25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 10ARALJK1999CUMA HABERLERIN DEVAMI f jGUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada Aımlanyla ilgili. * 1983'ün üzerinden onca yıl geçmesine karşın özel finans kurumlarının çalışmalarını denetim al- tına alacak kurallar getirilemedi. özel finans kurumlarının babası Turgırt Özal, 1983 yılında tek başına iktidara geldiği zaman, ilk icraatı bu kuruluşları rahatlatacak bir karamame ! ^ıkarmak oldu. '"' Cumhuriyet'te rahmetli Uğur Mumcu. özal'ın bu icraatı altında yatan asıl gerçeği yazılarında açıkladı. ' Mumcu; Turgut Özal'ın, kararnameyi bu tür ku- ruluşlann başmda bulunan veya ortağı olan kar- deşi Korkut Özal'ı korumak amacıyla çıkardığı- nı kanıtladı. Bugün de geçerli olan kurallan tam 16 yıl işle- di: Türiü yararlar ÖFK'lere dokunulmasını engel- ledi. '*•*' Başta Mesut Yılmaz'ın, hatta Başbakan'ın ve de dâhi Cumhurbaşkanı'nın artık fazla önemse- '' medikleri 28 Şubat uyarilarını, kimileri anımsadı. Bakanlar Kurulu, TBMM'ye gönderdiği Banka- lar Yasası'ndaki degişiklikleri içeren yasa tasan- sına ÖFK'leri bankaya dönüştüren hükümler koy- du. Bakınız şimdi; bu noktadan sonra hükümette- ki uyum nedir, ne degildir veya neye bağlıdır. ÖFK sorunu ile bir kez daha ortaya çıktı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz öyle bir celallendi ki; tasarıya ÖFK'lerle ilgili hükümleri - bürokratlann yerleştirdiğini savladı. Yani? Şu ki efendim, hükümete dışardan hük- ı üçüncü ortak muhterem Mesut Yılmaz'a "göre, Bakanlar Kurulu'na gelen tasanda ÖFK ile İlgili bir hüküm yoktu. Ama tasarı kuruldan geçtikten sonra -adlannı ' vermediği- bürokratlar veya gizli bir el anılan hü- kümleri tasanya alıvermişti. Bu kıvrak gerekçeyle ANAP. bakanlannın da yer aldığı Bakanlar Kurulu'nu ÖFK'yi bankalaştı- racak girişimden soyutluyor. Rezaletin ikinci perdesi i' Evet ama, devletin bir numaralı bürokratlannı • Bakanlar Kurulu'ndan geçen tasanya gizlice ye- t- ni ve önemli bir ek yapmakla suçluyor. Bir başka karşı gerekçesi daha var Yılmaz'ın: ''• ÖFK'ler bizim malımız demeye getiriyor. 1983'ler- • de Turgut Özal sanki çok sağlıklı bir mali düzen -\- getirmiş gibi, ÖFK'leri ANAP'ın başarı hanesine koyuyor. Tabii bu gelişmeler 28 Şubat kararlannın par- • tisine seçim kaybettirdiğini ifade eden görüşleri ' yönünde ele alındığı zaman; Mesut Yılmaz'ın ir- ticayı beslediği öne sürülen Islami sermayeyi kol- lamak gibi bir siyaset izlediğini akla getiriyor. Önce Kuran kurslan ile Islamcı kesimin üzeri- ne gittiği 8 yıllık kesintisiz eğitimi deldi ve şimdi Islam seımayesine göz kırpıyor. Bu politikanın Yılmaz'a ve partisine ne kazan- dıracağını ilk seçimde göreceğiz. ,- ANAP ÖFK'lerin bugünkü statüde kalmasında ,* o kadar kesin kararlı ki, bu kurumlarla ilgili istek- V leri yerine getirilmezse hükümete karşı. muhale- .-, fetle işbirliği yapacağını duyurdu. _,. Tasan Bütçe Komisyonu'nda görüşülürken hü- j- kümet adına konuşan Devlet Bakanı Recep Ö- M , nal, yaraya tuz ekti ve "istenırse, ÖFK'lerle ilgili .->. hükümleri tasandan tümüyle anndırabilecekJeri- jl,n/" söyledi. ,^p Işte olay işte uyum! -u Komisyona büyük kadro ile katılan FP ile -o ANAP'ta sevinç... j»" Heyhat! Ağır suçlamaları göğüslemeden sine- t ye çekip sindiren hükümet ve kuşkusuz laik cum- -*« huriyet böyle bir darbeyle sarsıldı. ü- Yaşasın böylesi uyum. y Ya da uyumsuzluk! Cıi Enerjide geriye döntik tahkîm • Baştarafı 1. Sayfada Kamu hizmetleri ile ilgili imti- yaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıldarda uluslara- rası tahkim yolımu açan ve Danış- tay'ın roiünü "dûşünce bildirme- ye" indirgeyen anayasa değişikli- ğine uyum sağlamak için hazırla- nan Danıştay Kanunu ve tdari Yar- gılama Usulü Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik yapılma- sına daır kanun tasansı dün Ada- let Komisyonu'nda görüşülecekti; ancak, Adalet Komisyonu Başka- nı Emin Karaa, Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk'ûn katılama- ması nedeniyle toplantıyı bugüne erteledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka- nı Cumhur Ersümer'in ısteği doğ- rultusunda görüşmeler sırasında tasanya bir geçici madde eklen- mesi için önerge verileceği öğre- nildi. Edinilen bilgiye göre, bu madde ile "1.1.1998'den sonra im- zalanan imtiyaz şartlasma ve söz- leşmelerinden doğan uyuşmaziık- lar için de uluslararası tahkime gi- dikbilmesi" yolunun açılması planlamyor. Bu durumda, tahkim düzenle- mesi, o dönemde geçerli olan, he- nüz değıştınlmemiş anayasaya ay- kın olmasma karşm geriye dönük olarak işletilecek. Bu düzenleme özellikle 1 Ocak 1998'den sonra sözleşmeleri yapılan enerji dağı- tım şebekelerini kapsayacak. Ba- kanlık enerji dağıtım ihalelerinin sözleşmelen Danıştay'dan geçen şirketlerle hâlâ devir işlemini yap- mamıştı. Burada şirketlerin parasal sıkıntılan olmasının yanmda tah- kim düzenlemesini sözleşmelere yerleştirme isteğinin de etkili oldu- ğu belirtilıyordu. Konulacak geçi- ci maddeyle 1 Ocak 1998'den be- ri yapılan sözleşmelere talıkim dü- zenlemesi konulması sağlanırken, DPT'nin tahkim uyansı dikkate bile alınmıyor. DPT tahkim için anayasa değişikliği görüşülürken yaptığı uyanda, sözleşmelerin ye- ni duruma göre yeniden gözden geçirilmesini istemişti. Şirketler tahkim yokmuş gibi risk maliyeti- ni yûksek tutarak kamuyla sözleş- me yapmışlardı. DPT'nin uyansı dikkate alınma- dığı gibi, konulacak bu geçici maddeyle şirketlere hem tahkim yokmuş gibi yûksek kaynak akta- nmı yapılacak hem de tahkim ola- nağı sunulacak. Malki cinayeti Çağlar ifade verdiİstanbul Haber Servi» - Işadamı, eski Bursa DYP Milletvekili Cavit Çağlar, Nesim Malki cinayeti soruş- turması kapsamında İstan- bul DGM'de 3.5 saat ifade verdi. Beşiktaş'taki tstanbul DGM binasma saat 09.25 'te Mercedes marka siyah bir otomobille gelen Cavit Çağ- lar, Malki cinayetinin "çete" boyutuyla ilgih soruşturma- yı yürüten DGM Cumhuri- yet Savcısı Ayknt Cengiz Engin'e yaklaşık 3.5 saat ifade verdi. Çağlar, saat 13.00 sıralannda. herhangi bir açıklama yapmadan 34 CCF 34 plakah otomobille DGM'den aynldı. Çağlar'ın, Nesün Malki cinayetine iliş- kin soruşturmadakı hukuki durumunun, soruşturmanın tamamlanmasından sonra behrleneceği kaydedıldi. İş üişkileri Kamuoyuna yansıyan bil- gilere göre Nesim Malki, Çağlar'ın ürertiği ipliğin ta- mamını pazarhyordu ve Çağlar'a nakıt sağlayan ban- ka ışlevi görüyordu. Ancak aralanndaki anlaşmaya kar- şın, oğlu Mustafa Çağlar, el altından Malki cinayetinin azmettiricisi olduğu iddia edilen Erol Evcfl'e de iplik satıyordu. Bu şekilde iplik pazanna giren ve Malki'yle tanışan Evcil, daha sonra Malki'ye trilyonlarca üra borçlandı. Evcil, Malki ci- nayetmden arandığı sırada Cavit Çağlar'la ilişkisinin sürdüğü öne sürülmüştü. Anadohı yakasmdald ilçe beledhe başkanlanmn bir araya geldikleri ilk toplanOda ulaşım sorunu irdekndL 'Sorurüarımızgözardı edütyor' tstanbul Haber Servisi - lstanbul'un Anadolu yakasındakı ilçe belediye başkanlan, sorunlannın bugüne dek siyasi iktidarlar ve büyükşehir yönetimlerince göz ardı edildiğini öne sürerek Kadıköy'de bir araya geldiler. Anadolu yakasmın ulaşrm sorununun irdelendiği toplantıda başkanlar, deprem öncesi ve deprem sonrası alınacak önlemler için, belediyeler arasında koordinasyon sağlanmasuıı kararlaştırdılar. Kadıköy Belediyesi'nde j . .şerçekleştirilen toplantıda açılış konuşması yapan " ' Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, ilçe sorunlannm birbiriyle entegre olmalanndan dolayı benzerlik gösterdiğini belirtti. Öztürk. "Biz ilçe , belediyelerinin, partamento, merkezi yönetün ve büyükşehir belediyesi ile sorunlannuz var. Mali proMemlerinnzin yanı sıra idari ve hizmet yönünde sorunlannuz var. Merkezi hükümet üyelerinin baskıcı zihnryeti, anlayışı var. Bu ortak süanb-." diye konuştu. 1965'ten ben lstanbul'un Anadolu yakasının ihmal edildiğini kaydeden Öztürk. kongre ve kültür merkezleri, spor kompleksleri, raylı sistem. metro gibi önemli yatınmlann sadece Avrupa yakasına yapıldığım savundu. Maltepe Belediye Başkanı Bahtiyar Uyanık ise 1580 sayılı Yerel Yönetimler Yasası'run değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Uyanık, deprem vergisi yasasıyla arttınlan emlak vergilerinin, yerel yönetimlerce toplanmasına rağmen, devlete verilmesini eleştirdi. Üsküdar Belediye Başkanı Ydmaz Bayat da, yerel yönetimlerin içınde bulunduğu sorunlann asj nedeninin ilgili yasa olduğunu savundu. Bayat, sorunlann çözümü için "Anadolu yakası belediyeler birtiğT kurulmasıru istedi. Toplantıda, E-5 Karayolu için büyükşehir belediyesi ve Karayollan Genel Müdürlüğü'nün birlikte hazırladığı projelerin değerlendirilmesi ve Anadolu yakası temizlik ışleri ekiplerince, 22 Aralık'ta E-5 Karayolu'nun baştan sona temizlenmesi kararlaştınldı. Beykoz Belediye Başkanı Alaaddin Köseier, Pendık Belediye Başkanı Erol Kaya, Ümraniye Belediye Başkanı Mehmet Bingdl, Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden'ın de katıldığı zirvede başkanlar, 18 Ocak 2000'de Anadolu yakasındaki "sosyal ve kültürel faaliyetler'" konusunu tartışmak amacıyla tekrar bir araya gelmeyi kararlaştırdılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 1 - Hafta ortasından beri Türkiye'nin gözü Helsin- ki'den çokAtina'da. Son iki gündürAnkara-Atina hat- tında gidip gelen haberler net açıklamanın 12"ye 5 ka- la yapılacağını gösteriyor. AB, Simrtis'in ülkesine ra- hat dönebileceği sihirli birkaç sözcükle, Türkiye'nin "Istediğim buydu" diyeceği tümcelerden bir demet yapmaya çalışıyor. önceki gün akşam saatlerinde An- kara'ya, Atina'dan yeni haberlerin geleceği duyurul- du. Dışişleri bu bağlamda mesaisini de biraz uzattı. Ancak olmadı! 2- Yunanistan yönetiminin, AB ülketerinin ve ABD'nin oluşturduğu çemberi yarması zor. Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Türk yetkililerine ka- yrt dışı yaptığı değerlendirmeler, Yunanistan'ın da son dakikada "evet" diyeceği yönünde. En büyük şansı, görevi Pangalos'tan devralması olan Papandreu bu şansını daha da ileri götürdü, cesur adımlar attı. An- cak, Helsinki'de Yunan iç kamuoyunu ve iktidar par- tisinin içini rahatsız edecek sonuç çıkması halinde ilk kellesi gideceklerin başında Papandreu gelir. 3- Kim ne derse desin, zirveden çıkacak sonuç, Türkiye iç politikası için de malzemedir. Ama başta Dı- şişleri Bakanı Ismail Cem olmak üzere hükümetin hamasi demeçlerden kaçınması olumlu bir durum. önceki hükümetler döneminde olsaydı, havai fişek- ler bile hazııianırdı. 4- Clinton'm Türkiye'de "bizden biri" diye yorum- lanması, Yunanistan'da "Hepimiz Yunanlıyız" sözle- riyle alkışlanması, Ege'nin iki yakasında iklimi yumu- şattı. Bu ziyaretten kısa bir süre sonra açıklanan ra- kamlar, Türkiye ile Yunanistan'ın ABD'den en çok si- lah satın alan ülkelerin arasında olduğunu gösterdi. 21. yüzyılda savunma sanayimiz ABD'ye, avunma sa- nayimiz AB'ye bağlıymış gibi bir görüntü ortaya çıkı- yor. Helsinki zirvesinden sonra bu durum biraz daha açıklık kazanacak. 5- Açıklık kazanacak derken Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'nden (AGSK) söz ediyoruz. Yazının başında vurguladığımız üç kimlikten biri olan savun- mada AB, NATO'nun dışında bir örgütlenmeye gitmek istiyor. Dünyanın küçüldüğünü, küçük bir köy haline geldiğini söyleyen AB, askeri alanda şöyle bir hedef belirledi: "Dünyanın herhangi bir yerine müdahale etmek gerekirse elimde 50-60 bin kişilik bir ordum olsun!" Kısaca Avrupa Ordusu diye anılan bu yeni örgüt- lenmenin bütün kurumlan henüz oluşmadı. Türkiye karar mekanizmalarında yer almazsa, NATO'dan da- ha geri bir pozisyonda kalınz. Buradaki rolümuz aday- lık kadar büyük önem taşıyor. Bu projenin öncülüğünü NATO'nun askeri kanadın- da yer almayan Fransa yapıyor! Rusya - Çin yakınlaşması 6- Dünyanın AB'den ibaret olmadığını ortaya koyan bir haber dün Pekin'den geldi. Rusya Devlet Başka- nı Boris Yertsin Çin'i ziyaret ediyor. Yeltsin, Çin Dev- let Başkanı Jiang Zemin ve Başbakan Zhu Rongji ile görüştü. Yeltsin'in demecinden birkaç tümce ak- taralım: "Anlaşılan, Clinton, Rusya'nın ne olduğunu unut- tu. Rusya tam kapasite nükleer silaha sahiptir. Clin- ton 'a nasılbirdünyadayaşamakta olduğunu unutma- masını bildirmek isterim. Çok kutuplu bir dünya her şeyin temelidir. Bu konuda Çin'le anlaştık..." Çinliler 1990'larda Sovyetler'in çöküşünü, Çin'in kendi sistemi içinde dönüşümünü anlatırken şöyle derler < "Sovyetler çok konuştu, yapamadı; biz az konuş- tuk, yaptık!" Bu iki güç, AB zirvesinin hemen öncesinde "Bizde dünyada yaşıyoruz, ama başka kutuplann insanıyız" diyor! 7- Yukandaki madde, Clinton'm Türkiye aşkını an- latan unsurlardan biri. Yeniden oluşan bu dengeleri iyi kullanırsak hem dünyadaki yeni örgütlenmelere daha iyi ayak uydurabiliriz hem de bölgemizde belirleyici olabiliriz. Nükleer enerjiden savunmaya, ekonomiden dış politikaya, tümüyle ABD'nin politikalanna evet der- sek... Yeni bir türkü yakmaktan başka işimiz kalmaz: önde Bill, arkada Hillary. Haydi Türkiyem ileri! ilslamcı sermaye 2 yıl rahat Baştarafı 1. Sayfada jde tasfiye edilmelerimn Bankacı- Düzenleme ve Denetleme Kuru- lu'na bırakjlmasuu kararlaştırdı. • ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- kıaz'ın "Ozel finans kummlannı ka- patnrmam*' çıkışından sonra. gelecek hafta. bütçeden önce çıkanlması plan- lanan Bankalar Kanunu'nda değişik- lik yapılmasına ilişkin kanun tasansı •' Sçin dün gece yansına kadar sıkı bir n ^>azarlık yürütüldü. TBMM Plan ve 3f Bütçe Komisyçnu içınde oluşturulan -°alt komisyon, ÖFK'ler konusunda ara -"bir formül oluşturdu. -r tki yıl içinde bankacılık sistemine -^girmeyen ÖFK'lerin kapatılması yet- s'kisi, Bankacılık Düzenleme ve Denet- ^•leme Kurulu'na verildi. Önceki gün i'loluşturulan alt komisjonun çalışma- :itennı aynı güntamamlanıası ve dün de tasannın komisyondan geçırilmesı -•planlanırken pazarlıklann uzaması ii!*edenıyle bu takvime uyulamadı. uğ Alt komisyonun önerileri ve rapo- niu bugün üst komisyonda ele alına- -zeak. TBMM Genel Kurulu'nda önce- -;ki gün SPK tasansı görüşülürken Devlet Bakanı Recep Onalın genel kurulda oturmayarak alt komisyonpa- zariığına katıünası eleştiri konusu ol- du. Muhalefet partilerinden bazı mil- letvekilleri, tasanyla ilgili çeşıtlı soru- lar yöneltirken hükümeti temsilen Çevre Bakanı Fevzi Ayteldn'in genel kurulda bulunması ve sorulan yazılı olarak yanıtlayacağuıı bildirmesi tar- tışma yarattı. Birleşimi yöneten MHP'h TBMM Başkanvekih Murat Sökmenoğlu da, "Çevre bakanı, SPK'deeen anlamaz diye bir kural yok. Hükümetisayın bakan temsiledi- yorr dedı. Bu arada, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda alt komisyo- nun topjantısı sürdü. Devlet Bakanı Recep Önal, önceki gün özel finans kurumlanyla ilgili düzenlemelerde ıs- rarlı olmadıklânnı, bu düzenlemenin metinden çıkanlabileceğini bildirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nun DSP'lı Başkam Metin Şahin ise "Bir yanhş «nlaylma söz konusu. Özel finans kurumlan da bankalarm tabi olduğu denetim esaslaruıa tabi olacak. Kapaülmalan söz konusu de- ğil,amabankaya dönüşebilecekler. Biz özel finans kuruluşlan temsikileriyle de konuştuk, onlann da bu düzenle- meye iürazı yok r dedi. Altkomisyon üyesi Aydm Ayaydm. tasanda yer alan "tasfiye"ye ilişkin düzenlemenin yasada boşluk doğura- cağını söyledi. Aydm Ayaydın, "Tas- fiye iki şekilde olur. Ya şirket iflas ed- Bakanlığa bilgi verilecek DSPde irtica soruşturması ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - DSİ Teknik Araştırma ve Kalite Konrrol Daire Başkanlığı'ndakı irticai faaliyetler soruşturmasının genişlerilerek yürütüldüğü bildirildi. Soruşturmamn sonucundan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Başbakanlık'taki "flgfli mereiye'' bilgi verileceği kaydedıldi Cumhunyet'ın "DSİ'de'lrticajı Örtbas Çabası" başhklı haberinin ardından bu kurumdaki personelin irticai faaliyetleri hakkında yürütülen soruşturmarun genişletildiği belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 'nca yapılan açıklamada, Teftış Kurulu Başkanı Tuğrul Tarhanın şu bılgileri verdiği kaydedildi: U DSI Genel Müdüriüp Teftiş Kurulunca &&1999,8.10.1999 ve 3.12.1999 tarihinde baştatdan incelemeler, basmda yer alan haberler de göz önünde bulundurakrak bugün itibanyla başkanlığım ve anılan gend mâdörlük tefüş kurulu başkanjnm koordmatöriüğfinde 3 genel müdürtük müfetöşinden mûteşekkfl bir heyet marifeOyle yütûrülmekte olup neticesi makamlanna ve Başbakanbğın ilgili mercüne arz edilecektir.'" er ya da şirket genel kurulu toplanır, tasfiye karan aur. Peki genel kurul tas- fiye karan ahnazsa ne olacak? Bu ay- nno tasanda düşünütmemiş" dedi. . Alt komisyonda, tasannın, Banka- cılık Üst Kurulu üye adaylan arasın- da en az "5'inin bankacılık alanın- dan" olması zorunluluğunu "en az3" olarak değiştirdi. Yapılan değişikliğe göre, Bankacılık Üst Kurulu üyeleri, en az 3'ü bankacılık olmak üzere, fi- nans alanında en az 12 yıl deneyim sa- hibı, uzman. denetim elemanı. yöne- tici ve öğretim üyesi adaylar arasında ilgili bakanın önerisi üzerine Bakan- lar Kurulu'nca atanacak 7 kışıden olu- şacak. Alt komisyonda yapılan bir başka değişiklikle de, üst kunıl üyeliğinden aynlanlar için tasanda 1 yıl olarak ko- nulan, "denetim yapbğı kunıluşlarda görev alamama" zorunluğu 3 yıla çı- kanldı. Buna göre, kurul üyeleri, gö- revlerinden aynhnalannı izleyen 3 yıl içinde yasa kapsanuna giren kuruluş- lan, kurum nezdinde temsil edeme- yecekler. Alt komisyonda tasannın, "doiayhkrediverikne" esaslannınbe- lirlenme yetkısıni üst kurula veren 4. maddesine ANAP'lı Aydın Ayaydm muhalefet şerhi koydu. Mevcut yasa- da, "dolayh pa> sahipliği, dolayh kre- divedoiayhistirak tanunla- n ile gayri nakdi kratikrin dikkate ahnma oranlan- nın'' yasayla belirleneceği hükme bağlanırken tasan- da üst kurula bırakılıyor. Komisyonda, tasannın bu maddesinin anayasaya ay- kın olduğunu dile getiren Ayaydın'm, "Anavasa MahkemesiUin 1995'te verdiği karar uyannca, ka- nunlarda belirtilmeyen suç için ceza verilemeyeceği hükme bağlanmışur. Bu maddeyle bütün yetkiler, doiayısıyla ceza verme yet- kisi de kurula bıraküryor. Kanunda tanımlanmayan bir suç için üst kurul nasıl ceza kesecek?" diyerekbu maddeye muhalefet şerhi koyduğu öğrenildi. Orman yağtnasına yasal kılıf ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Vakıf üniversitelenne orman ara- zisi tahsisiyle ilgili düzenlemeleri içeren yasa tasansı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Anayasa Mahkemesinin ve Danış- tay'ın kararlanna aykın olarak or- man arazisi üzerine kurulan bazı va- kıf üniversiteleri, tasanya eklenen geçici madde ile yasal dayanağa ka- vuştular. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda yasa tasansı, hazırlanan alt komisyon raporu çerçevesinde gö- ruşüldü. Alt komisyon raporunda in- celeme yapılan Koç ve Sabancı üni- versitelerinden övgüyle söz edilir- ken bazı komisyon üyelen bu ko- nuyla ilgili eleştiriler yönelttiler. Alt komisyon başkanı DSP Kırklareli Milletvekili Necdet Tekin. şimdiye kadar bazı vakıf üniversitelerinin, tahsis edilen arazileri amaç dışı kul- landıklannı. ancak yapılacak yasal düzenlemeyle bu yöndeki şaibelere son verileceğini savundu. Komisyon üyelerinden ANAP'h Aydın Ayay- dm da vakıfümversiteleri konusun- da YÖK'ün uygulamalanndan şikâ- yetçi olarak "Hangi vakniara uni- versite kurma izni verileceğinin kıs- tası yok. YÖK Başkanı Kemal Gü- rüz'ün istemediği hiçbır vakıf, üni- versite kurma ızni alamıyor. YÖK kimsenin babasuıın çiftlıği değil" diye konuştu. FP İstanbul Milletvekili AB Coş- kun da YÖK Başkanı 'na benzer eleştiriler yönelterek "YÖK Başka- nı Idşisel tutkulan veya biryerierden aküğı talimata göre aymncıkk \-apt- yor. Koçve Sabancı üniversitelerinin kurulması aşamasında YÖK'ün tu- tumu çok tepki görmüştür" dedi. FP'Iı Ce\at Ayhan, vakıf üniver- sitelerine değil, orman arazilerinin yağmasrna karşı olduklanm savun- du. Bilkent Üniversitesi'nin kurul- ması için tahsis edilen araziye lüks konutlar, oteller yapıldığmı kayde- den Ayhan, "Türldye'de güçlülerin hukuku var. Bu güçhîlerin hukuku istediğini yapar; isterse cumhurbaş- kanuıa temel atunr" diye konuştu. Kendisinin Bayuıdırlık Bakam ol- duğu dönemde Danıştay'm Koç Üniversitesi'ne yapılan arazi tahsi- sinin aleyhinde karar verdiğini ve bu karan dikkate alarak tahsisi dur- durduğunu anlatan Ayhan. "Ancak benden sonra geien bakan, tekrar i- mar tadilatı yapmış ve arsa tahsis edihniştir. Hukıik >ahuzca gariban- lar için var. Ama güçlüler için >t>k- Onlar hukuku kendiieri yapar, ken- dileri tapariar" dedi. Cevat Ayhan, alt komisyon raporunda Koç ve Sa- bancı üniversitelerine övgüler yağ- dınldığını belırterek "Gayet güzel herşe>i yakuztariar, ama hukuka a>- kındır" görüşünü dile getirdi. FP'li Nazhftcakda yasal dayana- ğı olmadan orman arazileri üzerine açılan vakıfüniversitelerinin yaban- cı üniversiteler ayannda ouıiasımn sonucu değiştiremeyeceğTni söyledi. Ilıcak, "Şimdi Cumhurbaşkanı De- mirel'e bir suikast >apüsa ardından yerine Clinton gibi genç aküh biri gebecumhurbaşkanı secOseozaman ortadaki cinayeti unutup sonucuna Creenpeace raporu basına açıkladı Hükümete rüzgârenetjisiçağnsı İstanbulHaberServisi- Greenpeace Akdeniz - Tür- kiye Enerji Kampanyası Sonımlusu MeMa Kesldn, hükümeti, enerji sorununun çözümünde rüzgâr ener- jisi gibi tehlikesiz. ucuz ve daha kısa sürede devTeye sokulabilecek altematifleri benimsemeye çağrrdı. Greenpeace, Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği ve Enerji Gelişme Forum'u ile birlikte yayımladıklan 2020 yılına kadar dünya elektriğinin yüzde 10'unu rüzgârenerjisi ile üretmeyi hedefleyen "Rüzgâr Ener- jisi- Yüzde 10" adlı raporu, dün tstanbul Teknik Üni- versitesi Maçka Kampusu'ndadüzenlenentoplantıy- ia açıkladı. Toplantıda konuşan Melda Keskin, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu enerji sorunlann eneni verimli- liği ve yenilenebilır enerji kajoıaklanyla çözülebile- ceğini belirterek. şöyle devam etti: "Yenflenebilir enerji kaynaklan, bir kaç yıl gibi kısa sürede devreye sokulabikcek özeflik (aşımaktadır. Nükleer reaktör- leriseyaldaşıkon yılda tamamlanabihnekte, geriöde- me süresi oiarak da bu sürenin Ud kaona ihtiyaçduy- maktadu-." Nükleer iobınin asılsız ıddialarla çağı ka- panmış bir teknolojijı pazarlamak için baskı yapft- ğını belirten Keskin. rüzgâr enerjisi gibi yenilenebi- lir kaynaklann yararlannın ortaya çıkmasma karşm, "nükteer ihale takmüsı"'mn sürdürühnesinin ekono- mik ve çevresel açıdan anlamlı olmadığını ifade etti. Uluslararası Greenpeace Vakfi Enerji Çözümleri Bölümü Başkanı Dr. Karl MaDon. rüzgâr enerjisinin 2020 yıhna kadar dünya elektriğinin yüzde 10'unu sağlayabileceğini, 1.7 milyon kişiye iş alanı yarata- cağını ve 10 miryar tondan fazla karbondioksit yayı- umım engelleyeceğini söyledi. "Rüzgâr Enerjisi- Yfizde 10 Raporu"nun Avrupa'nın bugün tükettiği elektnkten daha fazlasmı üretecek toplam 1.2 milyon megavat rüzgâr kapasıtesinindünya çapmda 2020 yı- Irna kadarkurulabileceğini gösterdiğini saMman Mal- lon, "Rüzgâr endüstrisL bir siyasi irade iledesteiden- diği takıMrde çözümsüz tehlikeli atıklar yaratmadan ekonomikvegüçhl birenerji kaynağı olabihr" diye ko- nuştu. ı sevinecek miyiz? Burada da onnan arazilerinin katJedilmesi söz konusudur" dedi. MHP Çankın Mıllervekilı HaJdaDuran. hukukun bir kenara ıtıldığını ve cumhurbaş- kanının, katıldığı bir törenle yasal dayanağı olmadan üniversite teme- li attığım belirterek, "Cumhurbaş- kanı Köşk arazisini ne zaman üni- versitelere tahsis edecek, merak edi- yorum" diye konuştu. Tasanmntümü üzerindeki konuş- malanrf tamamlanmasmdan sonra maddelerine geçildi. Komisyonda kabul edilen tasanyla vakıflara üni- versite kurmalan için en çok 49 yıl- lığına. Bakanlar Kurulu tarafindan belirlenecek bedel karşılığmda or- man arazisi tahsis edilebileceği hük- mü getirildi. Vakıflar Orman Bakan- lığı'nın göstereceği bir alanı ağaç- landırmakJa yükümlü olacaklar. Va- kıf üniversitelerine, öğrencilerinin yüzde 15'ine burs verme koşulu da getirildi. Tasanya göre vakıflar, tah- sis edilen araziler üzerinde konut ya- pamacaklar; yapılmış olan lojman- îan öğretim üyeleri dışında hiç kim- seye tahsisi edemeyecekler. Eğitim ve öğretim amacı dışında tıcan amaçlarla bina ve tesis yapamaya- caklar. Bu koşullara uymayan üni- versitelere tahsis edilenarazilerüze- rindekilerle birlikte Hazine'ye dev- redilecek. Tasanda vakıf üniversite- lerine yapılacak devlet yardımıyla ilgili düzenlemelere de yer verildi. Buna göre bu üniversitelere yapıla- cak devlet yardımı devlet üniversi- telenne yapılan yardımın öğrenci sayısına bölünmesıyle elde edilecek miktann vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenci sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak mıktan geçeme- yecek. Tasanya eklenen geçici madde ile yasal dayanağı olmaksızın açılan va- kıf üniversitelerinin durumu da açıklığa kavuşturuldu. Tasanda be- lirtilen koşullara uymalan dunı- munda daha önce açılan üniver- sitelere Bakanlar Kurulu'nca belir- lenecek bedeli ödemeleri durumun- da kullanım hakkı tahsisi yapılacağı kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear