17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /[email protected] 13 Kaynak, kotanın üzerine çıkmadığı gibi deprem yardımı da içinden düşürüldü IMFMen diiş kırıklığıANKARA(Cumhum'etBû- rosu) - Uluslararası Para Fo- ıu'nun (IMF). Türkiye'nin itand-by'la aktanlacak kay- ıağı 4 mılyar dolardan 10 mıl- /ardolara kadarçıkarması is- emıni kabul etmedığı gibı 500 •nilyon dolariık deprem yardı- nını da toplamdan düşmesi iüş kmklığı yarattı. Bu para la belırlenen performans öl- »•ütlerine uyuma göre taksıtler ıalinde serbest bırakılacak. Stand-by'la ödemeler denge- li içın gelecek olan para Merkez 3ankası rezerv lerinde duracak. An- cak stand-by'ın yükü yine dar gelir- i ve sabıt ücretlıler üzenne bırakı- Jırken, IMF'nin istedıği koşullarda tkonomı biçimlendirilerek, başta enerjı olmak üzere kamunun ağırlı- fının yok edilmesi, sosyal güven- Hkte özel emekliliğin özendirilme- si öngörülüyor Kaynağın kullanımı şartlı IMF'den gelecek paranın 4 milyar dolann üzerine çıkanlmaması, ko- tasının 3 katını aşan kaynak kullan- dınmlannın "ödemeterdengesisoru- •u olan ülkcler" ıçin olabıleceği ge- lekçesiyieaçıklanmayaçalışıldı. An- cak IMF"den gelecek kaynak ne ka- dar büyük olursa uluslararası piya- salann güveninin de o kadar fazla ola- cağı belirtiliyordu. Yalnızca IMF olarak değil, Dünya Bankası 'ndan ge- lecek kaynakla birlikte değerlendir- me yapılması istenerek IMF'nin kay- nak aktanmında diğer ülkeiere sağ- ladığı olanağı kullandırmamasının ya- rattığı düş kınklığının önüne geçil- • Stand-by'ın yükü yine dar gelirli ve sabit ücretliler üzerine bırakılırken, IMF'nin istediği koşullarda ekonominin biçimlendirilmesi öngörülüyor. Gelecek paranın arttınlmaması, kotasının 3 katını aşan kaynak kullandınmlannın "ödemeler dengesi sorunu olan ülkeler" için olduğu gerekçesiyle açıklanmaya çalışıldı. meyeçalışıldı. Dünya Bankası'ndan gelecek kaynağın 3 milyar dolann üzerine çıkanlmaması durumunda buradan ve IMF'den gelecek kayna- ğın toplamı 7 milyar dolarda kalıyor. Dünya Bankası'ndan gelecek kayna- ğın nerelerde kullanılacaği da proje bazında belirleniyor. Yani hüküme- tin kendi belirlediği alanlarda bu kaynağı kullanma yetkisi bulunmu- yor. IMF'den gelecek kaynağın da deprem yardımında olduğu gibi Ha- zine hesaplanna aktanlması söz ko- nusu değil. Ödemeler dengesi için ve- rilen bu para Merkez Bankası re- zervlerinde duracak. IMF'yle yapılacak stand-by'da bütçedisiplini çerçevesmde en önem- li hedef olarak ortaya konan faiz dı- şı fazlayla, memur ve emeklilerden ücretlılere, tanm kesimine kadar uza- nan dar gelirli nüfus hedef alındı. Ücretler ve tanrnsal desteklemeler 2000 yıh için TÜFE'de yüzde 25, 2001 için yüzde 10, 2002 için de yüzde 5-7 öngörülen enflasyon he- defi düzeyinde arttınlabilecek. Yine kemer sıkma politikası Bu ise reel olarak gelirlerin büyük ölçüde azaltılması anlamına geliyor. Tasarruf yapma olanağı zaten bu- lunmayan geniş halk kitlelennin yok- sullaştırılmasına neden olacak bu düzenlemeyle siyasi iktidann sıkın- tı çekeceğine de dikkat çekiliyor. Reel faizlerin yüksekliğının önüne geçilmesi ise iç borçlan- ma gereğinin azaltılması kap- samında kamu harcamalan- nın kısılmasına endekslendi. Türkiye iç borçlanmayı dış borçlanmaya çevirme planı- nı, stand-by'la uluslararası pi- yasalardan sağlayacağı borç- lanma olanağına bağlıyor. Stand-by'la dış borçlanma he- defi 5 milyar dolar olarak or- taya konuyor. Hükümetin, yaklaşık 47 kat- rilyon lira olarak öngördüğü 2000 yı- lı bütçesinde ise kurumlann öde- neklerinde Maliye Bakanlığı bütçe- si görüşülürken kabul edilecek öner- geler doğrultusunda büyüklüğün 50 katriryon lira olacağı, bu durumda ise 15 katrilyon lira olan açığın 20 kat- rilyon liraya kadar yükselebıleceği- ne dikkat çekiliyor. Ek kaynak arayışı Hükümet, IMF'nin istemi doğrul- tusunda deprem vergilerinden geri adım atmadı. Buradan 1 katriryon liraya yakm gelir bekleniyor. Ancak deprem nedeniyle 1999 bütçesine konulan ödenek tutan ise 500 trilyon lirayla sınırlı bulunuyor. Ek ödeneğin ise TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek tasanya gö- re 1999 yıl sonuna kadar kullanılma- ması durumunda deprem amacı dı- şında kullanılmasına yol açabilece- ği tehlıkesi bulunuyor. IMF'nin si- yasal iktidann geleceğiyle ilgili kay- gılan nedeniyle de 3 yıllık stand-by yapılmasına karşın ağırlık 2000 yı- İma verilecek. Halkımızın yardımsever- liğini, depremzedeteri kurtar- mada sıvıl toplum örgütle- rının katkılarını yere göğe sığdıramayan medyamız- da, çaktırmadan ağız deği- şıyor. Yenıden her şey Dev- let Baba'dan beklenıp, olma- yan, yurümeyen ışlerin he- sabı yine Devlet Baba'dan soruluyor. Hanı halkımızın, özel sektörün, sivil toplum örgütterinin yardımlan deprem yaralannı sanyordu? Hatta yardımlann hızını kesergerekçesi ıle hükümetin deprem vergısı alma- sına şiddetle karşı çıkıhyordu. Bır erbabı, dürüst araştır- macısı çıksa da arka arkaya ıki depremin bılançosunu çı- karsa. Yaralar hangı oranda sanlmış? Kamunun, özel sek- törün, sivil toplum örgütlerinın katkılan ne olmuş? Halkımız yardımsever; yükselen değerler, kendini kur- tarma, bunca kiıiilik ve yaşam zoriuklarına karşın hâlâ ki- mi değerierimız yaşıyor. Tamam ama sorunlann boyutlan yanında, insani duygularla yapılan yardımlar ne ölçüde sorun çözücu olur. Depremlenn ilk günlennde kabaran in- sani duygularla gelen yardımlar, "aktı" deyımıne uygun düş- se de evını, işini, her şeyını kaybetmış, on binlerce, yüz bin- lerce insanın yeniden yaşama dönmesi, ayakta durması için hiç yeterii olabilır mi? Sivil toplum örgütten, özel sektör ne kadar seferberolur- larsa olsunlar, dev gereksınımi hangı boyutlarla karşılamış olabilırler kı? Işler sadaka ıle, yardım duygusu ile çözüle- bılir mi? Sosyal devlet, ekonomik gücü yeterlı, güçlü dev- let olmadan yaralar sanlabılir mi? Böyle çözülmeye nıyetlenilirse, gelinen bugünkü nokta olur. Televizyon haberiennde, "Depremzede dilenci değil, lütfen kendinızin çöpe attığınız, kullanmadtğınız eşyalan göndermeyın" uyanlan yapılmak zooında kalınır. O bır şey değil. Önemli olan kışın ayazında, yağmurunda, onümüz- dekı yakm günlenn kannda, bırakınız ısınan bir kış çadın, prefabnke evi, on bınler içine su akıtan, çamur ıçindekı kö- tü çadırlan bıle bulamamış olarak, naylonlardan yaptıkla- n bannaklarda stğınmaya çalışıyor olur. AGİTte vitnnde, şovda Türkıye'ye btçilen vizyon ne olur- sa olsun, depremzedelennı yağmurda, ayazda, karda açık- ta bırakmış bır ülke azgelışmışlığin, yoksulluğun, ılkelliğın damgası ile vurulur. Ulke ınsanının en alt sınırlar olan ya- şama, bannma, hasta olmama, karnını doyurma, ış sahi- bi olma haklannı sağlayamamış olmanın ayıbı ıle oturur. Depreme ılışkın gelışmelerde de pek çok konuda, ye- rin dibine batınlacak pek çok yaklaşım, öncelık yanlışı, ek- stği, suçu olan hükümetin sorumluluğu bır yana, yine de yapılmış çok iş var. İlk günlenn görüntulennin aksıne, yi- ne kamu eliyle, devtetın var olan orgütlü gucü, kaynakla- n ile. Iki depremin bırden on binlerce çoğu çok ağır yara- lısının tedavısının maddi karşılığı nerede ise tümu ıle ka- mudan, kamunun işe yaramaz ilan edilen sağlık merkez- lennden. Çok sınırlı sayıda büyük özel işletmenın uretıme geçe- bilmek hedeflı kendı ışçilen ile yaptığı dayanışma, kendı İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRANSONER Sadakayla Olur mu? ıştetmelerindeenkaz, ona- nm çalışmalan bir yana, çok ağır maliyetli, hâlâ çok yetersız yurüyen en- kaz kaldırmanın bedeli, yükü tiımü ile kamuda de- ğil mi? Depremzedelenn çok yetersız kalan bann- ma sorununu karşılama kamufcaynaklı büyük ağırlıkta değil mi? Ya çadırkentler- de verilen başta beslenme, hizmetlerin karşılığı ne kada- n ile sivil toplum örgütlerinın çabalan, halkın yardımlaşma duygusu sınırlan ıçinde karşılanabildi? Demek ki bu ışler bıze yıllardır küresel ideolojinin bey- nimizi yıkamaya çalıştığı gibi, sosyal devletten vazgeçe- rek, devletı küçülterek, ekonomik gücunu yok ederek olur- sa ışte böyle oluyor. Sermaye özel sektör eliyle sağiık, eği- tım başta, söz konusu hızmet ne olursa olsun, ancak kâr ertiğı ölçülerde, alanlarda var otuyor. Özel sektör kaynak- lan deprem gibı büyük bır felakette, msanlar bu kadar kö- tü koşullarda iken bile halka hızmete akmıyor. Hanı SSK reformu yasalaşırsa, gerçeğı ışçinın emeklı- lik hakkı elinden alınırsa, tahkım çıkarsa, IMF reçeteleri- ne, dayatmalanna eksıksiz uyulursa, Türkiye siyasette ABD, AB'nin dediklenne, kendisine bıçilen role kusursuz uyarsa para akacaktı? Ekonomi düze çıkacaktı? Hükümetin IMF'yte üç yıllık stand-by anlaşmasını im- zaladığı gün bıle, borsa firlayacağına ıniş yaşıyor. Nedeni ise anlaşma karşılığı ongöailen 3.5 milyar dolann beklen- tılenn çok altında kalması. Clinton'ın Türkiye'de açıkladığı ABD Bcimbank'ın 1 mil- yar dolariık kredisı medyamız tarafından flaş haber, büyük müjde olarak duyurulmuştu. Clinton'ın övgü dolu açıkla- malan Borsamızı da fıriatmıştı. Kımseler söz konusu kre- dinın ancak ABD'den yapılacak ıthalatlar karşıhğı. yani ABD ürünlennin satılması karşılığı olduğunu sorgulamak istemedı. Dahası kimse neden kuçük ışletmelere koşullu sorusu- nu sormadı. Sahı neden yıllardır Dünya Bankası, kredi ve- ren büyuk güçler, butün yoksul ülkeiere küçük ıştetmeler koşulunu dayatıyor. Yoksul halkımızı kalkındırmak için mı? Küresel ideoloji, yenı dünya sömürü düzenı söyîemine göre küçük ve orta boy ışletmeler daha esnek, venmli olu- yorlarmış. Çoğu kayrt dışı ekonomıde, kuralsız, en ucuz işçilikle çalıştıklanndan olmasın? Yoksa giderek güçleri büyüyen, sayılan azalan, kârian katlanan dünya tekelien- ne rakıp olmadan, onlann daha da palazlanmasına hızmet etmede kusursuz olduklanndan mı? Aradan çok zaman geçmedi ama, biz sonuçlannı sor- gulamadan unutuverdık. Sahı büyük bel bağlanan, Türki- ye'nin depremde toprak altında kalanlar çıkanlmamışken, yangından mal kaçınr gibı. SSK emekliltğı hakkında işçi- nin defterini düren yasa değişıklığı, tahkım ardından Ece- vit dahıl ekonomiden sorumlulann ABD çıkarmasından ne çıktı? Tekstıl kotalannda btr-ıkı ıhracatçı firmanın ihracatının toplamı kadar artışın dışında... Bu işter sadaka ile olmuyor... En çok fedâkarlık beklenen kesim reel kayba uğradı Memur devletten alacaklı Ekonomi Servisi - 2000 yılında uygulanacak ekonomik program için fedakârlık etmesi beklenen memurlar, 1994 yılında yaptığı büyük özverinin bedelinı hâlâ alamadı. DPT'nin hazırladığı "Reel Net Ele Geçen Ücretler'' endeksine göre, memurlann satın alma gücü, 1996, 1997 ve 1999 yıllanndaki reel artışlara rağmen hâlâ 1993 yılm- daki seviyesinin altında seyrediyor. DPT'nin 1989 yıhndaİcı memur maaş seviyesinı 100 olarak ka- bul ederek ve DtE'nin tüketicı fıyatlan endeksindeki degişimi dik- kate alarak oluşturduğu endekse göre memur maaşlannda 1999 yı- ı reel olarak yüzde 5.3 oranında bir artış yaşandı. Hesaplama yapı- lırken bu yıl TÜFE'dek^llık ortalama artışm yüzde 63.9 olarak ger- çekleşeceği'varsayttdı. 1 ' ? ! n r " ' ; - "'•••<•'••'""•'• ''•• Bu yıl memur maaşlanna gelir vergisindeki indirimle birlikte yılba- şında yüzde 30, ikincı altı ayda ise yüzde 20 artış yapılrruştı. Ortalama memur maaşındaki cari oranlarla artış yüzde 72.5 olarak hesaplandı. Söz konusu reel artış sonucu net ele geçen memur maaş endeksi 139'a yûk- seldı. Başka bır ifadeyle 1993 yılında eline geçen net maaşla 143 birim mal satın alabilen bir memur, bu yıl ancak 139 birim mal alabiliyor. Bu- na göre 1994 krizinin faturası, Tansu Çiller tarafından sıfir denilebılecek duze>de zam yapılarak ağır bır şekılde ödettırilen memurlann, satın alma gücü aradan ge- çen altı yıllık süreye rağmen hâlâ 1993 yılındakı seviyesinin yüzde 2.8 altında bulunuyor. Memur ve Emekli Platformu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan ve üyelerine baş- vurarak, maaş zammının yükseltilmesini istedi. En yüksek dış borç ödemesi ANKARA (ANKA) - IMF'yle imzalan- ması kararlaştınlan stand-by anlaşmasıyla 3 yıl için sadece 3.5 milyar dolar alabilen Türkiye, gelecek yıl tarihinin en yüksek miktardaki dış borç anapara ve faiz ge- ri ödemesiru gerçekleştirecek. Turkiye'yi 2000 yılında 23 milyar dolara yakm bır dış borç geri ödemesi bekliyor. Merkez Bankası'nın 2000 yılına ilişkin ödemeler dengesi bilanço- su projeksiyonlanna göre Türki- ye, 2000 yılında kamu ve özel sek- tör olarak toplam 14 milyar 444 milyon dolariık orta ve uzun va- r deli dış borç anapara ödemesi yapacak. Bu rakama Hazine Müsteşarlı- ğı'nın verilerine göre 1 milyar 722 milyon dolar olarak öngörülen tah vil borcu anapa- ra geri ödemeleri de dahil edıldiğinde top- lam anapara geri ödemesi 16 milyar 166 milyon dolan bulacak. Türkiye'nin 2000 yılında orta ve uzun vadeli dış borçlar ile tahvil borçlan ve kısa vadeli dış borçlar için ödemesi gereken toplam faiz miktan ise 6 milyar 435 milyon dolar olarak ger- çekleşecek. Böylece dış anapara ve faiz geri ödemelerinin toplamı 22 milyar 841 milyon dolarla rekor bir düzeye erişecek. Bu yıl ise ocak-ağustos döne- minde 12 milyar dolar dış borç anapara ve faiz ödemesi yapıldı. Bu ödeme miktarının 1999 so- nunda 17 milyar 861 milyon dola- n bulması bekleniyor. Buna göre Türkiye, gelecek yıl bu yıla göre 5 milyar dolar da- ha fazla dış borç geri ödemesi yapmak zorunda kalacak. Vergi geliri yüzde 53 arttı ANKARA (ANKA) - Deprem nedeniyle ek vergiler getirmeye hazırlanan hükümetin, vergi gelirlerinde ilk on ayda yüzde 53'lük artış sağlayabıldiği belirlendi. Vergı gelirleri Ocak- ekim döneminde, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 52.6 artarak 11 katrilyon 216.5 trilyon liraya ulaşü. 1998'in on aylık döneminde 7 katrilyon 349.2 trilyon li- ralık vergi geliri elde edilmiştı. Bu kapsamda gelir vergisı tahsilatı yüzde 38.8'lik ar- tışla3 katrilyon914.6trilyon, kurumlar vergisi tahsilatı yüz- de 87. 7'likartışla 1 katrilyon 71.5 trilyon liraya ulaştı. Mal ve hizmetlerden alınan ver- giler yüzde 63 artarak 4 katnlyon 617.7 tnlyon lira, dış ticaretten alınan vergiler yüzde 40.7 artarak 1 katrilyon 487.2 trilyon lira, servetten alınan vergiler ise yüzde 88.3 arta- rak 125.4 trilyon lira düzeyinde gerçekleşti. Hazine bütçesi kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ha- zine'nin bütçesi Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda kabul edildi. Ciddi bir ek kayna- ğa gereksinim olduğunu belirten Hazi- ne "den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal "Hükümet gerekli fınansma- nı mümkün olduğu ölçüde dış kaynaklardan ve ekonominin dengelerini bozmayacak şekil- de iç kaynaklardan karşılama- ya çalışmaktadır. IMF, Dünya Bankası ve AB başta olmak üze- re uluslararası finans çev relerinin •/ desteğinin sağlanması havati biröne- me sahiptir" dedi. Bu kuruluşlardan alınacak desteğin ulus- lararası piyasalardan uygun koşullarda borçlanma olanağı sağlamasını bekledik- lerini kaydeden Devlet Bakanı Recep Önal. yıl başında 11.6 katrilyon lira olan iç borç stokunun ekim ayında 21.6 katrilyon lira- ya ulaştığını, bu hızlı artışın temelin- de "reel faizlerin yüksekliği ve Ha- zine'nin ağıriıklı olarak kupon- "jO lu devlet iç borçlanma senetle- z!\ riyle borçlanmasının" yattığını ^ söyledi. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal, komisyon- da yaptığı sunuş konuşmasında. 1999'un ilk yansında 9.4 milyar do- lar dış borç anapara ve faiz ödemesi yapıl- dığını ve ilk yan itibanyla dış borç stoku- nun 100.1 milyar dolar olduğunu bildirdı. Daha ne olsun? Iste 2000 Multimedya ZIE T IİL6İSAYAR YAZICI İMTERNET 1 39tr •tt • Intel* Pentium® III 450 MHz Işlemci • Intel 810 chipsetli Anakart • 6.4 GB EIDE, UDMA Sabit Disk • 32 MB SDRAM PC 100 Bellek • 15" 0.28 mm Dijital OSD kontrol, renkli, düşük radyasyonlu ekran • PCI, 3D (16 Bit DAC) O/B ses kartı • Tümleşik Intel 752 AGP, 3D, MPEG-2 özellikli, max. 8 MB shared Ekran Kartı • 10/100 Ethemet • 56 Kbps dahili (V.90) Fax Modem 1 44x CD Rom, 120 W Stereo ses duzeni, Mikrofon, • W98 Türkçe Klavye, Disket Sürücü, Fare • Windows 98 Türkçe (CD+Lisans) • Micro ATX Kasa Hepsi 52 $ x XEROX DocuPrint C6 Renkli Inkjet Yazıcı • 4 farklı kartuş teknolojisı ile %40 mürekkep tasarrufu • 600x600 dpi çözünürlük, • Dakikada S/B 4, renkli 1.5 sayfa çıkış hızı • Fotoğraf kalitesinde renkli basım • Lazer kalitesinde S/B yazı kalitesi • Windows 98 uyumlu 24 ay bınırsız ATLAS ON-LINE Dijital İnternet Bağlantısı • Bedava e-posta adresi • Fiberoptik altyapı • V.90 destekli dijital modemler • 622MbitTürkTelekom aHyaptsı • 34 Mbit yurtdışı bağlantısı • 34 Mbit TTNet Türkiye bağlantısı • Güçlü teknik destek. Hızlı, kesintisiz hatlar İlk 5555 kişiye Microsoft Works • Dunyanın en çok satan ofis yazılımlarından biri • Yazışma ve hesaplamalarınızı yapar, envanter kayıtlarınızı tutar, zarf ve etiketlerinizi hazırlar. • Orijinal set ve O) = ESBANK B İ R E Y S E L K R E D İ Kolay, hızlı bireysel kredi Tüm ZET ürünlerı ESTRON A.Ş. tarafından 3 yıl garantilidir ve 2000 yılına uyumludur. Xerox yazıcı 1 yıl garantilidır. J'ya n a s ı ' sahip olacaksınız? • Nûfus cuzdanınız ve gelir belgenızle dilediğınız Esbank şubesıne gıdip 99 $+KDV ödeyın ve Bireysel Kredı Başvuru Fomıu'nu doldurun. • İşlemlerınız tamamlandıktan sonra 30 gün ıçinde bılgisayarınız, yazıcınız, yazılımınız ve internet paketiniz faturası ile birlikte adresınize ücretsız teslim edilecek, internet üyeliğiniz baslamış olacak, dilersenız 15 milyon TL+KDV karşılığında ZET Yetkılı Servislerı tarafındarvda montajı yapılacaktır. • Odemelennız kredı başlangtç tanhı ıtıbariyl« baslayacak ve ayda 52S+KDV düzenli olarak tahsil edilecektir. • Ayrıntılı bılgı ZET bayılennde, Esbank şubelerinde. ÎESTRON ELEKTROMIK SANAVI VE TİCARET A S Terfi (upgrade) olanakları ve ayrıntılı bilgi için Tel: (0212) 224 54 04 www.zet.com.tr | D Esbank ve Estron "Zeytınoğlu Holdıng" kuruluşlarıdır pentium-//7 Sörfü bırakın, internete dalış yapın!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear