25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: BerinNadi Genel Yayın Yönetmeın Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşleri Müdürü tbrahim Yüdız • Sorumlu Müdıir Fikret llkiz 9 Haber Merkezı Müdürü. Hakao Kara • Göreel Yönetmen: Fikret Eser İstıhbarat. Ceogiz Yıldınm # Ekononu: Özlem Yüzak 9 Kültur. Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören % Duzeltme Abdullah Yazıcı # Fotoferaf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kıırulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinka)». Şükran Soner, İbrahim Yüdız, Orh«n BursaJı, MuMafa Balbav Hakan Kara. Ankara Temsılcısı MusUfa Balbav Atatüık Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks:4195027#lzmırTemsilcısı: SerdarKtak, H.ZıyaBK 1352 S 2/3Tel:4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısi: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd 119 S No 1 Kat l.Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Mûessese Müdûrû Cstün Akmen # Kooıdınator Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener • 1da- re Hüseyin Gürer 9 Bilgı-lş- lem Nıil lnal 9 Satış Fazilet Kuza MEDYA C: 9 Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gulbin Erduran # Koordınatör. Reha Işıtman • Genel MüdurYanfamcısı. SevdaÇoban Tel. 514 0"! 53 - 5139580-513846O61.Faks 5138463 Ya^ımlavao ve Basan: \ enı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılik A Ş Tüfkocağı Cad 39/41 Cagaloglu 34334 lslanbul PK. 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (&212)5I3 85 95 www.cumhunyet.coin.tr 10 ARALIK 1999 tmsak:5.37 Güneş:7.11 Öğle: 12.04 tkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 Erkektere özel giyim krtavuzu • Haber Merkezi - Mıthat Selection, millennium koleksiyonunu yeni bır katalogla sundu. Erkek giyimınde kullamm, uyum ve bakım konulannı özetleyen bir "Giyim Kılavuzu" da hazırlayan fîrma, erkek giyıminin tekdüze olduğunu sananlara geniş bır seçenek yelpazesı sunuyor. Er keklerin giyim konusunda bilmek istedikleri püf noktalann yer aldığı kılavuz, Mithat Selection mağazalanndan edinilebiliyor. 8çocuktan \m astımlı • tstanbul Haber Servisi- Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Göğüs Hastalıklan Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Türkiye'de her 8 çocuktan binnin astımlı olduğunu söyledı. Küçükusta, astımın kontrol altına ahnabileceğini belirttı. Prof. Küçükusta astımın dünyanın birçok üDcesınde en çok görülen kronik hastahklardan biri olduğunu söyledi. Astımın görülme sıklığının gıderek arttığını vurgulayan Küçükusta, son 10-15 yılda pek çok ülkede astımınyüzde lOO'evaran oranlarda arttığını kaydetti. Küçükusta, Türkıye'de 4-5 milyon astımlı bulunduğunu tahrnın ettıklerini söyledi. Keroal Blsalman vefatetti • tstanbul Haber Servisi- Gazetecı-yazar Kemal Bısalman geçirdigı kalp krizi sonucu tstanbul'da öldü. Bisalman'ın cenazesı bugün Şişli Camii'nde kılınacak öğle naruazından sonra Zıncırlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitiren Bisalman, gazeteciliğe "Radyo Dünyası" dergisinde köşe yazılan ile başladı. Daha sonra Son Telgraf, Gece Postası, Son Havadis, Hürnyet ve Milliyet gazetelerinde çeşitli görevlerde bulunan Bısalman, 1971 yıltnda siyasi "Yeni Ortam" dergisini çıkardı. Bisalman, Sürekli Basın KarU sahibiydı. Radyo yayıncıhğı paneüI tstanbul Haber Servisi - TRT îstanbul Radyosu'nun düzenlı yayına geçişinin 50. yılı nedeniyle "Dünden bugüne radyo yayıncıhğı" konulu panel düzenlendi. Galatasaray Üniversıtesi'nde (GÜ) dün düzenlenen panelde konuşan Iletişim Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Süheyl Batum, radyo ve televizyonlann 20. yüzyılda kıtle iletişimine damgalannı vurduklannı belirtti. Kutsal emanetlep zîyarete açıUı • tstanbul Haber Servisi - Beyazıt'taki Türk Vakıf Hat Sanatlan Müzesi'ndeki Kutsal Emanetler, Vakıflar tstanbul Bölge Müdürü Ümit Çoban tarafından dün açıldı. Kutsal Emanetler, ramazan ayı süresınce pazar ve pazartesi günleri dışında ziyarete açık olup ücretsiz olarak gezilebılecek Noöel ÖdüHeri • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Yüzyüın son Nobel Ödüllen bugün veriliyor. Edebiyat, tıp, fizik, kimya ve ekonomi ödülleri Stockholm'de Konser Salonu'nda tsveç Krab 12. Gustaf tarafından öğleden sonra yapılacak törenle verilecek. Bu yılın ödül tutan kışi başına 7.9 milyon Kron (900 bin dolar). Oslo'da ise Nobel Banş Ödülü, parlamentoda yapılacak törenle Sırur Tanımayan Doktorlar örgütüne verilecek. Modern teknoloji ile donatılmış 'gezici eğitim merkezleri' deprem bölgesindeki çocuklara eğitim hizmeti verecek Umut otobüsleri yola çıkıyor• Eğitimde ikinci yanyıl boyunca deprem bölgesindeki bütün okullan dolaşacak olan gezici eğitim merkezleri her okul önünde bir hafta konaklayacak. Depremden zarar gören çocuklan daha iyi bir gelecek için cesaretlendirmeyi amaçlayan projenin hedefi 25 bin çocuğa ulaşmak. FİGENATALAY Depremzede çocuklara umut götü- recek "Gezid Eğitim Merkezleri''nin ilk otobüsü, 14 Aralık'ta Yalova'daki ilköğretim çağmdaki öğrencilerle bu- luşacak. Evlen, belki anne-babalan, kardeş- leri, oyuncaklan, kitaplanyla birlikte umutlan da enkaz altuîda kalan çocuk- lan, daha iyi bir gelecek için cesaret- lendirmek amacryla Procter & Gamb- le şirketi ile Boğaziçi Üniversitesi ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nca (TEGV) ortaklaşa hazırlanan 'Umut 2000' Projesi'nin üç otobüsten oluşan "Gezka Eğitim Merkederir 'nın tama- mı ıkıncı yanyılın başından itibaren depremzede çocuklara eğitim hizme- ti verecek. 'Umut 2000' Projesi, ilköğretim ça- ğındakı depremzede çocuklan mo- dern eğitim teknolojisiyle tanıştırma- yı; onlann ayağına moral destek, reh- berlik, danışmanlık hizmetleri götür- meyi; gnıp çahşmalanyla umut ka- zandınnayı ve yaşadıklan felakete rağmen onlan iyi bir gelecek içın ce- saretlendirmeyi amaçlıyor. Procter & Gamble Kurumsat Pa- zarlama Direktörü Ayse Medran'ın verdiği bilgiye göre, projenin içeriği, etkileşimli ve eğlencelı bilgisayar or- tammda,Fen, Matematik, lngüızce, Ta- rih gıbi temel derslen tamamlayıcı, çocuklara bilgisayar okur-yazarlığı kazandıncı programlardan, zekâ ge- liştirici eğitsel oyunlardan ve belge- sel fümlerden oluşuyor. Proje, en modem eğitim teknoloji- siyle donatılacak üç otobüsten oluşan "GezkiEğitim Merkezfcri" aracılığıy- la uygulanacak. Otobüslerin tamamı 10 Ocak tarihinde hazır olacak. Ge- zici eğitim merkezleri, ikinci yanyıl boyunca deprem bölgesindeki okulla- n dolaşacak. Her okul önünde bir haf- ta konaklayacak olan gezici eğitim merkezlerinin, toplam 25 bin çocuğa ulaşrnası hedefleniyor. Bölgedekı hizmet tamamlandıktan sonra otobüsler, Boğaziçi Üniversite- si ile Türkrye Eğitim Gönüllüleri Vak- fi'na bağışlanacak ve benzer çalışma- lar ihtiyaç duyulan şehırlere yaygın- laştınlacak. Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfi Ge- nel Müdürü M. KemalKaiadar, Proc- ter & Gamble fırmasuun kendılenne sağladığı iki otobüsten birinde çocuk- larm, ister bilgisayar, ister TV-\ideo eğitim programlanm istedikleri gjbi kullanacaklannı, isterlerse de tnter- net aracüığıy la dünyaya açılarak ufuk- lannı genişleteceklerinı söyledi. Vak- fin ikinci otobüsü ise daha çok oyuna yönelik olarak hizmet verecek. Kütüp- hanenın de bulunacağı otobüste bır psikolog da çocuklann ruhsal sorun- lanna çözüm buhnaya çalışacak. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Alpte- kinde, geleceğın olası sınıflanrun do- nanrm düzeneğıne sahıp olarak hazır- lanan öğrenme ortamında, depremze- de öğrencilerin, fakülte öğretim ele- manlan ve yardımcılannın kılavuz- luğunda, bireysel öğrenme gücünü kullanarak keşif yoluyla, yaparak öğ- renmelerini sağlamanın temel hedef- len olduğunu söyledi. Tüketiciler, 'Umut 2000' logolu ürünleri Kasım 1999-Ocak 2000 dö- neminde satın alarak projeye otoma- tik olarak katkıda bulunacaklar. Şu an- da öngörülen saöş rakamlannın üç oto- büsün donanımı ve Haziran 2000'e kadar hizmet verebümesi için gerek- li fonun oluşturulabileceğuıı göster- diğini belirten proje yetkilileri, tüke- ticinin projeye desteğine bağlı olarak satış rakamlannın öngörülenin üs- tünde olması halinde daha çok sayı- da otobüs alınabileceğüıi ve daha çok sayıda çocuğa ulaşılabüeceğini vur- guladüaı. RİŞKİNNÜFUSUNYARISINDA GÖRÜLÜYOR 'Horlama alaya alınmamak' tstanbul Haber Servisi - Evlilıklerde ay- nlma nedeni olabilen horlama, enşkm nü- fusun neredeyse yansında görülüyor. Ulu- dağ Üniversitesi Tıp Fakûhesi Kulak Bu- run Boğaz Anabihm Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Erişen, horiamanın ciddi bir sorun olduğuna dıkkat çekerek "Hor- bma sadece alaya ahnacak komjk bir bul- gu değUdir. TıkivKi uykn apnesi sendronm gflji ciddi bir hastalığm habercisi olabür" uyansuıda bulundu. Horlama, "ırykuda buruodan geien ha- vanmgnrdağadoğrugiderkeııgeçtiğibölüın- de, yumuşak damak veya küçük dfli titreş- tinnesiie çıkangürüttütfi ses" olarak tanım- laruyor. Doç. Dr. Levent Enşen, horlama- nın normal erişkinlenn yüzde 45'inde ara sıra, yüzde 25'inde ise alışkanlık olarak bulunduğunu söyledi. Hafıf olgularda sa- dece sosyal sorunlara neden olan horiama- nın ciddi olgularda kişinin genel sağlığını bozduğunu belirten Erişen, erkeklerde ve aşın kılolu kişilerde daha sık rastlandığına dıkkat çektı. Doç Enşen, "Dil ve boğaz kaslanmn kasıuna yeteneğinin zajıf olma- sı, boğazdald dokulann aşın hacimü olma- sı. küçük dil ve yumuşak damağm uzun, sarkık veya gevşek ohnisı, burun nkanıkb- ğnun ohnası" durumlannın horlamaya ne- den olabileceğini söyledi. Levent Erişen, horiamanın ciddi bir ya- kıruna olması hallenni şöyle sıraladı: • Horlayan kjşi alay komsu ise, • Başkakruun gecekrinm uykusozgeç- mesine neden ohryorsa, • Genel uyku yapısını bozuyor ve kişinin uyknda dinienmemesine neden otuyorsa. Horlamanın ıleri derecede olması duru- munda cerrahı müdahale gerekebıleceğını behrten Erişen, bunun hastalığın derecesi-' ne ya da nedenıne bağlı olarak hekım tara- fından belırlenmesı gerektiğıni vurguladı. Horiamanın hafıf olması durumunda ki- şilenn kendı kendilenne basit önlemler ala- bileceklerinı de kaydeden Erişen, bunlan şöyle sıraladı: • .\şın kilolannıznerin ve hi bir kas ka- süun yeteneğini elde edebilmek için sağhk- h ve atkrik yaşam tarzuıı seçin. • Uyumadan önce uyku,sakinleştirici ve alerji flaçlan almajTru • Uyku saatinden önceki4saatiçindeal- kol ve ağır gıdalardan uzak durun. • Aşm yorgunluktan kaçuun, düzenB bir uyku ahşkanhğı kazanuı, • Yan \-arma auşkanuğmı kazanm. BUlboard Müzik Ödülleri ABD'nin Las Vegas kenti önceki gûn var olan rengme renk katan bir ödül törenine sahne okm. Kentm MGM Büyûk Oteü, Bfflboard Mûzik ödâDeri dolayısryla birçok ünrûye ev sahipfiği yapti. Çok renkii ve müzikfi bir şov programmı andrran BUlboard Mûzik ÖdüflerTnde, "En iyi erkek şarkjcı" dahnda seçilen Rkky Martm, ödülünü akbktan sonra verdiği minik konserle davetfikri coşturdu. Genç Britncy Spears ise "En iyi kadın şarkıcr seçikü Bu yıhn en iyi ve yeni pop sanatçısı dahnda adav gosterilen Jenniffer Lopez de üstûn performansry la büyûk beğeni topladL Ancak törenin en amamh ödülü, yıDann sanatçısı Mariah Carey'ye grtti. Ödülünü sanatçı Patti La Befle'in etinden alan Carey, u On yıhn en ryi sanatÇBi" seçikü Geceye katüanlar arasında. güzel şarküannı davetükrie pavlaşan Ceüne Dion da \ ardı. Siyasilerimiz hararetle savunurken dünya vazgeçmiyor 4 Nüldeer santrala hayır' tstanbul Haber Servisi- Türkiye'de nükleer santral kurulmasına çevreci örgüt- lerin tepkisi sürüyor. Nük- leer Karşıtı Platform, siya- silerm nükleer santral ıste- melerinin ahrndaenerji so- rununu çözmekdeğü. nük- leer lobiye yaranmak ol- duğunusavundu. Platform aynca, pek çok ülkenin mevcut santrallannı kapat- tıklanna dikkat çektı. Nükleer Karşıtı Plat- form adınayazüı açıklama yapan Ayşe GûL sıyasıle- rin nükleer santrah savun- mak için karartma senar- yolan uyguladıklaruu be- lîrtti. Enerji Bakanı Cum- hur Ersümer ve diğer sı- yasilerin müyonlarca in- sanı soğukta ve karanlık- ta b^akma keyfine sahip olmamaları gerektiğini vurgulayan Gül, "Türki- ye'nin enerji sorunu yok. Sorun, enerjinin becerik- siz politikacılann ve rant- çılann güdümünde olma- sıdır. "Yakın gelecekte enerjisiz kalacağız' yalan- lan, 1965 yılında Türki- ye'ye ilk nükleer santral siparişi verilirken söylen- mişti. 34 yıktar ülkemiz hâ- lâ kendi enerjisiyle aydm- lanıyor" dedı. Enerji tüketımi ve üre- timinın pohükacılar tara- fından değü, işi bılen bi- lim adamlan tarafmdan planlanmasını isteyen Ay- şe Gül şöyle devam etti: "Türkiye dünya ülkele- ri arasınaa bütün atterna- tif enerji kaynaklanna sa- hip olan sayılı ülkelerden biridir. Dünvanmhrda ÜZE- rine girtiği rüzgâr, güneş, jeotermaL biogaz, dalga enerpsi,»ayabümlan kon> binasyon sistemleri derbal gündemegetirSmefidir. Bo- gün dünya ülkeleri nükle- er enerjiden vazgeçiyor. Acaba neden?" Gül, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın kuruldu- ğu 1957 yılında nükleer enerji santrallannjn hararet- le savunuldugunu, 2000 yı- unda 4 bin 500 santral ku- rulacağımn tahmin edil- mesine karşın yalnızca 429 tane kurulduğunu anımsat- tı. Gül, nükleer enerjinin bedeli olan atıklara ise hâ- lâ çözüm bulunamadığını sözlenne ekledi. 10 Aralık Insan Haklan Anıü e-posta : tan @ prizma. net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Mustafa Kemal'e Bak, 'Hizaya Gel!'... B e d r i Baykam'm "Şu Benim 20. Yüzyıhm'' adh resim s e r S i s i ö n c e k i 8"° A t a «»rk Kültur Merkezi Sanat Galerilen'nde açıldı. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Yekta Güngör Özden'in açüış konuşmasıru yaptığı sergidc. Baykam'mkişiseiserirveniveTürkrve'ninyakm tarihi ele abnıyor. "Şu Benim 20. Yüzyıhm" sergisi süresince, Amerikalı yönetmen Stefan Svetiev'in çektiği, Baykam'm sanat, siyaset ve özel yaşarru üzerine 'This Has BeenDoneBefore'adlıbirbelgeseirümgösterilecek. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Devlet-i Aliyye'de, Tanzimat sonrasında -Meş- artiyet dönemi dahil- 'devlet adamı', Düvel-i Muazzama'ntn {'Sistem 'in) Dersaadet'teki 'mü- mess///'dir: 'Koca' Reşit Paşa, Ingıliz' Sait Pa- şa, Londra'ya ayarlıydı; Talât ve Enver Paşa'lar. Bedin'e bağımlıdır; Mahmut Nedim (of) Paşa, Petrograd'ın davuluna oynardı. Pek çok şey gibi, bağımsız ve özgiir, Türk 'devlet adamı' tipi, Der- saadet'in ürünü değil; Ankara'nın ürünüdür, Ku- va-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Ankara'sının! Meşrutiyet dahil mi, demiştim? Öyledir! Bir ta- rihte, (11 Mayıs 1982) 'keyfiyeti' şöyle arzetmiş- tim: 'Jöntürkler, 1908'de iktidan ele geçinnce, 'Batı'// Seyaz ve Hristiyan' Emperyalizm, fazlate- lâşlanmamış; önünde sonunda, duruma egemen olabileceklerine hükmetmiştir. Edward Mead Ear- le, Dr. Rorhback'ten naklen, ne yazıyordu: "... Jöntürklerin liberalizmi, işin başından beri Ang- lomania (Ingıliz yandaşlığı) belirtileri gösteri- yor." Alman I mparatonj Kayzer VVılhelm ise, Kont Von Metternich'in olaya değgin raporu attına, şu notu düşmüştü: "... Ihtilâl (1908), Paris ya da Londra'lı Jöntürkler tarafından değil, Ordu ta- rafından ve 'Alman Subaylan' olarak bilinen, Al- manya'da eğitim görmüş Türk askerieri tara- fından yapılmıştır." Gerçekte, ıki taraf da yanılmıyordu. 1908 Dev- rimi'ni gerçekleştıren Jöntürkler, 'Ittihatçı' ve 7b- üârçı'diye ikiye aynldıklannda; 'Ittihatçılar' Kayzer'i, 'Itilafçılar' ise, Dr. Rorhback i haklı çıkarmışlardı. Ulusal Burjuvazi olmayınca, 'ulusalbileşim'deol- madı... (Bkz. 'AydınlarSavaşı', 3. Basım, s. 42, Bil- gi Yayınevi, 1996.) Türkiye'de, 'bağımsızlık ve özgüriük' nrteliği, Gâ- zi Mustafa Kemal Paşa sayesinde, 'devlet adam- lığına' kazandınlmıştır; çünkü o açıkçademişti ki, 'Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir1 ; pe- ki, ondan öncekilerin karakterı neydi? Iki 'devtet adamı' türii... Günahı söyleyenlerin boynuna, Osmanlı 'mül- künü' Ingiliz Emperyalizmine açan Sened-i rt- trfak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun hazırianı- şında, 'Koca' Reşit Paşa'nın ingiltere Devlet-i Fe- himesi'nin Dersaadet'teki 'ser7r-/ kebiri' ile birlikte çalıştığı söylenir. Yalnız söylenmiyor, Sefır-i kebir, Londra'daki kansına 'keyfiyeti' böyle yazmış!... Tanzimat 'eko/ü'nden, iki önemü 'devlet ada- m/'ndan biri, Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa, Padişah'a 'ariza' olarak kaleme aldığı vasiyetna- mesinde, şunları tavsiye ediyordu: "... yabancı müttefıklerimiz içinde en önemlisi Ingiltere'dir, her ne olursa olsun, dünyanın en sabırlı ve en metin milleti olan Ingilizler, bizim en önde ge- len ve en son vazgeçeceğimiz, 'müttefikimiz' olacaktır. Bendenizce, Bâbıâli'yi ('Hükümet'i) Ingiltere'nin dostluğundan mahrum görmek- tense, birkaç vilâyetimizi elden çıkmış gör- mek, daha iyidir..." Evet, bunlan devlet başkanı- na önerebilen, o zamanın başbakanı! Yine aynı 'e/co/'den bir 'devlet adamı' sayılan Âli Paşa ise, kendi vasiyetnamesinde, '...vergilerin toplanma- sının, şirketlere devredilmesini' tavsiye etmek- te; tavsiyesine, şu düşünceyi eklemektedir: "...ulus- lararası olduklan oranda (bu şirketlerin) işyap- ma etkileri de artacaktar." Dahası Âli Paşa, '...bi- zim gibi bir devlet için, savaş donanması oluş- turmayı', 'gereksiz masraflar açacağı' gerek- çesiyle lüzumsuz görmekte; Padişah'a '...vakit geçirmeden donanmayı dağıtmasını' öğütle- yıp, şöyle demektedir "...bunlann yerine, nisbe- ten küçük, hızlı, asker ve savaş malzemesi ta- şıyabilen buharla işleyen vasrtalar koymak uy- gun olur. Bunlar bartşta kıyılan korur, ticaretfi- losunu destekler ve Saray'a ait olan Şirket-i Hay- riye-i Osmaniye yerine geçer." Kısacası, deniz gücünü 'özel sektör'e devrediyon AJIah bilir, o 'özel sektörü' de 'yabancı şirketler' destekleyecektir. 'öze//eşf/m?e'nin ve 'Kürese/teşme'nin ucu, taaa nerelere dayanıyor, bakar mısınız?... (Tevfik Çav- dar, Türkiye'de Uberalizm'in Doğuşu', s.47ve son- rası, Uygariık Yayjnlan, 1982.) Tanzimat 'ekolû'nöen 'devletadamlannın', ulaş- tığı rezillik mertebesini merak mı ettiniz? 30 Mart 1919'da Dersaadet'te Ingiliz Yüksek Komiseri ola- rak bulunan Amiral Calthrope'u ziyaret eden 'Da- mat' Ferid Paşa'nın, Londra'ya yaptığtteklifleri göz- den geçiriniz:"... 1/ Ülke, 15 yıl süreyte, Ingilte- re'nin denetimine bırakılryor. 2/ Bakanlıklara, Ingiliz 'müsteşarlar' atanacaktır. 3/ Valilerin yardımcıları, vilâyetlerdeki Ingiliz başkonso- losları olacaktır. 4/ Bütün maliye üzerinde In- girtere'nin denetimi bulunacaktır, vs." Aslında bu, önce Allah'a, sonra İngiltere Devlet-i Fehime- si'negüvenen Osmanlı 'devlet adamlan'rw\, 'yö- netemediklehni' kabul ettikleri 'mülkü', ingiltere'ye 'sömürge' olarak takdim etmeleri demektir. Benzetmek gibi olmasın! 'Hangi istiklâl vardır ki...' Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922'de TBMM'de demiştir ki: "...artık durumu dü- zettmek, hayat bulmak, insan olmak için; mut- laka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi, birtakım zih- niyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklâl vardır ki, yabancılann nasihatlanyla, planlarıyla yük- selebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiş- tir..." Şu sözleri de, o, aynı konuşmasında söylemiş- tin "... Türk halkının nasılsa başına geçmiş bir- takım insanlar (...) Türkiye'yi âtıl ve çekingen bir halde tutuyorlardı. (...) Türkiye'de fıkir adam- lan, adeta kendilerine hakaret ediyorlardı. Di- yorlardı ki, 'Biz adam değiliz ve olamayız. Ken- di kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur.' Bizim canımızı, tarihimizi, vaıiığımızr, bize düş- man olan, düşman olduğundan hiç şüphe edil- meyen Avrupalılara; kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı..." Her ıkisi de bu ülkenin tarihinden çıkmış, iki 'dev- let adamı' tipi. Tanzimat 'e/co/ü'nden paşalar; Mü- dafaa-i Hukuk'un yarattığı, 'devlet adamı' türü. Yeni isimler 'devlet adamlığına' soyunurken, ha- tırlatmakta yarar var diye düşündüm. Mustafa Kemal'e bakıp, hizaya gelmelidirler. http-y/www.prizma.nettr/AILHAN http^/www.bilg'ryayınevi.com.tryailhan Faks/0-212/26019 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear