Catalog

« ' ARAL1K1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dlipakve üşsetren'e tnpis istemi •MALATYA (dımkuriyet) - Malatya'da 2 7EyKil 1*998 tarihinde dbCeenlenen bır konferansta '" lalkı din ve mezhep farkı gCKeterek kin ve düşmanlığa açkça tahrik etmek" suçunu işluükleri gerekçesiyle arslannda Akit gazetesi yaarı Abdurrahman Dilıpak v e Yeni Şafak gazetesi ysuan Ahmet Taşgetiren'in debulundugu 11 kişi hatkında Malatya 1 No'lu EKiM'ce tutuksuz ya.-gılanmak üzere açılan da*aya dün devam edildi. EHruşmaya katümayan Diipak, mahkemeye göaderdiği savunmasında " "Vısal bir toplantıda yapılan konuşmalar yanlış bant çözümlemeleri ile ve amacın dışında yorumlanmak sureüyle hayali suç isnatlannda bulunulmaktadır" dedi. Ifizdeaskerf sMler denetfiyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Hükümet Temsilcüeri Enstitüsü Genel Müdürû George Agree, TBMM'de milletvekkilerine Amerikan parlamenter isistemini anlatrrken "ABD'de silahlı kuvvetler, srvıller tarafindan kontrol edılir" dedi. Agree, milletvekili seçimlennde önseçımin önemine ışaret ederken "Bızde hiçbir üye partisi tarafindan aday gösterilmemiş, alnının tenyle gelmiştir" dedi. ABD'de yasama, yürütme ve yargımn tümüyle birbirinden bagımsız olduğunu kaydeden Agree, kongre "tamam" demedikçe, başkanın hiçbir politikayı benimseyemeyeceğini ve bir dolar bile harcayamayacağını kaydetti. Hasan Celal Güzel cezaevinde • ANKARA (AA)-BBP Genel Başkanı Muhsın Yazıcıoğlu, dün cezaevine giren eskı Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'in haklılığına inandığını belırterek "Hakkınyerini bulacağı yannlar için çok gayret etmemiz gerekiyor" dedi. Avrupa Birliği'ne (AB) aday ûlke olur olrnaz, 30 bin kışinin katline neden olan Öcalan'ın idamdan kurtulması için gayrete gelenlerin, Güzel konusundaki duyarsızlıklannın utanç verici bir davranış olduğunu savunan Yazıcıoğlu, "Insanlan sadece konuştuklan ve fıkirlerini söyledikleri için hapse tıkan anlayışlar, ülkemizi ne AB'ye ne de 21. yüzyıla taşıyamazlar" dedi. Tüm Yargı- Sen'den protesto • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Tüm Yargı-Sen Ankara Şubesi, Ankara Adliyesi'ne gelen yurttaşlardan tuvalete giriş ücreti alınmasını ve ağır çahşma koşullannı protesto etti. Ankara Adliye Sarayı önünde toplanan grup adına basın açıklaması yapan Tüm Yargı-Sen Ankara Şubesi Örgütlenme Sekreteri Hakan Ünay, Türkiye'nin AB'ye aday ülke olduğu bir dönemde. adliyede halen "'ortaçağ zihniyetinın'" hüküm sürdüğünü bildirdi. Demokrat Halk Partisi kuruldu • Istanbul Haber Servisi - Insanlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Marmara Üniversitesi Uluslararası tletişim ve Sorunlan AraşOrma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mahmut Ihsan Özgen'inkurucu başkanlığında. Demokrat Halk Partisi adıyla yeni bir siyasi parrı kuruldu. Özgen, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokrat, sosyal bir hukuk devleti olarak, devleti ve milleti ile bö'lünmez bütünlüğûnü esas aldıklan belirtildı. BTK toptantısı • ANKARA (Cummıriyet Bürosu) - Başbakanhk Takıp Kurulu dün Başbakanlık Müsteşan Ahmet Şağar başkanlığında toplantı yaptı. Adalet ve tçişleri Bakanhğı müsteşarlanyla diğer ilgili kurumlann üst düzey temsılcılerinin katıldığı toplantıda, Metris ve Ankara merkez kapalı cezaevlerinde geçen günlerde meydana gelen olaylan incelemek üzere alt komisyon oluşturulması kararlaştırdı. Mecliis'te ' çelişldsi Adalet Komisyonu'nda reddedilen önerge, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Tasan bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Adalet Komisyonu'nda reddedilmesi- ne karşın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen önergeyle uluslararası tahki- min geriye dönük uygulanmasını öngören Yap-Tşlet-Devret modeline ilişkin yasa ta- sansı, bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Adalet Komisyonu'nda önergeye ret oyu veren DSP'li AB Arabaa. enerji lobisinin Türkiye'de çok güçlü olduğunu belırterek. bir yerde engel çıkrnca başka bir yerde or- taya çıktıklannı söyledi. Arabacı, yasala- nn halka güven vermesi gerektiğini vurgu- layarak "Bu olmazsa ahlaküik yönü yok olur. Yasalardaki ahlaldliğin TBMM tara- findan ortadan kakhrüma çabalan üzüntü verid" dedi. Anayasada yapılan değişiklilde uluslara- rası tahkimin önünün açılmasının ardrndan TBMM'ye getirilen uyum yasa tasanlan görüşmelerinde büyük çeli$kiler yaşanıyor. Anayasa değişikliğine koşut olarak geçen hafta Adalet Komisyonu'na getirilen Da- nıştay Yasası ve Idari Yargılama Usul Ya- sası'nda değişiklik öngören yasa tasansı görüşülürken uluslararası tahkimin genye dönük uygulanması için önerge verildi. "1.1.1998 tarihinden bu kanunun yürürlü- ğe girmesine kadar geçen süre içinde imza- hnmış bulunan kamu hizmetleri ile ilgili imtryaz şarüaşma ve sözleşmelerinde aksi- ne hüküm bulunmadıkça. bu kanunun yü- rürlüğe girmesindensonrasözkonusuşart- laşmavesözkşmekrden doğacakuyusmaz- hklann milli veya milletlerarası tahkim yo- luyla çözülmesi, Bakanlar Kuruhı'nca be- mienecek esaslar çerçevesinde taraflarca karariaştınlabilir" hükmu ongörülen öner- ge, komisyonda tartışma varattı. ANAP'ınsavunduğu, ancakMHP.FP %r e DSP'nin desteğiyle reddedilen önergenin bir benzeri, önceki gün Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda Yap-Işlet-Devret modeline ilişkin yasa tasansı ele alınırken iktıdar mil- ÇÎZMEDEN YUKAR1 MUSAKART Rıdvan Budak'a göre "kıyak emeklilik" yasasının Maliye'ye > ükü Bakû-Ceyhan'ın yılhk gelirine eşit... TAMIMAPİNIZ Atlff. . S'iZiN MiLLHTVEKiLi NÎrtM...C£YH4N'l letvekillerinin imzalanyla getirildi. Ûnce- krnden farklı olarak "uluslararası tahkun" kavramına yer verilmeyen ve DYP'lı Oğuz Tezmen'in itirazıyla değıştirilerek kabul edilen önergede. "Birinci fikrada belirtüen proje ve işler (enerji üretim, dağıtım, ileti- şim ve tjcaret) ile 3096 ve 3465 sayüı kanu- na tabi proje ve tşlere de bu kanun hükum- lerinin uygulanmasına, görevfi şirkerin ka- nunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içe- risinde başvurusu ve ilgili idarenin müra- caaü üzerine, ahernatif projelerdeki fiyat, sürevediğer unsurlaresasaünarakilgüi şir- ketk yeniden müzakere edümiş olması ko- şuhryİa Bakanlar Kurulu'nca karar verüe- baH-" denildi. Hükümet ortaklannın "öncefikh"yasalar" kapsamı- na aldığı tasan, bugün TB- MM Genel Kurulu'nda ele alınacak. Tahkimin genye dönük işlemesine yönelik önerge- nin Adalet Komisyonu'nda reddedümesine karşın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilmesine tepki gös- teren DSP'li Ali Arabacı, Türkiye'de sermaye lobisi- nin, özellikle de enerji lobi- sinin çok güçlü olduğunu söyledi. "Bir yerde engeüe karşdaşmca başka bir yerde ortaya çılayorlar" diyen Arabacı, "Sryasette hâkim olduklan ortaya çıkryor ve bunda da başanh ohryorlar'' dedi. Yasalann yurttaşlara gü- ven vermesi gerektiğini, bu- nun koşul olduğunu anlatan Arabacı, "Aksi takdirde ya- salann ahlaküik yönü yok olur. Yasalann temel hedefi bu ohnahdır. Ahlaldliğin he- le hek MecBs tarafindan kal- dınlma çabalan üzüntü ve- rid" dedi. Rahatsızhğı nedeniyle Plan ve Bütçe Komısyo- nu'ndaki görüşrnelere katı- lamayan DSP'li Ramis Sa* vaş, Genel Kurul'da tasan- nın aleyhinde oy kullanaca- ğuu bildirdi. TBMM Başkanı Akbulut 'Meclis'in itibannı yeterinçe Vekillerin4 gözlük odeneği' de artb AYŞE SAYIN ANKAR.4 - Kamuoyunda "kı- yak emeküBk" tartışması sürer- ken, TBMM Başkanhk Diva- nı'nda milletvekilleri ve TBMM personelının "gözhıködeneğinde'" astronomik artış yapılması kabul edildi. Bu çerçevede, milletvekil- lerinin 36 milyon lira olan "görfnk katkı payı" 120 milyon liraya, Meclis personelininki de 100 mil- yon l^aya çıkanldı. Basındaki kıyak emeklilik ha- berlerinden rahatsız olan bazı MHP milletvekilleri, Meclis ku- lislerinde öfkelerim gazeteciler- den çıkardılar. MHP'liler, TBMM Başkanı Yddırun Akbulut'u da basında yer alan haberlere yeterli tepkiyi göstermemekk suçladılar. MHP Mületvekili Vahit Kayn- a, gazetecüerin kuüsten çıkanl- masını istedi. Polislere, kuliste oturan gazetecileri gösteren Kay- ncı. "Bunlarm bnrada ne işi var. Böyie şey ohnaz, bunlan çıkann, bizoturacak yer bulanuyoruz" dı- ye bağırdj. TBMM Başkanlık Divanı'nda, kıyak emeklilik haberleri nedeniy- le basına dönük eleştiriler günde- me geldi. Ankara Milletvekili Şef- kat Çetin'in başkanlığındaki 18 MHP milletvekili, daha sonra TB- MM Başkanı ,\kbulut'u ziyaret ederek TBMM'yi hedef alan ha- berler konusunda önlem alınması- nı ıstediler. MHP'liler Akbulut tan "Mecfe'in itibannuı artünlması için'' basına dönük önlemler alın- masını ıstediler. Edınilen bılgıye göre toplantıda bazı milletvekille- ri, getirilen düzenlemenin "çarpt- bkhğuu ve abartıldığuu'' ileri sü- rerek "Bunu aslmda protesto et- mek lanm. Biz de şimdi bunun karşıhğuıda kuliskri basınakapat- ma>ı mı gündemegetireiün" görü- şünü savıındu. MHP'li TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğ- lu'nun ise başta basın tarafindan olmak üzereMeclis'in sürekli yıp- ratılmaya çalışıldığıru belirterek, Akbulut'u "yeterli tepkrvi göster- memekle" suçladığı öğrenildi. Başkanhk Divanı'nda bu ko- nuşmalardan sonra gündemde bu- lunan "gözlük katkıpaylannm art- Orüması"' ele alındı. Bu çerçeve- de, milletvekiUerinın 16 mıryon li- rası cam, 20 milyon lirası çerçeve olmaküzere 36 milyon lıralık göz- lük katkı payı, cam içuı 50, çerçe- ve için 70 olmaküzeTe 120 milyon liraya çıkanlırken TBMM perso- neli için de 100 milyon lıra olarak behrlendi. Kıyak emekliliği iptal ettiren Soyaslan, parlamentoyu suçladı f 8 kez idamhk suç işledüer9 ANKARA (CumhuriyetBürosu)-"Kıyakemek- " daha önce açtığı da\alarla iptal ettiren Baş- kent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Soyasbn, parlamento tarafindan Anayasa Mahkemesi kararlannın bır tarafa atıldı- ğmı vurgulayarak," Parlamento 8 defa idamhk suç işlemişrir" dedi. CHP Genel Baskanı Altan Öy- men düzenlemeyi "yak^dcstz" olarak mtelerken, Hak-Iş Genel Başkanı Salim Lîsta, milletvekülen- ni "gizti sakh firsatçAk*' yapmakla suçladı. Prof. Dr. Soyaslan, hiç kimsenin hukukun üze- rinde olmadığına işaret etti. Soyaslan, parlamen- tonun. Anayasa Mahkemesi'nce 8 kez iptal edilen bir kanunu yeniden çıkararak 138. maddesini ih- lal ettiğinı bildirdi. Soyaslan, Anayasa Mahkeme- si kararlannın bir tarafa atıldığını, milletvekiUeri- nin, anayasanın 138. ve "Anajasa Mahkemesi'nin isin esasma girerck vcrdiği ret karannı Resmi Ga- zete'de >a\imianraasuıdan sonra on yü geçmedik- çe a>Tiı kanun hüknıünün ana>asa\a a>kmhğı id- diasıyta tekrar baş\ uruda bulunulama/" hükraü- nü içeren 152 maddeyı tanımadığını sö>ledi. Soyaslan benzer bir yasayı 1986 da Kenan Ev- rea'in Anayasa Mahkemesi'ne götürerek, iptal et- tırdığinı arumsam. CHP îideri Öymen de "krvakemeklüik" yasası- nın komisyondan "afctocek'' geçırilmesınin yakı- şıksız bir durum olduğunu belirfti. Hak-lş Genel Başkanı Sanm Usta, bu girişimi şiddetle kınadrkJanru belirtti. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda aceleyle kabul edilen ve kamuoyunda "kıyak emeklilik'' olarak bilinen yasa önerisi, yann TBMM Genel Kurulu'nda ele alı- nacak. Öneriyle ilgili tepkilerüze- nne savunmaya geçen milletvekil- leri "maaştannın \etersBfigJDden" yakındı. FP Grup Başkanvekili Bülent Armç. milletvekili dokunuhnazlı- ğı, maaşı ve lojmanlannın sürekli olarak tartışma konusu yapılması- nı eleştirerek "MiBetvıekilİeri SPK üyeterinin üçte biri. Rekabet Ku- ruhıüyekrininbestebiri.birşirke- rin pazariama müdürü>a da bir te- levizvon kanahnın haber spikeri kadar bile maaş alamrvor" dedi. DSP tstanbul MılletvekiU Peri- han Ydmaz da "masraflarnun çok olduğunu, açıhş törenlerine çiçek göndermek zorunda olduklaruu, krediçekerekv-aşadığını" söyledi. Devlet Bakanı Şükrü Sina Gûrel, "Otayı tam izle>eroedim. Ayncalık yaratan bir durum \-arsa gerçek- ten sakmcahdır7 ' diye konuştu. Mıllı Eğitim Bakanı MetinBos- tancıoğlu öneri hakkında bilgisi olmadıâuıı söylerken, Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak. "Mfl- VeUekinninprestijibu kadar sarsü- mamalı" dıyerek öneriye karşı çıkö. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(o doruk.nettr. Orada burada sürtüp doöru dürüst gazete okumaz, Fransız ve rtalyan şa- rapları üstüne bir "mukayeseli dokto- ra tezi" hazıriama numarasına yatıp ha bire çakırkeyif dolaşırsanız başınıza da bu gelir işte. Haberi bir Alman gazete- ci verdi. Ecevit, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin rayına oturmasından yola çıkarak "Cuntalar dönemi işte asıl şimdi bitti" demiş. Bu ilginç, önemli ve isabetli sapta- manın aynntılan üstüne konuşmak is- teyen Alman meslektaşı savdıktan sonra, yol üstündeki bir "Intemet ca- fe"ye dalıp Türkiye gazetelerini elden (ekrandan) geçirdim. Türkiye'nin Avrupa Biriiği'ne giriş sü- recinin başlamasının ardından döktü- rülen ince yorumlar, kesilen ince ah- kâmlarda kokorecin AB'deki gelece- ğinden hıyartann AB standartlanna uy- gun hale getirilmesi zorunluluğuna ka- dar her konuya değinilmiş de, AB üye adaylığının demokratik-siyasal etkileri üstünde pek az durulmuş. Çelebi Başbakanımız yalin bir gerçe- ği, yalın bir cümlede özetliyor. Türki- ye'de cuntalar dönemi galiba gerçek- ten bitti. En azından darbeye hevesle- necek cuntacılar, şimdi iyiden iyiye in- ce eleyip sık dokumak ve aptal degil- Cuntalar Dönemi Bitti, Ama... lerse, olası sonuçlan görüp darbeden vazgeçmek zorundalar. Eskiden darbeyi göze alanın, ulusla- rarası diplomaside göze alacağı, Was- hington'da bir uğursuzun, "Hey Co, senin oğlanlar darbe yaptı" demesini sağlamak ve ağırlıklı olarak Avru- pa'dan gelecek "kınama" tepkilerini göğüslemekten ibaretti. Avrupa da bu konuda fazla ince ele- yip sık dokumaz, 65 milyonluk bir pa- zan küstürmemek için siyasal planda sertleşiyormuş gibi yapar, ekonomik alanda bildiğini okur ve AB ülkeleri ile AB dtşında; demokrasisi kazaya uğra- mış, iktidar koltuğuna dünyayı siyah- beyaz gören militaristler oturmuş bir Yakındoğu ülkesi ile biıiikteyaşayıp gi- derlerdi. Şimdi bu o kadar kolay değil. Âvrupa'nın, AB'ye aday üye statüsü tanıdığı bir ülkede seçilmiş parlamen- tonun süngü zoruyla dağıtılıp, şaşı, kör, topal da olsa var olan demokrasinin rafa kaldınldığı bir ülkeye "gözyumma- sı" artık Âvrupa'nın kendini inkân olur ve Kopenhag ölçütleri denen ilkeleri, AB ülkeleri bir daha ne birbiıierine kar- şı ne de bir aday ülkeye karşı ağızlan- naalabilirler... Türkiye'de darbeye heveslenenlerse bu kez işi, bir-iki diplomatik kınama ile geçiştiremeyeceklerini, bir darbenin, Türkiye'nin AB aday üyeliğinden kesin ihracı anlamma geleceğini ister iste- mez göreceklerinden, homurdana ho- murdana da olsa darbe girişiminden vazgeçmek zorunda kalırlar. Ya da AB üyeliğinden kesinlikle ay- nlmayı göze alııiar ki darbe yapacak kadar yürekli bile olsalar, bu kadanna maçalan sıkmaz. ••• YaniTürkiye'de demokrasinin ve se- çilmişlerin egemenliğine dayanan bir siyasal sistemden yana olanlar, sabah- lan, düne göre biraz daha -hatta epey biraz daha- rahat uyuyabilirier; sokak- tan geçen kamyon gürültüsünü tank sesi sanıp yataklanndan fıriamazlar. Bu böyle. Ama bu böyle diye düğün bayram etmenin de pek âlemi yok gibi. Evet, Cuntalar Türkiyesi'nden epey uzaklaştık. Ama çukuluslu şirketler dünyasına da epey yakınlaştık. AB'yi satt biryüzüyle, demokrasi kül- türünün geliştiği, hukuk devletinin, "ol- mazsa olmaz" bir ilke olarak benim- sendiği bir siyasal sistem olarak kav- rayıp, Türkiye'nin adaylığına keyifle- nenler, AB'nin aynı zamanda ve daha çok bir "çokuluslu şirketler evliliği" ol- duğunu da bilince çıkarmak zorunda- lar. Yukandaki paragrafı bir de şöyle okuyunuz: Demokrasi kültürünün en çok geliştiği, hukuk devletinin nere- deyse 200 yıllık bir geleneğe yaslandı- ğı Avrupa'da bile, henüz bütün insan- lığın ortak ve temel çıkarlannı güven- ceye alan bir "insanlık hukuku" değil, sınır tanımayan bir "kâr, daha çok kâr, ille de kâr" ilkesine sımsıkı sanlmış, güçlerini AB içinde birleştirmiş Avrupa çokuluslu şirketlerinin hukuku ege- men. Türkiye'nin AB adaylığının güzel ya- nı, onur verici yanı, insanlığın, çokulus- lu şirketler hukukuna karşı bir "insan- lık hukuku" üretme kavgasına, şimdi Türkiye'nin de doğrudan katılmasının yolunun açılmış olması. Yani düğün bayram etmekten çok, kollan sıvamak yükümündeyiz.. POLtTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Çocuk Teröristler (!) Sabah gazeteye geldim... Dışanda bahan anımsatan pınl pınl bir gün... Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Avukat Fikret ll- kiz'e sordum: "Izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamı- na neler girer?" llkiz'in yanrtı şuydu: "Valilikten izin alınmayan ve bildirimde bulunul- mayan toplantı ve gösteriler..." Dedim ki: "Geçen pazar karaçarşaflı kadınlann, sanklı, sa- kallı, cüppeli adamlann gösterisi de bu yasağa gi- riyor mu?" ilkiz: "Elbet gireri" "'"'.- Gülümsedım... "Ama girmedi..." Pencereden dışanya baktım... Ahşap konak her zamanki gibi kendi yalnıziığı içinde yorgundu... Dünkü Cumhuriyet'te. yaşlan 11-13 arasında de- ğişen çocuklanmızın hüzünlü öyküsü anlaülıyordu... 6 çocuk... S Ü I( ) , ( ) , ( ) , ( ) , ( ) ve G. K. (13), Istanbul Çocuk Mahkemesi'nde 6 ay- dan 3 yıla dek hapis cezasıylayargılanmaya başla- mışlardı... Atatürk Çiftliği llköğretim Okulu'nda okuyan çc- cuklar derslerin boş geçmesi üzerine, elişi dersin- de kullandıklan kartonlann üzerine şunlan yazmış- lardr. "Öğretmen istiyoruz!" Öğrencıler bu kartonlan gösterince kıyamet kop- tu... Okul yöneticileri hemen telefona sanlıp polisten yardım istedi: "Okulumuzda terör var, aman yetişin!.." Bir grup öğrenci, okuldan cemevine dek yürü- dü... Tam o sırada 'polis amcalar' olaya el koydu. Ön- ce sivil polisler gelip çağnda bulundu: "Dağılın, yoksa kanşmayız..." Tarih 6 Ekim 1998'di... Yer Gazı Mahallesi... Hem okul yöneticileri hem de polis telaşlıydı; çûn- kü ikinci bir 'Gazi olayı' patlayabilirdi... 'Polis amcalar' çocuklan akreplere bindirip oku- la getirdiler, elebaşı olarak gösterilen 6 öğrenciyi ise gözaltına aldılar... • • • Gazi Mahallesi'ndeki Atatürk Çiftliği llköğretim Okulu'nda okuyan 11-13 yaşlanndaki 6 çocuk ya- şamlan boyunca fişli kalmayacaklar mı? Peki, bir başka olayı anımsatalım, TBMM'deki 'pankart açma' eylemine bakalım... öğrencilerin amacı neydi? Çoğunluğu Hacettepe Üniversitesi öğrencilerin- den olan sanıklann, üniversıte harçlannı protesto için yasal zemindeki gırişimleri, hatta 300 bin imza- lı başvurulannı TBMM Başkanlığı önemsemeyince, parlamentoda "Eğitim özgüriüğü engellenemez", "Harçlara hayır" yazılı pankart asıp seslerini duyü- rabilmek!.. öğrenciler, TBMM'de pankart açmaktan Ankara Asliye Ceza Mahkemesi'nde, 'terörörgütü üyesiol- maktan' DGM'de yargılanmaya başladılar... Mahmut Yılmaz. Deniz Kartal Ferhan Temiz. Hülya Yeşilyurt, Ethem Altun, Özgür Ytlmaz, Devrim Öz ve Bahadır Ahıska, Ankara Asliye Ce- za Mahkemesi'nde, 2911 saytlı yasaya aykın dav- randıklan için cezalandınlmışlardı... Ancak Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, 27 Mart 1998'de TBMM'de pankart açan öğrencıler için şu karan verdi: "70.12.1948 tarihinde Türkiye tarafindan da ka- bul edilen Insan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin 26. maddesinde; her kişinin eğitim hakkı olduğu, eğitimin parasız olması gereği ve yükseköğrenimin herkese liyakatlenne göre açık olacağı öngörûlmüş, Türkiye'nin de taraf olduğu Insan Haklannın ve Te- mel özgüriüklerinin Konınması'na ilişkin 20.03.1952 tarihli Paris Paktı'nın 2. maddesinde 'Kimsenin öğrenim hakkından yoksun bırakılama- yacağı' kuralı benimsenmiştir. Bu ulusal ve evrensel kriterlerin ışığında sanıkla- nn bir kısım arkadaşlannın sırf maddi güçlükleri ne- deniyle üniversite kayıtlannın silinmesi kuşkusuyla, işlev ve potansıyeli yasama olan platfonnda masu- mane bir davranış biçimi ve demokratik bir tepki olaraksergiledikl&h eylemin 2911 sayılı yasa kapsa- mında değerlendirilmesinin olanaklı bulunmadığı belirtilmiştir.' • • • Meclis'te pankart açan çocuklar, terör örgütü üyesi olduklan' gerekçesiyle 5-7 yıl arasında ceza aldılar, pankart açmaktan ise aklandılar... Acaba, Gazi Mahallesi Atatürk Çiftliği llköğretim Okulu'ndan 6 çocuğun sonu da Hacettepe Üniver- sitesi öğrencilerininki gibi mi olacak? O zaman nerede kaldı Çocuk Haklan Sözleşmesi? hikmet.cetinkayafa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 02127 513 90 98 GOZLHHN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'mn içındeki firtınah evrende geliştirdiği, duygu denızinde damıttığı yazılan. Bir solukta okunacak, kimi zaman bir nisan yagmuru altında, bazan poyraz yelinin soğuk savurganlıgında ya da karanlık bir gecenin yalnızlığmda yeniden okunacak, yer yer okunacak bır kitap bu kıtap y Cumhurtyct Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 ^ kHap kulubu (34334iCağaloğlu-lstanbul Tef-1212)514 01 96