Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAP Başkanlık
Divam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- ANAP Başkanlık
Dıvanı, dün Genel Başkan
Mesut Yılmaz başkanhgında
2 saat 45 dakıka süren bir
toplantı yaptı. Toplantı
sonrası bir açıklama yapan
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı .Ahat Andican,
partılennin deprem
bakanlığı kurulmasına karşı
olduğunu belırterek "ANAP
deprem bakanJığı degil,
depremle ilgili çalışmalann
bir bakanlık bünyesınde
yürütülmesmı vurguluyor"
dedi.
Sabancı suikastı
sanığı
• BRUGES (AA) - Özdemır
Sabancı suikastının
sanıklarından Fehriye Erdal
ve onunla birlikte Belçika'da
yakalanan diğer yasadışı
DHKP-C örgütü elemanlan
Musa Asaoğlu ve Kaya
Saz'ın avukatlan,
müvekıllerinın tutuklu
bulunduklan cezaevının
koşullannın iyileştırilmesi
ıçm dün bir kurye
aracılığıyla Bruges Acil
Karar Mahkemesrne
başvurdu. Erdal ile ilgili
davanın 1 Aralık 1999'da
görülmesine karar verildi.
Yolcu otobüsleri
çarpıştı
• ÜNYE (AA) - Ordu'nun
Ünye ilçesinde iki yolcu
otobüsünün çarpışması
sonucu 3'ü yabancı uyruklu
8 kişi öldü, 40 kişi de
yaralandı. Samsun'dan
Trabzon'a giden Yaşar
Parlak'ın kullandığı 06 BP
014 plakalı yolcu otobüsü,
dün sabaha karşı 03.30
sıralannda. aşın hız ve yolun
kaygan oluşu nedeniyle,
Ünye Devlet Hastanesi
önünde virajı alamayıp
kayınca, Tiflis'ten lstanbul'a
giden Hayati Hızal
yönetimindeki 34 LFA 53
plakalı yolcu otobüsüne
çarptı. Kazada, otobüs
sürücüsü Hayati Hızal (37)
ile Nuri Bul (33), Bayram
Ali Bıber (54), Secaattin
Bank (40), Hüseyin Bul (37)
ve Gürcıstan uyruklu 3
kadın olay yerinde öldü.
Möllnkatliamı ....
anridı
• .MÖLLN (AA)-
Ahnanya'nın Mölln
kentinde 7 yıl önce Neo-nazı
iki genç tarafından
kundaklanan evde
ha\ atlannı kaybeden Bahide
Arslan. yeğeni Ayşe Yılmaz
ve torunu Yeliz Arslan
önceki akşam anıldı.
Bomba davası
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana Emniyet
Müdürlüğü Çevik Kuvvet
Şube Müdürlüğü'ne
vücuduna sardığı bombalarla
intihar saldınsı düzenleyen
ve üzenndeki bombalann
patlaması sonucu
parçalanarak ölen Leyla
Kaplan adlı teröristin 25
Ekim 1996'daki eyleminı
planladıklan ve PKK üyesi
olduklan iddiasıyla DGM'ce
ölüm cezasına çarptınlan
Bayram Yaruk ile ömür boyu
hapse mahkûm edilen
tbrahım Aksoy ve 15 yıl
ceza alan Imam Dülçek ile
tutuksuz yargılanan Hamza
Pirinç ve Nezir Taş'ın
yargılanmasına Adana
DGM'de devam edildi.
Yargıtay'ın 'usul' yönünden
bozduğu dava. savcının esas
hakkındakı görüşünü
bildirmesi içın 7 Aralık'a
ertelendi. Mersın'de iki
kıraathaneye bomba atmak,
PKK'nın propagandasını
yapmak ve yardım-yataklık
etmek suçundan DGM'de
yargılanan Tahır Yiğit ölüm
cezasına çarptınldı.
Mahkeme, sanığın cezasmı
daha sonra ömür boyu hapse
çevirdi.
Hizbullah davası
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Içel'in Tarsus
ılçesınde 2 >ü önce Oktay
Bulun ve Mustafa Özkan
adlı öğretmenlerle Mersin'de
Abdülkadır Önen adlı
kişinin öldürülmesi
olaylanna kanştığı iddiasıyla
tutuklanan Hizbullah üyesi
Mustafa Eroğlu'nun
yargılanmasma dün devam
edildi. Sa\cı, sanığın
TCK'nin !46'1. maddesi
uyarınca idamla
cezalandınlmasıru istedı.
Mahkeme, sanık Eroğlu ile
avukatının son
savunmalannı yapabilmeieri
için duruşmayı 14 Aralık
1999tarihineerteledi.
DGM'deki bir başka davada
da, Hizbullah üyesi iki sanık
toplam 10 yıl 4 ay hapis
cezasına çarptınldı.
'Evrim Aldatmacası' kitabıyla bilime saldıran Harun Yahya'nın Adnan Oktar olduğu ortaya çıktı
Her taşın altmda gerici var
• Şeriatçı gazetelere ilan
vererek kendini aklamaya
çalışan Adnan Oktar'ın fahri
başkanı olduğu Bilim
Araştırma Vakfı, Oktar
Babuna kampanyasmdaki
etkinliğini itiraf ederken
'Evrim Aldatmacası' adlı
kitabın yazan "Harun Yahya"
kod adlı kişinin Adnan Oktar
olduğu ortaya çıktı.
MHP'ye
kadro
tepkisi
• DSP milletvekili Suat
Çağlayan,
MHP kadrolaşmasına
isyan ederek sadece
merkez örgütünde
400 bürokratın görev
yerinin değiştirildiğini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP'li Sağlık Bakanı
Osman Durmuş'un bakanlıkta-
ki kadrolaşması DSP'de tepki-
lere neden oldu. Eskı Temel
Sağlık Hızmetlen Genel Müdü-
rü DSP tzmır Milletvekili Suat
Çağlayan, "Sağhk Bakanlı-
ğVnın sadece merkez teşkilaniJ-
da 400civannda bürokraan gö-
rev yerterinin liyakat esası dik-
kateaknmadan değiştirildiğini''
söyledi. Çağlayan, Sağlık Ba-
kanlıgı'nın anayasa ve yasalara
aykın olarak Sağlık Eğitım
Enstitüsü'ne yeniden öğrenci
almak için sınav açtığını ve ya-
zılı sınavuı da yapıldığını vur-
gulayarak "Bakaohğuı bu hu-
kuk dışı uygulamasına, sınava
gireceköğrencilerin ileride orta-
yaçıkacak mağduriyetlerini en-
geiteyebilmek \e kazanılmış hak
eideetmelerini önlemek için ari-
len son verilmelidir
r
dedı.
MHP'li bakanlafın kadrolaş-
ması,-DSPh mıüetvekillennın
de rahatsızlıklannı gıderek da-
ha yüksek sesle dile getırmele-
rine neden oldu. Daha önce
Sağlık Bakanlığı'nda görev
yapmış olan Suat Çağlayan, ba-
kanlıkta yoğun bir tayin furya-
sı yasandığını. sadece merkez
teşkılatında 400 dolaymda bü-
rokratın görev yerlerinin değış-
tirildığını söyledi. Çağlayan,
" Yıllardır dairebaşkanhğı ya da
şube müdürlüğü görevini yürü-
ten Itişiler, sahip olduklan bi-
rimler \e özlük haklan dikkate
alınmaksızın. merkez teşkilatJ
dışına sürülmektedir. L'ygula-
ma tanıamen shasi niteliktedir.
Merkez teşkilatındaki değişik-
Bklerden sonra hastane başhe-
kimi, başhekün yardımcılan.
sağhk müdürleri. müdür yar-
dımcılan ve şube müdürleri dü-
zeyinde değişiklikler sünnekte-
dir" dedı.
Klınik şefi atamalan konu-
sunda yönetmelik değişikliği
yapıldığını ammsatan Çağla-
yan. "TTB'nin açbğı yürütme-
yi durdurma davasında verilen
karar, bakanlığm mevzuat dışı
uygulanıalannın kamtı niteli-
ğindedir. Ancakyürütmeyi dur-
durma kararı aünıncaya kadar
şefnklerin yüzde 50'si doldurul-
muştur" dedı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Evrim teorisine karşı bü-
yük bir saldınya geçen, bu
amaçla bastırdıklan milyonlar-
ca kitabı ücretsiz dağıtan, Mil-
li Eğitim Bakanlığı, gazetemız,
Hürriyet, Sabah ve Milliyet ga-
zetelerini de hedef gösteren Bi-
lim Araştırma Vakfı, şenatçı
Akit ve Yeni Şafak gazetelerine
verdiği ilanlarda kendini akla-
maya çalışırken daha önce giz-
lediği gerçekleri de itiraf etti.
Bılimsel Araştırma Vakfı
(BAV) Fahri Başkanı Adnan
Oktar ve müritlerinin "tehdit,
şantaj, tarihi eser kaçakçıhğı ve
fuhuş" gerekçelenyle tutuklan-
masmdan sonra paniğe kapılan
vakıf, Akit ve Yeni Şafak'a ver-
diği ilanlarda
Oktar Babuna kampanyasın-
da gönüllü çalıştıklarım belir-
tirken. "Evrim Aldatmacası"
kitabının yazan "Harun Yah-
ya"mn, Adnan Oktar'ın kod
adı olduğu ortaya çıktı. tlanlar,
yayınlanyla Adnan Oktar'ı des-
tekleyen şenatçı basınla BAV
arasındaki ilişkjlen kanıtlayan
son örnek oldu. tlan, takma ad-
la yazılan kitaplann vakıf tara-
fından basıldığını ortaya koyar-
ken BAV üyelerinin mankenler-
le kurduğu ilişkileri de günyü-
züneçıkardı. Vakfın "Masonik
Magazin basmmda boy gösteren ünliikr, sık sık Adnan Hoca'nın müritJeriyte birfikte gönhıdü.
AdnanHoca ünliileıiseviyvr
BEKTAN AĞANOĞLÜ
lstanbul Emniyeti'nin operasyonuyla ilişkileri
büyüteç altına alınan Adnan Oktar, 15 yılhk
saitanatı boyunca birçok ünlü ismı kullanarak
popülaritesıni artnrmayı başardı.
"Türk tslam" sentezinin 12 Eylül askeri darbe-
siyle yaşama geçirildiği 1980'li yıllarm ortalannda
Adnan Hoca "zenginvemutsuz" gençlerin "manevi
dümajanna" seslenerek ön plana çıktı. "MehdT
olduğunu söyleyen, özel okulîardaki zengin çocuk-
lannı tarikatma bağlayan Adnan Oktar, kısa sürede
tarikatının icraatıyla kamuoyunun gündemine otur-
du. Adnan Hoca, 15 yıl boyunca "yükseten değer-
ler
w
i kullandı.
a
jHar
w
ını güzei kadınlar, şık erkek-
lerle yapü. Hatta kendisı bile Ahu Tugba ile fotoğraf
çekrirmekten kaçınmadı.
Son operasyonla malvarlığı ve ilişkileri yeniden
masaya yatmlan, lüks yaşamı gözler önüne serilen
Adnan Oktar ve müritleri, her firsatta "reklaın'' ya-
parak tarikatın popûlerleşmesini ve meşruiyet kazan-
masmı sağladılar. Magazin dergilennde "aşkkaça-
maldan" sayfalarca yayımlanan müntler. şık takım
elbiselen, lüks arabalan ve silahlanyla göz önündcy-
diler. Bu tür dergilerin gözdeleri oîan müritler dav-
etlere, konserlere kamuoyunun hep yakından
tanıchğı isimlerle katılarak ünlerine ün katülar. Ad-
nan Oktar'ın müritleri, gece yaşamının ünlü ısimleri
Sedef Bozok, Seren Serengü, Tatyana ve Öykü Qs-
ma'yla birlikte göründü. Osma. Tatyana ve Nesiihan
Acar, Adnan Hoca'dan tebliğ almalanna karşın
tarikataginnediler. Ancak Adnancılarbukonuyla il-
gili olarak yayımlanan haberlerle gündemi oluştur-
dular.
"tmaj çağı^nda halkla ilişkilerin değenni
kavTayan Adnancılar, mankenlere ilgi göstermeyi de
ıhmai etmedıier. Gökalp Baran. Hayrullah Özyaşar,
Cetn Kuzu, Gülay Pınarbaşı. tarikatın neredeyse
halkla ilişkilerinı üstlendiler. Popüler isimleri kul-
ianan müritler. mankenler Ebnı Şimşek, Gözde Tan,
Esra Dop ve Sibel Taa'ı tehdit ederek tarikata bu-
laştırmaya çalıştılarsa da başaniı olamadılar. Ad-
nancılar kamuoyunun yakından tanığı Cem Ozer,
Fatih AJtayn gibı ünlü isimlere yönelik karalama
kampanyalarıyla da basının gündeminde kalmayı
bildiler. Tarikatm liderliğini yapan ve "akıl hastasi"
raporu bulunan Adnan Oktar ile müritlen, 1990'Jı
yıllann başmda birdenbire "Atatiirkçü'' olduklannı
açıkladılar. Kamuoyunu yanıltmayı amaçlayan bu
manevranın ardındân yükselen milliyetçi dalgayla
"Ttoana ve Türkçü" kesilen Adnancılar, kapatılan
RP ile yakınlaşmayı da ihmal etmedıier. Adnancılar
son olarak DYP icındekı iktıdar mücadelesinde de
r'i destekleyerek taraf oldular.
bir cevrede ateistbir aDedeya da
dejenere olmuş ortamlarda ye-
tişmiş insanlara" doğru yolu
göstermek adına mankenlerle
ilişki kurduğunu doğrulayan
ilanda şöyle denildi:"1994-1995
yülan arasında, bazı manken-
lerle mesafeti üişkikr kurubnuş;
kendilerine,içinde bulundukla-
n ortamın dejenere bir ahlak
yapısma sahip olduğu açıklan-
maya çahşünuş,Allah'm % arugh-
nın delüİerL Kuran mucizele-
ri, güzel ahlak ve milli değer-
ler gibi konularda kitaplar he-
diye edilmiştir. Bu samimi an-
latımlar da konuşulan bazı
kimselerde manevi bir uyanış
sağtamıştır. Sayın Gülay Pınar-
başı, bu dönemde eski yaşan-
tısuıı terk ederek mazbut bir
yaşam tarzını »eçmiş ve BAV
camiasına kaülnıışar."
'Babuna kampanyası*
BAV üyelerinin Oktar Ba-
buna kampanyasında gönüllü
olarak çalıştıklan belirtilen
ilanda, "Babuna kampanyası.
bir eyieın değiL şerefli bir hiz-
mettir. Toplanan para. basında
belirtildiği gibi 2.5 trihon lira
değU, 450 miryar lira chann-
dadır >e tek kuruşunda yulsuz-
luk yoktur. Babuna kampan-
yası, devlet ve millet yaranna
gerçekleştirümiş bir hizmet ör-
neğidir" savunması yapıldı.
Adnan Oktar tarafından yazıl-
dığı bilinen, ancak Harun
Yahya ve Cavit Yalçın takma
adlan kullamlan evrim teorisi
karşıtı kitaplann BAV tarafın-
dan basıldığı itiraf edilen ilan-
da, karalama kampanyasının
da kendileri açısından manevi
bir derece olarak kabul edildi-
ği savunuldu. İlanda, Edir-
ne'den Iğdır'a kadar tüm iller-
de Allah'm varlığını bilımsel
delillerle anlatan konferanslar
düzenleyen vakfın "sefahat
topluluğu" olmadığı belirtılır-
ken, basılan kitaplardaki laik-
lığe yönelik saldınlar gözden
kaçınlmak istendı.
Milli Eğitim Bakanlığf nın
EvTİm Teorisi'ni biyoloji ki-
taplanna almasının ardındân
Harun Yahya ımzasıyla yazı-
lan, milyonlarca adet basıla-
rak ücretsiz dağıülan, okullar
önünde minibüslerle öğrenci-
lere verihneye çalışılan "Ev-
rim Aldatmacası" adlı kitapta
şu iddialarda bulunuluyor
"Evrim Teorisi, Allah'ı in-
kâr eden tüm ateist felsefele-
rin belkemiğini oluşturur. Ev-
rim teorisini savunanlar evrim
dinine inanmaktadır ve bu di-
ne sadık kalabihnek için de her
türlü imkânsızı onayiamak du-
rumundadır.
Evrim, gerçekte bilimsel
araştırmaların sonucunda or-
taya çıkan bir bulgu değüdir.
Aksine, bu teori, materyalist
felsefenin gereklerine göre, ön-
ce masa başmda üretUmiş, son-
ra da bilimsel gerçeklere rağ-
men kabul ettirilmeye yghylan
bir tabuya dönüşmüştür. Bu
çabanın amacı, canlıJann bir
yaraücı tarafından var edikii-
ğini üıkâr etmeyi zorunlu kıl-
maktadır. Bilim Teknik, Focus
gibi bilimsel yayınlar olmak
üzere, Mülijet, Hürrijet, Sa-
bah, Cumhuriyet gibi gazete-
lerde evrim teorisinüı binnçli
propagandası yapılmaktadır.
Evrimcilerin basını ele geçir-
meierinin önemini pek az in-
san kavramıştır. Böylece halk
meseleyi tek yönlü olarak öğ-
renir."
IRMIKIAYDEV ENGİN aengin(5 doruk.net tr.
Siz de ekranlarda sıram sıram boy
gösteren 'deprem uzmanlan''na öfkele-
nenlerden misiniz ?
Yanılmıyorsam sayınız pek fazla ve
günbegün artıyor. Üstelik galiba hem
hiçbır deprem tartışmasını kaçırmıyor,
geç vakitlere kadar o kanal senin, bu ka-
nal benim dolanıyor, hem de sonra "Aa-
aa, bu uzmanlardan da gına geldik ar-
tık. Memlekette ne de çok deprem uz-
manı varmış" deyip homurdanıyorsu-
nuz.
Niye?
Tamam biliyorum, birinin dediği, öte-
kini tutmuyon hepsi Kuzey Anadolu Fay
Hattı'ndan söz ediyor, ama hiç birinin fa-
yı ötekininkine uymuyor; kimi ille de Is-
tanbul'da taş üstünde taş bırakmama-
ya karariı, kimileri ise Istanbul'u koru-
mak pahasına Bursa'yı, Yalova'yı, Mu-
danya'yı gözden çıkanveriyor...
Tamam biliyorum, 'uzman paylaşımı'
komşuluk ilişkilerini bozmaya başladı.
Kendi uzmanını savunmak isteyenler, is-
ter istemez komşunun uzmanını batır-
dıklanndan kavga çıkıyor, küslükler artı-
yor.
Ama olsun. Ben çok hoşnutum.
Söyler misiniz bana, karşısına geçip
esnediğimiz, uyukladığımız, sıkıldığımız,
homurdandığımız, suratımızı buruştur-
duğumuz ekranlarda buncayıldır, bu ka-
dar 'bilim adamı'nı, bu kadar yoğun gö-
Bırakınız Konuşsunlar
Bırakınız Tartışsmlar
rüp izledik mi?
Bu ülkenin ekonomisini deprem kadar
tahrip eden 'üretimden çekilip faizeya-
hnlmışpara - hazine bonosu - yüksek fa-
iz - yeniden hazine bonosu - daha yük-
sek faiz' zinciri üstüne ekranlara kaç bi-
lim adamı çıktı? Bu 'utanç zinciri'rim ya-
rattığı büyük çöküşün eğristni, doğrusu-
nu, aynntısını bize anlatabılecek kaç bi-
lim adamı, sesini oturma odalanmıza ka-
dar ulaştırabildi?
Emeklinin, ücretlinin, esnafıntasarruf-
(anna yüzde 70 dolayında faiz verip, son-
ra bu küçük tasarruflann oluşturduğu
muazzam parasal kaynaklaria hazine
bonosu ihalesine girip devlete yüzde
120, yüzde 130 faizle borç veren banka
ve bankerferin yol açtığı ekonomik fela-
ket üstüne söylenecek sözü olan kaç bi-
lim adamı 'canlıyayınlara' konuk olabi-
liyor?
Kaçımız tek tük de olsa böyle bir prog-
ramı sonuna kadar, gerekirse uykusuz
kalmayı göze alarak sabıria ve dikkatle
izledik?
Bilim adamlan ekranlarda saatler bo-
yu, geceler boyu, günler, haftalar, aylar
boyu Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı didik
didik ettiler. Deprem konusunda öğren-
mediğimiz kalmadı. Peki Susurluk üstü-
ne neyi, ne kadar öğrendik?
'Gına geidi' ne söz; bırakın henüz ken-
disine söz düşmemiş bir jeolog, sismo-
log, deprem mühendisi kaldıysa, onlar
da çıksın ekranlara, doğru eksık ne bili-
yorlarsa bölüşşünler bızımle. Bir kere de
sorunlanmızı bilim adamlannın ağzından
dinlemenin tadını ve keyfini çıkaralım.
Bırakınız konuşsunlar, bırakınız tarüş-
sınlar.
'Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsin-
ler' diyen vahşi kapitalizm savunucula-
nna tanınan hakkı deprem üstüne söy-
leyecek sözü olan bilim adamlanndan
niye esirgeyelim ki?
Ama aralannda şarlatanlar var, bilim
adarrn nitelemesini haketmeyen, ün me-
raklısı palavracılarvar, diyeceksiniz. Evet
var. Sanki ekonomi biliminde yok mu?
'Hazine bonosu - yüksek faiz - gene ha-
zine bonosu - daha yüksek faiz' rezilli-
ğini, ekonominin sağlıklı yürümesi için
zorunlu önlemler olarak yutturan şarla-
tanlann, sahtekâriann sayısı, deprem va-
azı venmeye soyunmuş yetersiz bilim
adamlannın en az on katı değil mi?
Bırakınız deprem üstüne sözü olan bi-
lim adamlan konuşsunlar, bırakınız tar-
tışsmlar.
17 Ağustos'tan bu yana sürüp giden
taıtışmalardan bizde kalana bakın siz.
17 Ağustos'tan önce 'Kuzey Anadolu
Fay Hattı' terimini duyanımız kaç kişiy-
di? Yan atılımlı fayla dikey düşümlü fay
arasındaki farkı bırakın bilmeyi, duyanı-
mız var mıydı? Üç dort metre ınilınce su
çıkan topraklan 'bereketlı topraktar'd'ıye
övmeyi bilirdik de, bu topraklar üstünde
ev kurmanın intihar anlamına geldiğini
kaçımız biliyordu?
Daha okkalı bir soru: Galiba canımızı
sıkan, deprem uzmanlanna kızmamıza
yol açan, onlann birbiriyle çelişen gö-
rüşleri değil; bir türlü ağız birliği edip
"Korkmayın. Deprem olmayacak. Key-
fınize bakın" dememeleri.
Bir deseler rahatlayacağız. Bu konu-
da görüş biriiğine vanverseler, çürük ze-
minlerde kurulmuş, eksik çimento, za-
yıf demir kullanılarak dikilmiş evlerimiz-
de rahat rahat uyumaya devam edece-
ğiz.
" 17Ağustos sarsıntısını unutma. Çat-
laklan sıvama, sıvatma" diyenler, dep-
rem uzmanlanna değil, bize sesleniyor-
lardı. Deprem tartışmasından bıkmak,
çatlaklan sıvamakla eşanlamlı.
Bırakınız konuşsunlar, bırakınız tartış-
smlar...
POLTIİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Doğan, Güngör, Çatlı,
Kırcı...
Doktor Asteğmen Necdet Güçlü 13 Nisan
1970'teöldürüldü...
İki yıl önceydi...
Hümyet gazetesinde Ibrahim Doğan'ın fotoğra-
fı yayımlandı. Fotoğrafta, TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, TBMM Kliniği'nde Dr. Ibrahim Doğan ta-
rafından muayene ediliyondu...
Oral Çalışlar, gazeteyi önüme koyup sordu:
"Sayın Kalemli'yi muayene eden kişiyi tanıyor
musun?"
Tanıyamamıştım...
Oral gülümsedi;
"Bu kişi, Dr. Asteğmen Necdet Güçlü'yü öldüren-
lerden biri olan Dr. Ibrahim Doğan'dır..."
Bizim Oral, önceden 1970'li yıllarda Hacettepe
Tıp Faküttesi'nde okuyan birarkadaşından, Kalem-
li'yi muayene eden doktorun Doğan olduğunu sap-
tamış...
Haberi manşetten şöyle verdik:
'Güçlü'nün katili Doğan TBMM'de...'
İki yıldan bugüne dek bu konuda hiçbir açıklama
yapılmadı. Sanınm dönemin TBMM Başkanı Ka-
lemli, Cumhuriyet'i kınayan ve Doğan'ı savunan bir
açıklama yaptı...
Yaklaşık 29 yıl önce işlenen Asteğmen Dr. Nec-
det Güçlü cinayetini bugün niye gündeme getiriyo-
ruz?
Türkiye'nin üzerindekı giz perdesini aralayıp, Su-
suriuk kazasıyla ortaya çıkan devlet içindeki silah-
lı gücün dokunulmazlığını göstermek içın...
1970-1980 süreci aydınlanmadığı sürece faili
meçhul cinayetleri çözmek olası değildir...
1970'te Asteğmen Necdet Güçlü'nün öldürülme-
si, daha sonraki pek çok faili meçhul cinayetin de-
vam etmesiyle doğrudan ilgjlidir... Güçlü cinayeti,
Kemal Türkler'den Doğan Oz'e, Cavit Orhan Tü-
tengil'den Bedrettin Cömert e. Orhan Yavuz'dan
Abdi Ipekçi'ye dek çok sayıda öldürme olayının
kımler tarafından ışlendiğini, bunlann devlet içinde-
ki örgütlü silahlı güçle ilişkilerini ortaya koyar...
• • •
Ibrahim Doğan ve Ali Güngör...
19701e Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Doğan ile
daha sonraki yıllarda MHP Gençlik Kolları Genel
Başkanı olan Güngör, Asteğmen Güçlü'yü silahla öl-
dürmüştür...
Tarih: 13 Nisan 1970...
Peki, kullamlan silah kimlerin üzerine kayıtlıdır?
1970'te Türk Silahlı Kuvvetleri'nde teğmen olan
Mustafa llerisoy ve Fehmi Altınbilek'ın üzerine...
Ankara Birinci Ağır Ceza Mahkemesı'nın 30 Ni-
san 1974 gün ve 1974/91 esas, 1974/486 sayılı ge-
rekçeli karannı okuyalım:
"Emanet, 1970/814 sırasında kayıtlı sanık Ibra-
him Doğan'dan zaptedilen 6815296 No'lu taban-
ca ve mermilerin Teğmen llerisoy adındakı birşah-
sa ait olduğu anlaşıldığından tabancanın sahipleri-
ne geri verilmesi..."
llerisoy ve Altınbilek askeri mahkemede yargıla-
nıpaklanırlar...
Doğan ile Güngör ise 12'şer yıl ceza alır, Başba*.
kan Bülent Ecevit'in 1974 af yasasından yararta-
nıriar...
1978, Türkiye'de terörün ivme kazandığı yıldır...
Sağ ve sol terör örgütlerinin silah kaçakçılan ile
bağlantılan vardır, ama sağ, yani ülkücu orgütlerin
güvenlik güçleriyle olan ilişkileri gün gibi ortadadır...
Örneğin, daha sonra yüzbaşı olan Mustafa lleri-
soy'un adı, 1980 yılında Devrek'te kaybolan beş
sten tabanca olayına kanşır ve ordudan ayrılıp yurt-
dışına özel bir göreve gider...
• • •
Yıl 1976...
Hakan Yurdakuler. Ensari Oran ve Burhan Ba-
nn toprağa verılırken dönemin başbakanı Süley-
man Demirel, gerçekleri örtbas etmiyor muydu?
Yurdakuler. Oran ve Barın yurtsever gençlerdi!..
Doktor Asteğmen Güçlü'yü Hacettepe Üniversi-
tesi bahçesinde öldüren Doğan ve Güçlü dışanday-
dı...
Gelelim bugüne...
Haluk Kırcı, Oral Çelik, Abdullah Çatlı...
Kırcı, Çelık, Çatlı, Ibrahim Doğan ile Ali Güngör'ün
arkadaşları değil miydi?
Bugün Çatlı yaşamıyor, Çelik dışanda, Kırcı ise ce-
zaevinde...
Doğan, TBMM'de doktor, Ali Güngör ise MHP
Içel milletvekili...
Tuhaf, ama gerçek bu!..
Peki, Muammer Aksoy'u, Çetin Emeç'i; Uğur
Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı öldurenler ne-
rede?
Susuriuk'un ilk halkasına bakmadan önümüzü
görmek olanaksızdır... Çünkü terör, nereden gelir-
se gelsin bir insanlık suçudur...
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02127 513 90 98
İncetahtacı'nın ölümü
6
Komplo teorileri
üretmek doğru değil'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Gaziantep
Milletvekili Bedri
İncetahtacı'nın
öJümüyle ilgili olarak
çeşitli spekülasyonlar
yapılu"ken FP Grup
Başkanvekili tsmail
Kahraman, "Trafik
kazası gibi görünüyor.
Komplo teorileri ile
kafalan doldurmak
doğru değU" dedi. .
TBMM Susurluk
Araştırma
Komisyonu'nda görev
yapan İncetahtacı'nın
havaalanına gıderken
trafik kazası geçirerek
yaşamını yitirmesi,
çeşitli kuşkulann
gündeme getırihnesıne
neden oldu. Susurluk
Komısyonu Başkanı
Mehmet Elkatmış,
"incetenmeB. Suikast
ihtimali araştınlmair
dedi. FP Grup
Başkanvekili Ismail
Kahraman ise dün
düzenlediği basm
toplantısında, "Şahsi
kanaatim, ortada bir
trafik kazası \ar. Tek
başına yokJa gidiyor. ne
zaman gideceği beili
değil. Komplo teorileri o
kadar geUşti kL bazı
şeyler söylenhor.
Bunlan uzak bir ihtimal
olarak görüyonım.
Benim kanaatim,
hadisenin trafik kazası
olduğu yolundadır.
Sebebi; uykusuzluk
olabilir, sis olabilir, sürat
olabOir" dedı.
Kahraman, "ortada
bulguiar yokken komplo
teorileri ile kafalan
doldurmanın doğru
olmadığıru" söyledi.