Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Yaşar
Okuyan
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, bakanlığının
gündemindeki en
önemli sorunu çözmek
için Ankara'dan kalkıp
Sivas'a gitti ve
hastalarını başka
hastanelere
sevkederek SSK'yi
zarara
uğrattıkları
gerekçesryle
bazı doktoriar
hakkında
soruşturma açtıran
Sivas SSK Hastanesi
Başhekimi Dr. Cevat
Türkan'ı görevinden
aldı. Daha önce de
görevinden alınıp
mahkeme kararı ile iki
kez başhekimliğe
dönen ve kamuda
görev yapıp da
Sivas'ta özel
muayenehanesi
olmayan tek doktor
Cevat Türkan'ı üçüncü
kez görevinden alan
Yaşar Okuyan, kendi
çapında bir büyük
başarıya daha imza
attı ve Cevat
Türkan'dan boşalan
Sivas SSK Hastanesi
Başhekimliğine, bir
yerel televizyon
programında cin ve
perilere inandığını
açıklayan ve
türbancıların hamisi
olarak tanınan
asabiyeci Dr. Sami
Akkuş'u atadı.
Sen çok yaşa emi,
Yaşar Okuyan!
Elektronik posta: someposta.cumhwiyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Fsks: 0.212.512 44 97
- Bolu Valisi, depremzede
genç kızı tokatlamış...
"Devletin ne kadar aüçlü
olduöunu göstermek
istemistiri"
akıflar Bankası'na bağlı Vakıf Deniz Le-
asing'in Istanbul'daki Genel Müdürü Fah-
rettin Ülkü'yü önceki gün telefonla aradık.
Kurumu ilgilendiren bir konuda görüşünü
soracaktık. Yerindeyokmuş. Ülkü'nün asistanı, Va-
kıf Deniz Leasing'in hukuk müşaviri Saliha Kaba-
ali'den bizi aramasını istemiş.
Vakıf Deniz Leasing'in hukuk müşaviri Kabaali, ko-
nuyu öğrenince asla bilgi vermeyeceğini söyteyip te-
lefonu yüzümüze kapattı.
Genel müdüre gün boyu ulaşmak mümkün olma-
yınca bu kez Vakıflar Genel Müdürü'nü aradık, ne
ki o da Ankara'daki makamında değildi. Bıraktığı-
mız notlara dün de yanıt veren olmadı.
Konumuz şöyle:
Istanbul limanına bağlı bir gemi var. 17 bin DVVT'lik
kuru yük gemisi. Geminin mülkiyeti Vakıf Deniz Le-
asing'e ait. Gemiyi Vakıf Deniz Leasing'den kirala-
yan bir armatör işletiyor. Armatör Istanbul'da. An-
cak armatör kira ücretini Vakıf Deniz Leasing'e hiç
ödemiyor ve borcu 3-3.5 milyon dolan buluyor.
Demirel işi
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, Koç Hoi-
ding'in kaçak üniversite bi-
nasını açarken "Ben'tm ül-
kemde garip işler
\olur, ben de altın-
Jdan kalkanm" de-
^mişti.Demirel'in ga-
rabetine memleketinden
de bir örnek geidi.
20Ağustos 1997'de De-
mirel, Isparta'nın Aksu ilçe-
sine bağlı Karacahisar kö-
yûndeAnkaralıAydınerln-
şaat Grubu'nun Aysu Su
Şişeleme Fabrikası'nı aç-
mıştı. Ikinci derece dep-
rem bölgesindeki fabrika-
nın ruhsatı yokmuş.
Gemi batarsa
Geminin sigorta değeri 2.5 milyon dolar!
Gemi, Rusya'dan yüklediği 16 bin ton fosfatı Bang-
ladeş'e götürmek üzere Istanbul Boğazı'nı geçiyor
ve Kumkapı açıklarında demirliyor.
Armatör, gemiyi "işletmiyorum" diyerek Vakıf De-
niz Leasing'e kendince iade ediyor!
Gemi personeline işletmecinin değiştiği bildirili-
yor ve yeni işletmecı olarak Kalamış'ta faaliyet gös-
teren bir yat şirketi ortaya çıkıyor.
Geminin sahibi olan Vakıf Deniz Leasing, bu de-
ğişikliği gemi personeline duyuruyor.
Bu arada geminin adı da değiştiriliyor ve yat şir-
ketinden bir hanımın adı veriliyor. Ancak bu deği-
şiklik liman kayıtlarına geçmiyor. Fakat, yakrt vere-
cek tanker, gemiyi Kumkapı açıklarında yeni adıyla
anyor! Yeni işletmeci, makinesi anzalı olduğu için se-
yirgüvenliği bulunmayan geminin bir an hareket et-
mesini istiyor. Gemi, 7 Kasım'da Kumpapı'dan de-
mir alıyor ve 8 Kasım'da Çanakkale Boğazı'nı ge-
çerek Türk karasulannı terk ediyor.
Gemi, Mısır'a ulaşıp, Port Sait'e demirliyor.
Port Sait'te geminin kaptan dahil tüm personeli
Istanbul'dan gelen birtalimatla değiştiriliyor veyer-
lerine Hintli gemi adamları geçiyor.
Türk bayraklı bir gemide kaptanın ve personelin
yüzde 60'ının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma-
sı gerekirken bu kurala uyulmuyor.
Vakıf Deniz Leasing'in hukuk müşaviri Kabaali'nin
daha geminin adını duyar duymaz telefonu yüzümü-
ze kapatmasının nedeni belki de soramadığımız şu
soruda yatıyor:
"Gemi, iki römorkörle Suveyş'ten geçtikten son-
ra mesela Kızıldeniz'in uygun bir yerinde batırılabi-
lir mi? Böylece, Vakıf Deniz Leasing, batırdığı 3-3.5
milyon dolann 2.5 milyon dolarını sigorta şirketin-
den alıp kendini biraz olsun kurtarabilir mi?"
Malum, dünya denizlerinde 6 bin dolara gemi ba-
tıran ekipler var!
Jandarma'ya (I): Vatandaşı korkutmuşlar
Zonguldak Valisi Ismet
Metin, yayımladığı birge-
nelge ile öğrencilerin okul-
lannın adını bilmesıni, oku-
lun hangi mahallede bu-
lunduğunun, mahallenin
bağlı olduğu belediye ile
belde veya ilçe adlannın
ne olduğunun ve buralan
kJmlerin yönettiğinin öğre-
tilmesini istiyor. Ya da, il-
kokul birinci sınıfında oku-
duğu Hayat Bilgisi der-
sini unutmuş olmalı ki
klasik bir ünite konu-
sunu genelge haline
getiriyor! Ikinci sınıfa
geçince bakaJım hangi ge-
nelgeyi çtkartacak!
Beykoz Jandarma Merkez Karakol Komu-
tanı Jandarma Astsubay Başçavuş Hasan
Hüseyin Kök'ün, Beykoz 2. Noterliği kana-
lıyla gönderdiği "merkez karakol komu-
tanlığı açıklaması"ndan Istanbul Jandarma
Alay Komutanlığı'nın bilgisi olmadığını öğ-
rendik.
Konuya dün bıraktığımız yerden devam
ediyoruz... "Tehditin belgesi olur mu"
demiştik... Oluyormuş...
Anadolufeneri'ndeki rant kavgası yü-
zünden salaş lokantası çeşitli gerekçelerte
zaman zaman kapatılan ve "jandarma"dan
köy meydanında odunla dayak tehdidi aldı-
ğını söyleyen Raşit Çakar'ın telefonda an-
lattıklanndan:
"Şimdi efendim. Bana karakolda baskı
yaptılar. Senin işini bitiririzdediler", "Sürek-
li kapalısın dedi. Bir daha açılma imkanı yok.
Bitti senin işin dediler", "Tekrardan doktor-
iar geldilerbaktılar. Açmayacaklardı. Adama
baskı yapıyor. O alacağını almış. Ben artık
korkudan ne diyeyim. Korkudan dedim ki val-
lahi bilmiyorum dedim", Şimdi efendim eğer
ben onu yazmasaydım beni götüreceklerdi.
Çokkorktum", "JandarmaKomutanlığı. Baş-
çavuş yazdırmış, yollamış. Süresiz kapalıdır
diye", "Doktorlaraoradan tehdit gelmiş", "Ar-
tık ne yapayım korku belası", Peki biliyor
musun, bana gelen, kapatan çavuş, sıkıy-
sa gelsin bakalım savcısı da avukatı da bu-
rada yemek yesin dedi", "Astsubay çavuş.
O değil, başka kısa böyle bir tane", "Hepsi
dedi, geteinler yesinler, orada yakalayacağım,
orada çevireceğim götüreceğim dedi", "Abi
sizin bildiğiniz gıbi değil beni götürecekler ora-
da. Bunlardan korkudan ne bok yiyeyim",
"Korkudan efendim", "Yani bana nasıl ha-
karet etti biliyor musun vallahi korktum. Ku-
ran çarpsın. Adamın gözleri karardı."
AYDINLANMA ATEŞİ
lletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Cumok'lar kuruluşunun
5. yılını kutluyor
İstanbul Cumok
Cumhuriyet okurlan
(Çurnok'jar) birlikteliklerinin
5: yılını 4 Aralık'ta Armada
Otel'de düzenleyecekleri bir
yemekle kutlayacaklar.
Cumok'lar Türkiye'nin diğer
illenndeki dostlannı da
aralannda görmek istiyorlar.
Bu yemekte birlikteliğin
pekiştirilmesinin yanı sıra
Cumok'lann da içinde yer
aldığı katılımcı girişimlere
ilişkin bilgi verilecek.
Cumhuriyet gazetesi adına
flhan Selçuk'un ve Katılım
lletişim A.Ş. adına Yılmaz
Büyükerşen'in birer konuşma
yapacaklan toplantıya
Cumhuriyet yazarlan da
katılacak. Aynca
Cumhuriyet'in bir medya
kurumu olarak okuyuculanna
açılma projesi de aynntılı
olarak tanıtılacak.
Saat 19.00'da başlayacak
yemeğe katılmak isteyenlerin
rezervasyon için 2 Aralık
perşembe gününe kadar
0.212.512 05 05 numaralı
telefondan Zeynep Eşiyok'a
adlannı bildirmeleri
gerekmektedir. (1 kişi
5.250.000 TL.)
İzmir / Karşıyaka
Cumok
îzmir / Karşıyaka Cumok'tan
Tükiye Cumoklar'a çağrı;23
Aralık'ta Menemen'de
Kubilay'ı anmak ve tüm
Cumoklarla biraraya gelerek
tanışmak istiyoruz. Bu
etkinliğe katılmak isteyen
Cumoklar 10 Arahk'a kadar
0.232.368 14 94 (Deniz
Sapmaz), 0.232.324 00 89
(Müzeyen Akas), 0.232.330
57 99 ( Belma İnam) ile
iletişim kurarak aynntılı bilgi
alabilirler. Tüm Cumoklarla
beraber olma ümidi ile..
ÇYDD Genel Merkezi
ve tüm şubeleri
Son günlerde sivil toplum
örgütü olan Atatürkçü
Düşünce Derneği'ne yapılan
saldınlar ve işlenen cinayet,
ülkemizin yılmaz
Atatürkçüleri'ne yapılan
saldın ve cinayetlerin
devamıdır.
Atatürkçü Düşünce ve bunu
temsil eden kurumlar, gözü
dönmüş şeriatçı terörün
karşısında duran en sağlam
güçtür. Toplumun büyük
çoğunluğunun aynı
doğrultuda. Cumhuriyetin
temel değerlerine, Atatürk
ilke ve devrimlerine sahip
çıkan bir ülkede, şeriatçı
terör mutlaka yok edilecektir.
Iktidarda olsun, muhalefette
olsun, hiçbir siyasi parti ve
yandaşlannın, rejim
değişiklığıni adım adım
gerçekleştirmeye çalışan
sapkınlara ödün vermemesi
gerekir.
ADD'nin acılannı paylaşır,
yanlannda olduğumuzu
bildirir, saldınlann
önlenmesi için gereken
korumanın yapılmasını
devletimizden beklediğimizi
duyururuz.
İstanbul Kadın
Kuruluşları Birliği
IKKB etkinlikleri
çerçevesinde, İstanbul
Barosu Kadın Haklan
Komisyonu ve Türk Hukukçu
Kadınlar Derneği "Türk
Medeni Kanunu Değişiklik
Taslağı" üzerine bir toplantı
düzenliyor.
Adalet Bakanı sayın Prof. Dr.
Hikmet Sami Tûrk'ün
konuşmacı olarak katılacağı
toplantıda; Istanbul Kadın
Kuruluşlan Birliği Başkanı
Prof. Dr. Necla Arat,
İstanbul Barosu Kadın
Haklan Komisyonu Başkanı
Avukat Nazan Moroğlu ve
Türk Hukukçu Kadınlar
Derneği Başkanı Avukat
Aydeniz Alisbah Tuskan,
"Türk Medeni Kanunu
Değişiklik Yasa Tasarısı"nı
değerlendirecekler.
Toplantı 27 Kasım saat
11.00'de Turkcell Plaza
No:153 Tepebaşı - Taksim'de
gerçekleştirilecek.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakfo turk.net
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMtH POROY
II I I İ ( i
İ Iİİ IL
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Nisan
UZUNKÖPRÜ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas: 1998/844/Karar: 1999/807
Edirne ili Uzunköprü ilçesi B. Şehsuvarbey mahallesi cilt 001/03
sayfa: 55 hane: 356'da nüfusa kayıtlı Mestan kızı 1929 D.lu Nermin
Untaş'ın 31.8.1998 tarihli vasıyetnamesi açılıp okunmuş, vasiyetinde
"Ölümümden sonra tüm menkul ve gayrimenkullerimi Ömer oğlu
1977 D.lu Önder Yıldınm'a vasiyet ediyorum" demek suretiyle vası-
yette bulunduğu vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar ve-
rilmiş olduğundan. Karann adresleri tespit edilemeyen ve duruşma gü-
nünde ilan yolu ile tebliğ edilen mirasçılar Sıdıka Arpacı. Niyazi Sar-
gın, Naciye Gökmen'e karannda ılanen tebliğıne karar verilmiş oldu-
ğundan, yasal süresi içerisınde karan temyiz etmedikleri takdirde ka-
rann kesinleşecegi hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 56837
SAPKA YASASI CIK/YÖR!
192S'TB BuGÜH, rgMM'NOe "ŞAPKA H*S*St
YfUN /*St/£7DS AYIMDA, KAS-
ZİYARST EO£U 6A2r A*üS7Xfi4 K£M/tL,
. rÜKK HAUCtNlN UYGAH ÜLX£C£ep£Kİ
GirrN*l£L£Rl G££Ef=rrSıNİ DÛfÛ-
N£N MtuSrdf* KE/MAL, Bü KONUDA ÖRNBK OL-
A4AK İSTEMİŞTİ. GEZİSi SlGASruad l/EfZ&İĞi SĞY-
f
Ltpe&N PÖMÜÇÜNDE, f
LAKIN SÜYÛK ÇOĞUMU/âll ŞAPKA G/YM/ÇTİ..
PEK KtSA && £Ü££ /Ç/NDE, AYK/& S£SLEIS£
Y/CMeSf yM
MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1998/351 - - '
Karar No: 1999/453
Davacı Vahap Uçar'm davalılar Ismail Süslü ve Hakan Ali Doğan aleyhine açtığı tazminat davasının açık yargılaması sonunda:
Davaıun kısmen kabulü ile, 116.812.000 TL.nin olay tarihi olan 10.2.1998 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müş-
tereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, peşin alınan 3.600.000 TL.nin karar harcından sa-
yılmasına, 605.232 TL. daha harcın davacıdan hazine adına alınmasina, davacının yaptığı yargılama giderinin red ve kabule göre hesap-
lanan 22.756.250 TL.si ile vekili için hesaplanıp takdir olunan 11.681.232 TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsi-
len alınıp davacıya verilmesine, yasa yollan açık olmak üzere karar verilmiştir.
Davalılardan Ismail Süslü'nün adresi meçhul olduğundan karann duyuru ile tebliğine karar verilmiştir. Duyuru tarihinden itibaren ka-
rann 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı duyunılur. Basın: 57511
DÜZÇİZGİ
UMİT ZİLELİ
İkinci ŞıkL
Şu işe bakın..
ABD Başkanı Yunanistan'da on binlerce kişinin
şiddetli protesto gösterileriyle karşılandı. Atina te-
pelerine Başkanın uçağından bile görülebilecek bir
pankart asıldı:
-Katil Clinton!..
Dünyanın bir numaralı lideri Atina'ya ayak bastı-
ğında ise ortalık tam anlamıyla savaş alanına dön-
dü. Binlerce Yunanlı "defol katil" sloganları, taş ve
molotof kokteyliyle Atina sokaklarını cehenneme
çevirdi. Bütün bunların üstüne koskoca Başkanı
havaalanında ne Cumhurbaşkanı, ne de Başba-
kan, yalnızca Yunan Dışişleri Bakanı, ABD elçisi ve
elleri bayraklı bir grup karşıladı..
-Ne kadar ayıp!..
Halbuki Clinton baba Türkiye'den ne kadar da
mutlu aynlmıştı. Daha Türkiye'ye ayak bastığı gece
yarısı ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından uçağın
kapısında karşılanmıştı. Aslında kurallar Demirel'in
Çankaya Köşkü'nde beklemesini gerektiriyordu
ama olsundu, biz "Dear BiH'i" çok seviyorduk. Bu-
nu ilk elden göstermek de Cumhurbaşkanımızın
göreviydü. Hele TBMM'de yaptığı o konuşması,
tam on iki kez ayakta alkışlanarak kesilmişti. Türk
Mılletvekilleri Bill'ın elini sıkabilmek için neredeyse
bırbırlerini ezmişlerdi. Hele medyanın o aşk dere-
cesinde sekiz sütuna "we love you Bill" manşet-
leri!..
Rüya gibi geçen beş günden sonra Yunanistan
doğal olarak soguk duş etkisi yaptı. Bizim medya,
Başkanını orada da yalnız bırakmadı tabii. Ertesi
gün şöyle manşetler atıldı:
-"Cennetten cehenneme..", "Türkiye bağrına
bastı, Yunanlı nefretkustu.."
Çok satışlı bir gazetemiz Yunan protestosunun
temel nedenini birinci sayfasından şöyle açıkladı:
-Atina'yı kıskançlık yakıp yıktı!..
Bu mantığa göre, Clinton'un Türkiye'ye göster-
diği muhabbete alınan binlerce Yunanlı "onlara var
da bize yok mu" diye ayaklanmıştı!..
-PesL
Amerikan Başkanı dear Bill ise hem protestola-
ra, hem de şerefine düzenlenen yemekte Yunan
Cumhurbaşkanı'nın zehir zemberek konuşmasına
müthiş bir tepki gösterdi:
-Kendimi Yunanlı gibi hissediyorum.. dedi!..
• • •
Neyse, geçen hafta kaldığımız yerden devam
edelim;
Geçen yazımızda; ABD'nin Orta Asya'yı ege-
menlik alanına dahil edebilmek için Türkiye'ye ihti-
yaç duyduğunu, başka hiçbir seçeneği bulunmadı-
ğını, bu nedenle ABD Başkanı'nın ülkemize derin
muhabbet gösterdiğıni, eğer gerekseydi beş değil
on beş gün kalacağını, bir değil on milyar dolan bi-
le gözden çıkaracağını yazmıştık. Çünkü, ABD'nin
verdikleri, plan işlediği takdirde Türkiye sayesinde
kazanacaklarının yanında devede kulak bile değil-
dü.
Tabii, Dear Bill politikacısı, medyası, işadamı ve
bu kesimlerin etkisi altındaki toplumuyla Türki-
ye'nin Amerika'ya ne denli teşne olduğunu görün-
ce daha fazla vermesine hiç gerek kalmadı!..
Aynı yazımızda ABD'nin kendisi için yaşamsal
"Orta Asya Planı" na Türkıye'yi dahil edebilmek
uğruna her şeyi yapmaya hazır olduğuna da dikkat
çekmiştik:
"...Tünoye'ye isteklerini kabul ettirmek için elin-
deki her kozu kullanacak. Severek ya da döverek
istediği noktaya getirmek için çalışacak. Şu anda
gördüğünüz gibi birinci şıkkı kullanıyoh.."
Birinci şık, yani "severek" şıkkı. ABD şimdi var
gücüyle, ıçerdeki ikinci cumhuriyetçi, işbirlikçi ke-
simin de desteğiyle bu yolu deniyor.
-Işlerse ne âlâ!..
Arna işlemezse, daha açık bir anlatımla; Türkiye
ABD mahkûmu rolünü reddeder, "bölgedeki en
güçlü ülkelerden biri olarak benim de kendi politi-
kalanm var. Uluslararası ilişkilerim var. Uşaklık rolü-
nü kabul etmem" derse..
O zaman, "döverek" şıkkı devreye girer kı, dear
Bill bunu zaten kibarca söylemişti;
-Istikrarsızlık ve karışıklıkların içinde debelenen
bir Türkiye!..
Bu tehdit, Clinton'dan önce adamlan tarafından
da defalarca kullanıldı. Yani yeni bir şey değil. An-
cak, bizce hiç de gerçekçi değil!. Tam tersine;
Amerikan çıkarlarının körü körüne tetikçiliğini ya-
pan, "koçbaşı misyonunu" yüklenmiş bir Türkiye
bunun bedelini çok ağır öder. Türkiye'nin yapması
gereken; bölge merkezli bir dış politika izlemek,
ABD ile dikkatli ve olabildiğince "eşitlik" ilkesine
dayalı bir ilişki içinde olmak ve bölge ülkeleriyle
karşılıklı işbirliğini olabildiğince arttırmaktır.
-2000'li yıllara ulusal, bağımsız ve demokratik
bir Cumhuriyet olarak girmenin biricik yolu budur.
Email:zileli@garanti.net.tr
BULMACA SEDAT YAŞAYAM
SOLDANSAĞA:
1/ II. Meşruti-
yet'ten sonra
Ahmet Rasim
ile Hüseyin
Rahmi Gürpı-
nar'ın çıkardık-
lan mizah der-
gisi. 2/Aynıahır
adına koşan ya-
nş atlanna veri- 6
len ad... Genel-
likle midenin
bozulmasından
ötürü dilın üze-
rinde oluşan be-
1 2 3 4 5 6
1 2 3
yaz tabaka. 3/ Yazgı. 4/
Hidratlı dogal manga- .. rpc
nez arsenat. 5/ Gözleri ^
görmeyen... Apsent ad- 2
lı içkinin yapıldığı, yap- 3
raklan çok acı ve ıtırlı
bir bitki. 6/ Ince ve sık
dokunmuş bir tür patis-
ka... Kalsiyum elemen-
tinin simgesı. 7/ Duman
lekesi... Iskambilde bir
kâğıt... Afrika'da bir ül-
ke. 8/ "Söz ola ağulu aşı
bal ile — ede bir söz" (Yunus Emre)... Bir hastalığı ta-
nıma işi. 9/ Bir çeşit pelte... Iran'ın plaka işareti.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Uzun taneli bir pirinç türü. 2/ Ilkel bir silah... Bir îli-
miz. 3/ lyilik bilme, gönül borcu... Bir renk. 4/ Kısa kıl-
lı bir av İcöpeği... Eski Tûrklerde ölüler için düzenlenen
yuğ törenlerinde söylenen ağıt. 5/ Yunan mitolojisinde,
bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenen Thebai kra-
lı. 6/ Yanağın alt bölümü... Bir cetvel türü. 7/ Halk dilin-
de nisan ayınaverilenad... Birnota. 8/Güney AfrikaCum-
huriyeti'nin plaka işareti... Yobaz, gerici. 9/ Başlıca ıçe--
cegimiz... "Hiç bir şeyden çekmedi dünyada/ —'dançek-
tiği kadar" (Orhan Veli).