyumunu aldık, inceliyoruz' açıklamalan üzerine ilgili birimleri uyardık." Içişleri Bakanı Sadettin Tantan Istanbul'da bir toplantı yaptı. Alınması gereken önlemleri yerinde inceledi. Bu tür çalışmalan hep yerinde yapmak gerekir. Doğal olarak sayarken de yerinde saymak gerekir! Litvanya'dan gelen kötü habere inat, Leton- ya'dan iyi bir haber geldı. Letonya Sismoloji Ens- titüsü'nden Prof. Valeri Nikulin dedi ki: "Litvanyalı uzmanın söyledikleri doğru değildir. Zaten L/rvanya'da sismolojık araşr/rma yapan ku- nım yoktur. Bu tür araştırmalar bizde yapılmakta- dır." Tam rahatlamıştık ki "fay kraliçesi" işleri kanş- tırdı. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden (USGS) Prof. Mary Lou Zoback, mesleğinin en güzel kadını imiş, bu yüzden de kendisine "fay kraliçesi" adı takılmış. Prof. Zoback dedi ki: "Depremin Istanbul'a yakın olmasını bekliyo- ruz." Prof. Zoback'ın üyesi olduğu USGS ise daha farklı düşünüyor. Onlara göre yakın gelecekte dep- rem görünmüyor. MTA da önceki akşam Pendik yakınlanndan bil- dirdi: "Buradaki enerji boşalmış. Şiddetli deprem ol- maz..." Bütün bu karmaşa içinde, olan Istanbulluya olu- yor. Ne gece uyku var, ne gündüz rahat. Ben, ya- kında gece yansı sokağa fırlayıp bağıracak bir Is- tanbullu bekliyorum: "Heeey fay canavan... Çık ulan ortaya. Yeralti dünyasından çektiğimiz yetmedi mi, birdesenin- le mi uğraşacağız? Ürkekçe değil erkekçe dav- ran... Biz ki enflasyon canavannı koynumuza alıp ehlilestirmişiz, senden mi korkacağız..." Koç'tan hükümete destek Haber Merkezi - Hükü- metin "makro ekonomik" hedeflerinı destekleme ka- ran alan Koç Topluluğu enf- * lasyon ve kiır hedefine uy- gun davranacaklanm açık- ladı. Sabancı Grubu da 2000 yüı programında de- ' ğişiklik yaptı. tkı topluluk ürettikleri malın fiyatlannı yüzde 20-30 bandından art- bracaklar. Koç Holding tn- şaat ve Maden Grubu Baş- kanı Mustafa Koç, biı gaze- tecinin Koç Holding'in ge- çen yıl da hükümetin prog- ramını desteklediğinı hatır- latması üzerine, "Daha ön- ce de enflasyonla mücadek hedefini desteklemiştik. Tut- madı ama azaldı. İnme baş- ladL 2000-2001 'de Batıb an- lamda bir seviyeyi görebilir diye umuyoruz" dedi. Ayn- ca, Tekfen Holdmg, Alarko Holding ve Zorlu Holdmg de programlannı değiştir- mek üzere harekete geçti. Hükümetin makro eko- nomik hedeflerinı destekle- me karan alan Koç Toplulu- ğu Yönetim Konseyi, daha önce yayımladığı "Iş prog- rambın 2000yıhmakroeko- noınikvarsayimlan r ndade- ğişiklik yapmaya ve bunun yerine Merkez Bankası ve- nlerinı esas almaya karar verdi. Hükümetin hedef al- dığı para ve kur polıtikala- rının kaçuıılmaz olduğuna kanaat getiren Koç Toplulu- ğu, enflasyonla mücadele için de önlem alacak. Uy- gulamadan sorumlu Koç Topluluğu Yürütme Kurulu üyesı Temel Atay. başkan, başkan yardnncısı ve şirket genel müdürlerine gönder- dıği bir tamimle 2000 yüı iş programlaruun Merkez Bankası verilerine göre ya- pılmasmı istedi. Topluluğa dahil 98 şirkete ulaşan ta- mım ile bu şirketler, 2000 yüı iş programlannı Merkez Bankası'nın verilen doğrul- tusunda yeniden düzenleye- cekler. Mustafa Koç, Ata Besi vc TanmÜrünlenAŞ'ninhay- vancıhk ve besi çiftlıği kompleksi temel atma töre- nınde. gazetecılerin Koç Holdıng'in hükümetin mak- ro ekonomik hedeflerini destekleme karanyla ilgili sorulannı yanıtladı Koç, "Biz de etimizden geleni ya- pıyoruz. tnşallah rutar. Prensip olarak hükümetin bu konudaki yaklaşumnı destekliyonız, anlamlı ve önemli buhıvoruz" dedi. Habetieşmede 'milligüvenlik' izlenemeyecek A L F E M O II bir ö m ür boyu ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Telekom'un özelleştınl- mesine ilişkın yasa tasansı için oluşturulan alt ko- misyon; telsiz, haberleşme ve telekomünikasyon hizmetlerini "nuü güvenik ve kamu düzeni" ge- reklen doğrultusunda izleyecek olan Haberleşme Yüksek Kurulu'nun oluştumlmasına üışkin hukmü "özelkştirme sürecinde ürkürücü otaır" gerekçe- sıyle tasandan çıkardı. Yüksek kurulda, îçişlen ve Ulaştırma bakanlannın yanı sıra MTT Müsteşan, MGK Genel Sekreteri ve Genelkurmay Muhabere Elektronik Başkanı'nın da bulunması öngörülü- yordu.Alt komısyon, dün gece Telekom'un özelleş- tırilmesıne ilişkın yasa tasansı üzerindeki çalışma- lannı tamamladı. Komisyonda, özel şirketlerin de baskısıyla özelleştirmeyi sekteye uğratacagı kay- gısıyla Haberleşme Yüksek Kurulu oluştunüması- na ilişkın hüküm tasandan çıkanldı. Bu hüküm, şöyle: "Haberkşme Yüksek Kurulu. başbakanm veya göreviendireceği bir devlet bakanmm başkan- hğuıdatçişleriveLlaştınnabakanJanikMGKGe- neJ Sekreteri,MİTMüsteşan veGendkunnay Mu- habere Elektronik Başkanı'ndan ohışan bir üst ku- ruldur. Kıınıhuı görevteribuyasave406sayıkTdg- raf ve Tetefön Yasası'nda benrtiien esaslar çerçeve- sinde. telsiz, haberleşme ve telekomünikasyon hiz- metierinin mifli güvenlik ve kamu düzeni gerekleri doğrultusunda yönlendirilmesi amacıyla ilgili mer- cflere ya da kuruluşlara direktif vermek ve bu ko- nulardaki uy^ulanıalan takip etmekmf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear